Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğru, fethine, istanbulun

İstanbul'un Fethine Doğru

Eski 05-10-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İstanbul'un Fethine Doğru



ISTANBUL'UN FETHINE DOGRU






Istanbul, Schlumberger'in ifadesine göre, babasi Sultan Murad'in vasiyetiyle kendisine tavsiye edilmis ve ecdadi olan bütün sultanlarin zihinlerini isgal etmis oldugu bu muazzam tesebbüsü gerçeklestirmek isteyen Sultan Mehmed, devamli olarak bu fethi nasil basarabilecegini düsünüyordu Zira bu sehrin fethi, Osmanli Türklerine sadece yeni bir baskent kazandirmayacak, ayni zamanda kurduklari devletin, Avrupa kitasindaki topraklarinin garantisi olacakti Egemenlikleri altindaki ülkelerin merkezinde ve Avrupa-Asya geçidi üzerinde bulunan bu yeni baskent ellerinde olmadan Türklerin kendilerini güvenlik içinde hissetmeleri imkansizdi Kendilerini tedirgin eden Rumlar degil, Hiristiyanlarin birleserek Constantinopolis gibi bir üsten harekete geçmeleri ihtimaliydi


Sultan Mehmed, Konstantiniye'yi ele geçirmek suretiyle "müjdeli emîr" olmak ve Osmanli Asya'si ile Avrupa'sini birbirine baglayip devletin tabiî sinirlarini, cografî ve siyasî birligini saglamak istiyordu Hammer, hükümdara bu düsünceyi gerçeklestirme imkanini veren olaylari su ifadelerle dile getirir:


"Bizans Imparatoru Kostantin, mevsimsiz olarak ve maharetsizce bir hareketle, pâdisahin fetih arzusunu hemen uygulamasini tacil (sür'atlendirecek) edecek davranislarda bulundu Sultan Ikinci Mehmed, Anadolu'da, Ibrahim Bey tarafindan saçilmis olan nifak tohumlarini gidermeye çalistigi sirada, Bizans elçileri ordugaha gelerek Orhan'a tahsis edilmis olan akçanin hemen ödenmesini istemisler ve belirtilen paranin iki misli olarak verilmeyecek olmasi halinde, sehzâdenin serbest birakilacagini tehdid edici bir dille beyan etmislerdi" Bu neviden bir hareket, bir bakima Fâtih'i tehdid ediyordu



Öyle anlasiliyor ki, bu tehdidin sonu da gelmeyecekti Zira isi santaja kadar götürmek demek olan bu istek, Osmanlilari devamli surette rahatsiz edecekti Gerçekten, Karaman seferi esnasinda Imparator Konstantin ve senato, bu seferi firsat bilerek gönderdigi elçilerle Sehzâde Orhan'a verilen tahsisatin arttirilmasini ve sayet bu yapilmazsa sehzâdeyi Rumeli'ye saliverecegini de tehdid olarak bildirmekte idi Gelen elçilerin önce vezir-i azami görerek arzularini bildirmeleri, protokol geregi oldugundan elçiler, imparatorun tekliflerini Halil Pasa'ya bildirdiler



Bu tekliflere göre imparator, Istanbul'da bulunan Sehzâde Orhan'in her sene verilmekte olan tahsisatinin, masraflarini karsilayamamasindan dolayi artirilmasini istemekte, sayet bu teklifi kabul edilmeyecek olursa adi geçen sehzadeyi Rumeli'ye saliverecegini tehdidkarâne bir sekilde bildirmekte idi Bunu ögrenen Halil Pasa, henüz imzasi kurumayan ahde muhalif hareketlerinden dolayi agir sözler söyleyerek elçileri tehdid ettikten sonra:


"Simdi Anadolu'ya sefer ettigimizi ve Frikya'da bulundugumuzu gördügünüzden istifade ederek, âdetiniz oldugu üzre uydurdugunuz sözlerle bizi korkutmak istiyorsunuz biz çocuk degiliz, elinizden ne gelirse yapiniz Orhan'i Trakya'ya pâdisah yapmak istiyorsaniz hiç durmayin Macarlari da getirmek istiyorsaniz dâvet ediniz Yalniz sunu biliniz ki hiç bir seye muvaffak olamayacaksiniz Aksine ellerinizdekini de kayb edeceksiniz Mamafih söylediklerinizi pâdisahima arzedecegim O, ne der ve nasil arzu ederse o olacaktir" diyerek durumu Sultan Mehmed'e bildirir Hükümdar, imparator ve senatonun bu istekleri karsisinda hiddetlenecektir Fakat uygun zamani bekledigi için elçileri güler yüzle karsilar Onlara, yakin zamanda Edirne'ye dönecegini ve orada görüserek arzularini yerine getirecegini söyledikten sonra onlari tatli dil ve ümitli bir sekilde geri gönderdi


Imparatorun, Sultan Mehmed'i tahrik eden bu istekleri ve elçilerin söyledikleri, Bizans tarihçisi Dukas tarafindan tafsilatli bir sekilde su ifadelerle nakledilir:
"Budala Bizanslilar, iyi düsünmeden, bos bir fikir ortaya atarak Mehmed'e elçiler gönderdiler Âdet oldugu üzre elçiler, söyleyeceklerini önce vezire söylerlerdi Bu elçiler vezire dediler ki: "Imparator Konstantinos her sene kendisine verilmekte olan 300 bin akçayi almaya razi olmuyor Sizin pâdisahiniz gibi, Osmanogullarindan olan Sehzâde Orhan, kemal çagina ermis bir gençtir Her gün birçok kimse kendisine gelerek, ona "emîr" diye hitab ediyor ve kendisini pâdisah ilan etmek istiyorlar Orhan ise bunlara ihsanlarda bulunmak ve kendilerine hediyeler vermek istiyor ise de, parasi olmadigindan ve para istemek için müracaat edecek baska bir yeri bulunmadigindan imparatora basvuruyor Ya tahsisati iki misline iblag ediniz veya Orhan'i serbest birakacagiz Osmanogullarini beslemeye mecbur degiliz Bunlarin, beytülmaldan infak olunmalari gerekir Orhan'in, tarafimizdan vaki olan tevkifi ve sehirden disari çikmamasi için aldigimiz tedbirler yeterlidir"



Halil Pasa, bunlari ve daha baska sözleri dinledikten ve Pâdisah Mehmed'e söylemek üzere imparator ve senatonun bu tekliflerini duyduktan sonra, elçilere sunlari söyledi: Ey akilsiz ve saskin Bizanslilar! Tasavvurlarinizdaki seytanliklari çoktan bilirdim Bu bildiklerinizi unutun Daha dün denecek derecede yakin bir zamanda sizinle yeminle teyid olunmus ahitnâmeyi yaptik ve diyebiliriz ki, mürekkebi henüz kurumamistir Simdi ise Anadolu'ya sefer yaptigimizi ve Frikya'da bulundugumuzu gördügünüzden faydalanarak, âdetiniz oldugu üzre uydurdugunuz korkuluklari bize göstermek suretiyle bizi ürkütmek istiyorsunuz Biz, fikir ve kudretten mahrum çocuk degiliz Elinizden ne gelirse yapiniz Orhan'i Trakya pâdisahi yapmak isterseniz hiç durmayin Macarlari Tuna'dan bu tarafa geçirtmeyi düsünüyorsaniz onlar da gelsinler Siz de daha önce kayb ettiginiz yerleri geri almak için taarruza geçmek isterseniz bunu da yapiniz Yalniz sunu biliniz ki, bunlardan hiç birine muvaffak olamayacaksiniz Aksine ellerinizde bulunani da kayb edersiniz Mamafih, söylediklerinizi pâdisahima arzedecegim, o ne arzu ederse o olacak"


Mehmed, basvezir ile elçiler arasinda konusulan yukaridaki hususlari duyunca çok hiddetlendi Ancak bunu belli etmedi Bizans elçilerini kabul ederek, bunlara dedi ki: "Az zamanda Edirne'ye dönmek niyetindeyim Oraya geliniz, imparatoru ve sehre ait bütün hususlari orada bana söyleyiniz Istenilen her seyi vermeye hazirim" Mehmed bu sözleri ve daha buna benzer tatli sözler söyleyerek bunlara yol verdi Birkaç gün sonra Bogazi geçip Edirne'ye gelen Mehmed, Karasu civarinda bulunan köylere, sâdik kölelerinden birini göndererek imparator için tahsis olunan iradin (gelirin) verilmesini yasakladi Bu gelirin tahsiline memur olanlari ve buna nezaret edenleri oradan kovdu Bu suretle sadece bir sene bu gelir alinmis oldu"

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.