Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Bunları Biliyor Musunuz ?

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fosili, milyon, yıllık, örümcek

20 Milyon Yıllık Örümcek Fosili

Eski 06-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

20 Milyon Yıllık Örümcek Fosili




Karıncalardan ağaçlara, yarasalardan köpek balıklarına kadar çok çeşitli türlere ait yaşayan fosiller mevcuttur Bu durum, doğa tarihi boyunca hiçbir evrimleşme yaşanmadığının kesin bir belgesidir Manchester Üniversitesi'nde bir araştırmacı olan Dr David Penney tarafından bulunan, kan içeren ilk örnek olma özelliğindeki örümcek fosili de son dönemlerde "yaşayan fosiller" listesine eklenen ve tarih boyunca evrim yaşanmadığını kanıtlayan açık örneklerden yalnızca biridir

Reçine İçinde 20 Milyon Yıl Gizlenen Mucize
"Yaklaşık yirmi milyon yıl önce ağaçtan yukarı tırmanmakta olan bir örümcek, üzerine aniden akan reçinenin içinde hapsoldu ve öldü"
Manchester Üniversitesi'nden Dr David Penney, reçine içinde bulduğu örümcek fosilini böyle açıklamaktadır Araştırmacı, fosili, Dominik Cumhuriyeti'ne 2003 yılında yaptığı bir ziyaret sırasında buldu Fosil üzerinde daha sonra gerçekleştirdiği araştırmalar ise şaşırtıcı bir bulgu ortaya koydu Örümcekten iki minik damla kan yirmi milyon yıl boyunca bozulmadan kalmış, günümüze ulaşabilmişti Böylece Penney'nin fosili, kan içeren ilk örnek olarak literatüre geçti
Bilim çevrelerinde heyecan uyandıran fosil Bilim adamları daha ileri araştırmalar için örümcek fosilinin kanından DNA elde edebilmeyi umduklarını açıklamışlardır İçindeki kan örneğiyle bir ilk olan örümcek fosilinin bilim çevrelerinde ne denli büyük bir heyecana sebep olduğu, fosili bulan Dr Penney'nin ifadelerinden de açıkça anlaşılmaktadır:
"İçinde tek bir örümcek barındıran bir tutam reçinenin günümüzden yirmi milyon yıl öncesine bir pencere açabilecek olması harika Örümceğin bedeninin reçinedeki kana göre pozisyonunu analiz ederek nasıl öldüğünü, o anda hangi yöne gitmekte olduğunu ve hatta hangi hızda hareket ettiğini dahi bulmamız mümkün olabilecek"



Alıntı Yaparak Cevapla

20 Milyon Yıllık Örümcek Fosili

Eski 06-26-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

20 Milyon Yıllık Örümcek Fosili




Örümcek Fosilinden Evrim Teorisine Darbe

Detayları Paleontology bilimsel dergisinde (2005, cilt 48, bölüm 5) yayınlanan fosil bulgusu, örümceklerin yirmi milyon yıllık geçmişi hakkında çok önemli bir başka bilgi de sağlamaktadır: Söz konusu örümcek, günümüzde Güney Amerika'da yaygın olarak bulunan Filistitatidae örümcek ailesine ait ve yaşamakta olan örneklerinden farksız Bu ise onu bir "yaşayan fosil" yapmaktadır
Yaşayan fosiller, günümüzdeki örnekleriyle fosil örnekleri arasında farklılık bulunmayan, dolayısıyla türlerin milyonlarca yıl boyunca hiçbir evrim geçirmediği gerçeğine ayna tutan kanıtlardır Bu yönleriyle evrim teorisine ağır bir darbe oluşturmaktadırlar
Evrim teorisi, ancak değişen çevre şartlarına uyum sağlayabilen canlıların hayatta kalacağını, hayali birtakım rastlantısal değişimlerin etkisiyle canlıların bu süreçte başka canlılara evrimleşeceğini iddia etmektedir Yaşayan fosiller ise teorinin türlerin zaman içinde değişen şartlara göre değişim geçireceği iddiasının asılsız bir hikayeden ibaret olduğunu ortaya koymaktadır
Penney'nin örümcek fosili de evrim teorisine tüm bu gerçekler doğrultusunda son bir darbe oluşturmuştur Çünkü bu fosil, örümceklerin yirmi milyon yıl gibi çok uzun süre boyunca dahi çevre şartlarındaki değişimden etkilenmediklerini, anatomik özelliklerini aynen koruduklarını kanıtlamaktadır

Rakamlarla Örümcek Dünyası

Kapı tuzaklı örümcekler, yaptıkları yuvada 10 yıl boyunca yaşayabilirler Bütün ömrünü bu karanlık tünelde geçiren örümcek hemen hemen hiç dışarı çıkmaz Avını yakalamak için kapağı açtığında bile, arka ayaklarını yuvadan çıkarmaz
Örümcek ipliklerinin kimyasının anlaşılması için yapılan araştırmalar sırasında iplikler, örümceklerden özel makineler sayesinde sağılır Böylece örümceklere zarar vermeden hayvan başına günde 320 metre ipek (yaklaşık 3 miligram) elde edilebilmektedir
Boyları 25 - 3 cm kadar olan Güneybatı Afrika'da Namibia çölünde yaşayan bazı örümcek türleri, saniyede 2 metre gibi oldukça büyük bir hıza erişebilirler Bu hızın tam olarak anlaşılması için şöyle bir örnek verilebilir Örümceklerin tekerlek şekline getirdikleri gövdelerinin devir sayısı, saatte 40 kilometre hızla giden bir arabanın tekerleklerinin dönüş sayısı kadardır
Örümcek ipeği kendi kalınlığındaki çelikten beş kat daha sağlamdır Kauçuktan daha esnektir Kendi uzunluğunun dört katı kadar uzayabilir ve son derece hafiftir Bunu şöyle bir örnekle de açıklayabiliriz:
Dünyanın çevresini dolaşacak bir örümcek ipliğinin ağırlığı sadece 320 gramdır ("Structure and Properties of Spider Silk", Endeavour, Ocak 1986, sayı 10, s 42)

Başka Yaşayan Fosil Örnekleri Var mıdır?
Yaşayan fosiller sadece böceklerle sınırlı değildir ve tarihte yüz milyonlarca yıl geriye uzanan, çok daha eski örnekler mevcuttur Yaklaşık dört yüz milyon yıllık olduğu halde hiçbir değişim izi ortaya koymayan köpek balığı ve Coelacanth fosilleri gibi Eldeki bu yaşayan fosiller, evrim teorisinin değişim senaryosunu yalanlayan çok çarpıcı bir tablo çizmektedir Öyle ki, evrimci bir yayın olan Focus dergisi, yaşayan fosiller hakkında 2003 yılında yayınladığı bir dosyada, hamam böceği ve archaebakterilerden örnek vererek, şu itirafı yapmak zorunda kalmıştır:
"Evrim çizgisinden bakıldığında, bu tip organizmaların mutasyona uğrama olasılığı, diğerlerine göre çok daha yüksek Çünkü, her yeni nesil, DNA'nın kopyalanması demek Milyonlarca yıl süresince kopyalama işleminin kaç kez yapıldığını düşününce, ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyor Teoride, değişen çevre koşulları, düşman türler, türler arası rekabet gibi çeşitli baskı unsurlarının doğal seçime neden olması, mutasyona uğramış avantajlı türlerin seçilmesi ve bu türlerin, bu kadar uzun zaman içinde çok fazla değişikliğe uğraması gerekiyordu AMA GERÇEKLER BÖYLE DEĞİL Söz gelimi, hamam böceklerini ele alalım Çok hızlı ürüyorlar, ömürleri de kısa, ama yaklaşık 250 milyon yıldan beri aynılar Daha çarpıcı bir örnek ise archaebakteriler Tam 35 milyar yıl önce, dünya henüz çok sıcakken ortaya çıktılar, günümüzde de Yellowstone Milli Parkı'ndaki kaynar sularda yaşamaya devam ediyorlar" (Evrimin Çıkmaz Sokakları: Yaşayan Fosiller, Focus, Nisan 2003)
Focus dergisinin açıklamasında da görüldüğü gibi, yaşayan fosillerin ortaya koyduğu gerçekler karşısında evrimci çevreler dahi sessiz kalamamış ve evrim iddialarının geçersizliğini ve bilim dışı olduğunu itiraf etmişlerdir

Yaşayan Fosiller Birer Yaratılış Delilidir
Son bulunan örümcek fosili, evrim teorisini destekleyen bazı bilim çevrelerinin şu gerçeği bir kez daha görmesini sağlamıştır: Evrim teorisi, türlerin doğa tarihi hakkında yazılan, ancak bu alanda elde edilen bilimsel bulgularla kesin olarak çürütülen hayali bir hikâyeden ibarettir
Türler günümüzdeki beden yapılarına tesadüfî bir değişim sürecinden geçerek ulaşmamışlardır Aksine yaşayan fosiller, ortaya çıktıkları günden günümüze değin geçen sürede hiçbir değişikliğe uğramamışlardır Sürekli değişimi öngören evrimi değil, canlıların ayrı ayrı yaratıldıklarını ve hiç değişmeden günümüze ulaştıklarını ortaya koyan yaratılış gerçeğini gözler önüne sermektedirler Yaşayan fosiller, birer yaratılış delilidirler Allah milyonlarca canlı türünü mucizevi bir biçimde yoktan yaratmıştır Tüm canlı türlerini kusursuzca var etmiştir ve canlılar yeryüzündeki varlıkları boyunca hep yaratıldıkları şekilde yaşamışlardır

Kan Pıhtılaştırıcı Yerine Örümcek Ağı
Günümüzde kullanılmakta olan kan pıhtılaştırıcı sargı bezlerinin faydalarının yanı sıra birçok dezavantajı da bulunmaktadır Örneğin soğuk ortamda tutulma zorunluluğu ve kısa raf ömürlerinin olması bunlardan birkaçıdır Ağır yaralanmalarda kullanılacak etkili sargı bezleri geliştirmek üzere araştırmalar yapan bir Amerikan firması, tüm dezavantajlara rağmen örümcek ağından yararlanarak bu sorunu çözmüştür
Yaptıkları araştırmalar sonunda sargı bezinin üzerine serpilmiş bulunan toz halinde bir madde geliştiren firmanın bildirdiğine göre bu madde insan bedeninin akan kanı pıhtılaştırmak için salgıladığı fibrinojen maddesinin bir türüdür Ancak yara tozunun temel bileşenlerinden bir diğeri ise oldukça dikkat çekicidir: Örümcek ipeğinde bulunan bir protein (Technology Review, Ekim 2001)
Örümcek ağından elde edilen sentetik tozun en önemli özellikleri ise zaman içinde etkisini yitirmemesi ve buzdolabında saklanmayı gerektirmemesi
Peki nasıl olmuş da birkaç santim boyundaki şuursuz örümcekler, faydalı alanlarda kullanılabilecek benzeri üretilemeyen maddeler üretmiş ve bunları insanların kullanımına sunmuştur?

Kuşkusuz örümceklerin tüm bunları gerçekleştirecek bir güçleri ve karar verme mekanizmaları yoktur Tüm bu özellikleri yaratan ve örümcekleri insanların yararına sunan sonsuz yaratma ilmine sahip olan Yüce Allah'tır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.