Şengül Şirin
|
Dünya Tarihine Damgasını Vuran Diktatörler
Dünya tarihine damgasını vuran diktatörler
Sözlük anlamıyla diktatör; Bütün siyasî yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse ve zorba olarak tanımlanmaktadır Dünya tarihine damgasını vurmuş diktatörler ve talihsiz ülkeler;
Adolf Hitler, 1889–1945 yıllarında Almanya’da konakladı Kurban sayısı 60 milyon Partililer ve yandaşları kendilerini kısaca Nazi olarak tanımlıyorlardı Alman ırkının üstünlüğünü kanıtlamaya çalışırken dünyadaki en büyük katliamları gerçekleştiren Hitler’in lakabı Führer yani Lider’di
Josef Stalin, 1879–1945 yıllarında Rusya’da konakladı Kurban sayısı 20 milyon Orta ve Doğu Avrupa’da komünist rejimler kurdurdu Daha sonra bu ülkelerin dünyadan izole edilmesi Churchill tarafından “demir perde” diye anılmıştı Lakabı olan ‘Stalin’ Rusça da çelik anlamına gelir
Mao Zeodung,1893–1976 yıllarında Çin’de komünizm fırtınaları içersinde 14–20 milyon insanın ölümüne Mao sebebiyet verdi Mao’ya yakıştırılan lakap ise Başkan Mao’dur
Kim-il Sung, talihsiz ülke Kuzey Kore 1912–1994 yıllarında Kuzey Kore’de konaklamıştır 1948 yılından öldüğü 1994 yılına kadar devlet başkanlığına devam ettirmiştir Yerine oğlu Kim Jong-il geçmiştir 3 milyon insanın katili olan Kim-il Sung’ın lakabı Yüce Lider’di
Saddam Hüseyin, 1937–2006 yılları arasında Irak’ta yaşadı 2003 yılında Amerika’nın Irak’a müdahalesi sonunda diktatörlüğüne son verildi 30 Aralık 2006 da asılarak öldürüldü 2 milyon insanın ölümünden sorumlu olan Saddam Hüseyin’in lakabı Büyük Amca idi
Francisca Franco, 1892–1975 yılları arasında konakladığı İspanya’nın faşist bir yönetiminin liderlerindendir Faşist yönetiminin bilânçosu 1–2 milyon ölümdü İspanyolların faşist liderlerin yakıştırdığı lakap El Caudillo yani Lider’di
Pol Pot, 1925–1998 yılları arasında Kamboçya’da bütün insanların cinsiyet ve yaşlarını gözetmeksizin pirinç tarlalarına süren Pot, komünizm karşıtlığı ile de tanınmaktadır 3 milyon Kamboçyalının ölümden tek başına sorumlu olmağını son röportajında açıklayan Pot,1998 yılında kalp krizi geçirerek öldü Lakabı Bir Nolu Kardeş olan Pot’a dünyada yakıştırılan lakap ise Bir Nolu Düşman Kardeş idi
Benito Mussolini, 1883–1945 yıllarında İtalya’da faşizmin en büyük uygulamacısıdır Faşist partiler dışında bütün partileri kapatmıştır İl Duce yani Lider olarak anılan Mussolini 400 bin insanın ölümünden sorumlu kişidir
İdi Amin, 1923–2003 yılları arasında Uganda da 300 bin insanın ölümünden sorumludur 90lı yıllarda ülkesindeki Asyalıların özellikle Hintlilerin ülkeyi terk etmesini sağlamıştır
Slobodan Miloseviç, 2006 yılında Lahey ölmüştür Bosna’da katliamlar gerçekleştiren, 250 bin insanın ölümünün sorumlusu olan Miloseviç’in lakabı Balkan Kasabı’dır
Nikolay Çavuşesku, Romanya 1918–1979 yılları arasında Romanya’da konakladı Komünist patentli bir diktatördü Kendisine muhalefete izin vermeyen faşist liderlerinde birisiydi 10 bin kişinin ölümünden sorumludur Karpatların Dâhisi lakabına sahiptir
Ayetullah Humeyni-İran- Ayetullah Humeyni ( 17 Mayıs, 1900 – 3 Haziran, 1989), İran’da Şah rejiminin devrilmesini sağlayan Şiî lider İran İslam Devrimi’nin Ruhani önderidir 17 Mayıs 1900′de İran’ın Humeyn şehrinde doğdu 3 Haziran 1989′da Tahran’da öldü
1964′de ülkesinden sürüldü Kısa süre Irak ve Türkiye’de kaldıktan sonra geçtiği Fransa’da 1 Şubat 1979′a kadar ikamet etti 11 Şubat’ta Şah yönetimini deviren ayaklanmaları yönetti
İran onun sağlığında 1980- 1988 arasında 8 yıl Irak’la savaştı 1989′da Salman Rüşdi hakkında ölüm fetvası yayınladı
Çevresinde tanınmış Şiilerden olan babasının bir toprak ağası tarafından öldürülmesi üzerine ağabeyi tarafından büyütüldü Babasının öldürülmesinin gerisinde Şah’ın olduğuna inandığından, küçük yaştan îtibâren Şahlık rejimine düşman oldu
Şah’ın Sünni Müslümanlara serbest hareket imkânı sağlaması da bu düşmanlığını arttırdı İran’da çeşitli medreselerde eğitim gördükten sonra 1950′de Ayetullah Kuşani’nin ölümü üzerine İran Şii topluluğunun başına geçip 1962′de Kum’a yerleşti 1963′te Şah Rıza Pehlevi’ye karşı girişilen gösterileri düzenleyenlerden olduğu için tutuklandı
4 Kasım 1964′te sürgün edildi ve Irak’ta Necef’e yerleşti
6 Ekim 1978′de Irak’ı da terk etmesi istenince Paris’in banliyösü olan Neauple-le-Château’ya yerleşti Oradan Fransa başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinin sağladığı imkanlarla İran’da Şah yönetiminin yıkılması ve Şiî inancına dayalı bir devlet kurulması gâyesiyle propagandaya girişti 1978-79 yıllarında İran’da yaygınlaşan kitle gösterileri sonunda Şah Rıza Pehlevî 16 Ocak 1979′da İran’ı terk etmek mecburiyetinde kaldı 1 Şubat 1979′da İran’a dönen Humeyni ömür boyu dini lider ilan edildi ve Kum’a yerleşti
İran’da Şiî inancına dayalı cumhûriyeti kurduktan sonra muhaliflerini sırasıyla bertaraf eden Humeyni, binlerce kişiyi öldürttü veya hapse attırdı Sünnî Müslümanlara da çeşitli zulümler yaptı 1980′de başlayan ve 1988′e kadar süren Irak Harbi sırasında barışçı bir çözüm arayışını uzun süre reddetti ve savaşın Saddam devrilinceye kadar sürdürüleceğini îlân etti Ortadoğudaki çeşitli ülkelerde yaşayan Şiî militanları destekleyerek bölgede terörün artmasına sebeb oldu 1989 yılı başlarında hastalandı ve Haziran ayı başında öldü
Fulgencio Batista-Küba- Fulgencio Batista y Zaldívar (kabaca okunuş: Fulyensio Batista) ( 16 Ocak 1901 – 6 Ağustos 1973) Küba’nın 1933 – 1940 arası gayri resmi (pratikteki) askeri lideri 1940 – 1944 arası Küba’nın resmi başkanı 8 yıl sonra, 1952′de, geri döndü ve gerçekleştirdiği askeri darbeyle başa geldi Ancak 1959′da Fidel Castro önderliğindeki Küba Devrimi’yle devrildi ve ülkeden kaçtı 1973′te İspanya’da öldü
Anostocio Garcia Somoza-Nikaragua – Anastasio Somoza Debayle ( 5 Aralık 1925 – 17 Eylül 1980), 1967 – 1972 ve 1974- 1979 arasında Nikaragua devlet başkanı 1936′dan 1979′a kadar ülkeyi yöneten Somoza Ailesi’nden başkanlık yapan son kişidir Anastasio Somoza García’nın ikinci oğluydu ABD Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra, babası tarafından ulusal muhafızların başına getirildi
Anastasio Somoza Garcí*a’nın 1956′da bir suikast sonucunda öldürülmesinden sonra yerine büyük oğlu Luis Somoza Debayle geçti Ancak, ikinci kez başkan olmayı reddettiğinden, başkanlık görevi 1963′ten 1967′e değin Somoza ailesine yakın siyasetçilerce yürütüldü 1967′de abisi Luis Somoza’nın kalp krizi geçirerek ölmesinden sonra, başkan seçilen Anastasio Somoza Debayle babası gibi sert bir yönetim kurdu ve aile servetini genişletmeyi sürdürdü 1972′de görevini bıraktıysa da 1974′te yeniden başkan oldu ve yeni bir anayasayla görevini 1981′e değin uzattı
23 Ekim 1972′de başkent Managua’yı vuran deprem nedeniyle ülkeye gönderilen yardımların el altından Somoza ailesi ve yakınları tarafından paylaştırıldığı iddia edildi Baskıcı yönetiminin yol açtığı şiddetli ayaklanmaların, FSLN’nin sürdürdüğü bir iç savaşa dönüşmesi ve yaygınlaşan insan hakları ihlallerine ilişkin ülke dışında yayılan iddialar nedeniyle ABD yönetiminin Somoza rejimine yaptığı yardımı kesmesi, 1979′da istifasına yol açtı ABD’ye girişi kabul edilmeyen Anastasio Somoza, Paraguay’da sürgün yaşamına başladı 1980′de Devrimci Halk Ordusu (ERP) adlı Arjantinli bir sol örgütün üyeleri tarafından öldürüldü
Auguste Ugarte Pinochet-Şili – Augusto José Ramón Pinochet Ugarte (d 25 Kasım 1915 Valparaíso, Şili- 10 Aralık 2006), Şilili bir general ve politikacı Salvador Allende hükümetine karşı yapılan askeri darbeden sonra, 11 Eylül 1973′den 11 Mart 1990′a kadar Şili’yi dikta rejimi ile yönetmiştir 10 Aralık 2006′da 91 yaşında kalp krizi geçirerek ölmüştür
Francais Duvalier-Haiti – D r François Duvalier, lakabı Papa Doc (d 14 Nisan 1907 – ö 21 Nisan 1971), Haiti’nin ilk kez 14 yıl gibi uzun bir süre iktidarda kalabilen devlet başkanı Haiti Üniversitesi Tıp Okulu’ndan 1934′te mezun oldu 1943′e değin okul hastanesinde doktor olarak çalıştı Daha sonra frambezi hastalığına karşı ABD’nin desteğiyle yürütülen kampanyada etkin bir rol oynadı Günlük ”Action Nationale” gazetesinde yazılar yazarken, mistik düşünür Lorimer Denis’nin etkisi altına girdi ve siyah milliyetçiliği ile Vudu kültünü Haiti kültürünün ana kaynakları olarak kabul eden yazarlardan oluşan Ozanlar Grubu’na (Le Groupe des Griots) katıldı
Başkan Dumarsais Estime’nin yandaşlarından olan Duvalier, 1946′da Ulusal Halk Sağlığı Hizmetleri genel müdürlüğüne atandı 1948′de çalışma bakan yardımcısı, ertesi yıl da halk sağlığı ve çalışma bakanı oldu 10 Mayıs 1950′de Paul E Magloire önderliğindeki askeri bir cuntanın Estime’yi devirmesiyle bakanlıktan ayrıldı 1951- 1954 arasında eski görevine dönerek Amerikan Sağlık Misyonu ile çalıştı ve bir yandan da Magloire’a karşı direnişi örgütlemeye başladı 1954′te muhalefetin önde gelen temsilcisi olarak yeraltına geçti Magloire’ın başkanlıktan istifasını ( Aralık 1956) izleyen 10 ay içinde kurulan altı hükümetin çoğunda yandaşlarının yer almasını sağladı
Halkçı reformları ve siyah milliyetçiliğini temel alan bir seçim kampanyasının ardından Eylül 1957′de başkan seçildi İktidarını sağlamlaştırmaya girişerek asker sayısını azalttı; rejim düşmanı olarak görülen kişileri yıldırmak ve yok etmek amacıyla, başyardımcısı Clement Barbot’yla birlikte gizli polis kuvveti Tonton Macoute’ları örgütledi 1959′da bir kalp krizi geçirdi Yeniden sağlığına kavuştuğunda ilk iş olarak yerine vekalet eden Barbot’yu hapse attırdı Görev süresini 1967′ye değin uzatmak amacıyla 1961′deki yasama meclisi seçimlerine hile karıştırması ve despotça önlemlere başvurması, ABD’nin Haiti’ye yaptığı dış yardımın kesilmesine neden oldu
Aynı yıl, cezaevinden çıktıktan sonra bir ayaklanma girişiminde bulunan Barbot’yu öldürttü Kendisini devrimeye yönelik başka girişimleri de sindirdi 1963 sonlarında kendisini Haiti ulusunun temsilcisi olarak yarı tanrısallaştıran bir kült yaratarak daha baskıcı bir rejime yöneldi Nisan 1964′te ömür boyu devlet başkanı ilan edildi Diplomatik alanda büyük ölçüde yalnızlaşmasına, din adamlarına karşı davranışlarından dolayı 1966′ya değin aforozlu kalmasına ve çeşitli suikast tehditlerine karşın, önceki başkanlardan daha uzun süre iktidarda kalmayı başardı Teröre dayalı rejimiyle siyasi muhalefeti bastırarak Haiti’de alışılmamış bir siyasi istikrar ortamı yarattı Böylece ölümünden sonra oğlu Jean-Claude Duvalier’nin ömür boyu devlet başkanı olarak yerine geçmesini sağladı
Robert Mugabe-Zimbabve – Robert Gabriel Mugabe (d 21 Şubat, 1924), Zimbabve’nin cumhurbaşkanı 1980 yılında başbakan seçildiğinden bu yana ülkeyi yönetmektedir Dünya çapında bir çok eleştiriye tabi tutlan Mugabe hükümeti yolsuzluk, siyasi muhalefeti bastırmak, toprak reformunu kötü idare etmek, ekonomiyi kötü yönetmek ve insan haklarını ihlal etmekle suçlanmaktadır Zimbabve, 2007 yılı itibariyle dünyanın en yüksek enflasyon oranına sahip ülkedir ve bu oranın sene sonuna kadar %1 5 milyon olacağı tahmin edilmektedir
Mugabe, 1970li yıllarda lideri olduğu Zimbabve Afrikalı Ulusal Birliği’yle, çoğunluğu beyaz olan Rodezya hükümetine karşı sürdürdüğü gerilla savaşı sonucunda ün kazandı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|