Prof. Dr. Sinsi
|
Aruz Kuralları
Aruz Kuralları
Divan Edebiyatı - Aruz Vezni - Aruz Ölçüsü
Aruz vezni, Arapların icadıdır Onlardan Acemlere geçmiştir Acemler aruz vezninin bazı kalıplarım kendi dillerinin özel yapısına uydurmuşlar, böylece bir Acem aruzu meydana getirmişlerdir Daha sonra, Acem edebiyatıyla sıkı ilişki kuran Türk şairleri de aruzu, Acemlerden aldı Fakat Türk şairleri, aruzu Türk zevkine göre işlediler ve böylece bir Türk aruzu meydana getirdiler
Aruz, Türk edebiyatında o derece köklü bir yer aldı ki, Yunus Emre, Âşık Garip, Gevheri, Emrah, Dertli ve Seyranı gibi bir çok ünlü halk şairlerimiz bile onu rahatlıkla kullanabildiler
Araplar Faale kelimesinden fâ'iün, feûlün, fâilün, fâilâtün, müstef'ilün, mefâilün, mefâîlün, müstef'ilâtün gibi birtakım kalıplar çıkarmışlardır Bu kalıpların herbirine tef'ile demişlerdir Bu tefileler düzenine göre aruzda on dokuz bahr vardır Her bahr, tekrar parçalara bölünerek evzan-ı fer'iye denen ölçüleri meydana getirir
Fâilâtün kalıbıyla yapılan failâtün fâilâtün fâilâtün fâilün veznine remel bahri denir Sadece bu bahrden yirmi iki vezin çıkarılır Bütün Türk edebiyatında kullanılan aruz bahrlerinin sayısı ortalama olarak altıdır Daha fazlasını Şeyh Galip kullanmıştır ki o da dokuzu geçmemiştir Şairlerimizin asırlar boyunca kullandıkları bu vezinlere canlı vezin diyoruz Aruz ölçüsü (Vezni), kelimelerin hecelerindeki karakter farklılığından doğar Aruza göre, bütün kelimelerdeki heceler önce iki bölüme ayrılır: Birincisi açık hece, ikincisi de kapalı hece'dir
1 Açık Hece :Açık hece, ünlü (sesli) yle biten hecedir Bu çeşit heceler ses tartısı bakımından iki farklı durum gösterirler :
a) Kısa-açık heceler :Kısa açık heceler ince ve hafif olabileceği gibi kaim ve ağır da olabilirler Meselâ benim, elim, demin, yemin gibi kelimelerin ilk heceleri kısa açık ve hafif hecelerdir Fakat kapı, başım, kaşım gibi kelimelerin ilk heceleri kısa-açık ve kalındırlar Açık hecelerin incelik ve kalıniıklarmm aruz ölçüsünde önemi yoktur Burada bilinmesi gereken şey, kısa-açık hecelerin yarım ses sayılmalarıdır Çünkü böylesi hecelerde ses tamamlanmadığı için durulamaz Örneğin yukarıda örnek olarak gösterilen kelimelerin ilk hecelerinde durmak mümkün değildir Bir kelimenin ilk kısa hecesinden sonra gelen kısa hecede de durulamaz Bu çeşit hecelerde ses tamlığını sağlayabilmek için, kendilerinden sonra kapalı bir hecenin gelmesi şarttır Aruzda, arka arkaya üç açık heceli kelime kullanılmaz Çünkü aruz vezinlerinde üç açık heceli kalıp yoktur Örneğin devekuşu, yönetici v b gibi kelimeler aruz ölçüsüne giremezler Bu da aruzun bir kusurudur
b) Uzun-açık heceler :Uzun-açık heceler tam sesli hecelerdir Bu hecelerde ses tamamlandığı için elimizde olmadan duraklarız Örneğin hâkim, şair, bîkes, nebinin, enisin, icra, Musa kelimelerinde olduğu gibi Yalnız burara dikkat edilecek bir nokta var: Uzun söylenen açık heceler, kelimenin yapısında üç şekilde yer alırlar Ya kelimenin başına, ya ortasına, ya da sonuna gelebilirler Kelimenin neresine gelirlerse gelsinler, tam sestirler Örneğin örnekteki hâkim kelimesinde uzun açık hece başa gelmiştir Nebinin kelimesinde ortaya, icra kelimesinde de sona gelmiştir
2 Kapalı hece :Ünsüzler (sessizler) le biten hecelere kapalı hece diyoruz Geldim deki heceler gibi Kapalı heceler de kapalı-uzun ve kapalı-kısa olmak üzere ikiye ayrılırlar Bu hecelerin de kalını ve incesi vardır Fakat vezin bakımından bir önem taşımazlar
a) Kapalı-uzun hece :Bu çeşit heceler hem ünsüzlerle bittikleri için kapalıdırlar, hem de uzun söylenirler Örneğin şîr, pir, şâh, mâh, dost kelimeleri gibi Bu çeşit, yani hem kapalı, hem de uzun söylenen heceler tek başlarına söylendiklerinde tam seslidirler Fakat sonlarına bir de yarım sesli hece gelirse, bir buçuk sese çıkarlar Bir buçuk ses aruzda ayrı bir konu olan med için büyük önem taşır
b) Kapalı-kısa hece :Bu çeşit heceler sadece ünsüzle biten fakat söylenirken uzatılmayan hecelerdir: Ben, sen, bel, gül, al, yap, yırt, sat, kat, kurt gibi İşte karakter bakımından birbirine benzeyen hecelerin, bütün mısralarda alt alta getirilmesi sistemine ARUZ ÖLÇÜSÜ denir
Aruzla yazılmış bir şiirin veznini bulmak için, mısradaki kelimelerin (hecelerini, nokta ve çizgi ile işaretleriz Açık-kısa heceler ( ) ile; kapalı-kısa, kapalı-uzun ve açık-uzun hecelerde (-) ile gösterilir Mısralarm sonlarına gelen heceler, açık da olsalar, kapalı sayılırlar Aruzla yazılmış bir manzumenin veznini bulmak için, mısraları meydana getiren kelimelerdeki heceleri, yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi, nokta ve çizgiyle işaretlemeye ve kalıplara göre bölmeye takti denir
|