11-25-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğu Gök-Türk Hakanliği
Doğu'da zor şartlar altında hakan îşbara dengeyi büsbütün kaybetti Ordu mensuplan arasında, kendisi ile mücadeleye devam eden Ta-lo-pien'e bağlı olduklarını zannettiği yüksek rütbeli kumandanları vazifeden uzaklaştırmağa, hatta cezalandırmağa başladı Neticede bu askerlerle, prenslerden bazıları Çin'den yardım istemek zorunda kaldılar Etrafında korku ve nefret uyandıran îşbara da, kendi gücünden çok şey kaybettiğini ve Tardu -Ta-lo-pien ikilisinin tehdidi altına girdiğini esefle gördüğü için bizzat, Sui hükümdarına müracaat ile askerî destek ve barış dileğinde bulundu Teklifı sevinçle kabul eden Wen-ti'nin derhal yolladığı heyetin başında diplomat Yü K'ing-tsî ile birlikte yine Ç'ang-sun Şeng bulunuyordu Başkentte Hatun'un ve diğer Türk ileri gelenlerinin önünde bu iki Çinli, îşbara'ya hakaret edecek kadar ileri gittiler ve "Çin imparatorunun oğlu" olduğunu kabul eden hakanı "Ç'en" (bende) ilan ettikten sonra memleketlerine döndüler Doğu hakanlığı Çin himayesine girmişti Durumu kendi çıkarına kıyasıya sömürmeyi tasarladığı anlaşılan Çin, Türkleri büsbütün yozlaştırmak maksadı ile, halkını Çince konuşturmağa, Çinliler gibi giyinmeğe, Çin adetlerini kabule teşvik ve mecbur etmesi için îşbara üzerinde zorlu baskısını artırdı Hakan imparatora gönderdiği 585 tarihli mektupta bu talepleri şöyle cevaplandırmakta idi: "Size baglı kalacak, haraç verecek, kıymetli atlar hediye edecegim Fakat dilimizi degiştiremem, dalgalanan saçlarımızı sizinkine benzetemem, halkıma Çinli elbisesi giydiremem, Çin adetlerini alamam İmkan yoktur, çünkü bıı bakımlardan milletim fevkalade hassastır, adeta çarpan tek bir kalb gibidir " ve ilave ediyordu: "Sui imparatoru dünyanın gerçek hakimidir Gökte iki güneş olmadığı gibi, yerde de iki hükümdar olmamalıdır" vb
Gök-Türk hakanlığının parçalandığı, tabi kütlelerin ayaklandığı, Türklerin Çin'e ilticaya başladıkları, Türk hükümdar ailesi mensuplannın birbirine düştüğü bu karışıklıkta İşbara öldü (587) Yerine geçen kardeşi Ç'ıı-lo-hoıı (=Ye-hu Kagan) ve arkasından Toy tarafından (Devlet Meclisi'nce) hakan ilan edilen Tulan (588-600) zamanlarında durum düzelmedi Meşhur Ç'ang-sun Şeng Gök-Türk hakanlığını iyice çökertme yollarını gösteren raporlar hazırlıyarak imparatoruna takdim ediyor, elçi olarak geldiği Ötüken'de türlü entrikalarla Türk hanedan üyelerini karşı karşıya getiriyordu En büyük yardımcısı da, önce T'a-po'nun, sonra İşbara'nın ve nihayet, Tulan'ın öldürülmesinden sonra, Çin'in muvafakatı ile tahta çıkarılan, Ye-hu'nun oğlu, K'i-min (= T'u-li 600-609) hakanın karısı olan Çinli prenses Ts'ien-kin idi K'i-min, bu defa, Doğu hakanlığını kendi idaresine almağa çalışan Tardu'ya karşı kullanılmakta idi Bu K'i-min de imparator Yang-ti'ye, 607'de, gönderdiği bir mektupta "Haşmetpenah'ın aciz bir bendesi" olduğunu, hatta vaktiyle İşbara'nın bile reddettiği "Türk kavmini Çinliler gibi yapmağa -giyim, adet ve dilde Çinlileştirme- hazır bulunduğunu" yazabiliyordu Ancak, ölümünden sonra yerine geçen oğlu Şi-pi (Shih-pi, 609-619) Gök-Türk haysiyetini biraz kurtarabildi Bir Çinli prenses ile evlenmekle beraber bunu, Çin'in Gök-Türk iç işlerine karışmasını önleyen bir paravana olarak kullandı 5-6 yıl içinde Doğu Hakanlığı topraklarındaki dağınıklığı giderdi; batıda Tibet'e ve doğuda Amur nehrine kadar tekrar itaat altına aldı (615) Durumdan telaşa düşen Sui imparatoru, Türk hanedan üyeleri arasında anlaşmazlık çıkarmağa dayanan değişmez Çin planını yeniden uygulamağa geçti: Bu defa yol göstericisi, hususî entrika raporları hazırlaya
|
|
|