Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Siyasal Bilgiler / Hukuk

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1035, 2016, borçları, çözüm, haricinde, mesaj, mirasbırakanın, mirasın, nedeniyle, nis, reddi, yolları

: Mirasbırakanın Borçları Nedeniyle Mirasın Reddi Haricinde çözüm Yolları Mesaj 26 Nis 2016 10:35

Eski 04-26-2016   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

: Mirasbırakanın Borçları Nedeniyle Mirasın Reddi Haricinde çözüm Yolları Mesaj 26 Nis 2016 10:35



20 Hukuk Dairesi 2015/14002 E , 2015/12025 K

Taraflar arasındaki davada, Kayseri 3 Tüketici ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, miras bırakanın bankaya olan tüketici kredi borcunun, davalı sigorta şirketi tarafından ödenmemesi sonucunda, davacılarca ödeme yapıldığı iddiasıyla ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir
Tüketici Mahkemesince, davacılar ile davalı sigorta şirketi arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin "Tüketici ilişkisi" ve işlemin de "Tüketici işlemi" olmadığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur

Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davacıların temelde sigorta ilişkisine dayandığını, sigortacılıktan doğan bu tür sözleşmelerin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1 maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2 maddesinde "Bu Kanun, 1 maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir Kanunun 3 maddesinde "Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" şeklinde tanımlanmıştır

Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir

Somut olayda, davacının mirasbırakanı ile dava dışı banka arasında tüketici kredisi sözleşmesi düzenlendiği, davalı tarafından tüketici kredisi kapsamında hayat sigortası yapıldığı, mirasbırakanın ölümünden sonra davalı sigorta şirketince murisin poliçe başlangıç tarihinden önce şeker hastası olduğu ve bu hastalığı beyan etmediği gerekçesi ile kalan kredi borcunun düzenlenen sigorta sözleşmesi gereğince karşılanmadığı, davalı banka tarafından ödenmeyen tüketici kredisinin kalan kısmının, davacılardan mirasçı olarak tahsil edildiği, ancak borcun sigorta şirketinden tahsili gerektiği iddiasıyla, ödenen paranın davalılardan tahsili istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır Uyuşmazlığın konusu, olayda, davacıların irsi halefi oldukları murisleri ile davalı arasında tüketici kredisi ve hayat sigortası sözleşmesi bulunmakta olup ihtilaf bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır Taraflar arasında 4077 sayılı Kanun anlamında mal veya hizmet satışına dair bir ilişki bulunduğuna ve miras bırakan, tüketici sıfatına haiz bulunduğuna göre uyuşmazlığın tüketici mahkemesince incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22 maddeleri gereğince Kayseri 3 Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi

YARGITAY 11 Hukuk Dairesi
2015/9407 E ,
2015/9508 K

Taraflar arasında görülen davada Van 3 Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2014 tarih ve 2014/250-2014/456 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin miras bırakanı olan ÜM'in davalı Banka'dan kredi kullandıktan sonra kredinin üçüncü yılında vefat ettiğini, banka tarafından kalan kredi borcu olan 11500,00 TL'nin müvekkillerinden tahsil edildiğini, banka ile müvekkillerinin miras bırakanı arasında imzalanan kooperatif kredileri sözleşmesinin 12 maddesinde davalı bankanın her türlü sigorta işlemini yapmayı ve yaptırmayı hem kendisi açısından hem de sigorta yaptıran açısından bir yükümlülük olarak öngördüğünü, davalı Banka'nın kredi sözleşmesinin ilk yılında iki hayat sigortasını birlikte yaparak müvekkillerine güven verdiğini ancak sonraki yıllarda hayat sigortası yapmadığını ileri sürerek müvekkilleri tarafından davalı bankaya ödenen 11500,00 TL'nin müvekkillerinin miras bırakanı olan ÜM'in ölüm tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir

Mahkemece, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre; banka ile davacıların miras bırakanı arasında imzalanan kooperatif kredileri sözleşmesi gereğince bankanın davacıların murisine hayat sigortası yaptırma ve/veya yeniletme yükümlülüğünün bulunmadığı, ayrıca banka tarafından davacılar murisine talebi bulunmadığından ve zorunlu olmadığından kredi sözleşmesi sırasında hayat sigortası yaptırılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle haklılığı kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 27,70 TL temyiz ilam harcı ile 123,60 TL temyiz başvuru harcının davacılardan alınmasına, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

YARGITAY 13 Hukuk Dairesi
2014/27392 E
2015/26413 K

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü
KARAR

Davacılar, murisleri'in davalı bankadan 07072005 tarihinde konut kredisi kullandığını, sözleşmenin 10 Maddesine göre davalı banka alacağın tamamen tahsil edileceği tarihe kadar hayat sigortası yaptırma ve yenileme yükümlülüğü bulunduğunu ilk dönem sigortanın yapılarak vadesiz hesaptan police bedelinin ödendiğini, yine ikinci dönem hayat sigortasının 20102006 tarihinde kredi borçlusuna hiçbir bildirim yapılmadan banka tarafından düzenlendiğini pirim borcunun otomatik olarak tahsil edildiğini, murisin 09112012 tarihinde vefat ettiğini ve kalan kredi borcunun noter ihtaratı cekilerek müvekkilimden talep edildiğini müvekkillerinin bakiye kredi borcunu ödediklerini yapılan araştırmada 20102007 tarihinden itibaren hayat sigortasının yenilenmendiğini tespit ettiklerini, bu nedenle bankanın kusurlu olduğunu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000,00 TL nin vefat tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara miras payları oranında verilmesine karar verilmesini istemişlerdir

Davalı, davanın reddini dilemiştir
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir
Davacıların murisinin davalı bankadan tüketici kredisi kullandığı, 09112012 tarihinde öldüğü, bedelin faiziyle davacılar tarafından bankaya ödendiği uyuşmazlık konusu değildirTaraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi borçlusunun ilerleyen yıllarda hayat sigortası ile sigortalanmaması hususunda davalı kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada kredinin sigorta teminatı altına alınmasıyla ilgili tarafları bağlayıcı bir düzenleme bulunmadığı için uygulamada bankalar tarafından kredi verilmesi, yapılması isteğe bağlı sigortaların yaptırılması şartına bağlanmakta, bu sigortaları yaptırmayan tüketicilere kredi kullandırılmamaktadır Esasen kredi borcunu teminat altına alan hayat sigortasının yaptırılmasında hem tüketicinin hem de bankanın menfaati olduğu için taraflar sözleşme hükümlerine göre bu edimi yerine getirmektedirler

O yüzden kredi sözleşmelerinde bankaya getirilen sigorta yaptırma yükümlülüğüne ilişkin hükümler haksız şart olarak değerlendirilmemiştir Buna karşın olayda uygulama yeri olmayan 28052014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı TKHKna göre artık kredi verilmesi sigorta yaptırılması şartına bağlanamayacaktır Yeni düzenlemeye göre tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacağı, zorunlu sigortalarda veya tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçenin kredi veren tarafından kabul edileceği öngörülmüştür (6502 sk m29 ve m38) Fakat bilgilendirme yükümlülüğü konusunda 4077 sayılı Yasanın 10 maddesinde düzenlenen tüketici kredilerinde böyle bir hüküm olmamasına karşın yeni yasanın 31/4 maddesiyle tüketici kredisi sözleşmelerinde özel düzenleme yer almaktadır 4077 sayılı Yasanın m10/B maddesinde konut finansman kredilerinde olduğu gibi genel olarak tüm tüketici sözleşmelerinin kurulması öncesinde ve kurulması sırasında tüketicinin bilgilendirilmesi yükümlülüğünün düzenlendiği bütün hallerde amaç, taraflar arasındaki dengesiz durumu gidermek ve tüketicinin de bilgilendirilmiş bir şekilde sözleşme kurmasına imkân tanımaktır Zaten Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanunun varlık nedeni muazzam örgütlülüğe sahip banka ve sigorta gibi dev kurumlarla imzalanan sözleşmelerde birey olarak zayıf konumdaki tüketiciyi korumaktır (4077/1 madde) Dolayısıyla banka kredi sözleşmesinde hayat sigortası talep edecekse riziko konusunda tüketiciyi aydınlatmalıdır

Böyle bir uyuşmazlıkta sözleşme ile hangi tarafa veya taraflara hangi yükümlülüklerin getirildiği ve diğer idari düzenlemeler üzerinde önemle durulmalıdır Kredinin verildiği tarihte yürürlükte olan “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “İhtiyari sigortalar” başlıklı 6 maddesinde “Kredi ile bağlantılı olarak yapılacak ihtiyari sigortalarda, kredi ilgilisinin menfaatinin sigorta edilmesi, sigorta sözleşmesi ile sunulan teminatların kredi konusu ve kredi kullananın ihtiyaçları ile uyumlu olması esastır “Bilgilendirme yükümlülüğü” başlıklı 7 maddesinde “(1) Kredi ile bağlantılı olarak yapılacak sigortalar konusunda, kredi sözleşmesi yapılmadan önce, kredi kuruluşu tarafından kredi kullanana bilgi verilir Söz konusu bilginin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça tespit edilir (2) Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigorta sözleşmelerine ilişkin bilgilendirme yazılı olarak yapılır Kredi kullanan tarafından imzalanan bilgi formunun bir örneği kredi kuruluşu veya şirket tarafından saklanır (3) Ancak, kişilerin fiziki olarak karşı karşıya gelmesinin söz konusu olmadığı hallerde veya işin mahiyetinin gerektirdiği durumlarda elektronik ortamda veya ilgilinin bilgi formuna erişimini mümkün kılan benzeri araçlarla bilgilendirme yapılabilir Bu durumda, ispat yükümlülüğü kredi kuruluşuna aittir (4) Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigortalarda verilecek olan bilgi formunun şekil ve asgari içeriği Müsteşarlıkça tespit edilir (5) Şirket, kredi kuruluşunun bu Yönetmelik kapsamındaki bilgilendirme yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmesini temin etmek üzere her türlü tedbiri alır (6) Kredi kuruluşunun aracı olduğu kredi bağlantılı sigortalarda 28/10/2007 tarihli ve 26684 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik kapsamında düzenlenen Bilgilendirme Formları verilmez (7) Kredi kuruluşunun aracı olmadığı poliçelerde Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik kapsamında işlem tesis edilir” hükümleri yer almaktadır

Sözleşmenin imzalandığı tarihte tüketicinin ölümü halinde eş ve çocuklarını koruyacak şekilde kredi borcunun sigortalanması konusunda bilgilendirme yapmaması hukuken korunamaz Banka kredi hakkında bilgilendirme yükümlülüğünün yapıldığını ispat etmek zorundadır Olayda davalı bankanın bu yönde bilgilendirmeyi yapmadığı açıktır Bu nedenle tüketiciyi sigorta konusunda bilgilendirmediği için bankanın az da olsa kusurlu olduğu kabul edilmelidir Dairemizin 01072013 T 2013/8602-18042, Y 13 HD 942015 T 2015/1534-11329 sayılı kararları ile YHGK’nın 23122009 gün ve 2009/13-433-2009/580, yine YHGK 2013/13-1592 esas sayılı dosyalarında aynı ilkeler benimsenmiştir Hal böyle olunca kredi borcunun teminat altına alınması için sigorta poliçesi düzenlenmemesinde Bankanın da müterafik kusuru üzerinde durularak ve gerekirse bu hususta uzman bilirkişilerden taraf, mahkeme ve yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp, TMK 2 maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına göre zararın paylaştırılması gerekirken; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi

YARGITAY 13 Hukuk Dairesi
2014/26213 E
2015/17923 K

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü

KARAR

Davacılar, murisleriün 03102008 tarihinde Halkbank, Burdur Şubesinden tüketici kredisi kullandığını, 05112011 tarihinde vefat ettiğini, yeniden hayat sigortası yapılmadığından bahisle tüketici kredisinin kalan 11959,96 TL miktarının ödenmesinin Banka tarafından kendilerine bildirildiğini, davalı ile murisleri arasında yapılan kredi sözleşmesine göre, bankanın menfaat sahibi olarak murislerinin hayat sigortasını yaptırmaya yetkili olduğunu, kendilerinin, bankayla yapılan sözleşmeye güvenerek ve hayat sigortasının yapıldığını sanarak herhangi bir teşebbüste bulunmadıklarını ve sigorta yaptırmadıklarını, davalı Bankanın sözleşme gereklerini yerine getirmeyerek miras bırakanın hayat sigortasını yenilemediğini ileri sürerek, kredi borcu olan 11959,96 TL'den borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir

Davalı Banka, sözleşmenin 11/2 maddesine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün kredili müşteriye ait olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir

Davacılar, murislerinin davalı Bankadan kullandığı tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, murislerinin 05112011 tarihinde vefat ettiğini, hayat sigortasının yenileme döneminde davalı Bankanın yenileme yapmadığı gibi uyarıda da bulunmadığını bildirerek kredi borcu yönünden borçlu olmadıklarının tespiti için eldeki davayı açmışlardır Davalı Banka, aralarındaki sözleşme hükümlerine göre bankayı hayat sigortası sözleşmesini yenilemeye mecbur kılan bir maddenin bulunmadığını savunmuştur

Uyuşmazlıkla ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri incelendiğinde; 17012008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01022009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6 maddesinin 2 fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir” denilmektedir

Davacıların murisi ile davalı Banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin, “Sigorta” başlıklı 11/2 maddesinde "Müşteri, açılan kredi sebebiyle banka tarafından belirlenen tutar üzerinden hayat sigortası yaptırmayı, bu maksatla bankanın sigorta şirketine hazırlatacağı talepnameyi imzalamayı, önceden yapılmış bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde bankanın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde gerekli değişikliğin yapılarak poliçeyi bankaya teslim edeceğini, vefatı halinde mezkûr sigorta sonucu ödenecek tazminattan, o tarihte bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak meblağın mirasçılarına ödenmesini beyan, kabul ve taahhüt eder" hükmü bulunmaktadır

Mahkemece, tüketici kredisi sözleşmesinin incelenmesinde, davalı bankanın hayat sigortasını re'sen yenileme yetkisinin bulunduğuna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, ilk sigortanın sona ermesinden sonra, takip eden yıllarda hayat sigortasını yenileyerek murise bir güven de vermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, Banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır Nitekim, kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği”, 1712008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 122009 tarihinde yürürlüğe girmiştir Az yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin ilgili hükmü gereğince, kredi süresi içerisinde sigorta poliçesini yenileme sorumluluğu kredi kullanana ait olmakla birlikte, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun da kredi veren Bankaya ait olduğunun kabulü gerekir

Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatına sahip, kredi veren kuruluş olan davalı Bankanın, 02102011 tarihinde sona eren davacıların murisine ait hayat sigortasının yenilenmesi için, en azından muhatabına bildirim yapmak suretiyle kredi borçlusunu konu ile ilgili bilgilendirmesi, asgari özen yükümlülüğünün bir sonucu olduğu gibi, Medeni Kanunun 2 maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarının da bir gereğidir Ancak bu kabule rağmen, sigortanın yenilenip yenilenmediğinin de, kredi borçlusu tarafından takibi gerekeceğinden, uyuşmazlık konusu olan “hayat sigortasının yenilenmemesi” nedeniyle tarafların müterafık kusurlu oldukları sonucuna varılmalıdır O halde mahkemece tarafların kusur oranları takdir edilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 362015 gününde oybirliğiyle karar verildi

http://www.kararara.com/forum/viewto...p=82164#p82164

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.