Kobileri Yeni Sorumluluklar, Mali Müşavirleri De Yeni Angaryalar Bekliyor (Müslüm ÜNVER)

Kobileri Yeni Sorumluluklar, Mali Müşavirleri De Yeni Angaryalar Bekliyor (Müslüm ÜNVER)





ELEKTRONİK TEBLİGAT



19 Ocak 2011 tarih ve 27 bin 820 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6 bin 99 sayılı Kanun ile 7 bin 201
sayılı tebligat kanununa eklenen 7/a maddesi ve elektronik tebligat yönetmeliğine göre tebligat çıkarmaya yetkili merciler tarafından tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye,
elektronik yolla gönderilen bildirim elektronik tebligat olarak adlandırılmaktadır Fiziki ortamda yapılan tebligatla aynı sonuçları doğurmaktadırAnonim, Limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat
yapılması zorunludur Bütün sermaye şirketlerinin Kayıtlı Elektronik Posta hesabı almaları gerekir


19 Ocak 2013 tarih ve 28 bin 533 sayılı Resmi Gazete’de ‘Elektronik Tebligat Yönetmeliği’ yayınlanmıştırBu yönetmelik ile elektronik ortamda yapılacak tebligatlara ilişkin usul ve esasları düzenlenmesi amaçlanmaktadır
Bu Yönetmelik, kazaî merciler, 10 Aralık 2003 tarihli ve 5 bin 18 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik


kurumları ile il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vasıtasıyla yapılacak elektronik tebligatları kapsamaktadır Nitekim birçok devlet kurumu
2015 yılı içerisinde elektronik tebligat uygulamasına geçeceğini duyurmuştur Bunlar arasında; Adalet Bakanlığı (29 Haziran 2015 Uygulama Başlangıç Tarihi), Maliye Bakanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu ( 30 Temmuz 2015 Uygulama Başlangıcı, faaliyet izninin alınmasını müteakip 90 gün içinde başvuru yapılmalıdır) sayılabilir
Maliye Bakanlığı, 27 Ağustos 2015 tarih ve 29458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 456 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu genel tebliğinde elektronik tebligat hakkında açıklamalarda bulunmuştur Bu Tebliğ ile tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar aşağıda
belirtilmiştir a) Kurumlar vergisi mükellefleri, b) Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti
bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç),

1. c) İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler Elektronik tebligat sistemini

kullanmak zorunda olan mükelleflerin, 1 Ocak 2016 tarihine kadar Elektronik Tebligat Talep
Bildirimini yapmaları gerekmektedir Ancak 1 Ocak 2016 tarihinden önce bildirimde bulunanlara 1 Ekim
2015 tarihinden itibaren elektronik tebligat yapılabilecektir Cezai müeyyideler ile karşılaşmamak adına elektronik
tebligat hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir

E-FATURA ve E-DEFTER

20 Haziran 2015 tarih ve 29 bin 392 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 454 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu genel tebliği ile daha önce 14 Aralık 2012 tarihli ve 28 bin 497 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 421 sıra numaralı Vergi
Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflerin kapsamı genişletilmiştir 421 sıra numaralı genel tebliğde sayılan;

1. a) 4 Aralık 2003 tarihli ve 5 bin 15 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında madeni yağ lisansına

sahip olanlar ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle asgari 25 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan,

1. b) 6 Haziran 2002 tarihli ve 4 bin 760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler ile bunlardan 2011 takvim yılında mal alan mükelleflerden 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle asgari 10 milyon TL brüt satış hasılatına sahip olan, Mükelleflerin, elektronik defter uygulamasına 2014 takvim

yılı (Elektronik defter yazılımlarını kendi geliştiren mükelleflerin 1 Eylül 2014 tarihi itibariyle elektronik defter test süreçlerini başarı ile tamamlamış olmaları gerekmektedir) içerisinde geçmeleri zorunlu kılınmıştı Bu mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve efatura uygulamasına geçme
zorunluluğu 454 sıra numaralı vergi usul kanunu genel tebliği ile getirilmiştir

1. a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 milyon TL ve üzeri olan mükellefler
2. b) 6 Haziran 2002 tarihli ve 4 bin 760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan mükellefler, bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir
3. c) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler

(a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren, 2015 veya
müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren, (b) ve (c)
bentlerinde sayılanlardan bu Tebliğin yayım tarihinden önce lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler ise lisans aldıkları ya da mükellefiyet tesis ettirdikleri tarihi izleyen hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik
defter uygulamasına geçmek zorundadır Bununla birlikte, lisans ya da mükellefiyet tesis tarihi ile izleyen hesap dönemi arasındaki sürenin üç aydan kısa olması halinde isteyen mükellefler bir sonraki hesap döneminin başından
itibaren elektronik defter tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir
Yukarıda belirtilen kapsam içerisindeki mükelleflerin e-fatura ve e-defter uygulamasına
geçmeleri gerekmektedir


Gelir veya Kurumlar Vergisi Mükellefleri:
(5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar ile KİT ‘ leri hariç)
2014 yılı brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler… 01/01/2016
2015 yılı brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler… 01/01/2017
2016 yılı brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler … 01/01/2018
2017 yılı brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler… 01/01/2019
2018 yılı brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler… 01/01/2020


…/…
Anılan tarihler itibarıyla e fatura ve e defter uygulamalarına geçmeleri gerekmektedir
Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinde, e-fatura zorunluluğu 01/04/2014 tarihinden itibaren ve e-defter tutma zorunluluğu da 01/01/2015 tarihinden itibaren başlamıştı
İlerleyen süreçte yukarıda bahsedilen kapsamların dahada daraltılarak belirli bir alışma devresinden sonra tüm mukelleflere ( e beyanname ve e – bildirgede olduğu gibi ) e- fatura ve e defter kullanmak zorunlu olacaktır diye düşünüyorum
Gelir idaresi teşkilatımız kısaca bahçede otlanıp/yayılıp başka yere yumurtlamanın önünü kesmek için tüm çabalarını sürdürmektedir
E-ARŞİV
30 Aralık 2013 tarihli ve 28 bin 867 Mükerrer sayılı Resmî Gazete_ de yayımlanan 433 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-Arşiv uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standartlara uygun olarak
faturanın elektronik ortamda oluşturulması, elektronik ortamda muhafazası, ibrazı ve raporlamasını kapsayan bir
uygulamadır
Uygulamadan yararlanmak için mükelleflerin 397 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura Uygulamasına kayıtlı olmaları gerekmektedir


İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükellefler, en geç 1 Ocak 2016 tarihine kadar e-Arşiv Uygulamasına geçmek zorundadır
Kapsama giren mükelleflerin belirlenen tarihten önce e-Fatura ve e-Arşiv başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlamaları gerekmektedir
Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS) kapsamında faturalarını elektronik ortamda oluşturma ve muhafaza izni almış olan mükellefler, faturalama süreçleri ile bilgi işlem sistemlerini 142015 tarihinden geç olmamak üzere Başkanlığın kendilerine yazıyla bildireceği bir tarihe kadar bu Tebliğde yer alan usul ve esaslara uygun hale getirmek zorundadırlar


BAĞIMSIZ DENETİM



“Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” uyarınca denetime tabi olan şirketlerin ( 50 Milyon aktif toplamı, 100 milyon net satış hasılatı, ve 200 ortalama çalışan sayısı kriterlerinden herhangi ikisini 2013 ve 2014 yıllarında sağlayan şirketler 2015 yılında bağımsız denetime tabi olacaktır),
denetimi yapılacak faaliyet dönemi içerisinde yönetim kurulu kararı ile tavsiye ederek, genel kurulca
bağımsız denetim kuruluşunu seçmesi gerekmektedir
Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirmeli ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan etmelidir


26 Aralık 2012 tarihli ve 28 bin509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nin 11maddesinin 3’üncü fıkrasına göre; Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşların (“KAYİK”) ve faaliyet alanları, işletme büyüklükleri, çalışan sayısı ve benzeri ölçütlere göre Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (“KGK”) tarafından belirlenen işletmelerin denetimi yalnızca KGK tarafından yetkilendirilmiş denetim kuruluşları tarafından yapılabilmektedir KAYİK’lerin denetimi yalnızca denetçiler tarafından yapılamamaktadır
Kaynak: Doç Dr Volkan DEMİR –
MALİ MÜŞAVİR


3568 sayılı meslek yasamıza göre yapmamız gereken iş tanımı teorik olarak yapılmış olmasına rağmen , görev ve sorumluluklarımız belirlenmiş olmasına rağmen , realitede görüleceği üzere adeta bir mali müşavir her türlü kullanılmaya çalışılmaktadır


Angarya ( bedelsiz yaptırılan iş ) anayasamızda yasak olmasına rağmen adeta salgın hastalık gibi mesleğin ve meslektaşın en büyük sorunu haline gelmiştir Bu konuda odalarımız ve birlik yöneticilerimiz ( kamu ile uyum içerisinde çalışmayı bahane ederek ) kamu kurum ve kuruluşlarına daha fazla yaranabilmek uğruna meslektaşı sorunları karşısında çaresiz ve yalnız bırakmışlardır


Esnaflarımızın temsilcilerinden oluşan ve gerçek sahipleri üyeleri olan sanayi odaları ve ticaret odaları , oda ve birlikler, üst kuruluşlar, neredeyse derebeylik konumuna gelmiş, buralardaki yöneticiler yöneticiliği Profesyonel meslek olarak benimsemişlerdir ( o kadar çok isim varki aymakla bitmez)
Bu anlayışın farkında olan siyasilerimiz STK lar için Nisbi temsil seçim sistemini hayatımıza sokmuşlar bu ise temsilde adaletli olmayı ve karar almayı zorlaştırmış, farklı kutuplardaki kişilerin aynı masada karar alıp icraat yapmalarının önünü tıkamıştırBırakınız karar almayı toplantılara dahi katılım mümkün olmamaktadır Hal böyle olduğun da meslektaşın çözüm bekleyen sorunları kar topu gibi büyümeye devam etmektedir
Bir grup arkadaşım veya yönetici pozisyonundaki meslektaşlarımın bunları okuduklarında kar görmüş İzmir li gibi baktıklarını görür gibi oluyorum Şöyle ki ;
Değerli meslektaşlarım hiçbir meslek yok ki bizim mesleğimiz kadar sahipsiz ve çok sorunlu olmasın Bağımlı çalışan meslektaşlarımızın geleceği patronlarının iki dudağından çıkacak kelimeye bağlı, ücret tarifeleri ve iş tanımları, yetkileri belirsiz, genelinin çok düşük ücretlerle istihdam edildiklerini hepimiz biliyoruz Çalışanların haklarını korumak için demokratik sistemlerde sendikalar vardır, peki senin / benim hakkını kim koruyacak
Diğer yandan serbest çalışan yıllarını bu işe vermiş üst adlarımız,ın durumları nedir; Müteselsil sorumluluk karşısında kendilerinden yaşça çok küçük ve tecrübe olarakta yetersiz bir çok denetim elemanlarının karşısında onlar da bii çare durumdadırlar Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali cendere altındayız
Görevleri yalnızca e sözleşmede yazılı şekli ile Mükellefin muhasebe işlemlerini yapmak, beyannamelerini çıkarmak ve tablolarını vermek olarak belirlenen işler saymakla bitmeyen angaryalarla bizleri bıktıracak boyuta getirmiştir
Adeta sosyal yaşamı unutan es ve cocukları ile sinemaya dahi gidemeyen meslektaşlarımız hallerini acep kime anlatacaklardır Tahsil edemedikleri makbuzlarının KDV sini cayır cayır alan maliye ye mi, Yoksa yıllardır TUİK belasını basımıza saran FARKINDALIĞIMIZI YARATAMAYAN , yöneticilerimize mi? ( size üç beş kuruş ek gelir alasınız, avrupada böyle, diye kabullendik diyorlar, ben demiyorum , sevgili yönetenlerimizden …… beyanı bu )
…meslektaslarımdan özür dileyerek şu ata sözü ,ile bitirmek istiyorum ’’eşekliği bize layık görürsen semer vuran da çok olur’’… acı ama öyle …
Saygılarımla,
Müslüm ÜNVER
Mali Müşavir , B Denetçi
Ank29 eylül 15