Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1915, arıburnu, nisan, zaferi

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi



Çanakkale Savaşı'nın bir cephesi olan Arıburnu Cephesi 25 Nisan 1915 tarihindeki Arı Burnu Çıkarmasıyla başlayan ve 6 Ağustos 1915 tarihine kadarki çatışmaları kapsayan cephedir Bu tarihte Müttefik kuvvetlerce üçüncü bir cephe olarak açılan Anafartalar Cephesi ile birleşmiştir Arıburnu Çıkarması 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası’nın Ege Denizi sahillerinde “Anzak Koyu” olarak bilinecek olan kumsal ve civarına Anzak Kolordusu tarafından yapılan çıkarmadır

Çıkarma amacı

Müttefiklerin Çanakkale Seferi komutanı General Sır Ian Hamilton’un emrinde kullanabileceği kuvvet iki tümenli Anzak Kolordusu 2 İngiliz tümeni ve bir Fransız tümenidir Esas çıkarma sahili de Seddülbahir bölgesi olarak bilinen Gelibolu Yarımadası’nın güney ucudur Ancak toplam mevcudu 75 bini bulan bu kuvvetin Seddülbahir sahillerindeki dar kumsallara çıkartılması olanaksızdır Bu nedenle General Hamilton Anzak Kolordusu için bir başka çıkarma sahili aramıştır Bu sahil Kabatepe’nin hemen kuzeyinden başlayan kumsal olarak belirlenmişti
Eldek kuvvetin bir bölümünü farklı bir sahile çıkarmadaki amaç bir yandan sahile çıkarılması gecikecek kuvvetleri bir an önce muharebeye sokmaktır Diğer yandan da Anzak Kolordusu asıl çıkarma bölgesinin daha kuzeyine çıkartılarak ileri harekata geçecek ve Seddülbahir Cephesi'ni savunan Osmanlı kuvvetlerinin geri hatlarını saracaktır Anzak Kolordusu'nun ilk hedefi Conk Bayırı - Kocaçimen Tepesi hattını ele geçirerek Maltepe yönünde ilerlemektir Sonraki aşama Alçıtepe'yi işgal etmiş olan Seddülbahir kuvvetleriyle birleşerek Kilitbahir platosuna taarruz edilecektir

Alıntı Yaparak Cevapla

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi



Çıkarma planı

General Sır Ian Hamilton’un savaş planında iki tümenli Anzak Kolordusu’nun çıkarma sahası Kabatepe ile Küçük Arıburnu arasındaki kumsal bölgedir
Plana göre bu çıkarma bölgesindeki kuvvetin taktik hedefi Conkbayırı-Kocaçimentepe (305 m) hattında Maltepe yönünde ilerlemek Eceabat’da Çanakkale Boğazı’na ulaşmak ve Seddülbahir Cephesi’ndeki Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilme ve takviye hattını kesmektir
Çıkarma yapacak Anzak Kolordusu Komutanı General William Birdwood’un planı; çıkarmaya müteakip sahile ilk atılan örtü kuvvetinin Kocaçimen – Conkbayırı – Kemalyeri – Kavak Tepe – Kabatepe hattını ele geçirmekti
Çıkarma planı olabildiğince fazla örtü kuvvetinin karaya atılması ve çok hızlı bir şekilde bu kuvvetin takviye edilmesini hedeflemektedir Dört bin kişilik örtü kuvveti Albay Sinclair Mac Lagan komutasındaki 3 Avustralya Tugayı 1 İstihkam Bölüğü ve bir sahra hastanesinin yarı mevcududur (1915 yılının Temmuz ayına kadar Avustralya ve Yeni Zelanda ordularında tugay komutanlarının rütbesi albaydı)
Bu kuvvetinin karaya atılması üç kademede planlanmıştır İlk adımda 1500 kişilik bölüm ardından da 1250’şer kişilik iki bölüm karaya çıkarılacaktır Bu kademelendirme eldeki çıkarma filikalarının kısıtlı sayıda askeri karaya taşımaya olanak vermesindendir Bu örtü kuvvetinin karaya atılmasının ardından 1 Avustralya Tümeni’nin tümü hızla çıkartılacaktır Plana göre saat 09:00’a kadar üç tugay sahile atılmış olacaktır
Çıkarma öncesinde yapılan hava keşifleri ve çeşitli kaynaklardan gelen istihbarata göre sahilin hemen gerisindeki sırtlarda Osmanlı savunması çok güçlü değildir Bu istihbarata göre çıkarma öncesinde hazırlık ateşi açılması çok gerekli değildir ve yapılmamasına karar verilmiştir Hem gerekli değildir hem de çıkarmanın bir baskın etkisi yaratacak olması açısından çok avantajlıdır Örtü kuvveti Osmanlı'nın zayıf kuvvetlerini sahile hakim sırtlardan atarak hızlı bir şekilde bu sırtları işgal edecekler ve Osmanlı karşı taarruzlarını karşılayabilecek şekilde tahkim edeceklerdir Çıkarmanın ve çıkarmanın taktik hedefinin sağlanabilmesi için bu zorunludur
Bu çerçevede örtü kuvvetini oluşturan 1 Avustralya Tümeni’nin 3 TugayıConkbayırı’ndan Kabatepe’ye kadar uzanan sırtı ele geçirmekle görevlidir Hemen ardından sahile çıkacak olan 2 Avustralya Tugayı ise Kocaçimen Tepe’den Balıkçı damları’na kadar olan kesimi tutarak çıkarma sahilinin sol kanadını tutacaktır 1 Avustralya Tümeni’nin 1 Tugayı ise ihtiyat olarak tutulacaktır
5 Ordu Komutanı General Sanders’in kişisel değerlendirmesi ve Çıkarma öncesinde yapılan hava keşifleri ve çeşitli kaynaklardan gelen istihbarata göre sahilin hemen gerisindeki sırtlarda Osmanlı savunması çok güçlü değildir Bu istihbarata göre çıkarma öncesinde hazırlık ateşi açılması çok gerekli değildir ve yapılmamasına karar verilmiştir Hem gerekli değildir hem de çıkarmanın bir baskın etkisi yaratacak olması açısından çok avantajlıdır Örtü kuvveti Osmanlı'nın zayıf kuvvetlerini sahile hakim sırtlardan atarak hızlı bir şekilde bu sırtları işgal edecekler ve Osmanlı karşı taarruzlarını karşılayabilecek şekilde tahkim edeceklerdir Çıkarmanın ve çıkarmanın taktik hedefinin sağlanabilmesi için bu zorunludur

Osmanlı savunma düzeni

Arıburnu Cephesi de Seddülbahir Cephesi gibi Albay Halil Sami Bey’in 9 Tümeni’nin savunma bölgesidir Albay Halil Sami Bey bu bölgede Yarbay Mehmet Şefik Bey komutasındaki 27 Alay’ı görevlendirmiştir Alay’ın mevcudu iki bin kadardır Yarbay Mehmet Şefik Bey Mareşal Sanders’in savunma düzeni gereği emrindeki 2 Tabur’u kıyıların gözetleme ve savunması için yaymış diğer iki taburunu Eceabat’ın batısındaki zeytinliklerde konuşlandırmıştır Bölüğün ağır makineli tüfek bölüğü (dört tüfek) buradadır 2 Tabur Azmakdere – Çamtepe arasındaki 12 kmlik bir kıyı şeridine yayılarak düzenlenmiştir ve bir tabur için fazlasıyla uzundur Yarbay Mehmet Şefik Bey Tabur Komutanı Binbaşı İsmet Bey'e verdiği emirlerle taburun üç bölüğünü tüm sorumluluk bölgesindeki kıyılara yayarken dördüncü bölüğü Kabatepe'nin 15 km doğusunda ihtiyata almıştır Tabur karargahı da buradadır ve Alay karargahı ile telefon bağlantısı vardır Bölükler kuzeyden güneye doğru 8 7 ve 6 bölüklerdir ve sahillere takımlar halinde yer yer manga düzeyinde yayılmıştır Taburun görev bölgesinde 9 Tümen’in üç topçu bataryası bulunmaktadır Bir dağ bataryası olan 7 Batarya Kanlısırt üzerinde bulunmaktadır ve Kabatepe kıyılarını kuzeyden yan ateşi altına alacak şekilde konuşlandırılmıştır Diğer iki batarya ise Kabatepe’nin doğu yamaçlarında bulunmakta ve ateş bölgesi Kabatepe kuzeyindeki kumsal ve Arıburnu sahilleridir
İhtiyatın özellikle Kabatepe gerisine alınması ve bataryaların ateş yönlerinin ayarlanma şekli Alay Komutanı’nın bu bölgeye verdiği önemi göstermektedir Kabatepe’nin hemen kuzeyinde bir çıkarma harekatı için çok uygun1 km uzunlukta bir kumsal bulunmaktadır Buraya yapılacak bir çıkarma harekatı Yarımada’nın derinliklerine doğru yelpaze gibi yayılmak hususunda olanaklara sahip olurdu Alay Komutanı’nın öngörüsü son derece yerindedir Gerçekte Anzak Kolordusu’nun planlanan çıkarma kumsalı burasıydı Akıntı nedeniyle bu bölgenin 15 km kadar kuzeyine daha sarp kıyılara çıkmışlardır ama bu yüzden daha zayıf bir direnmeyle karşılaşmışlardır Çıkarma yapılan bölgede iki manga güçünde bir Osmanlı kuvveti bulunmaktadır
Taburun 8 Bölük Komutanı 25 Nisan gecesinin ilk saatlerinde açıklarda bazı belirsiz karaltılar gözlemiş durumu geriye bir haberci göndererek Tabur Komutanı’na rapor etmiştir Tabur komutanı ise telefonla 27 Alay karargahına bildirmiştir Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefik Bey telefonla 9 Tümen Komutanlığı’ndan emir talep etmiştir Tümen Komutanlığı’ndan saat 05:45’de ileri hareket için emir gelmiştir Arıburnu sahillerinde bir çıkarma hareketi beklenmesi gerektiği yönündeki haberlerin Tümen Komutanlığı’na ulaştığı sıralardaSeddülbahir’deki çıkarma hareketleri başlamıştı Tümen Komutanlığı’nın 27 Alay’a ileri hareket emri vermesindeki gecikme bu nedenle idi

Alıntı Yaparak Cevapla

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi

Eski 11-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi



Anzak ileri harekatları ve Osmanlı savunması

Çıkarmanın hemen ardından örtü kuvvetinin ilk kademesini oluşturan 1500 kişilik kuvvet üç kol halinde ilerlemeye başlamıştır Soldaki kol Yükseksırt – Serçetepe - Kocaçimen merkezdeki kol Merkeztepe - Kanlısırt ve üçüncü kol da Yeşiltarla - Kabatepe hattında ilerlemiştir
Çıkarma sahilinin kuzey kesiminde ilerleyen kol Serçetepe sırtı ve Cesarettepe’deki Osmanlı postalarını atarak bu tepeleri işgal etmek için ilerlemişlerdir 12 Tabur komutanı Albay Clarke’ın yönettiği bu harekatla Albay Clarke’ın da aralarında bulunduğu kayıplara karşın bu sırtlar işgal edilmiştir Balıkçı damlarındaki Osmanlı müfrezesi ileri hareketi sürdüren bu üç bölüğü geri püskürtmüştür Ancak takımsavunmanın merkez kesimini geri atan Anzak birliklerinin Cesarettepe üzerinden kuzeye akması üzerine mevzilerinden çekilmiştir Zaten takımın cephanesi de bitmek üzeredir Takım komutanı elinde kalan iki manga kadar askerle Conk Bayırı yönünde çekilmeye karar vermişti Bu iki manga asker günün ilk saatlerinde Düztepe – Conk Bayırı hattında ilerleyen Anzak kollarına ateş açarak ileri hareketi durdurmaya çalışmıştır Cephanesi biten müfreze daha sonra Conk Bayırı yönünde çekilmiştir Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in Conk Bayırı’nın düşmesini önlemesi sırasında onun komutasına girecektir
Savunmanın merkez kesiminde sahilden ilk açılan ateş Küçük Arıburnu ve Büyük Arıburnu arasındaki kıyıdaki iki mangalık müfrezedir Sahile yanaşan istimbotların uğultusu üzerine alarma geçmiş filikaları kıyıya yanaştıkları anda hep birlikte ve yoğun bir ateşle karşılamışlardır Gerçekte manga erleri geç ateş açmışlardır Filikalar henüz deniz üzerindeyken ateş açılmış olsaydı daha ağır kayıp verdirilecekti Filikaların böylece sahile sürekli asker çıkarması sonunda bu iki manga geri çekilmiştir Anzak örtü kuvvetlerinin ilk kademesi kıyılara indikten sonra ileri hareketlenmiştir Sahilin hemen gerisinde ve sahile hakim konumdaki Haintepe’deki bir takım kadar olan Osmanlı müfrezesi iki yandan sarılana kadar mevzilerinde kaldı Müfrezeden ancak birkaç eryaralı komutanlarını taşıyarak geri çekilebildiler 8 Bölük Komutanı ihtiyattaki 3 Takım’la birlikte ileri çıkarak daha gerideki Cesarettepe – Yükseksırt hattını tutmuştur Bir süre bu bölgeye olan taarruzları karşılamışlardır Fakat daha sonra bir Anzak taburunun taarruzu ile Cesarettepe kuzeyinden ilerleyen Anzak birlikleri arasında kalmıştır Bölük ve Tabur Komutanlarının yaralanması ve kuşatma tehlikesi üzerine Takım’dan sağ kalanlar geri çekilmişlerdir Çıkarma bölgesinin merkez kesimini savunan bu birliğin de çekilmesiyle Anzak birliklerinin Conk Bayırı yönünde önü açılmış oldu
Savunmanın güney kesiminde Keltepe’yi tutan 7 Bölük’ten bir takım kadar Osmanlı kuvveti saat 05:00 e kadar Anzak kuvvetlerinin ilerlemesini karşılamıştı Ancak bu saatte üç Anzak bölüğü taarruzu takımı geri atmıştır Anzak birlikleri serbest buldukları Kanlısırt üzerine yayıldılar ve buradaki 7 Dağ Bataryası’nı baskına uğratarak üç topu ele geçirdiler Batarya erleri atların açılan ateşle yaralanması ya da ölmesi yüzünden toplardan ancak birini kaçırabilmişlerdir
Hemen ardından Kabatepe’yi işgal etmekle görevli üç bölük de Kanlısırt’ın güney uzantısındaki Osmanlı siperlerini subaylarının tümünün yaralanmasına karşın işgal etmiştir Albayraksırtı – Süngübayırı hattını tutmakta olan 7 Bölük’ün diğer unsurları bu üç bölüğün Kabatepe yönündeki ileri hareketini durdurmayı başarmıştır Tabur’unKabatepe’nin 15 km doğusundaki ihtiyattaki 5 Bölük’ü de Topçular sırtı güneyinden ilerlemekte olan Anzak taburunu karşılamıştır Bu Bölük ve 7 Bölük’ün sağ kanadındaki takım Anzak birliklerinin Kabatepe yönündeki ilerlemesini durdurmuş Kanlısırt’dan ileri geçmesini engellemişlerdir
Gün ağardığında saat 05:00 dolaylarında Osmanlı topçu bataryaları ile Birleşik Donanma topçusu ateşe başlamıştır Çıkarma planında öngörülen topçu bataryaları sahile alınamamıştır Öğleden hemen sonra sahilde ve ileri hatlarda bataryaların yerleştirilmesi için alan bulunamadığı için bu bataryaların sahile çıkartılması ertelenmişti Çıkarma günü akşamına kadar Anzak birlikleri kara topçusu desteği göremediler Fakat deniz topçusu sahillere iyice yanaşarak Osmanlı mevzilerini ve yaklaşma hatlarını yoğun bir biçimde ateş altına alabilmiştir Kabatepe ve Palamutluk sırtlarındaki Osmanlı bataryaları sahile yanaşan filikalara yönelik ateşe gün ağardığında başlamıştır Özellikle Kabatepe’deki batarya çıkarma sahilini ateş alanı olarak seçmiştir Sahile asker ve malzeme taşıyan teknelere yönelen ateş çıkarmanın programdan bir hayli sapmasına neden olmuştur Bu gecikmenin de etkisiyle sahile çıkarılan bölükler bekletilmeden ileri hatlara sürülmüş ancak böylece dört taburlu 3 Avustralya Tugayı istihkam personeli ve seyyar hastane sahile yerleşebilmiştir Bununla birlikte günün ilerleyen saatlerinde çok başka nedenlerle de çıkarma işlemlerinde gecikmeler yaşanmıştır Akşam üstüne doğru saat 17:00 dolaylarında 1 Avustralya Tümeni Karargahı'nda gece tüm mevzilerin tahliyesi olasılığı üzerinde düşünülmekteydi Sahil boyunca bu yönde çeşitli söylentiler yayılmaktaydı Bazı Anzak taburlarının savaş ceridelerinde bu konu yer almaktadır Bu yüzden asker çıkartmak için demir yerlerine yanaşan bazı filikalardaki birliklerin sahile çıkışları 23 saate yakın bir süre bekletilmiştir
Saat 05:00 dolaylarında sahile çıkan 3 Avustralya Tugayı ve örtü kuvveti komutanı Albay Sinclair Mac Lagançıkmakta olan kıtaları sol kesimdeki Kılıçbayır yönündeki ileri harekatı desteklemek için yönlendirmektedir Gerçekten Kılıçbayır önemli bir yükseltidir Öncelikle çıkarma sahilinden Kocaçimen tepe yönünde ilerlenebilecek tek hattın üzerindedir Ayrıca bu bölgeden güneye doğru uzanan sırtların güvenliği açısından da Kılıçbayır stratejik konumdadır Çıkarma bölgesinin merkez kesimi olan bu sırtlarda Osmanlı gözcü mangalarının ısrarlı ateşi Anzak birliklerinin ilerlemesini büyük ölçüde yavaşlatmaktaydı
Saat 07:00 dolaylarında çıkarma sahilinin güney (sağ) kanadında Kanlısırt tümüyle Anzak birlikleri tarafından işgal edilmişti Bu saatte Albay Sinclair Mac Lagan Kanlısırt’ın batı kenarı boyunca Merkez tepeye kadar siper kazılması talimatı vermiştir Oysa örtü kuvvetine verilen görev daha doğudaki Top sırtının da işgal edilmesiydi Birliklerin dağınık olması dolayısıyla Mac Lagan bu hatta ilerlemeyi sakıncalı bulmuştur
Aynı saatlerde çıkarma sahilinin diğer kesimlerinde de ilk sıradaki sırtlar Anzak birliklerince ele geçirilmişti Sayıca az Osmanlı gözcü kuvvetleriyle girişilen çatışmalar Anzak birliklerinde ciddi kayıplara neden olmaktadır Özellikle ateş hattındaki bölüklerde subayların çoğu yaralanmıştır Buna karşın Conkbayırı’nın hemen güneybatısından çıkarma sahilinin güney kenarındaki Kabatepe’ye (Kabatepe hariç) kadar uzanan sırt ve tepeler ele geçmiştir İleri çıkmış olan müfrezelerden birinin bulunduğu sırttan 55 km doğudaki Çanakkale Boğazı görülebilmekteydi
Örtü kuvvetinin tümü karaya atılmış ve Osmanlı kuvvetlerinin kayda değer bir direnişi görülmemişti Sırtlardaki Osmanlı direnişi ileri harekatı yer yer engelliyor genel olarak geciktiriyordu ama sahili tehdit edecek bir harekat gösteremiyordu General Sır Ian Hamilton da dahil olmak üzere Müttefik komutanlar çıkarmanın bir baskın olarak amacına ulaştığına karar vermişlerdir Osmanlı tarafında çıkarmada görevli destroyerlerin demir yerlerine yönelik seyrek topçu ateşi ve zayıf gözcü birliklerin ateşinden başka bir direnme olmamaktadır Osmanlı'nın bölgede çıkarmayı karşılayacak bir kuvveti olmadığı anlaşılmıştı Zaten sırtlardaki Osmanlı direnişitek bir tabura bağlı dağınık unsurların cephaneleri yettiği kadar sürdürebildikleri bir direnmedir
Buna karşın sırtlarda yer yer süren çatışmalarda kayıplar artmakta sahile yağan takviye talepleri karşısında çıkan tüm birlikler derhal ateş hattına gönderilmektedir sahilde ihtiyat tutulamamaktadır Oysa 1 Avustralya Tümeni'ni oluşturan üç tugaydan biri plan gereği sahilde ihtiyat olarak tutacaktı Çıkarma zorluklara karşın aralıksız sürmektedir Albay Sinclair Mac Lagan bir Osmanlı karşı taarruzundan endişe duymaktadır Özellikle sağ kanatta Kanlısırt taraflarında bir Osmanlı karşı taarruzunun her an gerçekleşebileceği düşünülmektedir
Osmanlı karşı taarruzları

General Liman Von Sanders’in ana kuvvetleri geride ihtiyat olarak tutmak şeklindeki stratejisi gereği olarak Osmanlı kuvvetleri Anzak çıkarmasına ve ileri harekatına ilk anda etkili bir tepki gösterememişlerdir Osmanlı tepkisi ancak gerideki asıl kuvvetlerin cepheye sürülmesi ile gerçekleşecektir Arıburnu bölgesinde Anzak çıkarması başladığında Gelibolu Yarımadası’nın güney ucundan sorumlu 9 Tümen Seddülbahir Cephesi’ndeki beş kumsalda yapılan çıkarma hareketlerini karşılamak durumundaydı Tümen komutanı Albay Halil Sami Bey ihtiyattaki 26 Alay’ı Seddülbahir Cephesi’ne 27 Alay’ın ihtiyattaki iki taburunu da Arıburnu Cephesi’ne aktarmıştır 27 Alay’ın 2 Tabur'u geniş bir cephede yayılmış bulunmaktaydı

Öğleden önceki taarruzlar

Çıkarmanın başlamasından ve Seddülbahir'deki çıkarma bölgelerine gerekli kıt'a kaydırmaları yapıldıktan sonra 9 Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey kendisine bağlı 27 Alay’ın yedekteki iki taburuna Kabatepe yönünde hareket ederek taarruz emri vermişti Bu emir saat 05:45'de telefonla verilmiştir 27 Alay komutanı Yarbay Mehmet Şefik (Aker) Bey zaten hazır beklemektedir İki kol halinde ilerlenilirken cepheden çekilen yaralı askerlerden sahildeki durum hakkında bilgi alınmıştır Alay komutanı Kemalyeri – Merkeztepe hattından taarruz etmeye karar vermiştir İlk hedef Kılıçbayırı – Merkeztepe – Kırmızısırt – Kanlısırt hattıdır Bu taarruz hattıyaklaşık 2 kmlik bir hattır Alayın 3 Tabur’u sağda Kılıçbayırı – Merkeztepe 1 Tabur’u ise –bir bölük eksik- solda Kırmızısırt – Kanlısırt hattıdır Bir bölük de ihtiyata alınmıştır 27 Alay’ın iki taburu iki saatlik ve 10 kmlik bir yürüyüş ardından saat 08:00 dolaylarında Kırmızısırt'ın Kanlısırt’ın ve Mersinsırtı'nın doğu eteklerindeki Anzak ileri unsurlarına taarruz etmiştir Hiçbir taarruz hazırlığı yapmadan yürüyüş kollarından açılarak girişilen bu taarruzla Anzak ileri unsurları belirtilen hatta kadar geri atılmıştır Bu hattın batı kenarlarında yaklaşık bir saattir örtü kuvvetleri komutanı Albay Sinclair Mac Lagan’ın talimatıyla siper kazılmaktaydı ve tahkim edilmekte idi Taarruza başlanırken Alay Komutanı Ordu ihtiyatındaki 19 Tümen karargahı’na bir haberci göndermişti Gönderilen metinde hareket tarzı hakkında bilgi verilmekte ve “Düşman Arıburnu sırtlarını işgal etmiştir Arıburnu sırtlarıyla Kocadere batısındaki sırtlardan taarruza başlıyorum Kocaçimen’i 19 Tümen vasıtasıyla tutmanızı rica ederim” denilmekte idi Gerçekte 19 Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey saat 07:00’den hemen sonra 57 Alay ve bir dağ bataryası ile bu yönde harekete geçeceğini 3 Kolordu Komutanlığı’na bildirmişti 27 Alay taarruzu ilerlerken saat 09:30 dolaylarında Albay Sinclair Mac Lagan’ın ileri sürdüğü 9 Tabur birlikleri ise Osmanlı'nın yoğun ateşi altında erimişti Taburların taarruzu aradaki Anzak müfrezelerini atarak saat 11:30’da Merkeztepe Kırmızısırt ve Kanlısırt’a taarruz edecek konuma gelmişlerdir Kısa bir hazırlıktan sonra bölükler taarruza geçmişlerdir Aynı sıralarda kuzeyde 57 Alay'ın Conk Bayırı'ndan aşağı doğru aktığı görülmüştür
Dosya:Arıburnu - 25 Nisan Türk karşı taarruzları (öğleden önce)JPG27 ve 57 Alay'ların 25 Nisan öğleden önceki karşı taarruzları

Sağ kanatta taarruz eden 3 Tabur’un iki bölüğü Mersinsırtı’nı işgal ettikten sonra Alay Komutanı'nın emriyle burada savunmaya geçmiştir Bunda amaç 57 Alay’ın kendi hizalarına gelmesini beklemektir Böylece her iki Alay arasındaki geniş boşluğun kapanması sağlanacaktır Taburun diğer bölüğü Kırmızısırt’a taarruz etmiştir 1 Tabur ise tümüyle Kanlısırt’a taarruz etmiştir Alay Komutanı’nın emirleri bu şekilde olmasına karşın 3 Tabur Komutanı Yüzbaşı Halis Bey emrindeki iki bölüğü Merkeztepe ile Bombasırtı aralığından ileri sürmüş 180 rakımlı tepenin güney yamaçlarına yerleşmiştir Bu konumda müfreze hem 57 Alay karşısındaki hem de Merkeztepe batısındaki Anzak birliklerinin gerisine düşmektedir Önündeki araziyi ve Anzak kuvvetlerinin konumunu inceleyen Tabur Komutanı bu taktik avantajı görerek hareketini bu noktaya kadar sürdürmüştür Bu kısa ileri hareketOsmanlı birliklerinin taarruzları açısından oldukça yarar sağlamıştır Anzak örtü kuvvetleri komutanı sahilden içlere ilerleyen takviye kıt’alarının önemli bir kısmının diğer bölgelerden çekerek buraya sürmek zorunda kalmıştır Anzak birlikleri iki Osmanlı alayının temas noktası olan ve taarruz eden iki Alay arasında bir menteşe gibi çalışan bu iki bölüğe karşı üç koldan taarruzlar tekrarlamış ancak bölükleri yerinden atamamıştır Kolundan aldığı yarayla aşırı kan kaybeden Tabur Komutanı erata mevzilerini kesinlikle terk etmeyeceklerini emrederek sargı yerine gitmiş komutayı Tabur Katibi Muharrem Vehbi Bey’e bırakmıştı Tüm subaylar şehit ya da yaralı olduğundan komutayı devredecek subay bulunmamaktaydı
9 Tümen Komutanı Albay Halil Sami Bey kendisine bağlı 27 Alay’ın yedekteki iki taburunu Kabatepe yönünde harekete geçirirken Ordu ihtiyatı 19 Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’e başvurmuş tümenden bir taburla 27 Alay’ın takviyesini istemiştir Arıburnu’nda çıkarmanın başladığı raporunu ve Albay Halil Sami Bey’in mesajını alan Yarbay Mustafa Kemal Bey 5 Ordu Komutanı Mareşal Sanders’le temas kuramamaktadır Mareşal Sanders Gelibolu’daki karargahtan ayrılmış asıl çıkarmayı beklediği Saros Körfezi bölgesine gitmiştir Yarbay Mustafa Kemal Bey’e göre asıl tehlike Kabatepe’de değil Albay Halil Sami Bey’in sorumluluk alanı dışında kalan Kocaçimentepe bölgesindedir Gelibolu Yarımadası’nın Saros kıyılarından sonraki en dar bölümündeki bu en yüksek arazi Arıburnu’ndaki çıkarma sahasına da oldukça yakındır Anzak birlikleri bu tepeyi ele geçirdikleri taktirde zorlanmadan Çanakkale Boğazı kıyılarına inebilecek ve hem kendi tümeninin hem de Seddülbahir ve Arıburnu Cephelerinde çarpışmakta olan 9 Tümen’in geri bağlantısını kesecektir Bu cephenin bütünüyle çökmesi demektir Buna karşın 19 Tümen Ordu ihtiyatıydı ve ancak 5 Ordu Komutanı emriyle harekete geçebilirdi Tümen olarak 5 Ordu’nun tüm savunma bölgesi için görevliydi ve Ordu Komutanı’nın emriyle gerek görülen herhangi bir bölgede görevlendirilecekti Ayrıca Yarbay Ordu sorumluluk bölgesi içinde olan Saros Körfezi ve Anadolu yakası hakkında hiçbir bilgi alamamaktadır Dolayısıyla tümenine nerede gerek olacağı hususunda bir öngörüde bulunamamaktadır Buna karşın Arıburnu çıkarmasına taarruz edecekmiş gibi gerekli düzenlemeleri yapmıştır
Yarbay Mustafa Kemal Bey Conkbayırı yönünde ilerleyen bir tabur kuvvetindeki Anzak birliğine karşı bir tabur sürerek 27 Alay’ın sağ kanadını örtmenin yeterli olmayacağını tehdidin çok daha ciddi olduğunu görmektedir Öncelikle emrindeki süvari bölüğünün Kocaçimen Tepe’ye intikalini emretmiştir Bu bölük tümen bölgeye ulaşana kadar her ne pahasına olursa olsun tepeyi korumakla görevlidir Bununla yetinmeyerek üst komutanıyla temas kuramamasına karşın tüm sorumluluğu üstlenmiş ve saat 08:00 dolaylarında tümenine bağlı 57 Alay ve bir topçu bataryası ile birlikte Kocaçimen Tepe’ye hareket etmiştir Alaya Kocaçimen Tepe’de dinlenme molası veren yarbay sahili görebilmek için Conkbayırı yönünde ilerlemiştir Bu bölgede Düztepe yönünden çekilmekte olan bir grup askerle karşılaşmıştır Bunlar Balıkçı damları bölgesinin gözetlenmesi ve savunulmasında görevli 27 Alay'ın iki mangalık unsuruydu Bu birliği süngü taktırarak siper aldıran Yarbay 57 Alay’a derhal Conkbayırı’na gelmeleri emrini göndermiştir Askerin siper alması onları Conkbayırı yönünde izlemekte olan Anzak birliklerinin de siper almasına neden olmuş bu durum Osmanlı tarafının Conkbayırı’nda mevzi tutması için kritik zamanı kazandırmıştır Saat 10:00 sularında 57 Alay'ın iki taburu (diğer tabur ihtiyatta tutulmaktadır)Conkbayırı’ndan güney batı yönünde akmaktadır Düztepe’nin denize bakan yamaçlarındaki Anzak birlikleri bu ilerleyiş karşısında geri çekilmişlerdir Kılıçbayır’ı takviye için ilerleyen bir Anzak taburu da ateş yiyerek dağılmış ancak bir bölük Kılıçbayır’a ulaşmıştır 57 Alay’ın tüm bu taarruzu Müttefik donanmasının ateşi altında gerçekleşmiştir Yarbay Mustafa Kemal Bey’in bölgeye intikal ettirdiği bir topçu bataryası 57 Alay’ın ileri harekatını ve çıkarma sahilinin sürekli olarak ateş altında tutarak taarruzu desteklemiştir
Conkbayırı’ndan Düztepe yönünde taarruzlarını sürdüren 57 Alay Kılıçbayır’ı tutmayı başarmıştır Bu sırtArıburnu Cephesi savaşları boyunca stratejik önemini korumayı sürdürecek bir nokta olarak önemlidir
Kocaçimen Tepe – Conkbayırı – Düztepe sırtlarında Anzak ilerleyişinin durdurulduğuna karar veren Yarbay Mustafa Kemal Bey komutası altındaki 19 Tümen’in tüm kuvvetlerini bu ateş hattına sürmek üzere Maltepe'deki Tümen Karargahı'na dönmüştür Karargahta karşılaştığı 3 Kolordu Komutanı Esat Paşa'ya kararını anlatmıştır Esat Paşa bu kararı onaylamış Albay Halil Sami Bey’in 27 Alay’ını da Yarbayın komutası altına vermiştir Esasen 19 Tümen ordu ihtiyatıdır ancak Mareşal Sanders’le halen temas kurulamamış olması nedeniyle Esat Paşa kendi inisiyatifini kullanarak tümeni komutası altına almış ve görevlendirmiştir Bu görevlendirme tümenin tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey’in emir ve komutasına bırakılması şeklindedir Bu tarihten itibaren 16 Mayıs 1915 tarihine kadar Yarbay Mustafa Kemal Bey Arıburnu Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapmıştır Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey Anzak Koyu çıkarmasını karşılamışdurdurmuş ve sonrasında sahilede sabitlemiştir Arıburnu Kuvvetleri Komutanı olarak bu bölgede ulaştığı hatlarsavaşın sonuna kadar pek değişmemiştir
Saat 11:00 dolaylarında Osmanlı karşı taarruzları sonucunda Conkbayırı Kanlısırt Kabatepe gibi çıkarma sahiline hakim yükseltiler Osmanlı'nın kontrolüne geçmiştir Osmanlı 27 Alay’ının Kanlısırt taarruzu Anzak ilerlemesini durdurmuştur ama cephenin en kritik kesimi Conkbayırı’dır Yarbay Mustafa Kemal Bey’in emriyle Osmanlı 57 Alayı’nın Conkbayırı üzerinden giriştiği taarruz Arıburnu Cephesi’nin son tahlilde Çanakkale Savaşı’nın kaderini belirlemiştir Ancak 57 Alay’ın Conkbayırı – Düztepe hattında giriştiği taarruz öylesine ani olmuştur ki General Birdwood’un Anzak karargahı Osmanlı taarruzlarıyla bu bölgedeki durumun tehlikeli hale gelmekte olduğunu ancak saat 10:30 dolaylarında öğrenebilmişlerdi Esasen Albay Sinclair Mac Lagan çıkarma sahilinin kuzey kesimi (sol) olan bu bölgeyi güvenli buluyor asıl tehlikeyi Kanlısırt dolaylarında görüyordu Ne var ki saat 10:30 dolaylarında bu bölgedeki birliklerin Osmanlı taarruzlarıyla geri atıldığı anlaşıldı Eldeki kuvvetler bu bölgeye kaydırılmaya çalışıldı ancak neredeyse sahile çıkmış olan tüm asker zaten ateş hattına sürülmüş bulunmaktaydı Sahile asker çıkartılmasına hız vermek için topçu bataryalarının sahile indirilmesi öğleden sonraki saatlerde Anzak Kolordu Komutanı General Birdwood tarafından verilen bir emirle durdurulmuştu General Birdwood asker çıkartılmasına öncelik verilmesinin mevzilerin tutulabilmesi için tek çıkar yol olduğu için bu emri vermiştir
Öte yandan gemilerin demir yerleri Osmanlı topçusunun ateşi altındaydı ve sahilde topçu bataryalarının çıkartılması için yeterli alan yoktu Bir tek batarya saat 09:00 öncesinde karaya çıkmış ama saatlerce bu bataryaya uygun bir mevzi bulunamamıştır Tam da uygun bir yer bulunduğunda çıkarma bölgesinin güney kesiminde (Kanlısırt’ın batı yamaçlarında) mevzi almaya çalışırken Conkbayırı yönünden (çıkarma alanının ters köşesinden) açılan Osmanlı topçu ateşiyle imha olmuştu
Kılıçbayır yönüne sevk edilen Avustralya birlikleri bölgeye ulaşır ulaşmaz muharebeye sürülmektedir Çünkü Osmanlı'nın sırtlardan aşağı akıp cephe hattını kırmaları an meselesi olarak görünmektedir Bu şekilde parça parça muharebeye sokulan Avustralya birlikleri de sonuç elde edememekte her takviye kıta ile sağlanan ileri hareket şiddetli ateş karşısında geri çekilmek zorunda kalmaktadır Üstelik öğleden hemen sonra Conkbayırı yönünden ateşe başlayan bir Osmanlı top bataryası Kılıçbayır’ı ateş altına almıştı Sonuçta Kılıçbayır hattındaki Anzak birlikleri arasında komuta iyice zayıfladı En nihayet saat 16:00’dan hemen sonra Osmanlı'nın Kılıçbayır’ın her iki yanından giriştikleri taarruz saatlerdir ateş altındaki ve subaylarının çoğunu kaybetmiş Anzak birliklerini dağıtmıştır
Öğleden önceki taarruzlarda 57 Alay bir taburunu ihtiyatta bırakarak iki taburla taarruz etmiştir Dolayısıyla öğleden önceki Osmanlı karşı taarruzları 27 ve 57 Alayların ikişer taburu (dört tabur) ve bir Alay ile sürdürülmüştür
Öğleden sonraki taarruzlar

Öğleden hemen sonra Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey 57 Alay'ı ihtiyattaki taburu da taaruza sürerek takviye etmiştir Kısa süre sonra bölgeye ulaşan 72 Alay'dan bir tabur ek olarak ileri sürülmüştür iki taburla güçlendirmesi ardından Alay’ın ileri harekatı 27 Alay’la temas kurmuştur Saat 18:00 dolaylarında taarruzKılıçbayır sırtlarına ulaşmıştır Bu taarruzun sonucunda Kılıçbayır’ın iki yanından gelişen Osmanlı taarruzları karşısında Kılıçbayır ve hemen güneybatısındaki Bombatepe kesin olarak Osmanlı'nın eline geçmiştir Düztepe’nin ve Kılıçbayır'ın alınması Osmanlı birliklerine Kılıçbayır üstünden Anzak sahiline geniş bir taarruz hattı açmıştı ama Osmanlı'nın zaten ellerindeki az bir kuvvetle yaptıkları bu taarruzu sürdürecek kuvvetleri yoktur Anzak cephesindeki bu gedik savaş boyunca kalmıştır
19 Tümen’e bağlı diğer iki alayın bölgeye intikali ardından Osmanlı Arıburnu Kuvvetleri Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey emriyle saat 15:30 dolaylarında yeniden bu kez toplu olarak taarruza geçmişlerdir General Hamilton anılarında şöyle anlatır “Gebe dağlar Türk doğurmakta devam ediyor Bizim mevzilerimizin en yüksek ve en merkezi yerine birbirini kovalayan dalgalar halinde yükleniyorlar

72 Alay'ı kuzey kesimde 57 Alay ile birlikte 77 Alay'ı ise güney kesimde 27 Alay yanında taarruza sürmek kararındadır 72 Alay'ın diğer iki taburu 57 Alay yanında taarruza katılmıştır Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey saat 14:00’de 77 Alay karargahına gelmiş ve Alay Komutanı Yarbay Saip Bey’e 27 Alay’ın sol kanadını uzatarak taarruz etmesini emretmiş sonra Conk Bayırı’na dönmüştü 77 Alay bu emre karşın harekete geçmedi Saat 15:30’da 27 Alay Komutanı’nın gönderdiği bir atlı haberci 27 Alay’ın sol kanadını takviye etmesini istemiştir Savaşın bu aşamasında 27 Alay Kanlısırt üzerinden taarruzunu ileri götürebilmek için bu takviyeye şiddetle ihtiyaç duymakta idi Ancak Yarbay Saip bu isteği kabul etmeyerek bir buçuk saat önce almış olduğu emri uygulamaya girişti Albayrak sırtı yönünde taarruz edecekti Yarbay Sait’in seçtiği ileri hareket hattı donanma topçusunun ateşine bütünüyle açık bir hat olmuştu Gemi toplarının bu yöne çevrilmesiyle Alay sola doğru savrularak dağıldı ve taarruz gücünü yitirdi Zaten ileri hareket sırasında Arap erattan bir kısmı sık çalılıklar arasına gizlenerek geride kalmışlardır
Kanlısırt’a süngü hücumu konumuna gelen ve bunun hazırlığı içinde olan 1 Tabur saat 15:00’da sağ kanadından bir Anzak taarruzuna uğramıştır Tabur Komutanı tüm bölüklere taarruz emri vermiş Kanlısırt’a adını veren taarruzu başlatmıştır Taarruz ağır kayıplara karşın Kanlısırt’ın denize açık batı sınırlarına kadar ilerlemiş donanmanın ateşi karşısında burada durmuştur Kırmızısırt’a taarruz eden bölük buradaki Anzak birliğini sırtın en yüksek yerine kadar geri atmıştır Bu taarruz sırasında Anzak birliklerinin eline geçen üç dağ topu da Osmanlı tarafınca ele geçirilmiştir Topların imha edilmesine fırsat bulunamamıştı
Kırmızısırt – Kanlısırt hattı 1 Avustralya Tümeni’nden 10 taburu tarafından savunulduğu halde yine de Kanlısırt’ın batı kenarı boyunca genişçe bir gedik oluşmuştur Tümen komutanının tekrar tekrar takviye istemesi sonrasında elde kalan tek tabur bu gediği kapatmaya saat 18:00 dolaylarında gönderildi Aynı sıralarda Kılıçbayır’ın iki yanından 57 Alay’ın taarruzu şiddetlenmiştir Anzak kolordusu eldeki son birlik Kanlısırt’a gönderildiği için burayı takviye edemedi
Anzak Kolordusu komutanlarından Albay M’Cay saat 17:20’de bir hayli sağlam eratın cephe hattından sahile çekilmekte olduğunu rapor etmiştir Saat 18:00 dolaylarında Anzak çıkarma sahiline 15000 personel atılmıştı Gün sonunda Osmanlı birlikleri Conk Bayırı – Düztepe – Kılıçbayırı – Kırmızısırt doğu yarısı – Kanlısırt – Albayraksırtı hattına kadar ilerlemişlerdir Anzak Kolordusu ilk gün hedefi olan Kocaçimen Tepesi – Kocadere Köyü – Kanlısırt – Kabatepe hattının gerisinde kalmışlardır Öğleden sonraki muharebelerde 27 Alay’ın iki 57 Alay’ın üç ve 72 Alay’ın da bir taburu olmak üzere toplam altı tabur tarafından sürdürülmüştür

Alıntı Yaparak Cevapla

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi

Eski 11-25-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi



Gece taarruzları

Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey 25 Nisan gecesi taarruzları sürdürme kararındadır

57 Alay taarruzu gece karanlığında ve sık fundalıklarla kaplı arazide fazlaca ilerleyemedi Sadece 180 rakımlı tepenin işgaliyle yetinildi 27 Alay taarruzu da Kanlısırt’tan ileri geçememekle birlikte Kırmızısırt’ı almayı başarmıştır İki ağır makineli tüfek yerleştirilmiştir 77 Alay’ın geri kalan kısmıyla yapılan taarruz ilerletilememiştir Gerginleşen Arap eratın her hareket eden karaltıya her sese ateş açmaya başladığı görüldü Alay’ın geride kalan kaçak eratı da bu harekete katılmıştır 27 Alay’ın sol yanıkanat açığı ve gerilerden silah sesleri gelmesi üzerine düşmanın gerilerine sarktığını sanıp taarruzu durdurdular Alay’ın dağılması üzerine Alay Komutanı Yarbay Saip elinde kalan yarım bölük kadar askerle geri çekilmiş 27 Alay 1 Tabur Komutanı’nı bularak kararsızlığa düşürmüştür Tabur komutanı Yüzbaşı İbrahim Bey sol yanını örten alayın bozularak dağıldığını öğrenmiş geriden gelen ateş seslerini duymuş taburunun gerçekten tehlikede olduğunu düşünmüştür Yarbay Saip de bu arada geri çekilmesi gerektiği hususunda baskı yapmaktadır Tabur Komutanı Alay Komutanı’yla bağlantı kuramamış bunun üzerine durumunu tehlikede bularak geri çekilmiştir Sonuç olarak Kanlısırt’ı tümüyle ele geçirmiş olan Osmanlı kuvvetleri sırtın üçte birlik bölümünden geri çekilmişlerdir Kırmızısırt’taki bölük ve iki ağır makineli tüfek de bu durumda tehlikeli biçimde ileri düşmüş olduklarından geri çekilmek zorunda kalmıştır
Çıkarma gecesi durum

Harekatın ilk gününde karaya çıkartılan asker sayısı 15000’dir Yaklaşık 2000’i ölü olmak üzere kayıplar 3500’dür Üç tugay ve iki tabur sadece bir tugaya verilen hedeflerin yarısını gerçekleştirebilmiştir Bununla birlikte Anzak Kolordusu çıkarma alanında durumunu korumuştur Müttefik komutanlar Osmanlı'nın bölgede önemli bir kuvveti bulunmadığını başka bölgelerden parça parça kıta kaydırabildiklerini gözlemlemişlerdi Asıl takviyelerin izleyen ikinci 24 saatte cepheye akacağını düşünmektedirler Oysa gün boyu çatışmalara katılan Osmanlı kuvvetleri Ordu ihtiyatındaki Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in 19 Tümen’idir Yarbay izleyen ikinci 24 saatte de takviye alamayacaktır
Osmanlı tarafı da sayıca hemen hemen aynı kayba uğramışlardır(ikibin dolayında) Ancak oransal olarak Osmanlı kayıpları çok daha ağırdır Bununla birlikte ilk günün muharebeleri Osmanlı açısından parlak bir başarı olmuştur Saat 09:30 dolaylarında Anzak örtme kuvvetleri (4000 kişi) karaya atılmıştı Osmanlı tarafının savaştaki asker sayısı ise 500’ü geçmemişti Her iki taraf da gün boyu cephedeki kuvvetlerini takviye etmiştir Çıkarmanın ilerleyen saatlerinde Albay Hasan Sami Bey'i 27 Alayı ile Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey'in 57 Alayı taarruza geçtiğinde Anzak ileri hatlarına yaklaşık dörtte bir kuvvetle yüklenmişler belirli bir ilerleme sağlamayı başarmışlardır Ancak ilerledikçe güç dengesi Osmanlılar aleyhine değişmiş ve Osmanlı kuvvetleri Anzak'ları sahilden atmakta yetersiz kalmıştır
Ancak ordu ihtiyatındaki Osmanlı 19 Tümen’in dalga dalga cepheye intikal eden birlikleri Anzak birliklerinin sürekli sahile asker çıkarmayı sürdürmekte olmalarıyla kuvvet dengesini korumakta yeterli olmamış gün sonunda güç dengesi bire on oranında Osmanlı aleyhine gelişmiştir 19 Tümeni’nin 72 Alay Arap kökenli askerlerdi ve ilk günün sonunda tümüyle dağılmışlardı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in 77 Alay'ı da Arap erattan oluşmaktadır cepheye sürebileceği son ihtiyat birliğidir Bu alay birkaç gün daha muharebede kalabilmişti
Gün sonunda Anzak Kolordusu sahilde 700 metre derinlikte 15 kmlik bir cephe hattı içinde son derece sıkışık durumdadır Her türlü ikmal malzemesinin kıyıya çıkarılabilmesi yaralıların ve 2000 kadar kaybın gemilere nakledilebilmesi için 30 metre derinlikte 100 mlik bir kıyı bandı kalmaktadır Üstelik kayalık ve sarp olan arazi siper kazmak için uygun değildir Dahası Osmanlı kuvvetleri bu çıkarma sahasının üç tarafındaki sırtlara hakim durumdaydılar Çıkarmanın ilk günü sonunda Anzak Kolordusu’nun cephe hattı üç ay boyunca yaklaşık olarak aynı konumu korumuştur Dolayısıyla Osmanlı gün boyu giriştikleri taarruzlarla gün sonunda stratejik tüm hatları elde tutarak cepheyi kilitlemişlerdir
Gece yarısına doğru Anzak Kolordusu Komutanı Birdwood emrindeki her iki tümen komutanın da tahliyeden yana olduklarını kendisinin de bu görüşü paylaştığını General Hamilton’a bildirmiştir Anzak ordusu gün boyu süren çatışmalardan dolayı bitkindir moral düşüktür birlikler halen dağınıktır Gün boyu süren Osmanlı taarruzları Anzak cephesinin kuzey batı kesimindeki sırtta (Kılıçbayır) bir gedik oluşturmuştu Bu gedik Ancak çıkarma bölgesi için ağır bir tehdit oluşturmaktaydı Gece boyu takviye alan Osmanlı kuvvetlerinin etkin bir topçu desteğiyle sabah girişecekleri bir karşı taarruza kesin gözüyle bakılmaktadır Ordunun bu haliyle bu saldırıyı göğüsleyemeyeceğinden sahilde imha edileceğinden korkulmaktadır Amiral Thursby ise tahliyenin çok fazla kayba neden olacağını pozisyonu korumanın daha iyi olacağı görüşündedir General Hamilton sahilde kalınarak direnilmesine karar vermiştir
6 Ağustos 1915 tarihine kadarki durum

Çıkarmanın ilk günü Osmanlı tarafının gösterdiği direnç Anzak Kolordusu'nun tüm savaş planının değiştirilmesine yol açmıştır Anzak Kolordusu'nun görevi artık ileri harekat değil bulunduğu mevzileri tutmak elden geldiğince fazla Osmanlı birliğini bu cepheye bağlı tutmaktır
Çıkarmanın ikinci ve üçüncü günleri Anzak askerleri mevzileri düzenlemek gedikleri kapatarak mevzilerin kesintisizliği yönünde girişimlerde bulundular Yarbay Mustafa Kemal cephe hattında genel bir taarruz başlattıysa da Birleşik Donanmanın ateşiyle bu girişim başarısız oldu Ancak karşı taarruz sonucunda Osmanlı siperleri Anzak siperleriyle neredeyse burun buruna gelmiştir Bazı bölgelerde siperler arasındaki mesafe 8-10 metre kadardır Askeri teoride taarruzun düşman hatlarına bu denli yaklaşabilmesi muharebenin kazanılmış olmasını gerektirir Ne var ki Anzak birliklerinin çekileceği bir alan yoktur arkaları denizdir Sonuçta Anzak Kolordusu'nun asker ve subayları paniğe kapımamış mevzilerini cesaretle savunmuşlardır
İlk üç günün muharebeleri sonunda Anzak birlikleri mevcutlarının dörtte birini kaybetmişlerdir Yarbay Mustafa Kemal'in kuvvetlerinin kaybı da ağırdır 27 Nisan gecesi emrine intikal eden iki bölük de ertesi sabah Birinci Kirte Muharebesi'ni takviye için Seddülbahir Cephesi'ne kaydırılmıştı
Ancak Anzak Kolordusu 29 Nisan günü dört tabur kuvvetinde bir takviye almıştır Anzak cephesi için ciddi tehlike oluşturan Cesaret Tepe'deki Osmanlı mevzilerine karşı yapılan taarruzlar başarılı olmadı
1 Mayıs Osmanlı taarruzu

Birinci Kirte Muharebesi’nın ardından her iki taraf da cepheyi hızla takviye etmekteydiler 1 Mayıs’ta beş Osmanlı tümeni de cephelere ulaşmıştı İstanbul’dan gönderilen 15 ve 16 Tümenler de yoldaydılar İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener de Mısır’daki 42 İngiliz Tümeni ile Gurkalardan oluşan bir Hint Tugayının Çanakkale Cephesine hareket etmesi emrini vermiştir Fransa’dan da bir tümen yola çıkmak için hazırlanmaktadır
Mareşal Liman von Sanders her iki cephede de (Arıburnu Cephesi ve Seddülbahir Cephesi) taarruza geçmeyi planlamaktadır Bu amaçla Anadolu yakasından ve Saros bölgesinden kaydırılan birlikleri her iki cepheye denk olarak sevk etmiştir Yarbay Mustafa Kemal Bey’in komutasında kendi 19 Tümeninden başka Saros bölgesinden intikal eden 5 Tümen olmak üzere toplam 18 bin kişilik bir kuvvet oluşmuştu
Arıburnu Cephesi’nde ilk Osmanlı taarruzu 1 Mayıs 1915 günü sabahı saat 05:15 de 15 dklık bir hazırlık ateşi ile başladı Yoğun makineli tüfek ateşi altında taarruzun hızı öğleye doğru düştü Yedekte tutulan kuvvetlerin savaşa sürülmesine karşın Anzak cephesi yarılamamıştır Osmanlı tarafı akşam saatlerinde taarruzu yenilediyse de sonuç alamadı Ertesi gün yani 2 Mayıs 1915 günü Anzak karşı taarruzu Kılıçbayır’daki Osmanlı mevzilerinin ele geçirilmesini amaçlamaktadır Anzak tabularının düzensiz ilerleyişi Osmanlı mevzilerinin işine yaradı İlerleyen taburları yan taraflarından ateş altına aldılar Bir Anzak taburunun Cesaret Tepe yönünde giriştiği iki taarruz da püskürtüldü Öğleden sonraki saatlerde cepheyi bir kanattan diğer kanada süpüren Osmanlı karşı taarruzlarıyla tüm Anzak birlikleri taarruz çıkış hatlarına döndüler
Anzak Suvla ve Kabatepe taarruzu ]

Osmanlı taarruzunu izleyen iki gün Anzak Kolordusu Komutanı General William Birdwood cephenin her iki ucunda sınırlı iki operasyona girişimiştir Çıkarma sahiline yönelen Osmanlı topçu ateşinin isabetliliği cephenin güney tarafındaki Kabatepe ve kuzeyindeki Kemikli Burnu sırtlarındaki Osmanlı topçu gözetleme postalarından kaynaklanmaktadır 3 Mayıs 1915 sabahı gün ağarmadan bir muhripten Kemikli Burnu sahillerine çıkan küçük bir Anzak müfresesi buradaki telefon ve hatları imha etmiştir 4 Mayıs 1915 günü ise yüz Anzak askerinden oluşan bir başka müfreze Kabatepe’nin güney tarafındaki kumsala çıkartılmıştır Osmanlı tarafının açtığı ateş nedeniyle bu müfreze ilerleme şansı bulamadı Kabatepe’nin yamaçları boyunca sahilden kuzey yönünde ilerleyerek çıkarma sahiline ulaşılmaya karar verildi Ancak yaralıların taşınmasına olanak yoktu Yaralıları taşımak için sahile yaklaşan filikalar da başta yoğun bir ateş altına alındı Ancak filikalarda sadece sağlık personeli olduğunu gören Osmanlı tarafı derhal ateşi kestiler ve yaralılar tahliye edilene kadar da bu bölgede kısa bir ateşkes yaşandı Anzaklar daha sonra geri alındılar Altı ölü on altı yaralıyla harekat başarısız olmuştu Savaşın sonuna kadar Anzaklar tarafından Kabatepe’ye karşı bir akın düzenlenmemiştir
19 Mayıs Osmanlı taarruzu

Padişaha vekaleten Osmanlı İmparatorluğu Orduları Başkomutanlığı’nı da üstlenmiş olan Enver Paşa(aynı zamanda Genel Kurmay Başkanı ve Savaş Bakanı’dır) 11 Mayıs 1915 günü Mareşal Liman Von Sanders’i karargahında ziyaret etmiştir Enver Paşa İstanbul’dan yola çıkmış olan Kurmay Yarbay Hasan (Askeri) Bey komutasındaki 2 Tümen’i de Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’nın emrine vermiş ve Arıburnu Cephesi’nde derhal taarruz edilerek düşmanın denize dökülmesi emretmiştir

Birleşik Donanmanın ateşinden kaçınabilmek için ve daha da önemlisi baskın tarzı olabilmesi için taarruz 19 Mayıs 1915 sabahı değil sabaha karşı 03:30’da başlatılacaktır Anzak Kolordusu cephesine dört koldan saldırı öngörülmüştür Kuzeyden itibaren Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Bey’in 19 Tümeni Albay Hasan Basri (Somel) Bey’in 5 Tümen Kurmay Yarbay Hasan (Askeri) Bey komutasındaki 2 Tümen ve Albay Rüştü (Sakarya) Bey komutasındaki 16 Tümen taarruza katılacaktır
Çıkatma günü olan 25 Nisan 1915 gecesi sahili tahliye etme önerisinin General Sır Ian Hamilton tarafından rededilmesi sonrasında Yeni Zelandalı ve Avustralyalı askerler mevzilerini tahkim etme zamanı bulmuşlardı Yeterince derin kazılan siperler ve bağlantı hatları binlerce kum torbasıyla desteklenmiş sık aralıklarla makineli tüfek yuvaları oluşturulmuştu
19 Mayıs 1915 sabahı 03:30'da başlayan Osmanlı taarruzu Anzak makineli tüfekleri ve sahili projektörlerle aydınlatan Birleşik Donanma'nın topçu ateşiyle etkisiz olmuştur
Mayıs ayı sonlarında Anzak mevzileri sağlamlaştırılmıştır Osmanlı tarafı da Anzak çıkarma bölgesini derinlemesine bir siperler ağıyla kuşattılar Bu aşamadan itibaren cephe kilitlenmiştir Osmanlı açısından makineli tüfek yuvaları ve donanmanın örtü ateşi nedeniyle taarruz etmek neredeyse olanaksızdır Müttefiklerin bol topçu cephanesine karşın Osmanlı Ordusu'nun Çanakkale Savaşı'nın bütününde yeterli topçu cephanesi olmamıştır Bu yüzden etkili bir hazırlık topçu ateşi de yapılamıyordu Anzak tarafının ise Osmanlı askerinin hakim sırtlara yerleşmiş olması dolayısıyla başarılı bir taarruz olanağı yoktur
6 Ağustos taarruzları

Temmuz - 1915 ayı sonlarında Gelibolu Yarımadası'nda tüm cepheler kilitlenmiştir Osmanlı savunması halen sırtlara hakim olmakla birlikte müttefik siperlerine iyice yakın siperlere yerleşmişti Kendi siperlerini vurmaktan kaçınan Müttefik donanma bu mevzilere ateş açamamaktadır Bununla birlikte müttefik kuvvetler halen sahillerde tutunabilmektedir Hamilton da açıkça belirtmektedir ki Osmanlıların yeterli topçu cephanesi olsa idibu sahillerde tutunmak kesinlikle olanaksızdır
General Hamilton bu kilitlenmeyi kırabilmek için İngiltere'den gönderilen yeni takviye birliklerle yeni bir taarruz planı hazırlamaktadır "Yeni Ordu" ya da "Kitchener Ordusu" olarak bilinen ordudan aktarılan tümenler Gökçeada ve Limni adasında üstlenmeye başlamıştır Hamilton'un planı takviye gelen bu tümenlerle oluşturulan İngiliz 9 Kolordusu ile Suvla Koyu'nda bir çıkarma yapma yönündedir Ancak bu çıkarma harekatının Gelibolu Yarımadası'ndaki bir dizi operasyonla desteklenmesi planlanır Esas operasyonlar İngiliz 9 Kolordusu'nun Suvla Koyu'na yapacağı çikartma ile birlikte Anzak 1 Tümen'inin girişeceği bir çevirme harekatıdır
General Sır Ian Hamilton İngiliz 9 Kolordusu'nun Suvla Koyu'na yapacağı çıkarmanın ve Anzak çevirmesinin hemen öncesinde Osmanlı kuvvetlerinin dikkatini başka bölgeye çekmek için Seddülbahir Cephesi'nde bir operasyon planlamıştır Bu amaçla 6 Ağustos 1915 günü saat 15:50 dolaylarında Seddülbahir Cephesi’nde İngiliz 88 Tümen’i taarruza geçmiştir Bölgede 12 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çatışmalar Kirte Bağları Muharebesi olarak bilinir
Aynı şekilde Osmanlı kuvvetlerini yarımadanın daha güneyine çekerek Suvla Koyu'na çıkacak birliklerin yükünü hafifletmek için Arıburnu Cephesi'nde de iki operasyona girişilmiştir Arıburnu Cephesi'nin güney kesiminden başlatılan taarruz Kanlısırt yükseltisine yönelmiş Kanlısırt Muharebesi olarak sürmüştür Cephenin kuzey kesiminde (esas operasyonun ikinci bileşeni olarak) iki kol halinde yapılan taarruzlarla da Kocaçimen Tepe ve Conk Bayırı'nın ele geçirilmesi amaçlanmıştır Sarı Bayır Harekatı'nın bileşenleri olan Kocaçimen Tepe Muharebesi ve Conk Bayırı Muharebesi olarak bilinir
Bomba Tepe taarruzu

Anafartalar Cephesi'ndeki tüm kuvvetlerin ve Anzak Kolordusuna bağlı bir tugayın 21 Ağustos 1915 tarihinde giriştikleri genel taarruz Osmanlı resmi tarihinde İkinci Anafartalar Savaşı olarak geçmektedir Anzak kuvvetlerince Bomba Tepe'ye girişilen taarruz cephenin kuzey ucunu daha ileriye almak ve Anafartalar Cephesi ile olan teması güçlendirmek amaçları gütmektedir Taarruz 29 Ağustos tarihine kadar sürmüş tepedeki Osmanlı savunmasını atamamıştır
Bomba Tepe taarruzu Çanakkale Savaşı'nın tahliyeye kadar ufak çaplı çatışmalar yaşanmış olsa da son muharebesidir
Tahliye

İkinci Anafartalar Savaşı ve onun bir parçası olan Bomba Tepe taarruzunun sonlanması ardından Gelibolu'da kayda değer bir çatışma olmamıştır Osmanlı yüksek komutanlığı iyice tahkim edilmiş mevzilere yeterli topçu desteği olmadan taarruz etmenin yararsız olacağını bilmektedir Sık aralıklarla yerleştirilmiş makineli tüfek yuvalarına ve yeterince derin kazılmış sipelere karşı üstelik yoğun topçu ateşi altında sadece süngü hücumu askeri kırdırmaktan başka bir sonuç getirmeyecektir Bu mevzileri zayıflatmaya yetecek topçu unsuru ve cephane de yoktur Osmanlı tarafı açısından olası bir genel taarruzu göğüslemekye hazır olmaktan başka yapacak şey yoktur
Müttefik tarafında ise durum benzer bir açmaz içindedir Sırtlardaki Osmanlı mevzilerine karşı etkili bir taarruz yapılabilmesi için en az ellibin kişilik yeni birliklere gerek vardır General Hamilton'un son raporu bu rakkamı vermektedir Bu ise göze alınması güç bir seçenektir Üstelik Bulgaristan'ın 14 Ekim 1915 günü İttifak Devletleri safında net tavır alması Gelibolu'daki durumu etkilemektedir Bu olayla Almanya ile İstanbul arasında bir demiryolu hattı açılmış olmaktadır Bu demiryolu üzerinden Geliboluya topçu unsurları ve cephanesi aktarılabilecektir Öte yandan Hamilton artık ciddi ciddi düşünülmeye başlanan tahliyenin Gelibolu'daki birliklerin ancak yarısının kaybıyla olası olacağını belirtmektedir
İngiliz ve Fransız makamları 15 Ekim 1915 tarihinde General Hamilton'un görevde alınması kararına vardılar Yerine atanan General Charles Monro 28 Ekim 1915 tarihinde Gelibolu'ya gelerek görevi devralmıştır General Monro'un cephedeki incelemeleri ardından İngiliz Yüksek Savunma Konseyi'ne verdiği 3 Kasım tarihli raportahliyenin tek çıkar yol olduğu ve iyi planlanırsa fazla kayıp olmadan sağlanabileceği yönündedir Bu rapor üzerine Müttefik üst komutanlığı 7 Aralık 1915 tarihinde Gelibolu'nun tahliyesine karar vermiştir Bu kararAnafartalar ve Arıburnu Cepheleri içindir Seddülbahir Cephesi daha sonra tahliye edilecektir Tahliye işlemlerine 10 Aralık tarihinde başlandı ve tahliye 19 Aralık 1915 günü tamamlandı

Alıntı Yaparak Cevapla

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi

Eski 11-25-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

25 Nisan 1915 - Arıburnu Zaferi



Kaynakça

1915 Çanakkale Savaşı - İbrahim Artuç
  • Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekatı - General CFAspinall - Oglander (General Ian Hamilton'un karargah subaylarından)
  • Türk Kurmay Subaylarının Gözüyle Çanakkale Savaşı - Burhan Sayılır
  • Alçıtepe'den Anafartalar'a Çanakkale Kara Muharebeleri - Tuncay Yılmazer
  • Çanakkale Savaşı Üzerine Bir İnceleme - Emekli Korgeneral eski içişleri bakanı Selahattin Çetiner
  • Mustafa Kemal - Anafartalar Muhaberatı'na Ait Tarihçe - Uluğ İğdemir - Türk Tarih Kurumu Yayınları
  • Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi - 5 Cilt Çanakkale Cephesi - Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Harp Tarihi Yayınları

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.