Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hazine

Hazine

Eski 09-05-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hazine



HAZİNE a (ar hazine)

1 Bir yerde gizlenmiş değerli nesneler bütünü: Kralların hazineleri Hazinelerin saklandığı yerin haritası

—2 Değerli şeylerin saklandığı yer: Hazine dairesi Hazine bekçisi

—3 Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler bütünü; define: Hazine avcıları

—4 Devlet malı, parası ya da paraya çevrilebilir değerlerin saklandığı yer; maliye; bu değerli şeylerin tümü: Hazine arsaları Hazinedeki altın miktarı Devlet hazinesi

—5 Bazı ansiklopedilere, başvuru yapıtlarına ya da kaynak kitaplara denir: Bilgi hazinesi Türk dilinin hazineleri Kütüphanelerimizde türk kültürünün hazineleri saklı

—6 Paha biçilmez değerde kabul edilen şey ya da kimse: Doğruluk bir hazinedir Sağlık insanın en büyük hazinesidir Çocuklarım benim için hazinedir

—Arkeol Büyük yunan tapınaklarında, bir site ya da bir tiran tarafından tapınağa armağan edilen ve içinde sunular, exvoto-lar duran küçük yapı (En önemlileri arasında, Delphoi'deki Atinalılar hazinesi'ni, Olympia'daki Hazineler taraçası'nı sayabiliriz) ||Para hazinesi, sahibi tarafından, çoğu kez bir karışıklık döneminde, topluca saklanan para, define


—Esk Rom Hazine gladyatörü, hazine hesabına beslenen gladyatör

—Kamu mal Bütçenin gelirlerini toplayan, paralarını saklayıp işleten, gerektiğinde borç para bulan, bütçe giderlerinin gereken yerde ve zamanında ödenmesini sağlayan devlet kurumu (Bk ansikl böl)|| Hazine bonosu, kamu kuruluşlarının, alacaklılarına yaptıkları ödemelerde kullandıkları ve hazine kefaletine sahip ödeme araçları


I—Kur tar Hazine baş yazıcısı, Hazinei hü-mayun'un kayıt işlerini yapan yazıcıların başı (Bu görevin Mehmet II döneminde var olduğu bilinmektedir) \\Hazine defterdarı (mal defterdarı da denir), eyaletlerdeki maliye görevlisi (Doğrudan merkeze bağlı olarak çalışırlardı) ||Haz/ne kethüdası, Hazine koğuşunun ikinci amirine verilen ad (Hazinedarbaşı'dan sonra gelirdi, iç hazinenin amiri olması nedeniyle bu hazinenin mühürlendiği Selim l'e [Yavuz] ait mühür onda dururdu Dış hizmete çıktığında kendisine vezirlik verilirdi)

||Haz/-ne koğuşu, enderun koğuşlarından ikincisi (Kiler koğuşundan bir derece yüksek, hasodadan bir derece aşağı idi Mehmet II döneminde kuruldu Mevcudu 60-80 arasında idi Görevleri iç hazineyi korumaktı)

||Hazine sarrafı (kuyruklu sarraf da denir), devletle mali ilişkileri bulunan ve kefaletleri devletçe kabul edilen sarraflara verilen ad (Bk ansikl böl)

|| Hazinei amire, Osmanlılar'da dış hazineye verilen adlardan biri ||/Hazinei amire dairesi, Bab-ı defteri nin dairelerinden biri (Amiri büyük ruznamçeoi idi "Büyük ruznamçe", "küçük ruznamçe", "Rumeli muhasebesi", "Anadolu muhasebesi" ve "mukabele" kalemleri buraya bağlıydılar) | fiazinei amire defterdarlığı, Mahmut II döneminde oluşturulan defterdarlıklardan biri (- —Verg huk Hazine güvencesi, devlet hazinesinin, vergi tahsilatını sağlamak konusunda (vergi yükümlüsünün vergisini ödeyemez durumda olduğu haller de dahil olmak üzere) yararlandığı ayrıcalık (Bk ansikl böl)

—ansikl Kamu mal Bütçenin uygulanması, bir yandan gelirlerin toplanması, öteki yandan giderlerin yapılması demektir Bu iki grup işlemin birlikte yürütülebilmesi için gelirlerle giderler arasında uyum sağlanmasına hazine işlemleri adı verilir Hazine, en büyük müşterisi "bütçe" olan bir bankaya benzetilir Hazinenin bankaya olan benzerliği nedeniyle, çoğu kez, devletler hazine kuracak yerde bankalardan yararlanmışlardır Hazinenin, devletin tüzel kişiliği dışında bir kişiliği yoktur Hazine devlet tüzel kişiliğinin mali cephesini oluşturur Büyük bankalar gibi, hazinenin de ülkenin çeşitli yerlerinde şubeleri vardır Türkiye'de bu şubelere malsandığı adı verilir Hazine işlemlerinin yer bakımından uyumlaştırılmasında, başka bir deyişle, nakit hareketlerinde bankalardan yararlanılır Türkiye'de hazinenin nakit hareketlerinin yürütülmesinde bankalardan yararlanılmaya, 1863 tarihinde Osmanlı banka-sı' nın kurulmasıyla başlanmıştır Osmanlı bankası, devletin veznedarlık ve para nakit işleriyle görevlendirilmişti Cumhuriyet döneminde, Maliye bakanlığı, Ziraat bankası ile 1927'de hazine paralarının nakli konusunda bir anlaşma imzaladı Dış ülkelere para nakil işi de iş bankası'na verildi 1930 yılında, Merkez bankası'nın kuruluşuna kadar hazine işlemleri bu bankalar aracılığıyla yapıldı TC Merkez bankası'nın 18 ocak 1970'te kabul edilen 1211 sayılı yasanın "temel görev ve yetkiler" bölümünde, bankanın, hükümetin haznedarı olduğu açıkça belirtilmiştir

—Kur tar



• Hazine sarrafı Bunların beratlarında "kuyruklu imza" bulunduğu için kendilerine "kuyruklu sarraf" da denirdi Vergilerin iltizama verildiği zamanlarda mültezimler, hazineye bir hazine sarrafını kefil göstermek zorundaydılar Devlet, alacağını mültezimden değil, kefil olan sarraftan isterdi Hazine sarraflarının adları, gerek Hazinei maliye'de gerek Hazinei hassa'da kayıtlıydı Ölenlerin hazine sarraflığı sıfatları çocuklarına geçerdi Bunların davaları iltizam işlerinden dolayı ise Hazinei maliye'de, adi ve hukuka ait işlerden dolayı ise Hazinei hassa'da görülürdü Bu yüzden hazine sarraflığı ayrıcalıklı bir sınıf sayılırdı Normal sarraflardan biri hazine sarrafları arasına katılmak isterse, bir dilekçe ile başvurmak zorundaydı Başvurusu Hazinei hassa nezareti tarafından incelenir, uygun görülürse Babıâli'ye sunulup irade alınarak Divanı hümayun kalemi'nce beratı verilir ve hazineye bildirilirdi Hazine sarrafları gerektiğinde devlete borç verirler, kefil oldukları mültezimler ve mukataalardan büyük çıkarlar sağlarlardı Bankaların açılması bunların çıkarlarına büyük darbe vurdu Osmanlı devletinin kuruluşunda "beytülmal" denilen devlet hazinesi "defterdar" adlı memurun yönetiminde çalışan bir örgüt tarafından yönetilirdi Daha sonraları iki hazine gelişti Biri "Hazinei birun" (dış hazine), ikincisi "Hazinei enderun" (İç hazine) adını aldı

• Hazinei birun (dış hazine), hazinei maliye, hazinei devlet, hazinei millet, hazinei amire gibi adlarla da anılırdı Başlangıçta Divanı hümayun'da bulunan dış hazine defterdarların gözetiminde açılıp kapanır ve sadrazamda bulunan padişahın mührü ile mühürlenirdi Dış hazinenin başlıca gelirlerini tasarrufu devlete ait topraklardan alınan şeri ve örfi vergilerle doğrudan doğruya devlete ait vergiler, maktu vergi veren eyaletlerle devlete bağlı emaretlerden elde edilen gelirler, bazı devletlerden alınan haraç, savaşta elde edilen ganimetlerin beşte biri, gayri müs-lim tebaanın ödediği cizye oluşturuyordu Bu hazineden yapılan başlıca harcamalar ise, kapıkulu askerleri ve donanmanın giderleri, sefer masrafları, devlet memurlarının maaşları ile devlet dairelerinin her türlü giderlerinden oluşuyordu Dış hazineden para çıkması belli bir usule bağlıydı Önce, çıkacak paranın ne için ve nereye harcanacağı, defterdarın bir tezkiresi (hazine tezkiresi) ile sadrazama sunulur; sadrazam bu tezkirenin üzerine "pençe" ve "sah" işaretini koyduktan sonra defterdara geri yollardı Defterdar bunun üzerine yapılan işlemleri onay anlamına gelen bir "sah" daha koyarak, tezkireyi maliye veznedarı olan "sergi halifesine gönderirdi Sergi halifesi bu pusulaya dayanarak ödemeyi yapar ve bu ödemeyi gösteren bir "sergi tezkiresi" hazırlardı Sonra bunları her akşam defterdara verirdi Defterdar da tezkireleri karşılaştırıp mahsubunu yaptıktan sonra, mahsup işaretini koyarak saklanmak üzere ruznamçe kalemine gönderirdi Hazine tezkirelerini ise, gerektiğinde hesap verebilmek için sergi halifesi saklardı Tanzimat' tan sonra daha çok hazinel amire adıyla anılan dış hazinenin yönetimi yeni oluşturulan Maliye nezareti'ne verildi

• Hazinei enderun (iç hazine) savaş ve olağanüstü harcamalar için bir yedek hazine işlevini görürdü, iç hazine biri haz-nedarbaşının, biri hazine kethüdasının, biri de hasodabaşının yönetiminde üç bölümden oluşuyordu Hazinei hümuyun da denilen asıl iç hazine, hazine kethüdasının yönetiminde olandı, iç hazinenin başlıca gelirlerini havassı hümayun hâsılatı, ganimetlerden padişaha düşen pay ve hediyeler oluşturuyordu Ayrıca devletin gelirlerinin yüksek olduğu dönemde her yıl dış hazinede artan para iç hazineye aktarılırdı Dış hazine paraca sıkıntıya düştüğünde sadrazamın arzı üzerine ve sadrazam ve defterdarın padişaha birlikte verdikleri senet karşılığında İç hazineden borç alınırdı, iç hazineden alınan bu borçlar çoğu zaman kapatılmamıştır Selim I (Yavuz) "benim altınla doldurduğum hazineyi ahfadımdan her kim mangırla dol-durursa hazine onun mührü ile mühürlenmesin ve illa benim mührümle mühürlen-mekte devam edilsin" diye vasiyet ettiği için, iç hazine gelenek olarak hep onun mührü ile mühürlendi, iç hazine XVIII yy ortalarından başlayarak "Hazinei hassa" diye anılmaya başladı, iç hazine'nin "Hazinei hassa" adı altında ve sarayın öteki kuruluşlarından ayrı olarak örgütlenmesi, Tanzimat'tan (1839) sonradır Bunda Avrupa saraylarının da büyük etkisi olduğu sanılmaktadır Bu hazinenin gelirleri, devlet bütçesinden padişaha ayrılan paralarla saltanata mahsus yerlerin gelirlerinden oluşuyordu Zamanla bu gelirler arttı, Ab-dülhamit II döneminde bir kısım boş arazilerin padişah adına tapuya bağlanması ve bazı gelirlere el atılması yüzünden hayli kabarık bir toplama ulaştı, ikinci meşruti-yet'in ilanından (1908) sonra bazı gelirler Hazinei hassa'dan alınarak maliye hazinesine verildi Hazinei hassa, "nezaret" diye anılır ve başında hükümdarların güvenini kazanmış nazır unvanlı birisi bulunurdu Sarayın bütün masrafları ve saraya mensup kimselerin maaş ve ücretleri Hazinei hassa'dan ödenirdi Sadrazam Sait Paşa ve Agop Paşa gibi ünlü kişiler Hazinei hassa'nın başında nazır sıfatıyla bulunmuşlardır Bu kuruluş saltanatın sonuna kadar devam etmiştir —Pulc Bu tür pulların gelirleri hazinenindir Başlangıçta posta hizmetlerinde de kullanılırdı Günümüzde yalnızca resmi evraka yapıştırılır Türkiye'de çıkarılmış başlıca hazine pulları şunlardır: 1 Evlad -ı şüheda pulları (Birinci Dünya savaşı yıl-

larında [1914-1918] çıkarıldı); 2 Milli müdafaa pulları (ikinci Dünya savaşı yıllarında [1939-1945] çıkarıldı); 3 Tayyare pulları (bayramlarda posta maddelerine yapıştırırdı)
Hazine pullarından postada zorunlu olarak kullanılmış olanları, posta pulu koleksiyonuna girerler

—Rom tar Hazine (fiscus caesaris), Au-gustus'tan başlayarak imparatora bağlanan kamu hazinesinin bir bölümüydü, imparatorluk eyaletlerinin gelirleriyle senato eyaletlerinin bazı gelirlerinden (madenler taş ocakları, tuzlalar, imparatorluk mülkleri, vb) meydana geliyordu Claudi-us bu bölümün başına bir procurator a ra-tionibus ("hesap memuru procurator") getirerek, yönetimini merkezileştirdi (procurator a ralionibus, bütün eyaletlerde temsilcileri, procuratorları olan bir azatlıydı) Traianus döneminde bu görev kesinlikle atlı sınıftan birine verildi ve procura-torluk mesleğinin doruğu durumuna geldi Bu fiscus'un gelirleri, ordunun bakımında, bayındırlık işlerinde (yollar), cur-sus publicus'la ve memur ücretlerinin ödenmesinde kullanılıyordu

—Verg, huk Hazine güvenceleri Bu güvenceler, zincirleme sorumluluk ilkesinden kaynaklanır Bunlar, vergi yükümlüleri (örneğin, gelir vergisi konusunda, evli çiftler), kayıt harçları konusunda sözleşme tarafları, ölüm dolayısıyla varaset ve intikal vergisi sözkonusu olduğunda mirasçılar, vb arasındaki zincirleme sorumluluk; ya da dolaysız vergilerin tahsili konusunda, hazine saymanları arasındaki zincirleme sorumluluktur Bu güvenceler, aynı zamanda, vergi tahsilatını sağlama bağlayan ayrıcalıklardan kaynaklanır Yükümlünün başka alacaklıları olsa bile, Hazine'nin sahip olduğu ayrıcalık, onu bütün öteki alacaklıların önüne geçirir (mahkeme giderleri ve ayrıcalıklı ücret türlerinin haczedilemez bölümü dışında)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.