Özgüç Güler-Mutluluuk Satırları.. |
11-29-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Özgüç Güler-Mutluluuk Satırları..VERSE 1 Saat 20:00 bir pazar akşamı Duyduğum ilk ses annemin bana fısıldadıkları Hoşgeldin dünyaya sevgili oğlum Ne sancılar çektirip bana en sonunda doğdun Sonra kapıda bir adam göründü,dediler bu baban Öyle bir sarıldı ki bana, hiç aratmadı anam İşsiz bir adammış doğduğum o yıl babam Aslında bir işi varmış, ülkeyi kurtaran adam Malumunuz yıl 85, darbe sonrası Babamın kenan evren kadar dolu değildi kasası Biraz dert doluydu yüzü, elinde sigarası Kısa Samsun içerdi çünkü devrimin markası Sonra bir eve götürdüler beni, kırık dökük ama Öyle mutluyduk ki inan istemezdik lüks bina Evde yaşlı bir kadın babaanne diyorlar adına Ben hayata merhaba derken o diyordu elveda İlk yürümeye başladığımda annem vardı yanımda Koşmayı öğretti babam hayatın maratonunda Kaç madalya kazandım şeref turnuvasında Kaç insana şahit oldum yenilirken hırslarına Her yaşlandığında babam, ben biraz büyüdüm Her doğum günümde hayatı bir mumla söndürdüm Ben mutluluk sobasında yanan bir kömürdüm Köz oldum istemeden, ben aslında yazın üşürdüm Hayat bir sigara molası kadar kısaydı aslında Ben izmaritine kadar içtim hayatı şu genç yaşımda Erkeklik sanırdım içmeyi sigara Aslında müptela kadar acizmişim bir dumana Şimdi şöyle bakıyorum da ne çok şey değişmiş Eskiden dost dediklerim düşmanımla sevişmiş Onlar şu dünyaya bir çocuk getirmiş Ve adı kahpelik olsun diye yeminler edilmiş NAKARAT Ben bir gönül dilencisi, hayat kaldırımında Ben bir sokak şairi, mutluluk satırlarında Beni bulmak istediğin o eski yerde değil, Bırakıpta gittiğin hayatın arşivlerinde ara Ben bir gönül dilencisi, hayat kaldırımında Ben bir sokak şairi, mutluluk satırlarında Beni bulmak istediğin o eski yerde değil, Bırakıpta gittiğin hayatın arşivlerinde ara Çünkü yokum artık orda, birisi çaldı beni Kimisi altın sanıp bozdurdu bütün değerimi Kimisiyse maskeyle tanıttı kendini Bense tanıdıkça onları yokettim kendimi VERSE 2 Mutluluk denen treni oturtamadım hiç bir raya Kaç defa yükledim huzuru bomboş vagonlara Ben iyi bir makinist olamadım belki hayatta Ama kaç yolcun ağırladım gönül istasyonumda Her biri yol bitmeden, çekipte gitti Rayların gururunuysa, trenler ezdi Artık hiç bir yol uzun değildi eskisi gibi Ve de hiçbir ressam çizemiyordu mutluluğun resmini Hayatın ağacından kaç yaprak döküldü Mutluluk denen o fidan hiç yeşermeden söküldü Hergün içimden bir çocuk toprağa gömüldü Hayatın radyosunda ses var ama yoktu görüntü Benim sana bölümümden bana yokluğun kalır Ben hangi sayıyla çarptıysam seni elde var sıfır Hangi formül çözer beni? Hangi şık doğrudur? Aşağıdakilerden hangisi yokluğunda yolcudur? Benim o giden yolcu, cevabım A şıkkı Benim bir doğrum senin üç yanlışınla şaşırdı Bugün kalbimden bir kiracı daha taşındı Üstelik vermeden kirayı meçhule karıştı Bense arkasından donuk gözlerle baktım Her aklıma geldiğinde o, gizlice ağladım Ben yokluğunu bile kimseyle paylaşamazken Varlığını başka bir adamla nasıl paylaşırım? Ben yaşlanırım her yıl en az 10 yaş daha Kim demiş hayat bir sigara molası kadar kısa? Kandırmışlar seni, yalan konuşmuşlar sana Hayat öyle zor bir yol ki varılmaz sona Benim hayatım rüzgara karşı duran bir uçurtma Kaç defa hayallerimi bıraktım bulutlara Ben gözyaşlarımı astım senin boynuna Her baktığında benim gülen gözlerimi hatırla! |
|