02-20-2012
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Farz
Farz
(ar farz)
1 Bir sonuca varmak için tahminde bulunma; tutma, sayma
—2 Geçerli bir neden olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan Tanrı buyruğu
—3 Farz et kı, tut kı, say ki
|| Farz etmek, bir şeyi başka bir şeyin yerine koyarak öyle kabul etmek, varsaymak: Kendini bir dağ köyünde farz et
|| Farz olunmak, öyle kabul edilmek, varsayılmak,
-- Zorunlu, gerekli
— Hanefi fıkıh bilginlerine göre, dinsel bir hükmün farz sayılabilmesi için, dayandığı delilin (ayet ya da hadis), hem kaynağının doğruluğu (sübutu) hem de ne anlama geldiğinin açık seçik anlaşılır olması (manaya delaleti) bakımlarından, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kesin olması gerekir Bu iki koşuldan birini taşımayan delile delil-i zannı böyle bir delile dayanan dinsel hükme de vacip denir Namaz, oruç, zekât, hac gibi dinsel görevlerin dayandığı deliller her bakımdan açık ve kesin olduğundan, bu görevlerin yerine getirilmesi farzdır Buna karşılık, örneğin Kevser suresi'ndeki "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" anlamındaki ayette sözkonusu edilen namazın bayram namazı, kurbanın da bayramda kesilen kurban olup olmadığı, ayrıca bu buyrukların kesin bir görev mi yoksa tavsiye niteliğinde mi olduğu konuları fıkıhçılar arasında tartışmalıdır Hanefilere göre, bayram namazı kılmak ve kurban kesmek vaciptir Şafii fıkıhçıları, farz ile vacibi eşanlamlı sayarlar Kelam biliminde ise "farz" yerine, aynı anlamda "vacip" terimi kullanılır
Farzlar farz-ı ayn ve farz-ı kifaye diye ikiye ayrılır Her müslümanın yerine getirmesi gerekli olan namaz, oruç gibi görevler, farz-ı ayn'dır Yerine getirilmesi gerekli olmakla birlikte, bir çevredeki müslümanlardan bir bölümünün yerine getirmesiyle ötekilerin sorumluluktan kurtuldukları görev ise farz-ı kifaye'dir Örneğin, bir müslümanın cenaze namazını kılmak ya da geçimini sağlama olanağını yitirmiş bir müslümanı barındırmak, ilgili çevredeki bütün müslümanlara farz olmakla birlikte, bu tür görevler bir grup müslüman tarafından yerine getirilirse, öteki müslümanlar sorumluluktan kurtulurlar; aksi durumda o çevredeki bütün müslümanlar günahkâr ve sorumlu sayılırlar
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|