Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anonim, edebiyatı, halk, türk, özellikleri

Anonim Türk Halk Edebiyatı Ve Özellikleri

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Anonim Türk Halk Edebiyatı Ve Özellikleri





Anonim Türk Halk Edebiyatı Ve
Özellikleri
Anonim Türk Halk Edebiyatı Ve Özellikleri - Anonim Türk Halk Edebiyatı

Hece ölçüsünü esas alan ürünlerle, atasözü, destan, masal, hikâye, efsane, fıkra, ninni, türkü, bilmece, mani, ağıt gibi söyleyenini genellikle belirleyemediğimiz sözlü ürünler ?anonim halk edebiyatı? adı altında toplanmaktadır

Tamamen sözlü bir edebiyattır Ürünler sözlü yolla oluşur; yine ağızdan ağıza aktarılarak yayılır

Sözlü olarak aktarılan, söyleyeni belli olmadığı için halkın malı olan edebi ürünler, Anonim Halk Edebiyatı'nı oluşturular

Manzum Eserler

Anonim Halk Edebiyatı'nın şiir özellikleri taşıyan ürünleridir

Mani

Yaratıcısı adsız halk sanatçıları olan dörtlük biçimindeki şiir türüdür Çoğunlukla 7 heceli ve 4 dizeli tek kıtadan oluşur Birinci, ikinci ve dördüncü dizeler, birbiriyle uyaklı, üçüncü dize bağımsızdır Buna göre uyak düzeni şöyledir: (a a x a) Tek dörtlükten oluşan maniler dışında 5, 6, 7, 8, 10, 14 dizeli maniler oldugu gibi, uyak düzeni (a x a x) biçiminde olan maniler de vardir

Türkü

Ezgiyle okunan ve bentlerden oluşan, genellikle yaratıcısı belli olmayan bir şiir biçimidir Türkü, daha çok yedili, sekizli, onbirli hece kaliplariyla söylenir Bentler ve onları izleyen nakaratlar (bağlam ya da kavuştak da denir) kendi aralarında uyaklıdır

Nakarat, bazen bentlerle aynı kalıpta bazen farklı kalıplarda olur Dörder, üçer, ikişer dizelik bentlerle kurulan türküler vardir Her bentten sonra yinelenen nakarat, dört, üç ya da bir dizeli olabilir

Baz türküler, mani biçiminde dörtlüklerle kurulmuştur Bunların bazen yine mani biçiminde nakaratları olur Bir türküyü ilk söyleyen halk sanatçısının adı unutulmuştur Ancak sahibi bilinen türküler (Karacaoglan türküleri) de vardir

Bir türkü, zaman boyunca türlü degişmeler uğrayarak yaşamasını sürdürür Türküler, doğayı, aşkı, ayrılığı, ölümü, kahramanlik ve askerliği, günlük yaşamin türlü olaylarını konu edinir Kına gecesi, düğün, iş, oyun türküleri vardır

Ninni

Çocukları uyutmak için söylenen ağır ve tekdüze şarkıdır Ninni, basit sözlü bir türküdür Yaratıcısı belli olmayan metin yinelenirken, bebeğin durumuna, annenin etkilendiği koşullara göre, sözlerinde bazı değişiklikler yapılır

Dizelerin ya da dörtlüklerin sonunda "ninni", "e yavruma e e e", "hu, hu, hoppala" gibi sözler yinelenir Zaman zaman "Dandini dandini danalı bebek" türünden yansımalı dizelere de yer verilir

Anne ninnisinde, yavrusunun uslu durmasını, kolayca uyumasını ister Kolayca yürümesini, büyümesini, sünnet olmasını, iyi bir meslek edinmesini, kız çocuk ise gelin olmasını ister

Anne, bebeğini uyuturken harekete uygun bir ritimle, bebeğin huysuz ya da uysal davranışına uyacak biçimde sesini düzenler Bebek uyumaya başladığında, sesini alçaltarak ninnisini bitirir

Tekerleme

Masalın uygun yerlerinde kullanılan basmakalıp sözlerdir Masalın başı, şaşırtıcı ve güldürücü olayların anlatıldığı bölümdür Masalın başında, asıl masaldan önce yer verilen tekerlemeler, akıl ilkelerine alabildiğince yan çizer; abartmalı çelişkileri sergiler Tekerlemeler, baş uyaklar ve uyaklarına, ses yinelemelerine, özgür çağrışımlarına dayanır; bir bakıma gerçek üstü şiire yaklaşır

Bilmece

Birşeyi üstü örtülü sözcüklerle betimleyerek, dinleyeni, ne olduğunu bilmeye davet eden küçük şiirdir Bilmecelerin bir bölümü manzumdur Bunlaıin arasında beyit, mani gibi biçimini korumuş olanları da vardır

Kimi bilmeceler ise aşınıp değişerek başlangıçtaki manzum şeklinden uzaklaşmıştır Kolay söylenmesi, hatırda tutulması için manzum olmayan bilmecelerde de bazı biçimsel anlatma tekniklerine, iç uyaklara, ses yinelemelerine başvurulduğu görülür

Destan

Gerçeküstü ile gerçeğin, efsane ile tarihin birbirine karıştığı, bir kahramanı ya da önemli bir tarihsel olayı övüp yücelten, uzun manzumedir Türk destanları, bir şair tarafından topluca yazılmadığı gibi, bir folklorcu tarafından da destancı halk şairleri ağzından derlenip yazıya geçirilmemiştir Bunların ancak konuları üzerinde bilgimiz vardır; bu konulara, çoklukla, Çin, İran, Arap kaynaklarında ve bazı Türkçe kaynaklarda rastlanmıştır

Ağıt

Ağıt, diğer halk şiiri türlerine göre biraz daha özgürce uyaklanır ve ilk söyleyeni, bir süre geçtikten sonra unutulur Daha çok Orta ve Güney Anadolu'da Afşar ve Türkmen kökenli toplumlarda, belli geleneksel eylemlere uyularak, ölünün başında ya da gömüldükten sonra, genellikle kadınlar tarafından söylenir

Ağıt'a, İslamiyet'ten önce "sagu", Azerbaycan'da da "ağı", Kerkük Türklerinde "sazlamağ", Türkmencede "ağı", "tavs" ya da "tavşa" denirdi Âşıkların da ağıt olarak adlandırılan sekiz ve on bir heceli ya da aruzla söylenmiş şiirleri vardır

Mensur Eserler

Düz yazı biçiminde yazılmış yaptılardır

Masal

Masalların büyük bir kısmı, olağanüstü kişileri ve olayları konu edinir Kahramanlarını, yaşanan çevreden alan masallar da vardır Ancak bütün masallar, hayal ürünü ve uydurma olduklarını belli eden bir anlatıma sahiptir Türk masallarında dinleyici üzerindeki bu yabancılaştırma etkisi tekerlemelerle yapılır

Atasözü

Halk içinden çıkan, bir öğüdü, sağ duyusal bir gerçekliği ya da deneyime dayalı bir gözlemi dile getiren ve halkın ortak kullanımına giren kısa özlü sözlerdir

Deyim

Belli bir dile özgü ve bir başka dilde sözdizimsel karşılığı bulunmayan dilsel biçimdir

Fıkra

Hikaye, latife, nükte, kıssa da denir Yazılı kaynaklarda, letaifname, fıkrarat adları altında derlenmiştir Konularını gülünç yaşam olayları, insan-toplum ilişkilerindeki çatışmalar ve çelişkiler oluşturur

Gerçek olaylardan yola çıkarak, düz yazı dilinde, başlangıç, gelişme ve sonuç bölümleriyle anlatılır Tanzimat Dönemi'nden itibaren, gazetelerde herhangi bir olayı, bir görüş ya da bir düşünceye bağlayarak, ciddi ya da eğlenceli kısa yazı biçiminde konu edinen türe de fıkra adı verildi

Halk Hikâyeleri

Halk Edebiyatı'nda, hikayeci ve âşıklar tarafından, kahvelerde, köy odalarında, düğün toplantılarında söylenen hikâyelere "halk hikayesi" diye anılır 15 yüzyılda yazıldığı sanılan, destansı bir nitelik gösteren Kitabı-Dede Korkut'taki hikayeler, bunun ilk örnekleri kabul edilir

ANONİM HALK EDEBİYATI DÜZYAZI ÜRÜNLERİ

Atasözleri
- Deyimler
- Tekerlemeler
- Bilmeceler
- Fıkralar
- Halk Hikâyeleri
- Ortaoyunu
- Meddah
- Karagöz

ANONİM HALK EDEBİYATI ŞİİR BİÇİMLERİ

TÜRKÜ: Türlü ezgilerle söylenen anonim halk şiiri nazım biçimidir Söyleyeni belli Türküler de vardır Halk edebiyatının en zengin alanıdır Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini Türkülerle dile getirmiştir Türkü iki bölümden oluşur Birinci bölüm asıl sözlerin bulunduğu bölümdür ki buna ?bent? adı verilir İkinci bölüm ise bentlerin sonunda yinelenen nakarattır Bu bölüme ?bağlama? ya da ?kavuştak? denir Türküler, genellikle yedili, sekizli, on birli hece kalıplarıyla yazılmıştır Konuları çok değişik olabilir Ninniler de bu gruptandır

Söğüdün yaprağı narindir narin
İçerim yanıyor dışarım serin
Zeynep?i bu hafta ettiler gelin ( bent )

Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim
Üç köyün içinde şanlı Zeynebim ( nakarat )

Türkülerin genel özellikleri:
* Belli bir ezgiyle söylenir
* 7,8,11,14 li ölçülerle söylenir
* Hemen her konuda söylenir
* Bölgesel özellik ve ad değişikliğine uğrayabilir

MANİ: Halk şiirinde en küçük nazım biçimidir Yedi heceli dört dizeden oluşur Uyak düzeni aaxa şeklindedir Birinci ve üçüncü dizeleri serbest, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı mâniler de vardır (xaxa) Mânilerin ilk iki dizesi uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenir Temel duygu ve düşünce son dizede ortaya çıkar Başlıca konusu aşk olmakla birlikte bunun dışında türlü konularda da yazılabilir

Le beni eyle beni
Elekten ele beni
Alacaksan al artık
Düşürme dile beni İpek yorgan düreyim
Aç koynuna gireyim
Açıldıkça ört beni
Var olduğun bileyim
Birinci dizesi yedi heceden az olan mâniler de vardır Dizeleri cinaslı uyaklarla kurulduğu için böyle mânilere ?Cinaslı Mâni? ya da ?Kesik Mâni? denir

Bugün al
Yârim giymiş bugün al
Şâd edersen bugün et
Can alırsan bugün al
Sürüne
Madem çoban değilsin
Ardındaki sürü ne
Ben bir körpe kuzuyum
Al kat beni sürüne
Beni böyle yandıran
Sürüm sürüm sürüne

Manilerin genel özellikleri:

* aaxa şeklinde kafiyelenir
* 4+3 şeklinde ölçüsü vardır
* İlk iki dizesi ayrık yani hazırlık özelliği taşımaktadır Asıl mesaj üçüncü dizede verilir
* Her konuda söylenebilir
* Düz, cinaslı ve artık mani gibi çeşitleri vardır

NİNNİ

* Annelerin bebeklerini uyutmak amacıyla belli bir ezgi ile söylediği parçalardır
* Çocukların psikolojisi üzerinde etkilidir
* Manzum özelliktedirler

AĞIT

Ölüm ve yas törenlerinde söylenen lirik şiirlerdir
Ölçü ve uyak düzeni genellikle Türkülerdeki gibidir
islamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığı ?sagu?, Divan edebiyatındaki karşılığı ise ?mersiye?dir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.