|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
destanı, gılgamış, kimler, yazmıştır |
![]() |
Gılgamış Destanı Kimler Yazmıştır - Gılgamış Destanı Nedir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gılgamış Destanı Kimler Yazmıştır - Gılgamış Destanı NedirGılgamış Destanı, tarihin en eski yazılı destanının adı olup, 12 kil tablete Akad çivi yazısı ile kaydedilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ON BİRİNCİ TABLET Gılgamış ona, uzaktaki (102) Utnapiştim’e dedi: “Utnapiştim, sana bakıyorum, biçimin başka değil; benim gibisin ![]() Senin yüreğin savaş için yaratılmıştır! Nasıl oluyor da böyle sırt üstü yatıyorsun? Anlat! Tanrıların toplantısında yaşamı aramaya nasıl karar verdin?” Utnapiştim ona, Gılgamış’a dedi: “Gılgamış, sana gizli bir şey açayım ![]() Şurippak (103), senin bildiğin bir kent, Fırat’ın kıyısındadır ![]() kent çok eskiden varken, tanrılar bu kentin yanındaydılar ![]() ![]() hükümdarları yiğit Enlil, büyük vezirleri Ninurta, su yolcuları Ennagi ve Bilge Ea da onların toplantısında yer aldı ![]() verdikleri kararı, kamıştan bir çite anlattı: “Kamış çit, kamış çit! Duvar, duvar! Kamış çit dinle, duvar anımsa (104)! Şurippaklı Ubar-Tutu’nun (105) oğlu (106), evi sök ![]() ![]() ![]() türünden geminin içine yükle ![]() ölçüde olsun ![]() ![]() her yanına bir çatı kur ![]() dedim: “İyi, anlaşıldı efendim ![]() ![]() yapacağım ![]() konuşmak için ağzını açıp bana, kölesine dedi: “Be adam, insanlara şöyle dersin: Sanırım Enlil benden nefret etmeye başladı ![]() ![]() toprağına artık ayak basmayacağım ![]() ![]() Orada beyim, Ea’nın yanında kalacağım ![]() yağmuru yağdıracaktır ![]() ![]() Bulutları güden bey, üstünüze gerçek bir buğday yağmuru yağdıracaktır ![]() ![]() (Bundan sonraki 4 satırda yaşlıların ve gençlerin gemiye gerekli gereçleri taşıdıkları anlatılmaktadır ![]() Küçük yavrular bile gemi için zift taşıyorlardı ![]() ![]() oluşturdum ![]() ![]() Kenarları (küpeştesi) iki kez on kamış (109) yüksekliğindeydi ![]() güvertesi de alt güverteye tümüyle eşitti ![]() ![]() hazırladım ve onları boyadım ![]() ![]() ![]() Ortasına da su kazıkları çaktım (110) ![]() ![]() ![]() döktüm (111) ![]() ![]() Tekneciler, gemiye 10800 şırlık (112) getirdiler ![]() peksimet kızartmak için harcandı; üçte ikisini de gemici sakladı ![]() İşçilere çok sığır kestim ![]() ![]() ırmak suyu gibi bira, rakı, şırlık ve şarap akıtıldı ![]() bayramına benzer bir bayram kutladılar ![]() elimi de bulaştırdım ![]() ![]() indirmek güç oldu ![]() ![]() geçen her şeyi içine yükledim ![]() ![]() ![]() Bütün soyumu, sopumu ve kavmimi gemiye bindirdim ![]() yazının evcil hayvanlarını ve bütün ustaları gemiye aldım ![]() Şamaş, bana bir süre verdi: bulutları güden, akşamleyin bir buğday yağmuru yağdıracak diye ![]() kapa diye ![]() yağmurunu yağdırıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Pusur-Amurri’ye, gemiyi yaptığından dolayı, sarayı her şeyiyle teslim ettim ![]() ![]() (113) gürledi ![]() çekiyorlardı ![]() aşıyorlardı ![]() ![]() Ninurta da ilerleyip büyük havuzun sularını boşandırdı ![]() tanrıları, meşaleleri yukarı kaldırıyorlardı ![]() ışın, ülkeyi kızıla boğuyordu ![]() gökyüzünü yalıyordu ![]() ![]() fırtına, ülkeyi bir çanak gibi parçaladı ![]() ![]() getirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() katına kadar çıktılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() buyurduğum o gün ![]() buyurdum? Nasıl oldu da insanları yok etmek için bu savaşımı buyurdum? Benim sevgili insanlarım, denizi balıklar gibi doldursunlar diye mi doğuyordu? Anunnaki tanrıları onunla birlikte âh ediyorlardı ![]() yerlerinde ağlayarak oturuyorlardı ![]() ![]() ağızlarından buhar çıkıyordu ![]() ![]() ![]() tufan fırtınası savaşımı durdurdu ![]() birbiriyle savaşan deniz, şimdi dinginleşti ![]() tufan sona erdi ![]() ![]() bütün insanlık çamur olmuştu ![]() ![]() üzerine hava deliğini açtığım zaman, güneşin sıcağı burnumun kanatlarına vurdu ![]() ![]() ![]() aradım ![]() yükseldi ![]() ![]() ![]() gemiyi tuttu ve onu sallanmaya bırakmadı ![]() Nissir dağı gemiyi tuttu ve onu sallanmaya bırakmadı ![]() altıncı gün Nissir Dağı gemiyi tuttu ve onu sallanmaya bırakmadı ![]() Yedinci gün gelince, dışarı bir güvercin çıkarıp uçurdum ![]() gitti, geldi ![]() ![]() ![]() ![]() bir yer belli olmayınca geri döndü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kokusu (myrte) döktüm ![]() ![]() kurban verenin tepesinin üstünde sinekler gibi toplandılar ![]() tanrıça oraya gelir gelmez kendi zevki için yaptığı büyük gerdanlığı yukarı kaldırdı: “Siz oradaki tanrılar! Ben boynumda taşıdığım bu gerdanlığın taşlarını nasıl unutmuyorsam, bu günleri de sonsuza dek anımsayacağıma ve asla unutmayacağıma ant içerim ![]() güzel koku sungusuna gelsinler ![]() gelir gelmez, gemiyi görünce öfkelendi ![]() ![]() kurtulmamalıydı!” Ninurta, konuşmak için ağzını açtı ve Enlil’e, yiğite dedi: “Böyle bir şeyi Ea’dan başka kim bulup düşünebilirdi? Her beceriyi, her hileyi yalnızca Ea bilir ![]() Ea, konuşmak için ağzını açtı ve Enlil’e, yiğite dedi: “Ey tanrıların büyük üstadı, ey yiğit Enlil! Ah, nasıl olur da sen körükörüne tufan yaptın? Onun suçunu suçluya yüklet! Kelepçesini gevşet ki etini kesmesin ![]() ![]() azaltsa daha iyiydi! Senin yaptığın bu tufan yerine, bir kurt kalkıp insanları azaltsaydı daha iyiydi! Senin yaptığın bu tufan yerine, veba tanrısı kalkıp insanlara bulaşsaydı daha iyiydi! ![]() tanrıların gizini açığa vurmadım! Aklı pek çok olan (120) bir düş gösterdim ![]() ![]() karar vermek sana düşer!” Enlil, geminin içine binip elimden tuttu ve beni karaya çıkardı ![]() ![]() Alınlarımızı elledi ve aramızda durarak bizi kutladı ![]() bundan önce bir insandı ![]() ![]() döküldüğü yerde!” Enlil’in bu sözlerinden sonra, beni aldılar ve uzakta, ırmakların ağzına oturttular ![]() yaşamı nasıl bulacaksın? Haydi altı gün ve yedi gece uykusuz kal!” O, dizlerinin üstüne çömeldiği yerde, uyku ona, sis gibi yavaş yavaş soluğunu verdi (121) ![]() Utnapiştim ona, karısına dedi: “Adama bak! Yaşamı istiyordu ![]() verdi!” Karısı ona, Utnapiştim’e dedi: “Sen onu elle de, adam uyansın! O, geldiği yoldan esenliğe geri dönsün ![]() Utnapiştim ona, karısına dedi: “İnsanoğlu kötüdür ![]() ![]() ekmeklerini pişir ve her gün başucuna koy! Uyuduğu günleri de duvara çiz!” O, onun günlük ekmeklerini pişirdi ve her gün onun başı ucuna koydu ![]() Uyuduğu günleri de ona imledi ![]() Birinci ekmeği kupkuruydu ![]() ![]() ![]() Dördüncü ekmeğin kabuğu ağarmıştı ![]() ![]() ![]() irkilip uyandı ![]() “Beni uyku basar basmaz, sen durmadan beni elledin ve sen beni uyandırdın ![]() Utnapiştim ona, Gılgamış’a dedi: “Haydi Gılgamış, günlük ekmeklerini say! Ve işte şu duvar, sana uyuduğun günlerin sayısını göstersin! Birinci ekmeğin kupkurudur ![]() İkincisi büzülmüştür ![]() ![]() ağarmıştır ![]() ![]() ![]() kapladı! Yatak odasında ölüm bekliyor; neye baksam, o, ölümdür (122) ![]() “Urşanabi, denizin rıhtımı seni aldatsın ![]() gelen gemi senden nefret etsin! Her zaman, erişmek istediğin denizin kıyısından her seferinde yoksun kal (123)! Buraya getirdiğin adamın gövdesi kirden kabuk bağlamıştır ![]() ![]() ![]() rahibin yıkanması gibi, onun kabuk bağlayan kirini suyla yıka! O, sırtındaki postu atsın ve deniz onu götürsün ![]() parlasın! Yepyeni olsun başındaki külâh ![]() ![]() Görkemli bir giysi! O, ülkesine giderken, yürüdüğü yol boyunca, yurduna varıncaya dek, kaftanı tiftiklenmeyip yepyeni kalsın (124)” ![]() Urşanabi onu alıp yıkanma yerine götürdü ![]() ![]() attı ve deniz onu götürdü ![]() ![]() başındaki külâh, bir kaftan giymiş oldu ![]() ![]() ülkesine giderken, yürüdüğü yol boyunca, yurduna varıncaya dek kaftanı tiftiklenmeyip yepyeni kaldı ![]() ![]() Gemiyi dalgaya kaptırarak sürüp gittiler ![]() Karısı ona, uzaktaki Utnapiştim’e dedi: “Gılgamış geldi, yoruldu, güçlük çekti ![]() dönüyor?” Fakat o, Gılgamış, geminin küreğini kaldırdı ve gemiyi kıyıya yanaştırdı (125) ![]() Utnapiştim ona, Gılgamış’a dedi: “Ey Gılgamış, geldin, yoruldun, güçlük çektin ![]() yurduna dönüyorsun? Gılgamış, sana gizli bir şey açayım ![]() dikenleri gül dikeni gibi keskindir; yaklaşana batar ![]() duymaz derin bir kuyu kazdı ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Gılgamış, ağır taşları kesip yukarı fırladı ![]() ![]() dedi: “Urşanabi, bu ot büyülü bir ottur; insan bununla gençliği kazanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kendim yiyip tam çocukluğuma döneyim ![]() biraz yemek yediler ![]() dinlenmesine bıraktılar ![]() ![]() Suda yıkanmak için aşağı indi ![]() ![]() taşların yarığından yukarı çıkıp otu götürdü (126) ![]() döndüğü sırada yılan gömleğini atmıştı! Bu anda Gılgamış yere oturmuş ağlıyordu ![]() “Urşanabi kollarım kimin için yoruldu? Kimin için yüreğimden kanlar boşandı? Kendime iyi bir şey kazandım ![]() yapmış oldum ![]() ![]() Burada işime yarayacak olan gereçleri nasıl bulabilirim? Olmaz! Yurduma geri dönmeliyim ![]() ![]() İki kez yirmi saatten sonra biraz yemek yediler ![]() ![]() geldiklerinde, Gılgamış ona, gemici Urşanabi’ye dedi: “Urşanabi, Uruk duvarının üstüne çık! İleri yürü! Temeli gözden geçir! Tuğla duvarı gözden geçir! Acaba bunun tuğlaları pişmiş değil midir Temeli yedi bilge kurmamış mıdır? 3600 dönüm kent ![]() bahçesi, 3600 dönüm kuyu ![]() ![]() Bunların topu üç kez 3600 dönüm ![]() ![]() Alıntıdır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|