![]() |
Osmanlı'da Bilim |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı'da BilimOsmanlıda Bilimin Kökleri "Osmanlı topraklarında biliminin oluşumunu ve gelişmesini, Osmanlı öncesi Selçuklu döneminde Anadolu şehirlerinde eski ilim kurumlarının yerleşmiş gelenekleri ile dönemin en önemli kültür merkezleri sayılan Mısır, Suriye, İran, Endülüs ve Türkistan’dan gelen bilim adamları gerçekleştirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlıda Bilim,Arap ve Fars Dillerindeki ilmin eksik ve bazen de yanlış birdevamı mıdır? Ekmeleddin İhsanoğlu, bu konuları çok iyi araşatırıp bilgimize sundu ![]() ![]() E ![]() “Birincisi, klasik Osmanlı döneminde bilimin, Adnan Adıvar’ın dediği gibi “Arap ve Fars dillerindeki ilmin eksik ve bazen de yanlış bir devamından ibaret ” olmadığına; astronomide, matematikte,vs ![]() ![]() Ayrıca Osmanlılar, Türkçe’yi bilim dili haline getirdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci nokta, Adıvar’ın ileri sürdüğünün aksine Osmanlılarla Batı bilimi arasında bir duvar bulunmadığı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Medreseler ve Enderun Osmanlı devletinin iki eğitim kurumu vardı: medreseler ve enderun ![]() Medreseler, bir bakıma ortaçağın üniversiteleriydi ![]() ![]() ![]() Medrese, “ders okunan yer” anlamına geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İznik Medresesi Osmanlıda ilk bilim yuvası nerede kurduldu denirse, bunun Orhan Bey vaktinde 1330'da İznik’te kurulan İznik Medresesi olduğunu söyleyebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı'da Bilim |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı'da BilimBursa Medresesi Osmanlılarda İznik Medresesi’nden sonra açılan ikinci medrese, Bursa Medresesi’dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davud-ı Kayseri, Orhan Gazi’nin yaptırdığı İznik medresesinin ilk müderrisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Davud-i Kayseri, Muhyiddin Arabi’nin Fususü’l-hikem adlı büyük eserine mükemmel bir açıklama yazarak zeka ve gelişmişliğini gösterdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İznik Medresesi’nin ilk baş müderrisi, Davud-ı Kayseri 'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra Bursa ve Edirne' de medreseler açıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Enderun Enderun' a devşirme çocuklar alınırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (O ![]() ![]() Enderun ve İç Oğlanları Sarayın Enderun yani içeri (Harem-i hümayun) halkı, devşirme denilen Hıristiyan tebaadan veya savaşlarda esir alınıp yetiştirilen gençlerden oluşuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kiler koğuşu derece bakımından Seferliden yüksekti; başları olan kilercibaşı, sultanın yemeğini bizzat önüne koyardı; kiler iç oğlarnları sultanın ve ve sarayın ekmek, et, yemiş, tatlı şerbet vb gibi yiyecek içeçek şeylerini hazırlar, saray odalarıyla saray camisine ait mumları bulur ve depolardı ![]() ![]() ![]() Hasoda, hazine koğşunun üstünde olup padişaha en yakın olanlar burada bulup hizmet ederlerdi;asıl Enderun ağaları denilen sınıf bu hasodalılardı;bu odanın en büyük zabiti Hasoda başı ile silahdar, çuhadar, rikabdar’dı;hasoda efradı kırk kişiden oluşurdu ve burada münhal oldukça hazire oasının en kıdemlisi buraya alınırdı; eğer gereksinim iki olursa bu ikinci açık yere deKiler odasının sıra bekleyen en eskisi ve açık üç ise seferli koğşuşunun kıdemlisi nakledilirdi ![]() Hasodalıların asıl görevi Hırka-i Şerif dairesinin temizlenip süpürülmesi ile geceleri ödağacı yakmak,gül suyu serpmek,şamdah,parmaklık ve diğer metale(madeni) eşyayı parlatmak ve temizlemek gibi hizmetlerdi ve bunlar nöbetle yapılırdı ![]() Oda zabitlerinden Hasodabaşı, törende padişahın elbisesini giydirir ve çıkarırdı; silahdar, törende (merasimde) at üzerinde sağ omzundu padişahın kılıcını taşır; çuhadar yine törende padişahın kaputunu götürüp halka çil para serper ; rikabdar ise padişahın çizmelerine bakıp ayağını giydirirdi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı'da Bilim |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı'da BilimTıp 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eserini Türkçe Yazdığı İçin Okurundan Özür Dileyen Tıp Adamı Bu dönemin en tanınmış hekim yazarı ise Hacı Paşa adı ile ünlü Celaleddin Hızır (öl:1413 ya da 1417)'dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tefsir ve tasavvufa dair de eserleri olan Hacı Paşa’nın tıp konusundaki eerlerini başında Aydınoğlu İsa Bey için 1381'de yazdığı Şifa ül-Eskam ve Deva ül-Alam (Hastalıklara Şifa ve Elemlere Çare) adlı Arapça eseri gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 14 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemin tanınmış ozanlarından (şairlerinden) Ahmedî (1334?-1413) ‘nin de Tıbba dair mesnevi şeklinde Tervihi’l-Ervah adlı manzum bir eser yazdığı görülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu devrin sonlarına doğru, yani 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemde tıp dışındaki konulara ilişkin eserleri pek göremiyoruz ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sıralarda Hüsameddin Tokadi, gökkuşağı üzerine küçük bir kitap yazmış,fakat sonunda biraz bilime değinen bu sözleri için “bütün söylediklerim hep, filozofların öğretilerine göredir (mezheb-i hükeme üzeredir) günahtan sakınanlar ve şeriat yolunda gidenler (in), buna inanmamak gerekir” demeyi de ihmal etmemiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı'da Bilim |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı'da BilimOsmanlılar, Kelam ve Tasavvuf İmam Gazali, Osmanlı ulemasının en çok inecelediği ve tanıdığı İslam düşünürlerinden biridir ![]() ![]() ![]() Hiç kuşkusuz, Gazali Osmanlıları etkileyen tek düşünür değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelam-Tasavvuf uzlaşması Osmanlı zihniyetini oluşturmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı esprisinin eleştirel akla fazla yer vermemesi ve sufiliğin kazandığı güç, anlama ve ifade aracı olarak şiirin önemini çok artırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanınmış oryantalist E ![]() ![]() ![]() ![]() Mistik şairlerin ifade ettiklerine göre, Tanrı yaratılış dolaysıyla kendini göstermeye karar verince önce ışığından “Nur-u Muhammed” aydınlanmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gibb, Osmanlılarda yaygın “Yaratılış” kuramının şiirdeki ifadesini eserinde daha ayrıntılı olarak veriyor ![]() ![]() ![]() ![]() Taşköprüzade Ahmet Efendi, Mevzuat-ül Ulum ’da(Arapça’dan tercüme ünlü eseri) Kelam ilmini şöyle tanımlıyor: “Bu bir ilimdir ki; anınla iktidar olunur; akaid-i diniye isbatına ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı düşüncesinin skolastik niteliğini daha önce degalerca belirttim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı'da Bilim |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı'da BilimFatih ve Bilim Osmanlı Devleti,Fatih ile birlikte gerçekten büyük bir imparatorluk kimliğine kavuşmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu eserle birlikte biri dünya haritası olmak üzere 63 de harita vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan,Venedikli ressam Gentile Bellini ’nin 1479-80 yıllarında İstanbul’a gelerek sarayda yaşayıp Fatih’in resimlerini ve bu arada başka bazı resimler yaptığı bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu vesile ile belirtmemiz gereken bir nokta da Fatih’in gençliğinden beri din ve metafizik konularına gösterdiği ilgidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatih, İstanbul’un alınmasından sonra Hıristiyanlıkla da ilgilenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu görüşleri özetlemek gerekirse Fatih’i bir Rönesans hükümdarı gibi görmek biraz abartmak sayılabilirse de onun döneminde Osmanlı düşüncesinin Batı kültürü ile serbest bir şekilde temasa geldiği, daha sonraki dönemde bunun kösteklendiği bir gerçektir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|