Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ehlikitap, kitabı, kitap, olanlar, sahibi

Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



Ehlikitap - Kitabı olanlar - Kitap sahibi olanlar


Ehlikitap veya "kendilerine kitap verilenler" diye adlandırılan topluluktan bahseden Kur'an ayetlerinin sayısı 70 küsurdur Bu da gösterir ki, bu kavram Kur'an terminolojisinde ve Kur'an'ın evrensel mesajını tanımada önemli bir yer tutuyor

Ehlikitap, kitap sahibi olanlar, kitabı olanlar, peygamberler tarafından getirilmiş kitapların birine inananlar gibi manalar yanında, filolojik noktadan hareket edildiğinde, yazmayı bilenler, izlemekte oldukları bir kitaba sahip bulunanlar ve nihayet okuma-yazma bildikleri için, ümmı bir toplumun kültürlüleri olarak anılanlar gibi manalara da gelir Kitap, vahyin adlarından biri olduğuna göre (bk Kitap md) ehlikitap, vahye muhatap olmuş topluluk anlamına gelecektir Ve bu anlamda her topluluk kitap ehlidir Çünkü, Kur'an, her topluma mutlaka bir peygamber gönderilmiştir diyor (bk Fatır 24)

Öte yandan, Kur' an resullerin sayısını saydıklarıyla sınırlamamıştır Haklarında bilgi verilen resuller yanında, kendilerinden bahsedilmeyen resuller de vardır, (bk Resul mad) O halde kitap sahibi topluluklar, genel çerçevede, Kur'an'da adı geçenlerden ibaret değildir Bu evrensel perspektifin bir gereği olarak, Hz Peygamber Sabiî ve Mecüsiler'e, kızlarını almak ve kestikleri hayvanların etini yemek dışında, Yahudi ve Hıristiyanlar gibi davranılmasını emrediyor İslam bilginleri, işte bu yüzden ehlikitap deyiminin hukuksal şümulünü mümkün oldukça geniş tutarlar Hatta Zerdüş-tiler, dağınık parçalar halindeki Zend-Avesta'yı bir kitap halinde toplayarak, ehlikitap topluluk kavramı içine girmeyi denemiş ve kısmen başarmışlardır

Ancak şu bir gerçektir ki, Kur'an'ın, HzPeygamber'in ve fukahanın ortak kullanımıyla, ehlikitap deyimi özel çerçevede Yahudiler (Yahûd) ve Hıristiyanlar (Nasâra)ı ifade eder Bununla beraber, deyimin diğer Kur'ansal boyutlarını dikkate almakta hiçbir engel yoktur
Genel çerçeve itibariyle ehlikitap tevhid dini olan peygamberlı dinler (semitik dinler)in İslam'dan önceki temsilcileri ve taşıyıcılarıdırlar Kur'an bu topluluğun kendilerine verilen emaneti yozlaştırdıklarını, nebileri öldürmeye (bk Beniisrail mad), hatta Allah'a ortak koşmaya kadar giden fenalıklar işlediklerini söyler ve sık sık hatalarını tashih ile onları doğruya, insaflı olmaya, Allah'a verdikleri sözü tutmaya çağırır

Şu bir gerçek ki, Kur'an ehlikitabı bir mutlak düşman hedef olarak göstermemekte, tam aksine, tevhid gerçeğinin egemenliğini sağlamada işbirliğine çağrılan bir entegrasyon unsuru olarak değerlendirmektedir Ehlikitap bir nevi kıskanç-asi kardeşler topluluğudur
Ehlikitabın en büyük hatası, tanrısal vahyin son temsilcisi olan Hz Muhammed'i tanıyıp dinlememektir Onların bu yanılgısı, ellerindeki vahiy ürünü kitapları ard niyet ve çıkarcılıktan uzak bir mantıkla okumamalarındandır(Mâide 68) Kur'an buna, "kitabın bir kısmını okuyup, diğer bir kısmını görmezlikten gelmek" diyor (bk Bakara 85) Bu, yine Kur'an'ın ifadesiyle, kendilerine bir Allah elçisi geldiğinde, ellerindeki kitabın o elçiye ilişkin beyanlarını gözardı ederek inkâra gitmek şeklinde sergilenen bir davranıştır (Bakara 100-101) O halde ehlikitabın vahyin son temsilcisi Hz Muhammed'i inkarları bir bilgisizlik, dinsizlik olayı değil, bir inat ve haset olayıdır, (bk Bakara 121, 144, 146; En'** 20, 114) Onlar, bilip durdukları halde hakkı yanlışla kirletirler (Âli İmran 70-71)

Kur'an, kitap ehlinin inat ve kıskançlıktan doğan tahrip ve fesatlarına dikkat çekmekle birlikte, onlara karşı Müslüman toplumun sıcak bakmasını esas almış ve bu kitleye farklı bir statü tanımıştır Onların yemekleri yenir, kestikleri, avladıkları hayvanlar da yenir (Mâide 5) Doğaldır ki, bu yenen yemek ve hayvanların, Müslüman'a yasaklanan cinsten olmamaları gerekir (Bu konuda geniş bilgi için bk Elmalık 3/ 1577-1581)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



Ehlikitabın kızlarıyla evlenmek de serbesttir (Mâide 5) Ancak Müslüman kadınların onlarla evlenmelerine Kur'an müsaade etmemiştir, (bk Elmalılı 2 / 773 vd 3 / 1579; Ateş 2/469-472)

Kur'an, ehlikitapla mücadelenin en güzel biçimde yapılmasını emreder Sertlik, ezicilik bunların sadece zulme sapanlarına uygulanacaktır Ankebût suresinin 46 ayeti bu emri verirken, ehlikitaba bakışının evrensel Kur'an enginlik ve rahmetine uygun şu gerekçeyi de gösterir: " ve onlara deyin ki: 'Biz Müslümanlar bize indirilene de inanmışızdır, size indirilene de Ve bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir Ve biz o biricik ilaha teslim olmuş kişileriz"

Ehlikitap bahsinin en ilginç noktalarından biri, belki de birincisi şudur: Kur'an, ehlikitabın Nasârâ (Hıristiyanlar) bölümünü, Müslümanlara gönül yakınlığı (meveddet) en fazla olan kitle halinde tanıtırken, Yahûd (Yahudiler) bölümünü düşmanlığı en şiddetli kitle olarak gösteriyor Bundan daha ilginci bu tespiti yapan Mâide 82 ayetin, Yahudilerin Müslümanlara düşmanlığının şiddetini anlatırken onları putperestlerden önceye almış olmasıdır Tefsir ilmi tekniği bakımından bunun ifade ettiği mana şudur: Müslümanlara düşmanlıkta en şiddetli tavrı sergileyen iki kitle (Yahudiler ve Tanrı tanımazlar)nin en azılısı Yahudilerdir

Anılan ayetin sergilediği ilginç yaklaşımlardan biri de, Hıristiyanların gönül yakınlıklarının, bu kitle içindeki rauip ve ruhanilerin varlığıyla bunların kibirden uzak bulunmalarına bağlanmasıdır


Biri en yakın, biri en kinci yabancı bu kitlenin tümü, Allah'ın birliği etrafında entegrasyona çağrılmaktadır Âli İmran 64 ayet, bu noktada, tarihin ilk birlik (unification) çağrısıdır Ve bu çağrının esasını, yaratıcı kudretin birliğine iman ile insanın insana kul olmasının reddi oluşturmaktadır Kur'an'ın bu evrensel çağrısını, dinler tarihi ve insanlığın birliği açısından değerlendiren müfessir Elmalılı, espriyi şu güzel cümle ile ifadeye koymuştur: "Dini yüceliş ve gelişme, vicdanların parçalanma—dağılma ifade eden özelliklerinde değil, toplu ve birlik olmalarında ve çerçeveyi geniş tutmalarındadır" (bk Tefsir 2/ 1132)

Kur'an-ı Kerim'in üzerinde olduğumuz ölümsüz mesajı şöyledir: "De ki: "Ey ehlikitap, gelin aramızda aynı olan gerçeği ifade eden söze: Allah'tan başkasına ibadet etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, Allah'a bırakıp da bazımız bazımızı rabler edinmesin"
Bu ayette geçen "bazımız bazımızı rab edinmesin" ifadesinin ne anlama geldiği Hz Peygamber'den sorulduğunda Tanrı Elçisi şöyle buyurmuştur: "Kilise babalarının sözlerini Allah kelamı gibi benimsemek, onları rab edinmek olur Hıristiyanlar bunu yapmıştır" Allah Resulû'nun bu sözünde din bahsinin en önemli noktasına dikkat çekilmiştir Tarih içinde, Allah'ın, insanı mutlu etmek için gönderdiği dinin insanın başına bir felaket kasırgası gibi musallat olması, din adına söz söyleyen birtakım hasta ruhların, gizli bir biçimde kendilerini ilah ilan etmeleri ve bunu da dine fatura etmeleri yüzünden olmuştur


Şu bir gerçek ki, bütün dinler tarihi boyunca, her mekanda, gerçek dine karşı en büyük belayı sergilediği halde kendini o dine maleden bir "sahte din" olagelmiştir Bunun tarihte en tipik ve zalim örneği engisizyondur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



Gerçek dindarları, din adına kahra uğratan bu zulüm ocağının din gerçeğine indirdiği darbe, bütün Allah düş-manlarınınkinden daha büyüktür Üç milyara yakın insanı komünizm yalanının ardında perişan eden sebepler, engizisyonun bıraktığı acılardan kaynaklanmıştır Batı'nın büyük beyinlerinden biri olan Toynbee "Komünizm İncil'den koparılmış, ama hoyratça koparılmış bir yapraktır" derken, acaba bu sırra mı işaret ediyordu? Bunu tartışabiliriz, ama Kur'an'ın az önce verdiğimiz ayeti ve o ayete İslam Peygamberi'nin getirdiği yorum, hiç kuşkusuz bu sırrı açığa çıkarmaktadır

Esasen, Yahudi ve Hıristiyanların İslam'a karşı çıkmalarının temelinde, kilise babalarının saltanat endişesi vardır Yani onların inatlarının temelinde ikna edilmemiş olmak değil, egoizm yatar Kur'an bu noktaya değinirken şöyle diyor: "Andolsun ki, sen o ehlikitaba bütün ikna edici delil ve mucizeleri getirsen de onlar senin kıblene yine tabi olmazlar Sen de onların kıblesine tabi olucu değilsin Onlar da birbirlerinin kıblesine tabi olmazlar" (Bakara 145)

Hal böyle olduğu içindir ki, ehlikitabın sapması doymazlık, uzun emel (emed) ve kalp katılığı olarak gösteriliyor (Hadid 16) Bu illetler gerçeği görmeyi engeller ve delile değer verme yeteneğini siler süpürür Bu illete tutulan ehlikitap din bilginleri ve önderleri İslam mesajına kinle bakmışlardır Çünkü İslam, insanın insana kulluğunu, hem ruhsal, hem de ekonomik yönden yıkmaktadır Kilise babaları ise bu iki kulluğu son derece ustalıkla yürüten ve faturayı Allah'a kestikleri halde fiilen ilahlığı kendileri yapan zorbalar haline gelebilmişlerdi Engizisyon bu zorbalığın din şemsiyesi altında yaşatılmasıdır Engizisyon babaları, Allah'a fatura ettikleri tavırlarıyla, insan hayatını cehenneme çevirmiş, insanı Allah'tan uzaklaştırmalardır
(Âli İmran 99)

Kur'an, dünya hırs ve saltanatını din maskesi altında sürdüren engizisyon kodomanlannın gerçek yüzlerini şu mucize beyanla deşifre etmektedir: "Ey iman sahipleri! Şu bir gerçek ki, Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının bir çoğu, insanların mallarını tıkanasıya yerler ve insanları Allah'ın yolundan geri döndürürler" (Tevbe 34)
Kur'an'ın ehlikitapla ilgili beyanları tetkik edildiğinde bu kitlenin negativ tavır ve davranışları şöyle bir tabloya vücut yermektedir

1- İnat, kıskançlık ve çıkar hesapları yüzünden, vahyin son tebliğcisini reddederek peygamberlik kurumunun seyrine ters bir tutuma girmek (Bunu yukarıda açıkladık)

2- Allah'a verdikleri sözü yani nıisakı unutarak (bk Misak mad) nebilere karşı çıkmak veya vahyi tebliğden kaçınmak, (bk Ali İmran 187; A'raf 169)

Misaka ters davranışın en kötü belirişi, "Allah'ın ayetlerini basit menfaatler karşılığı satmak", dejenere etmektir Kur'an, ehlikitabın bu fenalığına ısrarla dikkat çekmektedir İlahi ayetleri basit çıkarlar için satmak iki görünüm arzeder: Allah adına yalan uydurmak, Allah'ın hüküm ve emirlerini değiştirmek

—kısmen gizlemek Ehli-kitap bu kötü huyların hepsine de bulaşmıştır Bu illete değinen Kur'an ayetleri şu ifadeleri taşımaktadır: "Yazıklar olsun o kişilere ki, kitabı elleriyle yazarlar da sonra ' işte bu Allah katındandır' derler Bunu, yazdıklarıyla çok az bir karşılık elde etsinler diye yaparlar

Veyl olsun onların ellerinin yazdığına, veyl olsun onların bu yolla kazanmakta olduklarına" (Bakara 79) Ve: "Kitap ehlin-den bir zümre de vardır, dillerini kitaba doğru eğip bükerler ki, siz onu kitaptan sanasınız Oysaki o kitap- tan değildir 'Bu, Allah katındandır' derler; oysaki o Allah katından değildir Ve onlar bilip durdukları halde Allah adına yalan söylerler" (Âli İmran 78) Ve: "Allah' in ehlikitaptan, vahyi insanlara açıkça bildireceksiniz, onu saklamayacaksınız diye misak aldığını hatırla Buna rağmen onlar vahyi omuzlarının arkasına attılar da onu çok az bir karşılıkla sattılar Ne çirkindir onların bu satın aldıkları" (Âli İmran 187)


Kur'an, bu yanlış alışverişi kitap ehlinin karanlığı satınalması olarak tanıtır Bu, Allah'a giden yolun karar-tılması sonucunu verecektir (Nisa 44)

Tam bu noktada Kur'an'ın son peygamberle ilgili ehlikitap tavrını deşifre eden ve Hz Muhammed'in vahiydeki bozulmaları tashih edici rolünü ifadeye koyan bir ayetine yer verebiliriz: "Ey kitap ehli! Şu bir gerçek ki, bizim Resulümüz size gelmiş bulunuyor O size, Allah'ın kitabından gizleyip durduğunuz şeylerin bir kısmını açıklıyor, bir çoğunu da dokunmadan bırakıyor Şunu iyi bilin ki, size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiş bulunuyor" (Mâide 15)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



Demek oluyor ki, Kur'an, ehlikitabın vahy ürünlerinde vücuda getirdikleri bozma ve değiştirmelerin büyük kısmını, adını koymadan düzeltiyor Adını koyarak düzelttikleri, adını koymadan düzelttiklerinden azdır

Kur'an, ehlikitabın, bozulma ve gizlemeler karşısında, "bir kere bozuldu, ne yapalım" şeklinde yapay bir mazerete sarılmalarının Hz Muhammed'in gelişinden sonra haklı bir yanı olamayacağını da şu ifadeyle ilan ediyor: "Ey kitap ehli! Peygamberlerin gelişlerinde ortaya çıkan boşluk devrinde size Resulümüz geldi O size, bu boşluk devrinin durumuna uygun açıklamalar getiriyor Bunu böyle yapmamız, 'bize ne bir müjdeci, ne de bir uyarıcı gelmedi' dememeniz içindir Andolsun ki, artık size müjdeci de gelmiştir, uyarıcı da" (Mâide 19)
Ehlikitabın sapma noktalarının en önemlilerinden biri olan "Allah'ın ayetlerini menfaat karşılığı satma" illetini açıklayan müfessir Elmalılı, şu tespiti yapmayı da ihmal etmemiştir "Ne yazık ki, hayli zamandan beri Müslümanlar da bu hale düşmüşlerdir" (bk Tefsir 2 / 1253)


Ehlikitabın uyarı gerektiren yanlışlarından biri de, onlardaki din sınıfının iki yüzlülüğü olarak veriliyor Onlar, ilahi kitabı okur, halka doğruyu-dürüstlüğü emrederler, ama kendi benliklerini unuturlar (Bakara 44)

Ehlikitabın sapma sebeplerinden biri de dinde gulüvv yani aşırılık, ifrat ve azgınlıktır Dinde gulüvv, gerçeğin tersine gitme, hakkın zıddına iş görmedir (Mâide 77; Nisa 171) Ehlikitabın bu sapışı bagy kelimesiyle de ifade edilmiştir ki, o da azma, başkasının hakkına tecavüz, doymazlık, sınır tanımamadır, (bk Bagy mad)

Kilise babaları, Allah'ın yerine hüküm vermeye kalkmak ve Yaratıcı'ya ait nitelikleri kula vermek suretiyle de bir bagy sergilemişlerdir Kendilerine kitap ve tanrısal ilim verildikten sonra parçalanıp didişmeye gitmeleri işte bu bagy yüzündendir (Âli İmran 19)

Bagy onları o hale getirmiştir ki, Hıristiyan kısmı Yahudileri, Yahudi kısmı da Hıristiyanları batmış görür Bunların her biri, cennete sadece kendilerinin gideceğini, başkalarının asla oraya giremeyeceğini iddia eder (Bakara 111) Her biri, ötekilerin hiçbir işe yaramadığını öne sürer (Bakara 113) Her biri doğruyu ve güzeli bulmak için onların yoluna girmenin şart olduğunu savunur (Bakara 135) Ve her biri Allah'ın oğlu ve sevgilisi kendilerinin olduğunu ilan eder (Mâide 18)


Kur'an bu dar kafalılığa, bu bağnazlık ve tekelciliğe hayal, kuruntu ve aldanış demekte ve Müslümanları böyle bir yola gitmemeleri için uyarmaktadır Kur'an'ın şu beyanları, sadece ehlikitaba değil, bütün insanlığa ders olacak nitelik ve değerdedir:
"Dediler ki: 'Cennete sadece Yahudi olanlar veya sadece Hıristiyan olanlar girerler' Bu onların kuruntularıdır Onlara de ki: 'Eğer doğru sözlü iseniz getirsenize delilinizi" (Bakara, 111)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



Bu ayet, hiçbir kişi veya toplumun kendisinin cennetlik olduğunu isbatlıyamıyacağını ortaya koymaktadır Buna karar vermek Allah'ın tekelindedir "Benim mabedim dışında kurtuluş yoktur" iddiası, Kur'an'a göre Allah'ın karar hakkına bir tecavüzdür Şu ayetler bu konuyu daha çıplak biçimde ortaya koyuyor: "İş ne sizin kuruntularınız-daki gibidir, ne de kitap ehlinin kuruntularındaki gibi Kim kötü bir iş yaparsa onun karşılığında cezası verilir ve Allah'a karşı kendisine ne bir dost bulur, ne de bir yardımcı Kim de -erkek veya dişi- mümin olduğu halde barışa yönelik hareketler sergilerse işte böyleleri cennete girerler Ve bunlar, zerre miktarı haksızlığa uğratılmazlar," (Nisa, 123-124)

Bu ayetler, din mensuplarının dış patente sığınarak cenneti tekeline almalarına, Âlemlerin Rabbi tarafından indirilen bir darbedir Cennet Allah'ın tekelindedir ve O onu, kendisine inanıp barışçıl hareketler (salih amel) sergileyenlere layık gördüğünü açıkça bildiriyor
Ehlikitabın kendi mabedleri dışında kalanları batmış göstermelerinin zorunlu sonucu, kendilerine tam teslim olmayanlardan hoşnut olmamalarıdır Son Peygamber'in bu noktada şöyle dikkati çekiliyor: "Ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar, onların milletlerine uymadıkça senden asla razı olmazlar" (Bakara, 120)

Bu ayette din değil de millet deyiminin kullanılmış olması çok ilginçtir Bu demektir ki, ehlikitabın uymaya çağırdıkları ve çağıracakları, saf din değil, dine de bünyesinde yer vermekle birlikte, kan ve ete dayalı unsurlar da içeren millet, kavmiyettir Batıda dinin bir türlü ırki ve coğrafi değerlere egemen olamadığını gördükçe Kur'an'ın bu ifadesindeki mucizeye tekrar tekrar hayranlık duymamak mümkün değildir

Madem ki, ehlikitap kendi milletlerinin, milliyetlerinin uydusu olmayanları sevmezler, o halde onlar evrensel bir ruhun gönül dostu (veli) olmaya layık değillerdir Evrensel mesajın kan ve ırk üstü temsilcileri olan Kur'an toplumuna şöyle deniyor: "Ey müminler! Yahudi ve Hıristiyanları gönül dostu edinmeyin Onlar kendi kendilerinin dostudurlar" (Maide, 51) Burada da mucize bir ifade vardır: E/ılikitabın gönül dostu (veli) edinilmemesi söyleniyor Bu onların düşman tutulmalarını gerektirmez Bir insanın gönül dostu olmaması düşman ilan edilmesini gerektirmez Arada nüanslar vardır Ehlikitap velî olmaz ama, muâhed (anlaşmalı, birlikte yaşanır kişi) olur ve olmalıdır, (bk Cizye mad)

Ehlikitap gönül dostu olmazın anlamı onlarla ilişkiyi kesin, onların yanına uğramayın, onlarla savaş halinde olun demek hiç değildir Onlarla birlikte yaşanır, dinlerine, ibadetlerine saygı gösterilir Hatta Hz Peygamber onlara, kendi mescidinde ibadet etme izni bile vermiştir, (bk Mübâhele mad)


Ve İslam tarihi boyunca Müslümanlar ehlikitabın dinlerini hep korumuş, onlara her devirde ve her zeminde din ve düşünce hürriyeti götürmüşlerdir Hatta onları, kendi dindaşlarının zulümlerine karşı koruyanlar da büyük ölçüde Müslümanlar olmuşlardır
Şu bir gerçek ki, bir Müslüman için bir kitap ehli en büyük nebiler arasında yeralan Hz Musa'nın veya Hz İsa' nın bağlısıdır ve yalnız bunun için bile korunmaya layıktır Çünkü Müslüman vicdan hem Musa'ya, hem de İsa'ya inanmakla yükümlüdür Ve böyle bir vicdan, hatası ne ölçüde büyük olursa olsun, bir ehlikitabı Hz Musa ve İsa' nın emaneti sayar Fakat, ne yazık ki, aynı şeyi kitap ehli için söyleyemeyiz Onlar Hz Muhammed'i peygamber sayıp O'na saygı duymadıklarından, Müslüman onlar için saygıya layık olmayan bir sapıktır Hatta, Hz Muhammed'i bile bir sapık görme bahtsızlığını sergilemişlerdir Kur'an'ı Anlamaya Doğru adlı eserimizin Kozmik Birliğe Doğru adını taşıyan bölümündeki şu satırlar bu noktada derin bir gerçeği gözlerimizin önüne koyabilir

"Günümüzden 700 yıl önce yaşamış olan Mevlana ile Dante'yi mukayese eden İngiliz bilgini Nicholson şu tesbiti yaparken derin bir acı duymuş olmalıdır: Mevlana, sokak köşelerindeki Hıristiyanlar'ın küçük görülmesini Tanrı'yı gücendirecek bir davranış olarak nitelerken, O'nun ölümünden birkaç yıl sonra İlahı Komedya'sını kaleme alan Dante, eserinde, Müslümanların Peygamberi'ni cehennemin alt tabakalarında yanan bir zındık olarak gösteriyordu
Batı'nın, kendisi dışındakilere bakışı, işte budur"


Bu söylediklerimizin, Müslüman vicdanındaki fıtrat zemini Kur'an tarafından çizilirken şöyle deniyor: "İşte siz müminler o kimselersiniz ki, kendiniz dışındakileri seversiniz; oysaki onlar sizi sevmezler Ve siz ilahı vahyin tümüne bir kitap olarak inanırsınız Onlarsa, sadece sizinle karşılaştıkları zaman 'inandık' derler Kendi hallerine kaldıklarında ise size duydukları kin ve öfkeden parmak uçlarını ısırırlar" (Âli Imran, 119)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



Şunu da eklemek zorundayız: Burada bizim tesbitimiz Kur'an insanı esas alınarak yapılmıştır Tarih içinde, geleneklerin Müslümanı tarafından sergilenen bazı davranışları veya bugünkü Müslümanların Batı emperyalizm ve sömürgeciliğinin kahrı altında bilenmiş ruhlarından fışkıran "sert" tavrı İslam adına örnek almak yanıltıcı olur Kaldı ki, günümüz Müslümanlarına Cezayir'den Hindistan' a, Baku'dan Filistin'e kadar reva görülen zulüm ve kahır dikkate alındığında, geleneğin Müslümanı tarafından izlenen davranış şeklinin de, Batılıların yaptıklarına nisbetle bir merhamet ve hoşgörü sayılabileceği kesindir Hıristiyan Amerika ile Yahudi İsrail'in yani bu birleşik ehlikitap dayanışmasının çaresiz Filistin mazlumlarına yaptıklarını, bütün dünya canlı sahneler halinde izlemiştir Tarafsız bir benlik, başka delil aramaz

Ehlikitap Müslümanlar tarafından İslam paktının dışına itilmez Onlar Müslümanlarla birlikte yaşarlar ve her türlü hak ve hürriyetleri Müslüman devletin koruması altındadır Bu koruma ve güven sağlama karşılığında onlardan cizye alınır, (bk Cizye mad) Onlar, Müslümanlara emanet edilmiş sayılırlar Bir başka deyimle onlar Müslüman'ın zimmetindedirler Bu yüzden onlara, İslam fıkhında Zimmı adı da verilir Kısacası, Müslümanlar onların mal, ırz, hürriyet ve imanlarını korumayı taahhüt etmiş, bu sorumluluğu üstlenmiş olurlar (Bu konuda geniş bilgiler için hadis ve fıkıh kitaplarının zimmet, cizye ve cihad bahislerine bakılmalıdır)
Ehlikitabın gönül dostu olmayışlarının zorunlu sonuçlarından biri de onların, tıpkı müşrikler gibi, Müslümanlara iyilik ve hayır gelmesini istememeleridir (Bakara, 105, 109; Âli İmran, 69)

O halde müminler, ehlikitaptan herhangibir fırkanın bağlısı olmamalıdırlar Aksi halde imandan sonra küfre döndürülmeleri tehlikesi vardır (Âli İmran, 100) Unutmamak lazım ki, ehlikitabın arzuladığı şeylerden biri de Muhammedi müminlerin imandan sonra tekrar küfre sapmalarıdır Bunun tahrik edici sebebi de "onların içlerindeki kıskançlıktır" (Bakara, 109) Bu kıskançlığı, Muhammedi müminlerin vahyin tümüne inanmış olmalarından kaynaklanan enginlik tahrik ediyor (Mâide, 59)

Ehlikitabın dostluğa ehil olmayışını gerekçeye bağlarken Kur'an şöyle diyor: "Onlar sizin dininizi, namaz ve niyazınızı alay ve eğlence konusu yapmaktadırlar Bu bir beyinsizliktir Bunu yapandan dost olmaz" (Mâide, 57-58) Bunlar, Muhammedi müminlere nefretlerinden dolayı görünür ve görünmez putlara inanma ve küfre saplanmış insanları Kur'an'a inananlardan daha ermiş görme yönüne bile giderler (Nisa, 51)


Ehlikitabın bu genel negatif tavrına uymayan istisnalar yok değildir Kur'an kurumsal ve global planda tevhid dairesi içinde gördüğü ehlikitabın seçkin ruhlu zümrelere de sahip bulunduğunu^ açıkça söylemekte ve hatta bu zümreleri övmektedir Âli İmran, 113-115 ayetler şöyle diyor: "Ehlikitabın hepsi aynı değildir Onlardan bir zümre vardır ki Allah'ın ayetlerini geceler boyunca okurlar ve onlar secdeye kapanırlar Onlar Allah'a, ahiret gününe inanır, iyiliği emreder, kötülükten yasaklar ve hayır işler-dede yarışırlar İşte onlar barış ve iyilik severlerdendir Onların hayır adına yaptıkları hiçbir şey inkar edilmez, örtülmez Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir"

Demek olur ki ehlikitap içinde Allah'ın sevgili kulları da vardır Kur'an "onların çoğu fasıktır" diyerek bir kısmının istikamet ve cennet ehli olduğunu Vurguluyor Bu istisnai grubun Hıristiyanlar bölümünü anlatan Kur'an ayetleri ise gerçekten çok duygulandırıcı ifadelerle, anılan seçkin zümreyi övmektedir, (bk Nasârâ mad)


Kur'an'ın şu anlattığımız yaklaşımı sergileyen ayetlerin-deki tesbitleri, "ehlikitabın Müslüman olanlarını anlatıyor" şeklinde kayıtlamak, tamamen yanlıştır Kur'an'a iftiradır Kur'an'ın mesajındaki evrensel rahmeti, enginliği insafsızca boğmaya kalkmaktır Müslüman olanların iyiliklerini Kur'an ehlikitap diye söze girerek neden anlatsın? Bu ayetlerde açıkça ehlikitaptan bahsediliyor, ehli İslam' dan veya Muhammed ümmetinden değil Bunda şaşılacak bir yön de yoktur Kur'an ebedi kurtuluşu tevhide bağlamıştır ve tevhidin üç şartını Allah'a iman, âhirete iman ve amel-i salih diye açıkça koymuştur Tevhide imanda peygamber şartı yoktur- 0, kemal ifadesidir, (bk İman mad)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar

Eski 06-28-2010   #7
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Ehlikitap - Kitabı Olanlar - Kitap Sahibi Olanlar



0 halde ehlikitabın bir kısmı, Allah'a âhirete inanıp salih ameller işleyerek kurtuluşun asgari şartlarını yerine getirir ve kurtulur Kur'an'ın söylediği budur Kur'an'ın insanlığa verdiği bu ilahi nimeti, Allah'ın ayetlerini "Ulema böyle dedi, fukaha şöyle diyor" lakırdılarıyla tahrif ederek geri almaya kimsenin hakkı yoktur Allah'ın kelamında açıkça ifade edilmiş bir gerçeği kilukal ile sağa-sola çekmeye yeltenmek ne büyük günahtır Kur'an'ın karara bağladığı bir meselede ulema görüşünün ne değeri olabilir Yoksa Allah'ın eksik bıraktığı noktalar var da onları ulema mı tamamlıyor?

Kur'an ehlikitabın bir kısmının, ama az bir kısmının ilahi ayetlerin tümünü kabul ettiğini, kendi dış patentini korumakla birlikte, Son Resul'e gelen vahye iman ettiğini ve bu zümrenin kurtulmuş, cennetlik kullar olduğunu söylüyor Bunu tevile hiç kimse muktedir değildir Kur'an biraz daha ileri giderek şöyle diyor: "O kendilerine kitap verilmiş olanlardan bir kısmı, sana vahyedilenle ferahlık duyarlar" (Ra'd, 36) Bu ayeti "kitap ehlinden iman edenler" diye parantez içi ilavelerle tercüme edenler, Allah' in kelamına ilave yapmış, tahrife gitmiş, Kur'an mesajanı dejenere etmişlerdir Allah'ın rahmetine ambargo koymak kimsenin hakkı ve haddi değildir Böyle bir şeyden Allah' a sığınırız


Kur'an, ehlikitap içindeki kurtulmuş zümrenin varlığını pozitif ifadelerle ilan ettiği gibi, konuyu negatif kutuptan da aynı sonuca ulaştıran beyanlar taşımaktadır Haşr suresi 2 ve 11 ayetlerle Beyyine suresi 1 ve 6 ayetler "ehlikitaptan küfre sapmış olanlar" ifadesine yer veriyor Bu demektir ki, ehlikitabın kâfir olmayanları da vardır ve bunun nasıl olduğunu yukarda gördük Müddessir suresi 31 ayet ise, bir konuda müminlerle ehlikitabı aynı kategoride göstermiş, bu iki kitlenin karşıtı olan kitleyi "kâfirler" diye anmıştır ki, bu da ehlikitaptan bazılarının mümin başlığı altına girdiğini ifade eder

Âli İmran suresi 199 ayet çok daha açıktır: "Şu bir gerçek ki, ehlikitaptan bazıları Allah'a, size indirilene, onlara indirilene, Allah'tan ürpererek inanırlar Onlar, Allah'ın ayetlerini basit bir karşılıkla satmazlar İşte bu zümre için Allah katında özel mükafatlar vardır"

Hac suresi 40 ayetse, açıkça, ehlikitabın mabedlerini (savma'a ve havralar) Müslüman mescidlerle birlikte anmakta ve bu üç tür mabedde "Allah'ın çok çok zikredildi-ğini beyan etmektedir, (bk Mescid mad) Bu da gösterir ki, ehlikitap, genel çerçevede ehli tevhiddir
Kısacası, ehlikitabın tamamı, ebedi kurtuluşu yitirmiş kâfirler değildir Onların Allah'a ve âhirete gereğince inananlarının "amelleri inkar olunmaz, karşılıksız kalmaz" (Âli İmran, 115) Onların öyle ahlak ve fazilet sahibi olanları vardır ki, "ona kantarlar çekisiyle altın-gümüş emanet etsen, onu sana aynen iade eder" (Âli İmran, 75) Bunu söylemek "onlar içinde kendisine emanet edilen bir dinarı bile geri vermeyen" (Âli İmran, 75) kötü ruhluların varlığını inkar ile onların hepsini aklamak değildir Ama Kur'an öyle diyorsa öyledir Bize düşen Kur'an'ın teshillerini kendi egomuzun ve geleneklerimizin kabullerine uydurmak için tahrif değil, Allah'ın beyanlarındaki sırra ermektir Yoksa hiç kimse ehlikitap Batılı emperyalist sömürgecileri aklamanın gayreti içinde değildir


Biz Kur' an'ın söz aldığı yerde susmanın gereğini yerine getirmek borcundayız Bu susma bizim nefsimize ağır gelse de bunu yapmak zorundayız Düşman bildiklerimize bağış, merha-met', ha"a övgü getirse de bunu saygıyla karşılamahyız Çunku Kur an da konuşan Allah'tır; Allah'a "niye böyle yaptın? demeye gelecek tavırlara girmek bahtsızlık olur Kuran bize haber veriyor ki, Muhammedi müminler ™m Putçulardan, hem de ehlikitaptan çok eziyet ve kotuluk göreceklerdir, (bk Âli İmran, 186) Ve gerçekten de ehlıkıtabın Muhammed ümmetine yaptığı zulüm az değildir Bunu biliyoruz, ama bunları dile getiren Kur'an bizi yine de sabır ve dayanıklık içinde hakkı itirafa ve Allahı in tesbıtlenne saygıya çağırıyor Müminin çilesi büyüktür Ve bu çilenin en zor yanı bize düşmanhk edenleri de acımak, sevmektir Bize benliğinden bir nefha ulleyen yaratıcı da öyle yapmıyor mu?

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.