Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arabi, den, ibni, sözler, tavsiyeler

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi den Tavsiyeler Sözler

1) Bütün Müslümanlara, dinlerinde devamlı birlik ve bir gibi olmalarını, hiçbir suretle dinde ayrılık yapmamalarını vasiyet ederim
Allah´ın yardımı birliktedir Müslümanlar ayrılığa düşmezlerse onları kimse mağlup edemez
Dinin hükümlerini nefsinde ihlâs ile tatbik edeni kimse aldatamaz Cin ve Şeytan o insana galebe edemez
Allah, Esmâ-i hüsnâsıyla bilinir Cenabı Hak´kın asarından Kudret ve azametini düşün, Zât ve mahiyetini düşünme
Esmâ-i hüsnânın çokluğu, bir merkezde düşünülürse Tevlıid olur Tevhid, kuvvettir
Daima Allah´tan başkasını unut Zâkir olursun Böyle olan kimse her yerde zâkir´dir Kal ve lisaniyle Allah´ın zikrine devam edenlerin kalbine Allah Zâti Ahadiyetine karşı iştiyak nuru ilka eder Gözü açılana ilâya gelir
Haya makamında Fetih başlar Fetih, kalb gözünün Tevfık-ı Rabbani ile açılmasıdır Bu göz açıldı mı Ahlâk, Fazilet, Doğruluk o kimse için asla değişmeyen, değiştirilemeyen bir haslet olur, Onsuz yaşayamaz

2) Bir yerde bir günah işlemiş isen oradan ayrılmadan bir de iyilik, ibadet işle, bir elbise üzerinde iken işlemiş isen O elbiseyi çıkarmadan evvel bir de ibadet yap
Vücudundan ayrılan sakal, bıyık, saç, tırnak , kir gibi şeylerde, senden ayrılırken tahir bulun Ve Allah´ı zikret Çünkü onlara sahibini nasıl terk ettin diye sorarlar
"Tırnak ve saçta sinir vardır Fakat keserken duymaz
Vücutta bâzı kısımların Ruhla alâkası vardır Duyarlar
Bâzı kısımlar da cesede, cana aiddir, duygu yoktur"
Hiç olmazsa Allah´tan mağfiret İste Allah´tan af ve mağfiret istemen bir duadır Dua da İbadettir unutma
Abdestsiz kat´iyyen tırnak, saç, sakal kesme Abdest almadan yıkanma Cünub iken su içme, yemek yeme, hatta kelâm etme, konuşma Niçinİni sorma Bana yanaşamazsın Vasiyetimi tut Sonun hayırlı olur
Geçmiş günahlarından birini hatırlayınca hemen tevbe, istiğfar et Ve Allah´ı zikret Çünkü Resulü Ekrem (Her işlediğin suçun peşinden bir de iyilik yap ki onu mahvetsin, zira Hasenat Seyyiati yok eder) buyurmuşlardır

3) Nerede öleceğini, ne vakit ruhunu vereceğini bilemezsin Onun için Rabbine her hâlinde hüsnü zan et Sui zan etmeTâ ki Rabbine hüsnü zan ile kavuşasın
Hadis-i Kudsi´de buyurur: Ben kulumun zannı üzereyim Bana karşı hayır zan´da bulunsun Bu haber bir vakit ile takyîd buyrulmamıştır Hatta zannın ilim derecesine çıkar
De ki: Rabbim affeder, mağfiret eder Günahlarımdan beni temizler
Günahkârlara rahmetinden ümidinizi kesmeyin; çünkü Rabbiniz bütün günahları yargılar Bu âyet´tir
Bir kavli şerifte hiçbir günah tahdid edilmeden mağfiret beyan buyrulmuş, bir de cenıian ile te´kid edilmiştir
Allah´ın Rahmeti gazabına galiptir Günahkârlara da kulum diye şeref bahşetmesi ne büyük lütf-u İlâhidir (Kul) kelimesi Hak namına kelâm eden, konuşan demektir
Allah´ımıza hudutsuz şükürler olsun

4) Gizli, aşikâr, tenhada, kalabalıkta Allah´ın zikrine devam et Allah, "siz beni anın ben de sizi anayım" der
Allah´ı çok zikreden erkeklerle, Allah´ı çok zikreden kadınlara pek büyük mükâfatlar hazırlanmıştır, buyrulur
Zikir, dil ileolduğu gibi kalb ile de olur Hatta bütün azalarla olur Zikir, zikrettiği Zâttan başkasını tamamen unutmaktadır
Daha doğrusu zikir, Maliki ceseden ve ruhan talep etmektir
Zikir çok büyük bîr ihsandır mü´minlere
"VE LE ZlKRULLAHÜ EKBER"
Allah daima kendi Zat-ı Ecel-li Âlâlarını teşbih ve zikreder
En büyük zikir Allah´ın zikridir Buradaki âyette en büyük zikir Hak İle zikre iştiraktir Sana senden yakın olanla
Gafil olma Gafillerin sözüne bakma Onlar bana yetişemezler

Zikir:
l- Kalben
2- Suren
3- Fiilen
l- Kalben, esmayı sükûn ve huzur içinde dil ile zikirle elde
edilir
2- Sırren, Esmada erimektir
3- Fiilen, ki en kıymetli zikirdir Bu zikir Allah´ın emirlerinde gizlidir Resulün sünnetlerinde yaptığı hareketlerde görünür Zekât, sadaka el Rezzak esmasını Hilen zikirdir Merhamet ve şefkat; El Rahim, El Rahman esmalarının fiili
zikridir
Muzır diye telâkki ettiğimiz hayvanlara bile şefkat ve merhamet şâmildir
Resulü Ekrem fiili zikrin tam kendisi idi Ahlâkı ve bütün sünnetleriyle
Bu zikre giren büyük bir tahdidat altındadır Resul´e abdestli bulunmak, yerde yatmak, Teheccüd namazı kılmak, misvak kullanmak farzdı Fiili zikir olmasa diğerleri bir şey
ifade etmez
Namaz da bir zikirdir Miraca gitmektir, ibadet bundan dolayı farzdır "Farz" demek mecburi demek değildir Hak´ka yanaşmak için muhakkak şarttır Hak´ka yanaşmanın edebidir, usulüdür bunsuz olmaz
demektir

5) işlenilen günahın günah olduğuna inanmak ve onun bir kabahat olduğunu bilmek tâattir Daha günahı işlerken içine ibâdet karışıyor demektir Bu ibâdetin karışması affa sebebtir Bir de o günaha istiğfar ve tevbe edilirse, tâat tarafı kuvvetleniyor günaha galebe ediyor Günahı günah bilmek ve işlerken günah olduğuna inanmak işlemenin sonunda nedamete (için yanmasına) sebep olur işte bu haller günahları yıkayan en İyi hallerdir
Allah´ın affı ve Rahmeti çok vâsidir Allah´a doğru bir kanş gidene Allah´ın rahmeti bir arşın gelir Bir arşın gidene bir kulaç gelir Yürüyerek gidene koşarak gelir mealinde Hadis-i Kudsi vardır
Allah´tan bize gelen feyizler, Ahkâm-ı İlâhiye´ye imân ile mütenasiptir, imânın ne kadar kuvvetlenirse feyz o kadar fazlalaşır

6) Daima hayra ve hayırlı işlere niyetli ol O hayrı işlemeğe muvaffak olamazsan dahî mükâfatını görürsün
Yine hatama gelen bütün serleri de terk etmeğe azimli ol
Yine hatırına gelen fenalıkları da terk etmeğe azmet
Kader galebe eder de o şerri işlersen zararını görmezsin Hatıra gelen şerleri terk etmeğe azimli olan, her fena hatıradan dolayı sevap kazanır
Sevap: Allah´ın ve Peygamberin yapılmasını istediği ve yapılmamasından hoşnut oldukları şeylere denir
Bir Hadis-i Kudsî´de: Kulum bir sevap, bir iyilik işlemeyi düşünürse, hemen bir sevap yazarım Eğer onu işlerse en az on misli sevap yazarım Bir fenalık düşünürse, onu işlemezse affederim, işlerse bir misli günah yazarını Buyrulur
Günahlarda adalet var Sevaplarda fazlalık var İyi iş, güzel âmel yapanlara daha güzel bir de ziyadesi var
"Burada Allah yazarım diyor" Hakk´ın kudretiyle yazıldığı için "yazarım" buyuruyor, tahdid etmiyor

7) İslâm kelimesi (LA İLAHE İLLALLAH) dır, ona devam et
Bu, zikirlerin efdâlidir
Hadis-i şerifte Ben ve benden evvel geçen bütün Peygamberlerin söylediği en efdâl zikir {LA İ L Â H E l L L A L L A H)dır buyrulmuştur
Bİr Hadis-i Kudsi´de: Benden gayri yedi gökler ve onlarda bulunanlar ve yine benden gayri yedi kat yerler ve içinde bulunanlar terazinin bir gözünde olsa, (LA İ L A H E İLLALLAH) da diğer kefesinde olsa, Kelime-i islâm ağır gelir
Sözün inceliğini düşün Düşün de ona göre devam et Bu zikrin feyzini ancak buna devam eden ve bunu kalbe muhkem yerleştiren anlar Bu kelimede hem nefi hem de ispat vardır (LA İLA - H E ) İle aynını nefi ederken (I L L A L L A H) ile de varlığını ispat ediyor
Sen de ilmen değil hükmen aynını nefi eder Hak´kın varlığını hem ilmen hem de hükmen ısbat, edersen, Tevhid´in zevkine erersin
(LA İLAHE İLLALLAH) lâfzı, mübarekinin nefi ve ısbat İle birlikte bulunması ve böyle olmasında büyük bir hikmet ve büyük bir sırrın Hak tarafından ilânı vardır Ona da devam et ve ehlini bulursan ondan tâlim eyle

8) Sakın (LA l L Â H E İL L A L L A H) ´ın ehline düşman olma, onun Allah dostları ile dostluğu vardır
Kelimei tevhidin ehli olanların bilfarz yer dolusu günahları olsa yalnız şirk bulunmasa, Allah onları kadar mağfiretle karşılar Allah´a düşman olan müşriktir Ondan uzaklaşmalı
Bilmeyerek veya te´vile müsait ağzından bozuk şeyler çıkmış ise, bununla Allah´ın kullarına düşman olunmaz
Allah´a düşman olduğu belli olmayan kimselere düşmanlık etme
Allah´a düşman, müşriktir, dedik Fiilini söylemeyen de âsi, günahkâr (mü´min) veya daha akıbeti belli olmayandır
Allah, kendi dostuna düşmanlık edene ilânı harb eder
Allah´ın kullarına daima şefkât ve merhametle muamele et
Allah, gâvuruna da dinsizine de rızık veriyor Hattâ şefkât ve merhametini bütün hayvanat ve mahlukata teşmil et
Onları yaradanın hatırı büyüktür, de

9 ) Allah´ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et Farzlar arasındaki nafileleri de kıl, işle Amelinden hiçbir şeyi küçük görme Allah o ameli yaratırken hakir görmedi Allah, her emrini itinâ ve inayetle vermiştir
Farzların edasına itinâ eden, Allah´a en sevgili ibadetlerle kulluk etmiş ve yaklaşmıştır
Farzları kendisine vazifei asliye kabul eden ve nefsinde tatbik eden Hak´kın gözü ve kulağı olur Seninle işitir, seninle görür, Hak´kın eli senin elindir Sana hakkıyle biâd edenler, ancak Allah´a biâd etmiş olurlar Allah´ın eli onların elleri üzerindedir Onların elleri Allah´ın eli olduğu surette onların elleri üstündedir Mubayaa ismi faildir Fail Allah´tır Onların elleri Allah´ın elidir Onların elleriyle Ailah-ü Tealâ mubayaa etmiştir Halbuki mubavaa edenler de onlardır Nafilelere devam eden, Allah´ın sevgisine nail olur
O kadar ki, Hak onun işitir kulağı, görür gözü olur Farzları eda eden de bunun aksi olduğu gibi farzlarda mecburi kulluk vardır O asıldır Nafilelerde kulluk ihtiyaridir Nafileye nafile denmesi zait olduğu içindir
Sen de vücudda zaidsin Çünkü Allah vardı sen yoktun Sonra sen oldun Vücud hades zaid oldu demek, sen vücud hakkında nafilesin, binaenaleyh senin için nafile denilen ameli yapmak lâzımdır Zira o, senin aslındır Farz olan amelleri de yapmak lâzımdır Çünkü onlar da vücudun aslıdır ki, Hakk´ın vücududur Farzların edası ile sen onun için oldun Nafileyi eda ile de sen, senin için oldun Sen onun için olmaklığın bakımından Onun sana muhabbeti, sen, senin için olduğun cihetteki muhabbetinden çok üstündür
Kudsi Hadis: Kulum, farz kıldığını ibadetlerle bana yaklaştığı gibi hiçbir şeyle yaklaşamadı Kulum, nafilelerle de bana yaklaşır O kadar ki, onu severim Sevince de işitir kulağı, görür gözü, tutar eli, yürür ayağı olurum Benden isteyince mutlaka veririm Bana sığınınca mutlaka onu korurum, işlediğim işler içinde,Mümin kulumun ruhunu kabzetmekteki tereddüdüm kadar, hiçbir şeyde tereddüt etmedim O, ölümden hoşlanmaz Ben de onu müteessir etmek istemem
Allah muhabbetinin verdiği neticeye bak; kulun nafilesi de ancak, farzları ikmal ettikten sonra sahih olur
Nafilelerin içinde de birçok farzlar ve nafileler vardır Kıraet, Rüku, Sücud ve benzerleri farzlar gibi Nafilelerde farzlann bulunması, farzları ikmâl ediyor
Bir Hadis-î sahihde: Cenabı Hak, kulumun namazına bakın Taınam mı, noksan mı Tam İse, tam yazılır, eğer bir şey noksan ise, bakın kulumun nafilesi var mı Eğer nafilesi varsa, farzını onlardan ikmâl ediniz Buyurur, işte, ameller böylece zabta geçer
Nafilenin mutlaka farzlardan aslı bulunmalı Farzlarda aslı bulunmayan, yeni uydurulmuş bir ibadet demektir Zahir buna bid´at der Ruhbaniyyet icad ettiler buyurur Resul-ü Ekrem Bunlardan bir kısmına, güzel adetlerdir der Ve bunları icad edenler, kıyamete kadar sevap kazanırlar Bunlar, Şeriatın aslına, ruhuna uygun olan bid´atler ki, bid´ati hasene tâbir edilmiştir
Şeriate uymayan ve şer olanlar, bid´ati seyyie´dir Kötü âdetlerdir, iyi âdetlere uyup, amel etmekte sevap vardır, lâkin, o iyi olan bir şeyi, Resulullah´dan sadır olmamıştır diye terk etmekde daha ziyade ecir vardır
Resulullah´a sünnetlerde tabi olmaktan, sünnet olmayan şeylerde Resulullah terk ettiği içüı terkine uymak, şeriatin ruhuna daha uygundur Çünkü Resulullh, ümmetine birçok şeylerin teklifinden hoşlanmaz Bu da güzeldir diye bir çok ibadetten ibda doğru değildir
Kolaylaştırın güçleştirmeyin, müjdeleyin nefret ettirmeyin "Hadis"
Allah size kolaylık murad eder, güçlük murat; etmez "Ayet"
Ahmet ibni Hanbel, kavun yemedi Niçin , dediler Resulallah nasıl yedi bilemiyorum da ondan, dedi Radiyallalı-ü anh
[Muhiddin-i Arabî hazretleri, bu dokuzuncu vasiyetinde çok büyük bir bahse temas etmiştir Hülâsa bid´atlerin iyi olmadığı neticesine varıyor
O halde, Resulüllah´ın yapmadığı şeylerden kat´i surette kaçmak, yaptığı şeyleri nasıl yaptığını bilmeden, yapmaktan uzak durmak en emin tarikdir]

10) işlerine riayet ettiğin gibi, sözlerine de riayet et Sözlerin de amellerin cumlesindendir Ağızdan çıkan her sözün, mutlaka yanında gözcüler vardır
Allah-ü Zül Celâl Allah yolunda şehid olanlara ölü diyenleri yalancılıkla itham ediyor Onlar, Ölü değil diridir buyuruyor
"Şehid" insanda Nur-u [M] di bulunduğundan Hak, Şehid´e kıymet vermiştir "
Sözüne dikkat et Allah, çirkin lâkırdıların aşikâre söylenmesini sevmez Şeriat´ın ölçüsüyle konuş, aşırı siline Meselâ Burç değişti, yıldız şöyle oldu da yağmur yağdı diyenler, Allah´a küfür, yıldıza imân ettiler
Hadîs-İ Şerifte: insanları yüzükoyun Cehennesn´e sürükleyen, dillerinin söylediği sözlerdir Buyruldu Yine Hadis-i Şerifte: Bir adam Allah´ın gazabını celbeden bir kelime söyler, ona da ehemmiyet vermez halbuki o kelime onu Cehennemin yetmiş yıllık derinliklerine
uçurur
Bir kimse de, Allah´ın razı olacağı bir kelime söyler de onun götüreceği yeri bilmez Halbuki o kelime, ona yükseklerin yükseğine çıkarır buyrulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi den Tavsiyeler Sözler

11) Sakın, elinle ruh sahibi bir mahlukun tasvirini yapma Tasvir yapanlar kıyamette en şiddetli azaba giriftar olurlar Tasvir yapanlara kıyamette denir ki,şu yarattığın şeyi dirilt veya ona bir ruh ver bakalım Tabii veremez
Hadis-i Kudsi´de: Benîm gibi yaratmaya yeltenenlerden daha zalim kim olabilir Onlar, bir karıncayı veya bir buğday tanesini veya bir arpa tanesini yaratsınlar imkânı mı var
Burada fotoğraf akla gelir Bunun hakkında meşhur Mısır Müftüsü Abduh´un bir fetvası vardır "El cevabı Safi fi ibahetil lifotoğ-rafi" risalesinde fotoğrafta üç buud olmadığından, bîr satıh üzerinde olması ve şahsın aynı olması bakımından taklid olmadığı ve fotoğrafta bir günah olmadığını ifade etmiştir

12) Kardeşini Hastaları ziyaret et Onlarda ne ibret alınacak şeyler var Aczini, Allah´a karşı fakrini düşün Allah´ın, lutfuyla sana bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah´ın Ihsan´ı bil ve şükret ´
Allah, hasta kulunun yanındadır Hastaya dikkatle bak O daima Allah´a sığınır Doktor da baksa, ilâçta alsa, şifayı Allah´dan bekler Onun dili daima Allah´ladır Kalbiyle Allah´ına iltica eder Allah´dan gaflet etmez Allah onunladır
Allah-ü Zül Celâl, kıyamet gününde Ey Adem oğlu, ben hasta oldum da beni ziyarete gelmedin,diyecek Ya Rab, Sen Rabbülâleminsin nasıl seni ziyaret edebilirim, deyince; bilmiyor musun falan kulum hasta idi onu ziyaret etmedin Eğer ziyaret etse idin, beni onun yanında bulurdun Yâni, hastanın dili ve kalbi, Ya ŞAFI diye feryad ediyor
Ey Adem oğlu, senden yemek istedim de yedirmedin Ya Rab Sen Rabbülâlemin´sin ben sana nasıl yemek yedirebilirim Bilmiyor musun falan kulum senden yiyecek istedi de yedirmedin Eğer ona yedirse idin, onu benim yanımda bulurdun
Ey Adem oğlu, senden su istedim Beni sulamadın Ya Rab, Sen Rabbülâlemin´sin ben seni nasıl sularım Bilmez misin falan kulum senden su istedi de onu sulamadın Eğer onu sulasa idin, Onu benim yanımda bulurdun
Resul-ü Ekrem buyurdular ki; Allah-ü Zül Celâl, zatını kulu menziline koydu Binaenaleyh Allah´a huzur eden, her halinde Allah´ı zikreden, her yiyecek ve içecek isteyeni Hak görür Onun dileğini derhal yerine getir Sakın me´yus etme Hiç bir şey yoksa, tatlı dille güler yüz göster
Senden yiyecek, içecek isteyen, seni Hak menziline çıkardı Saİle dikkat et isterken Allah adına ister onu, o halinde Öyle konuşturan Zatın hatırına hemen sen de, varsa istediğini ver
İmam-ı Hasan´la İmam-ı Hüseyin efendilerimizden, sail bir şey isterse, derhal vermek için güler yüzle karşılarlar ve meccanen ahırete muhtaç olduğumuz şeyleri götürmeğe gelen aziz kardeşim diye taltif
ederlerdi

13-) Sakın Kimseye zulmetme,Zulüm, insanı kıyamette karanlıklar içinde bırakır
Zülüm, hak sahiplerine haklarını vermemektir Sıkışmış birini görür de, onun sıkıntısını giderecek kudretde sende varsa, bil ki senin malında, onun hakkı vardır Onun haline muttali oluşun, hakkını
vermek içindir
Vermezsen mes´ulsün Eğer mali kudretin yoksa, tatlı dil ile ona yardım vazifendir Senin için, ona maddeten yardıma hiç imkân yoksa, o zaman ona dua edersin Bunları ihmâl eder yapmazsan zalimsin
Saili kovma Komşulara hediye vermek, açları doyurmak, susuzları kandırmak, çıplakları giydirmek, şaşırmışları yola koymak, suçlu ve kabahatlileri affetmek Din´dir Dindarlıktır
Sen de Allah´ın fakirisin Allah´ın, âlemlerde hiçbir şeye ihtiyacı yoktur Bununla beraber duaları kabul eder Muhtaç olanların ihtiyacını verir, zararlı şeyleri defeder, faydalı şeyleri ulaştırır
Sen de, Allah´ından dileklerini yüz aklığı ile isteyebilmek için
elinden geleni yapmalısın
Kudsi Hadis meali: Ey kullarım, zulmü nefsime haram kıldım Kendi aranızda da haram küdmı Artık kimseye zulmetmeyin Kullarım, hepiniz şaşırmışdınız Yalnız benim hidayet nasibettiğim kimseler müstesna Benden hidayet isteyin, sizi hidayete ulaştırayım
Kullarım, hepiniz açsınız Yalnız benim doyurduklarını müstesna Yiyeceklerinizi benden isteyin sizi doyurayım Kullarım, hepiniz çıplaksınız yalnız benim giydirdiklerim müstesna Benden giyinmeyi isteyin Ben sizi giydireyim
Kullarım, sîz gece gündüz hatalar, suçlar işliyorsunuz Ben günahlarınıza mağfiret ediyorum Benden mağfiret İsteyin sizî affedeyim, mağfiret edeyim
Bak, dikkat et Hak Tealâ, bunların hepsini sen istemeden veriyor, bununla beraber, istemeni emrediyor ki, isteğine icabet edip tekrar vermek için
istemeden verdiğini, RAHMAN İsmi şerifinin tecelliyatı bil istedikten sonra vereceğini beyan buyurması da, ihtiyaçlarını daima Rabbinden istemeyi sana talim içindir Bunlar ayrı ayrı makamlardır
Kulların yaradılışındaki hikmet, Allah´a ibâdet yâni, Allah´a tezellül ve ihtiyaçlarını açıklamaktır, ibadetlerin, Allah´a kulluk borcu olduğunu unutma Allah´ı bilmek için yol, kulluk yoludur
Sana vasiyetim: Hakkın emirleri ve nehiyleri karşısında teslimiyetle boyun eğ ve dersini al Tâ ki, bu emirler ve nehiylerinde senden istenilen nedir, bunu bilesin Sakın istemeyenlerden olma Birisinden istemeyen, umum hakkında da cimrilik etmiş olur
Eğer, sözü uzattım, çok söylediysem, kendini levmet Cahil İsen, öğrettim Unutmuş isen, hatırlattım Mü´min isen, Mü´minlere vâzu menfaat verir Burada sen, ben yok Hepimize vâzu menfaat verir
Yukarıdaki Hadis´i Kudsi´nin tamamı, kullarım siz bana zarar yapamazsınız Menfaat de yapamazsınız Bunlara gücünüz yetmez Kullarım, evveliniz, ahiriniz, insanlarınız, cinleriniz, en Muttaki adamın kalbi gibi kalbe salıib olsanız bu haliniz, mülkümden bir şey artırmaz
Kullarım, evveliniz, insanlarınız, cinlerinizin en fâcir adamın kalbi gibi olsa, bu haliniz, mülkümden bir şey eksiltmez Kullarım, evveliniz, ahiriniz, insanlarınız, cinleriniz hep, düz bir yerde toplansa, benden isteseler, ben de herkese istediğini versem,bu verişimden hazinemden hiç bir şey eksilmez İğnenin denize dalıp çıkması kadardır, iğne denizden hiç bir şey eksiltmez Çünkİ mücellâ olduğundan su almaz
Hele şu beyana bak Zat-ı İlâhisini kulu menzilesine koyunca, Allah´ı bilmeyen zayıf ruhlu insanlara, ne müthiş Saltanatını bildiriyor
Dostum: Hadİs-i şerifteki işaretlere dikkat et Hadisin sonu da şöyle: Bunlar hep, sizin amellerinizdir Sîzin için onları depo ettim Yine size iade edeceğim Hayır gören, Allah´a Hamd etsin Hayırdan başka bir şey ile karşılaşan, kendini levm etsin
Hacet İstemek zillettir Allah´tan başkasına, zillet izhar etmek şaşkınlıktır Nefsine zulümdür vesselam

14) ilmiyle amel etmeyen bir âlimi görürsen, İlmine hürmeten
yine ona karşı edebli davran Çünkü ilim, Allah´ın san´atıdır Kötü huy
larından dolayı ondan, tamamen ayrılma, Allah´ın sevdiği şeylerin sende
bulunmasına çalış Böyle yaparsan Allah´ın sevgisine kavuşursun, saa
dete erersin Kerametler diyan olan Cennet´te, ilâhî tecelliye mazhar
olursun
İnsan, sevdiği ile beraberdir Allah´ın sevdiği şeyler çoktur Vasiyet ve nasihat kasdıyle bâzılarını sana söyleyeyim:
Allah için süslenmek, bu, müstakil bir ibadettir Hele namaz için mutlaka lâzımdır Ey Adem oğulları, her namazda ziynetlerinizi alın emrine bak
Birisi, Ya Resulullah ayakkabılarımın ve elbisemin güzel olması hoşuma gider dedi de Peygamberimiz, Allah Cemil´dir Güzelleri sever buyurdu
Allah´ın süs olarak, kullan için yarattığı şeyleri kim haram eder Kimsenin haddi değildir Bunlar, niyete tabi, niyeti güzelse, kimsenin bir şey demeğe hakkı yoktur Allah´a karşı süslü bulunmak, en güzel bir haslettir
Cebrail, çok vakit en güzel insan hazreti DİHYE suretine temessül ederde, Resulullah´a öyle gelirdi Bu tecmili bilmeyen ve nefsinde tatbik etmeyen, birçok faziletlerden mahrum kalır Allah´ın hususi muhabbetine eremez El verir ki süslenende kibir, aceb, şımarıklık olmasın
Allah´ın sevdiği şeylerden biri de, fitneye tutulunca, Allah´a dönmektir Allah, fitneye uğrayıp da tövbekar olanları sever Fitne ve musibetler, Allah imtihanıdır, insanlar, kendilerinin ne mal olduklarını, böyle imtihanlarla anlarlar Lâf ile dâvalar sabit olmaz
Fitnelerin en büyüğü, kadın, mal, evlâd ve mevki fitneleridir Bunlarla imtihana çekilen kimseye yaraşan, bunların aynına takılıp kalmamalı Bunları ihsan eden Allah´a rücu edip; Ya Rab, bu nimetleri sen verdin deyip şükretmeli
Hadis´i şerifte şöyle varid oldu: Cenabı Hak, Hazreti Musa´ya, bana hakkıyle şükret diye variyetti Musa sordu; Ya Rab, hakkıyle şükür nasıl olur Ya Musa, Nimeti benden görürsen hakkıyle şükretmiş olursun Buyurdu
Bir insan, nimeti verene şükretmezse, Allah´ın hususi muhabbetini fevt etmiş olur Netice, birçok nimetlerden de mahrum kalır Kadın fitnesinden Allah´a rücu şekli: Kadına muhabbet, onda Hakk´ı görmeye vesile olmalı Bunun iki yolu vardır Birinci: Erkeğin kadına muhabbeti, küllün cüz´e muhabbeti kabilindendir: Belki kadına muhabbet, bir şeyin kendi nefsine muhabbeti kabilindendir
Zira, kadın yaratılışında kendi şeklini gösterir Nasıl ki, insanı kâmil Hakk´ın Esma ve sıfatlarını göstermekle suret´i Hak ise, kadın da suret bakımından erkeğin ayinesidir Bir şey, bakanın karşısında mücellâ ayna gibi parlak olursa, bakan onu değil, kendini görür İşte, kadına olan muhabbetin şiddeti ona, kendini gösteriyor Kendi de, Esma ve sıfat´ı İlâhiyenin tecelligâhı olduğundan Hakk´ın suretidir Kadın ayinesinden, suret´i Hakkı görmekle Hakta fani oluyor Muhabbet´i haköca, Hak´da karar kılıyor
ikinci yol: Kadınlarda teessür kabiliyeti vardır Ona infisâl denir Onlardan insan doğması yâni, iyân´ı emsâl´in zuhuru, tekvin sıfatına mahal olduklanndandır
Görülenleri hep açığa çıkaran kadındır Alemde görülen şeylerde hep, Esmâ´i Hakkın tecellisini izhar ettiğinden, Hakdan hakkını alan her Esma, kadın kapısından zuhura gelmiştir Binaenaleyh bu bakımdan kadına muhabbet, Allah´a muhabbettir
Muayyen bir kadına bağlılık, iki şahıs arasındaki ruhani münasebettendir Bu da, ikinci bir münasebettir Mal fitnesinden Allah´a rücuun sureti:
Mal ve servet sahiplerine bütün kalblerde meyi ve tazim vardır İsterse balıiyl olsun Bâzı İşler, mal ile kolaylaşır Arifler, malda da veçhi ilâhiyi aradılar Malı olan karz´ı hasen (güzel Ödünç vermeğe denir ) verir Allah´ın karz´ı hasen verin emrine muhatab olur Sadaka verildi mi yed´i llâhi´ye düşer, vuslata sebeb olur
Kulum, senden yiyecek istedim vermedin derken Allah, kendini sail menziline tenzil ediyor Ehli servet, verici mevkiinde bulunuyor
Mal muhabbeti fitnedir amma; insanı Allah´ın rızasına da götürür
Evlâd fitnesinden Allah´a rücu:
Evlâd, babanın sim, ciğer paresi, ona muhabbet nefse muhabbettir Allah, kulunu kendinden çıkan şeyle imtihan ediyor Evlâdına muhabbeti, mükellef bulunduğu hukuku yerine getirmeğe, perde olacak mı olmayacak mı Nebi Aleyhisselâm Muhammed´İn kızı Fatıma, sirkat etse idi onun da elini keserdim demekle, hakkı ikameyi tercih ediyor Ömer, oğluna haddi icra ediyor Allah´ın hükmünü ifade, nefsine hiç sıkıntı gelmiyor
Nefsinde Hakkı ikame ettiğinden dolayı, inşirah duyması evlât fitnesinden Allah´a nicuunu ısbat ediyor
Çocuğu ölüp de sabreden babaya, Cennet´ten başkası verilmez buyrulması, fitneden Allah´a rücuun mükâfatını gösteriyor
Riyaset denilen Cah fitnesinden Allah´a rücuun sureti:
insanın içinde Öyle gizli şeyler var ki, insan kendini bilmez Allah-ı Zül Celâl, zaman zaman onları meydana çıkarır, insan kendini bilmez Doktora muayene olan insan, kendini, bende ne var diye doktora sorar Nefsini bilen, Rabbini bilir derler Herkes nefsini bilmez Halbuki nefs, kendinin aynıdır
Allah, o gizli hallerini çıkardıkça kendini bilmeğe başlar Sıddıklerin kalbinden en son Riyaset muhabbeti çıkar Söz ve riyaseti görünce adalet ve Allah´ın kullarına hizmet, Dini ihya, Mü´minleri muhafaza etmeyi nefsinde görür ve riyaset ister amma, nefsi için değil Allah için istediğinden Riyaset yoluyla Allah´a gider

15) Yatağa yatmadan evvel Vitir namazını kıl Çünkü, uyuyan kimsenin ruhu kabzolunmuştur Gelip gelmeyeceği de belli değildir Vitri kılarda yatarsan, Allah´ın sevdiği halde yattın Zira, Allah Vitir´, dir, Tek´dîr Vitr´i sever yâni, Allah kendini sever Seni kendi menziline tenzil ile, inayetini ve muhabbetini İzhar etti Her aded´li şeylerde
Vitr´e riayet et
Ey Ehli Kar´an; Vitr´e riayet edin, emri vardır
Ehli Kur´an, Ehlullah´dır Yemekte, içmekte hatta sürme çekmekte Vitr´i gözet Hıçkırık tutarsa, yedi yudum su iç Mücerreb´dir
Resul-ü Ekrem, daima Vitr´e riayet ederlerdi Resulullah, insanlara en güzel bir numunedir

16-) Aldığı şeylerde ve verdiği şeylerde Allah´ını murakabe et Mal, Evlâd, tyâl her ne ki alırsa, sabrını denemek içindir
Sabret Allah, Sabredenleri sever Elinden çıkan her şeyhi ivaz´ı vardır (Ivaz-karşıhk) Allah korusun Rabbini bırakırsan işte, onun
ivazı yoktur
Allah, verdiği şeylerde de şükrünü imtihan eder Şükret Allah,
şükredenleri sever Ve şükredenlere fazlasıyla verir
Hadis´ i şerif meali: Aldığı, yerdiği şeyler hep, Allah´ındır Her şeyhi muayyen bir eceli vardır Eceli tamam olan gider, yerine başkası gelir
Buna böyle inan, Allah ile ol Her halinde, aldığını ve verdiğini görürsün Her nefesin´de böyledir
Allah´ı zikrederek geçen nefeslerine şükret Gafletle geçen lere de istiğfar et istiğfar, Hakka dönmektir Kul şanı´dır
Resulullah´ın sünnetine uymak, her çeşit amellerden daha güzeldir Buna uyun ki Allah sizi seve "insan, Resul-ü Ekremi kendine numune yapar ve işlerinde, sözlerinde, hallerinde Ona uymayı adet edinirse, o başka şeye muhtaç olmaz, onlar yeter, artar bile

17-) Allah´ın, kullarında en büyük hakkı, şirk etmemekte Şirk iki kısımdır Birisi açık şirk, diğeri gizli şirk´tir
Her şeyi yaratan, alan, veren Allah´dır Yalnız, dünyada birtakım sebebler koymuş, Alemde cari hadiseleri o sebeblere bağlamış Onların sebebler, kanunlar olduğunu unutup onlara -neyletmek ve iş-lerini onlara bağlayıp Allah´ı unutmak, gizli şirk´tir Mü´mine en zararlı şey, esbaba bağlı olmaktır
Allah´ın varlığını, birliğini hemen hiç inkâr eden y oktur Allah´ın llah´hğında (MSbud´luğunda) şirk, açık şirk´tir Dünya gavurlarının ekserisi, Evleviyet´le şirk edenlerdir Allah´ı fiillerinde Birlemeyenler, gizli şirk erbabıdırlar
Hadis´i şerif meali: Allah´ın, kullarında hakkı nedir bilir misiniz Allah´a ibadet etmek, hiçbir surette şirk etmemektir
[Nefyin siyakında vaki nekreler umum ifade eder] Yani gizli ve açık şirk etmemektir Sonra, Resulü ilah şöyle buyurdu:
Şirk etmeyenlerin Allah´a hakkı nedir bitirmişiniz Onlara azab etmemektir
Şirkin iki nev´inde de azab vardır Mü´min bilmeli ki; Esbab Allah´ın kanunlan ve âdetleridir Bîr şeyin meydana gelmesinde hakiki müessir değildirler Allah, isterse esbabsız da yapardı diye inanmalı
İnsanların en zayıf yerleri Rızık´dır Rızkını servetinden gücünden, kuvvetinden veya efendisinden bilip onlara bağlı bulunanlarla, Rab´bim bana çalışmayı emretti Rızkımı verecek Bunlar birer sebebtir Bunlara sarılarak rızkımı aramak, benim vazifemdir Bu âlem-de Allah´ın, âdeti ve kanunu böyledir, diyenler arasında fark vardır Birisi Mü´min ve mütevekkil´dir Sebeblere bağlı olanlarda ise, gizli şirk vardır
Kendini yokla, eğer, tamamen sebeblere bağlı isen, şirk´ten daha kurtulmamışsın Senin için azap vardır
Eğer, kalbin Allah´a bağlı, sebeblerin varlığı, yokluğu nazarında müsavi ise, Mü´minsin Mütekki´sİn Allah´a şükret

18) Aziz kardeşim Büyüklenme Ve böyle bir sevdaya düşme Parmakla gösterilmeğe heves etme Seni kimse tanımazsa tanımasın Allah´ın seni bilmesi kâfi
Eğer, halk içinde bir mevki sahibi olmuş isen, bu Allah´ın bir lütfudur Sana yakışan tevazu´dur Herkes gibi sen de topraktan yaratıldın O toprak senin anan´dır Anasına karşı kibirlenen âsi olur
Anaya, babaya isyan haram´dır Allah seni yükselttikçe sen, küçül Riyaset peşinde olma Riyaset, kıyamette hüsran ve nedamettir Riyasete ehl olan, riyaset peşinde dolaşmayandır Mevki icabı eğer, çok hürmet görüyor ve çok hizmet ediyorlarsa, sen de Rabbine tevazu et Ya Rab, bu hürmetler hep mevki ve rütbeyedir beni mağrur etme diye yalvar Bil ki azlolunduğun gün, hiç birisi kalmaz

19) Her Cuma, Cuma namazına gitmezden evvel yıkan Bir vacibi eda ettiğine niyetlen Haftada bir gün yıkanmak, her Müslüman´a haktır Onu Cumaya tesadüf ettir Hem, temizlik yapmış olursun, hem de Hakk´ın rızasına erersin

20) Cidal´i bırak Haklı, haksız cidal (kavga) Mü´mine yakışmaz Hadis´i şerif de; Haklı da olsa, cidali terk eden kimseye, Cennetin ortasında bir köşke kefilim Şaka da olsa yalanı terk edene de Cennetin ortasında bir köşke kefilim buyurdu

Alıntı Yaparak Cevapla

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi den Tavsiyeler Sözler

21) Güzel huylu ol Daima iyi huylarını göster Kötülerinden kaçın Resulullah, iyi huyları tamamlamak için gönderildim, der Yine, iyi huyluya, Cennetin en âlâ yerinde bir köşk verileceğine kefilim buyurur
Evet, iyi huyunla herkesi memnun etmek mümkün değil amma, sen, daima Allah ile sohbettesin Rab´bimiz buna müsaade etti, de Nerede olursanız olun O, sizinledir buyurdu
Resulullah´da Ebu Bekr´e; mahzun olma Allah bizimledir, dedi
Musa ve Harun´a; Ben sizinle beraberim, işitirim, görürüm buyurdu
(yi huylarımızın çoğunu, Allah´ımızın sohbetine tahsis edersek, yani Allah´ın razı olduğu şeyleri yapar, razı olmadıklarından kaçınırsak, o zaman işlerimiz, Allah ile olmuş veya halk ile olmuş, bu uğurda halk bizden memnun olacakmış veya olmayacakmış, onların ehemmiyeti kalmaz
Mümin olanlar, Allah´ın razı olduğu şeylere razı olurlar Allah´a düşman ise, onların bizce hiç kıymeti yoktur Onlar ister darılsın, ister yarılsın, Allah düşmanlarıyla dostluk kurulmaz
İşlediği şeylerde Hakkın rızasını gözetip, Allah için iş yapan-ların bütün Müminlere hatta, zimmi´Iere faydası vardır (Zİmmi - Müs-lümanlar ülkesinde yaşayan ekalliyet)
Mü´minin, yaradılmışların hepsine karşı yapacağı işlerde, Allah´ın halikı vardır Melek, Cin, insan Hayvan, Nebat, Mâden, Cemad Mü´min, gayri mü´min kim olursa otsun herkesle, her şeyle güzel geçinmek, güzel muamele yapmak, her mü´minip Allah´a karşı borcu Allah´ın da her mü´minde hakkıdır
Bu iyi veya kütü huylar ve bunların tatbiki, şerefli bir ilimdir, her mü´min bundan sorumludur
Peygamberimiz, Dinin bu kısmında da en yüksek mertebeyi ihraz edendir Kur´anda: [Hiç şüphesiz Sen büyük bir ahlâk üzerindesin] buyrulmuştur

22) Hicret et Gâvur memleketlerinde oturma Gâvur îçinde oturmak, islâm dinine ihanettir Ve onlara yardım demektir Sakın onların tab´asına geçme
Hadis´i şerifte şöyle varid oldu: Müşriklerin içinde ikamet eden müslümanlar´dan Ben biriyim İslâm kelimesinin itibarı kalmıyor Nefislerine zulmederek yaşayan kimselerin canlarını Melekler alırken onlara derler ki; Siz ne işte idiniz Onlar da; biz, aciz kimselerdik derler Melekler de onlara; Allah´ın Arz´ı geniş değil miydi, siz de hicret edeydiniz derler, işte onların varacakları barınacakları yer, Cehen-tıcnı´dir Ne fena bir yerdir o
Mühiddin-i Arabî der ki biz, şimdi müslümanları Beyt´i Makdesi ziyaretten men ediyoruz Çünkü orası [Ehli Salip ordularının kudüs´ü işgal altında bulundurduğu zamanlar] gâvurların elindedir(Şimdi de Öyle)
Hicret: Bir mânası da, Allah ve Resulünün, zem ettiği kötü huylardan hicret etmektedir Yâni, Allah´ın nehyettiği şeyleri bırakmaktır

23) Her halinde ilmi istimal et Hakiki cömert, nefsine ilim ile cömertlik edendir Öğrenir, öğrendiği ile amel eder Bilmeyenlere öğretir
Hadis´i şerif meali: Allah´ın, beni ilim ve hidayetle göndermesi, yağmura benzer Yağan yağmur, münbit yerlere isabet ederse, nebatatı bitirir Bâzan da çorak yerlere isabet eder bir şey bitirmez amma, suyu da çekmez O su ile arazi sulanır ve içilir Bir yer daha var ki, ne nebat bitirir, ne de su muhafaza eder
İlmi öğrenip başkasına öğreten ve ilmiyle amel eden, birinci sınıf gibi, ilmi öğrenip başkasına öğreten, ikinci gibi, ilmi öğrenip, kendinde kalan ve amel de etmeyen, üçüncüye benzer Ne nebat bitirir, nede suyu zapteder
Kardeşim, Sen, ilmi öğrenip amel edenlerden ol ki, Allah, sana Nur versin Bu ilminle amel edersen, ikinci bir ilme varis olursun O, Allah´dan gelen bir ilimdir O, ancak sünnet´i şerife riayet sayesinde Allah´dan gelen bir feyzdir Bitmeyen, sonu gelmeyen ilimlerdir Ve şerefli ilimdir
Sakın, ilîmsiz hocalardan olma Başkasına faydan olsa bile, kendini yakarsın, ilmîyle amel eden hocalar Mürşit´Ierdir

24) Allah´ın mü´min kullarına selâm vermek, yemek yedirmek, ihtiyaçlarına koşmak, suretiyle sevgi göster Resulullah şöyle temsil buyurdular: Muhabbet Esirgemek ve Merhamette, mü´mmler bir cesed gibidirler O cesedin bir azasında ağn olursa, vücudun her tarafından o ağrı duyulur
Mü´min kardeşleri hakkında bunu böyle düşünen, kardeşinin ferahıyla ferah, ezası ile müteezzi olmalıdır Eğer, bu hal görülmezse, Din kardeşliği tahakkuk etmemiştir Demek, mü´min´olunca kardeşin çoğalıyor, bir de mü´min Allah´ın isimlerindendir
Sureta, bu ismi taşımak, nesebini Allah´a bağlamaktır Mü´min, mü´minin kardeşidir Onu terk etmez Böyle Mü´min olan, işleriyle, sözleriyle, haliyle bunu tasdik eder Öyle olunca, Allah´ın hıfzına girer
Peygamberler mâsum´dur Allah dosttan da Mahfuz´dur

25) Her hangi bir musibete uğrarsan, mahzun olma "Biz Allah´ın kuluyuz ve neticede Allah´ımıza döneceğiz" de
Hazreti Ömer derdi ki; Hiç bir musibet görmedim Mutlaka onda, üç nimet vardır Biri, o musibet Dinime gelmedi, ikinci, bu gelenden daha büyük olsaydı halim ne olurdu Allah, o büyük felâketten korudu Üçüncüsü, günahlarıma kefaret oldu
Müminin dünyada bir çok musibetlere müptelâ olması, temizlenmesi içindir Tâ ki, ter-temiz ahirete göçe

26 ) Kur´an okumaya devam et Düşünerek, Allah kelâmı okuduğunuz bilerek oku Kur´an, Hazreti Muhammed´e gelmiştir Sen, bu Allah kelâmını okurken iyi kimselerin sıfatlarını görünce onlar gibi olmaya çalış Kötü insanların sıfatlarını okuyunca onlar gibi olmamaya gayret et
Kur´anı okurken, Kur´an ile, Kur´an da olanlarla ol Yalnız okumakla kalma, nasıl ki hafız olmuşsan, içindeki emrolunan amelleri de Öyle hıfzet Ve işle
Kıyamet gününde en şiddetli azap, bir âyeti belleyip de sonra unutana olacaktır Bir âyetin hükmünü öğrenir de onu nefsinde tatbik etmezse, o âyet,yarın mahşerde onun aleyhine şahitlik edecektir
Allah´ım zikretmek isteyenler de, Kıır´andaki zikirlerle zikretmelidirler
27) Dinine faideli olan kimselerle arkadaş ol İlmiyle, ameliyle, güzel huylarıyle seçilmiş kimselerin sohbeti insana fayda verir
Tenha yerlerde Kur´an okumak, Allah ile olmaktır Kur´an okumak en büyük zikirdir Kur´an okuyanlar, Allah´ın has kullarıdır Kur´anda Allah´ın güzel isimleri vardır Onlar Allah´ın ahlâkını bildirir Sen de onlarla ahlaklanmağa çalış
Allah´ı zikreden insanların içine karışıp da, onlardan olmayan bir kişi, Allah´ın rahmetine kavuştu Artık sen düşün Allah ile, Allah´ın kitabı ile olanlar, ne kadar rahmetine gark olur
İyi dost, misk satan gibidir Hiç olmazsa güzel kokusundan istifade edilir Kötü arkadaş da, körük çeken gibidir Üzerine kıvılcımı sıçramasa bile dumanı gelir
İyi olduğunu zannettiğin kimseyi, kötülerle düşüp kalktığını görürsen, iyi zannettiğin kimseye kötü zanda bulunma da şöyle de:
Benim kötü ve şerli gördüğüm adamlar iyi adamlarmış ki, iyi kimse ile düşüp kalkıyorlar Ben, onlara su´i zanda hata etmişim, de Yâni, münasebeti hayırda gör, şerde görme
Allah-ü Zül Celâl, hüsnü zandan dolayı kıyamette kimseye suâl sormayacaktır Amma, su´i zanda sorgu var insanların, en çok gaflete düştükleri yer burasıdır Allah´ı zikredenin hayatı muttasıldır Ölümle sona ermez O daima diridir Harp şehidlerinden daha üstün bir hayata ermiştir Zikredenle etmeyenin benzeri, ölü ile diri´dir Zikreden diri, zikretmeyen ölüdür
28) Nefsinde ve elinin altında olanlara da Kur´anın hükümlerini, cezai Kısımlarını tatbik et Çünkü, herkes çobandır Güttüğünden mes´uldür Nefsine sözün geçer Nefsin ve azaların üzerinde hakimsin Vazifeni yapmalısın Hatırına hayır ve şer bir şey gelirse, şeriate müracaat et Hükmü şeriatten al
29) Sadakaya devam et Ahirette çok büyük mükâfata nail olacakların içinde, sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar da vardır Sadaka, farz zekât vermek gibi Nafile de olur Farz olan sadakayı verenler, bencillikten kurtulurlar
Nafile sadaka verenler de büyük derecelere ererler İnsanların mallarında zekâttan, başka daha oirçok haklar vardır Meselâ, düşkün bir kimseyi görünce, ona hediye ve karz (ödünç) olarak yardımda bulunmak insani ve Islâmi bir vazifedir
İnsanın fıtratında cimrilik vardır Binaenaleyh sadaka, nefse en ağır gelen ibadetlerdendir Sadaka verenle vermeyeni, Peygamberimiz, demir halkalardan örülmüş cübbeyi giyene benzetmiştir
Cübbe, lügatte süngü demirinin ağaç kısmına girdiği yere denir (Burada palto gibi şeylerdir)
Şöyle ki, evvelâ, giyerken demir halkalar bir biri üzerine gelince biraz sıkar amma, yavaş yavaş tamamen vücuda yerleşince, genişler ve yerde sürünen parçalar ayak izlerini örter Giyemeyenin kollan askıda kalır Iztıraptan kurtulamaz Sadakayı da vere vere iyice hazmetmeli Demir siper içine girmeli Düşman kılıncından korunmalı Bahil olup elini, ayağını askıda bırakıp, işe yaramaz bir hale gelmemeli
Sadakayı, vücut sıhhatte, ağız tadı yerinde, parayı harcayacak çağda iken vermeli Yoksa, hayat bitmiş, eller yana gelmiş, mide hazmetmez olmuş, hayattan ümid kalmamış, bu halde sadaka verilmemesini emrediyor Dinlerlerse zararı yok Amma, kim dinleyecek Zaten, o hale gelene kadar bu işi bırakmaklığın, cimriliğin en büyük delilidir Bil ki rızkını kimse yemez Bütün mahlukat toplansa, rızkına mani olmak isteseler olamazlar Elinde bulunup da başkasına aid olan rızkı da elinde tutamazsın
Hatırına sadaka vermek gelince, verdiğin sadakayı sen vermedin Hakikatte başkasına aid bulunan bir şeyi sahibine vermek suretiyle elden çıkardın Yalnız sadaka kasdıyle verdiğin için metholunuyorsun Sehi´sin, kerim´sin,
Eğer elinden o malı çıkarırken tereddütlü veya zorla vermişsen ve verdikten sonra, ben verdim gibi bir tavrı cahilane takınmışsan, bu haline tövbe et Resulullah, cahaletten ve kendisine cehalet yapılmasından Allah´a sığınırdı
30) insanın, en büyük düşmanı nefsi emmaresidir Nefsi emmare, daima kendi arzu ve heveslerini yaptırmak ister, insan da nefs ve hevasına muhalefet etmekle memurdur Binaenaleyh bilen ve nasihati kabul eden, hayatı boyunca mücahadededir Biraz nefsine müsamaha eden helak olur Olgun bir irade sahibi oluncaya kadar he-vayı hevesine uymamak, büyük harbe devam etmek lâzımdır
31) Kış günlerinde soğuk su ile abdest alınca, dikkat et Kuru bir yer kalmasın Abdest azalarını tamam yıkamak demektir Günahları mahveden, dereceleri yükselten, bir temizliktir Yaz günlerinde de hararetin elemini gidermeğe niyet et Vücuduna zarar veren şeyleri def etmekle de ecir kazanırsın Serinlemek ve telezzüz için abdest alma Ecir kazanamazsın
32) Her Müslümana, Müslüman olduğu için hürmet et Hakkına riayet et deme ki, bu sultandır, bu zengindir, bu büyüktür, bu küçüktür, bu fakirdir, bu hakirdir, kimseyi tahkir etme Islâmın hepsini bir şahıs farz et Müslümanlar da onun azalarıdır Gözü ağrısa her tarafında duyulur, başı ağrısa her yerinde ağrı hissedilir
Mamafih her azanın bir makamı vardır Meselâ, bir şeyi görmek için göz açılır, kulaklar değil Bir şeyi İşitmek için de kulaklar açılır, gözler değil Öylece her Müslüman İslâmlıkta müsavi görür, her birine de lâyık olduğu, hakkı olan şeyi verir Meselâ, Alime tazim et, sözünü dinle, cahile nasihat et, bilmediklerini öğret, gafili gafletten uyar, itaatli olanı tebşir et, itaatsiz olanları da Allah´ın azabıyle korkut Sultanın sözünü dinle, günah olmayan emirlere itaat et Küçüklere rıfk île, merhametle, şefkatle muamele et Büyüklere tazim et
Hadis´i şerif meali: Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize tazim etmeyen bizden değildir
Asi, günahkâr da olsalar, bütün halka merhametli ol Çünkü, hepsi Allah´ın kulu ve mahlukudur Her ciğeri yanık olanı sulamada ecir vardır
Benî israil alüftelerinden biri, bir kuyu başında hararetten ciğeri yanmış bir köpeğin dolaştığını gördü de ayağından meşini çıkardı, su doldurdu, o köpeğe içirdi Allah bunu kabul etti, onun kabahatlerini affetti de Cennetine koydu
Artık sen düşün Bir insana, hele bir müslümana yapılan iyiliği Hayır´ı, hayır olduğu için yap Serden, şer olduğu için kaç insanların metîn ve zemmine kulak verme
33) İşlerinde Ömer gibi ol Hazreti Ömer [Allah yolunda bizi aldatanlara aldanıveririz] derdi Kardeşim, bir kimse seni Allah yolunda aldatmak isterse, sen de onun bu dalaveresine vakıf olursan, ona aldanmış gibi görünmen, hile ve hurdasını yüzüne vurmamak, onu mahcuh etmemek, arkasından onun ıslahına dua etmek, şefkat göstermek güzel huylardandır, tmân ve islâm alâmetidir Mü´m in al-danıverir ve cömertlik gösterir Münafık aldatır, Fesad saçar
Müslüman kardeşlerine don, gömlek ol Nefslerini, ırzlarını, evlâdlannı koru Çünkü sen onun kardeşisin, ayna gibi gör, kendine bak Hiçbir suretle ezalandırma Hatta ezalanmışsa, onu ezadan kurtar Çünkü, bir şeyin Nef i onun yüzü ve hakikatidir
34) Komşu ve yakınlık haklarını koru Kimin evi daha yakın ise, onu tercih et Çünkü Allah´ın sana ihsan ettiği nimetlerde komşularının hakkı vardır Onlara ikram ederken en yakın komşundan başla Komşularından zararı defet, isterse kâfir olsun Onun da komşuluk hakkı vardır

Acaib bir hikâye: Bir köylünün avlusuna çekirgeler iner Başkaları çekirgeleri avlamak için gelirler Onları ellerinde aletleriyle görünce, ne var diye sorar Onlardan lâtife tarzında, senin komşuları avlamaya geldik derler
Hane sahibi; mademki onlar benim komşularımmış, yemin ile söylüyorum ki, onları avlamaya sizi bırakmam der ve kılıncını çeker Komşu kelimesine riayeten bunu yapar
İmam-ı Malik´e, deniz domuzu yenir mi, dediler de, haram, dedi O balık değil mi, dediler Siz hınzır dediniz, buyurdu
[Çekirge yenilir amma, afet olan çekirgeler değil Afet çekirgesi bir iş görmektedir Biyolojik olarak vücudunun hıltı asiddir Mideye zararlıdır Bir azabın tecellisine vesiledir Belki bir afatı refediyor, belki bir haramı kaldırıyor Daha mühim bir sebebi vardır Amma, açıklanmaması tenbih edilmiştir]
Komşunun ezasını, güzel bir tarzda karşılamalı Bir köylü Resulullah´a geldi Ve dedi ki: Sana Kur´ân geliyormuş, en fasih kimseler bile ona muarefe edemiyorlarmış Benim sözlerimi dinle dedi ve iyi huylara dair üç beytini okudu Sana gelen Kur´ân da bunların benzeri var mı dedi O zaman Resulullah, (F U S S I L E T) suresinden şu, iki âyeti okudu Ayetlerin meali: "İyilik, kötülüğe müsavi olmaz Sen kötülüğü en güzel huy ne ise, onunla karşıla O vakit görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile, sanki senin yakın dostun olmuştur
Bu güzel huya, sabırlı olanlardan başkası kavuşturulmaz Buna, büyük bir nasibe malik olandan başkası eriştirilmez" O, fasih köylü şair dedi ki; buna erişilmez, bundan güzeli de olmaz Bunu insan söyleyemez Sen Resulullah´sın ben de iman ettim Evet, Kur´ân-ı Hakim´în icazını onlar anladılar
Kardeşine, zalim de olsa, mazlum da olsa yardım et Zalim kardeşine şeytan vesvese verdi Onu, başkasına zulmetmeye sürükledi Şeytanın bu vesvesesini, ondan defetmek için yardım et Senden yardım bekleyenden elini çekme
Allah, hiçbir şeye, hiçbir yardıma muhtaç olmadığı halde; Muhammed suresinde: Eğer, siz Allah´a yardım ederseniz O da size yardım eder buyurdu
Allah´ın yarattıklarını hakir görme Allah, onları yaratırken hakir görmedi Kadınlara hitaben; sakın komşularınızın hediyelerini hakir görmeyin isterse bir paça (koyun ayağı) olsun
Tahkir, cahilliktir Lanet, sövmek, bağırmak, çekiştirmek komşuluğa yakışmaz Dilini de kötü sözlere alıştırma

35) Kibirden, bir kibre delâlet eden şeylerden çek in Elbisen de yürüyüşünde kibir alametleri bulunmasın Kimseden bir şey isteme İyice muzlar kalırsan (ki Allah seni o hale bırakmaz) Bilfarz o hale düşmüş isen, tese´ül ihtiyaç kadar caizdir, ihtiyaçtan fazla tese´ül cerahattir Mahşere her yeri yaralı, çıbanlı olarak gelir
36) Ensar´a mensub bir kadın veya erkek görürsen; düşmanın da olsa ona muhabbet et iman alâmeti, Ensar´ı sevmektir Ensar´ı kiram kalmadı deme
Ensar demek, Allah´ın dinine yardım edenler demektir Hangi zamanda olursa olsun Allah´ın Dinine lisanı ile, işleriyle, kalemiyle yardım edenler Ensar´dır Onlara muhabbet imandır
"Ey iman edenler Allah´ın yardımcıları olun" (El Saf suresi âyet 14)
Bir kişinin dahi olsa hidayetine sebep olanın hayrı, güneşin doğduğu yerlerin hepsinden hayırlıdır
37) Doğru söyle Emanetleri yerine eda et Vaadinde sadık ol Yalandan içtinap et Hain olma, vaadinden dönme Birisiyle kavga edersen haktan ayrılma Yalan, hainlik, vaadinde durmamak münafıklık alâmetlerindendir
Bir insan yalan söylense, onun pis kokusundan Melek, otuz mil uzaklaşır Şeytan bile insana fenalığı emredince, insan onu işlerse, Allah´tan korkusundan şeytan, onun yanından kaçar Hemen nedamet duymasındandır
Şu mânevi kokuyu duy, Şeytanın kaçışından ibret al Şeytan insana küfret der de, o küfür edince, ben hakikaten senden uzağım çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah tan korkarım der
(Haşir suresi âyet 16) Allah tan* korkmayan, şeytandan eşed değil mi
38) Züppelik etme Bu kelime Arabca´da (Elbezaze) kelimesinin zıddıdır Bezaze, babayani, olduğun gibi, yaşadığın memleketin göreneğine uygun bir şekilde yaşamak de"demektir ki imandandır
39) Haya´lı ol Allah´da haya´lıdır Haya´lı olanları sever Kıyamette; İslâmiyette ihtiyarlamış, saç, sakal ağartmış olanlardan,
Allah haya eder Yâni, onları affeder, azap etmez Çünkü, Haya´nın mânası terk etmek demektir
Allah, sivri sineği misâl getirmekten çekinmez Ayetinde de bu mânâyadır Müşrikler, güya kendi akıllarınca, Allah büyüktür, sivri sinekle falan misâl vermez dediler Halbuki en büyüğünü yaratmakla en küçüğünü yaratmakta fark yoktur Belki sivri sineği fil suretinde yaratmak daha acayibdir
riaya´nın insanda yeri çoktur Haya bir san´attır ki menfaati, her şeyde, onu gösterene aitdir Haya, utanacak bir şey yapmamak değildir
Mü´min, her yerde, her halini gören ve bilendir, Allah´ından utanır dünya ve ahirette kendini mahcup mevkie düşürecek bir iş işlemez İşte bu hal, Haya´dır ilaya imandandır buyrulması, sahibini günahlardan men ettiği içindir
Peygamberimiz, hayanın hepsi hayır´dır Hayadan ancak hayır gelir Utanmaya en lâyık olan da Allah´dır buyurdular
40) Nasihat et Çünkü nasihat Dindir Kime nasihat edeceğiz diye sordular da Peygamberimiz, Allah´a, Resulüne, İslâm büyüklerine ve herkese buyurdular
Nasihat edenin çok ilme ihtiyacı vardır Hatta yalnız bilgi kâfi değil Aklı, fikri de sahili olmalı Önünü, sonunu düşünmeli Mizacı da bozuk olmamalı Şeriatı bütün teferruatı ile yâni, mezheplerin hepsinin esaslarını bilmeli Ahvali, zamanı da bilmeli Hiç bir garazı bulunmamalı Eğer, bunlar bulunmazsa hatası çok olur
İyi huylar içinde, nasihatten daha dakiki yoktur Hakiki nasihat edenin dostu az olur Çünkü, halkın çoğu nevayı hevese kendim kaptırmış kimseler olduğundan, Nasılım sözü onlara acı gelir Nasılı, İğne iplik manasınadır Nasihat eden, insanları saadetlerine rabteder
Allah´a nasihat; Allah´dan günahkârlara, Allah´ın affını ve mağfiretini istemekle ve onlara şefaat etmekledir
Resulullah´a nasihat; Peygamberliğini lastik ve onu sevmekledir
İslâm büyüklerine nasihat; haklı İşlerinde onlara yardım ve emirlerine itaat çimekledir
Herkese nasihat; Dünya ve ahiretlerine yarayan faideli şeyleri onlara öğretmekledir

Alıntı Yaparak Cevapla

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi´den Tavsiyeler Sözler

41) İki namaz arasındaki haline riayet et, bir namazı kıldıktan sonra ikinci namaza kadar, arada hiç lakırdı etmeyen kimsenin, kitabı Arşın altında, hususi yerlere konur
İzah: İki namaz arasındaki boş vakitlerinde günah olan işler ve sözlerden ictinab eder Amel defterine sevaplar yazdıran işler ve sözlerle iştigal eder Ve bu hal île ikinci namazını da kılarsa, bu iki namaz arasındaki amellerini bildiren dosyası, yücelerin yücesi makamlara gider Ve oralarda teşhir edilir
İki namaz arası olmayan zaman yoktur Böyle olunca, boş vakitlerine dikkat et O vakitlerde de sana fayda verecek hayırlı işlerle meşgul ol, duaya nasihat olunuyorsun Vakitler çok kıymetlidir Geçenlerin telâfisine imkân yoktur Elde olanların kıymetini bil, mâ-lâyani ile geçirme Müslümanlığın güzelliklerinden biri de faydasız şeyleri terk etmektir
42) Cemaatle namaza devam et Camilerin hikmet-i vücudu, farz namazlarını içinde kılmak içindir Ezan ve kamet de bunun için emrolunmuştur
Yalnız kılmakla Cemaatle kılmak arasında yirmi yedi derece faik vardır Yalnız kılmada (Settar) ismi tecelli eder Cemaatle kılmada (Adül) esması tecelli eder
43) EVVABİN( Lugat inanası muteber´dir Allah´a dönenler demektir) namazına da devam et Bu namaz halkın meşgul bulunduğu sabahla öğleye, öğle ile ikindiye, akşamla yatsı arasında kılınır
Gece uyuduktan sonra kalkıp, şafaktan evvel kılman DUHA namazı sekiz rek´attir Akşamla yatsı arası Evahin namazı, altı rekattir, Teheccüd namazı sekiz rek´atten on iki rekate kadar kılınır Bu namazlar hep sünnettir Kılanlar feyzine ererler
44) Yemekte, içmekte haram şeylerden korunmak nasıl lazımsa, sözlerde de öylece lâzımdır Nasıl bileceğim dersen; şöyle, içine sıkıntı veren, başkasının görmesini, duymasını istemediğin şeyler hep günahtır Bir de, kalbine şek, şüphe veren şeyleri bırak Kalbinin razı olduğu, hak dediği şeyleri işle Bu hususta fetvayı kalbine sor O, sana helâl mi yoksa haram mı söyler
Eğer, sorduğun mes´elede kalbin biraz duraklarsa, ondan vazgeç Peygamberler yoluna git Ve iktisade riayet et Peygamberlerin âdetleri bu idi
Dünya işlerinde pek acele etme Ahıiret işlerini vaktinden te´ hir etme Çoluğun çocuğun için çalış Allah yolunda çalışmış sayılırsın Hele, selâvat´ı şerife çok devam et
45) Allah için bir şeyi deruhte etmişsen, onu bozma Ondan daha hayırlı bir şey işlemek hatırına gelirse, deruhte ettiğin şeyi yap ikinci hayırlı hâtıra Seylan´dandır Birinciyi terk ettirmek için getirmiştir O, hatıra geleni de işle Şeytanı kahredersin Çünkü, şeytan birinciyi terk ettirmekle ahdini bozdurmak ister
Meselâ akşamla yatsı arasında Kur´an okumayı âdet edindin Bir müddet sonra bir hatıra geldi Bu vakitte namaz kılsan daha efdâl diye ilka olundun namaz kılıp da Kur´an okumak âdetini bırakma Kur´-anı OKU hem de nafile namazı Kıl Böyle yaparsan şeytan seni değil, sen şeytanı aldatmış olursun
Sıla-i Rahmi terk etme Rahim rahmandandır Allah ile aramızda nesep karabeti var Sıla-i Kabineden, Allah ile olan akrabalık haklarını da yerine getiriyor Çünkü rahim, rahmanın damarlarındandır
Sıla-i Rahmi terk eden, rahman ile alâkasını kesiyor demektir
Dünya ve Ahiret nimetleri hep Allah´ın Rahman ismi şerifinin tecellileridir
Birisi seninle istişare ederse, ona hakkı söyle, hakkı göster, sakın hıyanetlik etme Hakikat ne biliyorsan onu söyle Müsteşarın emin olması lâzımdır
Sakın, altın ve gümüş kaplardan yemek yeme, ipekli elbise giyme
Korkunç bir rü´ya görmüşsen, uyanınca sol tarafına üç kere üfle Ve (Allah´ım, bu gördüğüm rüyanın şerrinden sana sığınırım) de, daha yatacaksan başka tarafına dön Ve o rü´yayı kimseye söyleme Sözüme dikkat et
(Altın, gümüş ziynet olarak kadınlara mübahtır Altın, gümüş kaplardan yemek yemek, kadınlara da haramdır)
Çok kimseler istiaze ederler, amma başkalarına söyledikleri için zarar görürler Sen söyleme, Rü´ya kuşun ayağına takıdır, söyleyip tâbir edilince, tâbir edildiği gibi düşer
Güzel kokular kullan Her abdestte misvak tutun Ağzın temizlenir, Allah senden razı olur Misvak tutunup kılınan namaz, misvâksiz kılınan namazdan yetmiş kat efdâldir, diye rivayet var
Yalan yere yemin etme Yalan yemin, sahibini günaha sokar Beldeleri harab eder
46) Esnemek şeytandandır Onu kes ve esnerken ses çıkarma O ses şeytan sesidir Namaz içinde aksırmak da şeytandandır Amma namaz haricindeki aksırmak nimettir Binaenaleyh Hâmd lâzımdır
Falcılık ve faydasız oyunlar, eşyanın hareketlerinden kötü mânalar çıkarmak, meselâ baykuş öttü, tavşan geçti gibi şeyler, Müslümanlıkla bağdaşmaz
Câmiye tükürme Cami duvarına, kıbleye karşı da tükürme Kıbleye karşı ve kıbleye arka çevirerek abdest bozmak da caiz değildir
Yemek yemezden evvel ellerini yıka Yemek yedikten sonra hem ellerini hem de ağzını yıka
Hizmetçilere ağır işler emretme Eğer yapılacak iş ağır ise, onlara yardım et Çünkü onlar da senin gibi insandır Yemeklerine, elbiselerine iyi bak
Bir eve gelirsen üç defa izin iste Kapı arasından içeriye bakma Eğer izin çıkmazsa dön ve darılma
Yetmiş bin Kelime-î Tevhit okumak suretiyle nefsini Cehennemden azat ettir Şeyh Ebu Rebi der ki; bir sofrada yemek yiyecektik Benim de okunmuş yetmiş bin Tevhid´im vardı Hiçbir yere de bağışlamamıştım Bizim soframızda genç, Salih bir delikanlı da vardı Keşfi açıktı Elini yemeğe sundu ve ağlamağa başları Ne oldu dediler Dedi ki; İşte Cehennem, anamı da Cehennemde görüyorum Yemedi ve mütemadiyen ağlıyordu
Şeyh Ebu Rebi der ki: İçimden şöyle niyaz ettim Allah´ım, biliyorsun ki benim okunmuş yetmiş bin tehlilim var Bunu bu çocuğun annesinin Cehennemden kurtarılması için Ruhuna bağışladım Bunları hep gizli ve kalbimle söyledim
Çocuk birden ağlamayı bıraktı Gülerek El Hamdülillah anamı Cehennemden çıkardılar dedi ve bizimle yemek yemeye başladı Ebu Rebi der ki; Bu vakıa bana iki şeyi indirdi Biri, bu yetmiş bin Tehlil´e dair rivayet edilen Hadis-i Şerifin sahih olduğu, diğeri ´de o gencin keşfinin sahih olduğudur

Tehlil okumanın tarifi:
Abdestli kıbleye müteveccih oturup 25 Estagfirullah,
l kerre Fatiha-i şerife,
3 aded İhlâs-ı şerif,
3 adet selâvat-ı şerife
Okuyup, Resul-ü Ekrem Sâllâüahu aleyhi vesellem efendimizin Ruh´u şeriflerine hediye etmeli
(LA İLAHE İ L L A L L A H ) ı dürüst okumalı

(L A ) yi seâmalara doğru çekmeli (İLAHE) yi sağ taraftan alıp sol memenin altındaki kalbe (iLLALLAH)hı indirmeli Her yüz âdedinde bir kere ( M UH A M M E D ´ E N R E S U L U´L L A H ) ve (İLA H l ENTE M A K S U D l VE RIZAKEMAT-L U B İ ) demeli
Allah´ını maksadını setisin ve senin rızan da arzumdur
Günde ne kadar çekersen onları belleyip yetmiş bin olunca bir hatim olmuştur Onu istediği yere bağışlar, isterse kendinde bırakır
İki kişi arasındaki husumeti ve gerginliği ıslaha çalış (Düşmanlar barışmak isterlerse, sen de onlara yanaş) emri var Artık düşün gâvurlarla barışmayı emreden Allah, Müslümanlar arasındaki dargınlıkları gidermek için çalışan ve Müslümanlar arasını barıştıranları büyük mükâfatlarla taltif buyuracağı muhakkaktır değil mi
Sakın ha; iki kişinin arasını bozma Bu hâl Dini yıkar
Bedeninin sıhhatini ve boş zamanlarını ganimet bil, bunları Allah´ın razı olacağı işlerde kullan Bunlar gafletle boş yere harcanırsa aleyhine hüccet olur
Ahirette hasmın Allah olmamasına dikkat et Eğer hasmın Allah olursa mahvolursun
Her sabah yüz defa (SÜBHAN ALLAHÎ VE Bİ HAMDİHİ-SUBHAN ALLAHİL AZİM) de Günah bırakmaz
47) Vücudundaki bütün azalarını muhafaza et Yapacağın şey mubah bile olsa âzami haddinden fazla kullanma Azalarını serbest bırakan, kalbini sıkıntıya sokar
Herhangi âzanı haram olan bir şeyde kullanırsan, o onun zinasıdır Harama bakan göz, haramı tutan el, harama yürüyen ayak gibi İnsanları yüzükoyun Cehenneme sürükleyen dillerinin belasıdır
Yarın hesap yerinde diller, ayaklar, eller işledikleri şeylere şahitlik edecekler O hâlden kork Nefsine acı
Bir insan şer´an caiz olmayan bir şeyi yapacağı vakit, o azanın aman yapma, bu işe beni mecbur etme Yarın kıyamette aleyhine şahitlik edeceğim Beni kötülük yaptırmak suretiyle aleyhine değil de iyilik yaptırmak suretiyle lehine şahit kıl Dediğini, eğer o günahı işlerse, yine o azanın Ya Rab ben nehyettim sözümü dinlemedi Allah´ını, beni bunun yaptığı işten ´teberri ediyorum Dediğini işitenler var (Muhiddin-i Arabi´nin işitenlerden biri olduğu muhakkak)
Azaları suistimal, kalbe sıkıntı verir Kalb Allah içindir Onu işsal ve ona eza Allah´ın gazabına sebebtir
48) Her namazında ezan oku yahut müezzini dinle Onun okuduğu kelimeleri bitirince sen de tekrar et Ezan okurken sesini salıver çünkü, müezzine sesinin ulaştığı yerlerdeki kuru, yaş ne varsa hep şahitlik edecek Ezan okumakta ve birinci safta olanları insanlar buseler, oraya geçmek için kur´adan başka çare de kalmasa kur´a ile oraya geçmek isterler Gençlikte ne olduğunu bilseler müsabaka ederler, abalı ve yatsı namazlarında verilen mükâfatı bilseler, sürüne sürüne camiye gelirler
Tenha bir yerde, insan ezan okuyup kamet getirerek namazını kılsa, dağlar gibi melek kafileleri ardında cemâat olurlar Ve onun duasına âmin derler
İnsanlar gaflet etmesinler diye bu vasiyeti yazdım Çünkü, akıllı insan hayırlı ve faydalı şeyleri ihmal etmez Bu herkesin şahsi menfaatidir
İnsanın kendi şahsına rahmeti başkasına rahmetinden daha büyüktür Nitekim kendi nefsine ezası, başkasına yaptığı ezadan büyük olduğu gibi Meselâ, intihar edenin cezası katilin cezasından büyüktür
Peygamberlerden sonra, insanlar üzerinde en büyük hak, ana, baba hakkıdır Duada, nefsini ana, babasına takdim emrolunmuştur Nuh suresinin son âyetinde buna işaret vardır
49) Eğer Vali veya söz sahibi yâni hüküm sahibi isen, Hak söyle, Hak ile hükmet Hevayı hevese ayma Herkese eşit muamele et Çünkü, bizden evvel helak olan kavimler, herkese eşit muamele yapmadıkları için azaba çarpılmışlardır
Ayet: Ey Davud, biz seni yeryüzünde bir halife yaptık Sen de insanlar arasında hak ve adaletle hükmeyle Hükmünde hevayı hevesine, hissiyatına uyma ki, bu hal, seni Allah yolundan saptırır Allah yolundan sapanlar yok mu, hesap gününü unuttukları için onlara pek şiddetli azap vardır
Hesap günü, ahiretteki hesap günü olmakla beraber dünyada nefslerini hesaba çekmeyenlere de şamildir Çünkü, nisyan terk demektir
Dünyada hesabı terk ettikleri için, bu çetin azaba uğrayacaklardır (hesaba çekilmezden evvel, kendinizi hesaba çekin) diye emir vardır
Dünyada da cezalar var Ama dünya cezaları insanları tövbe ve düşünceye sevk ettiği için faydalıdır
Kardeşim: Sen de kabahatlerinden dolayı hemen tövbe ile Rabbine dön Ahvalinde iyilik hissedince Allah´ın senin her hâlinde feyizli, Rahmetli kapıları açılır, O kapılardan birini de sen çal ki, sana da açılsın
O andaki Feyzi Rabbani´de nefsini malınım bırakma Her hareketinde bir hayra niyetli bulun Yapamasan da ecrine kavuşursun, Hatta bir günah işlemişsen, onun günah olduğuna inan Bu imânınla o günahı karşılamış ve tesirini azaltmış olursun
Tevbe suresinin 102 âyetinde: günahlarını itiraf edenlerin affa nail olacakları beyan buyuruluyor
50) Duaları, ezan okunurken, muharebe esnasında, namaza başlanacağı zamanlarda yap Duadan garaz kabülüdür İcabetin sebepleri çoktur
Zamanın, mekânın, o andaki hâlin, ağızdan çıkan dua kelimelerinin icabette büyük tesirleri vardır Bu dörtten birine rastlayan dualar kabul olur En kuvvetlisi ağızdan çıkan dua kelimeleri sonra hâldir
Allah´ın haklarına ve Halkın haklarına riayet et Sil ki insan fakir ve muhtaç bir mahluktur İstemeğe de mecburdur
Dileklerini yalnız Allah´tan iste Bir kimse senden yapabileceğin bir şeyi isterse, kimseye duyurmadan onu ver Muhtaçlara daima yardımda bulun, böyle yaparsan Nâib-i Rahman olursun
Meselâ evlenecek bir kimseye yardım edersen, onun salih çocukları senin için devamlı sadakalar sırasına geçerler
Verdiğin sadaka ve yaptığın iyilikleri başa kakma çünkü nimetin hakiki sahibi sen değilsin Verdiğin sadakayı Allah´a veriyorsun Gaflet etme Karşılığı fazlasıyla sana gelecektir Buna İnan
Gafiller içerisinde gizlice Allah´ı zikret Bu Allah İle halvet olmak demektir Fazla suyun olunca başkasından esirgeme
Senin imanlık veya her hangi bir memuriyetini istemeyenlerin önüne geçme Hakikaten sen o makamın ehli isen sırf şahsi garazlarından dolayı seni istemiyorlarsa onlar mes´uldürler
Bir işçi çalıştırınca hemen ücretini ver Başkaları üzerinde kendin için bir meziyet görme fazilet, şeref, izzet Allah´ındır Dilediğine verir

51-) Cünub olunca biraz bekleyeceksen, su varsa, abdest al, su yoksa teyemmüm et Eğer cünüb olarak biraz uyuyacaksan, abdest al da Öyle uyu Eğer cünub iken yemek yiyeceksen, su içeceksen, abdest al Ağzını güzelce yıka Melekler cünübe ve kâfirin ciyfesine yaklaşmazlar
Kimseye gadretme
Gadr: Söz ve ahid verdikten sonra ahdini bozmaya denir
Anana, babana isyan etme Öf bile deme Belki onlara daima dua et Anana, teyzene çok ikram et Bunlar, Allah ve Resulünün vasiyetleridir Kimse hakkında kafi hüküm verme Hüsnü zan et İyi görüyorum de Allah´a karşı edeb böyle olur
52-) Bir cemaate imam olup namaz kıldırınca dua ederken, yalnız şahsına dua etme Belki bütün cemaate dua et Eğer yalnız şahsına dua edersen, hainlik etmiş olursun Bir de, Hakkın rahmetini kullarından kıskandığın ve nefsini başkalarına tercih ettiğinden dolayı en kötü ahlâk sahibi olduğunu isbat edersin Çünkü Allah, Mü´min kullarını medhederken onlar, başkalarını, nefislerine tercih ederler buyurur
Abdestin daraldığı halde namaz kılma Huzuru kalb, namazın ruhudur Yemek hazır, namaz da hazırlanmışsa, evvelâ yemeğini ye Sonra namaz kıl
Ana ve babanın dualarını almaya gayret et Misafirin duası da makbuldür Aman mazlumun bed duasından sakın Mazlumun duasıyla Allah arasında hicab yoktur
Vücudundaki zaid kılları, tırnakları kes Her işinde adaletli ol Allah´a ve Allah´ın kitabına sarıl Allah´ın razı olacağı şeylere devam et Allah´ın büyüklüğünü düşün Haşyetullah´dan ağla [Haşyetullah: Allah´ın büyüklüğünü ve sonsuz kuvvet ve kudretini düşünerek titremek demektir]
53-) Hayırlı bir iş yapmışsan, ona devam et İsterse az olsun Sen ibadeti bırakmadıkça Allah feyzini kesmez Bir müddet ibadet ettikten sonra bırakıvermek, Allah ile arandaki rabıtayı kesmek gibidir
Şöyle ol: İşlemekte bulunduğun hayırlı amellerini ölünceye kadar bırakmamaya azimli ol Terk ettiğin kabahatleri de bir daha yapmamaya azimli ol Her nefes Allahi ile olursun Ayat-ı İlâhiye´de hakdan ayrılma, Şeriate uymayan te´villere sapma, Sadakaların en efdaline devam et
Verdiğinde gözün kalmasın Kendisinin muhtaç olduğu şeyleri, tercihan başkalarına verenleri Allah-ü Zül Celâl meth buyuruyor
Seve seve vermişler, Allah bize yeter demişler Verdiklerini unutmuşlar Eğer böyle yapamazsan, evvelâ kendini doyur ve kandır da sonra artarsa başkalarına da verirsin
Resulüllah, sadakanın en efdali (An zaiıri ganiyli) verilendir buyurdu Verdikten sonra Allah ile istiğna edip verdiğinde gözün kalmaması demektir (Allah ile istiğna: Başkasına yüz suyu dökmemek)
Korktuğun ve umduğun kimselerin yanında da Hak söyle Kurban bayramı günü çok iyilik yap Allah katında en büyük gündür Arefe ve Aşure günlerinden de efdaldir
Her hak sahibine hakkını ver, hatta her hakka da hakkını ver Kimsede hakkın bulunduğunu görme
İnsaf et (insaf: Muhabbet, sevmek, adalet) başkalarından insaf bekleme Senden birisi özür dilerse, derhal kabul et Kendini, başkasından özür dileyecek bir hale düşürme
54-) Secdede duayı çok yap Secde hali, kulun Allah´ına en yakın bulunduğu hâldir Allah herkese yakındır Matlup olan, kulun Allah a yakınlığıdır
Herkese lutf ile muamele et Hele akrabaya, ehlü iyale daima şefkatli bulun Herkese selâm ver Eğer başkasının sana vereceğini bilirsen, o selâm versin sen al
Dünyada kendinden aşağısına bak Zenginlerin servetine gözünü dikme Fitneye uğrarsın Herkes için dünya, tatlı ve sevgilidir Nimetler de tab´an sevgilidir Başkasının sevgilisine göz dikme
Zahidin zühdünde nimet, Abidin ibadetinde nimetler vardır Olmasa, devamlı ibadet yapamazlar [Zühtün ve ibadetin zevklerine kendini kaptırmak da makbul değildir Abid has olmalı İbadetten değil mabud´dan nasib almalı]
Ayet: Onlardan bir sınıfa, fitneye düşürmek İçin verdiğimiz, dünyaya ait zilletlere ve debdebelere sakın gözünü dikme Rabbinin rızkı, hem hayırlı hem de bakidir (TAHA) suresi 131 Debdebe: Gürültü, patırtı (hadra haşin)
Rabbinin sevdirdiği hayırlı ve devamlı-olan rızk, îman ve ibadetinden o anda doyduğun rızıktır Gözünü kaptırma diye tenbih edilen o debdebe var ya o fitnedir o
Birisinin sende hakkı, alacağı varsa, güzelce öde Hatta fazlasıyla öde Sakın alacaklına eza etme Mü´min kardeşinin malına, canına, namusuna, akraba ve taallukatına bir tecavüz vaki olursa, onu koru Her işinde Allah´ın haklarına riayet et Aman nefsinin arzularına uyma Allah´tan başka dost yoktur
En çok riayet edilmesi icap eden, Allah haclarıdır Sakın canlı bir mahluka eza etme Kurbanını dahi keserken keskin bıçakla kes
55-) Sözlerin en güzellerini ihtiva eden Allah´ın kitabını, içindeki hükümleri ve Allah kitabı olduğunu düşünerek oku Allah-u Zül Celâl, sana da anlamak feyzini ihsan eder
Kur´an ı başkalarına da öğret, Naib-i Rahman olursun (Naib: vekil) Ruh-ul Emin, O Kur´an ı Hazreti Muhammed Sallâllahü Aleyhi vesellem´in kalbine indirdi Kur´an okuyan temiz kalbli insanların kalbine, her okuyuşta yeni İner gibi feyz getirir Hayırlınız, Kur´anı öğrenip öğretendir Aman bahil olma Allah´ın emirlerinden, nefsine zor gelenleri yap Korkak olma, Allah sana kendine sığınmayı emretti Sen de, her halinde Allah´a sığın Muin´in (yardımcın) Allah olunca hiç korkma
Kul, Fatiha´i şerifeyi okurken, sana kulluk eder, yardımı ancak senden beklerim deyince: Allah, bu âyetim benimle kulumun arasındadır Kulunum istediği verilecektir, buyurur Bizi doğru yola ilet duasını edince de; bunlar hep kuluma aittir Kuluma istediği verilecektir, buyurur
Yalnız, bunlarda dikkat edilmesi icap eden şey, bu ve emsali âyetleri okurken, hikâye tarikiyle okumamalı Birçok hafızlar ve âlimler, bu âyetleri, Allah´ın kelâmını hikâye kasdi ile okudukları için hiçbir fayda göremezler Çünkü Cenabı Hak, kulum istediği zaman diye buyurur, istemeğe, hikâye istemek demek olmadığından icabet olunmaz
Bir kısım insanlar Kur´an okur ve dinlerlerken boğazlarından aşağı gitmez Ağızlarında kalır, buyurulması, okurken kalbleri hazır olmayanlara aittir
Allah rızası için her fedakârlığa katlanan sadık Mü´mindir Dinde ve başka şeylerde kavi olanlar, nefislerinde de kavi´dirler İmanlarında Kavi değildirler Mû´min, Hassaten Allah haklarında kavi olandır Allah´ın bir ismi de Mü´min´dir, Senin adın da mü´min´dir Miü´minler birbirine bağlıdırlar
Mü´min mahluk, müemmen Halik´a bağlanır ve ona dayanırsa onu hiç bir kuvvet yıkamaz
56-) Kendinde hiçbir zaman varlık görme Daima fakir ve aciz olduğuna inan Allah (Rabbi mahzen) dir (Mahzen: Halis ve safi olan) Sen de Abdi mahzen ol Allah´ın rızası için daima hazır bulun, bu hale rabıta denir
Düşman hududunda nöbet beklemek ile rabıtadır Muratıb´ın sevap defteri kapanmaz Bir namazı kılıp da gelecek namaza niyet eden de muratıb´dır
Al´i İmran suresinin son âyetini oku Resul-ü Ekrem´in Ravzai şeriflerine varınca, Resulullah´ın hadisi şeriflerini okuyacağın zaman evvelâ sadaka ver Sadaka mal ile olduğu gibi Tehlil, Tekbir, Teşbih Tahmid, Havkale ile de olur
Tehlil: La İlahe İllallah, Tekbir: Allah-u Ekber, Teşbih: Süb-han Allah, Tahmid: El tiamd-ü LİIlah, Havkale: La havle ve la kuvvete İllâ Billah demektir Bunlar zikirlerin en cidalidir Daha açıkçası haline göre bir hayır işleyip de Resulullah´ın huzuruna o halde girenler Hadisleri böyle temiz bir ağız ile okuyanlar ResuluALLAH´dan feyz alırlar
57-) Namaz kılan bir Müslümanı günahlarından dolayı tekdir etme Hadisi şerifte şöyle varid olmuştur: Bir insan mü´min kardeşine kâfir derse, o kelime dediği yere gider Eğer dediği gibi ise, orada kalır, dediği gibi değilse söyleyene gelir Mü´min kardeşine kötü söz de söyleme Allah, o sözden onu korur da söylediğin şeyi senin başına verir Mü´min kardeşinin yüzüne karşı veya arkasından yalan, sahih, hile hurda her ne ki yaptı isen karşılığı sana gelir Cezasını sen çekersin
58-) Sakın kimse ile alay etme, eğlenme Hele Derviş meşrebli salih, mütevazı insanlarla alay etmek, din ile alay etmek gibidir Öylelerini küçük görüp onlara gülme Bâzı ilmine mağrur insanlar var ki, muttaki kimselerle istihza ederler Yarın kıyamette onlarla da istihza edilecektir Şöyle ki: Cennetin kapıları açılıp Cennet nimetleri gösterilecek, haydi girin denecek, tam girecekleri zaman kapılar yüzlerine kapanacak ve onlara; Siz Dünyada iken Allah dostları ile eğlenirdiniz işte cezanız bu, haydi Cehenneme denecek
59-) İnsanların şerlisi olma Şerli insanın dilinden, kötü sözlerinden herkes usanmış olduğu için yüzlerine gülerler, şerlerinden korkulduğu için onlara güler yüz gösterirler, işte şerrinden çekindiklerinden dolayı kendilerine ikram olunan insanlar en şerli insanlardır Sakın sen de böyle olma
Karının sırrını kimseye söyleme Karısının sırrını ifşa eden
insanlar ahlâken en düşük insanlardır
Hiç kimsenin anasına, babasına sövme O da senin anana, babana söverse, sen sebep olduğun için anana, babana âsî olmuş olursun
Peygamberimiz, anaya, babaya sövmeyin, deyince Ashap, hiç insan anasına, babasına söver mi dediler Evet , başkasının ana ve babasına söver, o da onun ana ve babasına söver buyurdu
Büyük günahlardan biri de Müslüman ın ırzına dil uzatmaktır Gâvurların haçlarına, putlarına sövme Allah´a sövdürmeğe sebep olursun
Bir Rafızi´nin yanında mezhep bahislerini açma Ashaab-ı Kiram´a taan ettirmeğe sebep olursun

60-) Tabiyetinde bulunduğun Devletin büyüklerine dil uzatma Husûmet adamlarının başta bulunmasıyla elde edilen menfaatler çok büyüktür Beşeriyet hali hataları olursa, vebali onlara aitdir Sen itaatini bozma Hükümet memurlarının Devlet namına yaptıkları işlere itiraz etme Emirlerine inkiyat et Düzeni bozma Zemmedersen sıfatı zemmet, mevsufa tecavüz etme Methedersen, hem sıfatı nemde mevsufu methet

Alıntı Yaparak Cevapla

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi´den Tavsiyeler Sözler

61-) Allah´ın azabından kendini kurtarmak istersen, Müslü-manların büyüklerine, baban gibi hürmet et Orta yaşlılarına ikram et Küçüklerine şefkat göster Mü´min kardeşlerine kalbinde adavat bulunan, Cennet kokusu duymaz
Halkın ezasına tahammül et Kimseye eza etme Kulak ol, dil olma Yâni sözleri dinle, çok söyleme Allah´ın emirlerine tazim, mahlukatına şefkat, en mühim vazifedir Kurtuluş ve saadet, bu iki şeyi yapmakladır
62-) Hayırlı bir şey söylemiş veya hayırlı bir şeye delâlet etrniş isen evvelâ onu kendin işle İlk nasihati nefsine yap İnsanlar, evvelâ insanın işine bakarlar, sözlerine değil
Mürşitin fiili sözünden daha müessirdir Resulullah´da sizin için güzel numune vardır, buyrulmuştur
Bâzı insanlar, Kur´an okur da, okuduğu Kur´an ona lanet eder Hatta kendi kendine lanet okur Meselâ zalim bir adam (gözünü aç, Allah´ın laneti zalimleredir) ayetini yalancı bir adam da (Allah´ın laneti yalancılaradır) âyetini okurken,kendine lanet eder
Kur´an´ın zemmettiği bir sıfat, kendisinde bulunan bir kimse o âyeti okurken, keza Kur´an ın methettiği bir sıfat, kendisinde bulunmayan bir kimse, o âyeti okurken Kur´an, onun aleyhine hüccet oluyor değil mi
63-) Şeriat ilminden bir şey biliyorsan, bilmeyene söyle Sakın bildiklerini gizleme Bir mezhebe bağlanıp onu körü körüne taklide yeltenme Allah´ın emrettiği şeyle amel et Bilmediklerini Ehli Zikre (Kitabullah ve Resulullah´ın sünnetini bilenlerden) sor Bir Müftü, Allah ve Resul´ünün hükmü budur derse, onunla amel et, benim re´yim, kanaatim budur derse, başkasına sor
Dinde güçlük yok Ruhsatlarla amel et Alışında, verişinde semahat et Başına gelen musibetten dolayı kimseyi ayıplama Allah´tan afiyet iste, nefsini ıslaha çalış
64-) Daima Allah´a yalvar ki, seni salih mü´minlerden eylesin O zaman Resulullah´ın dostu ve nâsır´ı olursun
Dünyanın fitnelerinden sakın Allah´ın ziyneti var, şeytanın ziyneti de var, Dünyanın da ziyneti var Allah´ın ziyneti helâl olan şeyler, şeytanın ziyneti haram olan şeylerdir Dünyanın ziyneti de iki cepheli, bir kısmı mubah, bir kısım haranı Bunları iyi ayırıp, ona göre hareket etmeli
Hoşuna gitmeyen bir şey başına gelmişse, o anda sabra sarıl Makbul sabır bu Sakın o musibete kızıp kötü söyleme Bir kadının çocuğu ölmüş, kabri başında ağlıyordu Resul-ü Ekrem oradan geçerken kadına sabır tavsiye etti Resulullah ı tanımadığı için, geç, benim musibetimle sen mübtelâ olmadın dedi O, Resulullah idi dediler Kadın nedametle özür diledi Resulullah; sabır ilk musibet çarptığı zaman olur, buyurdular
Zayıflara merhamet et Onların yüzü suyu hürmetine Allah, nusret ve rızık ıihsan buyurur Karz (ödünç) aldığın kimseye, sana iyilik yapana, hediye verene, sadaka verene iyilik yap Hiç bir "şey yapamazsan onlara selâm ver Veren elalan elden hayırlıdır Selâmın kadrini eski Müslümanlar bilirlerdi Bir arada yürürlerken, aralarına bir ağaç hail olsa, birleşince yine birbirlerine selâm verirlerdi Yâni bu arada birbiri aleyhine kötü bir şey hatıra gelir korkusundan veya, şeytan böyle bir ilkaatta bulunabileceğinden endişe ederek Selâm ile tecdidi aht ve tecdidi İslâm ederlerdi Bu selâm arkadaşına; şu ayrıldığımız müddetçe senin dostluğunda idim demektir
Erkekler daima kavi ve üstün yaratılmışlardır Binaenaleyh, kadınlara daima şefkat ve merhametle muamele etmelidirler
65-) Fatiha-i şerifeyi okurken Besmeleyi vaslet sonuna kadar bir nefeste oku Ebu Bekre İmamı Ali´den gelen bir hadisi şerifte; Besmeleyi Fatihaya vaslederek okuyanı Allah affeder Hasenatım kabul eder Dilini Cehennem yakmaz Kabir azabından, azabı nardan fezağ ekberden emin olur Herkesten evvel Allah´a kavuşur, diye rivayetler vardır
66-) Allah için Gayyur ol Kıskanç, hayvani ve tabii gayretlerden sakın Meselâ karına, kızına, anana, kardeşine, başkasının kötü nazarını nasıl girye görüyorsan, bütün insanlara da aynı hali nefsinde duymalısın Buna gayret-i Diniyye denir
Amma, kendine yapılan fenalıktan duyduğun eleme başkalarına yapıldığı zaman duymuyorsan bu, gayret-i diniyye değil yalancı gayrettir
Resulü´llah´ın dünyada eli, yabancı bir kadına dokunmadı Kadınlardan bi´atı sözle alırlardı
Musibet anında (İNNÂ L İ L L Â H İ VE İNNÂ l L E Y H İ R A C İ U N) de Bîr cenazen olursa, cemaatin yüz kişi veya kırk kişi kadar olmasına çalış O cemaat, o meyyit hakkında şahittirler Bir kişiye yüz kişi şahitlik ederse, o şahadet red olunmaz
67-) Sadaka vermeğe gayret et Sadaka Allah´ın gazabını söndürür Kıyamette gölgelik olur Meleklerin duasına mazhar kılar
Hadisi şerifte; Her sabah iki melek iner, biri Ya Rab sadaka verenlere sen ikram et Verdiği gibisini de sen ona ver Diğeri de, Ya Rab cimrilerin elindekiler telef olsun diye dua ederler Tabii meleklerin duaları makbuldür Bu Hadisi şerifin ikinci şıkkı olan, Ya Rab cimrilere telef ver demek; "onlar da mallarını hayra sarf edebilsinler, onları cahillikten kurtar da sehi olsunlar diye dua ederler", diye hüsnü te´vil-de bulunanlar da vardır Çünkü, melekler daima insanların hayrına dua ederler
Cehennem ateşinden kendini koru Öyle ki yarım hurma vermek suretiyle olsun Şeyh Muhiddin burada der ki: Endülüs´te şeyhlerimizden birisi hakkında zındık diye şikâyet ettiler Halk hep birden aleyhine kıyam ettiler O zamanın Sultanı emir verdi Memleketin ileri gelenlerini toplayın sorun eğer, zındıklığında müttefikan şahadet ederlerse, öldürün diye Valiye emir verdi
Vali de düşmanlarının başında gelenlerden idi O zat, meydanı siyasete gelirken ekmekçiye uğradı, yarım ekmek aldı ve sadaka etti Vali halka sorunca, hepsi, iyi adamdır dediler Vali şaşırdı Hep müttefıkan bu adam hakkında zındık diyorduk hepinizin kanaati bir anda değişti Bu, mutlaka bir emri Semavi ile oldu Derken o zat gülmeğe başladı Ne gülüyorsun, dediler Hadis-i şerifin sıdkına ve tecellîsine gülüyorum Biliyorum ki bu cemaat bu sahidliğin aksine mutekit idiler Vali de aynı kanaatte idi Hepiniz de benim aleyhimde idiniz Ben bu ateşi görünce yarım etmek sadaka verdim Yarım ekmek yarım hurmadan çoktur Hepinizin ateşini yarım ekmekle söndürdüm dedi
68-) Sakın, Allah seni nehyettiği yerlerde görmesin Emrettiği yerlerden de gaip etmesin, Allah´tan başkasının bilmediği amelleri yapmaya çalış Bu amellerin gizliliği İhlasın en büyük âlâmetlerindendir
Arafe ve Aşure oruçlarına devam et Zilhicce´nin ilk on gününde, Muharrem´in ilk on gününde ibadeti çok yap
Eğer zayıf düşüp vazifelerini yapamayacak bir hâle düşmeyeceksen Allah yolundaki savaşlarda oruç tut Eğer başkalarının sana hizmet etmelerini istiyorsan melekleri kendine hizmet ettir
Melekler ilim tahsil edenlere hizmet ederler Hatta ilim tahsil etmek üzere yolunda yürüyenlerin ayakları altına kanatlarını sererler
Öğrendiklerinle âmel edince de Allah yanında sevgili ve büyüklerden olursun
Hastaları ziyaret edersen yetmiş bin melek seninle beraberdir Sana dua ederler Günahlarının affını Allah´tan niyaz ederler Akşam ziyaret edene sabaha kadar, sabah ziyaret etmişsen akşama kadar meleklerin istiğfarı devam eder
Her sabah ve akşam namazlarından sonra üç kerre:
(EUZÜ B l L L A H - İ S S E M İ G - U L ALİ M-U M İ N-E Ş ŞEYTAN-İ R RACİM) deyip sure-i Haşr´in son üç âyetlerini oku
Her namazın sonunda (ALLA H-Ü M M E E C I R N İ M İ N-E N N A R) yedi defa oku
Akşam namazından sonra Evvabin namazı kılarsan sonunda şöyle dua eyle: (Ya Rab imânımda dosdoğru olmaya, sağlığında ve ölürken de imanlı olarak ölmeye ve Mahşer´e çıkmaya muvaffakiyetler ihsan buyur) de
Günahında ısrar etme, her günahın akabinde tövbe et
69-) Secdeyi çok yap Yemini çok etme Hüküm sahibi bir memur olmaya heves etme Eğer olmuşsan; öfkeli hâlinde, içinde bir sıkıntı varken, aç karnına, acele bir işin varken hüküm verme
Kimseye benim Mevlâm deme Mevlâ Allah´ındır Dinînde, imanından istifade edeceğin kimselerle sohbet et
Allah aşkına diyerek kimseden bir şey isteme Hatta, Allah´dan Allah aşkına diyerek yalnız Cennet ve Cemal den başka şey isteme Sakın Allah aşkına diyerek dünya isteme
Başka birisi bir kadına talip olmuşsa, sen de o kadına talip olma, ama ona verilmemişse, o zaman istersin
Başkası bir mala pazarlık ederken, sen de aynı mala talip olma Kabirler üzerine oturma Kabre karşı namaz kılma Bir insanın yüzüne karşı namaza durma
Başına gelen musibetten dolayı Ölümü isteme Belki şöyle dua et: (Ya Rab, eğer yaşamak hakkımda hayırlı ise, yaşat, ölüm hayırlı ise, imân ile göçür) de Mamafih istemekle ölüm gelmez, sözler ölüm getirmez O, değişmeyen bir karara bağlıdır
Su içerken otur da iç Her sabah; Ya Rab, bana söven ve eza eden, beni gıybet eden ve kızdırmak için günaha girmiş kullarını ben affettim Sen şahit ol, onlara hep hakkımı helâl ettim Dünya ve Ahirette kimsede hakkım yoktur de
70-) Vasi, elçi, şahit olmamaya gayret et Gusül ettiğin yere abdest bozma Nezretme Yapmışsan nezrini yerine getir Nezri bahiller yapar
Harp isteme amma, düşmanla karşı karşıya gelince arlık sebat et Sakın firar etme
Rüzgâra sövme, Rüzgar, nefesi Rahman´dır Allah´dan hayırlı rüzgarlar iste Şerlilerinden Allah´a sığın
Yeni bir elbise giyince besmele çek Ve Ya Rab, bu elbise içinde beni hayırlı işlere muvaffak buyur diye dua etİpekli elbise
giyme
Uyuyanlara karşı namaza durma Kalbinde kötü bir hatıra
varken namaza durma
Allah´tan başkası adına yemin etme Ateşle kimseye azap etme, Abdestin daralınca, o halde namaz kılma
71-) Mütevazı ol, kasılma Allah yanında mevki, takva iledir Yarın mahşerde bütün nesebler iptal edilecek yalnız Allah ile olan neseb kalacak, o da takva´dır

Kim olursa olsun isyan ile emrederse itaat edilmez Sana söz söyleyene kulak ver, isterse çirkin olsun Çünkü o kendine kıymet vermiştir Bu suretle onun da gönlünü almış olursun
Hediyeyi red etme, tahkir de etme Her şeyi güzel yapmaya çalış Dedikoduyu bırak Lüzumsuz şeyleri de çok sorma Bil ki her hareket ve sükûn ve her giriş ve çıkışta şeriatın hükmü vardır Bunları öğren
Mallarını israfına harcama Güçlük, matlık, nefret gösterme Daima kolaylık, sevgi göster Bilmeyenlere öğret Gizli ve aşikâr yüz kızartıcı şeyleri bırak Allah´tan utan, kötü yolda başına bir musibet gelmeden yaşıyorsan, mağrur olma çok şiddetli bir azaba gidiyorsun gözünü aç
Allah´ın mekrinden hazer et Rahmetinden ümidini kesme Hâf ile rica beynini daima muhafaza eyle Aklı gideren şeylere, müskirata hiç yanaşma Tabii konuş, kendimi beğendireceğim diye sözde san´at gösterme
72-) istiğfara devam et Hele seher vakitleri çok istiğfar et Allah´ın bir sınıf melekleri vardır onlar, kürei arzda bulunanlara dua ederler Bir sınıf daha vardır ki onlar, seherlerde istiğfar eden Mü´minlere dua ederler
Üç şeyden kork; Allah´tan, nefsinden, Allah´tan korkmayandan Her işinde niyetin halis olsun İhtiyarlara hürmet et Lafız-ı Kur´an olanlara ikram et
Borçlu olma, borçluluk geceleri rahatı kaçırır, gündüzleri zelil eder Rabbinin ibadetine dünya ziynetlerinden bir şey karıştırma Dünya garazları insandan ayrılmayan hastalıklardır
Ebdalinin reislerinden bir zat, arkadaşları ile yeşillik, sulu bir yerden geçerken suların şırıltısı, çayır ve Çimenlerin güzelliği hoşuna gitti de arkadaşlarından ayrıldı O şelâleden abdest aldı Namaz kıldı, nefsinin arzusunu tatmin etti Amma, bütün arkadaşları başından dağılıverdiler O da rütbesinden azlolundu Binaenaleyh nefsin arzularına, İbadette de olsa tabi olma
Kimsenin ayıplarını araştırma Nefsinle meşgul ol, onun ıslahına çalış Çocuklarına güzel isimler koy, edeb öğret Karınla hoş geçin, onun mertebesinde sohbet et Kendine uydurmaya çalışma ona medar et

Çörek otu ölümden başka her derde devadır Onunla şifalan
73-) Müslüman kardeşlerinden biri ile karşılaşınca selâm ver Musafaha et Yalnız kimsenin karşısında eğilme
Resul-ü Ekrem Efendimize sordular: Müslüman Müslüman´a mülâki olunca eğilir mi Hayır buyurdu Musafaha ederler mi diye sorulunca evet buyurdular Yine bir Hadis-i şerifte; şöyle varit olmuştur: Her hangi iki Müslüman karşılaşınca selâmlaşır ve musafaha ederlerse, Allah onları birbirinden ayırmadan mağfiret eder
Vasiyetin daima baş ucunda bulunsun Ölüm belki ansızın gelir Kadınlarla çocuklarla çok oturma Onların mertebesine ine ine çocuklaşır ve ahmaklaşırsın Kadınlarla sohbette, daha başka tehlikeler de vardır
Kadınların, yabancı erkeklerle nazik nazik konuşmaları, onlarla sohbet etmeleri, ziynetlerini göstermeleri, hiç doğru değildir Bunu, her Müslüman ın hanımlarına anlatması mühim vazifesidir Bâzı hanımlar erkeklere hüsnü zan ederek konuşmakta beis görmezler, lâkin erkeler, hanımların hüsnü zannı gibi değildirler Şeytan da araya girince, fena neticeler husule gelir
Hanımların yanına hizmetçi diye, genç delikanlılara müsaade edilmemeli, Kadınlar, onlarla daima hicab ardından konuşmalı
Yanından hiç ayrılmayan, daîma iyilik ve kötülüklerini yazan meleklere hep, aleyhine olan şeyleri yazdırma Bir gün gelip dosyaların sana verilecek Ve oku denecek
Allah, sana servet ihsan etmişse, onu Allah´ın razı olacağı yerlere sarf eyle Allah´ın ihsanı olan o serveti, Allah´a isyan yollarında harcama Bâzı gafillerin muvakkat yaşayışlarına aldanma, insan, nimeti arttıkça şükrü artırmalı Şükür etmeyenlerin kalbine gaflet gelir Kalbi Allah´tan gafil olanların dilleri zikrullaha, kalbleri huzura kavuşamaz
Müslüman kardeşinin namusunu koru Onu, hiçbir yerde mahcup etme Bir Müslüman, rnü´min kardeşini tahkir eder, küçük düşürür ve mahcup ederse, Allah da o´ büyük günde, yardıma muhtaç bulunduğu günde onu rezil eder
74-) Mideyi çok şişirme ahmaklaşırsın Yaşamak için ye Rabbine kulluk etmek için yaşa, yemek için yaşama Semirmek için yeme İçerisine yemek konulan kapların en şerlisi midedir

Vücuttan düşmeyecek, vazifeden kalmayacak kadar yemeli Midenin üçte birine yiyecek, üçte birine içecek koymalı Üçte birini de nefes almak için boş bulundurmalı Günde bir öğün Sıddıkların yemeği, iki öğün mü´minlerin yemeğidir Gün bir öğün üç tâbiri, oburların uydurmasıdır İslâmiyette böyle bir şey yok
Lokmaları küçük al İyice çiğne, birini yutmadan diğerini alma Her lokmada besmele çek Yutunca Allah´a Hamdet Su içerken bardağın içine nefes alma Bardağı ağzından çek de öyle nefes al
Suyu üç nefeste iç Bir yere yaslanarak mağrurların yediği gibi yeme, kölelerin yediği gibi ye Sen Rabbinin sofrasında kulsun, edebe riayet et Eğer cemaatle bir sofrada yemek yiyorsan Önünden ye Çeşitli yemekler varsa, canının sevdiğinden doyuncaya kadar ye Başkasının yediğine bakma Sofrada Önüne bak Hırsla yeme Yemeğin içine sinek kanadını batırmışsa, o sineği alıp atmadan yemeğe daldır da sonra at Çünkü, onun bir kanadında zehri, diğer kanadında panzehir vardır Evvelâ zehirli kanadını daldırır Sinek insanlara zararlı bir
mahluktur
Bizim görmediğimiz şeyleri Nübüvvet nuru İle gören Peygamberimiz böyle haber verdiler
Bir kaba köpek dalarsa yâni bîr kaptan kelp yer veya içerse, hemen onu dök Ve o kabı yedi defa yıka birisini toprak veya kumla
yıka
Üstüne başına dikkat et necaset bulaşmasın Abdest bozunca da iyice kurulan, elbisene idrar bulaşmasın, hem de idrar iyice kesilmeden abdest alma Eğer, abdest aldıktan sonra bir yaşlık görülürse, abdest bozulur
Seferden gelirken evine ansızın gelme Mektup yaz, haber sal, (Telgraf çek, telefon et) geleceğin günü bildir
Birini döveceksen yüzüne vurma Birini seviyorsan sevgini ona söyle, onun da seni sevmesine vesile olur
75-) Bir imama uyunca ondan evvel tekbir alma İmamın tekbirinden sonra al Bütün erkânda imamın peşinde git Kendin imam olursan cemaatin en zayıfını düşün Namazı uzatma Kur´anın mânalarını kendine tatbik et Bilmiyorsan Allah kelâmı olduğunu düşün

İmam (SEM î ALLAH-Ü LIMEN H A M I D E H deyince; İnan ki bu sözü kulunun lisanından Allah söyledi (RAB B E N A V E L E K E L H A M D ) de
Rükû, sücud teşbihlerine üç defa söyle Üçten az olmasın Fazla söylersen de olur
Namaza girerken; vekar ve sükûnetle yürü Uykun varken namaz kılma Yatsı namazından evvel uyuma Yatsı namazından sonra da konuşma hemen yat, erken kalkarsın

76-) Müslümanlardan birini çirkin bir işte görürsen kendini değil, amelini gör Eğer bu kerahatinde sadık isen, onun yaptığı fenalığı sen yapma Eğer yaparsan mürâisin
Oruçlu iken dikkat et günah işleme, Oruç Allah´ındır Allah, seni oruçlu hâlinde razı olmadığı bir şey işlerken görmesin Orucunu da iptâl eder
Eğer malın varsa, menfaati devamlı olan hayırlara sarfet Dini malumatın varsa, onları başkalarına da yay, istifade etsinler
Yol üzerinde uyuma Gece kabirde uyumak icap ederse, yoldan çekil; çünkü, yollarda haşarat eksik olmaz
Bir yerde oturacak veya yatacaksan;
( E U Z Ü B İ K E L İ M Â T-l L L A H l-T TAM M A-Tİ K Ü L L î M A" MÎN ŞERRİ MÂ I I Û L İ K A) yaratılmışların şerrinden Allah´a sığınırım, de
77-) Üç kişi bir yerde iken, ikisinin gizli konuşması veya üçüncünün bilmediği bir lisan ile konuşmaları caiz değildir
Müslümanlar arasında dostluk, muhabbet, ülfet gerek Her hangi bir Müslüman ı korkutmak veya onu şüpheye düşürmek İslâm kardeşliğine aykırıdır
Horoz sesi işitince hemen Allah´ın fadlını iste Merkep anırdığı zaman da şeytanın şerrinden Allah´a sığın Eşek şeytanı görünce anırır, horoz da meleği görünce öter Gökte bir melek var ki horoz şeklindedir Öttüğü zaman yerdeki horozlar onun sesini işitir ve öterler
Her halinde İyi niyetli olmaya gayret et Salih amellere devam et Hele gafiller, fasık ve facirler içinde bulunursan, onlara gelecek azabdan kurtulabilmek için, o fitnelere dahil olmadığını kalb ve azalarında isbat etmen lâzımdır

Bir kimse aksırır da { E L H A M D - Ü L l L L Â H ) de-mezse, ona hatırlat Yine demezse (YERHAMEKALLAH) diye ona dua etme
Bir adamı yüzüne karşı medhedip de onu mahcub etme Birisi seni yüzüne karşı medhederse, yerden bir avuç toprak al da Önüne döküver Ben de diğer insanlar gibi topraktan yaratıldım ne kadrim var de
Şafak batarken çocukları evden dışarı çıkarmayınız Çünkü o zaman şeytanların kaynaştığı zamandır
Yemek yerken, başka birisi sana bakmasın, ona da yedir Hatip hutbe okurken konuşanlar olursa, onlara sus deme Senin de Cuman batıl olur
İftarını hurma ile yap Hurma yoksa üç yudum su iç İftarda acele et Kalbini murakabe et Bir mü´min hakkında kalbine kötü bir şey gelmişse, hemen onu izale et ve hüsnü zan eyle
78-) Sohbetinde bulunduğun veya senin sohbetine gelenlerin rütbe ve menzillerine göre muamelede bulun Allah´a verdiğin ahd rububiyetini İkrar edip her zaman ve her yerde ahdine vefa göster Allah´ın âyetlerine bak, verdiği zahiri ve batını azalarını yerinde kullan, onları serde kullanma
Peygamberlerine uy, Kur´an okuyanı dinle, tazim ile dinle Kur´an ın İçindekileri düşün Hadisi şeriflerin sahih olanlarını Öğren Ashabı Kiram arasında zuhura gelen hadiselere dalma Hepsini sev, her hak sahibine hakkını ver
Gözünü harama baktırma, diğer azalarını da kötü şeylerden koru Alimlere tazim et, şerlilere güler yüz göster ki onlar da düzelsinler Hayvanlara şefkatle muamele eyle Ağaçlan koru ve ıslah et
Sofilerin şer´i şerife muvafık olanlarına hürmet göster Evlâdlara ihsan eyle Kadınlara iyi muamelede bulun Namazı huzur ile kıl Zekâtını vakit geçirmeden ver Büyüklerin şer´a muvafık emirlerini dinle ve itaat et Hülâsa bütün mevcudata nasihatle muamele eyle
79-) Bir şeyi iyice bilmeden, görmeden işleme Allah yanında hükmünü bilmediğin bir şeyi körü körüne yapma Dünyada ödenmesi lâzım olan hakları öde ki, Allah seni sevsin
Namazda gözünü secde mahalline dik Safların düzgün ve sık olmasına çalış Namazda başka yere bakmadıkça Allah sana nazar eder
Şerefli olmayan kazançlardan sakın Meselâ kelp parası, hacamat ücreti, yüz suyu dökerek, namustan fedakârlık ederek kazanılan paralara tenezzül etme
Bakıcı, büyücülere gitme ve böyle şeylere teşebbüs edip de para kazanmaya tenezzül etme Kazanmaya kudretin varken sadaka alma Allah´ın verdiğine şükret Az, çok deme Mü´minlerin iyi huyları olduğu gibi kötü huyları da olur, sen daima iyi huyları gör
Allah ve Resulünü sevenlere ve onlara yardım edenlere buğzetme, bazı kimseler, o falanı sevmiyordu diye ona buğzeder; bu doğru değildir, buğzettiğin, Allah ve Resulünü seviyorsa, onların hatırı için sen de onu sevmeğe mecbursun Amma, o senin hocanı, şeyhini sevmiyorsa, varsın sevmesin Onun, senin şeyhini sevmemesi ona buğzetme-ni icap ettirmez
80-) "(A L L A H ALLA H)" İsim´ şerifine devam et Allah lâfzı şerifinin faidesi hiçbir zikirde yoktur Başından elifi kaldınrsan ( L İ L L A ü ) kalır Yine Esmâi hüsna´dandır Birinci lâm´ı kaldırırsan (L E H Ü ) olur O da Esmâi hüsnadandır ikinci Lâm´ı da kaldırırsan ( H U ) kalır ki, o da Esmâi hüsnadandır Başka kelimelerde bu yoktur Din´de güzel şeylerle iftihar edilir Mushafların tezyini, Camilerin tezyinatı eşrat saafındendir, diye varit olan Hadisi şerifden ürkme, ilmi olmayan bunu tersine anlıyor
Kıyamet alâmetlerinin hepsi mezmum değildir Şeairi Diniyyeye tazim olmak kasdıyle yapılan şeyler makbul ve memduhdur Duada haddi tecavüz etme Meselâ sılai Rahım´i kat edecek dualar yapma (Halamın, teyzemin, amcamın canını al) gibi
Taharatte de suyu fazla israf etme Abdest azalarını üçer defa yıka

Alıntı Yaparak Cevapla

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi´den Tavsiyeler Sözler

81-) Kur´an ı düşünerek oku O, zikirlerin en yükseğidir Bir sureye başlayınca, bitirinceye kadar konuşma Bİr hastanın yanına girince ( Y A S İ Y N ) oku
Müellif Muhiddin-İ Arabî der ki: Bir gün çok hastalandım Baygın bir halde idim Korkunç kimseler gördüm Bana eza etmek istiyorlardı Derken güzel şimali ve güzel kokulu bîr zat geldi onları hep kovaladı Sevindim Ve efendim siz kimsiniz diye sordum Ben ( Y A S İ Y N ) süresiyim dedi Gözümü açtım baktım ki, babam baş ucumda ağlıyor ve (YA S İ Y N ) şerifi okuyordu Bitirdi Gördüklerimi babama söyledim Hastalarınıza ( Y A SİY N ) okuyun diye
emir var
Ağır bir hastanın yanında bulunursan ona (LA İLAHE İLLALLAH) ı telkin et Demezse sui zan etme Çünkü o halde, belki başka şeyle meşguldür de senin telkinini duymamıştır
Cenazelerinizi takip ederken eğer yürüyorsan tabutun etrafında yürü Binekli isen, arkadan takip et Defnolunduktan sonra hemen bırakıp gitmeBiraz kabrin yanında bekle Cenaze, kabrinin başında oturanlarla ünsiyet eder
Su içtiğin kabın ağzını kapat Gece lambaları söndür Kapıyı kilitle Şeytan kilitli kapıları açamaz Eğer kapıyı kapatırken besmele çeker, Ayet-ül Kürsî okursan, sabaha kadar zarardan emin olursun
Dünyada bir yolcu gibi yaşa Elindekilerin hesabını vereceğini unutma Sana hainlik yapana sen yapma Sana tecavüz edene sen tecavüz etme
82-) İbadetlere neş´eli olarak başla Eğer keselân (ağırlık) gelirse, onu bırak başka ibadete geç Amma, farzlar böyle değil Onların vakti geldi mi ister neşeli, isterse neşesiz ol, farzlar derhal işlenir
Birisi, sen ibadet ederken başka, o ibadeti güzelce ifa ederken o da öğrensin diye niyet et Riyadan kurtulursun İhlâsına dikkat et Halk içinde güzel namaz kılıp da tenhada felfes kılan, Allah´a hakaret etmiştir Elinden geldiği kadar gayret et, güzelce ibadetlerine devam et
Sakın Allah beni şaki yazdıysa şakıyım, said yazdıysa Said´im deme Hayırlı ibadetler ve hayırlı işler yapıyorsan, Said olduğuna Allah tarafından bir müjdedir Allah güzel ameller işleyenlerin ecrini zayi etmez
Kabirleri sık sık ziyaret et Yalnız kabristanda çok oturma, mezarlara ibret nazarıyla bak Ahireti hatırla Kabristanda Dünya işlerini konuşmak suretiyle ölülere eza etme
Yol üstüne, gölgeliklere, ağaç altına, su kenarına, kabirlerdeki deliklere, suya, işeme Yedi büyük günahlardan içtinap et (Şirk, şehire, katli nefs, yetim malı yemek, riba, askerden kaçmak, namuslu kadınlara, kötü ve namuslarına dokunur sözler söylemek)
83-) Hakkı daima önde tut Ve Allah´ın kullarına, Allah´ın muamele ettiği gibi muamele et ibrahim Peygambere bir müşrik misafir olmak istedi, İbrahim Aleyhisselâm; Müslüman olursan misafir ederim, dedi O da kabul etmedi Döndü gitti Cenabı Hak İbrahim´e; bir lokma ekmek için herifin dinini, babasından kalan alıştığı dinini terk etmesini teklif ettin O, yetmiş senedir gâvurluk yapar, ben onu besliyorum ve rızkını kesmedim Buyurunca, İbrahim Aleyhisselâm yola çıktı ona yetişti Gel dedi, seni misafir edeceğim Çünkü Rabbim senin için bana itab etti, deyince o, hem misafir oldu ve hem de Müslüman oldu
İnsanlardan gelen ezaya sabret, tahammül et Kimseyi hakir görme Öfkelenince nefsine sahip ol Aman, Allah´dan başkasına kulluk etme Evinde bulunan hayvanlara, kedi , köpek ne varsa onların yiyecek ve içeceklerini ihmal etme Onlar emanettir
Haftanın pazartesi ve perşembe günleri amellerin Allah´a arzolunduğu günlerdir O günlerde oruç tutarsan iyidir Oruç tutamazsan iyi şeyler yap
Kimseye karşı kalbinde buğz ve adavet bulunmasın Allah, şirk gibi kalbinde buğz ve adavet bulunanları da affetmez Bir gün gelip seni bırakacak arkadaşla da dostluk kurma Daima seninle beraber bulunacak dostlar kazan
Kan, kız, oğlan, ahbab, yaran, mal, mülk hep muvakkat dosttur Seninle kabre girmezler En samimi dostun, iyi amellerindir Kabirde,mahşerde, her yerde senden ayrılmazlar Dostunu bil
Yarın mahşer yerinde en bedbaht insan, başkalarına vaz-ı nasihat etmiş de kendisini unutmuş, söyledikleri hayırlı şeyleri kendisi yapmamış, başkalarını fenalıklardan nehyetmiş de kendisi o fenalıkları işlemiş olan kimselerdir
Helâl kazan, hırsı bırak, uykudan uyanınca gözünden uykuyu sil, hemen Allah´ı zikret Şeytanın düğümünü çözmüş olursun Şeytan uyu diye efsun okur Abdest alınca ikinci düğüm çözülür Namaz kılınca hepsi çözülür
84-) Dehre sövme Dehr Allah´ındır Eğer dehriyle zamanı murat ediyorsan, zamanın elinde bir şey yoktur İşler hep Allah´ın yed´i kudretİndedir
Malım malım diye kasılma, senin malın yiyip bitirdiğin, giyip eskittiğin, sadaka ile elden çıkardığındır Bunlardan başkası aleyhindedir Nereden topladın, nereye sarfettin, niçin depo ettin diye soracaklar Dinini öğren Din adamı âdil olur
Kabir azabından, Deccalın şerrinden, Cehennem azabından, hayatında ve ölümünde sana arız olacak fitnelerin şerrinden Allah´a sığın
Peygamberimiz, namazlarının sonunda yâni, kaide-i ahiresinde bu duayı okurlardı Kalbini ve kalbine gelenleri daima murakabe et Şeriat terazisine ver Onunla ayarla Şeytan, kürsüsünü kurar da avanesine oradan emirler verir Allah´ın Arşı da su üzerindedir Şeytan bu hareketiyle halkı iğfal etmek ister Şeriatı bilmeyenlerle şeytan alay eder Ve onları çabuk aldatır
Peygamberimiz Medine´ye teşriflerinde İbni Seyyad denilen bir Yahudi kâhini vardı Resul-ü Ekrem ona ne görüyorsun diye sordu Deniz üzerinde kürsü görüyorum, dedi Resul-ü Ekrem, o şeytanın kürsüsüdür, buyurdular
Kur´anı Kerim´de Allah´ın arşı su üzerindedir Sizi imtihan için yâni hanginiz daha iyi işlerde bulunacak, işte o iptilâ şeytanın fitnesidir Kendisini İlâh gibi tahayyül ettirir de oradan emirler verir O, mü´minlerin en büyük düşmanıdır Şeytanın şerrinden Allah´a sığın
Bakıcı, büyücü, aldatıcı, kendine şeyh süsü verenlere inanma Dinin gider Elde mizan şeriattır Ona uymayan şeyler şeytan yoludur
85-) Devlet adamlarına dil uzatma Kalblerde tasarruf Allah´ındır Onların kalbi de yed´i kudreti İlâhi´yededir Sen meşru olan emirlerine hemen itaat et Peygamberimiz Ulül emre itaat edin, isterse yüzü yırtık Habeşi bir köle olsa da buyurdular
Hıristiyan bilginlerinden bir zat, İslâm ülkelerinden birine geldi Dolaşırken,herkes koşmaya başladı, işte Sultanımız geliyor, diye seviniyorlardı O Hıristiyan zat da bekledi Baktı ki siyah, vaktiyle köle olduğu nişanlarından belli, yüzü yırtık, çirkin bir yüz Yüzüne bakınca; Allah´ın varlığına, birliğine, şeriki ve naziri bulunmadığına, istediğini istediği gibi yapar olduğuna,mülkünde istediği gibi tasarruf ancak Zat-ı Ahad´iyetine has olduğuna, Hazreti Muhammed in (SAV) de hak Peygamber olduğuna şahadet ederim dedi Dediler ki; bu imanın sebebi nedir Dedi ki; Şu siyah kölenin saltanatındadır Çünkü, zahirer bu adamın arkasına iki kişi bile düşmez Halbuki bütün Ulema, Esra] ve iyyanı hep onun önünde elpençe duruyorlar, inandım ki Allah birdir Kullarında istediği gibi tasarruf ediyor Ve Habibi de Hazreti Muhammed´i de (SAV ) tasdik ediyor
Yemek ve su kaplarınızın ağızlarını kapatın Çünkü, senede bir gece gökten veba yağar Açık kaplara veba girer diye Hadisi şerif vardır
86-) Misafirlerine ikram et Hadisi şerifte; Allah´a, Ahiret gününe imanı olan misafirlerine ikram etsin buyrulmuştur Misafirin hakkı üç gündür Fazla kalırsa sadaka olur Gelip geçici ise, bir günlük hakkı vardır Misafire ikram, imânın şubelerindendir Hayır söylemek, kötü sözlerden dili tutmak da imanın şubelerindendir
Bir amel işlerken onu güzel yapmaya çalış Çünkü, amelini güzel yapan emeline muvaffak olur Güzel amel şer´i şerife uygun olan ameldir Allah´ı görür gibi ibadet etmekliğindir
87-) Abdestli bulun, her farz namaz için abdest alırsan güzel olur Abdest müstakil bir ibadetdir Gerçi başka ibadetlerin sıhhati için şart kılınmıştır, amma, istiklâline dokunmaz
Sabah namazını kılan kimse, Allah´ın ahdine girmiştir, sakın ona dokunma Geceleri gafletle geçirme namaz kıl Allah´ından, Dininde, Dünyada, Ahiretinde af ve afiyet iste Allah´dan daima hayır iste Bir insan, sıdk ile Allah´dan şehitlik isterse, Allah ona yatağında da ölse şehid sevabı verir, diye Hadisi şerif vardır
Hayırlı işlere başkalarını da teşvik edenler sevabda müşterek olurlar Dünyada insanlara sürür, ferahlık aşılayan ve sıkıntılarını giderenlerin Allah, Kıyamet gününde sıkıntılarını izale eder
88-) İcrasına muktedir bulunduğun öfkeyi yut Allah, öfkesini yutanları ve İnsanların kabahatlerini af edenleri metheder Peygamberimiz de, öfkesini yutanın kalbine emniyet ve imân dolar, buyurmuştur
Halkın ihtiyacına koş, onların işlerini görmek amellerin en efdalidir Hele düşmüşlere yardım, en büyük ibadetdir

Allah´dan mağfiret isterken, günahlardan Allah´ın seni korumasını iste Günahı işlemişsen cezasından korumasını iste Allah´ın bildiği ve olduğun halin tersini gösterme Göründüğün gibi ol Rıfk ile muamele et Mülayim, yumuşak olmayanlar birçok hayırlardan mahrum kalırlar
Sana birisi bir hediye takdim ederse, ona mukabelede bulun Bir şey vermeğe kudretin yoksa, dua ile mukabelede bulun Amma, sen birisine hediye vermişsen, sakın karşılığını bekleme Ve bir şey beklemediğini ona anlat Eğer mukabele ederseniz müteessir olurum, de
Eğer, sana bilmukabele takdim ettiği hediyeyi kabul etmezsen, memnun olacaksa o hediyeyi kabul etme Amma, o da gönül hoşluğu ile sana bir hediye verir ve onu almayınca müteessir olacağını anlarsan kabul et
Aman, gâvur olayım, veyahut dinimden dönmüş olayım, gibi sözlerle yemin etme Selâmetle İslâmiyete dönemezsin Allah´ı an, gayriye yemin etmek günahtır
Yalan rüya uydurmak veya rüyaya yalan katmak yalanların en fenasıdır
89-) Hakkında kötü bir şey söylemişlerse sükut et Bunu sana söyleyene tearuz etme Zennunu Mısri´ye Mütevekkil sordu: Sana zındık diyorlar ne dersin Dedi ki; hayır desem söyleyenleri yalancı, evet desem nefsimi yalancı yapmış olacağım bilaenaleyh sükut ediyorum, dedi
Bir mü´mini küçük düşürecek, utandıracak şeyleri söyleme Böyle söyleyenler cehennemin en şiddetli yerlerinde hapsolunurlar, diye Hadis-i şerif vardır Dininle dünyayı yeme davul, zurna çalıpta para kazanmak, din ile dünyayı elde etmekten daha iyidir
Şundan, bundan haber veren kâhini tastık etme Elinde, ağzında bulaşık varken uyuma Ve kimseye düşmanlık etme İki yüzlü olma Ticarette ihtikâr yapına Birisi bir yere oturmuş ve tekrar oturmak üzere bir yere ayrılmışsa, onun yerine oturma
Av muhabtır ama, sen av peşinde dolaşma Sana ikram olsun diye bir sandalye veya süt veya güzel koku takdim ederlerse reddetme

Borca girerken ödemeğe niyetin sağlam olsun, ödemeğe muvaffak olursun Eğer niyetin çürükse, borçlu kalırsın Borçlu ölenlerin cenaze namazlarını Peygamberimiz kılmazdı
Mü´min kardeşine üç günden fazla dargın durma Rast gelince ilk selâmı sen ver Hayırlı olursun, insanlar ayağa kalksınlar, karşında el bağlasınlar diye bekleme
Şefaat ettiğin kimsenin hediyesini ve ziyafetini kabul etmek riyadır Kabahati sabit veya haklı bir tasfiye ve azledilmiş kimseler hakkında şefaat caiz değildir Böyle bir caniye şefaatte bulunmak, Allah´ın lâinine sebeptir Şefaati kabul edeni de müşkül duruma sokmuş olursun Şefaat, haklı ve hayırlı şeylerde olur

90)Hazreti Ali Keremullahı veçhe Efendimize hitaben varit olan vasiyetlerden,
Hazretî Ali der ki: Resulullah efendimiz bana vasiyet etti Ve Ya Ali bunları hıfzet hayır görürsün buyurdu
Ya Ali; Cahillikten daha beter fakirlik yok Akıldan daha güzel mal yok Kendini beğenmekten daha korkunç yanlışlık yok Müşavereden daha kuvvetli yardımcı yok Yakut (sağlam bilgi) gibi imân yok Fenalıkları bırakmak gibi koruyucu yok Güzel huylar gibi soy sop yok Tefekkür (düşünmek) gibi ibadet yok
Ya Ali; her şeyin bir âfeti vardır Sözün âfeti yalan, ilmin âfeti unutmak, ibadetin âfeti riya, zekatın âfeti övünmek, şeceatin âfeti zulüm, cömertliğin âfeti başa kakmak, güzelliğin âfeti kendini beğenmek, asaletin âfeti kasılmak, hayatın âfeti meşru olan vazifelerini yapmaktan utanmak, halin âfeti yenilik, ibadetin âfeti usanmaktır
Ya Ali; birisi seni yüzüne karşı methederse, Allah´ın beni onların dediğinden hayırlı eyle, bilmedikleri şeylere beni affeyle, onların sözü ile beni sorguya çekme, de Onların sözlerinden salim kalırsın
Ya Ali, oruçlu iken, iftar ederken Allah ım senin rızan için oruç tuttum ve verdiğin rızıklarla da iftar ediyorum de O gün, ne kadar insan varsa hepsinin sevabı kadar sevap kazanırsın
Oruç tutan kimsenin, Allah yanında makbul bir duası vardır, iftar ederken besmele çeker ve ey mağfireti bol Allahım, beni affeyle derse af olunur
Ya Ali, güneşe ve aya karşı oturma, arkanı dön de otur Güneşte de çok oturma hastalık gelir
Ya Ali; Yâsin-i şerifi çok oku, aç, susuz, çıplak kalmazsın Hastalık, korku, zindan görmezsin, yalnız kalmazsın, her yerde hürmet görürsün Bir şeyin kaybolmaz Bir hastanın başında okursan, ecel gelmişse, ölümü asan olur Akşam okuyan, sabaha, sabah okuyan, akşama kadar emin olur
Ya Ali; yatarken Tebareke suresini oku Kabir azabı görmezsin, Münkir, Nekir sual sormaz
Ya Ali;( KULHUALAH-U A H A D ) ab-
destli olarak oku Kıyamet gününde; Ey Allah´ını metheden, kalk Cennet´e buyur derler
Ya Ali; kötü sözlerden ve kötü gözlerden korunmak için Maşaallah de (LâHavle ) oku
Ya Ali;zeytinyağı ye ve vücuduna çal Şeytan yaklaşamaz
Ya Ali; yemeğe başlarken tuzla başla Sonunda da tuzla bitir Birçok dertlere devadır
Ya Ali; yemeğin başında Besmele çek, sonunda da Hamd et Sonuna kadar melekler sevap yazarlar
Ya Ali; Evinden çıkarken Ayet-ül Kürsü´yi oku, işlerin kolaylaşır
Ya Ali; yalnız sefere çıkma Şeytan seninle beraber çıkar
Ya Ali; çocuğun olursa, sağ kulağına ezan oku, sol kulağına kâmet getir O çocuğa şeytan zarar yapamaz Gök aylarının başında ve ortasında şeytanlar çok faal olurlar Kendinizi koruyun, şerlerinden Allah´a sığının
Ya Ali; Sail´i reddetme İsterse at üzerinde gelsin, bir şey ver Verilen sadaka sail´den evvel Allah´a gider Sabah erken sadaka vermeli Çünkü, belâ ve musibetler sadakanın önüne geçemezler
Ya Ali; fakirleri miskinleri sev Allah da seni sever
Ya Ali;evine girince evdekilere selâm ver Evinin bereketi artar
Ya Ali güzel huylu ol Böyle olursan, oruç tutanların, namaz kılanların derecesine ulaşırsın
Ya Ali; öfkelenme Öfkeli insana şeytan istediği şeyi yaptırır
Ya Ali; Allah´ın affedici olduğunu unutma Daima Allah´tan mağfiret iste Allah, meleklerine buyurur ki: Kulum benden başka kimsenin günahları mağfiret edemez olduğunu bildi Şahid olun Ben kulumu affettim

Ya Ali; yeni bir elbise giyersen, eskisini bir fakire giydir O elbise fakirin üzerinde bulundukça Allah´ın hıfzındasın
Ya Ali; Camiye girerken: Allah´ım bana rahmet kapılarını aç de Çıkarken de, Allah´ım, bana rızık kapılarını aç de
Ya Ali´; doğru, yalan ne olursa olsun, Allah´a yemin etme Ağzını yemine alıştırma (Yeminlerinize Allah´ı siper yapmayın) Allah, yalan yere yemin edenleri temizlemez Ve onlara merhamet etmez
Ya Ali; dört şey var ki şeytandandır: Ağlamayan göz, katı kalb, uzun emel, dünya sevgisi
Ya Ali; dişlerini temizle Aralarında yemek parçaları kalmasın Melekler sevmezler
Hazreti Ali der ki: ResuluIlah a, Bakara suresinin otuz yedinci âyetindeki (Adem, Rab´binden kelimeler belleyip onlarla yalvardı Allah da tövbesini kabul buyurdu) Bu kelimeler ne idi diye sordum Resulullah buyurdular ki: Allah, Adem´i Hindistan´a, Havva´yı Cidde´ye, yılanı İsfihan´a, şeytan´ı Bisan´a indirdi Cennet´te en güzel mahluk, yılan ile tavus idi Adem´i iğfalde şeytana yardım ettikleri için onlar da gazaba uğradılar, Hazreti Adem Hindistan´da başını semaya kaldıramadı, ağladı ve müteessir olarak oturdu Bir gün Cebrail geldi, selâm verdi Allah´ın selâmını da tebliğ etti Ve dedi ki; Rab´bin soruyor ben onu kudretimle yarattım, Ruhumdan Ruh nefhettim Meleklere secde ettirdim, Havva´yı ona eş ettim Bu hüzün ne
- Ya Cebrail, civar-ı Rab´bı Âlâdan buraya indirildim
- Ya Adem, şöyle dua et: (Allah´ım Muhammed hürmetine sana iltica ediyorum Ben günah işledim, nefsime zulmettim Beni affeyle)
Sonra Havva ile birleşince dediler ki: -(Ey Rab´bimiz, kendimize yazık ettik Eğer bizi esirgemezsen zarara uğrayanlardan olacağız) dualarını yaptılar (A´râf suresi 23)
insan, dünyada babasının yolunda gitmeli Babamız kusurunu itiraf etti Allah´dan mağfiret istedi Allah da hem affetti Hem de en büyük saltanatı ve elçiliği ihsan etti
Şeytan, Allah´a kafa tuttu, beni azdırdın dedi,- ebediyyen mel´un oldu Allah´a boyun eğmeli, kusurlarını itiraf etmeli, Allah´dan daima af ve mağfiret istemeli Adem´in oğlu olduğunu böylece isbat etmeli Şeytan suyu içip de Allah´a kafa tutanlar, nisbeti Âdem´e değil, şeytana bağlamış olurlar
Yılanı öldür
Ya Ali; inad olma Sonra pişman olursun Dilini daima hayıra alıştır Ahiretin en şiddetli azabı dildendir
İnsanların en büyük dertleri, hased, hırs, gazap, kizb´dir insanların şerlisi yalnız geçen, kimseye menfaati dokunmayan, hizmetçilerini dövenlerdir
Daha şerlisi, hayrı umulmayan, şerrinden korkulan kimselerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn-İ Arabi Den Tavsiyeler Sözler



İbn-i Arabi´den Tavsiyeler Sözler

91) Eba Hüreyre´ye hitaben varid olan vasiyetler:
Ya Eba Hüreyre; bir âyeti ezberledikten sonra unutmak, büyük kabahattir Allah´a böyle gelme
Ya Eba Hüreyre: Ululemr olanlara lanet etme Allah bir kavmi ululemrlerine lanetlerinden dolayı Cehenneme attı
Ya Eba Hüreyre; Şeytandan başkasına sövme Temiz lisan ile ölürsen, bütün Peygamberler ve mü´minler Cennet´e girinceye kadar seninle müsafaha ederler
Ya Eba Hüreyre; gece yansından sonra kılınan namazlar efdâldir Bunu ihmâl etme
Ya Eba Hüreyre; iyi şeyleri emret Kötü şeyleri nehyet Herkese iyilik öğret Bir kimseyi fenalık yaparken görürsen, şahsına bir zarar gelmeyeceğini bilirsen, ona Allah´tan kork de
Ya Eba Hüreyre; Müslümanlara güler yüz göster Selâm ver, müsafaha et Melekler senin için dua ve istiğfar ederler Allah, meleklerin dua ve istiğfarlarını kabul eder
Ya Eba Hüreyre; iyiliği küçük görme, iyilik deyince hepsini yap Hatta acize bir testi su getirmek suretiyle olsun, iyi huyların, küçük olsun, büyük olsun karşılığı Cennet´tir
Ya Eba Hüreyre; evinde ehli ve iyâline namaz kılmayı emret Allah evinize bol rızık verir Sizin eve şeytan sokulamaz
Ya Eba Hüreyre; her Müslüman için Allah´dan mağfiret iste Hepsi sana şefaatçi olurlar
Ya Eba Hüreyre; sekerâtta olan bir kimsenin yanına girersen, ona Kelime-i Şehadet´i telkin et Onun sevabları kadar sana da sevab verilir Hatta o hastaya tevbe ettir Tevbe telkini sıhhatte olanlara daha faydalıdır
Ya Eba Hüreyre; ümmetime sünnetimi öğret Ahirette nurlara gark olursun da herkes sana gıbta eder
Ya Eba Hüreyre; misaferlere, yolculara ikram et Hatta onları ehline tercih et Melekler seni sıratta teşyi ederler
Ya Eba Hüreyre; Müslümanların yollarına eza atma Elinden geldiği kadar yollardan ezaları kaldırmaya çalış Bir insan, yol üzerinde gördüğü ezayı kaldırır veya onu, üzerine toprak dökmek suretiyle örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıplarını örter
Ya Eba Hüreyre; âmâların sol elinden tut, onları gidecekleri yere kadar götür Bu da bir sadakadır Sağırlara hayrı duyurmak, şaşırmışlara yol göstermek hep sadakadır
Ya Eba Hüreyre; borcunu elinle götür ver Melekler seni teşyi ederler Borcunu ödeyenlere melekler dua ederler ve Allah-ü Zül Celâl onlara ummadıkları yerlerden rızıklar gönderir
Ya Eba Hüreyre; Bir insan helâlinden mal kazanır, zekâtını verir, sonra mirasçılarına bırakırsa, o maldan yapılan bütün hayırlı şeylerde onun hissesi vardır
Ya Eba Hüreyre; şehiden ölenlerin bütün günahları af olunur Yalnız kul haklan, bir de namuslu kimselerin namusuna dokunacak kötü sözler af olunmaz
Ya Eba Hüreyre; her günah, Ahirette tasadır Bâzı günahların tasası çok büyüktür En büyüğü başkasının malına, namusuna, canına karşı yapılan günahlardır
Ya Eba Hüreyre; kimseyi korkutma, seni de ahirette korkuturlar Başkalarının sana karşı yaptığı kabahatleri affet Büyük mükâfat görürsün
Ya Eba Hüreyre; evinin her tarafında namaz kıl Evinin nuru gözlerde görünür
Ya Eba Hüreyre; akşam ve sabah yemeklerinde, muhtaç akrabalarını gözet Allah, dünya ve ahirette dostlarına ayırdığı hayırlardan sana da büyük hisseler ayırır
Ya Eba Hüreyre; Allah´ın bütün mahlukatına merhamet et Allah da yarın sana merhamet eder
Ebu Hüreyre der ki: Resul-ü Ekrem efendimize; Ya Resulullah ben bir sinek suya düşmüş çırpınıyor, onu o halde görünce içimden bir merhamet hissederim dedim de, Resulullah üç defa Allah sana merhamet etsin buyurdular

Ya Eba Hüreyre; musibetleri sabır ile karşıla Allah´ın Rahmetine, Mağfiretine ve hidayetine erersin
Ya Eba Hüreyre; felâketzedeleri taziye et Köle azad etmiş gibi sevap kazanırsın
Ya Eba Hüreyre; sabah ve akşam dilin zikrullah ile olsun Günahın kalmaz
Ya Eba Hüreyre; kardeşinin ayıbını gizle Allah yardımcın olur Kardeşine yardım et Akraba ve komşularına iyilik et Müslüman olursun Dostlarına iyilik et mü´min olursun Allah´ın farz kıldığı ibadetleri yap, Abid olursun Allah´ın taksimine razı ol Zahid olursun
Resul-ü Ekrem salla´llahü aleyhi vesellem Ebû Hüreyre´ye vasiyetlerinde buyurdular ki: Ey Ebü Hüreyre, herkes korkudan tir tir titrerken korku hissetmeyenlerin, herkes Cehennem ateşinden feryat ederken rahat ve huzur içinde bulunanların yollarını tut
Onlar kim Ya Resulullah, bana onların ahvalini bildir ki, onları tanıyayım Onlar, ahir zamanda gelecek ümmetlerimdendirler Onlar, Mahşere gelirken Peygamberler gibi gelirler Karşıdan onları görenler, Peygamber zannederler Ben onları görünce, ah ümmetlerim ah ümmetlerim, derim Mahşer halkı, o zaman onların Peygamber değil, benim ümmetim olduğunu öğrenirler Onlar mahşer yerinden şimşek gibi geçerler Onların nuru, bütün mahşer halkının gözlerini kamaştırır
Ya Resulullah, onların amellerini bana da öğret de belki ben de onlar gibi olurum, dedim Buyurdular ki: Ey Ebû Hüreyre, onların yolu zorca Evlerinde de her türlü yemekleri varken açlığı tercih ederler Her çeşit elbise giymek kudreti varken elbiseye ehemmiyet vermezler Her türlü şerbetleri içmek mümkün iken, susuzluğa tahammül ederler Hep bunları Allah´ın rızasını kazanmak, başkalarını nefislerine tercih ettikleri için yaparlar Hesap korkusundan dolayı Helâl olan birçok zevklerini terk ederler Dünyada yalnız bedenleri vardır Dünyanın süsüne kendilerini kaptırmazlar Melekler, Peygamberler onların ibadetlerine hayran olurlar Onlara müjdeler olsun müjdeler, dedikten sonra; Allah ını benimle onları birarada cem eyle, benim onlara iştiyakım var dedi ve ağladı
Ve yine buyurdular ki: Allah, arzdakilere âzab etmek murat ederse, onların yüzü suyu hürmetine azabı kaldırır
Ey Ebû Hüreyre; işte, sen de onların yoluna git Onlara muhalefet eden şiddetli hesaba çarpılır
92) Ashabdan Ebulderda şöyle rivayet etti:
Resul-ü Ekrem Sallâ´llah-u aleyhi vesellem buyurdular ki: Ey Nas, ölüm gelmezden evvel Allah´a dönün, meşguliyet gelmezden evvel iyi ameller işleyin Allah´ınızı çok zikretmek suretiyle aranızdaki ahdi muhafaza edin ki, saadete eresiniz Gizli ve aşikâr çok sadaka verin, rızıklar genişlesin Daima iyiliği emredin ki, birçok nimetlere eresiniz Çirkin şeylerden nehyediniz ki, yardımlar göresiniz
Ey Nas: Sizin en akıllınız, ölümü çok anandır En zekiniz ve en iyi düşüneniniz de ölüme güzel ameller hazırlayanınızdır
Gözlerinizi açın, akıllılığın alâmeti, dünyaya aldanmamaktır Ebediyet âlemine doğru ihlâs ile yönelmektir Kabir için azık hazırlamak, Mahşer yerine temiz olarak çıkmaya müstaid bir hale gelmektir
Nasihat; Peygamber nasihati: Müjdeler olsun o kimseye ki, şerefine halel getirmeden tevazu eder Nefsini, tahkir ettirmeden küçük gösterir Kazandığı helâl maldan hayırlı yerlere sarf eder Bilgin ve faziletli kimselerle düşer kalkar Fakir ve düşkünlere merhamet eder
İşte onlara müjdeler olsun Yine müjdeler olsun o kimseye ki, kazancı temiz, içi temiz, dışı temiz, kimseye zararı yok Müjdeler olsun o kimseye ki, bildiği ile amel ediyor Malının fazlasını muhtaciyne veriyor Sözlerinin fazlasını imsak ediyor da söylemiyor
İki kişinin arasını düzeltmek için Peygamberimizin vasiyeti:
Ashabdan Malik´in oğlu Enes der ki: Bir gün Resul-ü Ekrem de içimizde olduğu halde oturuyorduk Baktık ki, Resul-ü Ekrem gülüyor Ve ön dişleri görülüyordu, Hazreti Ömer; Anam, babam sana feda olsun niye güldünüz Ya Resulu´llah, dedi
Duyurdular ki, ümmetimden iki kişi, huzuru İlahi´de diz üstü geldiler de birisi, Allahım şu kardeşimden hakkımı alıver dedi Rab´bül İzze de kardeşine hakkını versene deyince, Allah ım verecek hiçbir şeyim kalmadı, ne veriyim, dedi O vakit alacaklı: Ya Rab, günahlarımı yüklensin, dedi Resulullah´ın gözlerinden yaşlar boşandı Ağladı Sonra buyurdular ki, o ne müthiş bir gün ki, insan günahlarını başkasına yükletmeni ister Ve Resul-ü Ekrem buyurdular ki, Allah Azze ve Celle alacaklıya; hele başını kaldır da cennetlere bir bak dedi O adam başını kaldırırıp bakınca dedi ki, Ya Rab, gümüşten şehirler içinde altından köşkler görüyorum, onlar da incilerle süslenmiş Bunlar hangi Peygamberin, hangi Şehid´in Allah-ü Tealâ, bunlar satılık Bedelini kim öderse
ona vereceğim
O adam dedi ki, Ya Rab, buna kimin gücü yeter, kimde var bu kadar servet Allah-ü Tealâ buyurdu ki; sende var, sen alabilirsin Ya Rab, neyimle alırım Alacaklısı bulunduğun kardeşini affetmekle bunları abran deyince; Affettim Allah ım dedi
Allah-u Tealâ, Haydi kardeşinin elinden tut, beraberce o Cennetlere girin buyurdu
Bunu Resul-ü Ekrem anlattıktan sonra buyurdular ki; Allah´dan korkun Aranızdaki gerginlikleri ıslah edin (düzeltin) Allah da kıyamette Mü´minlerin arasını ıslah eder
Kıyamet alâmetlerini bildiren vasiyetler:
Hazretİ Ali Keremullah´ı veçhe der ki; Resulullah Sallâllah-ü Aleyh´i Vesellem´e kıyamet alâmetlerinden soruldu da buyurdular ki; insanlar hakkı zayi ettiklerini, namazı öldürdüklerini, gördüğün zaman, birbiri aleyhine iftiralar çoğalıp yalan mubah gibi olup, rüşvet almak ve vermek âdet hükmüne girdiği zaman, binalar yüksek yapılıp, zenginlere hürmet çoğalınca, akılsızlar iş başına geçip kan dökmek hiçe sayılınca, cahil zarif, zeki; âlim, zayıf, zalim´medar, iftihar addedilince, camilere rastgele girip çıkanlar görülünce, şartlar çoğalıp mushaflar süslenip minareler yükselince, kalbler dinden harap bir hale gelince, müskirat içilip, boşanmalar, ansızın ölümler çoğalınca, fenalıklar, iftiralar, alenen yapılırsa, Allah´dan başkası adına yeminler yapılıp hainler emin, eminler hain tanınınca, içi canavar gibi olduğu halde, dışına koyun postu giyenleri gördüğünde kıyameti bekle, artık yaklaşmıştır

Sadakaya dair vasiyet:
Peygamberimiz buyurdular ki; bir dilenci bir kadına geldi O kadının elinde bir lokma vardı Ağzına koymak üzere iken fakir elini uzattı O, lokmayı fakire verdi Bir müddet sonra o kadın bir oğlan doğurdu Çocuk kundakta iken ansızın bir kurt gelip çocuğu kapıp kaçtı Kadın, arkasından oğlum, oğlum! diye bağırıyordu Allah, bir meleğe: yetiş, çocuğu kurdun ağzından al, annesine teslim et ve benden selâm söyle Bİr lokma sadakana bir lokma ile mükâfat de buyurdu

Peygamberimiz bir adama şöyle vasiyet etti: Şehvetlerini kıs, fakirlik kolaylaşır Günahı azalt, ölüm kolay getir, malını önceden gön-der, ona bir an evvel kavuşmak istersin de ölümden korkmazsın Verilene kanaat et Hesabın hafif olur Senin için deruhte edilmiş rızıkları toplarken, farz ibaretlerinden uzak olma Sana ayrılan gelir, ayrılmayanı da elde edemezsin Elinden çıkmış, fırsatı kaçmış şeyler hakkında müteessir olma Faydasızdır
Öyle bir şeye emek ver ki, elinden çıkmasın Sen de orada ebedi olasın
Peygamberimiz, Asım oğlu Kays´a şöyle vasiyet etti: Ya Kays; muhakkak izzetle beraber zillet var Hayat ile beraber ölüm de var Dünya ile beraber Ahiret var Her şeyin nesabı sorulacak Her şeyin gözcüleri var Her iyiliğin sevabı, her kötülüğün cezası var Her geleceğin mutlaka bir muayyen zamanı var
Ya Kays; seninle beraber mezara girecek bir arkadaşın var ki, o diridir Eğer o arkadaşın iyi ise, sana ikram edecek, kötü ise, seni rezil edecektir Sonra o seninle beraber Haşre çıkacak, seninle bile baas olunacak Sen yalnız ondan dolayı hesaba çekilirsin Onun iyi olmasına çalış Eğer o, iyi olursa onunla rahat yaşarsın Eğer o, kötü olursa seni ancak o korkutur O da senin amelin, işindir
Vasiyet: Peygamberimiz buyurdular ki; Beş haslet bulunmayınca kişinin imanı kâmil olmaz Allah´a tevekkül, Allah´a tefviz, Allah´ın emirlerine teslim, Allah´ın kazalarına rıza, Allah´dan gelen felâketlere sabır
Allah için seven, Allah için buğz eden, Allah için veren, Allah için men eden imanını kemale erdirmiştir
Vasiyet: Peygamberimiz buyurdular ki; kişi, insanlar elinden, dilinden salim olmadıkça Müslümanların sırasına, komşuların şerrinden emin olmadıkça mü´minler sırasına geçemez Belki hata ederim diye tamamen fenalıklardan çekkin bulunmadıkça müttakıylerden sayılmaz
Ey Nas; gece karanlığından korkan, yoluna erken çıkar Erken çıkan menzili maksuda varır Ömürler sona erip de dünyaya gözünü kapayınca netice belli olur Mü´minin niyeti amelinden hayırlıdır Münafıkın niyeti amelinden şerlidir

Rızıklar artmaz, eksilmez, iyi ve meşru yollardan arayınız Ömürler mahdut, uzamaz kısalmaz Ömür bitmeden gözlerinizi açın Ameller sayılıyor Küçüğü, büyüğü hep karşına çıkacak İyi amelleri çok işleyin
Ey Nas: Kanaatte genişlik var İktisatda maksada ulaşmak var Çekingen davranmakta rahatlık var Her amelin cezası vardır Her gelecek yakındır
Hadİs-i şerif meali : [ Hikmeti, ehlinden gayriye öğretmeyin Hikmete zulmetmiş olursunuz Hikmeti ehlinden saklamayın Ehline zulmetmiş olursunuz Zalimle uğraşmayın, faziletiniz batıl olur Mürailik etmeyin amelleriniz boşa gider Mevcudu men etmeyin hayrınız azalır]
Ey Nas: Eşya üçtür Birisinin iyiliği aşikârdır Ona uyun Birinin kötülüğü aşikârdır, ondan kaçının Birisi de, ne olduğu sizce belli değildir Onu Allah´a havale edin
Ey Nas: Size yükte leyni, bahada ağır iki şey söyleyeyim Dikkât edin: Sükût, güzel huy
Peygamber vasiyeti: Haddinden fazla yemeyin Çünkü, aşırı yemek, kalbe kasvet verir de kalbi kapatır Azaları vazifelerinden alıkor kulakları sağır- eder de vaaz tesir etmez olur Haddinden fazla oraya, buraya bakmayın, Fuzuli nazarlar kalbe neva tohumu eker de gaflet getirir Tamahı bırak, tamahdan kalbe şiddetli hırs gelir, kalb dünya muhabbetine dalar ve kapanır Bu hal, her fenalığın anahtarıdır ve iyiliklerin batıl olmasına sebebtir
Peygamberimizin vasiyeti: Ümmetim, Dünyada üç tabaka üzerine olurlar:
l- Mal toplamaya, yığmaya, ihtikâra rağbet etmeyenler Onlar dünyayı şöyle anarlar: Kimseye muhtaç olmasınlar, yiyecek ve giyeceklerini helâlinden kazanıp kimseye yüz suyu dökmeden dünyayı geçirsinler Onlar için korku ve tasa yoktur Ahirette ferahdırlar
2 Helâlından temiz mal kazanıp hayırlı yerlere sarf etmek, akraba ve muhtaçlara yardım etmek, onların emelidir Helâl olmayan bir dirhemi almak, onlar için en korkunç şey, bir dirhemi meşru olmayan yere sarfetmek onlar için en kötü iştir Bunlar Ahlrette hesaba çekilirlerse, kolay kolay azabdan kurtulamazlar Allah´ın affı ve rahmetine mazhar olanlar kurtulurlar
3- Helâl, haram düşünmeden mal toplamak, para kazanmak, Allah haklarını vermemek, harcadıkları yerlere israfına harcamak, hayra gelince, cimrilik edip vermemek, ihtikârdan korkmamak, bütün mevcud putları ile dünyaya dalıp gaflette puyan olanlardır Bunların neticesi Cehennemdir
Peygamberimiz buyurdular ki: Sizi Cehennemden uzaklaştıran ne varsa hepsini size anlattım Sizi Cennete yaklaştıran ne varsa, onlara da sizi delâlet ettim Ruhul Kudüs kalbime şöyle üfledi: Rızkını bitirmeden kimse ölmez Binaenaleyh, rızkınızı kazanırken iyi, meşru yollardan kazanın Rızkınızın biraz ağır gelmesi, sizi kötü yollara sevketmesin Allah´ın fazlı olan rızkınızı, Allah´a isyan olan şekillerden aramayın Allah´ın nzık hazinesine ancak, Allah´a itaat yollarından erilir Oralardan arayın
Herkesin rızkı var Onu bulacak Ona razı olana mübarek olur ve rahatlık verir Razı olmayana rahat ve huzur vermez
Allah´ın hazinesinde olana talip ol ki, Allah seni seve; insanların elindekine göz dikme ki, insanlar da seni seve Yarın Mahşerde, dağlar gibi- sevapları olan insanlar gelecekler, onları Cehenneme atın denecek
Resulullah´a sordular; bunlar namaz kılmaz mı idi Namaz kılarlar, oruç tutarlar hatta gece namazı bile kılarlardı Lâkin, karşılarına dünya menfaati çıktı mı hemen ona çullanırlardı, buyurdular Peygamber vasiyeti: Dünyaya sövmeyin Mü´minleri hayırlara ulaştırmak için en güzel vasıta, dünya hayatı ile Ahiret saadetleri kazanılır Ve Ahiretin azabından yine dünya hayatıyla kurtulunur
Hayat, en kıymetli sermayedir Bunun bir nefesi bütün varlıklardan daha azizdir Binaenaleyh, bir kimse dünyaya lanet okursa, dünya da ona, benim üzerimde Allah´a isyan edeni Allah kahretsin, der Resulullah şöyle nasihat buyurdular: Paçaları çemreyin İş ciddidir hazırlanın, göçme zamanı yaklaşmıştır Azıklar hazırlayın Yolculuk uzundur Yükler hafif olsun, yollar sapadır Yükü ağır olan geçemez Ey Nas: Dünyanın birçok güçlükleri vardır, imanınızı iyi muhafaza edin İmanınızı salih amellerle kuvvetlendirin Sabırlı ve metanetli olun ki nimetlere kavuşasınız

93) Allah´ın kudsi hadislerindeki vasiyetler: Allah´ın dostlarına tazim lâzım Cenab-ı Hak, dostuma hakaret eden bana ilânı harp etmiştir Veya ben ona ilânı harp etmişimdir buyurur Allah´ın gazabı karşısında kim durabilir
Yanımda en sevgili ibadet nasihattir Ey adem oğlu, hayırlın sana geliyor, senin de serlerin göklere çıkıyor Ben sana nimetler veriyorum sen ise karşılığında günahlar işliyorsun Her gün melekler kötü amellerini getiriyorlar Beni düşün, ben seni her yerde görüyorum Benden utan da hayırlı işlere teşebbüs et Ben de muvaffakiyetler vereyim Emirlerimi, nehiylerimi hep bana iltica edesin diye verdim Benden kaçasın, isyan işleyesin diye değil
Ben Gani´yim, sen fakirsin Dünyayı yarattım, sana musahhar kıldım Rızamı kazanasın diye Benden ürkme Benden kaçanı huzuruma kabul etmem Rahmetime koymam
Ey Adem oğlu, her gün rızkın gelir sen mahzun olursun Her gün ömrün eksilir de haberin yok Hâlâ gülersin Yeteri elinde varken, azdıracak şeyler peşindesin Aza kanaatin yok, çokla doymuyorsun
Halin ne olacak!

Benim sevgili dostum kimdir bilir misin Cismi hafif, zevkle namazını kılar, ibadetlerini güzelce yapar Gizli ve aşikâr her yerde kulluğunu işler, insanlar içinde şöhreti yok, parmakla gösterilmez Kendi halinde, kazancı ile meşgul, kanaatli, ölünce arkasından ağlayanlar az, dünyada bıraktığı servet de az
Kulum, sakın ibadetlerine benden başka bir garaz karıştırma Eğer bir şey kanştırırsan ben orada yokum Müşterek ameli, karışık
kalbi sevmem
Ey Peygamberlerin kardeşi; ey mürşitlerin yoldaşı Habibim Kullarıma söyle, evime salim bir kalble, doğru bir dil ile, temiz bir el ile, tahir bir avretle girsinler Bir kimsenin hakkı özlerinde iken sakın evime girmesinler
Hangi bir kulum borçlu olarak namaza durursa, o hakkı ödemedikçe namazını kabul etmem Amma, sahibine hakkı ödenince, onun işitir kulağı, gören gözü olurum O benim sevgili bir dostumdur Peygamberler, Şehidler, Sıddıyklar, Salihlere onu komşu yaparım
Allah´ın vasiyeti: Kulum, abdestini bozar da abdest almazsa, bana cefa etmiştir Abdest alır da namaz kılmazsa, yine bana cefa etmiştir Namazlarda dua etmezse, yine bana cefa edilmiştir Eğer dua eder de
ben de onun duasını kabul etmezsem, muhakkak ben de ona cefa et mişimdir Halbuki, ben cefa eden Rab değilim Ben cefa eden Rab değilim Ben cefa eden Rab değilim
Gecenin üçte ikisi gidip de biri kalınca Dünya göğünden Allah şöyle hitab eder: Beni sevdiklerini iddia edip de şimdi uyuyanlar yalancıdır Herkes sevgilisiyle tenha kalmak istemez mi İşte ben ahbablarıma -nazırım Onlar beni murakabeye aldılar, benimle konuşuyorlar Yarın Cennette onların gözlerini güldüreceğim
Benden başkasından uman, beni bilmiyor, beni bilmeyen bana kulluk edemez Bana kulluk etmeyen gazabıma uğrar, benden gayrisinden korkana gazabını hak olur O
Kıyamete bir insanı getirirler, kurbanlık koyun gibi Allah´ın divanına dikerler Cenab-ı Hak sorar; kulum, sana nimetler, servetler ve saman ve rütbeler verdim ne yaptın
Ya Rab, topladım, çoğalttım, verdiğinden daha fazlasını bıraktım, müsaade buyur da getireyim, der Cenab-ı Hak, getirdiğini göster Yine o adam, topladım, çoğalttım, daha fazla yaptım diye mırıldanır Hiçbir şey getirmediği görülünce, Cehenneme sürüklenir
Cenab-ı Hak, Hazreti Musa´ya şöyle hitap etti: Biliyorsun ki mülküm zail olmaz Bana taatı terketme Yine biliyorsun ki hazinem bitmez, tükenmez Rısık için gam yeme, ne biliyorsun ki, düşmanın ölmez Emin olma Ansızın bastırır Benim seni affettiğimi madem ki kat´i olarak bilmiyorsun, başkasının günahlarını ayıplama Madem ki Cennetime daha girmedin, fikrimden emin olma
Cenab-ı Hak, Dünyaya şöyfe hitab etti: Ey Dünya, bana çalışan ve nzamı arayana benim için sen hizmet et Sana çalışana, sen sıkıntı ver
Cenab-ı Hak buyurdu ki; Bir kimsenin vücuduna sıhhat, maişetine genişlik verdiğim halde, aradan beş ´on gün geçer de bana dönüp kulluk vazifesini yapmazsa, o adam mahrumdur
Daima Allah´dan korkmalı Cenab-ı Hak, ibrahim aleyhisse-lâm´a, çok korkuyorsun neden bu korku diye sordu, ibrahim, Ya Rab, nasıl korkmayayım Adem babam sana en yakın idi Kudretinle yarattın Ruhundan nefhettin Meleklere secde ettirdin Bir isyanla da civarından çıkardın, deyince; Cenab-ı Hak, İbrahim´e şöyle vahyetti:
Bilmez misin Ya ibrahim Dostun dostuna karşı isyanı çok şiddetlidir

Cenab-ı Hak, Davud aleyhisselâm´a da şöyle vahyetti: İsrail oğullarını şehvetlerine düşüp her arzu ettiklerini yemekten korkut, yemesinler Şehvetlerine bağlı bulunan kalbler benden mahcuptur
Cenabı Hak, Hazreti Musa´ya şöyle nida etti: Ey Imran oğlu, sana sığınanı me´yus etme Senden isteyeni de mahrum etme
Bir gün Musa, kırda seyahat ederken, bir doğan, güvercini, kovalıyordu Güvercin Musa´nın omuzuna İndi Doğan güvercine hücum etmek istedi Güvercin yeğine girdi Doğan, Ya İmran oğlu beni mahrum etme, rızkıma mani olma Güvercin feryad etti: Ya Imran oğlu ben sana sığındım beni koru Hazreti Musa, pek çabuk müptelâ oldum, dedi ve bıçağını aldı, baldırından kesip doğan´a vermeye kasdetti O zaman dediler ki: Acele etme biz, Rabbinin elçileriyiz Ahdini, Sadakatini, Bağlılığını görmeğe geldik
94) Hayır ile mevsuf ol Başkalarına hayrı tavsiye edip kendini unutanlardan olma Arif ol Allah´ından kork İrfanı anlatanlardan olma
Salihlerden birisinin kardeşi öldü Rüyasında gördü Ne oldu, diye sordu Cennete girdim Yiyip içip geziyorum, diye cevap verdi Canım ben sana onları sormuyorum Rabbini gördün mü dedi Hayır dedi Onu ancak bilenler görüyor
Müellif Muhiddin´i Arabî der ki: O zat hemen bize geldi, anlattı Ve bize bu hususta bana mürşit ol diye rica etti Bir müddet bizimle kaldı Keşif ve şuhud yoluyla irfan tahsil etti Kelâm ulemasının delilleri gibi değil
Kardeşim: Söz ebesi, başkasını avlamak için konuşan, kalbi karışık, fesat, hile, kibir, hırs, tamah, buğuz ve adavetle dolu, ameli nifak ve riya, arzusu dünyada zevk ve sefa ile yaşamak olanlarla arkadaş olma Sana Allah´ı anlatan içine Allah sevgisi aşılayan, haliyle sana vâazeden kimselerle arkadaş ol
Sakın, sana lisanı ile iyi şeyleri tavsiye edip kendi nefsinde tatbik etmeyenlerle düşüp kalkma
Kalbi kararmış, taş gibi olmuş, merhametten eser kalmamış, gafil kimselerle olma Cisimleri dünyada, ruhları Muhalli Alâ´ya bağlı kimselerle ol

Sakın, başkalarının ayıpları ile meşgul olup da kendini unutma Bu hal, kalp körlüğü getirir Kalbi Mahal-li Alâ´ya bağlı bulunan, dedikodu bilmez olur Başkalarını tedavi edip de, kendi hastalığına bakmayan doktor gibi olma
Allah´ı her şeye tercih edin Daima doğruluğu iltizam edin Allah´ı bütün kalbinizle sevin Onun kapısına devam edin Ölümü hiç unutmayın Hesaplı hareket eden kârlı olur Hesapsız olanlar delalette kalır Sonunu düşünen kendini korur, iyilik eken sevinç kaldırır Kanaat edip şükredenin azı, israf edenin çoğundan çok hayırlıdır Dışını insanlara, içini Allah´a bağla Herkesle hoş geçin Ulemanın huzuruna varırken cahil olarak var Yâni ilmini unut Zahitlerin huzuruna varırken dünyayı bırak da var İrfan ehlinin huzuruna varınca sükût et Böyle yaparsan, bunların sohbetlerinden istifade edersin Bir Ehlidil´e musabip olursan, ilme dair notların falan varsa, onları imha et Bildiklerini unut, bildiğin yerde inat edip durma, kendinden geç
Eğer, kalb âleminde seyre başlamışsan, sakın hiçbirinde eğlenme Gördüklerini hep unut Efendinin sırrını da ifşa etme ve daima; Ya Rab, ilmimi artır, diye dua et İhtiyaçlarını daima fakirim diye iste Sakın, kendinde varlık görme Allah´a fakrile, zillet ile gidilir Allah, kullarına şöyle hitap eder:
[ VARLIĞINI BIRAK DA BANA ÖYLE GEL]
Ey Allah dostluğu isteyen, îmânını daima murakabe et ve güzel amellerle onu tezyin et
Bir insan sana söğerse düşün Söğdüğü şey sende varsa ona kızma O kötü sıfatından vazgeç Söylediği kötü şey sende yoksa, bu bana bir İhtardır ki muhabbetten fazla sevgi göstermek, nifak alâmetidir

95) İnsan adaleti evvelâ kendi nefsinde tatbik etmeli İnsana yakışan ne kadar güzel şeyler varsa, onları doğru bir şekilde kendine
mal etmeli
Zulüm: insana yakışmayan şeyler yapmağa denir Adalet Hakkın terazisidir Hakkın razı olmayacağı tarafa meyil caiz olmaz
İzzeti, şerefi Allah´dan bekleyeni hiç Bir kuvvet zelil edemez Allah´a iyice bağlanmış olana şeytan zarar yapamaz Azla iktifa eden çoktan müstağni olur insanlardan istifna eden, iflastan emin olur Musibet anında sabır en büyük nimettir
Baniyi, bekçidir Oluruna razı olmak, başkasına yüz suyu döktürmez Amellerin efdalî, sevap temin eden, balların en faydalısı, şükürle karşılanandır
Gelen devlete itibar etme o, bir gölgedir Çeker gider Servete itimat etme o, bir misafirdir yann göçer İyi insan, kimseye eza etmeyen, kavi insan nefsine hakim olandır Mü´min hile bilmez; münafık, fesad saçar Haya kalktı mı belâ gelir Herkes arzusu peşinde gezer, amma ölüm de onun peşini bırakmaz Faydasız ilim, şifasız ilâca benzer Güzel ilim, amel ile beraber olandır Sükutun güzeli, yaramaz sözlerden sükuttadır
Cahile isyan et kurtulursun Akile itaat et kazanırsın Vasiyetsiz yatma, isterse vücudun sıhhatte olsun Ve genç ol Olacak olur Ölüm ansızın gelir Bir insan içini güzel yaparsa, Allah onun dışını güzel kılar Bir insan ahiretini güzel yaparsa, Allah, onun dünya işlerini güzel yapar
Bir insan, Allah ile arasını düzeltirse, Allah onun insanlarla arasını düzeltir

96) Geçmiş Peygamberlerden birinin hikâyesi O Peygamber, Allah´ın tekliflerini ve onlarla imtihanın hikmetlerini çözemedi Halbuki, Cenab-ı Hak o Peygambere ve bütün kullarına bu tekliflerdeki esrarı tefekkür etmeyi emretmişti
Halvethanesine çekildi, tefekküre daldı ve Rabbi Alâ´ya sırrile, lisanıyle, bütün varlığı ile şu derdi döktü
Ya Rab: Beni sormadan yarattın Biliyorum ki, benimle istişare etmeden de Öldüreceksin Ya Rab: Beni muhayyer bırakmadan emirler verdin, nehiyler ettin Aynı zamanda beni hayırlı şeylerden alakoyan hevayı hevesi (nefsani arzuları) bende yarattın Sapıncı şeytanı bana musallat ettin ve benliğime şehvetler diktin Gözlerimin önüne süslü bir dünya koydun Sonra da beni korkutuyorsun, menediyorsun, şiddetli azablarla beni tehdid ediyorsun Buyuruyorsun ki Emrolunduğun gibi dosdoğru ol Sakın hevayı hevese uyma, seni benim yolumdan sapıtır Şeytandan da kaç Seni aldatmasın Dünyaya da aldanma, şehvetlerinden de uzak dur Seni, arzu ve emellerin fenalıklara sürüklemesin Maişetini helâlından kazan Eğer helâlından kazanmazsan mes´ulsün Ahireti unutma Dünyadan nasibini unutmadığın gibi, Allah, sana nasıl ihsan etmişse, sen de öyle ihsan da bulun Sakın yer yüzünde fesat çıkarına Ahiretten yüzünü çevirme, ne dünya kalır ne de Ahiret İşte şaşkınlık da o zaman olur
Ya Rab: Bir birine zıd çekici kuvvetler, karşılıklı haller bir arada ne yapacağım ne işleyeceğim, nasıl Hidayeti bulacağım, işlerimde hayretteyim, bir çare bulamıyorum
Ya Rab: Bana yol göster, elimi tut Doğru yola delâlet buyur Kurtuluş yollarına ulaştır Yoksa helak olacağım,diye niyazda bulununca; Allah´ü Zül Celâl şöyle vahyetti:
Ey kulum: Bana yardımın olsun diye, sana emirler vermedim İşlerse bana zararı dokunacak diye de nehyetmedim Belki sana emrettiğim şeyler hep senin faiden için olduğundan sana emirler verdim Çünkü, ben senin Rabbin, Mabudun, Yaratıcın, rızıklarını veren, seni yoktan var eden, daima seni koruyan, Sahibin ve yardımcın olduğumu düşünesin ve bunları böyle bilesin de yanlış kapı çalmıyasın diye emrettim Şunu da unutmayasın ki, emrettiğim şeylerin hepsinde benim, muavenet, kabul ve hidayetime, kolaylık ihsanıma, inayetime muhtaçsın Yine bilesin ki, nehyettiğim şeylerin hepsinde korumama, muhafazama muhtaçsın
Senin, küçük, büyük, gizli, aşikâr bütün işlerin, bana gizli değildir Şunu da iyi bil ki, sen, benim fakirimsin, her zaman bana muhtaçsın Ben sana mutlaka lâzımım Bensiz yaşamana imkân yok İşte bunu böyle bil Bil de benden yüz çevirme Başka şeyler seni benden meşgul etmesin Beni unutma Benden başkasıyla meşgul olma Belki her vakit benim zikrimde ol, beni an
Bütün işlerinde hep İhtiyaçlarını benden iste Yapacağın bir işte bana hitap et Gizli yerlerde bana yalvar Her yerde beni gör, beni düşün, Bana bağlan Bana tap, başkasına değil
Bil ki, nerede olursan ol ben seninle bileyim Sen beni görmesen de ben seni görürüm
Kulum: Bunları böyle düşünüp inanınca, sözlerimin hak olduğu sence kafi olarak kabul edilince, tavsif ettiğim şeylerin sahih olduğuna sence kanaat getirilince, her şeyi arkana atar, bana, yalnız bana dönersin
İşte o zaman, seni bana yaklaştırırım, kendime ulaştırırım Sana büyük rütbeler veririm Benim dostlarımdan, seçkinlerimden olursun Cennet´imde, civarında, Meleklerimle beraber, faziletli, ikramlı, sevinçli, ferah, nimetlere gark olmuş, lezzetler içinde, emin ve ebedi yaşarsın
Kulum: Sakın bana karşı kötü zanda bulunma, ikram ve cömertliğimden başka bir şey hatırına gelmesin Önünden geçmiş nimetlerimi, devamlı ihsanımı, içinde bulunduğun hayat ve sıhhat nimetlerimi düşüm
Düşün bir kerre, sen, hiçbir şey değil iken, seni biz yarattık; hem de güzel bir surette yarattık Bak, sana hassas bir kulak, keskin bir göz, her şeyi anlayan havas, zeki bir kalb, parlak bir anlayış, temiz bir zihin, lâtif bir fikir, fasih bir lisan, kavi bir akıl, tam bir bünye, güzel bir şekil, sahih bîr âza, kâmil âlât, itaatli azalar verdik Sonra sana, konuşma, söz söylemeyi ilham ettik
Menfaatleri, mazarratları, eşya üzerinde ne şekilde tasarruf edeceğini, san´atları, işleri ilham ettik Senin gözünün önünden perdeleri kaldırdık Gözünü açtık ki Melekut âlemine bakasın, gece ve gündüzün cereyanını ibretle göresin Devreden felekleri, seyreden yıldızları göresin

Sana vakitleri ve zamanların hesabını da öğrettik Ayları, seneleri, günleri bu sayede bilesin diye Karada, denizde bulunan mâdenleri, nebatatı, hayvanları hep sana musahhar kıldık Onlarda şahane bir tasarrufa maliksin, istediğin gibi onlara tahakküm edebilirsin
Kulum : Vakta ki senin aşırı taşırı gideceğini, hâin, zalim, mütecaviz olduğunu bildim ve gördüm de sana hadler çizdim Hükümleri, kıyasları, âdetleri, adaletli Hak ve sevabı, hayrı ve mağrufu, güzel âdetleri öğrettim ki bunları bilmekle nimetlerin devamına, azab ve felâketlerin define çalışasın
Kulum : Yine bana karşı kötü zanda bulunuyorsun Hak ve lâyık olmayan şeyleri benim hakkımda düşünüyorsun
Kulum : Emrettiğim şeylerden bir iş sana güç gelirse hemen:
(LA HAVLE VE LA KUVVETE İLLÂ BlLLÂH-İL ALİYYÜL AZlYM)
İsyandan kurtuluş, ibâdetlere muvaffakiyet, ancak Allah´ın himayesi ve yardımı iledir de
Arş´ımı yüklenen meleklerime yükleri ağır gelince onlar böyle derler
Sana bir musibet gelirse: (İNNÂ LİLLÂH-İ VE l N N´A İLEYH-İ RÂCİUN)
Biz Allah´ın kullarıyız dünyada ve bütün işlerimizde, ahirette ona rücu ederiz de- Temiz kullarım ve dostlarım hep böyle derler
Eğer ayağın kayar da bir günah işlersen, baban Adem´le anan Havva´nın dediklerini sen de de:
(RABBENA ZALEMNÂ EN FÜSENA VE İN L E M TAGFIRLENA VE TERHAMNA LENE-KÖNENNE MİN-EL HAŞİRİN)
Ey Rabbimiz biz kendimize yazık ettik Eğer bizi bağışlamaz bizi esirgemezsen herhâlde en büyük zarara uğrayanlardan olacağız de
Sana bir iş müşkül görünür, bir karar veremezsen, doğru yolu arar da bulamazsan, dostum İbrahim´in dediklerini sen de de
Meal: O Rab ki beni yaratıp doğru yolu gösterendir, Bana
yediren, İçiren odur Hastalandığım zaman bana şifa veren O´dur Beni öldürecek, sonra da diriltecek O´dur Ceza gününde kusurlarımı yargılayacağını umduğum O´dur Rabbim bana bir hükmin ihsan et Beni salihler zümresine kat Benden sonrakiler için de benim için bir güzel nâm ver Beni nâim-i Cennet´in vârislerinden kıl Babamı da yarlığa çünkü sapıklardandır
Kulların kabirlerinden kaldırılacağı gün beni rüsvay etme O
günde ki ne mal fayda verir, ne de oğullar Meğer ki Allah a küfür ve nifaktan tamamen salim bir kalb ile gelenler ola Sana bir musibet isabet edince: Hazret-i Yâkub´un dediği gibi: ( l N N E M A ESKUBESSİ V E HUZNI İ L A L L A H) Ben taşan kederimi, mahzunluğumu yalnız Allah´a şikayet ederim
Eğer beşeriyet hâli bir günah işlersen: Musa aleyhisselâm´ın dediği gibi (HAZA MlN AMEL-İŞ ŞEYTÂN

N N E -H U ADÜVVÜN MUDİLLÛN M Ü B I Y N ) O şeytanın işlerindendir, O hakikat şaşırtıcı apaçık bir düşmandır, de
Eğer bir günahtan seni korumuşsam; Hazret-i Yusuf un dediği gibi: (VE MÂ ÜBERR1Û NEFSİ İ N - N E N NEFSE LE FMMÂRETÜN B 1-S SÛI l L L X M Â K A H l M E RABBİ İNNE RABBl GAFURUN R A H İ Y M) Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü nefs olanca şiddetiyle kötülüğü emredendir, muhakkak Meğer ki Rabbimin esirgemiş bulunduğu bir nefs ola Zira Rabbim çok yargılayıcı çok esirgeyicidir
Allah seni bir sıkıntı ile imtihan etmişse; Hazret-i Davud´un yaptığını sen de yap O Rabbisine yalvararak hemen yere kapandı
Allah´ın günahkâr, hata eden kullarını görürsen, onlar hakkında ne hüküm vereceğini de bilmezsen; İsa aleyhisselâm´ ın dediği gibi de (EĞER KENDİLERİNE AZAP EDERSEN ŞÜPHESİZ ONLAR SENİN KULLARINDIR EĞER ONLARI YARGILARSAN KİM NE DİYEBİLİR) Mutlaka sen galib ve yegâne hüküm ve hikmet sahibi olan da hakikaten sensin Eğer Allah´a istiğfar eder, Allah´ın affını istersen; Muhammed aleyhisselâm ve ensarın dediklerini de: (EY RABBlMİZ, UNUTTUK VEYA YANILDIYSAK BİZİ SORGUYA ÇEKME EY RABBİMİZ, BiZDEN EVVELKİ ÜMMETLERE YÜKLEDİĞİN GiBi AĞIR YÜKLERİ BİZE YÜKLEME EY RABBİMÎZ, TAKAT GE-TİREMEYECEĞİMİZİ BİZE TAŞITMA, BİZDEN SADIR OLAN GÜNAHLARI SİLİVER, BAĞIŞLA, BİZİ YARLIĞA, BİZİ ESİRGE, SEN BİZİM MEVLAMIZSIN ARTIK KÂFİRLER GÜRUHUNA KARŞI DA BİZE YARDIM EYLE)
Eğer işin sonundan korkar, nasıl sona ereceğini bilemezsen:
(R A B BE N A LA TUZİĞ KULÜBEN A) dan (EL M I A D ) da kadar olan duayı oku Yâni Ey Rabbimiz, bizi
doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi Hak´tan saptırma Bize kendi canibinden bir Rahmet ver Şüphesiz, bağışı en çok olan sensin Ey Rabbimiz, muhakkak sen vukuunda hiç şüphe olmayan bir günde insanları toplayacak olansın Şüphesiz Allah verdiği sözden caymaz
97) Ömer ibni Abdülaziz ve İbrahim Ethem´in vasiyetleri: Gözünü aç, dünyanın devamı az Aziz´ i zelil, zengini fakir genci ihtiyar, dirisi ölü, yakında sana da arka çevireceğini bildiğin halde şimdilik sana doğru gelişine aldanma, aldanmış, bedbaht işte buna aldanandır
Şehirler kuran, nehirler açan, bağ ve bostan yapanlar nerede Onlar da sıhhatlerine, güçlerine, kuvvetlerine güvenen insanlardı Onların da neş´e ve zevklerini görenler imreniyordu Kara toprak onları ne hâle getirdi! Yolun, onların diyarına uğrayınca bir sor Zenginlerin serveti ne olmuş Fakirlerin fakirlikleri kalmış mı O bülbül diller, ahu gözler, zemin vücutlar, güzel yüzler ne olmuş Kurtlar mı yemiş Allah ın hükmü, fermanı onları o hâle koymuş Bizler de onlar gibi olacağız Dünyanın muvakkat hayatına aklanmayalım Orası için hazırlık yapalım Sonra pişmanlık fayda vermez
98) Ömer İbni Abdülaziz´in bir vaazı:
Ey Nas; Allah sizi faydasız boş yere yaratmadı Sizin için bir son merhale var Orada Allah hükmünü verecek Allah´ ın rahmetinden mahrum kalanlar zararlarını anlayacak, saadet-i ebediye diyarı olan Cennet´ten mahrum olanlar hüsran-ı ebediyeye dalacak
Azı çoğa, fâniyi baki´ ye, korkuyu emniyete tercih edenler pişman olacak
Siz bir zamanlar bugünkü mezar olanların sulbünde idiniz Yarın sizin sulbünüzdekiler de sizin sandalyelere oturacaklar Siz de mezar olacaksınız
Bu âdet, sonuna kadar devam edecek
Her gün ve her gece, hayatını bitirenler sevdiklerinden ayrılmış kabre giriyor Amelleriyle baş başa kalıyor Gözünü aç, ölüm gelmezden evvel hazırlıklı bulun Sonra nedamet fayda vermez
Başkasına değil, yalnız Allah´a el avuç açan şerefli yaşar Sen de helâlden kazan, kendi kazancına razı ol Dünyayı temiz geçir Ebedi neşeye erersin
99) Vasiyetlerin en faydalısı ve en doğrusu Kur´an vasiyetidir
Bak, birkaç tanesini yazayım Diğerlerini de sen Kur´an dan yâni aslından dinlersin Bakara suresinden:
Arzda fesat çıkarmayın Müslümanların inandığı gibi inanın Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabbinize İbadet edin Allah´a eşler koşmayın
Odunu, çırası insanlarla taşlar olan ateşten sakının Ahdimi yerine getirin Ben de sizin ahidlerinizi yerine getireyim
Yalnız benden korkun Size verdiğim nimetleri hatırlayın Size gönderilene imân edin Onu inkâr edenlerin ilki siz olmayın
Ayetlerimizi az bir paha ile değişmeyin Ancak, benden korkun Bilip dururken Hakkı bâtıla karıştırıp da gerçeği gözlemeyin
Namaz kılın, zekât verin Cemaate devam edin Hem sabır ve hem de namazla Hak´tan yardım isteyin
Öyle bir günden korkun ki, hiç kimse kimsenin namına bir şey ödeyemez Ve ondan herhangi bir şefaat kabul olunmaz Ondan bir fidye de alınmaz Onlara yardım da edilmez
Arzda fesat çıkarmayın Allah´tan başkasına ibadet etmeyin Anaya babaya, hısımlara, yetimlere, yoksullara iyilik yapın İnsanlara güzellikle söyleyin
Dosdoğru namaz kılın, zekât verin Affedin, iyilik yapın Yapmış olduğunuz şeyleri hep Allah´ın huzurunda bulacaksınız
Müslüman olarak ölün Hayırlı işlerde yarış yapın Beni anın
ben de sizi anayım
Bana şükredin, küfretmeyin Arzda bulunan şeylerin helâl, ve temiz olanlarını yiyin Şeytana uymayın Ramazan ayını görünce hemen oruca başlayın
Dualarınıza icabeti benden bekleyin Mallarınızı aranızda haksız şekilde yemeyin Allah yolunda cömertlikler yapın
Kendi kendinizi tehlikeye atmayın Ahirete azık hazırlayın
En hayırlı azık takvâ´dır
Ey akıllılar benden korkun Dünyanın neresinde olursan ol namazda yüzünü Kabe´ye çevir Şafak sokene kadar yiyin için Şafakla oruca başlayın O orucu tâ kaş kararıncaya kadar (güneş batana kadar) devam ettirin
Evlere kapılarından girin Allah´a şirk eden bir kadınla evlenmeyin Müşriklere de kızlarınızı vermeyin Hayz hâlinde kadınlara yaklaşmayın

Allah huzuruna edeble dikilin Verdiğiniz sadakaları başa kakmayın Sadakayı başa kakmak suretiyle iptal etmeyin Kazançlarınızın güzel ve temizlerinden infâk edin Pis şeylere tenezzül etmeyin

Kendin sevmediğin şeyi başkalarına da verme Allah´tan korkun Eğer faizle bir para vermişseniz kat´iyen faizini almayın Yalnız verdiğiniz parayı alın Öyle bir gün gelecek ki hep o gün Allah a döndürüleceksiniz O gün herkese kazandığı şeyler tamamen verilecek Onlara haksızlık edilmeyecek İşte o günden korkun

Muayyen zamanlar için borçlandığınızda onu yazın Onu yazan kâtip âdil olsun Bildiğiniz şeylere şahitlik ederken şahitliği gizlemeyin Kim şahitliği gizlerse onun kalbi günahkârdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.