Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
köy, oyunu, seyirlik, örnekleri

Köy Seyirlik Oyunu Örnekleri

Eski 11-29-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Köy Seyirlik Oyunu Örnekleri



Daha önceki yazımızda köy seyirlik oyunları hakkında bilgileri ve tanımlamaları paylaşmıştım Bu yazımızda da köy seyirlik oyunlarından bir tanesine yer vermek ve sizlerle paylaşmak istiyorum

Oyuncular: Tüccar, kâtip, köyün zenginleri, Ahmet Ağa, Süleyman Çavuş, Topaioğlu ve köylüler

Kâtibin Kalemi: Toplu iğne

Kâğıt: Kâtibin sırtına elleri, ayakları sarılı vaziyetle bağlanmış bir adam (Oyunu bilmeyen seyircilerden seçilir)

(Oyunun başı olan tüccar meydana çıkar Yanında elinde kalemi, sırtında kâğıt olan kâtip hazırdır Seyirciler arasında köyün zenginleri de vardır)

Tüccar: - (Yüksek sesle, seyircilere) Arkadaşlar! Bana bakın! İstanbul'a ticaret için gidiyorum Sipariş verecek varsa gelsin yazılsın

(Üç ayrı yerden yavaş yavaş Ahmet Ağa, Süleyman Çavuş ve Topaioğlu kalkıp tüccarın yanına yaklaşırlar)

Ahmet Ağa: - (Tüccara) Ulen yârenlik, biz babamızdan at isterdik, kuzu, koç isterdik Şimdi devir o devir değil Bizim oğlanla gelin radyo isteyip dururlar Radyoda söz var, saz var, haber var Düşündüm, sonra onlara peki dedim Yârenlik, sana zahmet, bize oğlanın dediği altı lambalı bir radyo alıver

Tüccar: - (Ahmet Ağa'ya) Zahmet mi olurmuş? Sana âlâsından attı lambalı bir rodyo alırım (Kâtibine döner) Yaz kâtip, Ahmet Ağa'ya altı lambalı bir radyo

(Kâtip elindeki iğneyi sırtındaki adamın etine batırır Adam acısından iki karış yukarıya sıçrar Bu hâli gören seyirciler gülmeye ve ellerini çırpmaya başlarlar)

Kâğıt: - (Bağırır) Of anam! Of anam! Yandım of!

Tüccar: - (Gülmeksizin, hiçbir şey olmamış gibi Süleyman Çavuş'a döner) Çavuş, kahvede, bana bir elbiselik kumaş getir, Amasya'da diktireyim demiştin Sözün söz mü? Söyle bakayım, kâtip yazıversin

Süleyman Çavuş: - Yârenlik, sözüm söz Koyu renkte bir elbiselik isterim

Tüccar: - (Kâtibine) Yaz kâtip, Süleyman Çavuş'a bir elbiselik

(Kâtip elindeki iğneyi sırtındaki adamın etine batırır Adam feryat ederken seyirciler, katıla katıla gülerler)

Tüccar: - (Ciddi bir şey olmamış gibi Topaloğlu'na döner) Hemşehrim, senin dileğin ne?

Topaioğlu: - Bizim köroğlu dikiş makinesi istiyor Başımın etini yedi Aman unutma! Bir el makinesi a/

Tüccar: - Yaz kâtip, Topaloğlu'na dikiş makinesi

(Kâtip elindeki iğneyi evvelce yaptığı gibi adamın sırtına batırır Seyirciler gülerler)

XV Yüzyıldan XIX Yüzyıl Ortalarına Kadar Osmanlı Edebiyatı - XI

Tüccar (Seyircilere dönerek şöyle der) Ah! Gayri gidiyoruz Hoşça kaim (Kâtip ile birlikte İstanbul'a gitmek için meydanı terk ederler)

(Köylülere bir oyun oynamayı tasarlayan tüccar biraz sonra meydana yalnız olarak döner Etrafına seyircilerden iki üç kişi toplanır Biraz sonra da sipariş verenler tek tek gelirler)

Birinci Köylü: - Hoş geldin tüccar!

Tüccar: - Hoş bulduk ağa

İkinci Köylü: - Ne var ne yok İstanbul'da Havalar nasıl?

Tüccar: - İnsanına göre hem yaz, hem kış

Üçüncü Köylü: - Bu nasıl söz? Dalga denizde olur Geç babam geç!

Topaloğlu : ~ Bizim makine geldi mi? Ahmet Ağa: - Yârenlik, radyo nerede? Süleyman Çavuş: - Tüccar, benim elbiseliği ver

Tüccar: - (Hepsine birden) Ağalar, beni dinleyin İnsanın başına çok şey gelir

(Köylüler bir ağızdan)

- Senin başına ne geldi?

Tüccar: - Sormayın başıma gelenleri

Ahmet Ağa: - Ee! Anlat bakalım, ne imiş başına gelen

Topaloğlu: - Dalga mı geçiyorsun?

Tüccar: - Hemşehriler! İstanbul'dan malı aldım Ver elini Samsun dedik, vapura bindik Zonguldak açıklarında bir fırtına koptu Gemi battı Canımı zor kurtardım Zavallı kâtip boğuldu Mallar gemide kaldı!

Süleyman Çavuş: - Tüccar, bizi kandırmaya kalkma, dolma yutmayız

Birinci Köylü: - Vapur batsaydı koy odasındaki radyodan duyardık

İkinci Köylü: - Geç babam geç! Tüccar: - Vallahi billahi doğru! Üçüncü Köylü: - Sus yemin çarpar

(Köylüler vapurun batmadığına karar verirler Hepsi birden kendilerini dolandırmaya çalışan tüccarı yakapaça edip yere yatırırlar Bir köylü üstüne bir kova su döker, Tüccar ısla-, nır Halk güler)

(Uygur Köyü Oyunu, Amasya)

Okuduğumuz metinde de görülüyor ki Türk köylüsü duygularını, düşüncelerini, gelenek ve göreneklerini, olaylar karşısındaki davranışını, mizah anlayasını bu tip oyunlarla dile getirmiştir Bu tür oyunlarda okuduğumuz metinde de görüldüğü gibi halkın konuştuğu günlük dille bire bir örtüşen, son derece sade bir dil kullanılmıştır

Canlandırılan olayın konusu köy hayatıyla ilgilidir Konu, şehre

giden birine yapılan sparişlerdir Kâğıt olarak kabul edilen kişi ve kâtibin tavırları oyuna ayrı bir hava katıyor, seyircilerin gülmesini sağlıyor Ahmet Ağa'nm, tüccara radyo siparişi verirken söylediği sözler, toplumda teknolojik gelişmenin nasıl takip edildiğini gösteriyor Aynı gelişmeler günümüzde de devam etmektedir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.