Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arasıdaki, dayalı, farklılıklar, incile, katolik, nelerdir, ortodokslar, protestanlarla

İncile Dayalı Protestanlarla Katolik Ve Ortodokslar Arasıdaki Farklılıklar Nelerdir?

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İncile Dayalı Protestanlarla Katolik Ve Ortodokslar Arasıdaki Farklılıklar Nelerdir?



Söylediğimiz gibi gerçekte Katoliklerle Ortodokslar arasında (Ermeni resuli, Süryani kadim, Kildani vs…) çok büyük bir farklılık bulunmamakta, temelde bu kiliseler hemen hemen aynı öğretisel çizgiyi takip etmektedirler Bu üç kilise içinde öğreti ve uygulamalarıyla farklılığı hemen göze batan kilise Mesih İnanlıları veya İncili Protestanlardır Protestan kelimesi protesto eden anlamına gelip, kurulu kiliselerin İncilden uzaklaşmış, İncile ters düşen öğreti ve uygulamalarını protesto ettiklerinden bu isim kendilerine verilmiştir Katoliklerce uzun yıllar sapkınlar olarak ilan edilen Protestanlar Vatikan II Konsilinden itibaren ayrı kardeşler veya kardeş kilise olarak görülmeye başlanmıştır

Aralarında bulunan farklılıklara geçmeden önce Mesih İnanlılarının Katolik ve Ortodokslarla birlik içinde olduğu şu bir kaç noktayı vurgulamamız şüphesiz yararlı olacaktır:
  • Tanrının varlığı, ebediliği, yüceliği ve üçlü-birliği, İsa Mesihin yaratılamayıp ebediyen var olduğu, Onun tam Tanrı ve tam insan olduğu
  • İsa Mesihin Kutsal Ruh aracılığıyla meryem anadan mucizevi bir şekilde doğduğu, tamamen günahsız ve kusursuz olup, günahlarımız için haça gerilip öldüğü, üçüncü gün ölüler arasından bedenen dirilerek öğrencilerine göründüğü ve kırk gün sonra da diriliş bedeniyle göğe çıkması
  • İsa Mesihin ikinci kez görkemle yargı için geleceği, diriliş olacağı ve inananları cennete, inanmayanları da cehenneme atacağı
  • Kutsal Ruhun bir etki olmayıp üçlü-birliğin üçüncü şahsiyeti olduğu
  • Meleklerin ve aynı zamanda Şeytan ve cinlerinin ruhi şahsiyetler olarak var olduğu
  • Kutsal Kitapın Tanrının esini olduğu vs…
Bu ortak noktaları vurguladıktan sonra şimdi Mesih İnanlılarını Katolik ve Ortodoksluktan ayıran temel öğreti ve özelliklerin ne olduğunu birlikte incelemeye geçebiliriz
1 DAYANILAN YETKİ KONUSUNDAKİ FARKLILIK
Katolik ve Ortodoks kiliseleri inanç ve uygulamalarının tespit edilmesi hususunda iki temel yetkiye dayanır Bunlar Kutsal Kitap ve Kilise gelenekleridir Kilise gelenekleri derken kilise babalarının öğretileri, Papanın öğretileri, kilise konsillerinde alınan kararlar ve kilise tarihi boyunca kiliseye sokulan öğreti, örf ve adetler anlaşılmaktadır Katolikler, Kutsal Kitap ve bu kilise geleneklerini eşit bir şekilde Tanrı sözü olarak benimsemektedirler Vatikan 1 ve 2 Konsillerinde bu düşünce şöyle ifade edilmiştir:
  • Kutsal gelenekler ve Kutsal Kitap tek tanrısal bir kaynaktan ileri gelerek tek bir akımda toplanır ve tek sonuca yönelir… Kutsal Kitap ve Gelenekler eşit bir saygı ve duyguyla kabul edilip şereflendirilmelidir ( Dei Verbum, 9,10)
Hatta Kilise ve kilise gelenekleri çoğu zaman Kutsal Kitaptan daha üstün ve önde tutulmaktadır Örneğin Kilise gelenekleriyle Kutsal Kitap arasında bir tezat belirdiğinde Katolik ve Ortodokslar kiliseyi ve kilise geleneğini izlemeyi tercih ederler İncil kitaplarının kilise tarafından tespit edilip yetkilendirildiğini ileri sürerek, Kutsal Kitapın yalnızca kilise tarafından yorumlanıp anlaşılacağını iddia ederler Kilisenin dışında Kutsal Kitapı doğru bir şekilde anlamak ve yorumlamak onlara göre olanaksızdır
Fakat bunun karşıtında Protestanlar iki değil, yalnızca tek bir yetkiyi, yani Kutsal Kitap yetkisini kabul ederler Konsillerin, geleneğin, kilise babaları veya öğretmenlerinin değerini her ne kadar kısmen takdir etseler de bunların asla Kutsal Kitapa eşdeğer bir yetki veya Tanrısal söz olarak kabul edilemeyeceğini vurgularlar İşte Mesih İnanlılarını Katolik ve Ortodokslardan ayıran temel ve ana özellik budur Eğer herhangi bir Katoliğe veya Ortodoksa neden dolayı buna veya şuna inanıyorsun diye sorulursa genelde alınan yanıt şöyle olur: Böyle inanıyorum çünkü kilisemiz veya papazımız böyle öğretir Oysa aynı soru bir Mesih İnanlısına yöneltildiğinde O hiç tereddüt etmeden böyle inanıyorum, çünkü Tanrının sözü Kutsal Kitap böyle öğretir der Acaba bu görüşten hangisi doğru ve Tanrısal gerçeklere uygundur? Sadece Kutsal Kitapın yetkisinin kabul edilmesi mi yoksa Kutsal Kitapa başka kaynak, gelenek ve yetkilerin de eklenip bunların eşit derecede izlenmesi mi?
Mesih İnanlılarının yanıtı kesin ve açıktır: <Sola Scribtura> yani yalnızca Kutsal Yazıların yetkisiYalnızca Kutsal Kitap Tanrının ilham edilmiş sözü olduğundan inanç ve uygulamalarımızın tespit edilmesi hususunda yalnızca o tek ölçü olmalıdır Kutsal Kitapın yanında veya dışında başka ek bir yetkiye bel bağlamak ancak karışıklığa ve sapıklığa götürür İsa Mesihin, onun elçilerinin ve ilk yüzyıl imanlılarının öğretisi daima bu doğrultuda olmuştur Onlar inanç ve uygulamalarını kesinlikle adetler üzerine değil ama yalnızca Tanrının sözü üzerine kuruyorlardı Örneğin İsa Mesih yeryüzündeyken dinsel adetlerin esiri haline gelmiş Ferisileri ve din bilginlerini geleneklerinden dolayı açıkça mahküm etmiş, öğrencilerini de bu insan icadı geleneklerin tehlike ve yıkımlarına karşı uyarmıştır:
  • Kudüsten bazı Ferisiler ve din bilgileri İsaya gelip şunu sordular: Senin öğrencilerin neden atalarımızın geleneğine karşı geliyorlar? Yemekten önce ellerini yıkamıyorlar İsa onlara şu karşılığı verdi: Ya siz, neden geleneğiniz uğruna Tanrı buyruğuna karşı geliyorsunuz?… geleneğiniz uğruna Tanrının sözünü geçersiz kılmış oluyorsunuz Ey ikiyüzlüler! Yeşayanın sizinle ilgili şu peygamberlik sözü ne doğrudur: Bu halk dudaklarıyla beni sayar, ama yürekleri benden uzaktır Bana boşuna taparlar Çünkü öğrettikleri, sadece insan kurallarıdır (Mat15:1-9)
Bu sözlerle açıkça İsa Mesih Kutsal Yazıların geleneklerden kesin üstünlüğünü vurguluyordu Yine başka bir fırsatta İsa Mesih kendisini deneyen Şaytana üç kez Yazılmıştır ifadesiyle karşı koymuştur, gelenekler veya kurallar böyle öngörüyor veya diyor diyerek değil! (Mat4:1-11)
Elçi Pavlus da gelenekler hususunda inanlıları şöyle uyardı:
  • Dikkatli olun! Mesihe değil de, insanların geleneğine ve dünyanın temel ilkelerine dayanan felsefeyle, boş ve aldatıcı sözlerle kimse sizi tutsak etmesin (Kol 2:8)
Başka bir bölümde de elçi Pavlus Kutsal Yazıların rolü ve yetkisi hakkında genç Timoteosa şunları yazdı:
  • Mesih İsaya olan iman aracılığıyla seni bilge kılıp kurtuluşa kavuşturacak güçte olan Kutsal Yazıları da (gelenekleri değil!) çocukluğundan beri biliyorsun Kutsal Yazıların tümü (kilise gelenekleri değil!) Tanrı esinidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek ve doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır Bunlar sayesinde (gelenekler değil) Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur (2Tim3:15-17)
Pavlus ve Silasın ilan ettiği bildirinin doğruluğunu Veriyalılar geleneklerine bakarak değil ama ellerinde bulunan Kutsal Yazılar'a bakarak kontrol ediyorlardı:
  • Veriyadaki Yahudiler, Selaniktekilerden daha açık fikirliydiler Tanrı sözünü büyük ilgiyle karşılayarak her gün Kutsal Yazıları inceliyor, öğretilenlerin doğru olup olmadığını araştırıyorlardı (Elçi17:11)
Bundan başka Kutsal Kitap açık bir şekilde biz insanların kilise ve insan adetlerine göre değil ama Tanrının ve İsa Mesihin sözüne göre yargılanacağını vurgular:
  • Beni reddeden ve sözlerimi kabul etmeyen kişiyi yargılayacak biri var O kişiyi son günde yargılayacak olan, söylediğim sözdür (Yuh12:48)
Tanrı da kilise kurallarından veya geleneklerinden değil ama kendi sözünden titreyen adama baktığını bildirir (Yeş66:2) Kutsal Kitapın yanına başka bir yetki koymak özden uzaklaşıp, sapıklıklara kaymanın temel kaynağıdır Bu aynı zamanda bütün tarikatların da içine düştüğü tehlikeli bir tuzaktır Bu nedenledir ki, Katolik ve Ortodoks kilise geleneklerinde kayıtlı bulunan ve Kutsal Kitap gerçekleriyle alakası bulunmayan bir yığın efsane ve hikayeler mevcuttur Bunlar her ne kadar İncil öğretilerine ters düşse de ne yazıkki bir yığın insan bunlara Tanrının sözüymüş gibi inanır ve izler
Gelenekler kaygan kum gibi; ama Kutsal Kitap sarsılmaz, sabit bir kaya gibidir Gök, yer, insan ve gelenekleri gelip geçer veya bozulur ama Rabbin sözleri ebediyen durur (Mat24:35) İşte bizim geleceğimiz ve güvenliğimiz de yaşamımızı neyin üzerine kurduğumuza bağlıdır Acaba yaşamımızı geçici ve değişken insan gelenekleri üzerine mi yoksa değişmez ebedi Tanrı sözü üzerine mi kuruyoruz?
İlk yüzyıldaki kilisenin inanılması gereken kitapları tespit edip yetkilendirme iddiası da yanlış olup, hiç de kilise veya geleneklerin Kutsal Kitaptan daha değerli ve önemli kılmaz Kilise, İncil kitabına yetki veya değer sağlamadı, ama zaten İncilde var olan yetkiyi ve değeri tanıdı, bir kuyumcunun önüne konulan metalın altın, gümüş veya bakır olup olmadığını tanıdığı gibi
Kutsal Kitapın yalnızca kilise tarafından anlaşılıp yorumlanabileceği düşüncesi de Kutsal Kitapa göre yanlıştır Samimi bir şekilde, dua ile ve Kutsal Ruhun yardımıyla Kutsal Kitapı okuyanlar onun kurtuluş mesajını kolaylıkla anlayabilirler (bkz Yuh20:31; 2Tim3:15-17)
Katolik ve Ortodoks kiliselerinin Kutsal Kitap konusunda diğer önemli bir yanılgısı da 1546da Protestanlara bir tepki olarak bazı sapık inançlarına destek buldukları Apokrifler olarak adlanan 14 kitapçığın Kutsal Kitapa eklenilmesidir Oysa ne İsa Mesih ne öğrencileri ne ilk çağlardaki inanlılar ne de kendilerine Kutsal Kitap sağlanan Yahudiler bu yazıları hiç bir zaman Tanrısal esinli kitaplar olarak görmemiş, inanç veya uygulamalarını desteklemek için onların yetkisine başvurmamışlardır Kutsal Kitapla eşdeğerde tutulup, Tanrının sözü olarak kabul edilen geleneklerin ve bu apokriflerin Kutsal Kitapa ve kiliseye sokulması İsa Mesihin şu sözlerinin açık bir ihlalidir:
  • Bu kitaptaki peygamberlik sözlerini duyan herkesi uyarıyorum! Eğer bir kimse bu sözlere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır Eğer bir kimse bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır (Esin22:18-19)
Bu temel konuda siz de şahsen bir karar almalısınız Acaba siz Kutsal Kitap ve geleneklerden oluşan çifte yetki üzerine mi yoksa yalnızca Kutsal Kitap yetkisi üzerine mi yaşamını kuracaksınız? Seçim sizindir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.