|  | Anadolunun şifası Karakovan Balı |  | 
|  05-18-2010 | #1 | 
| 
peri
 |   Anadolunun şifası Karakovan BalıAnadolunun şifası karakovan balı Anadolu’da yüzyıllardır geleneksel yollarla üretilen karakovan balı, ülkemizdeki doğa dostu ürünlerin son örneklerinden biri  Karakovan, bu topraklarda yüzyıllardır hem lezzet hem de şifa dağıtmaya devam ediyor    Arılara ve kovanlara hiçbir müdahale olmadığı, içi altı ay boyunca karanlık olan bir kovanda üretilen bala, karakovan balı deniyor  Karakovan balı üretiminin her adımı bulunduğu yörenin koşullarına göre şekilleniyor ve kovanların tüm malzemeleri doğadan elde ediliyor  Arılar ise bu kovanların içine kendi peteğini inşa ediyor  Bu nedenle, ayrı bir lezzete ve şifaya sahip bu balın hem kendisi hem de peteği değer kazanıyor   Karakovan, ince uzun bir silindir görünümünde hazırlanıyor  Silindirin arka ucu bazı bölgelerde açık bazılarında kapalı tutuluyor  Ön ucuna ise arıların girip çıkabileceği bir kapak yerleştiriliyor  Bal üretimi süresince bu kapak açılmıyor ve kovanın içinin karanlık kalması sağlanıyor   Kovanın yapımında Anadolu’da iki farklı yöntem izleniyor  Bunlardan en yaygın ve üretim için en sağlıklı olanı sepet şeklindeki kovanlar  Söğüt, kavak ve gürgen gibi ağaçlardan aynı büyüklükte sepetler örülüyor  Bu sepetler hayvan gübresi ve kerpiç benzeri karışımlarla sıvanıyorlar  Bir başka karakovan malzemesi ise kestane ve ıhlamur gibi ağaçların kütüğü  Yaşlı ağaçların gövdesinden bir bölümü alınıyor ve içi oyularak yine silindir şeklinde bir kovan hazırlanıyor  Bu kovan ise genelde iki parça halinde oluyor  Ancak kütükten yapılan kovanlar çok fazla tercih edilmiyor   Karakovanın en yaygın ve aynı zamanda en orijinal şekli olan sepet balı Anadolu’nun birçok bölgesinde üretilmeye devam ediyor  Özellikle kekik ve geven türlerince çok zengin olan bölgelerde dizi dizi sepetlerle karşılaşmak zor değil  Bozkırlar ve yüksek dağ çayırları bu balın üretimi için en uygun alanlar   Sepet balının hikâyesi söğüt, kavak gibi ağaçlarla başlıyor  Genelde vadilerin iç kısmında bulunan bir dizi ağacın veya çalının dalları kesiliyor önce  Bu dallardan ince belli bir sepet örülüyor  Ancak sepetin kovan niteliğini kazanması için iki önemli adım daha gerekiyor  Yine aynı vadideki yamaçlarda otlayan ineklerin tezeği ile topraktan bir harç karılıyor  Bazı bölgelerde yalnız tezek bazılarında ise yalnızca toprak kullanılıyor, bu harcın özelliğini ise arıların türü belirliyor  Bu harçla sepetin etrafı sıvanıyor  Bu harçta hayvan gübresinin kullanılması sepetin hafif ve kolay taşınabilir olmasını sağlıyor  Sepetin bu harçla kaplanmasının nedeni ise arıları kışın soğuktan yazın sıcak ve nemden koruyabilmek  İkinci aşamada ise sepetin bir ağzı ahşap bir kapakla tamamen kapanıyor (bazı bölgelerde açık bırakılıyor), diğer ağzı ise yarım açık bırakılarak arılar için kapı görevi görüyor  Sepet yapımı için yaz sonu tercih ediliyor  Sepetler durumlarına göre birkaç yılda bir yenilenmek için tekrar sıvanabiliyor ve bu işlemi genelde kadınlar yapıyor  Sıvanan kovanlar evin veya bahçenin güneş almayan bir kısmında üst üste dizilerek bekletiliyor   İkinci adımda ise sepetleri yerleştirmek için en iyi manzaranın ve zeminin seçilmesi gerekiyor  Kovanların konduğu zeminin düz olması ve arıların havalandıktan sonra alanı çok iyi görebileceği en uygun yere bir barınak inşa edilmesi gerekiyor  Etrafı açık ancak üzerinde çatısı olan bir barınak  Manzaranın yanı sıra bu alanın kekik ve geven gibi bitkilere yakınlığı da önemli  Kovanlar için genelde kekiklerin yoğunlaştığı bölgeler seçiliyor  Tüm sepetler burada üst üste yerleştiriliyor  Uzaktan bakıldığında bu barınak dev bir bal peteği gibi görünüyor  Arılar bal peteklerini sepetin üst kısmından dip kısmına doğru sırayla örüyorlar  Kendi giriş çıkışları için sepetin iç kısmına boşluklar bırakıyorlar   Bal üretimi süresince yaşanan iki önemli sıkıntı var  Biri yaz diğeri ise kış döneminde  Yaz döneminde kovan içinde oluşan bir çeşit bit hastalığı kovancıların en büyük sıkıntısı  Bu hastalığa karşı kovanların yakınlarındaki kekikler toplanıyor ve yakılarak arılara kekik dumanı veriliyor  Ya da kekikler toz haline getirilip arıların üzerine serpiliyor  Diğer hastalık ise arıların üşütülmesiyle oluşuyor  Bunun için kış döneminde arıların sıcak bir mekanda olmaları veya sıcak şehirlere götürülmeleri gerekiyor  Kış döneminde rutubet almamaları da çok önemli  Azıcık rutubet bile tüm kovandaki yaşamın bitmesine neden olabiliyor   Karakovan balının bir de neredeyse tamamı yabani olan bir örneği var  Bazı bölgelerde yetiştirilen arılar, tıpkı yabani arılar gibi kayalıkların içindeki oyukları kovan gibi kullanarak bal üretiyorlar  Genellikle vadilerin yüksek yamaçlarında olan bu oyuklar insanın ulaşabileceği noktalarda olduğunda üretilen bal soframıza kadar gelebiliyor  Ancak çok zor koşullarda elde edilen bu bal, bazen de arıların hayatına mal olabiliyor  Bala ulaşabilmek için arılara ve kovan görevi gören kayalıklara zarar verilebiliyor  Bu durum, çoğu zaman yöre halkınca engellenmeye çalışılıyor  Ancak bu tür müdahalelerin yerli arı ırkının yaşamı için özel önlemler ve yasal yaptırımlarla engellenmesi gerekiyor   Karakovan balının şifa değeri çok yüksek  Yöre halkı balı mide ve bağırsak hastalıkları, romatizma, soğuk algınlığı, ağrılar, sarılık ve yanık gibi rahatsızlıklara karşı da kullanıyor  Şehir insanı içinse enerji vermesi, direnci artırması gibi nedenlerle strese karşı en iyi ilaçlardan biri olarak ilgi görüyor   
				__________________ Yüreğin varsa karşılıksız da seversin    Beklentisiz    Korkun ne olabilir ki? Kaybetmek mi? Hep yalnız değilmiydik zaten    Seviyorum demek önce onsuz olmayı kabullenmektir Varlığı armağansa yokluğu ceza deği Varlığının değerini bilmektir      | 
|   | 
|  | 
|  |