Gel Canını, Cananına Hasreden Nihal-i Yar! |
02-05-2011 | #1 |
MustafaCilasun
|
Gel Canını, Cananına Hasreden Nihal-i Yar!Evet, geçmiş zamanlarda kaldı sanırım o yakarışlar Kimi hicran içinde çırpınışlar, kimi zaman kalbini inşiraha adayıp aşka kananlar Ruhunun ve vicdanının dirliğinde ki vecd ile anlam bulanlar, hakikatte yol alanlar Hangi lisanın idrakinde kelimelerin rüknünde ki heyecanı kollarlar, kutlu soluklar Su akar, insan niye akletmez ve umursamaz bakar Kar niye yapar, kabirde kim yatar, mizan hangi vaktin mecraında aşk ile yakar Neden sinemde bir kor var, kalbim ihsan ve ilhamdan medet umar, uykum neden ar Korkuyla anlamlaşacaktır o umutlar, surura gark olmadıkça kuruyacaktır ağıtlar Aşka aşina olmuş bir gönül yas tutar ve korkar mı Nedametin içine dalarak umutları kurutarak, hiç sevdanın vecdiyle aşka bakar mı Kalbinde anlamlaşan bir narı hissetmeyen can, hesabın kadrinden hakla korkar mı Ruhsata sığınan, azimet anlamayan, ruhun inhisarında anlam bulmayan coşar mı Hangi taşı elime alsam, o an kalpler aklıma gelir Yürekten ayrışan farkını fark etmeyen nefese ne denir, hidayet, ihsan için dua edilir Vaktin ruhun, kalbin için ne anlama geldiğini merak etmeyen gönüllere ne söylenir Neden dile gelen aşk telakkileri, nefsi anlamda zikredilen teennileri edep saikisidir Can çıkınca, kalp sukut ile vaktini sorunca gamdır Yaşanmışlık ne varsa, unutulan bir hesabın rahlesinde tedrisatı bekleyen hicrandır Peki, canını cananına hasreden nasıl bir vecdin içinde ki naif nefesiyle bir vuslattır Cennet ve cehennem kalbin bizzar içinde var olan esrardır mekani olmak zamandır Mustafa CİLASUN
__________________
Aşk; halin demidir! |
|