11-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Abbasiler ( Medeniyetler Tarihi )
Hz Muhammed’in amcası Abbas’ın soyundan gelen Ebul Abbas’ın kurduğu halife hanedanı (750-1258)
Emeviler halifeliği, Hz Muhammed'in amcaoğlu ve damadı, dördüncü halife Ali'den zor ve hile kullanarak almışlar, bununla da yetinmeyerek peygamber ailesine karşı kanlı bir siyaset gütmüşlerdi Bu yüzden Emevilere karşı düşmanlık artmış, özellikle Hicaz, Irak ve İran'da büyük hoşnutsuzluklar baş göstermişti Abbasoğulları bu düşmanlıktan yararlanarak, halifeliğin peygamber ailesinden en lâyık olana geri verilmesi gerektiği yolunda propagandaya giriştiler
Emevilerin, özellikle çoğunluğu Türk olan bölgelerde (Horasan, Toharistan, Sogd) uyguladıkları vergi soygunculuğu ve Arap olmayanları aşağı görme siyaseti bu propagandayı daha da güçlendirdi Horasanlı Ebu Müslim adında bir Türk, Emevilere karşı ilk ayaklanmayı başlattı Önceden Türklerin Müslüman olanları ile olmayanlarını barıştırmış ve bunları İranlı Şiilerle birleştirerek güçlü bir birlik hazırlamış olan Ebu Müslim, Arap ordularını yenerek Emevi saltanatına son verdi
Peygamber sülâlesinden Ebul Abbas Seffah halifeliğe getirildi (750) İlk Abbasi halifesi olan Ebul Abbas, Emevileri acımadan yok ettiği için kendisine kan dökücü anlamına gelen el-Seffah adı verildi
BERMEKOĞULLARI
Abbasiler ilk dokuz halife vaktinde (özellikle Harun Reşit [786809] ve Memun [813833]) bütün İslâm dünyasını kapsayan (Endülüs hariç) bir egemenlik kurdular Ancak Anadolu'ya ve Akdeniz Bölgesi'ne hiç bir zaman egemen olamadılar
Türkler ve İranlılar tarafından iktidara getirilen Abbasiler, Araplara güvenemediklerinden yönetim işlerinde Türklerden ve İranlılardan yararlandılar Yeni devletin maliye ve yönetim işleri, özellikle Toharistanlı Bermekoğullarınca düzenlendi Bağdat bu dönemde kuruldu ve başkent oldu (762); kısa sürede saraylar, resmi kurumlar ve askeri kışlalarla donatıldı
Daha sonra gelen halifeler döneminde Abbasi egemenliği zayıfladı, İslâm İmparatorluğu'nda bağımsız hükümetlerin sayısı çoğaldı (Samanoğulları, Karahanlılar, Büveyhoğulları, Fatımiler v d ) Kuruluştan 150 yıl sonra, Bağdat'ın egemenliği sadece Irak ve İran bölgelerinde geçerliydi Zamanla Abbasi halifelerinin yalnız manevi değeri kaldı Büveyhoğulları 945'te Bağdat'ı ele geçirdiler, siyasi çıkarlarını düşünerek, Abbasi hanedanını yıkmadılar, ama onların elinde halife unvanından başka bir yetki de bırakmadılar
1055'te Selçuklular, Bağdat'ı ele geçirerek Büveyhoğulları Devleti'ne son verdiler, ama yine halifeleri hoş tuttular Moğol istilâsı ile Abbasi hanedanı kesin olarak son buldu Hulâgu, Bağdat'ı alarak son Abbasi halifesi Mustasım'ı öldürdü (1258) Öldürülmekten kurtulup kaçan Abbasoğullarından biri, Mısır'da Memlûklere sığınarak orada halife oldu
Abbasiler döneminde İslam’ın Arap ve İran kesimi büyük ölçüde birliğe kavuştu Halifelik Arap özelliğini kaybederek, Sasani Krallığı'nın kurumlarını, saray geleneklerini ve uygarlık zenginliğini edindi

Samarra'da (Irak) Cafer El-Mütevekkil Camii'nin kalıntıları Irak Abbasileri sanatının belirgin örneklerinden olan bu cami,
«ziggurat» (çok katlı kule) biçimi tuğla minaresiyle ünlüdür

Abbasiler döneminde İslam İmparatorluğu
ABBASİ SANATI
Abbasiler dönemi İslâm İmparatorluğu’nun en parlak dönemidir; öyle ki, bu dönemde hemen her bölge bağımsız bir sanat merkezi durumundadır Bu dönemde edebiyat (özellikle şiir), bilim, fen, müzik, kısaca bütün güzel sanatlar büyük bir gelişme gösterdi Yunan, Süryani, Fars ve Sanskrit dillerinde yazılmış bilim, fen ve felsefe kitapları Arapça’ya çevrildi IX yüzyılda halifelerin oturmuş olduğu Samarra'da bulunan kalıntılar, Abbasi sanatının başlıca özelliklerini yansıtan belgelerdir

Kayrevan Camii (Tunus) kubbeleriyle dikkati çeker Mimber ve mihrabın yarım kubbesi oymatik ağacındandır; mermer levhalar kakma çinilerle bezenmiştir Temeli 670 yılında atılan cami, XI yy a kadar birçok kere onarılmıştır
|
|
|