İmza

imza a (ar imza)

1 Sahibini, kuşkuya yer bırakmayacak bir biçimde belirleyen ve bir belgeyi onaylama İradesini kesin olarak belirten ayırtedici ve kişisel elyazması her tür işaret (Bk ansikl böl Med huk)

—2 Bir sanatçının yapıtı üzerine koyduğu, onun yaratıcısı olduğunu gösteren işaret (Bk ansikl böl Güz sant)

—3 Bir şeyi yapanın tanınmasını sağlayan özellik, işaret: Her iki cinayet de aynı katilin imzasını taşıyor

—4 Bir yapıtı İmzalaması, hatta bir yapıtı tanıtması, önsözünü imzalaması bile o yapıta belli bir değer kazandıracak kadar ünlü yazar, sanatçı: Bunlar türk edebiyatının en seçkin imzaları Ünlü imzalara yer veren bir dergi

—5 (Bir şeye) imza atmak, bir şeyi imza etmek, imzalamak, İmzasını koymak: ilk işim, gidecek yazılara imza atmak oluyor

|| imza günü, bir yazarın halka açık bir yerde kitaplarını bir sunu yazısıyla imzalaması, okurlarıyla söyleşebilmesi için düzenlenen gün

|| imza kâğıdı, kimi işyerlerinde çalışanların giriş ve çıkışlarını denetlemek için üzerine imza atılan kâğıt

|| imza sahibi, kimi sanat ve meslek dallarında değerini kanıtlamış, adını duyurmuş kimse; gazete ve dergilerde kendi adıyla yazı yazan kimse

||/mza toplamak, bir dilekçeyi ya da öneriyi destekleyip benimseyenlere imzalatmak

|| imza töreni, önemli bir sözleşme ya da antlaşmanın belgelerini ilgili tarafların imzalayıp birbirlerini kutlamaları için düzenlenen tören

|| imza vermek, imza atmak || imzadan gelmek, çıkmak, imza işlerini tamamlamak

|| Bir olaya, bir girişime, bir şeye (soyut) imzasını atmak, onu yaratmak, ona katkıda bulunmak, onda kendisinden bir iz bırakmak: Kurtuluş savaşı 'na, tarihe, bir başarıya imzasını atmak

|| Bir yazıya imzasını atmak, daha önce yazdığı ya da bir başkasının yazmış olduğu şeylere bütünüyle katılmak, onu onaylamak: Ben o yazıma bugün de imzamı atarım Bu yazıya imzamı atarım

|| imzaya gitmek, bir evrak, sözleşme vb sözkonusuysa, yetkili kişinin imzasına gönderilmek

|| imzaya yollamak, göndermek, bir evrakı, sözleşmeyi onu imzalayacak olan kişiye iletmek

—Bür ger imza kartonu, aralarına, gönderilecek evrakın imzaya sunulmadan önce konulduğu, kurutma kâğıdı tabakalarından yapılmış kütük

|| imza makinesi, el imzasının bir çizici sistem sayesinde çoğaltılmasını sağlayan gereç

—Giz bil Görünmeyenin karşılığı olarak görünen; doğanın, yarar ve iyiliğini belirtmek için, kendinden gelen her varlığa vurduğu işaret (Bütün yıldızların kendi imzaları vardır ve astroloji bunları göz önünde tutar Bütün bitkilerde de durum aynıdır ve yapılarının ya da renklerinin özellikleri biçimle etkiler arasındaki bağıntıyı açığa vurur Paracelsus imzaların başlıca kuramcısıdır Porta ve Lavater buna fiz-yognomoniyi eklediler)

—Huk imza inkârı, bir belge ya da senetteki imzanın kabul edilmemesi (Bk ansikl böl)

—isi huk imza-i kaza, hâkimin verdiği hukuk kararlarının yürürlüğe konması, ceza kararlarının infaz edilmesi

—Kur tar imzayı padişahi, Osmanlı padişahlarının başka ülkelerin hükümdarlarına yolladıkları "name-i hümayun"ların (mektup) kenarına konulan altın yaldızlı imzalarına verilen ad (Örneğin, imzalar şöyle yazılırdı: "Elmütevekkil alellahül -melik ül-müstean Essultan Ahmet Han bin Mehmet Han" Bu mektuplara mühür basılmaz, çatma denen kadife bir keseye konduktan sonra altın kozalakla bağlanır, balmumuyla mühürlenirdi Keselerin rengi ve kozalakların ayar değeri mektubun önemine göre değişirdi Ancak barış antlaşmaları mühürlü olurdu)

—Siyas kur Destek imza, bir devlet başkanının ya da meşruti (anayasalı) monarşilerde hükümdarın yaptığı hukuk işlemlerinin altına, hükümet üyeleri (bakanlar) tarafından konan imza (Parlamenter rejimlerde, destek-imzanın sahibi olan bakan, meclis önünde sorumludur) [Bk ansikl böl]

—Bir hukuki belge ya da işleme katılmak ve onun içeriğini paylaşmak anlamına gelen imza

—ANSİKL Güz sant Yapıt imzası, yunan seramiğinde (çömlekçinin imzası, ressamın imzası), kameo ve mühürtaşlarının üzerinde görülmeye başladı Resimde imza kullanımı XIII yy'dan sonra ortaya çıktı ve XV yy'da yaygınlaştı, imza, süslü baş-harfler, bir monografi, bir amblem, canlı armalar ya da genellikle latince olarak sanatçının soyadı biçiminde olabilir Gerekirse sanatçının soyadının yanına adı, tarih, hatta yapıtın gerçekleştirildiği yerin adı yazılır ve fecit (yaptı), pinxit (resimleştlrdi) ya da, bir gravür için olduğu kadar bir heykel için de, sculpsit (yonttu) yazıları eklenir

islam sanatında özellikle madeni yapıtlarda usta, eserin sahibine iyi dileklerde bulunduktan sonra imzasını atıyordu Horasan, Herat ve Musul'da yapılan madeni yapıtlar, çoğunlukla ünlü ustaların İmzasını taşır Selçuklulardan kalma ahşap eserlerde, özellikle minberlerde imzalı pek çok örnekle karşılaşılmaktadır (Siirt ulu camisi, Ankara Aslanhane camisi, Divriği ulu camisi, Beyşehir Eşrefoğlu camisi minberleri gibi) Osmanlılar'dan kalma yapıtlarda da sanatçının imzası şan, şöhret vb iyi dileklerle birlikte yer alır; ancak hattatlar hocalarından icazet aldıktan sonra eserlerine ketebe" koyabilmişlerdir, istanbul'daki Büyükçekmece köprüsü'nün köşklerinin birinin altında Mimar Sinan'ın küçük bir imzasının bulunması, yapıtın önemini daha da artırır —Med huk imza, kural olarak el yazısıyla atılır Ancak bazı durumlarda, imza yerine geçen İşaret ya da aletler (mühür gibi) kullanılabilir Okur-yazar olmayanlar ya da organlarındaki eksiklik nedeniyle imza atamayanlar elle yapılmış ve onaylanmış bir işaret kullanabilirler Sol elin baş parmağı, eğer o yoksa elin öteki parmaklarından biri, imza yerine kullanılabilir Körlerin atacakları imzanın onaylanmış olması gerekir (Türk Tic k md 668) Bir davada senet altındaki imzanın kendisine ait olduğu ileri sürülen taraf, imzayı inkâr ederse, gerçek durum anlaşılana kadar senet delil olarak kullanılamaz Yargıç, inkâr edilen imza hakkında tarafları dinleyerek bir yargıya varmaya çalışır Yargıya varamazsa ilgili kişiye imza attırır, yazı yazdırır ve imzayla yazıları karşılaştırır Gerekli görürse bilirkişi incelemesi yaptırır, icra takibinde, borçlunun imza itirazında bulunması icra takibini durdurur ( -• İTİRAZ)

—Siyas kur Parlamenter rejimde devlet başkanı siyasal bakımdan sorumsuz sayıldığından, onun bütün işlemlerinin ilgili bakan ya da bakanlar tarafından imzalanması gerekir Bakanlar arasında siyasal dayanışma kuralı, hükümet başkanının (başbakan) kararlarının da ilgili bakanlarca imzalanması gereğini doğurur Fransa'da, yarı-başkanlık rejimi ile yarı -parlamenter bir rejim kuran 1958 Anayasası, cumhurbaşkanının, destek-imza ge-rekmeksizin tek başına alabileceği kararlara da yer vermiştir (başbakanı atama, referanduma gitme, olağanüstü durumlarda birtakım yetkileri kullanma, vb)
1982 Türk anayasası da bu modelden esinlenmiştir Anayasa, cumhurbaşkanının sorumsuz olduğunu, işlemlerinin ilgili bakan ve başbakan tarafından imzalanması gerektiğini açıkça belirtmekle birlikte, ilk kez buna önemli bir istisna getirmiştir: "Cumhurbaşkanının tek başına yapabileceği işlemler" için destek-imza gerekmez Ancak anayasa, Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğiyle ilgili işlemler dışında, hangi yetkilerin "tek başına kullanılabilecek" nitelikte olduğunu göstermemiştir