![]() |
Küçük Kara Balık Kitap özeti |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Küçük Kara Balık Kitap özetiKitap ismi: Küçük Kara Balık Denizin derinliklerinde yaşlı balık oniki bin çocuğu ve torununu başına toplamış onlara masal anlatıyordu: Bir zamanlar annesiyle ırmakta yaşayan küçük bir karabalık vardı ![]() ![]() Küçük balık ile annesinin evi siyah bir taşın arkasıydı; yosunlar da evin çatısını oluşturuyordu ![]() ![]() ![]() Anne ile yavrusu sabahtan akşama dek birbirinin peşine düşer, bazen öbür balıklara karışır, hızlı hızlı küçücük bir mekanda dolaşır dururlardı ![]() ![]() Küçük balık birkaç gündür düşünceliydi ve çok az konuşuyordu ![]() ![]() ![]() Küçük Balık bir sabah erkenden, daha güneş doğmadan annesini uyandırdı: - Anneciğim, seninle biraz konuşmak istiyorum ![]() Annesi uykulu uykulu: - Yavrucuğum, bula bula bu vakti mi buldun? Daha sonra konuşsak olmaz mı? İstersen gezintiye çıkalım ha, ne dersin? - Hayır anneciğim, artık dolaşamıyorum ![]() ![]() - Mutlaka gitmen mi gerekiyor? - Evet anneciğim, gitmeliyim ![]() - Ama, sabahın köründe nereye gideceksin? - Irmağın nereye kadar gittiğini görmek istiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Annesi gülerek: - Ben de çocukken çok düşünürdüm böyle şeyleri ![]() ![]() ![]() ![]() - Ama anneciğim, her şeyin bir sonu olmaz mı? Gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle ![]() Annesi sözünü kesti: - Böyle büyük lafları bırak bir yana; kalk, dolaşmaya çıkalım ![]() - Hayır anneciğim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük Balığın sözleri bitince annesi: - Yavrucuğum, çıldırdın mı sen? Dünya… Dünya da ne demek oluyor? Dünya burası işte; yaşam ise işte yaşıyoruz, varız… Bu sırada evlerine büyük bir balık yaklaştı: - Komşu, ne diye çocuğunla tartışıyorsun? Bugün dolaşmaya çıkmayacak mısınız yoksa? Anne balık komşunun sesiyle evden çıktı: - Ne günlere geldik bak! Artık çocuklar annelerine akıl öğretiyorlar! Komşu: - Ne oldu ki? Anne balık: - Bak şu bücüre, nerelere gitmek istiyor! Dünyada neler olup bitiyor, gidip göreceğim diye tutturdu da tutturdu ![]() Komşu: - Küçüğüm, sen ne zaman bilgin, filozof oldun da bizim haberimiz olmadı? Küçük Balık: - Hanımefendi, kime bilgin, filozof diyorsunuz bilmem ama, bu dolaşmalardan sıkıldım artık ![]() ![]() ![]() Komşu: - Vay vay vay!… Ne biçim laf bunlar! Annesi: - Biricik çocuğumun böyle olacağını hiç düşünmezdim ![]() Küçük Balık: - Hiç kimse aklıma filan girmedi ![]() ![]() Komşu Küçük Balığın annesine: - Kardeş, hani dedikoducu salyangoz vardı… ![]() Annesi: - İyi dedin valla; çocuğumla pek uğraşıyordu ![]() Küçük Balık: - Yeter anne! Benim arkadaşımdı o ![]() Annesi: - Balıkla salyangozun arkadaşlığı; pöh, hiç duymamıştım! Küçük Balık: - Balık ile salyangozun düşman olduklarını duymamıştım; ama günahına girdiniz onun ![]() Komşu: - Martaval bunlar ![]() Küçük Balık: - Siz martaval okuyorsunuz ![]() Annesi: - Ölümü hak etmişti o ![]() ![]() Küçük Balık: - Öyleyse beni de öldürün ![]() ![]() Başınızı ağrıtmayım ![]() ![]() ![]() Yaşlı balıklardan biri: - Sana acıyacağımızı mı sandın? Öbürü: - Ufaklık kaşınıyor iyice ![]() Kara Balığın annesi: - Çekilin kenara! İlişmeyin çocuğuma! Bir başkası: - Hanım, hanım, madem çocuğunu gerektiği gibi terbiye etmiyorsun, cezasını da çekeceksin ![]() Komşu: - Sizinle komşu olmaktan utanıyorum ![]() Bir başkası: - İşi daha ileri götürmeden, gönderelim şunu yaşlı salyangozun yanına ![]() Balıklar Küçük Kara Balığı yakalamaya geldiklerinde dostları etrafını çevirip tehlikeden kurtardılar ![]() ![]() Küçük Balık: - Anneciğim, benim için ağlama ![]() ![]() Balıklardan biri uzaktan bağırdı: - Bızdık, ağzını bozma! İkincisi: - Gittikten sonra pişman olursan, bir daha aramıza almayız seni ![]() Üçüncüsü: - Bunlar gençlik hevesidir; gitme ![]() Dördüncüsü: - Buranın suyu mu çıktı? Beşincisi: - Başka dünya münya yok ![]() ![]() Altıncısı: - Aklını başına toplar da dönersen, o zaman senin akıllı bir balık olduğuna inanırız ![]() Yedincisi: - Ama sana alışmıştık biz… Annesi: - Acı bana; gitme! Gitme! Artık Küçük Balığın onlara diyecek sözü kalmamıştı ![]() ![]() - Dostlarım, görüşmek üzere! Unutmayın beni ![]() Arkadaşları: - Nasıl unuturuz seni? Bizi sen uyandırdın; önceden hiç düşünmediğimiz şeyleri öğrettin bize ![]() ![]() Küçük Balık çağlayandan atlayıp bir su birikintisine düştü ![]() ![]() ![]() Yumurtadan çıkmış binlerce kurbağa yavrusu kaynaşıyordu ![]() - Aaaa, şunun kılığına bakın! Sen ne biçim yaratıksın böyle? Balık tepeden aşağı süzdü onları: - Lütfen terbiyenizi bozmayın ![]() ![]() ![]() Bir kurbağa yavrusu: - Biz birbirimize Yavru Kurbağa deriz ![]() Öbürü: - Soylu sopluyuz ![]() Diğeri: - Dünyada bizden güzeli yoktur ![]() Bir başkası: - Senin gibi kılıksız ve rüküş değiliz ![]() Balık: - Sizin bu denli kendini beğenmiş olduğunuzu tahmin etmezdim ![]() ![]() ![]() Yavru kurbağalar bir ağızdan: - Biz cahil miyiz yani? Balık: - Cahil olmasaydınız, dünyada birçoklarının kendilerine göre bir güzellikleri olduğunu bilirdiniz ![]() Yavru kurbağalar çok kızdılar ama Küçük Balığın doğru söylediğini görünce manevra yaptılar: - Boşuna uğraşıyorsun sen ![]() ![]() ![]() Balık: - Şu su birikintisinden dışarı çıkamayan sizler nasıl dem vurursunuz dünyayı dolaşmaktan? Yavru kurbağalar: - Bunun dışında başka bir dünya daha mı var? Balık: - Var ya ![]() Yavru kurbağalar: - Suyun dışı da ne demek? Biz suyun dışını hiç görmedik ![]() Küçük Kara Balık da gülmeye başladı ![]() ![]() - Anneniz nerede şimdi? Ansızın bir kurbağanın tiz sesiyle irkildi: Su kenarında bir taşta oturan kurbağa suya atlayıp balığın yanına geldi: - İşte geldim, buyur ![]() Balık: - Selam büyük hanım ![]() Kurbağa: - Soysuz yaratık! Ne poz atıp duruyorsun? Bulmuşsun çocukları; sallıyor da sallıyorsun! Ben, dünyanın bu su birikintisi olduğunu anlayacak kadar çok yaşadım ![]() Küçük Balık: - Yaşadığının yüz mislini yaşasan da yine aynı cahil ve aciz kurbağa olarak kalacaksın ![]() Kurbağa sinirlenip Küçük Kara Balığın üstüne atıldı ![]() ![]() Kıvrım kıvrım bir dereydi ![]() ![]() ![]() El kadar iri bir kertenkele karnını taşa dayamış, sığ sularda yakaladığı kurbağayı kumların üstünde yiyen iri bir yengece bakıyordu ![]() ![]() - Ne terbiyeli balıksın sen! Yaklaş küçüğüm, yaklaş! Küçük Balık: - Dünyayı dolaşmaya gidiyorum ve sizin avınız olmayı hiç mi hiç düşünmüyorum ![]() Yengeç: - Neden bu kadar kötümser ve korkaksın Küçük Balık? Balık: - Ben ne kötümserim, ne korkak ![]() ![]() Yengeç: - Pekala, de bakalım, gözün ne gördü, aklın ne söyledi de seni avlamak istediğimi düşündün? Balık: - Lafı dolaştırıp durma ![]() Yengeç: - Kurbağayı mı söylemek istiyorsun? Sen de çok safmışsın canım! Kurbağalarla aram iyi değil; bu yüzden avlıyorum onları ![]() ![]() ![]() Yengeç sözlerini bitirdikten sonra Küçük Balığa doğru yampiri yampiri yürümeye başladı ![]() ![]() - Zavallı! Daha sen yürümeyi öğrenmemişsin, dünyanın kimin elinde olduğunu nereden bileceksin? Balık yengeçten ayrıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük Kara Balık keçilerle koyunlar sularını içip gidene kadar bekledi ![]() - Kertenkeleciğim, Ben Küçük Kara Balığım ![]() ![]() ![]() Kertenkele: - İstediğini sor ![]() Balık: -Pelikanlar, testere balıkları ve balıkçıllar yolda çok korkuttular beni ![]() ![]() Kertenkele: - Testere balığı ile balıkçıl buralarda bulunmaz ![]() ![]() ![]() Balık: -Ne torbası? Kertenkele: - Pelikanın boynunun altında çok su alan bir torbası var ![]() ![]() ![]() Balık: - Balık bir kere torbaya girerse, bir daha çıkamaz mı? Kertenkele: - Torbayı parçalamaktan başka çare yok ![]() ![]() ![]() Kertenkele bir taşın aralığına girdi ve çok küçük bir hançerle geri döndü ![]() - Kertenkeleciğim, çok şefkatlisin ![]() ![]() Kertenkele: - Bir şey değil canım ![]() ![]() ![]() Balık: - Benden önce de buradan geçen balık oldu mu? Kertenkele: - Çok geçtiler ![]() ![]() Kara Balık: - Afedersin; laf lafı açıyor işte ![]() ![]() Kertenkele: - Her zaman bir arada değiller ![]() ![]() Kertenkele kulağını taşın aralığına koydu ve kulak kabartarak: - Ben gideyim artık ![]() ![]() Kertenkele taşın aralığına girdi ![]() ![]() ![]() Küçük Balık hem yüzüyor hem düşünüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Güzel ceylan, neden acele ediyorsun? Ceylan: - Avcı peşime düştü; üstelik vurdu beni, bak işte ![]() Küçük balık kurşunun isabet ettiği yeri göremedi ama ceylanın aksayarak koşmasından doğru söylediğini anladı ![]() Bir başka yerde kaplumbağalar güneşin sıcağı altında kestiriyorlar, öbür tarafta keklik kahkahaları vadide yankılanıyordu ![]() ![]() Öğleden sonra vadinin genişleyip suyun ormanın ortasından geçtiği bir yere geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kara Balık: - Evet, yabancıyım ![]() ![]() Küçük balıklar: - Nereye gidiyorsun? Kara Balık: - Irmağın sonunu bulmaya gidiyorum ![]() Küçük balıklar: - Hangi ırmağın? Kara Balık: - İçinde yüzdüğümüz ırmağın ![]() Küçük balıklar: - Biz buna nehir deriz ![]() Kara Balık bir şey demedi ![]() - Pelikanın yolumuzu tuttuğunu biliyor musun? Kara Balık: - Evet, biliyorum ![]() Bir başkası: - Pelikanın ne kadar büyük torbası olduğunu da biliyor musun peki? Kara Balık: - Bunu da biliyorum ![]() Küçük balık: - Yine de gitmek istiyorsun, öyle mi? Kara Balık: - Evet, ne olursa olsun, gideceğim ![]() Kısa zamanda balıklar arasında yayıldı haber ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Irmak kenarında bir köy vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük Kara Balık ayı çok severdi ![]() ![]() Küçük Balık ay ığışığına çıkıp: - Selam güzel ay! Ay: - Selam Küçük Kara Balık ![]() Balık: - Dünya seyahatine çıktım ![]() Ay: - Dünya çok büyük ![]() ![]() Balık: - Olsun; gidebildiğim kadar gideceğim ![]() Ay: - Sabaha kadar yanında kalmak isterdim ama büyük bir kara bulut bu yana geliyor; ışığımı kapatacak ![]() Balık: - Güzel ay; ben senin ışığını çok seviyorum ![]() ![]() Ay: - Balıkçığım, doğrusunu istersen, ışığım yok benim ![]() ![]() Balık: - Bu imkansız bir şey ![]() Ay: - Güç bir iş, ama insanlar neyi yapmak isterse… Ay sözünü bitiremedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabah erkenden uyandı ![]() ![]() - Günaydın! Kara Balık hemen tanıdı onları: - Günaydın! Sonunda peşime düştünüz demek ki ![]() Küçük balıklardan biri: - Evet; ama hâlâ korkumuz geçmedi ![]() Bir başkası: - Pelikanı düşünmekten rahatımız, huzurumuz kaçtı ![]() Kara balık: - Siz çok düşünüyorsunuz ![]() ![]() ![]() Ama tam hareket edecekleri sırada çevrelerindeki su kabardı, üstlerine bir kapak geldi ve her taraf karardı ![]() ![]() ![]() Küçük Kara Balık: -Arkadaşlar, pelikanın gagasına düştük ama kaçış yolu da tümüyle kapalı sayılmaz ![]() Küçük balıklar ağlamaya başladılar ![]() - Artık kaçacak yolumuz kalmadı ![]() Bir başkası: - Şimdi hepimizi yutacak ![]() Birden suda korkunç bir kahkaha duyuldu ![]() - Ne kadar çok küçük balık yakaladım! Ha ha ha ha…Gerçekten acıyorum size! Yutmaya kıyamıyorum! Ha ha ha… Küçük balıklar yalvarıp yakarmaya başladılar: - Pelikan beyefendi hazretleri! Ne zamandır sizin hakkınızda övgü dolu sözler duyardık ![]() ![]() Pelikan: - Hemen şimdi sizi yutmak istemiyorum ![]() ![]() Torbanın dibinde irili ufaklı birkaç balık vardı ![]() - Pelikan beyefendi hazretleri! Biz bir şey yapmadık; suçsuzuz ![]() Küçük Balık: - Korkaklar! Bu hilekar kuşu bağış madeni mi sandınız ki böyle yalvarıyorsunuz? Küçük balıklar: - Senin ağzından çıkanı kulağın duymuyor ![]() Pelikan: - Evet, affederim sizi ama bir şartla ![]() Küçük balıklar: - Şu geveze balığı boğarsanız, özgürlüğünüzü kazanırsınız ![]() Küçük Kara Balık kenara çekildi ![]() - Kabul etmeyin! Bu hilekar kuş bizi birbirimize düşürmek istiyor ![]() Küçük balıklar sadece kendi kurtuluşlarını düşündükleri için Küçük Kara Balığın üstüne çullandılar ![]() - Korkaklar! Öyle de olsa, böyle de olsa, yakalandınız bir kere ![]() ![]() ![]() Küçük Balıklar: - Seni boğacağız ![]() ![]() Kara Balık: - Aklınızı kaybetmişsiniz siz ![]() ![]() Küçük balıklar: - Canını kurtarmak için söylüyorsun bunları ![]() ![]() Kara Balık: - Öyleyse dinleyin beni; size bir yol göstereyim ![]() ![]() Balıklardan biri sözünü kesti: - Yeter artık! Bu sözlere dayanamıyorum… Hüngür… hüngür ![]() ![]() ![]() Kara Balık onun ağladığını görünce: - Şu hanım çocuğunu niye aldınız yanınıza? Sonra hançeri çıkarıp küçük balıkların gözüne tuttu ![]() ![]() ![]() ![]() - Pelikan beyefendi hazretleri! Geveze Kara Balığı boğduk… Pelikan güldü: - İyi ettiniz ![]() ![]() ![]() Küçük balıklar kıpırdayacak fırsat bulamadılar ve yıldırım hızıyla pelikanın boğazından geçtiler ![]() ![]() Kara Balık o sırada hançerini çekti ![]() ![]() ![]() Kara Balık öğle olana kadar gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Arkadaş, ben yabancıyım ![]() ![]() Balık arkadaşlarına seslendi: - Bakın, bir tane daha… Sonra Kara Balığa: - Arkadaş, hoş geldin denize ![]() Balıklardan bir başkası: - Bütün ırmaklar ve nehirler buraya dökülür ![]() ![]() Öbürü: - İstediğin zaman bizim grubumuza girebilirsin ![]() Denize ulaştığı için Küçük Kara Balık sevinçliydi ![]() - İyisi mi şöyle bir dolaşayım ![]() ![]() ![]() Balıklardan biri: - Yakında dileğine kavuşursun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük Kara Balık daha fazla düşünce ve hayal dünyasında kalamadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Niçin beni diri diri yutmuyorsun? Ben öldükten sonra vücudu zehirle dolan balıklardanım ![]() Balıkçıl bir şey demedi ![]() - Uyanık seni! Neler çeviriyorsun aklın sıra? Beni konuşturup ağzımdan kurtulmayı mı düşünüyorsun acaba? Uzaktan kara görünmüş, gittikçe yaklaşıyordu ![]() ![]() - Biliyorum, beni çocuklarına götürüyorsun ![]() ![]() Bu kez balıkçıl düşünmeye başladı: “İhtiyatlı olmakta yarar var ![]() ![]() Balıkçıl bunları düşünürken Kara Balığın bedeninin gevşeyip hareketsiz kaldığını gördü ![]() ![]() ![]() “Hey ufaklık! Henüz yarı canlısın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Küçüğüm, kalk da bir çare düşünmeye bak ![]() Minik balık: -Sen de… kimsin? … Görmüyor musun?… ![]() ![]() ![]() Küçük Kara Balık: -Yeter artık, kes! Rezil ettin bütün balıkları! Minik balık ağlamayı kesince Küçük Kara Balık: - Balıkçılı öldürüp balıkları kurtarmak, huzura kavuşturmak istiyorum ![]() ![]() Minik balık: - Sen kendin ölüyorsun, nasıl öldüreceksin balıkçılı? Küçük Kara Balık hançerini gösterdi: - İçerden karnını parçalayacağım ![]() ![]() ![]() ![]() Minik balık: - Peki sen ne yapacaksın? Küçük Kara Balık: - Beni düşünme sen ![]() ![]() Küçük Kara Balık bunu söyledikten sonra dönüp dolanmaya, o yana bu yana koşuşturmaya ve balıkçılın midesini gıdıklamaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşlı balık masalını bitirdi ve on iki bin yavrusuna ve torununa: -Artık yatma vakti çocuklar ![]() ![]() Çocuklar ve torunlar: -Büyükanne, minik balığa ne olduğunu söylemedin ![]() Yaşlı balık: -O da yarın akşama kaldı ![]() ![]() ![]() On bir bin dokuz yüz doksan dokuz küçük balık “İyi geceler” dileyerek yatmaya gitti ![]() ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|