Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikmetleriyle, orucu, ramazan

Hikmetleriyle Ramazan Orucu

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hikmetleriyle Ramazan Orucu



Fıkıh Köşesi Yazarı Süleyman Kösmene “Ramazanda oruç tutmanın ne gibi hikmetleri vardır?” sorusunu yanıtlıyor



Süleyman KÖSMENE

İzmirden okuyucumuz: “Ramazanda oruç tutmanın ne gibi hikmetleri vardır?”
Her zaman ibâdet yapmanın en önemli hikmeti emirdir Yani Allahın emretmiş olmasıdır Gâyesi de Allahın rızâsını kazanmaktır Bundan başka elbette ibadetlerin kendi yapısına, özelliğine, türüne ve niteliğine göre kendisine mahsus hikmetleri de vardır
Risâle-i Nurda Ramazanda oruç tutmanın hikmetlerine, “O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık deliller taşıyan ve hak ile bâtılın arasını ayıran Kurân, o ayda indirilmiştir” 1 âyetinin tefsiri olarak özel bir risalede yer verilmiştir
Bedîüzzaman Ramazan Risalesinde, orucun, İslâmiyetin beş şartının birincilerinden olduğunu ve İslâm şeâirinin en büyüğü bulunduğunu bildirmiş; bu ayda oruç tutmanın çok hikmetlerinden başlıcalarını şöyle zikretmiştir:
1) Ramazanda oruç tutmakla insan Cenâb-ı Hakkın terbiye edicilik sıfatını tanır ve bizi Allahın büyük bir disiplinle terbiye altına aldığını fark eder
2) Ramazandaki oruçla tok açın hâlini, zengin fakirin halini, üst sınıf alt sınıfın halini anlar Toplumda her bir sınıf birbirine yardımcı olmaya ve el uzatmaya hazır bir mâneviyât kazanır Büyüklerin küçüklere, zenginlerin fakirlere, yüksek sınıfların alt sınıflara eğilmesi ve el uzatması neticesinde ise, sosyal hayatta maddî-mânevî düzen ve âhenk sağlanır, toplum barışı temin edilir, toplum fertleri arasındaki uçurumlar ortadan kalkar
3) Ramazandaki oruçla insan kendi dünyasında iç huzur ve saadete kavuşur Günahlardan arınır ve ruh terbiyesine ulaşır
4) Ramazandaki oruçla insan, baş düşmanı olan nefsini terbiye eder, ıslâh eder ve iyi ahlâka yönlendirir
5) Ramazandaki oruçla Allahın nimetlerine umûmî, anlamlı, kapsamlı ve farklı bir üslûpla fiilî bir şekilde şükür yapılmış olur
6) Ramazandaki oruçla her zaman faydalanılan günübirlik lezzetler terk edilerek, Kurânın indirildiği ay olan Ramazanda Kurânı indiren yüksek irâdeye, Kurânın indiriliş sürecine ve bizzat Kurâna, mânevî bir bayram hüviyeti ve sevinci içerisinde saygı duyulur Kurâna mukabele edilir ve Kurân baş tacı yapılır Kalpler Kurânı anlamaya hazır şekilde motive edilir
7) İnsan dünyaya, âhirete dönük ticâret yapmak ve âhiret hesabına azık toplamak için gelmiştir Ramazandaki oruçla, geliş amacına ve kâbiliyetlerine uygun olarak çok yüksek kârlâr kazanır, çok kazançlı ticâretler yapar, çok gıdâlı azıklar elde eder ve çok verimli ekimler ve hazırlıklar yapar
8) Ramazandaki oruçla insan günübirlik sağlık ve sıhhatine yönelik adımlar atmış olur İnsan midesi istirahata çekilir, hazım kolaylaşır ve insan sabra alışır
9) Ramazandaki oruçla nefis Rab değil, kul olduğunu hatırlar, firavunluğu bırakır Kulluğa ikna olur, kulluktan râzı olur Rab olarak sadece Rabbini bilir Kendisinin âciz bir kuldan ibâret olduğunu kavrar
Bediüzzamana göre, Cenâb-ı Hak yeryüzünü büyük bir nimet sofrası şeklinde yaratmış ve bütün nimet türlerini hiç kimsenin ummadığı şekilde o sofraya dizmiştir Canlıları merhametle, şefkatle, eksiksiz biçimde ve bizzat terbiye ettiğini her ihtiyaç sahibine sayısız nimetleriyle göstermiştir Oysa insan çoğu zaman nimetlerin bu eşsiz dizilişini görmemekte, her saniye vazgeçemediği nimetler için bile gaflet içinde sebeplere takılıp kalmakta ve Allahın eşsiz bir şefkatle nimetlendirdiğinin farkında olmamakta, Allahın kadir ve kıymetini kavrayamamaktadır
Ramazan-ı Şerifte ise müminler, emir dinlemeye hazır muntazam bir ordu hükmüne geçmektedir Öyle ki, bütün insanlar, Kâinat Sultanının sofrasına ve ziyâfetine dâvetlidirler
Düşünün ki: Bu dâvete icabet eden müminler akşama yakın saatlerde, dâvete icâbetin bir gereği olarak sofra başlarına geçmişlerdir Önlerine mükellef bir sofra açılmıştır İçinde yok yoktur Her şey itina ile bir bir dizilmiştir
Fakat hiç kimse elini sofraya uzatmıyor Herkeste sessiz bir itaat, sessiz bir boyun eğiş, sessiz bir emir bekleyişi vardır! Herkes Kâinat Sahibinin “Buyurunuz!” emrini bekliyor gibi bir ibadet tavrı içindedir Böylece, Allahın görkemli, haşmetli, şefkatli, çok geniş ve çok kapsamlı rahmet eserlerine karşı mümin, kapsamlı, geniş ve muntazam bir ibadet disiplini içinde cevap veriyor, mukabele ediyor Allahın yüksek şefkat ve sonsuz merhamet sahibi olduğunu fark ediyor2
İnsan bu yüksek şerefe ancak oruçla ulaşıyor

DUÂ
Ey Mabud-u Bilhak! Bizi makbul ibadete, mebrur hacca, meşkur saye, mağfur amele, halis sıyama (oruca), muhlis kıyama nail eyle! Bizi Ramazana ulaştır! Mağfiretine dâhil kıl! Şefaate nail kıl! Rızana erdir! Cennetine dâhil eyle! Cehenneminden azat eyle! Âmin!

Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 185; 2- Mektûbât, s 387, 388

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.