02-11-2011
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Franz Kafka,Çek Asıllı Avusturyalı Yazar
KAFKA, Franz (1883-1924) Çekoslovakya'nın başkenti Prag'da doğan Franz Kafka, varlıklı bir Çek Yahudisi'nin oğluydu Toplumda kendine bir yer edinmenin yolunun çok para kazanmaktan geçtiğini savunan babası, Kafka'nın yazarlığa olan eğilimini hoş karşılamıyordu Otoriter, bencil, başarılı ve çevresinde ürküntü yaratan baba imgesi Kafka'yı ömrü boyunca etkiledi Korkutucu kişiliğiyle babası yaşamının hep merkezinde oldu
Kısa bir süre edebiyat ve tıp öğrenimi gördükten sonra, özel yaşamı ve yazarlığı için daha çok zaman ayırabileceği düşüncesiyle, hukuk mesleğini seçti Prag'da doktorasını verdikten sonra bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı Yazmak için ancak geceleri zaman bulabiliyordu Bir süre sonra yaşamını kazanmak için katlandığı bu sıkıcı iş taşıyamayacağı bir yük haline geldi Hastalığı yüzünden işinden ayrılınca, kendini bütünüyle yaratıcı çalışmalarına verme olanağı bulabildi
Doğayı, uzun yürüyüşleri, yüzmeyi, kürek çekmeyi seven Kafka, bilimdeki gelişmelerle de yakından ilgiliydi Klasik Alman felsefesi ve psikanaliz ilgi duyduğu konular arasındaydı 1914'te nişanlandıysa da, evliliğin yaşamını kısıtlayacağını düşündüğü için nişanı bozdu Daha sonraki yıllarda bir kez daha evlenme girişiminde bulundu
Kafka Almanca yazdığı yapıtlarında insan yaşamındaki belirsizlikleri ve kaygıları bir karabasana benzer biçimde dile getirir Bunun için simgelere ve alegoriye başvurur {bak ALEGORİ) Öykülerinde mantıklı bir kurgu vardır Dili kolay anlaşılır, betimlemelerinde ayrıntıya önem verir En ilginç ve en çok yankı uyandıran öykülerinden biri olan Değişim'de {Die Vervandlung; 1912) sıradan bir memur olan Gregor Samsa bir sabah yatağında uyandığında, dehşet içinde koskocaman bir böceğe dönüştüğünü fark eder Çevresindeki her şey eskisi gibidir Değişime uğrayan yalnızca kendisidir
Kafka'nın öykülerinin çoğunda kişiler kendilerini böyle beklenmedik ve içinden kolay kolay çıkılamayacak durumlarda, yalnız ve savunmasız bulurlar Böcek simgesi belki de yaşamın ne denli sıkıcı olduğunu, insanlığa yabancılaşmayı ve kendi kendinden tiksinmeyi ifade etmek içindir Kafka'nın kahramanlarının çağdaş dünyada yaşarken duyduğu kaygı, yabancılaşma ya da yitiklik okuru yadırgatmaz; kendi de derinden derine bunları duyumsar ve roman ya da öykü kahramanıyla kendini özdeşleştirir

1917'de vereme yakalandığını öğrenen Kaf-ka, kısa bir süre Berlin'de yaşadıktan sonra sağlığının iyice bozulması üzerine Prag'a döndü Yaşamı sırasında çok azının yayımlandığı yapıtlarının ölümünden sonra yakılmasını istedi En yakın dostu Max Brod, Kafka'nın sözünü tutmayarak yapıtlarını yayımlamakla 20 yüzyıl edebiyatının zenginleşmesine katkıda bulundu Ayrıca Kafka'nın yaşamöyküsü-nü yazdı ve yapıtlarını yorumladı
Yaşarken yayımlanan öykülerinden Das Urteil (1912; "Yargı") ve Ceza Sömürgesi'm (in der Strafkolonie; 1914) sayabiliriz Dava (Der Prozess; 1924), Şato (Der Schloss; 1922) ve Amerika (1927) adlı üç romanı, çok sayıda mektubu ve günceleri ölümünden sonra yayımlandı
Kaynak:1
9 cilt / s 253-254
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|