05-29-2013
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Kimyasal Alıcı
KİMYASAL ALICI
Kimyasal alıcı,canlılarda kimyasal uyarılara duyarlı özelleşmiş yapılar Kimyasal alıcıların fizyolojisi ve çevreye uyumda oynadıkları rol insanlar,bazı memeli türleri ve bazı böcek grupları dışında oldukça az araştırılmış,bu dokuların uyarıları tanımlayarak yanıt vermesi günümüzde ancak kısmen anlaşılmıştır
Kimyasal uyarılara sinirsel yanıt,birincil alıcılar adı verilen özelleşmiş sinir hücreleri ile doğrudan temas sonucu ya da ikincil alıcılar olarak bilinen ve yakındaki özelleşmiş hücreler tarafından sinir hücrelerinin dolaylı olarak uyarılması sonucu ortaya çıkar Neredeyse bütün türlerde kimyasal alıcıların iki ayrı işlevini bu iki ayrı alıcı tipi denetler Örneğin insanda ve öbür memelilerin çoğunda koku yanıtını burun boşluğunu çevreleyen ve gaz halindeki kimyasal uyarılara tepki veren birincil alıcılar başlatır Tat yanıtını doğuran ise dilde bulunan ve tat tomurcukları adı verilen ikincil alıcılardır Balıklarda ve birçok omurgasızda benzer kimyasal alıcılar bulunmasına karşın zoologlar bunları genellikle tat ve koku alıcıları olarak değil,sırasıyla değmeyle uyarılan kimyasal alıcılar ve uzaktan uyarılan kimyasal alıcılar ve uzaktan uyarılan kimyasal alıcılar olarak ayırmayı yeğlemektedirler Kara hayvanlarının mukozalarında ve suda yaşayan türlerin de dış katmanlarında doğrudan omirilikle bağlantılı,kimyasal uyaranlara çok duyarlı sinir uçları bulunur
Kimyasal alıcıların canlıların uyarlanmasındaki başlıca işlevlerinden biri besinlerin seçimi ve yerlerinin saptanmasıdır Besin kaynağı olabilecek maddelerin özel kokusu canlılarda onlara doğru yönelme (çekiciler) ya da bir kaçınma ( uzaklaştırıcılar ) yanıtı doğurabileceği gibi beslenme isteğini uyarabilir ya da köreltebilir
Birçok hayvan tarafından üretilen ve feromon adı verilen kimyasal uyarıcılar ise toplumsal davranışın önemli düzenleyicileridir Feromonlar aynı bölgede yaşayan karma topluluklarda aynı türden olanların birbirini tanımasında ve yabancıların dışlanmasında büyük önem taşırken genellikle yaşama ve beslenme alanlarının belirlenmesini sağlarlar Tehlike anında salgılanan kokulu maddeler arı kovanlarında olduğu gibi topluluğu uyarmaya yardımcı olabilir Feromonlar iletişim,tanıma ve yaşama alanlarının saptanmasının yanı sıra sombalığı gibi bazı hayvanlar için çiftleşme bölgelerinin saptanmasında ya da üreme davranışının düzenlenmesinde de önemlidir Böceklerde ve memelilerin çoğunda salgılanan kimyasal maddeler eşleri çekmeye yarar Yumuşakçalar ve knidliler gibi koloni halinde suda yaşayan birçok hayvanda üreme etkinliği bir ya da birden çok üyenin suya saldığı kimyasal uyarıcılarla başlar
Tekhücreliler bile ( kavuşma yoluyla çoğalan türler ) kimyasal üreme uyarılarına tepki verir İpliksolucanları gibi bazı omurgasızlar ,besin kaynaklarını karbon dioksit yoğunluğuna bağlı olarak bulabilir Birçok kabukluda ,büyük ya da küçük duyargaların yakınında yer alan özelleşmiş kimyasal alıcı organlar vardır Bunlar,deniz suyundaki çeşitli minerallere duyarlıdır Kabuklularda,bu uzaktan uyarılan kimyasal alıcılara ek olarak kuyruk,bacaklar ve solungaçlar boyunca değmeyle uyarılan kimyasal alıcılar da bulunabilir Bazı balıklarda da benzer biçimde kuyrukları ve yüzgeçleri boyunca kimyasal alıcılar bulunur Böceklerde kimyasal alıcılar öncelikle duyargalarda yer alır Ayrıca bütün vücuda dağılmış sinir uylarıyla bağlantılı kıl ve gözenek biçiminde kimyasal alıcılar bulunur Kimyasal uyarılar bu yapılardaki ancak güçlü mikroskoplarla görülebilen gözeneklerden alınır
Özellikle kelerler ve yılanlarda işlevsel olan Jacobson organı ağzın ön bölümü ile beyindeki koku alma merkezi arasında doğrudan bir bağlantı sağlar Yakın zamana değin kuşların kimyasal uyarılara oldukça duyarsız kaldıkları,tümüyle ışık ve ses alıcılarına bağımlı oldukları düşünülürken,tat tomurcuklarının ve beyinlerinde iyi gelişmiş koku merkezlerinin bulunması ,bu konunun yeniden değerlendirilmesi gereğini ortaya çıkarmıştır
Omurgalılardaki koku alıcıları ,çok küçük kirpiksi uzantılarla sonlanan alıcı hücreler ile destek ve taban hücrelerinden oluşur Sinaps biçimindeki bağlantılar koku alıcıları arasında eşgüdüm sağlar
Omurgalılardaki tat tomurcuklarının yapısı tam olarak bilinmemekle birlikte,benimsenen kuramlara göre dört ya da beş farklı hücre tipinden oluştuğu sanılmaktadır Bunlardaki duyu hücrelerinin düzenli aralıklarla ve sık olarak yenilendiği görüşü yaygındır Omurgalılarda tat duyumunun,dört temel tat özelliğinden ( ekşi,tatlı,acı ve tuzlu ) yalnızca birine yanıt veren tat tomurcuğu tiplerinin bulunduğu görüşü günümüzde benimsenmemektedir Elektrofizyolojik kanıtlar bazı hücrelerin belli bir uyaran tipine daha duyarlı olmakla birlikte,öteki tat uyaranlarına da değişen derecelerde yanıt verdiğini göstermektedir
Koku ve tat alıcılarının kimyasal düzeneğini açıklamak üzere ileri sürülen çok sayıda kuramdan hiçbiri tam olarak doğrulamamış ,duyu yanıtını başlatan ve hücrelerin farklı uyaranlar arasında ayrım yapabilmesini sağlayan etkenler de kesin olarak belirlenememiştir
Kaynak;AnaBritannica cilt 19 sayfa 78 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|