Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akımı, anlatımı, dersi, edebiyat, garip, içerik, konu, orhan, veli

Orhan Veli Ve Garip Akımı Edebiyat Dersi Konu Anlatımı İçerik

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Orhan Veli Ve Garip Akımı Edebiyat Dersi Konu Anlatımı İçerik



EDEBİYAT DÖNEM ÖDEVİ

DERS : Edebiyat

KONU : Orhan Veli ve Garip Akımı

Orhan Veli Kanık’ın Hayatı

Orhan Veli Kanıkın Hayatı (1914 - 1950) Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914’te İstanbul Beykoz’da doğdu Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası şeflerinden klarnetçi Veli Kanık’ın büyük oğlu, Adnan Veli’nin ise ağabeyidir Orhan Veli’nin çocukluk yılları Cihangir, Beykoz, Beşiktaş gibi semtlerde geçmiştir Tahsil hayatından söz

etmek gerekirse, Orhan Veli, 1925 yılına kadar yani dördüncü sınıfa kadar Galatasaray Lisesi’nde yatılı olarak eğitim görmüştür Beşinci sınıfı ise Ankara Gazi İlkokulu’nda okumuştur İlkokuldan sonra eğitimine Ankara Erkek Lisesi’nde devam eder ve 1932 yılında Ankara Gazi Lisesi’nden mezun olur Lise hayatının bitimiyle Ankara’dan ayrılan Orhan Veli, İstanbul’da Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girer Üniversite yıllarında sosyal bir genç olan Orhan Veli, fakültede öğrenci grubu başkanlığına seçilir Felsefe bölümü öğrenciliğinin yanında, bir yandan da Galatasaray Lisesi’nde öğretmen yardımcılığı yapmaktadır Üç yıl felsefe eğitimi aldıktan sonra, henüz fakülteyi bitirmeden Ankara’ya döner ve 1936’da PTT Genel Müdürlüğü’ndeki memurluk görevine başlarOldukça duygusal, bir o kadar da mizahi bir kişiliğe sahip olan Orhan Veli öğrenim hayatı boyunca pek çok kez aşık olmuştur İlkokul öğretmeni Sedat Bey, onun edebiyata olan ilgisini fark etmiş ve ona yol gösteren kişi olmuştur O yıllarda bir hikayesi “Çocuk Dünyası” adlı dergide basılır Orhan Veli, ortaokul yıllarında Oktay Rıfat ve Melih Cevdet ile tanışır Çocukluk yılarında başlayan bu arkadaşlık, sanat üzerine yapılan ortak çalışmalarla daha da pekişecek ve ebedi bir dostluğa dönüşecektir “Garip” ya da “Garipçiler Akımı” olarak adlandırılan sanat akımı daha sonraları bu üç arkadaşın ortak eseri olarak meydana gelecektir Orhan Veli Ankarada bir gece sokakta Belediyenin açtırdığı bir çukura düşmüş, başından yaralanmış (10 Kasım 1950) , iki gün sonra da İstanbula gitmiştir İstanbulda bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirmiş, hastaneye kaldırılmış ve Cerrahpaşa Hastanesi'nde, 14 Kasım 1950 tarihinde beyin kanamasından öldü, Rumelihisarı Mezarlığı'na gömüldü

Eserleri

Şiir: Garip, (1941- O Rıfat ve M Cevdet ile birlikte), Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949), Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949), Bütün Şiirleri (1951)

Düzyazı: Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975), Bütün Yazıları (1982- 1 Cilt 'Sanat Edebiyat Dünyamız', 2 Cilt 'Bindiğimiz Dal')

Garip Akımı

Garip ya da Birinci Yeni denilen akımın öncüsü, kuramcısı Yirmi sekiz sayı süren Yaprak serüveni öncesinde, Ankara Erkek Lisesi'nde okul kooperatifin parasıyla Oktay Rıfat ve Melih Cevdet ile birlikte Sesimiz dergisini çıkarmışlardır Biçemini belli eden ilk şiirlerini, yine, arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet ile birlikte Varlık dergisinde yayımladı ve müthiş bir ilgi gördü Şiir ve yazıları, Varlık dergisinden başka İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik, Ülkü, Demet, İşte, Aile gibi dergilerde yayımlanmıştır İkinci Dünya Savaşına katılmayan ve katılmış kadar etkilenen Türkiye'de, Türk şiirini bir takım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtardı, kısa ve basit ama vurucu bir söylem (eda) geliştirdi Şiirin bilinen ve kabul gören sınır taşlarını yerinden oynattı Yalın bir halk dili kullandı, yergi ve gülmeceden yararlanarak, sıradan yaşantıların şiirinin de yazılabileceğini gösterdi

Bu adı almalarında Orhan Veli’nin “Kitabe-i Seng-i Mezar” adlı şiirinin garip tepkilere sebep olmasının ve garip bulunmasının etkisi olmuştur

Bu akımın amacı şiiri, öteden beri vazgeçilmez unsurlar sayılan vezin, kafiye, nazım şekli, nazım birimi; şairanelik, mecazlı söyleyiş, söz sanatı ve süs gibi unsurlardan sıyırarak, duyuların yalın ifadesi hâline getirmekti

Bu akımda hiç bir kural ve kalıba başlanmamak prensip edinilmiştirSade bir dil kullanmışladır

Günlük ve sıradan konuları işlemişlerdir Sıradan insanların problemleri, yaşama sevinci, hayattaki gariplikler şiirlerinin başlıca konularıdır şiirde o zamana kadar işlenmemiş konuları ele almışlardır

Orhan Veli, bu tarzda yazdığı başarılı şiirlerle kendisinden sonrakileri büyük ölçüde etkiledi

Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday’ın 1948’de ortaklaşa yayımladıkları şiir kitabının önsözü de bu nedenlerle okuyucuların 50 yıldır ilgisini çeken bir yazı olmuştur Hem Türk şiirindeki yeniliklerin anlaşılması hem de bu üç şairinin şiire nasıl yaklaştıklarını incelemek açısından çok önemli bir yazıdır Önsöz sadece Orhan Veli’nin imzasıyla çıkmış fakat üçünün (şiir konusunda farklı görüşleri olsa da) ortak bir imza gibi düşünülebilirOrhan Veli bu yazıda “garip” sözcüğünün farklı anlamlarına, çok belli etmeden değinir “Garip” sözcüğü ilk kez metinde şiirin o günkü tanımına uymayan bir üslupla yazıldığı için garip sayılmasıyla, garipsenmesiyle ilgilidir Bu şiirlerin garip gelmelerinin nedeni olarak, o güne dek öğrenilenlerin doğal kabul edilişi ve okuyucunun öğrendiklerinden kuşku duymaması gösterilir“Garip” akımının ilk başta bu sözcüğü “yadırganan”, “alışılmamış” anlamıyla kullanması, hatta gizli yönleri olan bir karakter özelliği olarak gördüğü ortadadır Daha önceki dönemlerin şiir mirasına güçlü bir tepki içermesi ve şiir tarihi açısından içerdiği yenilikler için garipsenmesi, bu anlamda bakıldığında çok anlamlı görülür Ayrıca şairlerinin de kitabı bu ismi vermeleriyle bu garipsenmeyi kabul ettiklerini gösterir “Garip” bir anlamını da halk çoğunluğunun beğenisine seslenmesinden alır Gündelik yaşamın şiir malzemesine dönüştürülmesi, en basit ve bozulmamış duyguların dile getirilmesi, aydın ve akademik çevre dışında kalan insanların duygularıyla dolu şiirler olmaları, bir kesimin garip olarak gördüğü kişilerin diliyle yazılmış olmalarından kaynaklanır Burada anlatılan duygulara sahip kişi bir gariptir, bunun nedeni, sıradanlığında gizlidir neredeyse Toplum dışına itilmiş, “zavallı” anlamını çağrıştıran “garip”, kimsesizlik duygusu verir Okuyucuya yoğun bir acıma hissi tattıran şiirlerdir bunlar; bu şiirlerdeki garip, daha çok “gariban”dır Genelde bir devlet memuru ağzından yazılan şiirler, yaşamın tatlarının farkında olan ama onları tadamayan birinin dizeleridir Bu karakterler büyük bir yaşam coşkusu taşır fakat bunu yaşamalarını engelleyen şey dünyaya sıradanlıkla atılmalarıdır Yaşamla aralarında, doğumlarından önce hazırlanan uymalarını bekleyen bir sözleşme imzalamış gibidirler, duygu yüklü olmalarına rağmen, bunun dışına çıkmalarına engel oluşturan gizli bir bağda vardır Burada garip şiirin anlattığı sıradanlık, Türk halkının karakterini de yansıtıyordu belki Garip akımı, sözcüklerin en saf anlamlarını bulma yolundaki arayışında kendine en yakın olarak simgeciliği bulur doğal olarak Simgeci şairlerin çıkış noktası bilinçaltını boşaltma, garip akımının da çıkış noktası olarak görülebilir Fakat Orhan Veli’nin önsözde söylediği gibi bilinçaltının bilinçsizce boşaltılmasından çok, bilinçaltının işleyişinin anlaşılması ve şiirde de bunun taklit edilmesinden yanadır Bilinçaltının disipline karşı, başına buyruk işleyişi şiir için elverişli bir ortam sunar, şair de bu başına buyruk işleyişi kendi şiir dokusunda işler Şairin bilinçaltına

inmek okuyucu açısından birkaç nedenden dolayı önemlidir, bunların başında şairin içtenliğine inanması gelir Bir başka neden de okuyucunun şiirin dokusundaki zihinsel işleyişi anlamasında yatar Şair kendi bilinçaltını şiirin konusu yaptığında, bilinçaltını ve dolayısıyla kendini hiçbir gizlisi kalmayacak şekilde okura açıyordur Garip akımı için bu son nokta çok değerliydi, çünkü özellikle okuyucusuna yakın olma isteğiyle bağlanırdı okuyuculara


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.