Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayesi, ilginç, olan, sendromu, stockholm

İlginç Bir Hikayesi Olan Stockholm Sendromu Nedir?

Eski 04-27-2011   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İlginç Bir Hikayesi Olan Stockholm Sendromu Nedir?



İlginç bir hikayesi olan Stockholm sendromu nedir?








Önce Stockholm sendromunun anlamını açıklayalım; rehin alınan kişilerin kendi bulundukları tehlikeli durumu görmezden gelerek kimi zaman rehin alan kişi ya da kişilere bağlılık sergiledikleri bir psikolojik tepkidir
Rehin alma durumuna benzer bir baskı yaratan kaçırılma, tecavüze uğrama, savaşta bulunma, toplama kamplarından kurtulma, yakınları tarafından ev hapsine maruz bırakılma ve hatta kadın ve çocukların aile için şiddete maruz kalması gibi kişisel vakalarda da Stockholm Sendromu terimi kullanılabilmektedir


Gelelim Nasıl ortaya çıktığına;


Olay 23 Ağustos 1973 günü Jan Erik Olsson’un Stockholm’un Normalmstorg semtinde bir banka şubesine girmesiyle başladı Saat 10:03’te banka şubesine giren soyguncu, silahını çekip elindeki patlayıcıları da havaya kaldırarak “Hepiniz yere yatın parti başlıyor” diye bağırdı ve tavana da birkaç el ateş etti Müşterilerin ve bu arada bazı memurların dışarıya kaçmasına göz yuman sıyguncu üç banka memuresini esir aldı
Polis, banka şubesine üç dakika sonra ulaştı ve içeriye giren ilk polis, soyguncunun ateşiyle yaralandı Polis, soyguncuyla bir saat sonra iletişim kurdu Jan Erik Olsson, yarısı İsveç Kronu, yarısı da döviz olmak üzere 3 milyon kron tutarında para ile, kapının önüne bir sürat arabası getirilmesini talep etti Soyguncu bu şartlarının yanı sıra, cezaevindeki arkadaşı Clark Olofsson’un da bankaya getirilmesini istedi Paraları teslim aldıktan sonra rehineleri yanına alarak, kapı önüne getirileck sürat arabasıyla banka şubesinden ayrılacaklarını söyledi
Polis öğleden sonra, soyguncunun cezaevindeki arkadaşını bankaya getirdi İçerisiyle bağlantı, cezaevinden getirilen Clark Olofsson aracılığıyla yürütülmeye başlandı Akşam ise, kapının önüne bir Mustang park edildi Talep edilen 1,5 milyon İsveç kronu da soygunculara teslim edildi Soyguncular da rehinelerden ikisini bırakmayı önerdiler Ama polis kuşatmayı kaldırmadı


BAŞBAKAN OLOF PALME’YE TELEFON



Soyguncular ve rehineler geceyi bankada geçirdi Ertesi günü polis rehinelerle konuşmak istedi Jan Erik Olsson, rehineleri teker teker gösterdi Cezaevinden gelen soyguncu öğleden sonra polisle temasa geçerek, arkadaşının bankayı havaya uçurmak istediğini bildirdi Gece içerden patlama sesi duyuldu Kasaların patlayıcılarla açıldığı öğrenildi Jan Erik Olsson, gece Başbakan Olof Palme’yi telefonla arayarak, olay yerinden serbestçe kaçabilmeleri için polis kuşatmasının kaldırılması yolunda polise emir vermesini istedi Rehine kadın memurlardan biri de Palme ile konuşarak, soyguncunun talebinin yerine getirilmesi için yalvardı
Palme de kadına bu konuda yardımcı olmayacağını, soyguncu kabul ederse, rehineleri serbest bırakması karşılığında kendisini rehin olarak teslim edebileceğini söyledi Olof Palme’den istediğini koparamayan soyguncu, Dagens Nyheter gazetesini arayarak onlarla da konuştu
Polis kordonunun dışında gazeteciler kritik bir durumu atlamamak için sürekli nöbet tutarken, halk da olay yerine yığıldı ve geceyi orada geçirmeye başladı Radyo ve televizyonlar, her gelişmeyi anında aktarırken, olay başka ülkelerde de yankı yarattı


HALK POLİSİ AGRESİFLİKLE SUÇLADI

24 ağustos günü Dagens Nyheter’deki söyleşiyi okuyan halk polise kızmaya başladı Rehinelerle kaçsalar bile soyguncuların onları öldürmeyeceğine inanan halk polisin, kaçma şanslarını ortadan kaldırarak rehinelerin yaşamlarını tehlikeye attığını düşünmeye başladı Polis ise banka şubesinin arka bölümündeki soyguncuları ve rehineleri üzerlerinden kilitledi Kilitlenen bölümün tavanından delik açıldı ve yemek sevkiyatı oradan yapıldı
Soyguncular açılan delikten uyuşturucu gaz püskürtüleceği endişesiyle rehineleri tehdit etmeye başladılar Rehinelerden birinin boynuna sicim bağladılar ve polisin uyuşturucu gaz verimesi halinde boynuna sicim bağlanan rehinenin uyuşurken öleceğini bildirdiler Gergin bekleyiş 28 ağustos akşamı 21:28’e kadar sürdü Polis gerçekten içeriye gaz püskürttü, soyguncularda silahlarını atarak teslim oldular

Altı günlük gergin bekleyiş sırasında polisin tutumu halk arasında tepki yarattı Polisi agresif bulan halk, soygunculara acımaya başladı Pazarlık sırasında soyguncularla rehineler arasında iyi bir diyalog olduğu ve rehinelerin de polise kızdığı öğrenildi Olay bu boyutuyla dünyanın ilgini çekerken, bu ruh hali ‘Stockholm sendromu’ diye anıldı ve zamanla benzeri durumlar için bu tanımlama kullanılmaya başlandı


VİCDAN PUSULASI


Soygunculardan Jan Erik Olsson’a on yıl hapis cezası verildi Sekiz yıl sonra cezaevinden çıkan soyguncu, bir daha yasadışı işlere karışmadı Önce domuz yetiştiriciliği yaptı Ardından da Tayland’a taşındı
Otuz yıl sonra, olay tüm ayrıntılarıyla tekrar anılıyor Gazeteler Jan Erik Olsson’u Tayland’da buldular Banka soygunu girişiminden sonra sakin bir yaşam seçen Olsson’un bir dükkan işlettiği öğrenildi
Clark Olofsson ise sadece bir yıl ceza aldı ancak o günden sonra işlediği sayısız suç nedeniyle çok az dışarda kaldı Şu anda da Kopenhag Cezaevi’nde uyuşturucu kaçakçılığından dolayı aldığı cezayı çekiyor
Stockholm sendromu bir anlamda vicdan pusulasındaki ibrenin yöneldiği manyetik çekim merkezini de gösteriyor O manyetik çekim merkezi de, insanların davranışlarındaki makul ölçüden başka bir şey değil Polis de olsa, asker de olsa fark etmiyor
Banka soyguncuları, rehinelerin hayatı tehlikeye atılmadan yakalanmış olsalar ve aldıkları cezadan çok daha fazlasına çarptırılmış olsalar bile, belki insanlar “Oh olsun” diyeceklerdi Ama polis, insan hayatını tehlikeye atan davranışıyla halkın tepkisini üzerine çekti Bunun sonucunda da halk, giderek soygunculara sempati beslemeye başladı

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.