Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
paşa, plevne’de

Plevne’De Bir Paşa.

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Plevne’De Bir Paşa.



Okay TİRYAKİOĞLU kaleme aldı

Devlet içinde siyasi çekişmelerle mevki edinmeye çalışan bürokrat ve askerlerin aksine Osman Paşa, hudut boylarında kalan halkı kurtarıp düşmanın ilerlemesini engellemek için savaşmayı tercih etti Başaramadı Ama o günlerden bugüne adı hayırla yad edilen birkaç kişiden biri oldu

93 Harbi’nin yaklaştığı o karanlık dönemde, Bulgaristan’ın kuzeybatı sınırındaki Balkan Kuvvetleri Güney Kolordusu’nun konuşlandığı Vidin şehri kilit bir mevkideydi O günlerde kırk beş yaşında olan Garnizon Komutanı Müşir Osman Paşa, yakın dostları ve generalleri olan Ömer ve Tahir Paşalarla birlikte Bulgar hududu boyunca uygulanabilecek muhtemel savunma taktikleri üzerinde çalışmaktaydı

Son yıllarda, ordu kademelerinde giderek yayılmakta olan disiplinsizlik seraskerlikteki umursamazlıkla da birleşince, Ruslar 24 Nisan 1877’de Balkan Dağları’nın oluşturduğu doğal sınırı aşmışlar ve Osmanlı topraklarına girmişlerdi Direnişin uzun süremeyeceği açıkça ortadaydı Müşir Osman Paşa, Balkan Kuvvetleri Komutanı Mehmet Ali Paşa ve Serasker Redif Paşa’ya defalarca başvursa da, hareketsiz beklemesi ve yalnızca bulunduğu bölgeyi müdafaa etmesi hususunda uyarılmıştı

Masabaşı rahatlığı

Öyle bir dönem yaşanıyordu ki, İstanbul’da, vatanın şu gününde dahi halen mevkii peşinde koşan, özellikle yaşça ileri paşalar, Osman Paşa’nın cüretkâr talepleri üzerine görevden alınması talebiyle Seraskerliğe başvuruyorlardı Fakat Bulgar ve Türk halklarına zulmetmekten çekinmeyen Rus ordularının sarsıcı başarıları, tahtta birinci yılını dolduran Sultan Abdülhamid Han’ı derinden yaralamaktaydı

Nihayet Müşir Osman Paşa, yaz başında genç Sultan’a son bir telgraf çekti Paşa, bu ölümcül hareketsizliğin yakında vatanın doğrudan yüreğine saplanmış bir hançer haline dönüşeceğini ve bunun ilk sorumlusunun devrini çoktan kapatmış salon generallerinin etkisinde kalan Zat-ı Şahaneleri’nin olacağını ikaz ediyordu

1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi ile yetkilerinin bir kısmını parlamentoya devretmiş Abdülhamid Han’ın içinde bulunduğu durumu ise Osman Paşa’nın yeterince anlayabilmesi zordu elbette Vatan toprakları Doğu’da ve Batı’da elden çıkar, buna karşın ordu aynı cephelerde kahramanlık destanları yazarken, onların vekilleri konumlarında bulunan mebuslar, Payitaht’ta kişisel çekişmelerin ve anlamsız kavgaların içindeydiler Padişah, bu keşmekeşe son ana kadar müdahale etmek istemiyor, gelecekteki idare tarzı olduğuna inandığı anayasal sistemin başarısızlığa uğramaması için sabrediyordu

Padişahın kadirşinaslığı

Osman Paşa, hain beklentilerin aksine, 1877 yılının Haziran ayı sonunda, Balkan ve Tuna Orduları Başkomutanlığı’na getirildi Ayrıca derhal harekete geçmesi emri verilmişti Bu durum, Paşa’nın asker ve kurmay kadrosu üzerinde büyük bir manevi güç meydana getirdi

Osman Paşa, süratle hazırladığı bir harekât planı gereği derhal Plevne’ye ulaşmak istiyordu Vidin Nehri’nin otuz kilometre güneyindeki bu önemli kavşak noktası konumundaki şehir düşerse, Sofya ve Edirne’ye ilerleyecek Rus ordularının yolu tamamen açılacaktı

Yapılan güzergâh hesaplarına göre Vidin-Plevne arasındaki gizli dağ yollarının uzunluğu iki yüz kilometreyi bulmaktaydı Cebrî yürüyüşle ilerlemek bile en aşağı on günü bulacaktı, ancak elden gelen yapılmalıydı 10 Temmuz 1877 gecesi yola çıkıldı Tüm olumsuzluklara rağmen, Çar II Aleksandır’ın kardeşi Grandük Nikola komutasındaki Rus Orduları’ndan önce, 19 Temmuz akşamının ilk saatlerinde Plevne’ye girilerek, dünya harp tarihine rekor olarak kaydedilecek bir sürede şehre varıldı

Plevne mevzisi

Osman Paşa’nın harp tarihini şaşırtacak başarıları bununla sınırlı kalmadı elbette O güne kadar daima bir barikat ya da doğal siperlerin gerisinden sürdürülen cephe savaşları Osman Paşa’nın dahiyane taktikleriyle tarihe karıştı

Osman Paşa siperleri yarım ay şeklinde ve birbirleriyle bağlantılı olacak durumda toprağın içine kazdırarak, şehrin kritik noktalarına muazzam savunma hatları kurmaya başladı Bu müdafaa tekniği, top teknolojilerinde de değişime sebep olacaktı Zira harbin başlamasıyla o günkü topların düz atımlı namlularının, çukurdaki hedefleri vurabilmekte yetersiz kaldığı anlaşıldı

19 Temmuz gecesi başlayan çatışmalar sabah saatleriyle hız kazandı Aynı günlerde, İngiltere’nin dünya hakimiyeti planlarını kösteklemek için İrlanda direnişine büyük destek veren Abdülhamid Han’ın çabalarına karşılık olarak, İrlandalı kimi savaşçılar da Tuna boyunda silah kaçakçılığı yapmakta, Plevne müdafaasına destek vermeye çalışıyorlardı

Ruslar’ın, Temmuz ayının sonu ve Ağustos ayının ortası itibariyle ardı ardına gerçekleştirdikleri iki taarruz da başarısızlıkla sonuçlandı 14 Ağustos’taki ikinci saldırının ardından oluşan bozgunda, Ruslar tüm ağırlıklarını ve yaralılarını dahi geride bırakarak savaş meydanından çekildiler

Bu muhteşem direnişi hayretle izleyen dünya basınının belli başlı temsilcilerinin muhabirleri bölgeye intikal etmişlerdi Osman Paşa’yla bir röportaj yapabilmek için her yolu denediler fakat başarılı olamadılar Mevsim yazdı Havaların o yıl sıra dışı denecek kadar sıcak olması salgın hastalıkları tetiklemekte, erzak ve ilaç stokları gitgide daralan Osmanlı Ordusu’nu sıkıntıya sokmaktaydı

Rus cephesinde durum

Biyela’daki karargâhını Plevne sırtlarına kadar yaklaştırmış ve muhteşem direnişi içten içe büyüyen bir hayret ve saygıyla yerinden izleyen Çar II Aleksandır da buhranlı bir ruh halindeydi Ruslar 12 Eylül’deki üçüncü genel taarruzun ardından şehri ele geçiremeyeceklerini kesin olarak anlamışlardı Son çare olarak kuşatma savaşlarında büyük tecrübesi olan ünlü Generalleri Totleben’i, Plevne’ye çağırdılar

Totleben, 24 Ekim’de şehrin etrafına iki yüz bini aşkın askerle üç sıralı bir kuşatma hattı kurdu Ayrıca yardım gelebilecek tüm kritik yollar ele geçirildi ve şehir tamamen yardımsız bırakıldı

Buna rağmen Ekim ayının 7’sinde son bir gayretle, on bin seçme askerle kuşatma hatlarını zorlayarak şehre giriş yapan Padişah’ın özel yaveri Şevket Paşa tarafından, Osman Paşa’ya “Gazi”lik beratı ve özel yapım bir kılıç hediye edildi Osmanlı’nın asker sayısı böylelikle kırk beş bin civarına ulaşmıştı

Şehrin düşeceğinden emin olan Ruslar, kasım ayının ortalarına doğru barış teklifi için elçi gönderdiler Osman Paşa, savunmanın uzun süre devam ettirilebileceği izlenimini verebilmek için Rus elçilerinin geçecekleri yol boyundaki evleri boyattı ve kendi tayınlarından yemekler pişirtti İçlerine çer çöp doldurttuğu çuvalları erzak kilerlerine, kışlık kömür stoklarını kırdırarak barut fıçılarına bastırttı Gelen heyete tüm bunları gururla göstererek nezaketle bu işten vazgeçmelerini salık verdi

Yarma harekâtı

Ancak nihayet kış gelmişti Yeterli erzakı ve kışlık donanımı bulunmayan askerin cansiperane mücadelesi de artık tükenme noktasındaydı Yaralı, hasta ve esirlere erzak dağıtımı durdurulmak zorunda kalındı Bu durum karşısında büyük bir huruç harekâtı planladı Osman Paşa Niyeti kuşatmayı yardıktan sonra süratle güneye inmek, Şıpka Geçidi civarında hâlâ direnmekte olan Süleyman Paşa’nın ordusuyla bileşip Edirne’ye doğru çekilmek ve yeni bir savunma hattı kurmaktı

Ancak müslüman ahali de Paşa ile birlikte gelmek istemekteydi Paşa’nın korktuğu başına gelmiş, sivillerin sorumluluğunu da harekât boyunca üstlenmek zorunda kalmıştı Yine de yola çıkamayacak durumda hasta ve yaşlı olanların evlerinin kapılarına, Rusça ve Bulgarca olarak, o evin sakinlerinin zararsız ve yardıma muhtaç olduklarına ilişkin kâğıtlar astırdı Osman Paşa Bölge kiliselerinin ve manastırlarının yetkililerinden de düşkün durumda olanlara yardım edileceği hususunda güvence aldı 8 Aralık sabahı, şehrin piskoposu önderliğinde karargâha gelen kilise heyeti, paşanın geride kalanları düşünmemesini, bunun bir namus meselesi olduğunu tebliğ eden bir ahitname sundular

9 Aralık sabahı huruç harekâtı başladı Atıf Paşa’nın öncü kuvvetleri ilk hattı yardı ve peşindeki Osman Paşa, emrindeki birliklerle açılan gedik kapanmadan tüm gücüyle Rus avcı taburlarının üzerine çullandı Beraberindeki sivillerle birlikte ilerlemeye çalışan en gerideki Ömer Paşa’nın grubu ise beklendiği gibi ağır kaldı ve kuşatma hattında açılan gediğin avantajını iyi kullanamadı Gazi Osman Paşa çaresiz, yardım için geri dönmek zorundaydı İşte o anlarda yakınına düşen bir top mermisinden savrulan şarapnel parçalarıyla sol bacağından yaralandı ve atından düşerek esir alındı

Ateşkes ve savaşın sonu

Kısa süre sonra ordu, kırk bin civarındaki mevcuduyla birlikte silah bırakmıştı

Yaralı Osman Paşa, kendisi için hazırlanan küçük bir kulübede, teslim şartlarını görüşmek üzere ziyaretine gelen Korgeneral Ganetski’ye kılıcını teslim etti Çar, özel doktor ve hemşirelerini Osman Paşa’nın tedavisi için gönderdi ve birkaç gün sonra genel karargâhta kabul ettiği Paşa’ya büyük itibar göstererek kılıcını iade etti Çar ve yakınlarından büyük ilgi ve saygı gören Osman Paşa, on beş gün sonra, bir süre esaret hayatı yaşayacağı Rusya’nın Kharkov şehrine doğru yola çıkarıldı Savaşın ardından korkulan olmuş, Osmanlı asker mevcudunun on beş bin kadarı soğuk, açlık ve kötü muameleden kırılmıştı Şehir yağmalanmış, hasta ve yaralılara da acınmamıştı Sivil ahali, Rus askerlerinden ziyade Bulgar çeteciler tarafında katledilmişlerdi

Sultan Abdülhamid Han’ın özel girişimleri ile üç ay sonra serbest kaldı Osman Paşa Abdülhamid Han, kendisini Yıldız Sarayı’nın merdivenlerinde karşılayarak, “İki güzümün nuru hoş geldin, sen benim yüzümü bu dünyada nasıl ak ettiysen, Allah da senin yüzünü iki cihanda ak etsin” diye kucaklayarak nice iltifatlarda bulundu Ancak Osman Paşa, geride kalan askerlerinin ve katledilen ahalinin üzüntüsünü ömrü boyunca yaşayacaktı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.