Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
müslüman, olduk

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



YAZI COK UZUN AMA BİR GÖZ GEZDİRMEK LAZIM !!

Türklerin Müslümanlığı Kabulü Hakkında Ne Biliyoruz?
Bu konuda pek fazla birşey bildiğimiz söylenemez Çünkü Türklerin müslüman oluşuyla ilgili olarak
ne okullarda, ne tarih kitaplarında ayrıntılı bilgi verilmez Verilen bilgilerden ise sanki İslam’ı duyan-dinleyen Türklerin akın akın müslüman oldukları ima edilir Bu gerçek değildir Gerçeğin bilinmesi istenmez
Bakın Diyanet bu konuda ne diyor:
Türklerin İslâm dinine girmesi, Türk milletinin tarihinde bir dönüm noktası olmuş, müslümanlık için hayırlı sonuçlar doğurmuştur Türkler, İslâm dinini hiç bir zorlama olmadan kendi istekleri ile kabul etmiştir Bunun başlıca sebepleri şunlardır: 1) İslâm dini ve İslâm medeniyetinin üstünlüğü
2) İslâma girmeden önce Türklerin eski dini inançlarının İslâm inancına yakın olması ve İslâmın getirdiği üstün prensiplerin Türk milletinin ruhuna ve manevi yapısına uygun düşmesi
” Hiç bir zorlama olmadan ” ifadesi büyük bir yalandır Bunu aşağıdaki dökümanı sabırla sonuna kadar okuyabildiğinizde göreceksiniz

Aşağıdaki bilgilerin tamamı İslami kaynaklardan, Taberi ve Zekeriya Kitapçı gibi İslami tarihçi ve yazarlardan alınarak düzenlenmiştir
Türklerin kılıç zoruyla Müslümanlaştırılmaları ile ilgili 670’li tarihlere dayanan bilgiler maalesef okullarda bizlere hiçbir zaman verilmemiş, verilen bilgiler ise, Türklerin Müslümanlığa geçişleri kendi istekleri ile olmuş gibi gösterilerek, 740’lara kadar ki tarih atlanarak verilmiştir
İslam”ın Türklere zorla kabul ettirilmeleri ile ilgili 670’lerden başlayarak 740’lara kadar uzanan tarihin bize okullarda anlatılmamasının nedenlerini, bu kısa tarihi öğrenince biraz daha anlamak mümkün olabilecektir Şimdi, bu atlanan 70 senelik tarihe bir göz atalım

Arapların Türklere İlk Saldırıları

Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında bulunan bölge tarihi ipek yolu üzerindedir Türk beylikleri, bu bölgedeki, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi şehirlerde yerleşmiş yaşıyorlar, deri imal ediyor ve pamukdan kağıt üreterek bunları satıyor ve iyi de para kazanıyorlardı Bu üretimlerinin yanı sıra altın madenleri çalıştırıyorlardıÖzellikle adı zengin şehir manasına gelen, Semerkant’ın zenginliğinin o devirde dillere destan olduğu söylenir Bu zenginlik öteden beri talancı Arapların iştahını kabartıyorduysa da, Türklerden çekiniyorlar ve araya sınır olarak koydukları Ceyhun nehrini geçmeye pek cesaret edemiyorlardı Çünkü daha önce Halife Osman vaktinde, Muhammed bin Cerir komutasındaki Araplar İslam’ı yayma bahanesiyle oraları talan etmek için 2700 kişilik bir ordu ile Fergane’ye kadar girdiyse de Türkler tarafından yok edilmişlerdi Ancak daha sonraları Muaviye tarafından, Ceyhun nehrinin altında kalan Horasan’ın tamamıyla işgal edilmesi ile o bölgede ilk Araplaştırma ve İslamlaştırma girişimleri başlamış oldu
Buhara”nın Talan Edilmesi
Horasan’ın kendileri tarafından tamamen işgal edilmesinden cesaret alan Araplar, Muaviye’nin ilk Horasan valisi olan, Ubeydullah bin Ziyad 673 yılında bu sefer ilkinden çok daha kalabalık 24000 kişilik bir ordu ile Ceyhun nehrini geçerek Kibac Hatun yönetimindeki Buhara’yı kuşatır Kibac Hatun diğer Türk beyliklerinden yardım isterse de bu yardım kendisine gelmez ve Araplar verdikleri kayıplardan dolayı Buhara’yı işgal edemezlerse de tam anlamıyla talan ederler Daha sonra, Muaviye’nin ikinci Horasan Valisi, Halife Osman’ın oğlu Said’de Buhara’ya saldırmaya hazırlanır Kendisine diğer Türk Beyliklerinden yardım gelmeyeceğini anlayan Kibac Hatun, Said’le anlaşma yapmak zorunda kalır Bu anlaşmaya göre, Kibac Hatun, Said’e diğer Türk Beyliklerine yapacağı saldırılarda önüne çıkmayacağına dair güvence ve bu güvencenin teminatı olarak da Buhara’daki Türk asilzadelerinden rehinler verir ( Bu sayı kimi tarihçilere göre 50 kimine göre de 80’ dir ) Bu anlaşmanın verdiği rahatlıkla Said, zenginliğini öteden beri duyduğu Semerkant’a saldırır Semerkant’ı baştan aşağı talan eder ve topladığı binlerce Türk gencini, köle pazarlarında satmak için Horasan’a getirir Said daha sonra Kibac Hatun’dan aldığı 80 kadar rehine tarafından bir punduna getirilmiş ve hançerlenerek öldürülmüştü…( Said’i öldürdükten sonra dağa kaçmayı başaran rehinlerin orada açlıktan öldüğü söylenir ) Said’den sonra, Horasan Valisi Salim bin Ziyad olur Horasan’da Muaviye’nin oğlu Yezid’e bağlıdır Ziyad’da ayni şekilde 680 yılında Türkleri İslamlaştırmak ve şehirlerini talan etmek için saldırır fakat püskürtülerek geri çekilirler Bu sefer, kendi orduları Türkler tarafından talan edilerek silahları alınır Daha sonra Araplar daha güçlü bir orduyla tekrar saldırır ve Türkleri gene talan ederler Bu talandan her Arap 2400 dirhem alır ( Bir kölenin satış fiyatı 300 ile 500 dirhem arasında olduğu düşünülürse, bu durumda aldıkları ganimet adam başına 7 veya 8 köleye eş değerdedir)
Haccac ve Rutbil
İslam’da ilk asimilasyon 685 yılında Abdülmelik ile başlar Abdülmelik, etrafını İslamlaştırmaya adı İslam tarihine kan dökücü zalim olan Haccac’ı kendisine yardımcı seçerek başlar Abdülmelik önce civar halkların dillerini Arapçalaştırdı Haraç karşılığı önceden bazı hakları kabul edilmiş olan gayri müslimlerin bütün haklarını geri aldı Bu arada Haccac’ı Irak genel valiliğine atadı Haccac’ın Irak’a genel vali atanmasından sonra Türklerin kaderinde ilk köklü değişikler başlamış oldu Haccac ilk olarak Ubeydullah ibni Ebi Bekri’yi Sicistan’a, Muhalleb ibni Ebi Sufra’yi da Horasan’a vali yapar O tarihte, Sicistan’ın Türk Hükümdarı Rutbil’dir ve Araplara vergi vermektedir Haccac, bununla yetinmez ve Ubeydullah’ı Rutbil’in üzerine göndererek ondan tam olarak teslim olmasını ister Rutbil önce bu teklifi kabul etmek istemez Bunun üzerine Ubeydullah Rutbil’in üzerine yürür Rutbil 18 fersah geriye çekilerek Ubeydullah ve ordusunu kuşatma altına alır Ubeydullah, Rutbil’den kurtulmak için 700000 dirhem teklif ederse de Rutbil kabul etmeyerek Arap ordusunu büyük bir bozguna uğratır Buna çok kızan Haccac 40000 kişilik büyük bir ordu toparlayarak, Abdurrahman ibn Esas komutasında Rutbil’in üzerine gönderir Rutbil’i yenemiyeceğini anlayan Esas, bu sefer onunla anlaşır Bu olay karşısında çılgına dönen Haccac, Esas’ı yakalatmak üzere bir birlik gönderirse de, Esas’ın ordusu bu birliği yenilgiye uğratır ve geri kalanları da Basra’ya kadar sürer Ancak burada yenilen Esas’ın ordusu dağılır ve Esas Rutbil’e sığınır Bunun üzerine Haccac, Esas’ı kendisine vermesi için Rutbil’i tehdit eder Vermediği taktirde çok büyük bir ordu ile üzerine yürüyeceğini ve bütün Türk şehirlerini harap edeceğini, verirse de kendisinden 7 sene hiç vergi almayacağını söyler Türk şehirlerinin tekrar bir savaşa girmesini istemeyen Rutbil, 7 sene haraçtan muaf tutulacağını da düşünerek Haccac’ın bu teklifini kabul eder ve Esas ve yakınlarını Haccac’a teslim eder Ancak, Rutbil Haccac’a güvenmekle hata yaptığını daha sonra anlayacaktır Haccac Rutbil’den Esas’ı teslim aldıktan sonra derhal yeni bir ordu düzenleyerek 699 yılında Muhelleb bin Ebi Sufyan komutasında Türk şehirlerinin üzerine gönderir Hocente, Kes, Sogd ve Nesef’i ele geçirirsede Türkler direnirler Horasan valiliğine Muhelleb’in oğlu Yezid gelir Yezid ibni Muhelleb’de Türk şehirlerini talan ederYezid’in savaşçıları, Harzem’den ele geçirdiği Türkleri boyunlarına damga vurarak köle pazarlarında satarlar Bu tarihlerde, Araplar Türklerin yurtlarını devamlı olarak istila edip şehirlerini talan ettilersede kalıcı bir üstünlük sağlayamamışlar, elde ettikleri yerleri sonunda tekrar Türlere geri vermek zorunda kalmışlardı
Kuteybe ibni Müslim
705 yılında Abdülmelik öldüğünde yerine oğlu Velid geçer Ve Türk tarihini önemli şekilde etkileyecek olay, Kuteybe ibni Müslim’in Horasan’a vali atanması olur Bu zamana kadar kalıcı bir başarı elde edemeyen Araplar onun vaktinde Türk yurtlarında kalıcı başarılar elde etmişlerdir
Türklerin gerçek anlamda kılıç zoru ile Müslümanlaştırılmaya başlamaları Kuteybe vaktinde olmuştur Vali olduğu andan itibaren, Türk Beyliklerinin toptan işgal edilerek İslamlaştırılması için çok güçlü bir ordu kurmaya başlar Merv’de askerleri toplayarak,
” Allah kendi dininin aziz olmasi için size bu toprakları helal kıldı ” der Kuteybe ilk olarak Baykent’i kuşatır Diğer Beyliklerden Türk Savaşçılar Baykent’in savunmasına yardıma gelirler İki ay süren bir savaş olur Kuteybe tam bir zafer kazanamazsa da, Türkleri haraca bağlayan bir anlaşma yapmaya zorlar Şehir yıkımdan kurtulur ama, şehre giren Araplar anlaşmaya rağmen şehrin bir kısmını yağmalarlar ve şehirden ayrılırlarken arkalarında bir de askeri garnizon bırakırlar Başlarına gelecekleri anlayan Türkler ayaklanmaya başlarlar ve kendi aralarında silahlanarak karşı bir mücahit birliği kurarlar, Baykent’de karışıklıklar başlar Bunun üzerine Kuteybe Baykent’e tekrar gelerek ne kadar silahlanan Türk varsa hepsini öldürtür Kadınları ve çocukları esir alır ve şehri tekrar baştan aşağı yağmalar
Taberi’nin anlatımlarına göre, Kuteybe’nin aldığı ganimetlerin haddi hesabı yoktur Taberi, bütün Horasan’ı işgal ettiklerinde dahi bu kadar ganimet toplayamadıklarını söyler
Şehrin yağmasından sonra, daha önce Horasan’da Merv’e getirilmiş olan Arap aileleri, Merv’den getirilerek Baykent’e yerleştirilir Muhafız birlikleri oluşturulur Valilik den vergi tahsildarlığına kadar bütün denetim organları Araplar’dan oluşturulur Türklerin Budist ve Zerdüşt inançlarını simgeleyen bütün heykeller toplatılır, taş olanlar kırılır, altın olanlar eritilerek ganimet olarak Araplar tarafından alınır Bunlar, Enfal suresinde yazdığı gibi, sanki Araplara Allah’ın verdiği ganimetlerdir Daha sonra esir edilen kadın ve çocuklar kocalarına ve babalarına geri satılır Müslümanlar, Baykentli Türklerin neleri var neleri yoksa almışlar, şehrin onarımı da gene Türklere kalmıştır Bundan sonra sıra gelir Buhara’nın tamamen işgal edilip Müslümanlaştırılmasına
Buhara’nın Tekrar Kuşatılması ve İlk Türk Katliamı
Kuteybe Merv’de büyük bir hazırlık yapar Bu arada Vardana ve Buhara beylikleri arasında çatışmalar vardır Müslümanlara karşı mücadele etmek için bu çatışmalar derhal durdurulur ve Vardan Hudat, Kuteybe’ye karşı Türklerin başına geçer Kuteybe önce, Numiskent ve Ramitan’a saldırır ve buraları kolayca istila eder Demirkapı önlerinde Vardan’la çarpışırlar Vardan savaşı kaybeder ve Buhara’ya doğru çekilir Ancak Kuteybe’de, savaştan yorgun düştüğü için Buhara’yı alamadan Merv’e geri döner Haccac bunu başarısızlık olarak kabul eder ve, Buhara’yı mutlaka almasi için Kuteybe’ye emir verirKuteybe büyük bir hazırlık yaparak bir sene sonra tekrar Buhara’yı kuşatır Türkler direnir ve Kuteybe başarılı olamaz, ordusu dağılmaya başlar Bunun üzerine Kuteybe her bir Türk başı için askerlerine 100 dirhem vaad eder Para hırsı ile gayrete gelen Araplar, şehri istila ederlerBütün direnen Türkler kılıçtan geçirilerek tam bir katliam yapılır, Araplar Türk kadınlarına tecavüz ederler, beğendikleri kadınları ya cariye olarak kullanmak yada köle pazarında satmak üzere alıkoyarlar Erkeklerden de binlerce kişiyi köle olarak satmak üzere beraberlerinde götürürler Araplardan oluşan yeni bir idari kurumlaşma yapılır Diğer beyliklerden tepkiler gelmeye başlayınca da, Buhara Melikesi Hatun’un oğlu Tuğ Sad kukla hükümdar yapılır Tuğ Sad tarihe hain bir işbirlikçi olarak geçer Daha sonrada Müslüman olarak oğluna da, efendisi Kuteybe’nin ismini vererek bağlılığını kanıtlar Etkili bir kolonizasyon yapmak isteyen Kuteybe bunun için öncelikle yerli halkı İslamlaştırmaya başlar Buhara halkı önceleri Müslüman olmuş gibi görünseler de bu dini kabul etmek istemezlerKuteybe Türklerin aslında Müslüman olmadıklarını, evlerinde İslami kuralları tatbik etmediklerini anlar ve yeni bir yöntem geliştirirBu yönteme göre Türkler evlerini Araplarla paylaşmak zorunda bırakılırlar ve bu şekilde bire bir kontrol altına alınırlar İslami kurallara uymayanlar ise ağır cezalara uğratılırlar
( Bugün, bazı İslami yazarlar bu getirilen tedbirlerin İslam”ın Türkler tarafından kabul edilmesinde çok yarar sağladığını açıkca ifade ederlerBu yaklaşım da üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur )
Kuteybe’nin bu zorlamaları karşısında, halkdan bazı direnişçiler çıkar Gizlice silahlanırlarBu durum karşısında Araplar camiye dahi silahsız gidemez olurlarKuteybe baskıları arttırır, kendi aralarında örgütleşen Türkleri yakalattırıp öldürtür Bu arada yeni vergi yasaları getirir Yerli halk, halifeye senede 200000 dirhem, Horasan valisi Haccac’a da 10000 dirhem vergi ödemeye mecbur bırakılır Bunun dışında Arap askerlerinin atlarına yem temin etmeye, oraya getirilip yerleştirilen Arap ailelerine odun temin etmeye ve onlara tahsis edilen arazilerde çalışmaya mecbur bırakılırlar Kadınlar, kızlar Araplara cariye yapılırlar Buhara Türkleri bu yıllarda dünyadaki çok az milletin yaşadığı vahşeti ve ızdırabı yaşar Kuteybe’nin getirip Türk evlerine yerleştirdiği Arap’lar, Türklerin o zamana kadar yaptıkları bütün birikimlerinin üzerine konarlar, Türklerin tarlalarını alır ve Türkleri o tarlalarda çalıştırırlar İste Tek din İslam oluncaya kadar savaşın diyen ayet, Arapları Türklerin sırtından geçimlerini sağlayacak ortamı yaratmıştırAllah dini dedikleri İslam, Ahzab Suresi / 50 de olduğu gibi, savaşta gasp edilen Türk kızlarını da ganimet olarak görür, ve Araplara cariye olmalarını helal kılarCuma namazı zorunlu hale getirilir Genede Türkerden rağbet görmez Bunun üzerine Kuteybe, namaza gelenlere 2 dirhem vaad ederek önce fakirler üzerinde İslamın etkili olmasını temine çalışır Bu uygulama nispeten başarılı olur Fakir halktan para için camiye gidenler olur


Alıntı Yaparak Cevapla

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



1 Büyük Katliam - TALKAN KATLİAMI
Buhara’da olanlar diğer Türk Beyliklerinde de etkilerini gösterir Aynı şeylerin kendi başlarına geleceğinden korkmaktadırlar Sogd meliki Neyzek Tarhan şehrinin yıkıma uğramaması için Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır Bu anlaşmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır Ancak bu tarafsız kalmalar ve Türklerin birleşememeleri Arapların işlerini kolaylaştırmış ve Türk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan etmişlerdir İlk olarak saldırıya uğrayan Kibac Hatun’a diğer beyliklerden yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler aynı akibete uğramışlardır Bu olaylarda Türklerin belli bir şekilde organize olamamaları da onların Araplar tarafından istila edilmelerini kolaylaştırmıştır Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yaptiğı anlaşmada hatalı olduğunu ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir güvence getirmeyeceği gibi diğer Türk Beylerine de ihanet etmiş olacağını anlar Tohoristan’a dönerek bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazar ve onları ortak bir direnişe girmeleri için uyarmaya çalışır İlk olumlu yanıt Talkan meliki Sehrek’den gelirTarhan’ın planlarını öğrenen Kuteybe, buna karşılık Belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir ordu ile Talkan şehrine doğru yürür O ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan Talkan şehri meliki Sehrek, Kuteybe’nin gelişinden önce şehri terkeder Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen nekadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler Bu katliam o zamana kadar yapılanların en büyüğüdür Kuteybe bu katliamı diğer beyliklere ibret olması için yapar Kuteybe’nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar Bu yolun 4 fersah ( 24 Km) mesafelik bölümü Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur Talkan katliamı tarihe, Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır bütün bunlar hep İslam adına yapılmıştır
Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman’a girer erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alıkoyar Daha sonra Kes ve Nesef’de aynı şeyleri yapar Erkekler öldürülür, Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar Daha sonra Faryab’a yönelir ve Faryab’ın teslim olmasını ister Faryab halkı başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar Erkekleri dövüşerek ölürler Bütün şehir yakılır Araplar bu şehre yakılmış şehir anlamında Muhtereka derler Kuteybe, Faryab’dan sonra, Tarhan’ın çekildiği kale Bazgis’i kuşatır 2 ay süreyle devamlı olarak buraya saldırır fakat bir sonuç elde edemez Bu arada kış yaklaşırKuteybe’nin kışın savaşacak gücü yoktur ancak, kale içindeki Türklerin de yiyecekleri bitmiştir Her iki tarafta savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür Kuteybe son olarak bir hileye baş vurur Tarhan’ın yanına Muhammed bin Selim adındaki adamını gönderir Muhammed ibni Selim Tarhan’ın teslim olması durumunda kendisine hiç bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir Kalenin açlık içinde olmasından dolayı Tarhan’ın Kuteybe’nin teklifini kabul etmesinden başka yapılacak bir şeyi yoktur Komutanları ile görüşüp teklifi kabul ederler Silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar Tarhan kaleden çıkar çıkmaz yakalanır, etrafı hendek açılmış bir çadırda zincire vurulurKuteybe bu arada Tarhan’ı hemen öldürmez Haccac’a haber göndererek ne yapacağını sorar Haccac Tarhan için, “ O bir Müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür” der Kuteybe önce Tarhan’ın iki oğlunu, Tarhan’ın ve toplanan halkın gözü önünde öldürtür Arkasından 700 kadar Türk savaşçısının başlarını gene Tarhan’ın ve halkın gözü önünde kestirir Tarhan’ı da bizzat kendisi öldürür Bütün kesilen başlar Haccac’a gönderilir
Tarhan’ın öldürülmesinden sonra, Kuteybe, Aral Gölü’nün altında bulunan Harzem bölgesine yürür Harzem’de Caygan ile Havarizat arasında taht kavgası vardır Kuteybe Caygan’la işbirliği yapar Önce Havarizat ile etrafındakileri öldürtür Arkasından Camhud melikini yenerek 4000 civarında esir alırlar Ancak, daha sonra bunlar Kuteybe’nin emri üzerine öldürülürler
Bu olay, Ziya Kitapçı”nın, İslam Tarihi ve Türkler adlı kitabında aynen şöyle anlatılır ;
Bu harblerden birinde, et-Taberi”nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre, bir defasında Abdurrahman b Müslim, Kuteybe”ye, 4000 esirle gelmişti Kuteybe, Abdurrahman”ın böyle kalabalık Türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir meydana kurulmasını istedi Tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan Kuteybe, bu Türk esirlerinden bin tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada Arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu Türklerin kafalarının koparılmasını emretmiştir Cebbar, zorba, insafsız Arap komutanının etrafının bir anda bu Türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır Bu harblerde öldürülen Türklerin haddi hesabı yoktu Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan bir Arap şairi Kaah el-Aşkari şöyle haykırmıştır,
”Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız
Herkesi kılıçtan geçirdiniz Sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler
Harzem’de ayaklanan halk, Kuteybe ile işbirliği yaptığı için Caygan’ı öldürürBunun üzerine, Kuteybe bütün Harzem’i yakıp yıkar, halkı kılıçtan geçirir Harzemli ünlü Türk bilgini, Biruni Harzem’deki uygarlığın yok edilişini şu şekilde anlatır “Kuteybe, her çareye baş vurarak Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, geleneklerini koruyanlarını, bütün bilginleri öldürttü, böylece herşey karanlıklara gömüldü İslam Harzemlilerin içinde girerken, onların tarihi hakkında bilinenleri artık öğrenme olanağı bırakmadıHarzem’i yıktıktan sonra Kuteybe, Semerkant üzerine yürürSemerkant meliki Gurek üzerine gelen Müslümanlara karşı diğer Türk Beyliklerinden yardım ister Taşkent ve Fergane’den yardım gönderir, fakat gelen birlikler yolda Kuteybe’nin askerleri tarafından pusuya düşürülerek yok edilirlerSemerkant, kuşatılır Araplar mancınık ateşi ile saldırırlar Daha fazla dayanamayacağını anlayan Gurek, Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalırBu anlaşmaya göre,
1Semerkant Araplara her sene 2200000 altın ödeyecektir
2Bir defaya mahsus olmak üzere 30000 Türk gencini esir olarak verecektir
3Şehirde Cami yapılacaktır
4Şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır
5Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye teslim edilecektir
Daha sonra Kuteybe, altından yapılan putları erittirerek alır ve Merv’e geri döner Dönerken kardeşi Abdurrahman bin Muslim’i Semerkant’ın başına vali olarak bırakır
Kuteybe’nin Merv’e dönüşünden sonra, Türkler kendi aralarında işgalci Müslümanlara karşı bir direniş birliği kurarlar Zaman zaman Ceyhun ırmağını geçerek Araplara pusu kurar ve ciddi zararlar verirler Haccac Kuteybe’ye Taşkent ve Fergana’yi işgal etmesi talimatını verir Kuteybe Taşkent’e gider fakat başarılı olamaz Bu arada Haccac ölür Halife Velid, Kuteybe’ye Türklere karşı savaşları devam ettirmesini söyler Kuteybe bu sefer Kasgar’a doğru yola çıkar Tam Kasgar’ı kuşatacakken Halife Velid ölür, yerine Süleyman ibni Abdülmelik halife olur Bu yeni Halife ile arası hiç iyi olmayan Kuteybe Kasgar seferini yarıda bırakarak ona karşı ayaklanır, ancak kendi komutanları tarafından 11 yakını ile birlikte 716 senesinde kafası kesilerek öldürülür Çünkü Kuteybe’nin komutanları Halifeye karşı gelmek istememişlerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



2 Büyük Katliam - CURCAN KATLİAMI Kuteybe ve Haccac’ın ölümü, Arapların Türkleri Müslümanlaştırmak ve Türk şehirlerini talan etmek politikalarında bir değişiklik yapmamıştır Öncelikle, Araplardaki Türklere karşı olan korku ortadan kalktığı için, Araplar, Kuteybe’den sonra da aynı şekilde Türk yurtlarına saldırılarını sürdürmeye devam etmişlerdir Kuteybe’nin öldüğü aynı yıl olan 716 da, Yezid ibni Muhelleb Horasan’a vali atanır İlk iş olarak Dağıstan’ı işgal eder Dağıstan meliki Saltekin, Yezit’e karşı uzun süre dayanır Sonunda Dağıstan düşer Şehir yağmalanır ve 14000 kişi öldürülürDağıstan’dan sonra Curcan’a yönelir Curcan 300000 dirhem karşısında savaşmadan teslim olur Yezid, Curcan’a bir bölük asker yerleştirerek, Taberistan’ a doğru yola koyulur Taberistan Meliki, İsfehbed, Deylem melikinden 10000 kişilik bir yardım alarak savaşa başlar İsfehbed savaşırken, Curcan halkı da ayaklanarak Esed ibni Abdullah komutasındaki askerleri imha ederler Yezid öfkeye kapılır, Curcan’lı Türkleri yendiğinde kanlarından değirmen döndürüp ekmek yiyeceğine dair Allah’a yemin eder Askerlerini toplayarak Curcan üzerine yürür Curcan beyi, şehirden çıkarak Curcan kalesine çekilir 7 ay süren savaştan sonra, kale düşer Curcan beyi öldürülür Kaledeki askerler esir alınır Araplar, daha sonra Curcan şehrine girerler Burada da aynı şekilde Kuteybe’nin yaptığı katliama benzer bir katliam yapılır Türkleri öldürerek, 4 fersah boyunca sağlı sollu ağaçlara astırır Allah’a verdiği sözü yerine getirmek için, esir aldığı binlerce Türk’ü, Enderiz vadisindeki nehrin kenarına sürükler, orada askerlerine korumasız Türkleri öldürtür Öldürülen Türklerin kanlarını nehire akıtır Nehrin suyuyla akan kanlardan, ilerideki değirmenden un ve ekmek yaptırarak yer ve Allah’a verdiği sözü yerine getirir Katliamdan geriye kalan kız ve kadınlardan beş de biri cariye olarak halifeye ayrıldıktan sonra, geriye kalanlar askerler arasında ganimet olarak paylaştırılır
Kaynaklar Curcan katliamında Talkan katliamında olduğu gibi yaklaşık 40000 Türk’ün öldürüldüğünü söylerler
717 yılından sonraki zaman, Arapların kendi aralarındaki çatışmalarla geçer Buraya kadar dikkat ederseniz, ilk Arap saldırıları başladığında Kibac hatun diğer Türk Beyliklerinden yardım istediği halde istediği yardım kendisine verilmemişti Sonra o yardımı göndermeyenler, yardıma muhtaç duruma düştüler Bu olaylardan Türklerin daha o zaman da aralarında tam bir birlik ve beraberlik sağlayamamış olduklarını görüyoruz 717 yılında Ömer ibni Abdulaziz halife olurİki yıl sonra hastalanır yerine, 719’da, Yezid ibni Abdülmelik geçer Yezid ibni Abdülmelik ile Yezid ibn Mehleb’in arası iyi değildir Yezid ibn Mehleb hapse attırılır ancak, Yezid ibni Mehleb hapisten kaçarak, Basra’da örgütlenir ve Yezid ibni Abdülmelik’e karşı ayaklanır 721’de Abbas ve Mesleme adında iki komutan önderliğinde kurulan hilafet ordusu Yezid ibni Mehleb ile savaşır Bu savaşta Abbas ve Yezit ibni Mehleb olur Yezit’in kafası kesilerek halife Yezit ibn Abdülmelik’e yollanır Mesleme, Mehleb’in yakını olan yaklaşık 300 kişinin daha kafasını kestirerek öldürtür Yezid ibni Mehleb’in oğlu olan, Muaviye ibni Yezid’de elinde bulundurduğu 32 kadar Mesmele taraftarının kafasını kestirtir Aralarındaki savaş, Mehleb taraftarlarının tamamen yok edilmesi ile biter… Mesmele, Mehleb’den ele geçirdiği aralarında Türklerin de bulunduğu cariyeleri Cerrah ibni Hakem’e satarBu arada, Yezid ibni Mehleb’in yerine getirilen yeni Horasan Valisi, Cerrah ibni Abdullah, Türkmenistan’ın iç kısımlarına bazı saldırılar yaparsada başarılı olamaz
Kuteybe’nin ölümüyle birlikte Türk topraklarına yapılan akınlar eskisi kadar başarılı olamamışlardır Bu dönemde İslam yayılmacılığı bir duraksama içine girer Halife II Ömer ibn Abdülaziz, işgal altında bulunan yörelerdeki Arap egemenliğinin her geçen gün biraz daha zorlaşır bir hale gelmesinden dolayı bu bölgelerde yaşanan gerginliğin azaltılarak İslam’ın kuvvetlendirilmesine çalışır Kendisine bağlı yöneticilere, “ Bundan böyle Türk Beyliklerine saldırmayın, hakimiyetiniz altında bulunan bölgelerde gücünüzü arttırarak İslamı yaymaya çalışın” demiştir Ayrıca, II Ömer, Müslüman olan halklardan cizye alınmamasını isterse de, Arapların gelirlerinde önemli ölçüde düşme olmasından dolayı bu karardan daha sonra, Türklerin Müslümanlıklarında samimi olmadıkları bahane edilerek vazgeçilmiştir Bu arada Horasan’da Cerrah ibni Abdullah, yerine Abdurrahman ibni Nuaym atanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



Hakan Sulu”nun Göktürk Boylarının Başına Geçmesi Türkler, Arapların istilasına karşı direnişlerini Çin’den yardım isteyerek sürdürürler Daha önce Araplarla işbirliği içinde olan Tugsad da, 718 yılında Çin imparatorundan yardım ister Çin, Türklere yardım göndermez Turgis Kaani Sulu, Bati Göktürk Boylarının başına geçerek, 720 yılında Sogd’daki Türklerin Araplara karşı isyanını desteklemek için bir birlik gönderir Sulu’nun, Kur-Sul adındaki komutanı, Seyhun nehrini geçerek, Sogd’a gelir ve oradaki diğer Türklerle birleşerek, Semerkant’a doğru yürür Arap Valisi, Said ibni Haris, Türkleri durduramaz ve Semerkant’a çekilir Ancak Türkler Semerkant’ı kuşatamazlar Bu arada Said ibni Haris yerine 721 yılında Horasan’a Said ibni Harasi atanır 722’de Hisam Halife olur, Said ibni Harasi’yi görevden alarak yerine Müslim ibni Said’i atar Müslim ilk olarak Afşin’i haraca bağlar Seyhun’u geçerek bütün ekinleri ve ağaçları yakarak ilerler Bunun üzerine Turgis Hakanı Sulu, Müslim’in üzerine yürür Sulu’nun üzerine geldiğini ögrenen Müslim geri çekilmeye başlar Seyhun nehri yakınlarında, bir başka Türk birliği tarafından durdurulur Bir yandan yukardan Sulu’nun birlikleri ilerlediği için acele eden Müslim, zayiat vermesine rağmen, Seyhun nehrini geçerek Semerkant’a çekilir Bu yenilgi üzerine, Müslim görevden alınır, yerine Esed ibni Abdullah atanırEsed ilk olarak Hoten şehrini ele geçirerek yağmalar Ancak, Turgis Hakanının Müslim’i kovalamasından cesaret alan halk Araplara karşı ayaklanır 726 yılında Turgis Hakanı Sulu kararlı bir şekilde Esed’in üzerine yürür Huttal’da çarpışırlar Esed, Sulu karşısında ağır bir mağlubiyet alır Bunun üzerine 727’de Esed’de görevden alınarak yerine Esres ibni Abdullah atanır
Esres halk üzerinde baskı uygulayarak denetim kurabileceğini düşünürsede başarılı olamaz Bir kısım halk Müslüman olduklarını söyleyerek vergi vermek istemezler ve Turgis’lerden yardım isterler Turgis Hakanı Sulu 728 yılında Buhara’yı zapteder Bu arada Esres’in yerine Cüneyt ibn Abdurrahman geçerAraplar Semerkant’a çekilirHakan Sulu ve Kur-Sul idaresindeki Turgis kuvvetleri 729 yılında 58 gün süreyle Arapları Kemerce kalesinde kuşatma altında tutarlar Açlıktan ölme noktasına gelen Araplar Kemerce’den çıkarak teslim olurlar, yapılan anlaşma gereğince teslim olanlar Debusia’ya gönderilirler Daha sonra Hakan Sulu, Semerkant’ı kuşatır Semerkant’ın işgal komutanı Savra ibni Hurr, Cüneyd ibni Abdurrahman’dan yardım ister Cüneyd yardıma gelmeden Savra ve Hakan Sulu Semerkant yakınlarında savaşırlar Araplar savaşı kaybeder, Semerkant’ın Arap Karargah komutanı Savra bu savaşta ölür Halife Hisam, Kufe ve Basra’dan 20000 kişilik ek bir kuvveti Cüneyd ibni Abdurrahman’a gönderir Hakan Sulu 732’de Buhara’yı terk ederek çekilir 734’de Cüneyd ibni Abdurrahman ölür, yerine Asım ibni Abdullah geçer, bir yıl sonra onun da yerine Halid ibni Abdullah geçer
Hakan Sulu”nun Ölümü ve Cuzcan Beyinin ihaneti
Hakan Sulu, 737 yılında Halid’in üzerine yürür Araplar zayiat vererek Ceyhun’un güneyine çekilir Türkler Ceyhun nehrini geçerek Arapları Belh’e kadar çekilmeye zorlar, ancak Cuzcan önderi, Arap’larla birleşerek Hakan Sulu’nun ülkesine çekilmesine sebep olur Göründüğü kadarı ile eğer Cuzcan önderi Araplarla işbirliği yapmamış olsaydı Hakan Sulu’nun ordusu muhtemelen Arapları Türk topraklarından temizleyecekti Hakan Sulu ülkesine döndükten sonra bir zamanlar Araplara karşı beraber savaştığı Kur-Sul tarafından şahsi nedenlerden dolayı öldürülür
Bu gelişmenin birazda Çin tarafından tezgahlandığı, ve tarihte Çin’in Türk Beyliklerini birbirine düşürme siyaseti olarak görülür Hakan Sulu’nun ölmesi Araplar arasında sevinçle karşılanır Öyle ki Horasan Valisi Araplara Hakan’ın öldürülmesinden dolayı şükür orucu tutulmasını ister Haberi Halife Hisam’a ulaştırırsa da, Halife bu haberin doğruluğunu anlamak için güvendiği adamlarını yollayarak haberin doğruluğunu öğrenmelerini ister Hakan Sulu’nun öldürülmesinden sonra Türkler bir daha toparlanamazlar Arapların Türk yurtlarından temizlenmeleri ile ilgili umutları bir anda söner Öncelikle Dikhanlar denen yerel egemenlikler Araplara büyük tavizler verirler Müslümanlığı kabul eden kişilere büyük ekonomik çıkarlar sağlanır Cizye olarak alınan vergilerin miktarları düşürülerek önceki zorlamalara göre çok daha yumuşak bir sömürü politikası uygulanır Buraya kadar ki tarihte Türklerin zorla Müslümanlaştırılmalarına hizmet etmiş olan en önemli 2 isim, Arap Komutanı Kuteybe ve Hakan Sulu’nun tam önemli bir darbe indirmek üzereyken kendini Araplara satarak onlarla işbirliği içine giren hain Cuzcan Beyi’dir Kur-Sul’da, Turgis Hakanı Sulu’yu şahsi çıkarları uğruna öldürerek ister istemez Arapların korkulu rüyasını ortadan kaldırmış, Müslümanlığın Türk topraklarında daha rahat bir şekilde yayılmasına neden olmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



Kur-Sul”un Ölümü ve Türk Ordularının Dağılması Emevilerin son valisi, Nasır ibni Seyyar’ın valiliğe gelmesi ile birlikte Güney Türkistan’da Arap güçlerinde bir toparlanma başlar Nasır, Arap hakimiyetinin yumuşak bir politika ile daha kolay bir şekilde yayılabileceği bilinci ile güçlü bir ordu kurarak Türk topraklarına yayılır 739 yılında Araplar Semerkant’a tamamen yerleşirler Ancak, Seyhun nehrini geçmeye çalışırlarsada, Kur-Sul komutasındaki Türk ordusu tarafından durdurulurlar Sayı olarak Kur-Sul’un ordusundan daha kalabalık olmalarına rağmen, nehrin öte tarafına geçmeye cesaret edemezler Ancak bu arada Araplar için hiç beklemedikleri bir gelişme olur Araplara karşı saldırı düzenlemeyi planlayan ve bu nedenle nehrin etrafında keşif yapan Kur-Sul, Arap askerlerine yakalanır Nasır, Kur-Sul’u hemen öldürerek cesedini Türklerin görebileceği şekilde Seyhun nehrinin kenarına astırır Bu manzara çok geçmeden Türkler üzerinde beklenen etkiyi yapar ve Türk ordusu zaten sayıca üstün olan Araplar karşısında dağılır Taşkent ve Fergana da teslim olur Nasır,bundan sonra Arap hakimiyetini daha yumuşak politikalar uygulayarak sürdürür Yurtlarını terk ederek giden Türklerin geri dönmeleri halinde vergi borçları affedilir Halk içinden Müslüman olanlara bazı ekonomik ve sosyal çıkarlar sağlanarak, onların kendiliğinden Müslümanlığı seçmeleri teşvik edilir İslam’ın taraftar bulabilmesi için, gerek korkutarak, gerek teşvik ederek gereken her türlü tedbiri alınır Bu alınan tedbirler yavaş da olsa sonuç verir Türk topraklarındaki son Emevi Arap valisi Nasır ibni Seyyar Türklere İslam’ı kabul ettirtmeyi başarmıştır
Alıntı Yaparak Cevapla

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



Müslüman Araplar Türklere Neden Saldırmıştır Genelde, bu tarihi bilen İslami çevreler, Müslüman Arapların Türklere saldırmasını, onları İslam dinine davet etmek, gerekirse bu uğurda zor kullanarak, onları İslam”a boyun eğdirmeye zorlamak şeklinde yorumlarlar Ancak tek neden bu değildir
Bu konu da ayrıca Zekeriya Kitapçı”nın Yeni İslam Tarihi ve Türkler adlı Kitabında anlatılmıştır Aşağıdaki pasaj, aynı kitaptan alınma bir bölümdür
Değişen Arap Toplumunun Yeni Hayat Anlayışı
a-) Harbeden Askerlerin Servete Kavuşma İsteği
b-) Yaygın Geçim Sıkıntısı


Alıntı Yaparak Cevapla

Nasıl Müslüman Olduk ??

Eski 11-25-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Müslüman Olduk ??



Bu 70 yıl süren Türk-arap savaşlarının en önemli noktaları ve sonuçları ;
1- 100000′in üstünde Türk katledilmiştir
2- 50000′in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır
3- Şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir
4- Tüm zenginlikler , tarihi eserler yokedilmiş , yakılmış , yıkılmıştır
5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan “Talkan Katliamında” 40000 Türkün kesilerek
24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır( Tarihte örneği çok azdır)
6- Aynı şekilde “Curcan Katliamında da esir alınan 40000 Türk’ün nehir kenarında kafaları
kesilmiş , nehrin suyu kıpkızıl olmuş , cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır
7- “Teslim olursanız canınız bağışlanacak” sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş ,
”Şeriat söz tanımaz” denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir

8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir
9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir
10-Bu tarihi gerçekler “islam etkilenmesin” düşüncesiyle gizlenmekte , bahsedilmemektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.