Prof. Dr. Sinsi
|
Yerin Şekillenmesi Konu Anlatımı
Yerin Şekillenmesi nedir
Yerin Şekillenmesi hakkında bilgi
Yerin Şekillenmesi Konu Anlatımı
Yerin Şekillenmesi
İnsanlar, araştırma inceleme ve gözlemleri sayesinde Dünya?nın dış görünümnü hakkında bilgi sahibi olmuşlardır Ancak Dünya?nın iç yapısı hakkında bilgi sahibi olmak o kadar da kolay olmamıştır Çünkü
6 378 km derinliğinde bir kuyu açıp Yer?in merkezi,ne inmenin imkansız olduğunu herkes bilir Bugüne kadar açılmış olan en derin kuyu Rusların açmış olduğu 10km?lik sondaj kuyusudur Bu derinlik Dünya-
nın çekirdeğine kadar olan kısmı hakkında bilgi sahibi olmak için yeterli değildir
Açılan kuyular Yer?in derinlikleri hakkında tam bir fikir vermedeği içim bilim adamları farklı araştırma yöntemleri geliştirdiler Deprem dalgalarının hızını ve izlediği yolu inceleyerek Yer?in katmanları hakkında aramaları sorasında yapılan kazılar da yerin derinlikleri hakkında bazı bilgilere ulaştılar Bu bilgiler Sonucunda Dünya?nın, özellikleri birbirinden farklı olan katmanlardan oluştuğunu tespit ettiler
Yer?in Katmanları
Bir şeftaliyi şekildeki kestiğimizde şeftalinin, Dünya?nın yapısısna benzerlik gösterdiğini fark ederiz Şeftalinin kabuğu yer kabuğuna, yenilen kısmı mantoya, çekirdek kısmıda Dünya?nın çekirdeğine benzetilebilir
yer kabugu
Dünya?nın en dış katmanıdır Katılaşmış kayaçlardan oluşur Yer kabuğu da özellikleri birbirinden farklı iki katmandan oluşur
Bu katman, okyanusların tabanlarına yayılan
Lavların katılaşması sonucu oluşmuştur Kalınlığı 4-12 km arasında değişir
Kıtaların yer aldığı kabuktur Bu kabuk okyanusal kabuğa göre daha kalın ve yoğunluğu azdır
b Manto
Yer kabuğı ile çekirdek arasındaki katmandır Mantonun yer kabuğuna yakın kısımları daha akışkandır Buraya astenosfer denir Kıtalar akışkan olan bu katman üzerinde gemi gibi yüzmektedir Burada meydana gelen yatay ve dikey doğrultudaki akımlar iç kuvvetlerin oluşumunda önemli bir etkendir
c Çekirdek
Yer?in merkezindeki katmandır İç ve dış çekirdek olamak üzere ikiye ayrılır Dış çekirdek sıvı, iç çekirdek ise katı haldedir Demir ve nikel gibi elementlerden oluşmuş olup yoğunluğu en fazla olan katmandır
KITALAR
Kıtaların hareket ettiğinde kanıtlanmadığı bir dönemde bir bilim adamı, denizden oldukça uzak bir bölgede bir deniz canlısının fosilini bulmuştu Bu deniz hayvanlarının bir zamanlar oralarda yaşamış olduğu doğruysa dünya tarihine ilişkin mevcut teoriler yanlış demekti Heyecanla bulduğu fosili ünlü bir jeoloğa gösterdiğinde jeoloğun tepkisis şu oldu: ??Ümit ederim ki, bu gerçek değildir ?? Jeolog, birilerinin deniz kıyısında yaptığı bir gezintiden sonra bu foslili orada düşürdüğüne inanmayı tercih etmişti!
Kıtaların hareket ettiği bize inanılmaz gibi gelebilir Ancak hareket etmektedir ve bu hareketin hızı yılsa 1-2 santimetrekaredir
Yer kabuğunun hareketlerini açıklamak içi,n birçeok teori ileri sürülmüştür Bunlardan ??kıtaların kayma teorisi?? 1915 yılında Alman bilim adamı Alfred Wegener (1880-1930) tarafından ortaya konulmuştur Bu teoriye göre, kıtalar önceleri tek bir kıta olan Pangea?yı meydana getirirken , 2 ve 3 zamanlarda parçalanarak birbirinden uzaklaşıp bugünkü günümüzün görünümünü almıştır Pangea?nın varlığını doğrulayan kanıtlara fosillere rastlamaktayız Aynı canlıların fosillerine binlerce kilometre uzakta bulunana kıtalar üzerinde rastlanmaktadır Bu durum, söz konusu kıtaların bir zamanlar bitişik olduğunu düşündürmektedir Bu kıtalar bir araya geldiğinde bir bütününün parçaları gibi birbirini tamamlar Dünya haritasına bakacak olursak, kıtaların biçimlerinin tıpkı bir yapbozaun parçaları gibi birbirine uyduğunu görürürüz Örneğin aşşağıdaki şekilde de görülen bitki fosiline nugün birbirinden çok uzakta bulunan Güney Amerika ,Afrika,Hindistan,Antarktika ve Avustralya?da rastlanmasını başka nasıl izah edebilirdik? Güney Amerika ve Güney Afrika?da anı hayvana ait fosiller bulunmuştur Kuşkusuz bu hayvanın Atlantik?i yüzerek aşmış olması düşünülemez
Günümüzde de yer kakabuğundaki hareketlilik devam etmektedir Peki bu olay nasıl gerçekleşmektedir? Çaydanlıktaki su alttan ısımaya başlar Alttan ısınan su genleşir, hafifler ve yukarı doğru hareket eder Daha soğuk ve yoğunluğu fazla olan yukarıdaki su aşağıya doğru iner
Çaydanlık örneğinde olduğu gibi Manto?da da yatay ve dikey doğrultuda hareketler vardır Çekirdek tabakası daha sıcak olduğundan Manto?nun çekirdeğe yakın kısımlarında ısınma meydana gelir Bunun sonucunda ısınsan malzemeler hafifler ve yükselir Manto?nun yer kabuğu ile temas halinde olan kısım ise daha soğuk ve yoğun olduğundan aşağıya doğru çöker
Dünya, yapboz gibi birbirine tutturulmuş on büyük ve çok sayıda küçük levhadan oluşur Kıtalar bu levhalar üzerindedir ve onlar hareket ettikçe onlar da hareket eder Bu hareketler birbirine doğru ya da birbirinden uzaklaşması şeklinde olabilir Mantoda ısı akımlarının neden olduğu bu hareketler sırasında
Levhalar birbirinden uzaklaşır, birbirlerine çarpar veya birbirlerini sıyırırlar Bu hareketlilik sonucunda Depremler ve volkanik faliyetlerim nedeni olan bu hareketliliğin levha sınırlarında olmasına şaşmamak gerekir
JEOLOJİK ZAMANLAR
Üzerinde yaşadığımız Dünya?nın günümüz koşullarına sahip olması için yaklaşık 4 6 milyar geçmiştir Dünya?nın oluşumunu 24 saat olan bir günle kıyaslayacak olursak karşımıza çok ilginç bir tablo ortaya çıkar 00 00?dan 06 00?ya geldiğimizde ilk canlıları görürüz Saat 14 00?te okyanuslarla daha karmaşık canlılar gelişir Saat 22 00?de ilk sürüngenler, saat 23 00?te dinozorlar ortaya çıkar ve bunlar 23 30?dan önce soyları tükenerek ortadan kalkar İnsan ise 24 00?e bir saniye kala Dünya sahnesindeki yarini alır
İÇ KUVVETLER
Dağ Oluşumu
(Orojonez)
Kıta Oluşumu
(Epirojenez)
Volkanizma
Deprem
(Seizma)
Denizlere kadar hareket eden buzullar, taşıdıkları malzemeleri deniz içersinde biriktirir Rüzgarların etkisi ile aşınan ve taşınan malzemeler deniz diplerinde biriktirilir Akarsular tarafından aşındırılan metaryeller taşınarak deniz diplerinde veya jeosenklinal alanlarda bırakılır Jeosenklinal alanlar, milyonlarca yıl süren birikimin sonucunda giderek dolar ve kalınlığı binlerce metreye ulaşır
Okyanıs ve deniz diplerindeki jeosenklinallerde biriken kalın tortul tabakalar, yer kabuğunu oluşturan levhaların birbirine yaklaşması sonucu yan basınçlara uğrar Üst üste biriken tortul tabakaların sertlik derecesi birbirinden farklı olabilir Esnek yapılı tabakalar yan basınçlara uğradığında kıvrılırken, sert yapılı tabakalar kırılırlar
Kıvrımın açılıp çanak şekli alan kısmına senklinal denir Kıvrımın yükselip kubbemsi iekli alan kısmına antiklinal denir Kıvrılma sonucunda dağ sıraları oluşur Alp-Himayala dağ sistemi kıvrımlı dağlara örnektir
Sert kütleler kıvrılamadığı için kırılmaya uğrayıp yatay ve düşey doğrultuda yer değiştirirler Bu yerde oluşan kırığa fay denir Fay boyuna blok halinde yüksekte kalan kütleye horat adı verilir
Dünya?mız oluşumundan beri üç büyük orojenez, yani dağ oluşumuna sahne olmuştur 1 jeolojik zamanda Kaldonijen dağ oluşumu sırasında İskoçya ve Norveç?teki dağlari 1 jeolojik süresince Appalaşlar, Urallar ve Orta Ren dağları, 3 Jeolojik zamanındaki son dağ oluşumunda ise Alpler, Andlar, Kayalık Dağları ve Himalayalar ortaya çıkmıştır
Yandaki şekilde Hindistan levhasının milyonca yıl süren kayma süreci görülmektedir Bu süreç Tersiyer Devrinin ortalarında başlamıştır Hindistan levhası ile asya levhası arasındaki Tetis denizinde biriken tortular, Hindistan levhasının Asya levhasına doğrı hareket etmesiyle sıkışmış ve kıvrılarak yükselmeye başlamıştır Bu yükselme neticesinde Himayala Dağları oluşmuşturç Günümüzde de Hindistan levhasının kuzeye doğru hareket etmesi hem depremlere hem de Himayaların yılda 5mm kadar yükselmesine neden olmaktadır Bu dağ sisteminin içinde Dünya?nın en yüksek noktası olan Everest Tepesi (8 850 m) yer alır
KITA OLUŞUMU (EPİROJONEZ)
Resimdeki tahterevallide kiloları denk olan iki kişinin oturduğunu düşüneleim Tahterevallinin duruşunda bir denge olacaktır Üüçüncü bir kişninin tahterevallinin bir karnına oturduğunu varsayarsak dengede bir değişim görülecektir
Yer kabuğunu oluşturan kevhalar tahterevalli örneğinde olduğu gibi manto tabakası üzerinde dengeli bir biçimde dururlar Buna izostasi (eş denge) denir Ancak bu denge, yer kabuğu üzerinde meydana gelen çeşitli olaylar sonıucunda bozulabilir O halde;
· Akarsuların aşındırılmasına bağlı olarak taşınan ve çukur alanlarda biriktirilen maddeler dengeyi nasıl değiştirir?
· Fazla miktarda aşınan dağların kütle kaybetmesi dengeyi nasıl etkiler?
· İklim değişikliği ile buzulların erimesi izostatik dengeyi nasıl etkiler?
· Kıtaların ağırlığını arttıran başka olaylar var mıdır?
Deniz ilerlemesi (Transgresyon)
Karalar üzerinde meydana gelen volkanik faliyetler ve buzullaşma sonucunda kara kütlesinin ağırlığı artmaktadır Bu nedenle manto üzerinde yüzer durumda olan kara kütlesi çökemeye uğrar Deniz suları karaya doğru ilerler
Deniz gerilmesi (regrasyon)
Aşınma ve buzulların erimesi sonucu karalar hafiflemekte ve yükselmektedir Karalar yükselince denizler gerilmekte, deniz latındaki alanlar kara halinde gelmektedir (Şekil 9)
Epirojenik hareketlere örnek olarak İskandinav Yarımadası ve Kanada verilebilir Buzul Çağında buralarda 1-2 km kalınlığında bir buzul örtüsü vardı Sonradan buzullar eriyince, karaların üzerindeki yük azaldı ve mağmaya doğru gömülen bu kara parçaları tekrar yükselmeye başladı Yükselme, günümüzde de yavaş yavaş devam etmektedir
VOLKANİZMA
Derinlik Volkanizması
Magma yerin zayıf olan dirençsiz noktalarındaki tektonik kırılma alanlarından yüzeye fışkırır Ancak bu olay her zaman yaşanmayabilir Yer kabuğunun tabakaları arasına kadar sokulan magma yüzeye çıkmadan çeşitli derinliklerde katılaşarak batolit, dayk, lakolit, sill gibi şekiller, oluşturur Bu şekiller, dış kuvvetlerin üstteki tabakaları aşındırması sonucu yüzeye çıkar
Yüzeysel Volkanizma
Yer?in içinde bulunana magmanın çatlaklarından yeryüzüne çıkması ile volkanik püskürtme meydana gelir Yeryüzüne çıkan bu erişmiş kayalara lav denir Lavlar volkan dağının yamaçlarından aşağı doğru akar
Volkan patlaması
Volkanik faliyetler deniz altında da devam eder ve patlamalar ile üst üste biriken malzemeler zamanla bir ada halini alabilir
Volkan bombası Lapilli
Volkanlardan çıkan malzemelerden, boyutları 1 cm?den küçük olanlara volkan tüfü, 1cm?den büyük olanlara lapilli, daha büyük olanlara ise volkan bombası adı verilir
Volkanlardan etkinliklererine göre aktif volkanlar ve sönmüş volkanlar olarak ikiye ayrılır Aktif olanlar katı, sıvı ve gaz gibi değişik türde malzemeler çıkarırlar
Volkanın tepe kısmının çökmesi ya da patlayarak parçalanmasıyla oluşan çukurluğa kaldera, volkanik alanlarda gazların basıncı ile üstteki kütleyi patlatarak oluşturduğu çukura maar adı verilir
Maar
Volkanik patlamalar sırasında iriliş ufaklı kayalar kilometrelerce uzağa saçılır Bunların birikmesi ile tüf tabakası oluşur
Volkan Şekilleri
Kül konisi Kalkan volkan
Bir volkanınm ürettiği magmaya yopğun ve akışkan ise kül, cüruf ve voplkan bombası üretir Bu unsurlar üst üste birikerek kül konileri oluşur
Akıcı lavların bir bacadan çıkarak birikmesi sonucunda oluşani geniş alanlı ve kubbemsi bir görünüşe sahip volkandır
Tabakalı Volkanlar
Magmadan değişik dönemlerde yükselen, fazla akıcı olmayan farklı karakterlerdeki malzemenin birikmesi ile oluşur Türkiye?nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı bu şekilde oluşmuştur
DEPREMLER
Fay Tipleri
Levha hareketleri, yer kabuğunu oluşturan tabakaların üzerinde çok büyük gerilimler oluşturur Bu gerilimler neticesinde sert olan tabakalar kırılır Bu kırık alanlar fay hatlarını oluşturur Fayların geçtiği sahalar çoğu kez kabuk tabnakasının altında üst mantoda biriken enerjinin kolaylıkla yeryüzüne çıktığı alanlardır Fay hatlarının geçtiği yerlerde deprem riski de fazladır
Normal fay Ters fay
Kırılan bloklardan birinin eğim yönünde çökmesiyle oluşur
Kırılan bloklardan birinin diğer blok ğzerinde yükselmesiyle oluşur
Doğrultu atımlı fay
Kırık boyunca tabakalırn yatay yönde yer değiştirmesi ile oluşur
|