Prof. Dr. Sinsi
|
Kız Kulesi Ne Zaman Kim Tarafından Yaptırıldı
Kız Kulesi Tarihi? Ne Zaman, Kim İçin Yapıldı?
Kız kulesi İstanbul boğazı girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir İstanbul’un sembollerinden birisidir Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılmış, İstanbul boğazı girişini belirten bir mihenk noktasıdır Üsküdar’ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir M Ö 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerinde kurulmuştur Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler
Geçen yuzyıldaki görüntüsünü koruyan kule turizme tahsis edilmiş lokanta ve seyir balkonu ile servis vermektedir Suların, karasevdanın ve söylencelerin gizemini taşıyan Kız Kulesi, istanbul’un en romantik ve gizemli mekanlarından biri
Kendi kendine yeten bir tarihe sahip olan mekan, yüzyıllardır anlatılan efsaneleriyle de bir ilgi odağı Kızkulesi ile ilgili anlatılan ilk hikaye; Ovidius’un kaydettiği bir aşk hikayesi Zamanında Üsküdar sırtlarında Tarnıça Afrodit adına bir tapınak vardır Hero’da genç kızların görev yaptığı bu tapınağın rahibelerindendir
Kulede kumrulara bakmakla görevlidir Aşka yasaklıdır Her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınak çevresinde törenler yapılır, çevre şehirlerden insanlar akın akın tapınağın çevresine gelir, yenilir içilir, aşkı bulamayanlar Afrodit’e ma-bedinde yakararak aşkı yaşayabilmek için yakarırlar Bo-ğazın karşı kıyısında oturan Leandros’ta bu törene katılmak için tapınağa geldiğinde Hero’yla karşılaşır Birbirine aşık olan iki genç, Leandros’un gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar Kızkulesi her gece iki gencin gizli aşkına tanıklık eder Leandros’un yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde kıskanç bir rahip feneri söndürür Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğazın sularına gömülür Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi’nden Boğazın sularına bırakır
Bu Muhteşem Kuleyle ilgili söylencelerden biri de Kleopatra’nın sonuna benzer bir sonun anlatıldığı yılan hikayesidir Kehanete göre kralın birine, çok sevdiği kızı onsekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir Bunun üzerine kral denizin ortasındaki bu kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir Kaderin kaçınılmazlığını kanıtlarcasına, kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesi zehirler Kral, kızına demirden bir tabut yaptırarak Ayasofya’nın giriş kapısının üstüne yerleştirir Bugün bu tabutun üstünde iki delik vardır Yılanın ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair hikayeler anlatılır
Oldukça zarif silüetiyle İstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan Kız Kulesi, efsaneleriyle de ünlüdür Kız Kulesi’ne ilişkin rivayetlerin en eskilerinden biri, İstanbul’un, ya da o zamanki adıyla Byzantium’un Atina’nın hükümranlığı altında olduğu döneme dayanmaktadır Bu rivayete göre, Makedonya Kralı Filip’in İstanbul’a saldırma ihtimaline karşı, Atina krallığı, İstanbul’u korumak üzere Amiral Hares komutasında 40 gemi gönderir Hares’in çok sevdiği eşi Damalys öldüğünde, amiral, eşini buradaki kayalıkların içine oydurduğu bir mezara defneder Bizans dönemiyle ilgili efsane de, eski Yunan hikayesindeki gibi “acı son”la biter Falcılar, Bizans imparatoruna, “Sevgili kızını, yılan sokacak ve ölecek” derler
İmparator bunun üzerine denizin ortasındaki kayalıklara bir ev yaptırarak kızını buraya yerleştirir Ancak genç bir subay, kıza aşık olur Delikanlının prensese gönderdiği çiçek sepetine gizlenen bir yılan genç kızı sokarak öldürür Bir başka efsaneye göre ise, Leandra adlı bir genç, her gece, sevgilisiyle buluşmak için yüzerek Boğaz’ı geçmektedir Sevgilisi de Leandra’ya yol göstermek için, Kız Kulesi’nin bulunduğu kayalıkların üstünde ateş yakmaktadır Fırtınalı bir gecede genç kızın yaktığı ateş söner ve kayalıkları bulamayan Leanarda, yolunu kaybederek karanlık sularda boğulur Leandra’nın ölümüne dayanamayan sevgilisi de kendini öldürür
Bizans dönemiyle ilgili efsane de, eski Yunan hikayesindeki gibi ‘acı son’la bitiyor Falcılar, Bizans kralına, ‘Sevgili kızın, yılan sokmasından ölecek’ diye, kötü bir haber veriyor Kral, kızını yılan sokmasın diye, Kız Kulesi’nin bulunduğu kayalıklara bir ev yaptırıp, kızını buraya yerleştiriyor Ancak genç bir subay, kralın kızına aşık oluyor Günlerden bir gün, genç subay, prensese sunmak için bir demet çiçek hazırlıyor Çiçek demetinin içinde gizlenen bir yılan, talihsiz prensesi sokup öldürüyor
Selçuklu dönemiyle irtibatlandırıbilecek Battal Gazi efsanesinde ise ‘mutlu son’ var Battal Gazi, Üsküdar Tekfuru’nun kızına aşık olunca, Tekfur, kızını burada yaptırdığı kuleye hapsediyor Bunu öğrenen Battal Gazi, kuleyi basarak Tekfur’un kızını kaçırıyor
Evliya Çelebi’nin hikayesi ise Osmanlı döneminde geçiyor Çelebi, Sultan Bayezid-i Veli zamanında, Kız Kulesi’nde yaşayan bir velinin, her gün cübbesinin eteklerini toplayıp denizin üstüne oturarak Sarayburnu’na gittiğini ve Sarayda Padişah’a ders verdiğini anlatıyor
|