Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1071, agustos, malazgirt, zaferimiz

26 Agustos 1071 Malazgirt Zaferimiz

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

26 Agustos 1071 Malazgirt Zaferimiz



Savaş Öncesi Durum

1060'lar süresince Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan Türk müttefiklerinin Ermenistan ve Anadolu'ya doğru göç etmesine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler 1068 yılında Romen Diyojen Türklere karşı bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi 1070 yılında Türkler (Alparslan komutanlığında), günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt'te Manzikert (Bizans dilinde Malazgirt) ve Erciş kalelerini ele geçirdi Daha sonra Türk ordusu Diyarbakır'ı aldı ve Bizans yönetimindeki Urfa'yı kuşattı Ancak alamadı Türk Beylerinden Afşin Beyi de güçleri arasına katıp Halep'i aldı Alp Arslan Halep'te konaklarken Türk atlı birliklerinin bir kısmına ve Akıncı Beylere Bizans şehirlerine akınlar düzenlemesine izin verdi Bu sırada da Türk akınlarından ve son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan Bizanslılar tahta ünlü komutan Romen Diyojeni çıkardılar Romen Diyojen'de büyük bir ordu kurup Konstantinopolis (bugünkü İstanbul)'ten ayrıldı(13 mart 1071) Ordunun mevcudu 200000 olarak tahmin ediliyor12 yüzyılda yaşamış Ermeni bir tarihçi olan Edessalı Matta Bizans ordusunun sayısını 1 milyon olarak veriyor

Bizans ordusu düzenli Rum ve Ermeni birlikleri dışında ücretli Slav, Got, Alman, Frank, Gürcü, Uz, Peçenek, Kıpçak askerlerinden oluşuyordu Ordu ilk olarak Sivas'ta dinlendi Burada halkın coşkuyla karşıladığı imparator halkın dertlerini dinledi Halkın Ermeni taşkınlık ve barbarlığından yakınmaları üzerine kentin Ermeni mahallelerini yıktırdı Pekçok Ermeni'yi öldürüp, önderlerini sürgüne yolladıHaziran 1071'de Erzurum'a vardı Orada, Diyojen'in generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alp Arslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti Nikeforos Bryennios da dahil diğer generallerin bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi

Diyogen, Alp Arslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek ve Malazgirt'i ve hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat kalesini sürâtlica geri ele geçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi Öncü kuvvetlerini Malazgirt'e gönderen imparator ana kuvvetleriyle yola çıktı Bu sıradada Halep'te bulunan sultana elçiler göndererek kaleleri geri istedi Elçileri Halep'te karşılayan Sultan teklifi reddetti Mısır'a hazırladığı seferden vazgeçip Malazgirt'e doğru 20000-30000 kişilik ordusuyla yola çıktı Casuslarının verdiği bilgiyle Bizans ordusunun büyüklüğünü bilen Alp Arslan Bizans İmparatorunun gerçek hedefinin İsfahan'a (Bugünkü İran) girmek ve Büyük Selçuklu Devletini yıkmak olduğunu sezdi

Ordusundaki yaşlı askerlerin yolda kalmasına neden olan cebri yürüyüşüyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirt'e varan Alp Arslan komutanlarıyla savaş taktiklerini görüşmek için Savaş Meclisini topladı Romen Diyojen ise savaş planını hazırlamıştı İlk saldırı Türklerden gelecek ve bu saldırıyı kırmaları durumunda da karşı saldırıya geçeceklerdi Alp Arslan ise "Hilal Taktiği" hususunda komutanlarıyla uzlaşmıştı

Muharebe

26 Ağustos Cuma sabahı çadırından çıkan Alp Arslan Malazgirt'le Ahlat arasındaki Malazgirt ovasında, kendi ordugahının 7-8 km uzağında, ovaya yayılmış durumdaki düşman birliklerini gördü Savaşı önlemek için imparatora elçiler göndererek Sultan barış önerisinde bulundu İmparator, Sultanın bu önerisini ordusunun büyüklüğü karşısında bir korkaklık olarak yorumladı ve öneriyi reddetti Gelen elçileri soydaşlarını Hristiyan topluluğuna geçmelerine ikna etmek üzere ellerine birer haç tutuşturarak geri yolladı

Düşman ordusunun büyüklüğünün kendi ordusundan daha büyük olduğunu gören Sultan Alp Arslan savaştan sağ çıkma ihtimalinin düşük olduğunu sezdi Askerlerinin de hasımlarının sayı fazlalığı karşısında tedirginliğe düştüğünü farkeden Sultan eski bir Türk töresi uyarınca kefene benzeyen beyaz kıyafetler giydi Atının da kuyruğunu bağlattı Yanındakilere Şehit olduğu taktirde vurulduğu yere gömülmesini vasiyet etti Komutanlarının savaş alanından kaçmayacağını anlayan askerlerin maneviyatı arttı Askerlerinin Cuma namazına İmamlık eden Sultan atına binip ordusunun önüne çıkıp moral yükseltici ve maneviyat artırıcı kısa ve etkili bir konuşma yaptı Allah'ın Kur'an'da zafer vaadettiği ayetleri okudu Şehitlik ve Gazilik makamlarına erişileneceğini söyledi Tamamı Müslüman olan ve büyük çoğunluğu Türklerden oluşan Selçuklu ordusu savaş pozisyonuna geçti

Bu sırada Bizans ordusunda dinsel ayinler yapılmakta ve Papazlar askerleri kutsamaktaydı Romen Diyojende eğer bu savaşı kazanması durumunda (ki buna inancı tamdı) ününün ve saygınlığının artacağından emindi Bizans'ın eski ihtişamlı günlerine döneceğini hayal ediyordu En ihtişamlı zırhını giydi ve inci beyazı atına bindi Ordusuna zafer durumunda büyük vaatlerde bulundu Tanrı tarafından şeref, şan, onur ve kutsal savaş sevapları verileceğini duyurdu Alp Arslan savaşı kaybetmesi durumunda her şeyini ve atalarından miras kalan Selçuklu devletini de kaybedeceğini çok iyi biliyordu Romen Diyojen ise savaşı kaybetmesi halinde devletinin çok büyük güç, prestij ve toprak kaybedeceğini biliyordu Her iki komutan da kaybetmeleri durumunda öleceklerinden emindi

Romen Diyojen ordusunu geleneksel Bizans askerî kaidelerine göre düzenlemişti Ortada birkaç sıra derinlikte çoğu zırhlı, piyade birlikleri ve bunların sağ ve sol kollarında süvari birlikleri yerleştirilmişti Romen Diyojen merkeze; General Bryennios sol kanata ve Kapodokyayalı General Alyattes ise sağ kanata komuta ediyordu Bizans ordusunun gerisinda büyük bir rezerv bulunuyordu ve bu özellikle taşra eyaletlerinde nüfuzlu kişilerin özel ordularının mensuplarından oluşuyordu Geri rezerv ordusunun komutanı olarak genç Andronikos Doukas seçilmişti Romen Diyojen'in bu tercihi biraz şaşırtıcı idi; çünkü bu genç komutan eski imparatorun yeğeni ve Caesar Yannis Doukas'ın oğlu olup, bu kişiler açıkca Romen Diyojen'in imparator olmasının aleyhindeydiler

Savaş öğle saatlerinde Türk atlılarının toplu ok saldırısına geçmesiyle başladı Türk ordusunun çok büyük bir çoğunluğu atlı birliklerden oluştuğundan ve nerdeyse hepsinde de ok olduğundan bu saldırı Bizanslılarda önemli miktarda asker kaybına neden olmuştu Ama yine de Bizans Ordusu saflarını bozmaksızın korudu Bunun üzerine ordusuna yanıltıcı bir çekilme buyruğu veren Alp Arslan gerilerde gizlediği küçük birliklerinin tarafına doğru çekilmeye başladı Bu gizlediği birlikler az miktarda organize olmuş askerlerden oluşuyordu Türk ordusunun arka saflarında bir Hilal biçiminde yayılmışlardı Türklerin sürâtlica çekildiğini gören Romen Diyojen Türklerin saldırı gücünü yitirdiğini ve sayıca fazla olan Bizans ordusundan korktukları için kaçtıklarını düşündü En baştan beri Türkleri yeneceğine inanmış imparator bu bozkır taktiğine kanıp kaçan Türkleri yakalamak için ordusuna Saldır buyruğu verdi Çok az zırhları olduğu için sürâtlica geri çekilebilen Türkler, zırh yığınına dönmüş Bizans süvarileri tarafından yakalanamayacak kadar sürâtliydı Ancak buna rağmen Bizans ordusu Türkleri kovalamaya başladı Yan geçitlerde pusu kurmuş Türk okçuları tarafından ustaca vurulan ama buna aldırmayan Bizans ordusu saldırıya devam etti Türkleri iyice kovalayıp yakalayamayan, üstüne bir de çok yorulan (üstlerindeki ağır zırhların etkisi büyüktü) bizans ordusunun hızı durma noktasına geldi Türkleri büyük bir hırsla kovalayan ve ordusunun yorulduğunu anlayamayan Romen Diyojen yine de takip etmeye çalıştı Ancak bulundukları mevziden çok ileri gittiklerini ve çevreden saldıran Türk okçularını görüp kuşatıldığını çok geç zamanda anlayan Diyojen geri çekilme buyruğu verme ikilemindeydi Tam da bu ikilemdeyken geri çekilen Türk süvarilerinin yönlerini tam Bizans ordusu üzerine geçip hücuma kalkmaları ve geri çekilme yollarının da Türkler tarafından kapatıldığını gören Diyojen paniğe kapılarak 'Çekil' buyruğu verdi Ancak ordusu çevrelerindeki Türk hatlarını yarıncaya kadar yetişen Türk ordusunun ana kuvvetleri Bizans ordusunda tam bir panik başlattı Kaçmaya kalkan generalleri görüp daha da paniğe kapılan Bizans askerleri en büyük savunma güçleri olan zırhlarını da atıp kaçmaya çalıştı Bu sefer de ustaca kılıç kullanan Türk kuvvetleriyle eşit duruma düşüp büyük çoğunluğu yok oldu

Türk Soyundan gelen Uzlar, Peçenekler ve Kıpçaklar; Afşin Bey, Artuk Bey,Kutalmışoğlu Süleyman Şah gibi Selçuklu komutanları tarafından verilen Türkçe emirlerden etkilenen bu süvari birlikleri de soydaşlarının yanına katılınca Bizans ordusu süvari gücünün önemli bir kısmını kaybetti Sivas'ta soydaşlarına yaptıklarının acısını çıkartmak isteyen Ermeni askerleri herşeylerini bırakıp savaş alanından kaçınca Bizans ordusu için durumun vahameti arttı

Ordusunu komuta etme olanağının kalmadığını gören Romen Diyojen yakın birlikleriyle kaçmaya kalktıysa da artık bunun imkânsız olduğunu gördü Sonuçta tam bir bozgun havasına giren Bizans ordusunun büyük bölümü akşam hava kararıncaya kadar yok edildi Kaçamayıp sağ kalanlar teslim oldularİmparator omzundan yaralı olarak ele geçirildi

Tüm dünya tarihi için büyük bir dönüm noktası niteliğinde olan bu savaş zafer kazanan komutan Alp Arslan'ın yenik İmparator IV Romen Diyojen'le antlaşma yapmasıyla son buldu İmparatoru bağışlayan ve ona iyi davranan Sultan antlaşmaya göre İmparatoru serbest bıraktı Antlaşmaya göre imparator kendi fidyesi için 1500000 dinar, vergi olarak da her yıl 360000 dinar ödeyecek ayrıca Antakya, Urfa, Ahlat ve Malazgirt'i de Selçukluya bırakacaktı Tokat'a kadar kendisine verilen Türk birliği eşliğinde Konstantinopolis'e doğru yola çıkan imparator Tokat'ta toplayabildiği 200000 kadar dinarı kendisiyle birlikte gelen Türk birliğine verip Sultan'a doğru yola çıkardı Tahta kendi yerine VII Mikhail Dukas'ın çıktığını öğrendi

Romen Diyojen ise geri dönmekte iken Anadolu'ya dağılmış ordunun kalanlarından derme çatma bir ordu düzenlemiş ve kendisini tahttan indirenlerin ordularına karşı iki çatışma yapmıştır Her iki muharebede yenilerek Kilikya'da bir küçük bir kaleye çekildi Orada teslim oldu; keşiş yapıldı; katır üzerinde Anadolu'dan geçirildi; gözlerine mil çekildi; Proti (Kinalıada)'daki manastıra kapatıldı ve orada birkaç gün içinde yaraları ve enfeksiyon nedeni ile öldü

Romanos Diogenes'in esareti

Alp Arslan İmparator Romen Diyojen'i rezil ederken Boccaccio'nun De Casibus Virorum Illustrium eserinin 15 Yüzyıl'da resmedilmiş bir Fransız çevirisi

İmparator IV Romanos(Romen Diyojen) Alp Arslan'ın huzuruna çıkarılınca, Alp Arslan ile aralarında şu dialog gerçekleşmiştir:

Alp Arslan: "Eğer ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardın?" Romanos: "Ya öldürürdüm, ya da zincire vurup Konstantinopolis sokaklarında gezdirtirdim" Alp Arslan: "Benim vereceğim ceza çok daha ağır Seni affediyorum, ve serbest bırakıyorum"

Alp Arslan ona makul bir naziklikle muamele etti ve ona savaştan önce de yaptığı gibi barış antlaşması önerdi

Romanos bir hafta boyunca Sultan'ın esiri olarak kaldı Cezası sırasında, Sultan şu diyarların teslim olması karşılığında Romanos'a Sultan'ın masasında yemek yemek izni verdi: Antakya, Urfa, Hierapolis (Pamukkale yakınlarında bir kent) ve MalazgirtBu antlaşma hayatî önem taşıyan Anadolu'yu sağlama alacaktı Alp Arslan Romanos'un hürriyeti için 15 milyon altın istedi, fakat Bizans bir mektupla bunun çok fazla olduğunu belirtti Sultan da 15 milyon istemek yerine her yıl toplam 360000 altın isteyerek kısa-vadeli harcamalarını kesmiş oldu Sonunda, Alp Arslan Romanos'un kızlarından birisiyle evlendi Sonra Sultan Romanos'a bir sürü hediyeler verdi ve Konstantinopolis yolunda onun yanına eskort olarak iki komutan ve yüz adet Memlük askeri verdi İmparator planlarını yeniden kurmaya başladıktan sonra, otoritesinin sarsılmış olduğunu gördü Özel muhafızlarına zam vermesine karşın Doukas ailesine karşı savaşlarında üç kez yenildi ve tahttan indirilip, gözleri çıkartılıp Proti adasına sürüldü; az bir vakit sonra gözleri kör edilirken bulaşan bir enfeksiyon sonucu öldü Romanos savunmak için çok çaba sarf ettiği Anadolu'ya son ayak bastığında yüzü yara bere içindeyken eşeğe bindilip gezdirilmişti

Sonuç

VII Mikhail Dukas, Romanos Diyojen'in imzaladığı antlaşmanın geçersiz olduğunu ilan etti Bunu haber alan Alparslan da ordusuna ve Türk Beylerine Anadolu'nun fethi emrini verdi Bu emir doğrultusunda Türkler Anadolu'yu fethe başladılar Bu saldırılarda sonu Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğu'na varacak bir tarihi süreci başlamıştır

Bu savaş, Anadolu'nun Türklerin tam olarak eline geçmesi için, savaşçı olan Türklerin, eski Cihad Akınlarını tekrar başlatacağını gösteriyordu Abbasiler döneminde biten bu akınlar, Avrupayı İslam tehdidinden kurtarmıştı Ancak Anadolu'yu ele geçiren ve Hıristiyan Avrupa ile Müslüman Ortadoğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans devletinin çok büyük bir güç ve toprak kaybına neden olan Türkler, aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupa'ya başlayacak yeni akınların habercisi oluyordu Ayrıca İslam dünyasında büyük bir birlik sağlamış olan Türkler bu birlikteliği Hıristiyan Avrupa'ya karşı kullanacaktı Bütün İslam dünyasının Türklerin önderliğinde Avrupa'ya akın başlatmalarını önceden gören Papa, önlem olarak Haçlı seferlerini başlatacak ve bu da kısmi olarak işe yarayacaktı Ancak yine de Türklerin Avrupa'ya yaptığı akınları durduramayacaktı Malazgirt savaşı, Türklere Anadolunun kapılarını açan son savaş olarak bilinir

Kaynak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.