Prof. Dr. Sinsi
|
Konularına Göre Nazım Ve Nesir Biçimleri
Konularına Göre Nazım Ve Nesir Biçimleri
Nazım Ve Nesir Türleri
Bahariye
Baharın gelişini, doğadaki değişimleri, çiçeklerin açmasını, kelebeklerin uçmasını konu edinen kasidelerdir Dönemlerindeki büyük kişilere sunulup ödüllendirilmek için yazılırlar Hemen her divanda bir bahariye bulunması geleneği vardır Hemen her divan şairinin de bir bahariyesi vardır
Cemreviye
Divan şairlerinin cemre düşmesi nedeniyle dönemlerindeki büyük kişilere sunmak için kaleme aldıkları kaside türüdür Örneklerine az rastlanır Cemrenin bahar müjdecisi olması nedeniyle bir bahariye niteliği de taşır Cemreviyelere genellikle teşbib ile başlanır Kasidenin diğer bölümlerinde bir değişiklik yapılmaz
Fahriye
Divan şairlerinin kendilerini ya da bir başka şair ya da kişiyi övdükleri şiirlerdir Genellikle kaside türünde yazılırlar Fahriye aynı zamanda kasidelerde şairlerin kendileriini övdükleri beyitlerin bulunduğu beşinci bölüme verilen isimdir
Mersiye
Bir ölünün ardından duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak, ölen kişiyi övmek amacıyla kalema alınan düzyazı ya da şiirdir Kutsal günlerde, ölüm törenlerinde mersiye okuyan kişiye de mersiyehan denir Lirik bir anlatımın egemen olduğu manzum mersiyeler genellikle terkib-i bend biçiminde yazılır Ayrıca kaside ve terci-i bend biçiminde yazılmış manzum mersiyeler de vardır Yahyâ Bey, Sami Fünûnî, Rahmî, Fazlî, Nisîyi, Müdâmi?nin, Kanuni Sultan Süleyman?ın oğlu Şehzade Mustafa için yazdıkları mersiyeler gibi Ayrıca savaşlarda kaybedilen yerler için yazılan mersiyelere "vatan mersiyesi" denir Hayvanların ölümü için yazılmış mersiyeler de vardır
ÖRNEK MERSİYE Şeyh Galib
Medhiye
Bir kimseyi övmek için genellikle kaside biçiminde yazılan şiir ya da düzyazıdır Az olmakla birlikte gazel, mesnevi, musammad gibi nazım biçimlerinde mediyeler de vardır Padişah, vezir, şeyhülislam gibi devlet ileri gelenleri ya da halifelerle, başka din ve tarikat büyükleri için yazılmışlardır Bu türün en güzel örneğini Nef?î vermiştir
ÖRNEK MEDHİYE Nef'î
Gazavatname
Gazaname olarak da bilinir Ordunun akınlarını, savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatılan düz yazı ya da şiir biçimindeki edebi türdür Arap edebiyatında "magazi" diye bilinir Türk edebiyatında ilk gazavatname örnekleri 15 yüzyılda yazılmaya başlanmıştır Kâşîfi?nin Gazaname-i Rum?u bu türün örnekleri arasındadır
Sahilname
Divan şairlerinin İstanbul kıyıları ile buralardaki yerleşim yerlerini, yaşayış biçimlerini anlattıkları şiirlerinin genel adıdır Örneklerine az rastlanır Genellikle mesnevi biçiminde yazılmışlardır
Sâkiname
Divan edebiyatında gerçek ya da mecaz anlamıyla içki ve içki alemlerinin övülerek anlatıldığı şiir türü Mesnevilerin bölüm sonlarında bazen sakiname başlığıyla iki beyitlik küçük parçalar olarak yer alır Türk edebiyatında 17 yüzyılda büyük gelişme gösteren sakinamelerin ilk örneğini İşretname adlı yapıtıyla Revânî vermiştir
Kıyafetname
İnsanların fiziksel görünümlerini esas alarak karakterlerini açıklamaya çalışan eselerdir Bu türün kıyafet bilimiyle uğraşanlarına "kayif" ya da "kıyafetşinas" adı verilir Divan edebiyatında kıyafetnamenin ilk örneği Hamdullah Hamdi?nin ünlü Kıyafetname adlı eseridir Bu eserde renk, boy, yanak, saç, çene, sakal, parmak gibi 26 başlık altında karakter tahlilleri yer alır Nesîmi?nin Kıyafet-ül Firase?si de önemli bir örnektir
Surname
Şehzadelerin sünnet, kadın sultanların evlenmeleri nedeniyle yazılan şiir ya da düzyazı biçimindeki eserlerdir Yazıldıkları dönemin toplumsal yaşamına ilişkin bilgiler de verdikleri için tarihi bir özellik taşırlar Genellikle mesnevi ya da kaside türündedirler Figani?nin Kanuni Sultan Süleyman?ın oğullarının sünnetini anlattığı Suriyye Kasidesi türün en iyi örneğidir
Hamamname
Hamamları, hamam eğlence ve sohbetlerini, hamamdaki güzelleri betimlemek için yazılan kaside, gazel, mesnevi gibi nazım eserlerdir Divan edebiyatına ilk kez Deli Birader lakabıyla tanınan Gâzalî?nin Beşiktaş?taki bir hamamı anlatan şiiri ile girmiştir
Şehrengiz
Bir kenti ve o kentin güzelliklerini anlatan eserlerdir Daha çok klasik mesnevi biçiminde kaleme alınan bu yapıtlar tevhid, münacaat, na't gibi bölümlerle başlar Daha sonra kentle ilgili bilgiler verilir ve kente övgü düzülür Bazen bahar ve doğa betimlemeleri yapıldıktan sonra kentin güzellikleriyle ilgili beyitlere geçilir Divan edebiyatında ilk şehrengizi yazan Priştineli Mesihi?dir
Hicviye
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren söz, düzyazı ya da şiir türüne verilen addır Hicviye, gazel, kaside, murabba, muhammes gibi nazım biçimleriyle yazılmıştır Divan edebiyatında en önemli hicviyelerden biri Nef?î?nin Siham-ı Kaza?sıdır
ÖRNEK:
KITA
Şimdi hayl-i suhan-verân içre
Nef?î mânendi var mı bir şair
Sözleri Seba-i Muallâka?dır
İmrülkays kendidir kâfir
Şeyhüslam Yahyâ
(Şair, "şairler içinde Nef?î'nin bir eşi yoktur Onun şiirleri Kabe?nin duvarlarına asılan şiirler gibi güzeldir ve sanki o kafir, İmrülkays?ın ta kendisidir" diyor Kafir aynı zamanda beğenmeyi ifade eder Şeyhülislam Yahya, Nef?î?yi över gibi görünüyor ama "Seba-i Muallâka" Kabe henüz putperestlerin elinde iken oraya asılan şiirlerdir İmrülkays ise şiirleri Kabe?de asılı ve müslüman olmayan bir şair Sonuçta Şeyhülislam Yahya, Nef?î?yi "kafirlikle" suçluyor )
Hezliyat
Alaylı bir dille kaleme alınmış nazım türüdür Kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere yer verilir Hezeliyat olarak da bilinir Hezliyatta zarif bir nükte ya da güzel bir manzum bulunur Konu şakayla karışık alaylı bir dille anlatılır Nev?izade Atai?nin Bahayi-i Küfri eseri bu türün örneğidir Bayburtlu Zihni?de hezliyatın usta şairlerindendir
Tarih düşürme
Önem verilen bir olayın, yılını göstermek üzere ebced hesabıyla bir cümle, biz dize ya da beyit söyleme sanatıdır Tarih dizesinin bütün harfleri hesaplanarak söylenenlere tarih-i tam, yalnız noktalı harfler hesaplanacaksa tarih-i mücevher, yalnız noktasız harfler esas alınacaksa tarih-i mühmel denir Bazen dizedeki harflerin sayı değerlerinin toplamı tarihi tam olarak göstermez Bu tür tarihlere de tamiyeli tarih denir
Muamma
Belli kurallara göre düzenlenip çözülebilen ve yanıtı tanrının sıfatlarından biri ya da bir insan adı olan manzum bilmecedir Muamma beyit, kıta gibi küçük nazım biçimleriyle yazılır Ama mesnevi parçalarıyla yazılmış muammalara da rastlanır Ali Şir Nevai, Fuzûlî, Nâbî, Kınalızade Ali Efendi, Sümbülzade Vehbi ve Fitnat Hanım?ın yazdığı çok sayıda muamma vardır Edirneli Emrî Çelebi ise 600'den fazla muammasıyla bu alanın en ünlü şairidir Örnek:
Bende yok sabr ü sükûn sende vefâdan zerre
İki yoktan na çıkar fikr idelim bir kerre
Nâbî
(Bu beyitte yok anlamına gelen iki edat var Bunlar "nâ" ve "bî" Bu edatlar bize beyitteki ismi veriyor Yani Nâbî )
Lugaz
Herhangi bir nesnenin ya da varlığın özellikleri anlatılarak yazılan manzum bilmecedir Muamma ile birlikte çok kullanılan bir söz oyunudur Muamma?dan farkı konusunun daha geniş olmasıdır Çoğunlukla soru biçiminde düzenlenir En önemli özelliği içinde çözüme ilişkin ipuçlarının bulunmasıdır Divanların son bölümlerine konur Eğlendirici ve öğretici olanların yanısıra öğretici ve dinsel lugazlar da vardır Lugazlar yazarlarının imzasını taşıdığından halk edebiyatındaki bilmeceden ayrılır Bütün lugazlar, "Bir acayip nesne gördüm", "Ol nedir kimdir" ya da "Nedir ol kim" gibi kalıplaşmış sözlerle başlar Örnek:
Nedir kim ol iki yüzlü münâfık
Nümâyan çihresinde levn-i âşık
Gezer dünyayı hem bî-dest ü pâdır
Mukim-i hâne-i ehl-i gınâdır
(Şair bu lügazda "altın"ı anlatıyor )
Dariye
Divan şiirinde ev ile ilgili kasidelere dariye adı verilir Divan şairlerinin caize (armağan alma) amacıyla ortaya çıkan fırsatçılıkları sonucu gelişmiş bir türdür Bazıları gazel tarzında da yazılmıştır Yeni yaptırılan köşk, saray, yalı benzeri binalar için yazılır Şair eserden çok az bahseder hemen yaptıranı övmeye geçer Binalar için hazırlanan kitabeler de bir tür dariye sayılır
Rahşiye
Atlar için yazılmış kaside Nesib bölümünde atlar övülür Nef?î?nin IV Murad?ın atlarını övdüğü rahşiyesi meşhurdur Örnek:
Bâreka?llâh zih?i rahş-i humâyun-sîmâ
Ki komuş nâmını sultân-ı cihan bâd-ı sabâ
Ne sabâ sâika dersem yaraşır sür?atte
Ki seğirdikten ana sâyesi ile pâ-der-pâ
|