Abdurrahman Efendi |
06-08-2010 | #1 |
delishhhh
|
Abdurrahman EfendiAlex de Souza'nın memleketi Brezilya'ya giden ve Beşiktaşlı Bobo tarafından karşılanan Başbakanımız, kendisine madalya takılan törende, “Bu vesileyle, Türkiye-Brezilya ilişkilerine ışık tutmuş olan Abdurrahman Efendi'yi yad ediyorum” dedi E merak ediyor insan Kimdir bu Abdurrahman? ¡ Sene 1865 “İzmir” ve “Bursa” isimli iki Osmanlı gemisi, Akdeniz'den Atlas Okyanusu'na çıkacak, Afrika'yı dolaşıp, Basra Körfezi'ne gidecektir Abdurrahman Efendi, bu gemilerin “kadı”sıdır Brezilya'ya uğrarlar, Rio de Janeiro limanına demir atarlar Rio'da Afrika'dan köle olarak getirilmiş, zenci Müslümanlar vardır Brezilya devleti, bu kölelere “din baskısı” yapmaktadır Abdurrahman, kölelere acır, Brezilya'da kalır, hepsine dinini öğretir,4 sene sonra İstanbul'a döner ve hatıralarını yazdığı “Brezilya Seyahatnamesi”ni kaleme alır ¡ Dolayısıyla, “Brezilya Seyahatnamesi”ni okuyan herkes, Abdurrahman Efendi'yi sevgiyle yad eder ¡ Ancak, hatıralarını kaleme alan biri daha vardır! O gemilerin mühendisi, Faik ¡ “Türk Denizcilerinin İlk Amerika Seferi” isimli kitabında, şöyle anlatır ¡ Sene 1865 “İzmir” ve “Bursa” isimli iki Osmanlı gemisi, Akdeniz'den Atlas Okyanusu'na çıkacak, Afrika'yı dolaşıp, Basra Körfezi'ne gidecektir Bağdat Kadısı Abdurrahman Efendi, Bahriye Kadısı olarak tayin edilir ve bu gemilere atanır Akdeniz'i geçerler, Cebelitarık Boğazı'ndan çıkarlar, ki, bi fırtına bi hortum, rotayı kaybederler Git babam git, aha Afrika sahilleri diye, yanlışlıkla taaa Brezilya'ya çıkarlar iyi mi Rio de Janeiro limanına demir atarlar Tabii, giriş izinleri olmadığı için, Brezilyalılar “Birader siz kimsiniz?” der, “Kardeş, yanlışlık oldu, fırtına geçsin kaçıcaz” cevabını verirler Karaya inmeleri yasaktır Rio'da köle Müslümanlar vardır Bizim levendlerin gemide namaz kıldığını görünce, ufak ufak yanaşırlar, bakarlar ki, kılık kıyafet itibariyle “ulema” var, Abdurrahman Efendi “Şeyh” filan demeye başlarlar, küçük küçük hediyeler getirirler Fırtına geçer, gemiler yola çıkmak üzeredir Abdurrahman Efendi'nin zaten Bağdat'ta hayatı kaymış, Basra gözünde büyüyor, e burda da el üstünde tutuluyor, üstüne cam gibi kızlar filan, “Ben kalıyorum abi” der Kriz çıkar Kaptan izin vermez, çünkü Brezilya yasalarına göre, karaya ayak basması yasaktır Ne olur biliyor musunuz? Abdurrahman, araziye uyar Evet, gemiden kaçar, sırra kadem basar Kaptan, liman yetkililerine haber verir, “Bizim kadı kaçtı, yakalayın” der Ararlar, tararlar, kadı yok “İhbar etme” görevini yerine getiren kaptan suçsuz bulunur, gemilerin ayrılmasına izin verilir, gemiler demir alır, Abdurrahman Brezilya'da kalır ¡ Faik'in hatıraları burada bitiyor Abdurrahman'ın hatıralarından öğrendiğimize göre, şehir şehir dolaşır, evlenir, 4 sene sonra sıkılır, İstanbul'a döner, “Brezilya'da tanıdıklarım var, ticaret ilişkileri sağlayabilirim” der Kimse sallamaz O da oturur, “Brezilya'yı nasıl Müslüman yaptığını” anlatan kitabını yazar, kendi kendini “ulema” ilan eder ¡ Başbakanımızın, “yad ediyorum” dediği Abdurrahman, işte bu ¡ Kadere bakın ki, Abdurrahman İstanbul'a döndü ve ciddiye alan olmadı Başbakanımız da, Brezilya'dan dönene kadar, son kamuoyu anketlerine göre, İstanbul'u ve Ankara'yı kaybetti! ¡ Bakalım, Arjantin'de neler olacak İster misin, Şili'yi de fethedeyim derken Kayseri'yle Konya'yı da kaybetsin YILMAZ ÖZDİL |
|