Şengül Şirin
|
SGK Trafik Kazası Sonucu Işgöremezlik ödeneğini Ilgilerden Nasıl Almaktadır?
SGK Trafik kazası sonucu işgöremezlik ödeneğini ilgilerden nasıl almaktadır?
SGK Trafik kazaları nedeniyle işgöremezlik ödeneğini ilgilerden nasıl almaktadır?
5510 Sayılı Kanunun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21 maddesinin 2 fıkrası, “İş kazasının, 13 maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir ” hükmüne amirdir
Bu itibarla, iş kazasının; Kanunda belirtilen sürede işverenleri tarafından Kurumumuza bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için Kanunun 4 maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 madde kapsamındaki sigortalıların istirahatli bırakıldığı günler için Kurumumuzca ödenecek/ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin işverenlerinden Kanunun 12 maddesine göre müteselsilen tahsil edilmesi gerekmektedir
Anılan maddenin dördüncü fıkrasında ise “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir ” hükmü yer almaktadır
2011/50 sayılı Genelgenin, Kanunun 21 , 22 ve 23 maddelerinde yer alan geçici iş göremezlik ödeneğinin üçüncü kişilere rücusuna ilişkin yapılacak iş ve işlemleri düzenleyen hükümleri uygulanmaktadır Ancak, iş göremezlik ödeneği açısından trafik kazası rücu işlemleri için meydana gelen trafik kazası sonucu kusuru nedeniyle sigortalının iş kazası geçirmesine veya hastalanmasına sebep olan bir kimseye karşı Kurumca rücu hakkının kullanılması için, öncelikle haksız fiile maruz kalan şahsın, Kanunun 4 maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi, 5 maddesinin (b) ve (g) bentleri, sosyal güvenlik destek primine tabi Kanunun geçici 14 maddesi kapsamında veya Ek- 5 maddesine göre çalışan sigortalı olması gerektiğinden, söz konusu fıkra hükmü, bunların dışında Kurumumuzdan sürekli iş göremezlik geliri alırken çalışmayanlar ile malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları eş, çocuk, ana ve babalarını, hak sahibi olarak Kurumdan gelir veya aylık alan eş, çocuk, ana ve babalar ile sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları ana ve babalarını kapsamamaktadır
Sigortalıların yaralanmalarına sebebiyet veren üçüncü şahıslardan yapılan masrafların tahsil edilmesinde, kamu davası açılmaması veya açılmakla birlikte cezanın ertelenmesi ya da karar verilmesi fakat konu hakkında hüküm belirtilmemesi durumları Kanunun 21 maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün uygulanmasını engellememektedir
Ayrıca, sigortalının, kusuru nedeniyle iş kazası geçirmesine, meslek hastalığına yakalanmasına yahut hastalanmasına sebep olan üçüncü şahıslar hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik veya mahkemece açılan kamu davasının düşürülmesine veya beraatine karar verilmesi halinde, bu kararların suçu ortadan kaldırmadığı dikkate alınarak, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortasından Kanunun 18 maddesi gereğince ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin üçüncü kişiye tazmin ettirilmesi konusunda hukuki yola başvurulması hususunda gerekli işlemin yapılması için dosyanın hukuk servislerine gönderilmesi gerekmektedir
Burada hukuki yola başvurulması hususunda gerekli işlemin yapılması ifadesinden kasıt; bazen cezai yönden suç oluşturmasa da eylemin Borçlar Kanununca haksız fiil niteliğinde olduğunun zarar görenin açmış olduğu dava sonucu mahkemece tespit edildiği ve zarar veren üçüncü kişinin maddi tazminata hükmedildiği durumlarda Kurumun Kanundan doğan rücu hakkını kullanması gerektiğidir Çünkü kararlara gerekçe yapılan fiiller ceza hukuku açısından suç olarak tanımlanmamakla birlikte, Borçlar Hukuku açısından tazminat sorumluluğunu gerektirir bir haksız fiil niteliği taşıyabilir Fiil, bazen suç olduğu halde haksız fiil niteliği taşımaz iken, bazen de haksız bir fiil sayıldığı halde, suç teşkil etmez Ceza hâkiminin bir fiili suç saymamasına rağmen, hukuk hâkiminin aynı fiili haksız bir fiil kabul etmesi mümkündür Ancak, haksız fiilin varlığından söz edebilmek için zararın doğumu şarttır
Örneğin; sigortalının, kusuru nedeniyle iş kazası geçirmesine, meslek hastalığına yakalanmasına yahut hastalanmasına sebep olan üçüncü bir kişinin fiilinin cezai yönden suç oluşturmadığından mahkemeceberaatine karar verilmiştir Ancak zarar gören sigortalının, Borçlar Hukuku açısından tazminat sorumluluğunu gerektirir bir haksız fiil oluştuğu, bu haksız fiil sonucu meydana gelen cismani zararın tazmin edilmesi gerektiği talebi ile tazminat davası açmış olması ve mahkemece kusurun tespitinin varlığı halinde, Kurumun mahkeme kararına dayanarak kusuru oranında üçüncü kişiye rücu hakkı bulunmaktadır Bu durumda ünite, öncelikle mahkeme kararına dayanarak üçüncü kişiye, Kurum tarafından sigortalıya Kanunun 18 maddesi gereğince ödenen geçici iş göremezlik ödeneğini rücu edecek, üçüncü kişinin ödememesi halinde MOSİP sistemi üzerinden “kişi borç kaydı” oluşturularak, dosyayı hukuk servisine intikal ettirecektir
İş göremezlik ödeneğinin rücusu bakımından sigortalının geçirdiği trafik kazası dolayısıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre düzenlenen trafik kaza raporlarında; olaya karışanların kusur oranı belirtilmeksizin 2918 sayılı Kanun hükümlerinin ihlal edildiğinin belirtildiği, dolayısıyla olayın intikal ettiği adli mercilerce belirlenmiş kusur oranı mevcut ise bu kusur oranının, ancak herhangi bir şekilde adli mercilere intikal etmeyen trafik kazalarında, trafik kazası sonrasında düzenlenen belgelerin intikal ettirildiği sigorta şirketleri (eksperleri) tarafından belirlenen kusur oranlarına göre işlem yapılacaktır
Öte yandan, sigortalılara trafik kazası geçirmeleri nedeniyle Kurumca iş kazası ya da hastalık sigortası kolundan ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin kusur oranına tekabül eden kısmı, Kanunun 21 maddesinin dördüncü fıkrası ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince kusurlu hareketi ile olaya sebebiyet veren üçüncü kişilerin mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinden (poliçe limiti dâhilinde) veya üçüncü kişilerin kendilerinden tahsil edilmesi gerekmektedir Rücu durumuna konu geçici iş görmezlik ödeneklerinin sırasıyla, sigorta şirketlerinden, daha sonra üçüncü kişilerden bir yazı ile talep edilmesi gerekmektedir Poliçe limiti dâhilinde ödenen ödenekler sigorta şirketinden tahsil edildiği takdirde sigorta şirketleri, güvence hesabı ve üçüncü kişiler aleyhine mükerrer herhangi bir rücu işlemi yapılmayacak, icra takibi ve dava açılmayacaktır
Poliçe limitini aşan geçici iş göremezlik ödeneği ve trafik iş kazası sonucu oluşan tedavi masraflarının poliçe tutarını aşan kısmının rücusu için ise olaya sebebiyet veren kişiden tahsil edilmesi amacıyla rücu işleminin başlatılması gerekmektedir
Trafik kazası sonucu sigortalılara ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin aşağıdaki durumlarda;
– Kazayı yapan motorlu aracın saptanamaması,
– Zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmaksızın trafiğe çıkarılan motorlu araçların kişilere verdiği zararlar,
– Zeyilname düzenlemeyip eksik teminatlı kalan motorlu araçların kişilere verdiği zararlar,
– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 107 maddesi uyarınca işletenin sorumluluğunun olmadığı hallerde çalınmış veya gasp edilmiş motorlu aracın kişilere verdiği zararlar,
– Yükümlü sigorta şirketinin iflası,
hallerinde yapılan masrafların, Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliğinin 12 maddesi uyarınca zaman aşımı süresi içinde, trafik kaza tespit tutanağı ile diğer belgelerle “Türk Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, Büyükdere Caddesi Büyükdere Plaza No:195 Kat:1-2 34394 Levent İSTANBUL” adresinde faaliyet gösteren Güvence Hesabına başvurularak talep edilmektedir
Trafik kazası sonucu, geçici iş göremezlik ödeneğinin rücusunda, ödeneğin kusur oranına tekabül eden kısmı öncelikle sigorta şirketinden (poliçe limiti dâhilinde) yazı ile talep edilecek, aynı anda sigortalıya da bilgilendirme yazısı gönderilecektir Sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olduğu tutarı Kurum hesabına yatırmaması, eksik yatırması veyahut ödeme süresine kadar olan faiz tutarını eklemeden yatırması halinde sigorta şirketinden yükümlülüğünü yerine getirmesi talep edilir Sigorta şirketinin ifa yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde ödeneğin kusur oranına tekabül eden kısmı yasal faizi ile birlikte, olaya sebebiyet veren kusurlu kişinin kendisinden yazı ile talep edilir Sorumlu kişinin de yasal süresi içinde ödeme yapmaması halinde, sigorta şirketi ya da olaya sebebiyet veren kişi ile başka herhangi bir yazışma yapılmaksızın, sigorta şirketinin vergi numarası girilmek suretiyle MOSİP sistemi üzerinden borç oluşturularak, üst yazı ekinde muhasebe takip birimine gönderilir Sigorta şirketinin yükümlülüğünü sigorta poliçesinde belirtilen teminat tutarında yerine getirmesi ve teminat tutarından fazla bir Kurum giderinin söz konusu olması halinde arta kalan Kurum giderinin kusur oranı nispetinde kusurlu kişiden tahsiline yönelik MOSİP sistemi üzerinden olaya sebebiyet veren kusurlu kişi adına da borç oluşturularak üst yazı ekinde muhasebe takip birimine gönderilir
Yukarıda da belirtildiği üzere, tahsilatı yapacak olan muhasebe takip birimleri, il müdürlüğünün örgütlenme yapısına bağlı olarak, mali hizmetler sosyal güvenlik merkezi altında ayrı bir birim olabileceği gibi, il müdürlüğünün takdirine göre takip işlemlerini yürüten “Rücu İşlemleri Alt Servisi” içerisinde de yer alabilecektir Muhasebe takip birimi, Hukuk Müşavirliğinin Hukuk Uygulamaları Yazılım Projesi İcra Programı konulu 2013/2 sayılı Genelgenin rücuen tazminat dosyalarına ilişkin işlemler dokuzuncu başlığı uyarınca, gerekli hazırlayıcı ve düzenleyici işlemleri yapacaklardır
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun zamanaşımını düzenleyen 109 maddesinde yer alan “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar ” hükmü gereğince, 2918 sayılı Kanuna tabi rücu işlemleri açısından bugüne kadar belirtilen sürelerde rücuya ilişkin takip başlatılmamış ise zamanaşımına uğramış olacaktır
6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 25 02 2011 tarihinden önce ya da sonra olayın trafik kazası olduğuna dair sağlık raporu, tutanak veya kanıtlayıcı diğer resmi belgeye dayanarak ilgili servis tarafındanrücuya ilişkin takip başlatılmış, ancak kazaya ilişkin trafik kaza tespit tutanağı veya trafik kazası geçirdiğine dair kanıtlayıcı belge yok ise “Rücu İşlemleri Alt Servisi” tarafından sigortalıdan bu belgeleri Kuruma ulaştırması talep edilecektir Bu bilgi ve belgelerde yer alan kazaya ilişkin sorumluluk ve kusur oranlarını dikkate alarak rücu işlemleri devam ettirilecektir
– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 82 ve 83 maddelerinde “Yalnız maddi hasar meydana gelen kazalarda, kazaya dâhil kişilerin tümü, yetkili ve görevli kişinin gelmesine lüzum görmedikleri taktirde, bunu aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilecekleri ve karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmayacağı ve Türk Ceza Kanununun 565 maddesi hükmünün uygulanmayacağı hususu düzenlemiştir
Bu hükme istinaden, meydana gelen trafik kazası sonucu taraflar anlaşma yoluyla maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlemişler ise, yalnız maddi hasar meydana geldiği ve herhangi bir yaralanma ya da iş göremezlik durumunun olmadığı kabul edilir Ancak, maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlenmesine rağmen sigortalıya geçici iş göremezlik belgesi de verilmiş ise iş göremezlik ödeneği ödenecek, fakat akabinde kaza sonucu tarafların düzenlemiş olduğu maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı ve iş göremezlik belgesi ile ödenek ödendiğine dair eki belge, 2918 sayılı Kanun uyarınca yetkili kılınan Karayolları Genel Müdürlüğü teşkilatı il ve ilçe kuruluşlarında yer alan ilgili birimlere ünitece resmi yazıyla gönderilecektir
– Trafik kazasının meydana gelmesinde kastı veya suç sayılır hareketi ile olaya sebebiyet veren kişilere yapılacak rücuen tazminat talebi ile sigortalının kusuru nedeniyle yapacakları kesinti tutarlarına esas oluşturacak kusur oranlarının belirlenmesinde ünitelerde sorunlar yaşandığı bilinmektedir 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre düzenlenen trafik kaza raporlarında kazaya karışanların kusur oranları belirtilmemekte, yayalar ve sürücüler için “asli kusurlu” veya “tali kusurlu” ifadeleri kullanılmaktadır Trafik kazası sonucu geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalılara ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğinden sigortalıların kusurları oranında indirim yapıldığından, söz konusu kusur oranları;
Olayın mahkemeye intikal etmiş olması durumunda mahkeme kararında, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca düzenlenen raporlarda, varsa sigorta eksperlerinin düzenlemiş olduğu raporlarda, belirlenen oranlarda,
Olayın mahkemeye intikal etmediği ve kusur oranının hiçbir şekilde tespit edilemediği durumlarda ise, “Asli kusur” için 6/8, “Tali kusur” için 2/8 oranı dikkate alınacaktır 6/8 kusur oranı % 75 e, 2/8 kusur oranı ise % 25 e tekabül etmektedir
İSA KARAKAŞ
ÇSGB-SGK BAŞMÜFETTİŞİ
isakarakas com tr
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|