Şengül Şirin
|
Bahçe
BAHÇE
1 Duruma göre sebzelerin, çiçeklerin, meyve ve süs ağaçlarının ya da bunlardan birkaçının bir arada yetiştirildiği, genellikle çevresi sınırlı arazi ya da alan (Bk ansikl böl )
—2 Üstü açık yazlık gazino
—3 Kış bahçesi, saksı bitkilerinin yetiştirilmesi için hazırlanmış büyük cam örtülerle kaplı yer (camekân) || Japon bahçesi, çeşitli kalın yapraklı bitkilerin yetiştirildiği süslü kap (bonsay) || Halk bahçesi, çim, çiçek ve ağaçla donatılmış olan ve içinde genellikle çocuklar için oyun alanı da bulunan halka açık alan (arazi) [kent bahçesi, çocuk bahçesi],
—Bahç Meyve bahçesi, meyve elde etmek amacıyla meyve ağaçlarının yetiştirildiği yer || Sebze bahçesi, evlerin yanı-başında ya da köy ve kent yakınında küçük ya da büyük parseller üzerinde sebze yetiştirilen yer || Süs bahçesi, dinlenme ya da gezinti için düzenlenmiş, ağaçlarla, süs çalılarıyla ve çiçeklerle bezenmiş özel ya da kamusal bahçe (Bk ansikl böl )
—Bot Botanik bahçesi ya da bitki bahçesi, otsu ya da çalımsı bitki türlerinin yetiştirildiği ve incelenebilmeleri amacıyla familyalara göre sınıflandırılıp bilimsel adlarıyla etiketlendiği bahçe
—Çev mim Bahçe köşkü, bahçe içinde cihannüma işi gören küçük yapı; bir parkın içinde yeşilliklere bürünmüş kulübe
—Denize Eski savaş gemilerinin kıç tarafında bordadan dışarı çıkan ve kıç bodoslamayı kuşatan bir tür küçük balkon (BAHÇELİK de denir ) —Eğit Çocuk bahçesi (alm Kindergar-ten), kreşle anaokulu arası yaştaki çocukları kabul eden kurum (Bk ansikl böl )
—Kur tar Bahçe ustaları, Osmanlı devletinde hadaiki hassa denilen saray dışındaki bahçe ve bostanlarda çalışan bostancıların başı olan görevliler (Bostancılar arasındaki baltacılardan, kapıkulu süvarisi olmaktansa bahçe ustası olmak isteyenler, 39 akçe ile bu göreve atanırlardı Bahçe ustalarının buyruğundaki adam sayısı 15 ile 100 arasında değişirdi )
—Oy Dağıtımdan sonra kalan oyun kâğıtları || Dominoda, her oyuncunun kendi taşlarını aldıktan sonra ortada kalan taşlar
—Tarım mak Bahçe traktörü, bahçe işlerinde, çok küçük tarım alanlarında kullanılan küçük boyda ve küçük güçte traktör (Eşanl MİKROTRAKTÖR )
—Zool Karınca bahçesi, Amazon bölgelerinde yaşayan bazı karıncaların yuvalarına verilen ad (Bu karıncalar yuvalarını, ağaçların dalları arasında ya da çalılıklar içinde yaparlar ve yuvalarına, önce toprak, sonra bitki tohumları taşırlar; yuvada çimlenen tohumlar yavaş yavaş yuvayı sağlamlaştırır Karıncalar hep aynı tohumları bulup taşıdıklarından "karınca bahçelerinde daima, aynı özellikteki bitkiler bulunur )
—ANSİKL Yakındoğu, Büyük bir olasılıkla bahçe sanatının doğduğu yer Mezopotamya'dır; çünkü orada tapınağa yakın ve çitle çevrili kutsal alanlarda tanrılar adına çeşitli ürünler yetiştirilirdi Asur' un su gereksinimini karşılamak için kral Sanherib, sukemeri yaptırmış, başkenti bahçe ve parklarla süslenmişti
Babil'de tanrıça Astar'a tapınma, hükümdar sarayının oluşturduğu site içinde yer alan bahçelerle bütünleşmişti Yapılan arkeolojik kazılar, ırmak yakınında açılmış kuyuların, sulama kanallarının ve suyun çağlayarak akmasına olanak veren duvar-yapı sistemlerinin kalıntılarını ortaya çıkardı Bu bulgular, Babil'in palmiyelerle süslü, taraçalar halindeki ünlü "as-mabahçeleri"nin bu bölgede İ Ö III bin yıldan başlayarak var olduğunu doğrulamaktadır
Eski imparatorluk döneminden başlayarak firavunlar Mısır'ından da, doğanın duyarlı ve etkin biçimde algılandığını gösteren belgeler kalmıştır; bütün masta-baların duvarları tarım çalışmalarını gösteren resimlerle süslüdür Eski Mısır'da Yeni imparatorluk dönemine ait duvar kabartma ve resimleri kırsal kollularla doludur: Punt ülkesine (Somali kıyıları) yapılan seferlerden getirilmiş olan nadir bitkiler (Deyr-ül-Bahri,Haçepsut tapınağı); Tut-mosis lll'ün botanik bahçesi (Karnak, Tut-mosis lll'ün tören salonu); çiçek açmış papirüs ve lüferotları (lotus) ile kaplı bataklıklarda avlanma (bir duvar resmi parçası, British Museum); bir bahçede espal-ye biçiminde yetiştirilmiş asmadan üzüm toplanması (Teb Nebamon tapınağı); palmiye, firavuninciri ve persea ağaçlarının kuşattığı göletli bahçe (Teb, Minnakht tapınağı) Kuşkusuz bütün bu konular, ölmüş kişinin refah içinde yaşadığını gösterir, ama onun özellikle öbür dünyada bulmayı umut ettiği doğa nimetlerini de araştırır
Daha sonra yapılan bahçeler, Aheme-niler'in ("Cennet" kavramı onların icadıdır) ve onların mirasçıları olan Sasaniler' in izlerini taşır Onların avlanmak amacıyla kullandıkları çok geniş doğal parklar, doğanın görünümünü bozmayacak biçimde, iki yandan su arklarıyla sınırlı düz ve geniş ağaçlı yollar, çeşmeler ve av köşk-leriyle bezenmişti
• Eski Yunan ve Roma Uzun süre surların içine sıkışıp kalmış olan Eski Yunan kentlerinde bahçe kurmaya elverişli alan ve bol su yoktu Nitekim Akademia"yı çevreleyen ağaçlarla kaplı bir alanı ve Atinalifar'ın ilk halk bahçesini görmek için klasik dönemi beklemek gerekti Anlatıya bakılırsa, Dipylon yanında oturan Epikuros, özel bahçesi olan ilk yunanlı sayılabilir m Büyük iskender'in fetihlerinden sonra, "Doğu"nun ve "cennef'lerinin keşfedilmesiyle biçimlenen hellenistik lüks yaşam biçiminden etkilenen Romalılar, bahçenin sadece sebze bahçesi olarak kullanılmadığını gördüler Mithridates'i yendikten sonra gözden düşen Lucullus, ûuirinale' deki villasına yerleşmişti: kiraz ağacı gibi, Doğu'ya özgü bitki türlerini Batı'da yetiştirme ve süs bahçesi kurma girişimini ilk başlatanın o olduğu söylenebilir, ilk bahçeler, limanlarından Delos'a ve Doğu'ya ticari seferler yapılan Campania bölgesinde ortaya çıktı
O zamanki evlerden bahçeye revak denilen bir sütunlu girişle geçilir, Palatium'daki Livio'nun evinde olduğu gibi, duvarlara döşenen fresklerle evin içinde bir bahçe havası yaratılmaya çalışılırdı Fresklerde, iskender devri sanatının mitolojik ya da aşkla ilgili konuları dile getiriliyordu Bu gibi freskler, edebi metinler (Genç Plinius'un villalar üstüne verdiği bilgiler) ve Pompei villaları, bize Eski Roma bahçesi ve bu bahçelerin yaratılması için gerekli çalışmalar hakkında geniş bilgi vermektedir: arazinin setlenmesi ya da gizli, gölgeli serin revak-lara ulaşan taraçalar; fışkıran sular, taştan yapay mağaralar (grotto); her iki yanında ustaca budanmış (budama* sanatı) ağaççıklar (genellikle şimşir) bulunan aileler; seyrek av köşkleri
Bu göz alıcı manzaralar, Neron'un Domus aurea'sına (yaldızlı köşk) kadar uzanır, içinde insan tutkularının tamamen simgesel bir anlam kazandığı bahçe, bir kısım edebi incelik duygusunu da tatmin ediyordu (Villa Hadriana*) Kent yöresindeki bahçeli villaların etkisi, kente göçen kırsal kesimin kültürel katkısı, azat edilmiş yunanlı kölelerin etkisi, temizlik ve sağlık konusundaki yeni anlayış, özellikle politik düşünceler —kent halkına boş zamanlarını değerlendirme olanağı verme ve "efendi ulus"a Hellenistik çağ kentleriyle boy ölçüşebilecek güzellikte bir başkent kazandırma isteği— Roma'da halka açık görkemli parkların kuruluşunun başlıca nedenleridir
• İslam dünyası Kuran'da, ona inananların öbür dünyada bir araya gelecekleri yer, meyve ağaçlarıyla, su şırıltılarıyla, konuk evleriyle, vb dolu bir yer olarak tanımlanır islam dünyasında yaratılan bütün bahçeler, adeta bu hülyayı gerçekleştirmeye yöneliktir Ahemeniler'in ve Sasa-niler'in "cennet" kavramı, böylece Do-ğu'da canlandı Büyük bir doğal parkı andıran bu bahçe kent dışında ve çepeçevre kapalıdır, içinde korular, meyve bahçeleri yan yana bulunur ve bahçe köşklerine giden iki yanı ağaçlı geniş yollarla çevrelenir Kanallarla getirilen suyun dağıtılması büyük yapılarla ve çabalarla sağlanır (Kayrevan yakınlarında Aglebiler'e ait sarnıçlar, eski su kemerlerinin Hafsiler tarafından yeniden kullanılması; El-Mus-tansır'ın Kartacalılar'dan kalan su kemerlerini, Tunus'un kuzeyindeki başkent Aria-na'ya su sağlamak için restore etmesi )
Bir başka bahçe tipi (riyad), bey konaklarının ya da özellikle batı islam dünyasında olduğu gibi kentteki konutların bahçeleridir Genel mimariyle bütünleşen bu bahçelerde serinlik veren akar çeşmelere, küçük yapılara, kokulu ve çok renkli çiçeklere yer verilir Büyük bir olasılıkla İran'da ortaya çıkan ve görkemli eski halılarla ve sayısız minyatürle ölümsüzleşti-rilmiş olan bu bahçe tipi (riyad), batıda Endülüs'e kadar yayıldı; Granada'da Nasri sultanları onu Elhamra'nın aslanlı avlularıyla daha da güzelleştirdiler Hindistan ve Pakistan'da Moğollar'ın Delhi çevresinde, Agra'da, ve Lahor'da (Kali-mar bağ) kurdukları bahçelerle, özellikle Şah Cihan'ın yaptırdığı bir köşkün bulunduğu Srinagar'daki görkemli Kalimar bahçesiyle (XVII yy ) ve Keşmir'deki bahçelerle islam bahçe sanatı doruk noktasına ulaştı Kat kat taraçalar, arklar, sığ havuzlar, geometrik biçimde düzenlen
miş çiçek tarlaları, çeşmelerle noktalan-mış geniş çimenlikler, mermer köşklerin özgünlüğü ve lüksü, bütün bunlar moğol bahçelerini zevk ve sefa yerleri haline getirmişti
• Çin ve japon bahçesi Çin bahçesi, içinde yaşadığı çağdan kopuk bir yaşam süren, toplumsal aşamalara ve kurallara tepki duyan aydın kişilerin sığındıkları kapalı bir dünyadır Batı'daki bahçelerle karşılaştırıldığında doğaya daha yakın olan çin bahçesi, adeta küçük, ideal bir dünya gibidir Birey için ve birey tarafından tasarlanan bir hayal ürünü olan bahçe, daha geniş bir peyzaj içinde, düşlerle dolu bir gezinti alanı yaratmaya yöneliktir
Bir manzara resmini andıran bu bahçenin içinde kıvrılarak uzayıp giden patikalar, akarsular, tepecikler yer alır Bu üç boyutlu tablo, şan şuei ("dağlar ve sular") kavramıyla dile getirilir; burada gölge veren kayalıklar, ayna gibi parlayan dolambaçlı akarsular ve gölcükler sanki sonsuza açılan bir dünyanın parçalarıdır Suların kıyısındaki çiçekler, simgelerle yüklü bezeme elemanlarıdır; ama bahçeye özgünlüğünü kazandıran temel öğe mimaridir X yy 'dan başlayarak benimsenmiş olan bu sanat, kuzeyde Pekin'de, güneyde Yangcou, Nankin, Sucou ve Hangco-u'da, Ming döneminde doruk noktasına ulaşmıştır Sucou'daki bazı bahçeler, bütünüyle restore edilmiş olmalarına karşın, günümüzde bile o eski dingin görünümlerini korumaktadırlar
Kaynağını çin bahçesinden alan japon bahçesi (VI yy 'da Kore'den Japonya' ya geçmiştir), japon duyarlığının en ilginç ve en güzel anlatım örneklerinden biridir; resimle, dinle, törelerle uyum içinde ve dünyada tek olan iapon mimarisi, XVI yy 'dan beri uygulanagelen çay seremonisinin sadeliği, doğallığı ve gizemli havasıyla incelmiş ve o havaya uymuştur Muromaçi dönemi (XIV -XVI yy ) özellikle çok ünlü Ryoanci bahçesi (doruğuna çıkmış sembolizmden biri olan 15 taşı ve beyaz kumu ile) Kyoto'da, altın çağına ulaşmıştır
• Ortaçağ'dan günümüze kadar bahçe Ortaçağ'da kırsal alanların güvensizliği, derebeyleri™ ve kentsoylularını, bahçelerini şatoların ve kentlerin göbeğinde yapmaya zorlamıştır Parisliler'in Petit Châtelet'nin duvarları üstünde asma bahçeleri yetiştirdikleri dönemde, XV yy 'da kral Saint-Louis'nin kent merkezinde bir bahçesi vardı Kral Renö'nin de, Angers'de, Saumur'de, Aix'te, La Menitre'de, La Baumette'de özenle yetiştirilen ve bakılan bahçeleri vardı; hatta Aix'teki bahçede hayvan koleksiyonu da yapılıyordu
Bahçe sanatındaki büyük gelişme, Charles VIII ve Louis XII dönemlerine rastlar Parterleri ve tarhlarıyla, taraçaları ve parmaklıklarıma, bronz vazoları, mermer heykelleri, budanmış porsuk ve şimşir ağaçlarıyla ' 'fransız bahçesi", Le Nötre' un buluşu değildir XVI yy 'ın ortalarındaa başlayarak bütün bu öğeler, Fontaine-bleau, Blois, Beauregard, Anet, Gaillon bahçelerinde; hatta Floransa'daki Bobo-li bahçesinde, Roma'daki Borghese sarayı, Villa Aldobrandini ve Tivoli bahçelerinde de vardı Le Nötre, bahçecilik yeteneklerine, resim zevkini ve mimari bilgiyi ekledi; Versailles, Clagny, Chantilly, Saint-Cloud, Meudon bahçelerini, Tuileries' dekileri, Fontaınebleau'daki Tibre parterini, Saint-Germain'in taraçalarını, vb yarattı ve bezedi Versailles parkı, Post-dam, Karlsruhe, Wilhelmshöhe, Peterhof vb gibi kentlerdeki ünlü bahçelerin modeli oldu Doğal parklar, dünyada ilk kez, ingiltere'de 1710 yılında W Kent tarafından kuruldu
"Çin-ingiliz bahçesi" ya da kısaca "ingiliz bahçesi" bu dönemden kalmadır Eğri büğrü ara yollar, bakımlı geniş çim alanlarıyla çiçek parterleri, yapay mağaralar (grottolar), örenler (yıkıntılar), labirentler (yeşil dehlizler), minyatür kentler, bu dönemin doğal bahçe öğeleri arasında yer alır Daha sonra bu bahçeler Mısır simgeleri, küçük köşkler, türk pavyonları, gotik mezarlar, çin pavyonları ve köy kulübeleri eklendi; hatta yunan tapınağını çağrıştıran başka öğelere de yer verildi ve bu suretle ortaya çıkan karmaşa, XIX yy 'ın İlk yarısına dek sürdü Çağın ikinci yarısında, doğal stilde kentler (Paris-Lyon), XX yy 'ın başında da ingiliz stilinde bahçekent*'ler ortaya çıktı Daha birçok ülkede Fransa'da olduğu gibi eski kentlerin çevresinde "büyük yapı toplulukları" kurma girişimleri varsa da bu konuda fazla çaba harcandığı söylenemez Bununla birlikte, Brezilya'da R Bur-le Marx gibi Yeniçağ'ın geometrik mimarlığını kabul etmiş olan peyzajcılar, örneği ekolojik bahçeler olan, araştırmalarını sürdürdüler ( PARK )
• Türkler'de bahçe Eski Türkler'in bahçe sanatı hakkında yeterli bilgi ve belge yoktur; savaşlarla göçlerin bu ırka, bahçe kurma fırsatı vermediği gerçektir Osmanlı devletinin kuruluş ve gelişme döneminden (1300-1453) önce Türkler'in, birçok kenti (iran'da ve Hindistan'da), özellikle Semerkand kentini bahçelerle donattığı (bağ-ı dil-güşa [gönülaçıcı bahçe], bağ-ı biheşt ya da bağ-ı irem [cennet bahçesi] vb ) bilinmektedir; bu dönem içinde sultan Beyazıt ll'nin Edirne'de kurduğu akıl hastanesinde bir büyük bahçe ya da park yaptırdığı, burada çeşme, kaynak, havuz ve kubbeli şadırvanlarla sudan çok yararlanıldığı; iki yanı ağaçlı uzun yollar yapıldığı ve gül, lale, sümbül, nergis, karanfil, fulya, şıebboy ve miskotu gibi çiçekler yetiştirildiği; ayrıca asma ve meyve ağaçlarına yer verildiği yazılıdır Ancak, bu dönemde, bahçe sanatında açık bir gelişme görülmemektedir Yalnız saraylarda kurulan iç bahçelerde (avlu bahçelerinde) binalara ve bakışıma fazla önem verilmemiş; bina aralarında ve köşelerinde büyük ağaçlara (çınar, ıhlamur, atkes-tanesi, çitlembik, servi vb ), sade bir çim alana, tek renkli bir çiçek düzenlemesine, fıskiyeli altıgen havuzlara yer verilmiş; yararlık, serinlik, sadelik ve huzur, temel ilke olmuştur
Fetih ve yükselme döneminde (1453-1703), bahçe sanatında oldukça belirgin bir ilerleme vardır Bu dönemin en önemli yapıtları arasında Topkapı ve Üsküdar sarayları ve bahçeleri dikkati çeker Bu bahçelerde, rönesans ve barok bahçe stillerinin aks ve bakışımı görülmez; sadelik ve yararlılık ön planda tutulmuştur
Lale devri (1703-1730), yazında (özellikle şiirde), müzikte ve mimaride olduğu gibi bahçe sanatında da önemli gelişmeler ve yenilikler dönemi olmuştur Ahmet III ve sadrazamı Nevşehirli ibrahim Paşa, elçi olarak Fransa'da bulunup dönen ve Louis XVI'nın Versailles sarayı'nı ve bahçelerini öven elçi Çelebi Mehmet Efendi' nin etkisinde kalarak, Boğaziçi'nde ve Haliç'te çeşitli saray, köşk ve bahçeler yaptırmışlardır Sadabat sarayı ve bahçesi, bunların en ünlüsüdür Yapımı 61 gün süren bu sarayın bahçesinde; mermer setlerden düşürülen çavlanlar ve süslü çeşmeler yanında, müzik pavyonlarına ve bir camiye yer verilmiş; çınar, ıhlamur, ka-rağaç ve dişbudak gibi ağaçlar dikilmiş; geniş çimenliklere lale, nergis, sümbül, çiğdem gibi çiçekler serpiştirilmiştir
Özellikle lale, du dönemde gözde çiçek olmuş; 800 kadar lale çeşidi ve kültür formu yetiştirilmiştir Bu bahçede özel şenlikler düzenlenmiş ve bugünkü rekreasyon (dinlence/eğlence) düşüncesinin ilk uygulamaları başlamıştır Bu saray bahçesinin "informal bahçe" stilinde düzenlenmiş olması, bu dönemden yüz yıl kadar sonra ortaya çıkan "ingiliz bahçe stilinin adeta müjdecisi olmuştur Bu dönemin bir bahçesi de Bebek köşkü bahçesidir
Çöküş döneminde (1730-1923), Osmanlı tahtı, barok mimarisinin ve bahçe stilinin hasreti içinde, kendi doğal stilinden uzaklaşarak, aks ve bakışıma önem vermeye başlamıştır Avrupa ülkeleriyse klasik bahçe stilinden ayrılarak ingiliz bahçe stiline yönelmiştir Bu dönemin türk bahçesinde yabancı türler, polikrom bir renk kullanımı, anarşist ve yorucu bir ağaçlama ile karikatürize olmuş barok bahçesi örnekleri ortaya çıkmıştır
Cumhuriyet dönemine (1923-1986) gelince, önceleri Ankara, istanbul, izmir ve Adana gibi büyük kentlerimizde, daha sonra diğer kentlerde, kent park ve bahçe kuruluşları gerçekleştirilmeye başlamıştır Bunlar arasında Ankara'da Gençlik parkı, Seymenler parkı, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM bahçeleri; istanbul'da Sultanahmet, Taksim, Gülhane parkları ile Emirgân ve Yıldız koruları, saray ve köşk bahçeleri; izmir'de Kültürpark ve çeşitli il merkezlerinde kurulan kent bahçeleri ile varlıklı kişilere ait konut bahçeleri; tatil köyleri bahçeleri, vb türk bahçeleri sayılabilir; ama henüz "türk bahçesi", özgün kimliğini ve niteliklerini kazanmış sayılamaz
—Bahç Süs bahçeleri iki kategoriye ayrılır: düzenli bahçeler, çoğunlukla kentlerde görülen ya da evrensel boyutlarda "fransız tipi" denilen bahçeler (klasik bahçe) ve manzara bahçeleri, insan eliyle yapıldığı gizlenmek istenen ve doğaya benzetilmeye çalışılan bahçeler (doğal bahçe) Süs bahçesi kavramı, alan düzenlenmesinde kullanılan mimari yapılara (bahçe setleri, küçük duvarlar, merdivenler, su yüzeyleri, yollar, vb ) ve bitkilerin seçimi için bahçeciliğe (hortikültür) dayanır Bahçede yetiştirilecek bitkiler iklim koşullarına, bahçenin güneşlenme durumuna ve toprağın yapısına göre seçilir; fakat, bahçe düzenlenmesinde, elverişsiz doğal koşullara karşın, birçok şey yapılabilir; sözgelişi uygun olmayan ilk bahçe toprağı değiştirilebilir ve bu koşulların yabancısı olan bitki türleri yetiştirilebilir Bahçede, ağaçlar ya da biçimlerini ve özelliklerini göstermek için tek tek ya da kütle etkisi yaratmak için öbekler halinde dikilebilir Bahçede kullanılacak çiçekler, boyutlarına, çiçek açma dönemlerine ve renklerine göre seçilir Çim alanları, çiçek kümeleri arasında bağlantı kurulmasını sağlar ve kapladığı yerlerde bahçenin güzelliğine katkıda bulunur
—Bot Türkiye'de botanik bahçesi, ülkenin nüfusuna ve büyüklüğüne göre çok azdır Türkiye'nin en eski botanik bahçesi 1935 yılında istanbul Üniversitesi'nde kuruldu (1 ha); 6 000 bitki ile 5 000 kurutulmuş bitki örneği içerir Ege üniversitesi fen fakültesi 1964 yılında bir botanik bahçesi kurdu (4,87 ha); 4 000 bitki ve 25 000 kurutulmuş bitki örneği barındırır Ankara Üniversitesi fen fakültesi (7 ha) ile Ankara Belediyesi (Çankaya'da 6 ha) birer botanik bahçesi kurdular (1972) Çukurova üniversitesi 138,5 ha genişlikte yeni bir botanik bahçesi kurmaya başladı (1978)
—Eğit Çocuk bahçesi Bu terimi alman pedagog F Fröbel getirmiş, küçük çocukların (3-6 yaş) eğitimi için Bad Blankenburg'da oluşturduğu örnek okulu (1840) bu adla tanımlamıştır Çocuklar, özel olarak yetiştirilmiş kadıo eğitmenlerin gözetimindeydi Fröbel bu terime (alm Kindergarten) çok önem veriyordu; çocuğu, çevresiyle sıkı bir ilişki içinde bulunan bir organizma olarak görüyor, burada bir bitki gibi gelişmesini kolaylaştırmanın yeterli olacağını düşünüyordu El becerilerine ve eğitsel oyunlara dayalı bir pedagojik yaklaşım geliştirdi Birçok anaokulunda bundan yararlanıldı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|