Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Kişisel Gelişim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atan, başarılı, ilklere, imza, kadınlar

İlklere İmza Atan Başarılı Kadınlar

Eski 12-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlklere İmza Atan Başarılı Kadınlar



Avukat: Süreyya Ağaoğlu Bakan Prof Dr Türkan Akyol Başbakan Prof DrTansu Çiller Belediye Başkanı: Müfide İlhanBelediye Başkanı: Sadiye ArdahanBüyükelçi: Filiz DinçmenÇöpçü: Elif Yazgandır Danıştay Başkanı: Füruzan İkincioğulları Danıştay üyesi: Şükran Esmerer Dışişleri görevlisi: Adile Ayla Dişhekimi: Ferdane Bozdoğan Erberk Doktor: Safiye Ali Dünya güzeli Keriman Halis Eczacı: Rukiye Kanat Arran Emniyet müdürü: Feriha Sanerk Fotoğrafçı: Semiha Es Gazeteci: Selma Rıza Genel müdür: Mükerrem Aker Hakim: Suat Berk Hazine Genel Müdürü: Aysel Gönül Öymen Hemşire: Esma Deniz Hesap Uzmanı: Müşeref Çallılar - Güzide Amark Heykeltraş: Sabiha Bengütaş Jet pilotu: Leman Altınçekiç Karakol Amiri: Nevlan Kulak-Kaymakam: Özlem Bozkurt Kimyacı: Prof Dr Remziye Hisar Makinist: Seher Aytaç Milli Eğitim Müdürü: Güler Karakülah Milli maç hakemi: Lale Orta-Muhtar: Mühendis Müzeci: Seniha Sami Orman mühendisi: Binnaz Zehra Sert Petrol mühendisi: Halide Ural Türktan Pilot: Sabiha Gökçen Polis memuru: Betül Diker- Profesör: Prof Dr Fazıla Şevket Giz Radyo spikeri:Emel Gazimihal Rektör: Prof Dr Safet Rıza Alpar Savcı: Işıl Tüzünkan Koçhisarlıoğlu Savcı: N Meliha Sanu Sayıştay üyesi: Fahrünisa Etmen Sendika başkanı: Dervişe Koç Subay: Ülkü Sema Toksöz TBMM başkanvekili: Neriman Neftçi Tv Spikeri: Nuran Devres Vali: Lale Aytaman Veteriner: Sabire Aydemir Yargıtay üyesi: Melahat Ruacan Yüksek idare mahkemesi Bşk: Firdevs Menteşe Yüksek mimar: Münevver Gözeler Yüksek mühendis: Sabiha Ecebilge Zabıta memuru: Afife İpek Ziraat mühendisi: Nezahat Süer

Bazılarını altta vermeye çalışacağım:

SORBONNE ÜNİVERSİTESİNDEN MEZUN İLK TÜRK KADINI TÜRKİYE CUMHURİYETİ´NİN İLK KADIN KİMYACISI

PROF DR REMZİYE HİSAR

Prof Dr RemziyeHisar
1992 yılında yitirdiğimiz RemziyeHisar
Davutpaşa´daki üç yıllık Mekteb-i İptidayiyi bir yılda başarıyla tamamlayıp mezun olmuş ve dokuz yaşında ilk şahadetnamesini almıştı Daha sonra İttihat ve Terakki Mektebi ve Emirgan İnas Rüştiyesi´ne devam eder Çok sevdiği Türkçe öğretmeninin İstanbul Darülmuallimatı´na transfer olmasıyla öğrenimini bu okulda sürdürür 15 Temmuz 1919 tarihinde bu okulun Darülfünun´a hazırlamak üzere oluşturduğu iki sınıflık bölümünden birincilikle mezun olur Sınıfın iyi öğrencileri arasında yeralan RemziyeHisar küçük sınıflardaki öğrencilere geometri ve matematik dersleri vermeye başlar Mezun olmasının ardından Darülfünun´un kimya bölümüne kaydını yaptıran Remziye Hisar kimya bölümünü yeğlerken Türkiye´yi temsil eden bir ismin bulunmamasının kendisini üzmüş olmasından ötürü seçtiğini yakınlarına anlatır Kız öğrencilerin erkek öğrencilerden ayrı saatlerde ders aldığı bu dönemde öğretmeni ve okul arkadaşlarıyla birlikte Bakü´ye gider Ve birden bire bir savaşın tam ortasında bulur kendisini Kafkasya´daki savaşlar ve Bakü´de kendilerine gereksinim olmadığını öğrenmek bile onu yıldırmaz ve bir erkek öğretmen okulunda öğrencilere ders verir Ancak terslikler ve şanssızlıklar birbirini izler Sovyet Rusya´nın Azerbaycan´ın bağımsızlığına son vermesi ile orada tanışıp evlendiği eşi Doktor Reşit Süreyya Gürsey ile birlikte İstanbul´a döner İlk çocuğunu dünyaya getirmesinin ardından Adana´da Darülmuallima´ya müdür olarak tayin olan RemziyeHisar çocuğunu annesine bırakarak Adana´ya gider Güç koşullarda çalışmasını sürdürmek zorunda kalan Hisar eşinin tedavi için Paris´e gitmesinin ardından bilgisini geliştirmek için Paris´e gider Adını bilim dinyasında duyurmak amacı ile Sorbonne´da kimya bölümünde öğrenim görmeye başlar Biyokimya sertifıkası alan Hisar Paris´te Maarif Vekaleti´nin verdiği bursla öğrenim görür Doktorasına başlayacağı dönemde bursu kesilen Hisar Erenköy Lisesi´ne kimya öğretmeni olarak atanır Öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalarak yurda dönen RemziyeHisar zorlu bir çaba sonucunda doktorasını yapmak üzere 1930 yılında yeniden Paris´e gider Eşinden boşanan ve Paris´e kızı ve kardeşiyle giden RemziyeHisar günlerini çalışmaya verir Doktora tezini tamamlamasının ardından Türkiye´ye döner 1933 - 1936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi´nde kimya ve fıziko kimya doçenti olarak görev yapar Daha sonra Ankara Hıfsısıhha Müessesesi´ne farmakodinami şubesi hayati kimya mütehassısı olarak atanır 1947 yılında İTÜ Makine ve Kimya doçentliği görevine başlayan Hisar 1959 yılında profesör olduktan sonra 1973 yılında da emekliye ayrılır

KUMARI YASAKLAYAN İLK KADIN MUHTAR: ATATÜRK´ÜN ÖDÜLLENDİRDİĞİ KADIN

1933 yılında Türkiye´nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin Aydın Çine İlçesi Karpuzlu Bucağı´nın muhtarlığını yaptığı dönemde Atatürk tarafından ödüllendirilmiştir
Muhtar olmasının ardından kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklayan Gül Esin kız kaçırma olaylarını önlemiş ve nikah işlerini düzene sokarak da büyük başarı elde etmişti

KORE SAVAŞINI GÖRÜNTÜLEYEN KADIN İLK TÜRK KADIN FOTOĞRAFÇISI

1956 yılında Tifdruk tekniği ile basılan Hayat Dergisi fotoğraf dünyamıza yeni değerler kazandıran bir dergi oldu Derginin birinci sayısında Hikmet Ferudun Es´in Malatya´dan yolladığı bir yazı dizisi yayınlanmaya başlamıştı Bu röportajı fotoğraflarıyla zenginleştiren ise; Semiha Es idi
Bu ikili daha sonra Kongo Hollywood yıldızları kadın gözü ile Tahran isimli çalışmalara Hayat Dergisi bünyesinde imza attılar
25 Temmuz´da Cumhurbaşkanı Celal Bayar´ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu´nda Kore Savaşı´na katılmak üzere 4 bin 500 kişilik silahlı birliğin Birleşmiş Milletler emrine verilmesi kararlaştırıldı Hürriyet Gazetesi savaşın görüntülenmesi için Semiha Es´i görevlendirdi 11 Kasım 1950 tarihinde gazetede verilen Kore eki ile Türkler savaşı Semiha Es´in objektifınden izleme olanağına kavuştu

İLK KADIN DOKTOR

Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmış bir ailenin kızı olan Safiye Ali 1891 yılında İstanbul´da dünyaya gelmiş özel eğitiminin yanısıra Amerikan Kız Koleji´nden mezun oldu Balkan savaşı günlerinde cepheden getirilen pekçok yaralıyı görüp doktor olmaya karar verir Ancak; onun bu isteğini gerçekleştirmek zor olacaktı Çünkü; o yıllarda bir kadının tıp öğrenimi görmesi olanaksızdı Oldukça yetenekli ve başarılı bir kişi olarak dikkatleri çeken Safiye Ali dönemin Maarif Vekili Şükrü Bey´in desteği ile Almanya´ya tıp eğitimine gönderilir Bu ülkede kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas yapan Safiye Ali Kurtuluş Savaşı´nın sona erdiği günlerde yurda döner ve hemen işe başlar Kısa sürede Cağaloğlu´nda açtığı klinikte tedaviye başlayan Safıye Ali o dönemin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa Akil Muhtar ve Operatör Emin Bey´den büyük destek görerek süt ve bakımevlerinde çalışır Ayrıca Türkiye´yi yurtdışındaki tıp kongrelerinde temsil eden Safiye Ali bir zaman sonra sağlık nedeniyle eşiyle birlikte Almanya´ya gider ve mesleğini burada sürdürür
İkinci Dünya Savaşı günlerinde Almanya´da yara alanların ve hastaların bakımını üstlenen Ali savaşın ardından Türkiye´ye döner Yakalandığı kanserden kurtulamayan Safıye Ali 1952 yılında yaşamını yitirir

İLK AVUKAT

Yassıada´da hukuk profesörü babasını savunduHür Fikirleri Yayma Derneği´nin kurucusuÇocuk Dostları Derneği´nin kurucusuMilletlerarası Hukukçular Komisyon´u üyesiMilletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti Üyesi Yazar Kadın hakları savunucusu
Süreyya Ağaoğlu tarihimize ilk kadın avukat olarak geçmiştir 1989 yılında 85 yaşında yitirdiğimiz Ağaoğlu yaşadığı dönemin en cesur entellektüel kadınlarından birisiydi 58 yıl süreyle avukatlık yapan Süreyya Ağaoğlu hukuk Profesörü Ahmet Ağaoğlu´nun kızıydı Lise yıllarında sınıfta cumhuriyet rejiminden söz ettiğinde arkadaşlarının: gavur olarak çağırdığı Süreyya Ağaoğlu avukat olmayı kafasına koyar Hukuk fakültesine kaydını yaptırmak istediğinde ise; engellerle karşılaşır O yıllarda kız öğrenci olmadığından üniversitenin rektörü olan Haldun Taner´in babası Selahattin Bey´e başvurur Dönemin kadınlarının henüz çarşafla dolaştığı bir zamanda başını bile kapatmadan görüşmeye giden Ağaoğlu Selahattin Bey´e fakülteye girmek istediğini söylediğinde odanın içinde kahkahalar yankılanır Ancak; Süreyya Ağaoğlu bu direnişin ardından kendisi gibi avukat olmak isteyen 3 arkadaşını daha götürünce Size hemen fakülteyi açalım cevabını alır O yıllarda öğleden önce erkeklere öğleden sonra ise; kadınlar ders izleyebiliyor ve oldukça da yorucu olduğundan fakültenin çabası yalnızca bir dönem sürmüş Başını kapatmamakta direnen Ağaoğlu´na erkekler Başını açma dediklerinde verdiği yanıt: Ben açıyorum sen bakma oluyormuş Hukuk Fakültesi´nden mezun olan Süreyya Ağaoğlu avukatlığının yanısıra sıkı bir kadın hakları savunucusu olur
1948 yılında Berlin
1949 yılında Milletlerarası Barolar Birliği Yönetim Kurulu İdari Heyeti´ne seçilen Ağaoğlu 1960 ihtilalinin ardından Yassıada Davaları´nda babasının avukatlığını üstlenerek hukuk savaşı verir
Süreyya Ağaoğlu Adli Mülahazat adlı İngilizce bir etüt Londra´da Gördüklerim ve Bir Hayat Böyle Geçti isimli kitapların yazarı

İLK KADIN HEYKELTRAŞ

Heykellere şekil veren ilk kadın parmakları Sabiha Bengütaş´a ait O Türkiye´nin ilk kadın heykeltraşı olarak tanınıyor Atatürk İsmet İnönü Abdülhak Hamid Ahmet Haşim Bedia Muvahhit gibi tarihte iz bırakan pekçok kişi onun parmaklarında yoğurduğu çamurla abideleşti
1940 yılında dünyaya gelen Sabiha Bengütaş babasının Şam´da görevlendirilmesiyle eğitimini Şam´da Fransız Katolik Okulu´nda yapmış İstanbul´a dönmelerinin ardından Köprülü Fuat Paşa Okulu´na devam edip mezun oldu Küçük yaşlarda güzel sanatlara ilgi duyduğundan henüz liseyi bitirmeden 16 yaşındayken Sanayi-i Nefise Mektebi in resim bölümüne kaydolmuş Kendi kendisine antik bir büstü kopya eden Sabiha Bengütaş´ın bu yaptığını gören heykel öğretmeni kendisinin yaptığına başta inanmadıysa da daha sonra ikna olunca onu destekleyip okulun heykel bölümüne ilk kız öğrenci olarak alınmasına yardımcı oldu Yeteneği kısa sürede farkedilen Bengütaş okulunu birincilikle bitirdi Roma Güzel Sanatlar Akademisi´nde ihtisas yaptı İtalya´da büyük deneyimler kazanan Sabiha Bengütaş Taksim Meydanı´ndaki Atatürk abidesini yapan ünlü İtalyan heykeltraş Canoci´nin asistanlığını yaptı Abdülhak Hamid´in torunu Emin Bey ile evlenen Sabiha Bengütaş kocasının diplomat olması nedeniyle birçok yabancı ülkede bulundu mesleğini bu ülkelerde sürdürdü
Geleneksel Galatasaray sergisine 1925 yılında katılan ilk kadın sanatçılardan biri olan Bengütaş 1938 yılında Atatürk ve İnönü için açılan heykel yarışmasında birincilik aldı Atatürk heykeli Çankaya Köşkü´nün bahçesinde İnönü heykeli ise; Mudanya´da bulunmaktadır Uzun yıllar çalışmasını sürdüren Bengütaş 1992 yılında yaşamını yitirdi

İLK KADIN MUHASEBECİ
İLK KADIN BANKA MÜDÜRÜ
İLK KADIN EKONOMİ DOKTORU
ATATÜRK´ÜN YURTDIŞI EĞİTİMİNE GÖNDERDİĞİ KADIN

Türkiye´de kadın olarak pekçok ilke imzasını atan İclal Ersin ilk kadın muhasebeci ilk kadın banka müdürü ve ekonomi doktorudur
1928 yılında Türkiye İş Bankası´nda muhasebeci olarak göreve başlayan İclal Ersin İş Bankası´nın kurucusu Celal Bayar tarafından Atatürk´e ilk kadın muhasebeci olarak tanıtılınca Atatürk´ün ilgisini çekmiş en büyük arzusunun yurtdışında eğitim almak olduğunu söylemesi üzerine Türk kadınının gelişmesine ve iş yaşamında yer almasına çok önem veren Atatürk tarafından 1939 yılında Cenevre´ye eğitime gönderilir Türkiye´de meslek gelirlerinin vergilendirilmesi başlıklı tezini Fransızca olarak hazırlayıp doktorasını tamamlar ve 1941 yılında Türkiye´ye dönüp Türkiye´nin ilk iktisat doktoru ünvanını elde eder İş Bankası´nın Ankara Merkez Şubesi´nin Teftiş Servis Şefliği İstanbul-Beyoğlu ve Galata şubelerinde kontrolörlük görevlerinin ardından 1953 yılında açılan İş Bankası Nişantaşı Şubesi müdürlüğü görevine atanır ve on yıl süreyle bu görevde kalır Böylece Türkiye´nin ilk kadın banka müdürü ünvanını da elde etmiş olur

İLK KADIN SAVAŞ PİLOTU

Türkiye´de uçağa binen ilk kadın Belkıs Şevket Hanım´dır (1912) Türkiye´nin ilk uçağını kullanan kadın ise; Atatürk´ün manevi kızı Sabiha Gökçe´dir Türkiye´nin ilk kadın askeri pilotu yine Sabiha Gökçe´dir Atatürk´ün Türk kadınının her alanda başarılı olabileceğine inandığını buna örnek olarak da kendisini yetiştirmek istediğini söylemesi üzerine 1935 yılında havacılığa başlayan Sabiha Gökçen Sovyetler Birliği´nde Yüksek Planör Okulu´nu bitirdikten sonra planör öğretmenliği yaptı Türk havacılık tarihi ilerleyen yıllarda başka kadın pilotları da yetiştirdi Bunlardan birisi var ki bir ilke imza attı Şenay Günay ilk kadın savaş pilotumuz olarak tarihe geçtiDemokrat Merkez Parti´nin kurucu üyelerinden de olan Şenay Günay İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi´nin ikinci sınıfında okurken Hava Harp Okulu´na kız öğrenci alınmasına dair çıkan yasadan yararlanarak 1956 yılında bir kız arkadaşı ile birlikte Hava Harp Okulu´na girer İki yıl eğitim alan GünayAsteğmen olarak mezun olduktan sonra; İzmir-Gaziemir´deki Uçuş Okulu´na gider Bu okuldan sonra; Eskişehir Jet Filo Komutanlığı´nda eğitimine devam eden Günay jet brövesi alarak jet pilotu oldu ve 22 yıl süreyle Türk Hava Kuvvetleri´nde hizmet gördü

İLK KADIN SENDİKACI

13 GÜN İŞKENCEDE KALAN 45 GÜN FALAKAYA YATARILDIĞINDAN 6 AY TEDAVİ GÖREN TÜTÜNCÜLER KRALİÇESİ
Zehra Kosova Durmaz Türkiye´nin ilk kadın sendikacısıdır 1928 yılında illegal bir tütün işçisi olarak ilk sendikal faaliyete başlayan Durmaz çalışmalarını 1946 yılında Ferit Kalmak başkanlığında tütüncüler kendi sendikalarını kurana değin yoğun ve illegal biçimde sürdürdü Sendikacılık yaptığı dönemde 13 gün işkencede kalan Durmaz 45 gün falakaya yatırılmış ve bu nedenle 6 ay tedavi görmüştür 1950 yılında sendikanın kapanmasıyla birlikte tutuklanan ve 1951 yılında 16 ay Harbiye Askeri Cezaevi´nde tutuklu kalan Durmaz hapisten çıkınca sendikal yaşama yeniden dönmüştür

İLK KADIN MUHABİR
İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİNİN TEK KADIN ÜYESİ

Selma Rıza ilk kadın gazetecidir Avusturya’lı bir anne ve Türk bir babanın kızı olan Selma Rıza Osmanlı döneminin kültür ağırlıklı bir ailenin kızıydı 1877 yılında ilk Osmanlı Parlamentosu´nda görev almış olan babası Ali Rıza Bey diplomat olarak görev yaptığı Avusturya´da tanıştığı ve daha sonra müslüman olan Naile Hanım ile evlenir Yedi çocuğu olan çiftin en küçük kızları olan Selma Rıza özel öğretmenlerin denetiminde dersler alır ve 19 yüzyıl sonlarına doğru ailesinden gizli olarak İstanbul´dan kaçar ve Paris´te bulunan Jöntürk liderlerinden ağabeyi Ahmet Rıza´nın yanına gider Sorbonne Üniversitesi´ne giden Selma Rıza Paris´te yaşadığı 10 yıl boyunca Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti´ne üye olur Bu cemiyetin tek kadın üyesi olan Selma Rıza Fransızca olarak Paris´te yayınlanan Meşveret Gazetesi de ve Türkçe olarak yayınlanan Şura-yı İmmet gazetesinde çalışır 1908 yılında Meşrutiyet´in ilanının ardından İstanbul´a dönen Selma Rıza dönüşünden sonra gazetecilik yapmadı ancak Kızılay´ın kurulması için çalışmalara katıldı Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak bilinen bu kuruluşun yönetimindeki fikirler ile hemfikir olmayınca 5 yıl boyunca genel sekreterliğini yaptığı bu kuruluştan ayrıldı 1931 yılında 59 yaşında ölen Selma Rıza´ın kaleme aldığı iki romanı var

TÜRKİYE CUMHURİYETİ´NİN İLK KADIN BAKANI

Cumhuriyet döneminin ilk kadın bakanı 1971 yılında kurulan partilerüstü Nihat Erim Hükümeti´nde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev alan Prof Dr Türkan
Akyol Başbakan Nihat Erim tarafından parlamento dışından atanmıştı Bakanlığının sekizinci ayında hükümet içinde çıkan anlaşmazlıklardan ötürü 11 Bakan ile birlikte görevinden istifa eden Akyol istifasının ardından Ankara Üniversitesi Rektörlüğü´ne seçildi ve
1983 yılında SODEP´in kurucusu olarak siyasete atıldı Halen serbest doktorluk yaparak yaşam sürdürmektedir

İLK KADIN BÜYÜKELÇİ

Filiz Dinçmen 1939 Zonguldak doğumlu Ankara Kız Lisesi´ni bitirdikten sonra;
Siyasal Bilgiler Fakültesi´nden mezun olan Dinçmen 1961 yılında Dışişleri Bakanlığı BM Dairesi 3 katibi oldu 1982 yılında Hollanda Lahey Büyükelçisi olan Dinçmen
1984 yılında Strasbourg´da Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi oldu 1988 yılında ise; bakanlığın ilk kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında bakanlık sözcüsü oldu Filiz Dinçmen´e göre kadın katkısı olmazsa ülke kalkınamaz Kadınların Türkiye´de tüm haklara ulaşması ve toplumun gelişmesine kalkınmasına yardımcı olmaları bu yolda sorumluluk yüklenmeleri bir zorunluluktur

İLK KADIN MÜZECİ

Türkiye´nin ilk kadın müzecisi Seniha Sami´dir Türkiye´de Batılılardan sonra;başlayan müzecilikte Cumhuriyet tarihinin ilk uzmanlık görevini alan kadın müzeci Seniha Sami´nin ailesinden gelen bir birikimi vardı 1886 yılında dünyaya gelen Seniha Sami küçük yaşlarda Türkçe´nin yanı sıra İngilizce Fransızca ve Farsça´yı öğrendi Atatürk´ün Cumhuriyet´in ilk yıllarında eğitime yön vermek üzere Amerika´dan getirttiği profesörlerin eserlerini tercüme eden Seniha Sami Topkapı Sarayı Müzesi´nin yönetimine atanarak ilk kadın müzecimiz olmuştur

İLK KADIN MİLLETVEKİLİ

Seçilme hakkını kullanan ilk kadın olan Benal Arıman 1935 yılında Atatürk´ün meclisinde bileğinin hakkıyla kazanan ilk kadın milletvekilidir İzmirli gazeteci Tevfik Nevzat Bey´in kızıdır Sorbonne Üniversitesi´nde edebiyat eğitimi alan Arıman daha sonra İzmir´de Halk Partisi´nde görev almış kadınların partilere girmediği o yıllarda latin alfabesinin öğrenilmesi ve yaygınlaşabilmesi için çaba harcıyordu Daha sonra milletvekili seçilen Arıman belediye ve parti üyeliğinden sonra bir kadın olarak konumundan ötürü hiçbir rahatsızlık yaşamamış olduğunu dile getirmektedir 16 yıl süreyle kadın milletvekili olarak görev yapan Benal Arıman hamileliği döneminde yıllık izinlerini kullanıp gizlice doğum yapmış ve hamileliği esnasında TBMM´de bulunmamayı uygun görmüştür

İLK KADIN HEMŞİRE

Esma Deniz 1924 yılında Amerikan Hastanesi Hemşirelik okulunu bitirmesinin ardından Amerika´da New York Columbia Üniversitesi Teachres Colege´e giden Deniz 1929 yılında mezun olduktan sonra bir yıl Amerika´da kalarak çalışmasının ardından yurda dönerek hemşireliğini sürdürdü Esma Deniz 73 yılını hemşireliğe adadı 95 yaşında hayata gözlerini yuman Deniz 1943 yılında açılan Türk Hemşire Derneği´nin kurucularından olup bu derneğin 18 yıl süreyle başkanlık görevini üstlendi Türk hemşirelerini Uluslararası Hemşireler Birliği´nde temsil eden Esma
Deniz Türkiye´nin Toplum Sağlığı Hemşiresi ünvanına sahipti Kızılay Özel Hemşirelik Lisesi´nin organizasyonunda görev aldı Florence Nightingale Hemşirelik Okulu´nun kurulmasına da katkılarda bulunmuştu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.