Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anne, babalar, bahçıvan

Bahçıvan Anne Babalar

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bahçıvan Anne Babalar





Bahçıvan’ anne babalar en parlak çiçekleri yetiştiriyor
Üç yaşındaki bir çocuk ailesinden günde 467 kez “hayır” kelimesini duyuyormuş Bu “hayır”lar, çocuk ergen yaşa gelene kadar artarak sürüyor Neyi giymesine, neleri yemesine, hangi seçimleri yapması gerektiğine, hangi okula gitmesine, hatta kiminle evleneceğine varana kadar her şeyi aileler belirliyor Bu sınırların dışarı çıkan ve kendi görüşünü beyan eden çocuk, evde daha sert “hayır”la karşılaşıyor Çocuğunu tamamen kendi hayalleri ve istekleri doğrultusunda yetiştiren ailelere “alternatif” olarak ise “bahçıvan ebeveynler” gündemde

Ayla Önder
Geçenlerde dolmuşta, tam arkamda oturan iki kadının konuşmasına tanık oldum: Kadın arkadaşına şöyle diyordu; “Çocuğu kesinlikle açıkça sevmeyeceksin! Sonra şımarır ve yüz bulup kötü şeyleri de yapmak için cesaret bulur Onu gece uyurken seveceksin o yüzden! Ben öyle yapıyorum Her dediğimi de dinliyor Hele bir sözümden çıksın gebertirim valla!” Çocuğu şımartmamak gerekirdi ona göre Sert olmak, yüz vermemek, çocuğun bazı “kötü olaylar” içine girmesini engellerdi İşte uzmanlar bu kadını “heykeltraş anne” olarak tanımlıyor! “Çocuk sahibi” lafı aslında bu anneler için çok uygun Bunlar çocuklarına bir “sahip“ olarak davranıyorlar! Çocuğun ‘sahibi’ olarak kendilerini görenler onu doyurulmamış beklentileri, gerçekleşmemiş hayalleri doğrultusunda şekillendiriyorlar Ne giymesine, yemesine, hangi seçimleri yapması gerektiğine, hangi okula gitmesine, hatta kiminle evleneceğine varana kadar her şeyi belirliyorlar Bu yaklaşım ise çocuğun doğasına tamamen aykırı
Peki, bu ailelere alternatif olan “Bahçıvan anne-baba” çocuğunu nasıl yetiştiriyor Aslında formül çok basit: Bir bahçıvanın bahçesindeki çiçeklere yaklaşımı gibiÖrneğin, “Bu karanfildir” deyip onu, kendi doğasına uygun olarak toprağı suluyor Doğasına göre güneşe çıkarıyor Eğer papatyayı suluyorsa, “olabildiği en iyi, en parlak papatya olsun” diye bakım yapıyor ona! Bahçıvan ebeveyn olabilmek ise “değerlilik ve yeterlilik duygusu”nun geliştirilmesine bağlı Çocuğuna bu duyguları verebilmesine, aşılayabilmesine bağlı Daha netleşebilmek için çocukluğunuza geri dönün bir an Çoğumuz heykeltraş anne babalar tarafından yetiştirilmedik mi? Şimdi bilinçli aileler eğitimle ilgili gelişmelerden haberdarlar İşte, “bahçıvan aile” eğitimde “Self Esteem” olarak anılıyor Bu konuyu yaşama geçiren uzman ise Nil Gün Gün’ün “Bütünsel Eğitim” olarak da adlandırıdığı bu eğitim modeli, eski “eti senin kemiği benim” geleneğini kırmaya yönelik bir tarz

Yalnızken kendimize verdiğimiz değer
Nil Gün’e göre, “değerlilik ve yeterlilik duygusu” çocukta 0-6 yaş arasında gelişiyor Peki bu yine kendisinin anlatımıyla “Self Esteem”i biraz daha açalım: “Çıplakken, hiç kimseye rol yapmak gerekmediği anlarda kendimi nasıl görüyorum Ben şimdi sorunlarla baş etmeye muktedir miyim Kendimi seviyor muyum, kendime, bedenime saygı duyuyor muyum?“ İşte yapayalnız olduğumuzda, aynaya bakıp bu soruların yanıtına güçlü bir evet diyorsak, “değerlilik ve yeterlilik duygusu”na sahibiz demektir Uzmanlara, çocuklarına sürekli “yapamazsın”, “beceremezsin”, “kırarsın” şeklinde müdahale eden anne babaların, yaşamlarının en büyük hatasını yaptıklarını söylüyorlar Çünkü ailenin kendisi hakkında düşündüğü şeye göre çocuğun “self esteem”i şekilleniyor 8 yaşındaki çocuğu hakkında “Hiçbir şey bilmez, anlamaz” diye düşünen insan sayısı maalesef tahmininizden de fazla,
Self Esteem’e göre çocuklar 6-8 yaşları arasında “özkontrol”ü öğreniyor “Özkontrol” ise şu anlama geliyor::“Düşüncelerimle duygularım arasında ve duygularımla davranışlarım arasındaki bağlantıyı görebilirim Davranışlarımla sonuçları arasındaki bağlantıyı da kavrayabilirim” Çocuğa bu duyguyu hissettirmenin en önemli yolu ise “sorumluluk vermek”ten geçiyor Çocuklara ben önemliyim, ben varım, ben fark yaratıyorum duygusunu hissettirmek gerekir”
Bunun için yapılacak en önemli şey çocuğu küçük sorumluluklar vermek Kademe kademe bunu geliştirmek Ancak “Bu senin görevin, yapmalısın” şeklinde değil “Şu konuda yardım edebilir misin, sana ihtiyacım var” diyerek çocuğu evdeki yaşamı paylaşmaya davet etmek çok önemli “6 yaşında, aman evladım yapma kırarsın” diye çocuğunu uyaran onlarca annenin, 10 yaşına gelince “Sen bana hiç yardım etmiyorsun!” diyerek çocuğunu sürekli azarladığına çok tanık olmuşsunuzdur! “Öz disiplin” de önemli bu arada Uzmanlar bunu en belirgin olarak şöyle tanımlıyor: ”Uzun vadeli kazançlar için kısa vadeli kazançlardan, doyumlardan vazgeçebilme sanatı!” Öz disiplinin en büyük düşmanı ise çocukları için herşeyi yapan anneler babalar Bırakın çocukları sonuçları yaşasınlar Örneğin üşüyorsa da üşüsün! Hırka almadan çıktıysa üşüsün Yememekte ısrar ediyorsa kaldırın sofrayı!

Sadece 7 dakika
Bu eğitim modeli içinde çocuğa “dokunma” da çok önemli Bir anne baba çocuğuna kaç kere sarılır Sarılma nasıl bir duygudur? Her gün sedece 7 dakika ayırarak sarılmanın, dokunma duygusunun ona yaşatılmasının son derece geliştirici olduğu söyleniyor Çocukla konuşurken kurulan cümleler çok önemli: “Bu yemeği beğendin mi’ sorusuyla yaklaşmayın, “Bu yemeğin nesini beğendin’ şeklinde cümle kurun ‘Tatilin iyi geçti mi?’ yerine, ‘Tatilde en çok neden hoşlandın’ sorusuyla açıklayıcı yanıt almaya çalışın Hediye almışsanız örneğin ‘Bu bluzun neyini beğendin’ diye sorun”
Bu konuda bir deney de yapılmış üstelik: Bir kreşte de bu tür sorular sorarak ve her gün 7 dakika onlarla doyurucu sohbet gerçekleştiren kreş öğretmenleri, üç ayın sonunda bakmışlar ki bu çocukların IQ seviyelerinde artış var! İşleyen demir ışıldar! Çocukların içindeki potansiyeli ortaya çıkarmaya çalışmak yerine onları “Sen aptalsın”, “Çok sakarsın” şeklinde hakaret eden ebeveynler çok büyük hata içindeler

Sarılmadaki içtenliği çocuk anlıyor
Bu konuda ünlü NLP uzmanı Nil Gün şunları söylüyor: “Üç yaşındaki bir çocuk 467 kez günde “hayır” kelimesini duyuyor Self Esteem’in en önemli özelliklerinden biri de “olumlu”ya odaklanmak Bunun Polyannacılık olarak algılamayalım Çocukların içindeki ‘iyiliği’ ortaya çıkarmak gerekir Bu dünyada her şeyin en iyisi var En bilge sözler binlerce yıl önce söylendi En güzel sanat ve müzik eserleri yüzyıllardır var zaten Bizim yapacağımız, o potansiyeli ortaya çıkarmak O yüzden onları ‘beceriksizsin’ gibi sözlerle yok etmek yerine ‘yapabilirsin’ diyerek güçlendirin Samimi olarak sarılın Sarılmak, dokunmak içinizdeki sevgiyi ortaya çıkarmanın net bir ifadesidir
Bir çocuğun anne-babasının kendini hakkında ne düşündüğüne inandığını şeye göre self esteem’i şekilleniyor Sevilen, sevildiğini bilen, kendisiyle barışık olan, suçluluk duymadan yaşamın sorumluluğunu alabilen çocuklar şanslı “Ben sevilmeye layığım” duygusunu varlığında hisseden çocuk ömür boyu özgüvenini yanında taşıyor Şu kesin ki, şiddet şiddeti doğurur Dayak yiyen dayak atar Sevgi gören sevgi verir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.