04-26-2013
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Senusiye, Senusiye Hareketi
SENUSİYE
Seyyid Muhammed bin Ali es-Senusi, Ebu Talib`in soyundan gelen ve çevrenin en asil ailelerinden birinin çocuğu olarak1787 yılında Cezayir`de doğdu Memleketindeyken Kadiriye tarikatına intisap etti Daha sonra eğitim için Fas Üniversitesine gitti ve burada Tayyibiye tarikatına girdi Buradan da genç yaşta Mekke`ye geçerek eğitimini burada tamamladı Hac dolayısıyla İslam dünyasının her tarafından gelen Müslümanlarla görüştü Kadiriye-İdrisiye tarikatının kurucusu, Ahmed bin İdris el-Fasi 1837’de ölünce tarikat bölündü, Muhammed Senusi bu kollardan birinin başına geçti ve Mekke yakınlarındaki Ebu Kuveys Dağı üzerinde, 1837`de tarikatının ilk zaviyesini kurdu 1848 yılında Cezayir`e döndü O sırada Fransa, silah zoru ile Cezayir`e yerleşmek için harekete geçmişti Seyyid Muhammed, Derne civarında dağlık bir arazide Zaviye-i Beyza adını verdiği ilk tekkesini tesis etti Ateşli vaazlarla kısa zamanda çevresinde geniş ilgi topladı Her taraf Senusi tekkeleriyle doldu Seyyid Muhammed 1859`da vefat etti
Tarikat biçiminde örgütlenen Senusiyenin ıslahçı ve reformcu yanı ağır basıyordu Islahçı tutumu özellikle mezhep ve fıkıh alanlarında belirgindi Senusi, mezheplerce oluşturulan tüm hukuk sistemlerini kendi içtihatları çevresinde birleştirdi Senusiyeye giren kişi, hangi mezhepten olursa olsun, Senusi`nin belirlediği inançları paylaşmak ve yaşamını onun öngördüğü biçimde düzenlemek zorundaydı Bu girişim mezheplere bağlı bilginler çevresinde bazı tepkilere yol açtıysa da geniş halk yığınlarınca benimsendi Senusi, ayrıca tarikatlara özgü tüm özel kural, tören ve gelenekleri kaldırdı, tasavvuf düşüncesinin özünü oluşturan İslami ilkeleri vurguladı Senusiyeye giriş için de özel bir tören gerekmiyordu Şeyh ile isteklinin el sıkışmasını ve bir kez Fatiha okumaları Senusi ihvanından olmak için yeterliydi Herhangi bir bedensel engeli olmayan her Senusi iş hayatına, çalışmaya yöneltilirdi
Senusiyenin tarikat örgütlenmesinin çekirdeğini zaviyeler oluşturuyordu Senusi zaviyeleri yalnız müritlerin değil, bütün yoksulların sığındığı birer imarethaneydi Zaviyelerde zikir ve çile benzeri uygulamalar da kaldırılmıştı El-Cegbub`daki merkez zaviyede yüksek düzeyde eğitim veren ve başka zaviyelerde görevlendirilecek elemanları hazırlayan bir medrese vardı Burada 8 bin yazmadan oluşan büyük bir kütüphanede bulunuyordu Senusi zaviyeleri ayrıca birer askeri üs işlevi görüyordu Her Senusi, bir silah ve bir binek hayvanı edinmek zorundaydı Zenginler, işyerinde işçi çalıştıranlar, yoksulları ve yanlarında çalışanları silahlandırmakla yükümlüydü Zaviyelerde silah kullanımı gibi temel askerlik bilgileri de verilirdi
Seyyid Muhammed bin Ali es-Senusi öldüğünde Senusiye bugünkü Libya`nın büyük bölümüne, Mısır`ın batısı ile Sudan`ın kuzeybatısına ve Orta Afrika topraklarına egemen olarak adeta geniş bir devlet haline gelmişti Seyyid Muhammed vefat edince, yerine oğlu Muhammed Mehdi es-Senusi geçti Onun zamanında bütün sahra kontrol altına alındı Muhammed el-Mehdi 1895`te Cerabub`u terk ederek Kufra vadisine gitti Daha sonra 1899`da, Borku`nun kuzeydoğusunda Guro`ya geçti ve 1902`de orada öldü
Mehdi`den sonra da yönetimi kardeşi Muhammed eş-Şerif`in oğlu Ahmed eş-Şerif es-Senusi devraldı Senusiler Libya’yı işgal etmek isteyen İtalya’ya karşı mücadele etmişler, 1 Dünya harbinde cihad fetvasına uyarak İngilizlere karşı da savaşmışlardır Ahmet Senusi, savaşın sonuna doğru Sultan Reşad’ın dâvetlisi olarak İstanbul’a gelmiş, daha sonra Kuva-yı Milliye’ye destek olmak için 1920 sonlarında Ankara’ya geçmiştir Şerif döneminde Afrika İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlarca işgal edilerek paylaşıldı Senusiler Mısır`da, Orta Afrika`da ve Libya`da işgalcilere karşı II Dünya Savaşı`na değin savaştılar Berka (Kyrenaika), Sirtika, Trablusgarp`ın güneyi, Fizan ve Hicaz Senusiyenin en güçlü olduğu yerlerdi
Libya’da 1917`de, Ahmed eş-Şerif`in İstanbul`a gitmesinden sonra hareketin başına Mehdi`nin oğlu Muhammed el-İdris (1890-1983) geçti Senusiye İngilizler ve İtalyanlarca yürütülen görüşmeler sırasında Berka halkının siyasal sözcülüğünü üstlendi ve bu konumunu II Dünya Savaşı boyunca korudu 1931`de Kufra`nın İtalya tarafından işgali Senusi iktidarına son verdi, tarikat feshedildi ve mallarına el kondu
24 Aralık 1951`de İdris, bağımsız Birleşik Libya Krallığı`nın kralı ilan edildi Muammer Kaddafi 1 Eylül 1969`daki askeri darbeyle Senusiyenin siyasal varlığına kesin biçimde son verdi
Kaynak;AnaBritannica cilt 27 sayfa 323 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|