Prof. Dr. Sinsi
|
Esbab-İ Nuzul
TEĞABUN SURESİ
14) İbn Abbas dedi ki: “Bir adam müslüman oldu ve hicret etmek istedi Onun hicretine ailesi ve çocukları karşı koydular ve dediler ki: “Allah aşkına senin, aileni, aşiretini bırakıp, çoluk çocuksuz ve malsız Medineye gitmen uygun değildir ” Gidenlerin bir kısmı onların köleleri idiler Bir kısmı da kalıyor ve hicret etmiyorlardı ” (Tirmizi, Tefsir: 3317; Hakim, Müstedrek: 2/490; Taberani, Kebir: 1/275; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İsmail b Ebi Halid dedi ki: “Birisi müslüman olduğunda, ailesi ve çocukları onu ayıplıyordu Bu ayet de bu sebepten dolayı indi ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: “Bunlar ev halkı tarafından, hicretten men edilen kimselerdir Bunlar hicret ettiklerinde, insanlar dinde fakih olduklarını gördüler Bundan dolayı kendilerini hicretten alıkoyanları muaheze etmeye niyetlendiler Bunun üzerine allah teala bu ayeti indirdi ” (Tirmizi, Tefsir: 3317; Hakim, Müstedrek: 2/490; Taberani, Kebir: 1/275; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
TALAK SURESİ
1) Katade, Enesten rivayet ederek dedi ki: “Rasulullah Hafsayı boşadı Allah teala da bu ayeti indirdi ve Ona denildi ki: “Ona dön çünkü o gündüzün çok oruç tutan ve geceleyin çok namaz kılandır O, senin hanımlarından ve cennetteki kadınlarından birisidir ” (Suyuti, ed-Dürr: 6/229; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Suddi şöyle dedi: “Bu ayet Abdullah b Ömer hakkında indi Abdullah, hanımı hayızlı iken onu boşadı Rasulullah ona geri dönmesini ve hayızdan temizleninceye kadar onu nikahı altında tutmasını emretti Sonra yeni bir hayız olur Temizlendiğinde cinsi münasebette bulunmadan onu boşar Çünkü iddet Allahın kendisiyle emrettiği şekilde olur ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Nafi dedi ki “İbn Ömer, hanımı hayızlı iken bir defa boşamış, Rasulullah da ona dönmesini, o temizleninceye kadar onu nikahı altında tutmasını emretmiştir Hanımı kendi yanında iken ikinci bir hayız olmasını ve bu hayzından temizleninceye kadar ona mühlet vermesini, temizlendikten sonra onunla cinsi münasebette bulunmadan boşamak isterse, boşamasını istemiş İşte Allah teala kadınları boşama hususundaki emrettiği iddet bundan ibarettir ” (Buhari, Talak: 5332; Müslim, Talak: 1471; Ebu Davud, Talak: 2180; İbn Mace, Talak: 2019; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
2) Bu ayet Avf b Malik el-Eşcai hakkında inmiştir Müşrikler onun oğlunu esir aldılar O da Rasulullaha geldi ve halini ona şikayet edip dedi ki: “Düşman oğlumu esir aldı Annesi sabırsızlanıyor Bana ne emir buyurursun?” Rasulullah buyurdu ki: “Allahtan kork ve sabret Sana ve hanımına Lahavle vela kuvvete illa billahi sözünü çokça demenizi emrediyorum ” O da bunun üzerine evine döndü ve hanımına dedi ki: “Rasulullah san ve bana Lahavle vela kuvvete illa billahi sözünü çokça söylememizi emretti ” Hanımı: “Bize emrettiği şey ne güzeldir?” dedi Ve ikisi de bu sözü çokça söylemeye başladılar Düşman onun oğlundan gafil oldu O da onların koyunlarını sürdü, babasına getirdi Koyunlar tam dört bin tane idi Bu ayet de bundan dolayı indi ” (Hakim, Müstedrek: 2/492; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Cabir b Abdullah dedi ki: “Bu ayet çok şecaatli olan birisi hakkında inmiştir O adam fakir idi ve elinde malı yoktu Çoluk çocuğu fazla idi Rasulullaha geldi ve Ondan bir şeyler istedi O da: “Allahtan kork ve sabırlı ol ” buyurdu Adam evine döndü Evinde dediler ki: “Rasulullah sana ne verdi?” O da: “Birşey vermedi “Allahtan kork ve sabırlı ol ” buyurdu ” dedi Az bir zaman geçmişti ki adamın oğlu bir koyunla geldi Düşman onu yakalamıştı Adam Rasulullaha geldi O koyunun durumundan sordu O koyunun durumundan sordu O koyunun haberini bildirdi Rasulullah da: “O artık senindir ” buyurdu (Hakim, Müstedrek: 2/492; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
4) Mukatil dedi ki: “Bu ayet nazil olunca Hallad b Numan b Kays el-Ensari dedi ki: “Ey Allahın Rasulü, hayız olmayan, hayızdan kesilen ve hamile olan kadının iddeti ne kadardır?” Bunun üzerine Allah teala bu ayeti indirdi ” (Mürsel hadistir; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Ebu Osman Amr b Salim dedi ki: “Bakara suresindeki kadınların iddetleriyle ilgili ayet indiği vakit Ubeyy b Kab dedi ki: “Ey Allahın Rasulü, Medinenin kadınları Hakkında söz söylenmeyen hiçbir kadın kalmadı diyorlar ” Rasulullah: “O nasıl oluyor?” buyurdu Ubeyy b Kab dedi ki: “Yaşı küçük olanlar, büyükler ve hamileler ” Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (Hakim, Müstedrek: 2/492, 493; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
TAHRİM SURESİ
1) Ömer (r a ) dedi ki: “Rasulullahın oğlunun annesi olan Mariye ile, Hafsanın evinde cinsi münasebette bulundu Hafsa Rasulullah ile Mariyeyi kendi evinde buldu Dedi ki: “Onu benim evime niçin soktun? Hanımlarının arasında bunu bana neden yaptın? Benim sana olan sevgimden mi yaptın?” Rasulullah ona: “Sen bunu Aişeye söyleme Eğer Mariyeye bir daha yaklaşırsam, o bana haram olsun ” buyurdu Hafsa dedi ki: “O, senin cariyen olduğu halde sana nasıl haram olur?” Rasulullah ona yaklaşmamaya yemin etti ve Hafsaya buyurdu ki: “Bunu kimseye söyleme ” Hafsa bu konuyu Aişeye söyledi Rasululah da kadınlarına bir ay yaklaşmamak üzere yemin etti ve onlardan yirmi dokuz gece uzak kaldı Allah teala da bu ayeti indirdi ” (Bu hadisin senedindeki Abdullah b Şebih zayıflıkla itham olunmuştur İbn Hibbah, el-Mecruhin: 2/47; İbn Cerir: 21/100; Suyuti, ed-Dür: 6/239; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Aişe dedi ki: “Rasulullah helva ile balı severdi İkindi namazından çıkınca hanımlarının yanına uğrardı Ömerin kızı Hafsanın yanına girdi Diğer hanımlarının yanında durduğundan orada daha çok kaldı Bunun sebebini öğrenmek istedim ve bunu sordum Bana: “Ona akrabalarımdan bir kadın küçük bir çömlek bal hediye etti Hafsa da o baldan şerbet yaptı Rasulullaha içirdi ” denildi Ben de: “Vallahi bunun için bir hile yaparım ” dedim Bunun üzerine Zema kızı Sevdeye şöyle dedim: “Biraz sonra Rasulullah sana gelir Yaklaştığında: “Ey Allahın Rasulü, meğafir mi yediniz?” dersin O da sana: “Hayır ” der Bunun üzerine sen de: “Ya sizden bana gelen bu koku nedir?” diye sorarsın O da sana tabii: “Hafsa bal şerbeti içirmişti ” Diyecektir Sen de: “Öyleyse o balın arısı onu Urfud ağacından toplamıştır ” dersin Bana geldiğinde ben de böyle diyeceğim Safiyeye sen de böyle söyle ”
Olayın cereyan tarzını Aişe şöyle anlatıyor: “Sevde dedi ki: “Vallahi çok geçmedi Rasulullah kapının önünde durdu ” Ey Aişe, senden korktuğumdan bana emrettiğin sözü hemen Rasulullaha söylemeye azmettim Rasulullah Sevdeye yaklaşınca: “Ey Allahın Rasulü, megafir mi yediniz?” demiş, o da: “Hayır ” cevabını vermiş Sevde: “Sizden bana gelen bu koku nedir?” demiş, Rasulullah da: “Hafsa bal şerbeti içmişti ” buyurmuş Sevde: “O balı arı Urfud ağacından toplamıştır ” Demiş Rasulullah benim odama dönüp geldiğinde, ben de böyle söyledim Safiyeye gittiğinde, o da öyle söylemişti Sonra Rasulullah dönüp Hafsanın nöbetinde yanına vardığında, Hafsa: “Ey Allahın Rasulü, size bal şerbetinden içireyim mi? dediğinde Rasulullah: “Hayır, o bana lazım değil ” buyurdu Sevde bana: “Vallahi biz Rasulullaha haram ettik ” diyordu Ben de ona: “Sus ” dedim ” (Buhari, Talak: 5226; Müslim, Talak: 21 Mükerrer/1474; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Ebi Müleyke dedi ki: “Sevde binti Zemanın Yemende bulunan dayıları, ona bal hediye etmişlerdi Rasulullah Zemanın sırası olmadığı günde onun evine gitti ve bu baldan yedi Hafsa ile Aişe Rasulullahın diğer hanımlarına karşılık, iki kardeş gibi birbirlerine davranırlardı Bunlardan biri diğerine dedi ki: “Bunun neden olduğunu tahmin edebiliyor musun? Rasulullah gün sırası Sevdede olmadığı halde, ona gidip, bu baldan yemeyi itiyat haline getirdi Rasulullah sana geldiğinde burnunu tut O: “Sende ne var?” dediğinde sen de: “Ne olduğunu bilmediğim bir koku buluyorum ” dersin O bana geldiğinde, ben de aynısını yaparım ”
Rasulullah onlardan birinin evine girdiğinde, hanımı burnunu tuttu O da: “Senin neyin var?” diye sordu Hanımı da: “Sende bir koku buluyorum ” Bu kokunun da meğafirden başka bir şey olmadığını tahmin ediyorum ” Dedi Rasulullah onun temiz kokuya karşılık böyle bir koku almasını hayretle karşıladı Sonra diğer hanımının yanına gitti O da aynı şeyi yaptı Rasulullah diğer hanımının da aynı şeyi söylediğini bildirdi Buyurdu ki: “Bu koku bana Sevdenin evinde başlamıştır Vallahi ben onu bir daha yemem ”
İbn Müleyke dedi ki: “İbn Abbas bu ayetin bu yüzden başladığını söyledi ” (Taberani, el-Kebir: 11/117; Heysemi, Mecmauz-Zevaid: 7/127; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
4) İbn Abbas dedi ki: “Hafsa, Aişenin gününde, İbrahimin annesiyle beraber buldu ve dedi ki: “Onu muhakkak duyuracağım Rasulullah buyurdu ki: “Eğer ona bir daha yaklaşırsam bana haram olsun ” Hafsa yine de bu durumu Aişeye haber verdi Allah bu durumu ve Hafsanın söylediklerinin bir kısmını Rasulüne bildirdi Bunun üzerine Hafsa Rasulullaha dedi ki: “Sana bunları kim haber verdi?” O da buyurdu ki: “Bana, herşeyi bilen ve herşeyden haberdar olan Allah haber verdi ” (Talak: 66/3) Rasulullah bir ay boyunca hanımlarıyla buluşmamaya yemin etti Bunun üzerine Allah teala da bu ayeti indirdi ” (Hadisin senedindeki Abdullah b Şebib zayıflıkla itham olunmuştur Mecruhin: 2/47; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
13) İbn Abbas dedi ki: “Bu ayet müşrikler hakkında inmiştir Müşrikler Rasulullahı dillerine dolayıp duruyorlardı Cebrail müşriklerin dillerine doladıklarını ve söylediklerini Rasulullaha haber verdi Bunun üzerine birbirlerine: “Sözlerinizi gizli söyleyin ki Muhammedin ilahı işitmesin!” dediler Bunun üzerine bu ayet indi ” (İsnadı yoktur Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
KALEM
2) İbn Cüreyc dedi ki: “Müşrikler Rasulullaha mecnun, deli, şeytan diyorlardı Bunun üzerine bu ayet indi ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
4) Aişe (r a ) dedi ki: “Rasulullahtan daha güzel huylu birisi yoktu Sahabeden ve ehli beytten birisi Onu çağırınca O “Buyurun ” diye karşılık verirdi Bundan dolayı Allah teala bu ayeti indirdi ” (Seneddeki Hüseyin b Ulvan tenkide uğramıştır El-Mecruhin: 1/244; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Ebu Nuaym, Delail; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
10) Suddi dedi ki: “Bu ayetler Ahnes b Şüreyk hakkında inmiştir ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Kelbi de bunun benzerini tahric etmiştir (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Mücahid dedi ki: “Bu ayetler Esved b Abdi Yağus hakkında inmiştir ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
13) İbn Abbas dedi ki: “Bu ayet Rasulullaha inince, bu kimsenin Kureyşten kulağı koyunun kulağı gibi kesik bir kimse hakkında indiğini anladık ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
17) İbn Cüreyc dedi ki: “Ebu Cehil Bedir günü dedi ki: “Onları yakalayın ve esir edin, onlardan hiç kimseyi öldürmeyin ” Bunun üzerine bu ayet indi Ebu Cehil kendi kudretiyle Cenneti elde edeceğine inandığı gibi bahçe sahipleri de kudretleri sayesinde bahçeyi devşireceklerine inanıyorlardı (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
51) Kafirler Rasulullaha göz değdirerek onu nazarlamak istedikleri zaman bu ayet indi Kureyşten bir grup Rasulullaha baktı ve şöyle dediler: “Bunun gibisini ve bunun hüccetinin benzerini görmedik ” Beni Esedden göz değdiren birisi vardı Bu adam semiz bir deve veya semiz bir ineği yürürken gördüğünde, ona bir göz atar ve şöyle derdi: “Ey cariye bize bir kab ve dirhem getir de, şunun etinden alalım ” Böyle deyince yürüyen hayvan çok geçmeden ölürdü ve dolayısıyla kesilmiş olurdu ” (Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Kelbi şöyle dedi: “Arabdan bir adam vardı İki veya üç gün birşey yemeden kalırdı Sonra çadırının kenarından başını kaldırır oradan geçen koyun sürüsüne şöyle derdi: “Bugün bundan daha güzel bir deve veya koyun yayılmamıştır ” Sonra az bir şey yürümeden o koyun veya deve topluluğundan bir grup yere yıkılırdı İşte kafirler bu adamdan Rasulullaha nazar vermesini ve koyun sürüsüne yaptığını, yapmasını istediler Allah teala da Rasulünü korudu ve bu ayeti indirdi ” (Kelbi yalancılıkla itham edilmiştir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
HAKKA
12) Büreydeden Rasulullah Ali b Ebi Talibe şöyle dedi: “Umulur ki, Allah sana yaklaşmamı, senden uzaklaşmamamı, sana öğretmemi ve senin ezberlemeni bana emreder Ve Allah için senin ezberlemen haktır ” Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi (Senedi zayıftır İbn Cerir 29/36; Ebu Nuaym, Hilye: 1/67; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
MEARİC
1) İbn Abbas ve Suddi dedi ki: “Bu ayet Nadr b El-Haris hakkında indi O şöyle demişti: “Ey Allah, eğer bu senin tarafından gelmiş hak bir azab ise bize gökten taş yağdır ” O bu sözü ile nefsine davet etti ve azabı istedi Onun istediği Bedir Gününde başına geldi (istediği azab indirildi ) yakalanarak öldürüldü ” (İbn Ebi Hatim; Nesai, Tefsir: 640; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
2) Hasan dedi ki: “İstekte bulunan biri, gerçekleşecek olan azabı istedi ” Ayeti inince bazı insanlar: “Kimin hakkında?” diye sordu Bunun üzerine bu ayet indi ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
38) Müfessirler şöyle dediler: “Müşrikler Rasulullahın etrafında toplanıyor, dnu dinliyor fakat ondan faydalanmıyorlardı Bilakis Onu yalanlıyor ve alay ederek şöyle diyorlardı: “Eğer şunlar Cennete girecekse, biz onlardan evvel oraya gireriz Ve orada onlara verilenden fazlası bizim olur ” Bunun üzerine Allah teala da bu ayeti indirdi (Senedi yoktur Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
CİNN SURESİ
1) İbn Abbas şöyle dedi: “Rasulullah cinlere Kuran okumadığı gibi onları görmedi de Lakin o bir gurup ashabı ile birlikte Ukaz panayırına gitmek için yola çıktı Bu esnada şeytanların gökten haber almaları yasaklanmış, bilgi almak isteyenler de şihab adlı göktaşları ile kovalanıyorlardı Bundan dolayı kavimlerine geri döndüler ve: “Bu yeni zuhur eden bir şey sebebi ile olmalı, arzın doğusunu ve batısını dolaşın, bu engel hakkında bir haber getirin ” dediler ve yola çıktılar Bunlardan Tıhame tarafına giden bir grup, yolda ashabı ile birlikte sabah namazı kılmakta olan Rasulullaha Nahle denilen yerde rastladı Kuranı Kerimin tilavetini duyunca durup kulak kabarttılar “Bizimle semavi haber arasına engel olan şey işte bu!” deyip kavimlerine döndüler ve dediler ki: Gerçekten biz hayranlık uyandıran bir Kuran dinledik Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi ” (Buhari; Tirmizi; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Sehl b Abdullah dedi ki: “Ben Ad diyarında bir nahiyede bulunuyordum Taşlarla oyulmuş bir şehir idi Ortasında da büyükçe taştan yapılmış bir kasır duvar vardı Tavanı ise delik delik idi Buralarda cinler barınıyordu Ben de bir gözatmak için içeriye girdim Karşımda yaşlı, uzun boylu, Kabeye doğru namaz kılan, üzerinde sade, yumuşak bir cübbesi olan ihtiyar adam gördüm Boyunun uzunluğuna olan hayretim cübbesindeki sadelik ve şeffaflığa duyduğum hayretten daha fazla değildi Ben gidip ona selam verdim O da selamımı aldı ve: “Bedenler giysiler ile ölçülmez Bedenleri ancak günahların ruhları ve oburluğun yiyecekleri kaplar Şüphesiz bu cübbe yedi yüz senedir bende var Bununla ben İsayı ve Muhammedi karşıladım ve ikisine de iman ettim ” dedi Ben de bunun üzerine ona: “Sen kimsin?” diye sordum O da: “Ben hakkında Cin suresi inen kimseyim ” dedi (İbn Cevzi Safvetus-Safve; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
6) Kırdem b Ebi Said el-Ensari dedi ki: “Ben babamla birlikte bir ihtiyaçtan dolayı Medineye çıktım Bu, Rasulullahın ilk defa Mekkede zikrolunduğu zaman idi Bizi de koyunların çobanı gecelemek için ağırlamıştı Gece yarılayınca bir kurt gelip koyunlardan bir yavruyu kapınca çoban ona sövmeye başladı O da: “Ya Amir el-Vadi! Ben senin komşunum ” Dedi Bu esnada göremediğimiz bir münadi: “Ne de hızlı onu gönderdi?” diye nida etti Bunun üzerine kaçırılan yavru fırlar bir şekilde koyunların arasına girdi Bundan dolayı da Allah Mekkede Rasulüne bu ayeti indirdi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Saidin Ebu Reca el-Atariden –ki kendisi Temimlidir- şöyle dedi: “Rasulullah nebi olarak gönderildiği zaman ben aileme bakıyor ve ihtiyaçlarını gideriyor idim Nebi (s a v ) gönderilince kaçarak yola çıktık ve bir yerin düz bir arazisine geliverdik Bizler o yerde akşamlayınca büyüğümüz bize: “Bizler bu vadinin azizine gecenin cinlerinden sığınırız ” dedi Biz de: “Bu kimdir?” dedik O da: “Bu adamın yolu Lailahe illallah Muhammedun Rasulullaha şehadet etmektir Kim ikrar ederse kanı ve malı emin olur Bunun üzerine geri döndük ve İslama girdik ” dedi Ebu Reca dedi ki: “Bu ayetin benim ve arkadaşlarım hakkında nazil olduğunu anladım ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Said b Cübeyir dedi ki: “Rafi b Amir denilen Beni Temimli birisi İslamın başlangıcını şöyle anlattı: “Ben çokça sık kumlu toprağı olan bir yerde seyahat ederken birden uyku bastırdı ve bineğimden indim, devemi çöktürdüm ve uyudum Bu uykumdan önce de: “Cinlerden bu vadinin yücesine sığınırım ” diye sığınma duası yapmıştım Uykumda bir adamın gelip devemden bir şeyler çalacağını, elindeki bıçağı devemini boynuna sürttüğünü gördüm ve korkuyla derhal sıçradım Sağıma soluma baktım, ancak bir şey göremedim Kendi kendime bu bir düş idi, dedim Sonra yine uykuya daldım ve yine uykumda buna benzer bir rüya daha gördüm Bu rüyamda da devemi muzdarip bir halde gördüm Derhal uyandım, bir de gördüm ki rüyamdaki genç elinde bir bıçak ile duruyor, yaşlı bir adam ise onu bu kötü işinden engellemeye çalışıyor İkisi benim yanımda tartışa dururken üç tane yabani öküz geliverdi ve bunun üzerine yaşlı adam genç olana: “Haydi al bunlardan birisini hangisini istersen o öküzü bu devenin yerine al, şu insanın devesini öldürme!” dedi Bundan sonra genç ayağa kalktı
Öküzü alıp gitti Sonra da ben o yaşlı adama gidince adam bana: “Ey falanca! Bundan sonra herhangi bir vadiye gireceğin vakit bu vadinin dehşetinden korktuğunda: “Muhammedin Rabbine bu vadinin şerrinden sığınırım!” de Böyle demenle sana bir cin zarar veremeyecek ve onun emri de batıl olmaktadır ” dedi Ben de ona: “Bu Muhammed kimdir?” dedim “Arap olan bir nebi! Ne sadece batıda ve ne de sadece doğuda Pazartesi günü nebi olarak gönderilmiştir ” dedi Ben de: “Nerede kalıyor?” dedim O da: “Hurmalıklar diyarı Yesribde ” Dedi Ben de bunun üzerine sabah vaktine doğru deveme bindim ve yola koyuldum Nihayet Medineye geldim Oraya varınca Rasulullah beni gördü ben de başımdan geçenleri ona anlatmadan o bana anlattı ve beni İslama çağırdı ben de müslüman oldum ” Said b Cübeyir dedi ki: “Bizler bu ayetin onun hakkında nazil olduğunu bilirdik ” (Haraiti, Kitabu Havatiful-can; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
16) Mukatil dedi ki: “Bu ayet yedi sene üzerlerine yağmur yağmayan Kureyş kafirleri hakkında nazil olmuştur ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
18) İbn Abbas dedi ki: “Cinler: Ya Rasulallah! Bize izin ver de bizler de senin mescitlerinde seninle birlikte namazlara şahitlik edip kılalım Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Said b Cübeyir dedi ki: “Bizler senden görünmez iken mescide gelmemize ne dersin? Ya da biz senden görünmez iken seninle birlikte namaza şahitlik etmeye ne dersin?” dediler Bundan dolayı bu ayet indi ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
22) Hadrami dedi ki: “Cinler eşrafından bir cin şöyle dedi: “Muhammed ancak Allahtan kendini kurtarmayı istiyor, ben de onu kurtaracağım ” Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
MÜZZEMMİL SURESİ
1) Cabir dedi ki: “Kureyş kabilesi Darun-Nedvede toplanıp: “Muhammede insanların kaçacağı bir isim takın ” Dediler Bazıları “Kahin” deyince, öbürleri: “O kahin değildir ” Dediler Onlar bu sefer: “Delidir ” Deyince, öbürleri: “O, deli değildir ” Dediler “Sihirbazdır ” Dediler Öbürleri de: “Sihirbaz değildir ” Dediler Durum Nebiye (s a v ) ulaşınca elbisesine bürünüp örtündü Cibril de gelip ona bu ayeti okudu ” (Bezzar; vehimli bir senedle Taberani; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbrahim en-Nehai dedi ki: “Bu ayet bir latifede bulunurken nazil olmuştur ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
2) Aişe dedi ki: “Bu ayet inince bir sene boyunca ayakları şişinceye kadar kıyamda durdular Bundan dolayı “Kurandan kolayınıza geleni okuyun!” (Müzzemmil: 73/20) ayeti nazil oldu ” (Hakim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
MÜDDESSİR SURESİ
Vahyin kesilmesinden sonra ilk nazil olan sure Müddessir suresidir
Yahya b Ebi Kesir dedi ki: “Ebu Selem b Abdurrahmana önce Kuranın hangi suresinin indirildiğini sordum O da: “Müddessir suresi ” dedi “Peki Alak suresi ne oluyor?” dedim O dedi ki: “Ben de Cabir b Abdullah el-Ensariye Kurandan hangi kısmın önce indirildiğini sordum O da “Müddessir ” dedi Dedim ki: “Alak suresi değil mi?” Cabir de dedi ki: “Rasulullahın bize anlattığını ben de size anlatayım: Rasulullah (s a v ) şöyle buyurdu: “Bir ay kadar Hira dağında kaldım Sonra bir ayı tamamlayınca aşağı indim Vadiyi ortalamıştım ki, bana seslenildi Bunun üzerine önüme, arkama, sağıma ve soluma baktım, hiç kimseyi göremedim Sonra tekrar bana seslenildi Başımı yukarı kaldırdım, bir de ne göreyim O (Cebrail) semada Arş üzerinde duruyor Eve geldim ve dedim ki: Beni örtün, beni örtün! Üzerime su döktüler Allah teala da bu ayeti indirdi ” (Buhari, Bedul-Vahy: 4; Bedul-Halk: 3238; Tefsir: 4922-4926 ve 4954; Edeb: 6214; Müslim, İman: 257/161; Tirmizi, Tefsir: 3325; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Abbas dedi ki: “Velid b Muğire bir gün Kureyş için yemek yaptırmıştı Yemek yedikleri zaman Velid onlara dedi ki: “Bu adam (Muhammed) hakkında ne diyorsunuz?” Bazıları: “Sihirbaz” dediler Ötekileri de: “O, sihirbaz değildir ” dediler Bunun üzerine onlar: “Kahindir ” dediler Ötekileri de: “Kahin de değildir ” dediler Onlar: “Şairdir ” dediler Öbürleri de: “Şair de olamaz ” dediler Onlar da: “Büyülenmiş ” Dediler Bu haber Rasulullahın kulağına ulaşınca hüzünlendi ve başını sokup örtünmeye başladı Allah da bu surenin ilk yedi ayetini indirdi ” (Taberani zayıf senedle; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
11) İbn Abbas şöyle dedi: “Velid b Muğire Rasulullaha geldi Rasulullah da ona Kuran okudu ve o sanki yumuşadı Bu durumdan Ebu Cehil haberdar oldu Velide dedi ki: “Amca kavmin senin için mal toplayıp sana vermek istiyor Sen ise Muhammede gidip Onun tarafıyla temasta bulunuyorsun ” Velid: “Kureyş bilir ki benim malım çoktur ” dedi Ebu Cehil de: “Onu inkar ettiğine ve Ondan hoşlanmadığına dair bir söz söyle, bu söz kavmine ulaşır ” dedi O da dedi ki: “Ne söyleyeyim? Vallahi bilirsiniz ki aranızda benden daha iyi şiir söyleyen yoktur Recezi ve kaideleri de benden daha iyi bilen yoktur Vallahi onun söyledikleri bunlara benzemiyor Vallahi onun sözlerinde bir tatlılık ve tazelik var Onun sözlerinin üstü bol meyve, altı bol su verir O yücedir, ondan yüce yoktur ” Ebu Cehil dedi ki: “Sen, onun hakkında birşey söylemedikçe kavmin senden razı olmayacak ” Velid dedi ki: “Beni rahat bırak Onun hakkında düşüneyim ” Daha sonra da: “Bu ancak başkasından öğrenilen bir sihirdir ” dedi Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi (Sahih hadis, Hakim, Müstedrek: 2/506; Suyuti, ed-Dürr: 6/282; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Cerir ve İbn Ebi Hatim de bunun benzerini başka bir yolla tahric etmiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
18) Mücahid dedi ki: “Velid b Muğire Rasulullah ve Ebu Bekir ile beraber oluyordu Kureyş onun müslüman olduğunu zannetti Bunun üzerine Ebu Cehil Velide dedi ki: “Kureyş, senin Muhammede ve İbn Ebi Kuhafeye gittiğini ve onların da sana yemek yedirdiğini zannediyor ” Velid Kureyşe şöyle dedi: “Siz, şerefli ve akıllı insanlarsınız, Muhammedi deli zannediyorsunuz Onun hiç deliliğini gördünüz mü?” Onlar da: “Hayır!” dediler Velid: “Siz Muhammedi kahin zannediyorsunuz Onun hiç kehanette bulunduğunu gördünüz mü?” diye sordu Onlar da: “Hayır!” dediler Velid: “Siz onu şair zannediyorsunuz Onun hiç şiir söylediğini gördünüz mü?” dedi Onlar: “Hayır!” dediler Velid bu sefer: “Siz onu yalancı zannediyorsunuz Onun hiç yalanını tecrübe ettiniz mi?” diye sordu Onlar: “Hayır!” dediler Bunun üzerine Kureyş Velide dedi ki: “O nedir?” (Velid düşündü, sonra baktı, sonra yüzünü çevirdi) ve dedi ki: “O, ancak bir sihirbazdır Onun söyledikleri de sihirden başka bir şey değildir ” Bunun üzerine bu ayetler indi (Hakim, Müstedrek: 2/506; Suyuti, ed-Dürr: 6/282; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
30) Berra dedi ki: “Yahudilerden bir gurup, Nebinin ashabından olan bazı kimselere cehennemin bekçilerinden sordular Sahabeler de bunu Rasulullaha gelip sordular Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (İbn Ebi Hatim; Beyhaki, Bas; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
31) İbn İshak dedi ki: “Bir gün Ebu Cehil: “Ey Kureyş topluluğu! Muhammed sizleri cehennemde azablandıracak olan Allahın askerlerinin ondokuz olduğunu sanmaktadır Halbuki siz insanlar arasında en fazla olan kimselersiniz Hiç sizden yüz kişi onlardan bir kişiye karşı acze düşer mi?” dedi Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi ” Bunun benzerini Katadeden de tahric etmiştir ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Süddi dedi ki: “Bu ayet inince Kureyşden Ebul-Eşed diye çağrılan bir adam: “Ey Kureyş topluluğu! Ondokuz (melek) sakın sizi endişeye düşürmesin Ben sağ omuzumla on tanesini, sol omuzumla da dokuz tanesini hallederim, onları sizden alıkoyarım ” Dedi Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
52) Süddi dedi ki: “Bazıları dedi ki: “Şayet Muhammed doğru söylüyorsa o zaman bizden her birimizin başının altında ateşten kurtulduğumuza ve emniyette olduğumuza dair bir sahife bulup versin ” dediler Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
KIYAME SURESİ
3) Bu ayet Adiy b Rabia hakkında inmiştir O Nebiye geldi ve şöyle dedi: “Bana Kıyamet gününden, nasıl olacağından, Kıyametin halinden, durumundan bahset Onun hali, durumu nasıldır?” Nebi de ona bu husustaki yeterli bilgiyi verdi Adiy b Rabia şöyle dedi: “Bu günü gözümle görsem bile seni tasdik etmem ey Muhammed, ona iman etmem Allah şu kemikleri bir araya toplayabilir mi?” Bunun üzerine Allah teala bu ayeti indirdi (Senedi yoktur Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
16) İbn Abbas dedi ki: “Rasulullaha vahiy indiği zaman onu ezberlemek için dilini hareket ettirirdi Bunun üzerine Allah bu ayeti indirdi ” (Buhari; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
34) İbn Abbas dedi ki: “Müddessir: 74/30 ayeti inince Ebu Cehil Kureyşe dedi ki: “Analarınız ölesice! Bir davar çocuğunun oğlu sizlere cehennemin bekçilerinin on dokuz olduğunu söylüyor Halbuki siz sayı bakımından ondan daha çokcasınız Yoksa sizden on kişi bir tane cehennem bekçisini acze uğratamayacak mı?” dedi Bundan dolayı Allah teala Rasulüne bu ayeti indirdi ki Ebu Cehile okusun ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Said b Cübeyir İbn Abbasa: “Bu ayet Rasulullah tarafından mı yoksa Allah tarafından mı söylenmiştir?” diye sordu İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah tarafından söylenmiş, sonra da Allah ayeti indirmiştir ” (Nesai; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İNSAN SURESİ
8) İbn Abbas dedi ki: “Ali b Ebi Talib, bir geceliğine biraz arpa karşılığında, bir hurma bostanını sulamak üzere kendisini ücretlendirmişti Sabah olunca arpayı aldı ve onun üçte birini ekmek yapıp yemek için öğüttü Ekmeğin pişmesi tamamlanınca bir fakir geldi Pişen ekmeği çıkarıp ona verdiler Sonra arpadan artakalan kısmın ikinci üçte birini öğüttü ve pişirdiler Bu sefer bir yetim geldi Onlardan yiyecek istedi Onlar da pişirdiklerini ona yedirdiler Sonra arpadan geriye kalan kısmı öğüttü Pişirilme işi tamamlanınca müşriklerden bir esir geldi Pişirilen ekmeği ona yedirdiler ve günlerini böylece geçirdiler Bunun üzerine bu ayetler nazil oldu ” (Senedi yoktur İbn Merdiveyh ed-Dürr: 6/299da zikretmiştir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Cerir dedi ki: “Rasulullah müslümanları esir almazdı Bu ayet şirk ehlini esir almanın caizliğini bildirmek için inmiştir Rasulullah onlara iyi mumaele yapmayı tavsiye ederdi ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
20) İkrime dedi ki: “Nebi (s a v ) ceridden bir hasır üzerinde oturur bir vaziyette bulunduğu bir sırada Ömer b Hattab kendisine çıkageldi Rasulullahın sırtında hasırda uzandığı için hasırın izi belli olmuştu Ömer (r a ) bunu görünce ağlamaya başladı Nebi (s a v ) “Niçin ağlıyorsun?” dedi Ömer: “Kisra ve mülkünü, Hürmüz ve mülkünü, Habeş sahibi ile mülkünü hatırlayıp düşündüm de Sen Allahın Rasulüsün ve çakıl taşlı hasırda oturuyorsun!” dedi Bunun üzerine Rasulullah şöyle buyurdu: “İstemez misin ki dünya onların, ahiret ise bizim olsun!?” Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
24) Katade dedi ki: “Ebu Cehil dedi ki: “Muhammedi namaz kılarken görürsem boynuna toprak atacağım ” Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (Abdurrezzak; İbn Cerir; İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
MÜRSELAT
48) Mücahid dedi ki: “Bu ayet Sakif kabilesi hakkında nazil olmuştur ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
NEBE
1) Hasan dedi ki: “Nebi (s a v ) gönderilmeye başlayınca müşrikler kendi aralarında konuşmaya başladılar Bunun üzerine bu ayet indi ” (İbn Cerir, İbn Ebi Hatim, Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
12) Muhammed b Kab dedi ki: “(Naziat: 79/10-11) ayeti nazil olunca Kureyş kafirleri: “Şayet biz öldükten sonra diriltilirsek o zaman hüsrana uğrarız ” dediler Bunun üzerine bu ayet nazil oldu ” (Said b Mansur; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
42) Aişe dedi ki: “Rasulullaha kıyametten soruldu Sonunda bu ayetler nazil oldu ” (Hakim; İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Abbas dedi ki: “Mekke müşrikleri dalga geçerek Rasulullahtan kıyametin ne zaman kopacağını sordu Bunun üzerine bu ayetler nazil oldu ” (İbn Ebi Hatim, Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
43) Tarık b Şihab dedi ki: “Rasulullaha çokça kıyamet hakkında sorarlardı Bunun üzerine bu ayetler nazil oldu ” (Taberani; İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Ebi Hatim de bunun benzerini Urveden tahric etmiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
ABESE
1) Bu zat İbn Ümm-i Mektumdur Bu mesele şöyle olmuştur: “Nebi (s a v ) Utbe b Rabia, Ebu Cehil b Hişam, Abbas b Abdulmuttalib, Ubeyy ve Ümeyye b Halef ile konuşuyor, onları Allaha davet edip, onların müslüman olmalarını umuyordu Bu arada İbn Ümm-i Mektum Rasulullaha geldi Ama olduğu için Rasulullahın başkalarıyla meşgul olduğunu bilmiyordu Birkaç defa: “Ey Allahın Rasulü, Allahın sana öğrettiğinden bana da öğret ” dedi Bu isteğini tekrarlıyordu Sözünü kestiği için Rasulullahın yüzünde hoşnutsuzluk alameti belirdi Rasulullah kendi kendine şöyle dedi: “Şu Kureyşin ileri gelenleri şöyle derler: Ona uyanlar ancak körlerdir, sefil kimselerdir ve kölelerdir ” Bundan dolayı Rasulullah yüzünü kırıştırdı ve İbn Ümmü Mektuma sırtını çevirip, kendileriyle konuştuğu kimselere yönünü çevirdi Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi Bu olaydan sonra Rasulullah ona ikram ederdi ve her gördüğünde şöyle derdi: “Merhaba kendisinden dolayı Rabbimin beni azarladığı kimse!” (Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Aişe (r a ) şöyle dedi: “Bu ayetler, ama olan İbn Ümm-i Mektum hakkında nazil oldu O, Rasulullaha geldi ve şöyle dedi: “Ey Allahın Rasulü, beni irşad et ” O esnada Rasulullahın yanında müşriklerin büyüklerinden bazı şahıslar vardı Rasulullah İbn Ümm-i Mektuma sırtını döndü, diğerlerine yüzünü çevirdi Bundan dolayı bu ayet indi ” (Tirmizi: 3331 Garib bir hadistir Hakim, Müstedrek: 2/514 Hadis sahihtir Bu hadise mürsel hadistir diyenler de olmuştur Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Ebu Yala da bunun benzerini Enesden tahric etmiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İkrime dedi ki: “Bu ayet, Utbe b Ebi Lehebin: Yıldızın Rabbini inkar ettim demesi üzerine nazil olmuştur ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
TEKVİR
37) Enes b Malikden: “Aişe Nebiye: “Bizler çıplaklar olarak mı haşrolacağız?” diye sordu O da: “Evet ” buyurdu Aişe: “Yani iki çirkin yer göründüğü halde mi?” dedi Bu ayet de bu sebepten dolayı inmiştir ” (Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
29) Süleyman b Musa şöyle dedi: “Allah teala Tekvir: 81/28 ayetini indirince Ebu Cehil şöyle dedi: “Bu, bizim bileceğimiz iştir İstersek istikametimizi düzeltiriz, istemezsek düzeltmeyiz ” Bunun üzerine Allah teala bu ayeti indirdi ” (Mürsel hadistir İbn Cerir; İbn Ebi Hatim; İbn Münzir; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Ebi Hatim de bunun benzerini Ebu Hureyreden tahric etmiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İNFİTAR SURESİ
6) İkrime dedi ki: “Bu ayetUbeyy b Halef hakkında nazil olmuştur ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
MUTAFFİFİN
1) İbn Abbas dedi ki: “Nebi (s a v ) Medineye ayak bastığında, Medine halkı ölçme bakımından insanların en kötüsü idi Bundan dolayı Allah teala bu ayetleri indirdi ” (Nesai, Tefsir: 674; İbn Mace, Ticaret: 2223; Hakim, Müstedrek: 2/33; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Kurazi şöyle dedi: “Medinede ölçme ve tartıda hile yapan bazı tüccarlar vardı Onların alış-verişleri kumara benzerdi: Münabeze, Mülamese ve Muhatara Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi Rasulullah da çarşıya çıktı ve bu ayetleri okudu ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Süddi şöyle dedi: “Rasulullah Medineye ayak bastığında orada Ebu Cüheyne adında bir adam vardı Onda iki tane ölçek vardı Ölçeğin birisiyle verirdi, diğeriyle alırdı Bu ayet de bu sebepten dolayı inmiştir ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
TARIK
1) Bu ayetler Ebu Talib hakkında inmiştir O, Rasulullaha geldi ve ona biraz ekmekle biraz da süt verdi Rasulullah oturarak getirilenleri yerken bir yıldız kaydı ve yıldızın aktığı yer ateş oldu Ebu Talib bundan korktu ve: “Bu nedir?” diye sordu Rasulullah buyurdu ki: “Bu, kendisiyle şeytanların vurulduğu bir yıldızdır ve o Allahın ayetlerinden bir ayettir ” Ebu Talib hayret etti Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi ” (Senedi yoktur Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
5) İkrime dedi ki: “Bu ayet, Ebul-Eşed hakkında inmiştir Bir sefer serzenişte bulunarak şöyle dedi: “Ey Kureyş topluluğu, kim beni Muhammedden kurtaracaksa ona şu şu var Şüphesiz Muhammed cehennem bekçilerinin on dokuz tane olduğunu söylüyor Ben ise on tanesini tek başıma dokuz tanesini de sizin yardımınızla hallederim ” dedi (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
ALA SURESİ
6) İbn Abbas dedi ki: “Nebiye Cebrail vahiy getirdiği zaman Nebi (s a v ) vahyin başını okumadan Cebrail gitmezdi Bunu da unutmaktan korktuğu için yapmaktaydı ” Bunun üzerine Allah teala bu ayeti indirdi ” (Hadisin isnadında Cüveybir vardır Kendisi gerçekten zayıf birisidir Taberani; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
ĞAŞİYE SURESİ
17) Katade dedi ki: “Yüce Allah cenettekileri vasıflayınca delalet ehli kimseler bundan dolayı gıpta ettiler Allah da bu ayeti indirdi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
BELED
27) Büreyde dedi ki: “Bu ayet Hamza hakkında inmiştir ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Abas dedi ki: “Rasululah (s a v ): Her kim Rume kuyusunu satın alır ve bunu azaptan kurtulma vesilesi yaparak vakfederse, Allah da onu bağışlar Bunun üzerine kuyuyu Osman (r a ) satın aldı Sonra da ona: “Bu kuyu ile insanlara su dağıtmayı ister misin?” diye buyurdu O da: “Evet ” Dedi Bundan dolayı da Allah Osman hakkında bu ayeti indirdi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
LEYL SURESİ
1) İbn Abbas dedi ki: “Hurma ağacı olan birisi vardı O hurma ağacının dalları, çoluk çocuğu bulunan bir adamın evine doğru uzanıyordu Hurma sahibi evine geldiğinde, hurma ağacına çıkar ve hurmadan almak isterdi Çok kere hurma dökülürdü ve o fakirin çocukları da bunu alırlardı Adam da hurma ağacından iner, hurmaları fakirin çocuklarının elinden alırdı Eğer hurmayı çocuklardan birisinin ağzında bulursa, parmağını ağzına sokar ve hurmayı çıkarırdı Fakir adam bu durumu Nebiye şikayet etti ve hurma sahibinden kendisine ulaşan eza ve cefayı haber verdi Nebi: “Sen git!” buyurdu Rasulullah hurma sahibiyle karşılaştı ve şöyle buyurdu: “Dalları falancanın evinde bulunan hurmanı bana ver, onun yerine cennette sana bir hurmalık verilir ” Hurma sahibi: “O bana verilmiştir Benim daha çok hurmalarım var Cennette meyveleri bundan daha hoşuma giden hurmalıklar yoktur ” dedi Sonra adam gitti Rasulullahtan bu sözü işiten başka bir adam Rasulullah ile karşılaştı ve şöyle dedi: “Ey Allahın Rasulü, o adama verdiğini bana da verir misin? Yani o hurmalığı alırsam cennette bana da bir hurmalık verir misin?” dedi Rasulullah: “Evet ” buyurdu Bu şahıs gitti, hurmalığın sahibiyle pazarlık etti “Sen bu hurmalığa karşılık Muhammedin cennette bana bir hurmalık vereceğini anladın mı?” dedi Bu sefer diğeri şöyle dedi: “Onun hurmaları benim hoşuma gidiyor ” O da: “Onu satmak ister misin?” diye sordu Hurma sahibi: “Hayır, bana verileceğini zannedemediğim bir şeye karşılık ancak onu verebilirim ” dedi Alıcı: “Peki, o zaman bizden ne istersin?” dedi O da: “Kırk hurma isterim ” dedi Müşteri ona: “Çok istedin Bahçene düşen bir hurmana karşılık kırk hurma istiyorsun ” dedi Satıcı sustu Alıcı: “Sana kırk hurmalık veriyorum ” dedi Satıcı: “Eğer doğru söylüyorsan bana şahit getir ” dedi Satıcı oradan geçen bir grup insanı davet etti Ona kırk hurmalık vereceğine dair onları şahit tuttu Sonra Rasulullaha gitti ve şöyle dedi: “Ey Allahın Rasulü, hurmalık artık benim mülkümdür Senin tasarrufun altındadır ” Bunun üzerine Rasulullah evin sahibine gitti ve ona şöyle dedi: “Hurma senin ve evlatlarınındır ” Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi (Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul; İbn Kesir, bu çok garib bir rivayettir, demiş )
İbn İshak, Abdullahtan şunu rivayet etmiştir: “Ebu Bekir, Bilali Ümeyye b Haleften on altına satın aldı ve serbest bıraktı Bunun üzerine Allah teala ilk dört ayeti indirdi Yani Ebu Bekirin çalışması başka, Ümeyyeninki başkadır ” (Suyuti, ed-Dürr: 6/358; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
5) Ali (r a ) şöyle dedi: Rasulullah buyurdu ki: “Sizden hiçbir kimse yoktur ki onun cennetteki veya cehennemdeki yeri yazılmış olmasın ” Sahabeler dediler ki: “Ey Allahın Rasulü, biz tevekkül etmeyelim mi?” Buyurdu ki: “Amel ediniz Zira herkes yaratıldığı şeye müyesserdir (onunla amel edecektir) ” Sonra bu ayetleri okudu ” (Buhari, Cenaiz: 1362, Tefsir: 4945, Edeb: 6217, Kader: 6605, Tevhid: 7552, Müslim, Kader: 6, 7/2647; Ebu Davud, Sünnet: 4694; Tirmizi, Kader: 2136; Nesai: 698, 699; İbnMace: 78; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Abdullah, ailesinden birinden rivayet etti: “Ebu Kuhafe oğlu Ebu Bekre şöyle dedi: “Oğulcağızım görüyorsun ki sen zayıf bir köleyi satın alıp salıveriyorsun Eğer sen kuvvetli kimseleri hürriyetine kavuştursaydın, seni düşmanlarından korurlar ve senin önünde dikilirlerdi ” Ebu Bekir de: “Babacığım ben, isteyeceğimi ancak Allahtan istiyorum ” dedi Bunun üzerine bu ayetler indi ” (Hakim, Müstedrek: 2/525; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Zübeyr minberdeyken onu işiten kimse şöyle dediğini söylüyor: “Ebu Bekir zayıf köleleri satın alıp salıveriyordu Babası Ebu Bekre dedi ki: “Oğlum keşke sen, sırtını koruyacak kimseleri satın alıp da salıversen ” O da dedi ki: “Ben sırtımın müdafasını murad etmiyorum Bunun üzerine bu ayetler indi (Senedi yoktur Bezzar; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Urve dedi ki: “Ebu Bekir yedi kölesini sırf Allahın rızasını elde etmek, azabından kurtulmak için azad etmiştir Bunun üzerine bu ayetler onun hakkında inmiştir ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
19) İbn Abbas dedi ki: “Bilal müslüman olunca putlara gidip üzerlerine bevletti O Abdullah b Cudanın kölesi idi Bunun üzerine müşrikler Bilalin yaptığını ona şikayet ettiler O da onu müşriklere teslim etti ve putları için yüz deve kestiler Onlar da Bilali yakalayıp kızgın taşlar üzerine yatırıp kendisine işkence etmeye başladılar O ise: “Allah bir, Allah bir ” diyordu Bu esnada Rasulullah ona uğrayıp:
“Allah bir, Allah bir demen seni kurtaracaktır ” buyurdu Sonra Rasulullah Bilalin Allah yolunda işkence edilişini Ebu Bekire haber verdi Ebu Bekir de bir batman altın yüklenip, gidip onu bu altın karşılığında satın aldı Bunun üzerine müşrikler dediler ki: “Ebu Bekir bu işi ancak Bilalin kuvvetli bir adam oluşuna karşılık böyle yaptı ” Bunun üzerine bu ayetler indi (Senedi yoktur Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
DUHA SURESİ
1) Cündüb şöyle dedi: Rasulullah hastalanmıştı Bir veya iki gece namaza kalkmamıştı Kureyşten bir kadın Rasulullaha şöyle dedi: “Şeytanın seni terkettiğini görüyorum ” Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi ” (Buhari, Cihad: 2802; Edeb: 6146; Müslim, Cihad ve Siyer: 112, 113/1796; Tirmizi, Tefsir: 3345; Taberani, el-Kebir: 2/173; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Zeyd b Erkam dedi ki: “Rasulullah günlerce beklediği halde Cebrail vahiy getirmemişti Ebu Lehebin karısı Ümmü Cemil: Arkadaşının seni terkettiğini ve sana darıldığını görüyorum ” dedi Bunun üzerine bu ayetler indi ” (Hakim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Hişam b Urve babasından şunu haber verdi: “Cebrail Rasulullaha vahiy getirmekte gecikti de bundan dolayı Rasulullah çok korktu ve endişe etti Bunun üzerine Hatice Rasulullaha: “Senin bu şikayetlenmeni, sızlanmanı gördüğünden dolayı Rabbin sana darıldı ” Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi ” (Mürsel hadistir Hakim, Müstedrek: 2/610, 611; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Hafız İbn Hacer: “Ümmü Cemil ve Haticeden gelenler hakkında açık olan bunu söylemiş olduklarıdır Ancak Ümmü Cemil bunu dalga geçerek söylemiş, Hatice (r a ) ise üzülerek söylemiştir ” demiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Hafs b Said el-Kureşi dedi ki: “Bana annem anlattı O da annesi Havleden –Havle Rasulullahın hizmetçisi idi - işitmişti Bir gün eve bir köpek yavrusu girdi ve orada öldü Rasulullah günlerce bekledi Kendisine vahiy gelmiyordu Buyurdu ki: “Ey Havle, benim evime ne oldu ki Cebrail evime gelmiyor?” Havle: “Ben evi temizlesem, hazırlasam ” dedim Evi hazırladım, temizledim, süpürge ile sedirin altını süpürdüm Bir de baktım ki sedirin altında ağır bir şey var Onu sedirin altından çıkarıncaya kadar uğraştım Bir de ne göreyim Ölü bir köpek yavrusu Onu oradan aldım ve duvarın arkasına attım Rasulullah sakalı titreyerek geldi Vahiy geldiği zaman onu bir titreme alıverirdi Buyurdu ki: “Ey Havle beni ört ” Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi ” (Suyuti, ed-Dürr: 6/361; Heysemi Mecmauz-zevaid: 7/138; Taberani; İbn Ebi Şeybe, Müsned; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Hafız İbn Hacer: “Bu kıssa meşhurdur Ancak iniş sebebinin bu oluşu gariptir Hatta sahihdeki rivayetlerce şaz ve merduttur ” demiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
4) İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah kendisinden sonra ümmetine müyesser olacak fetihleri gördü Bundan dolayı çok sevindi Allah teala da bu ayetleri indirdi Allah kendisine cennette bin adet, mercanla inciden yapılmış köşk verdi O köşkün toprağı misktendir Her bir köşkte onun için gerekli olan –bunlar ister zevceler bakımından olsun, isterse hizmetçiler bakımından olsun- şeyler vardır ” (İsnadı hasendir Hakim, Müstedrek: 2/526, Taberani; Beyhaki, Delail; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
6) İbn Abbastan Rasulullah (s a v ) şöyle buyurdu: “Ben Rabbimden çok şeyler istedim, hatta istemediğim şeyi de istedim Dedim ki: “Ey Rabbim, Sen benden önceki rasullerden bazısına rüzgarı hizmetçi kıldın –Burada Davudun oğlu Süleymanı zikretti- Bazısı da ölüleri diriltiyordu –Burada Meryem oğlu İsayı zikretti- İşte onlardan bazılarına şunu verdin, bazılarına şunu verdin ” Allah buyurdu ki: “Bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?” Dedim ki: “Evet Ya Rabbi!” Cenab-ı hak buyurdu ki: “Ve seni yol bilmez iken, doğru yola yöneltip iletmedi mi?” Dedim ki: “Evet Ya Rabbi!” Cenab-ı hak buyurdu ki: “Bir yoksul iken seni bulup zengin etmedi mi? Dedim ki: “Evet Ya Rabbi!” Cenab-ı hak buyurdu ki: “Biz senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi? Yükünü üzerinden indirip atmadık mı?” Dedim ki: “Evet Ya Rabbi!” (Senedi hasendir Taberani el-Kebir: 11/455; Beyhaki, ed-Delail: 7/63; Heysemi, Mecmauz-zevaid: 8/253; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İNŞİRAH SURESİ
6) Bu ayet müslümanları fakirlikleri sebebiyle ayıplayan müşrikler hakkında nazil olmuştur (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Hasan dedi ki: “Bu ayet indiği zaman Rasulullah şöyle buyurdu: “Müjde olsun sizlere! Sizlere kolaylık geldi Artık zorluk asla iki kolaylığa galip gelemez ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
TİN SURESİ
5) İbn Abbas bu ayet hakkında dedi ki: “Bunlar Rasulullahın zamanında ömürleri en rezil bir hale gelen kimseler hakkında inmiştir Akılları gittiği zaman onların durumu Rasulullaha sorulunca Allah onların akıllarının gitmeden evvelki hallerinin geçerli olduğunu, ecirlerinin boşa gitmediğini söylemiştir ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
ALAK SURESİ
Aişe şöyle dedi: “Rasulullaha gelen ilk vahiy, uykuda sadık rüya ile olmuştur O hiçbir rüya görmezdi ki, sabah aydınlığı gibi olmasın Sonra yalnızlık kendisine sevdirildi İbadet etmek üzere Hira dağına giderdi Ve o bunun için azık hazırlardı Nihayet Hira mağarasında iken, hak olan vahiy ona geldi Melek ona gelince: “Oku!” dedi Rasulullah dedi ki: “Ben de ona: Okuma bilmem dedim Melek bunun üzerine beni tuttu ve takatim kesilinceye kadar sıkıverdi Sonra beni salıverip, tekrar Oku! dedi Ben de: Ben okuyamam dedim Tekrar beni tuttu ve ikinci kez takatim kesilinceye kadar sıkıverdi Sonra beni bırakarak Oku! dedi Ben de yine Okuyamam dedim O yine beni tuttu Üçüncü kez takatim kesilinceye kadar sıktı ve salıverdi Sonra bu surenin ilk beş ayetini indirdi Rasulullahı titreme alarak bu ayetlerle geri döndü ve nihayet Haticenin yanına geldi, şöyle dedi: “Beni örtün ” Onlar da kendisini örttüler Korku kendisinden gidince dedi ki: “Ya Hatice, bana ne oluyor?” ve olanları Haticeye anlattı “Kendimden korktum ” dedi Hatice de kendisine dedi ki: “Hayır kendini ferah tut, vallahi Allah seni asla rüsvay etmeyecektir Zira sen akrabayı gözetir, sözü doğru söyler, meşakkati yüklenir, misafiri ağırlar, hak yolunda nevbet nevbet gelen musibetlere karşı insanlara yardım edersin ” (Buhari, Tefsir: 4956; Müslim, İman: 142, 160, 253; Hakim, Müstedrek: 3/183; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Aişe dedi ki: “Kurandan ilk inen Alak: 96/1 ayeti kerimesidir ” (Sahih hadistir Hakim, Müstedrek: 2/529; Beyhaki, Delailun-nübüvve: 2/155; ed-Dürr: 6/368; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Hasan dedi ki: “Kurandan ilk nazil olan Bismillahir-Rahmanir-Rahimdir İşte Mekkede Kurandan ilk nazil olan budur İlk nazil olan sure de Alak suresidir ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Muhammed b Abbad b Cafer el-Mahzumi dedi ki: “Alimlerden birisinin şöyle dediğini işittim: “Allahın Rasulüne ilk indirdiği Alak suresinin ilk beş ayetidir ” Dediler ki: “Hirada bulunduğu günde Rasulullaha ilk nazil olunanlar işte bunlardır Bundan sonra Allahın dilediği kadar diğerleri nazil oldu ” (Bu eser Aişenin Hakimde geçen hadisiyle aynı görüşü paylaşıyor Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Hüseyin b Ali dedi ki: “Rasulullaha Mekkede ilk inen sure Alak suresidir Son inen sure ise Müminun veya Ankebut suresidir Medinede ilk inen sure Mutaffifin, son inen sure ise Tevbe suresidir Rasulullahın Mekkede ilk ilan ettiği sure Necm suresidir Cehennem
ehline en çetin gelen ayet: “Haydi tadın bakayım Zira size azaptan başka hiçbir şey artırmayız ” ayetidir Kuranda Allahı birleyen ehl-i tevhid için en fazla ümit verici ayet “Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz Bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar ” (Nisa: 4/116) ayetidir Rasulullaha en son inen ayet “Allaha dönürüleceğiniz bir günden sakının!” (Bakara: 2/281) ayetidir (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
6) Ebu Hureyre dedi ki: “Ebu Cehil, müşriklere hitaben: “Muhammed sizin yanınızda toprağa secde mi ediyor?” dedi “Evet ” dediler Ebu Cehil dedi ki: “Lat ve Uzzaya yemin olsun ki, Muhammedi böyle yaparken görürsem boynuna toprak atacağım ve yüzünü toprağa gömeceğim ” dedi Bunun üzerine bu ayet indi (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
9) İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah namaz kıldığı zaman Ebu Cehil ona engel olurdu Bunun üzerine bu ayetler nazil oldu ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
17) Bu ayetler Ebu Cehil hakkında nazil olmuştur İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah namaz kılıyordu Ebu Cehil geldi ve dedi ki: “Ben seni bundan men etmemiş miydim?” Rasulullah ona döndü ve ona sert bir mukabelede bulundu Bunun üzerine Ebu Cehil: “Vallahi sen bilirsin ki çoğunluk benden yanadır ” dedi Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi Vallahi eğer o arkadaşlarını çağırsaydı, Allahın zebanileri onu yakalayacaklardı ” (Tirmizi, Tefsir: 3349 Tirmizi bu hadisin hasen, garib ve sahih olduğunu söylemiştir Nesai, Tefsir: 704; Ahmed b Hanbel, Müsned: 1/256; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
KADR SURESİ
1) Hasan b Ali dedi ki: “Nebiye kendi minberi üzerinde Beni Ümeyye gösterildiği zaman bunu hoş karşılamadı Bunun üzerine Kevser ve Kadr sureleri indi Öyleki bunlar nebinin Beni Ümeyyeden, herşeyden daha öncelikli olduğunu göstermektedir ” (Tirmizi; Hakim; İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Kasım el-Haddani dedi ki: “Biz bir de saydık ki bu bin ay olmakta ne artmakta ne de eksilmektedir ” Tirmizi, bu gariptir, demiş Müzni ve İbn Kesir ise gerçekten bu münkerdir, demiştir
3) Mücahid dedi ki: Nebi (s a v ) İsrailoğullarından silahlanıp da tam bin ay Allah yolunda gündüz cihad eden, gece sabaha kadar namaz kılan bir adamı zikretti Bundan dolayı müslümanlar hayretler içerisinde kaldılar Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi Nebi (s a v ) buyurdu ki: “Yani Kadir gecesi, silah kuşanıp cihad eden adamın bin ayından daha hayırlıdır ” (Mürsel hadistir İbn Cerir; İbn Ebi Hatim; Suyuti, ed-Dürr: 6/371; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
ZİLZAL SURESİ
1) Bu ayet indiğinde Ebu Bekir oturuyordu Ağlamaya başladı Rasulullah ona buyurdu ki: “Seni ağlatan şey nedir ey Ebu Bekir?” O da dedi ki: “Beni ağlatan bu suredir Rasulullah: “Eğer siz hata yapmayıp, günah işlemeseydiniz, Allah sizden sonra hata yapan ve günah işleyen bir ümmet yaratırdı Sonra onlara mağfiret edilirdi ” buyurdu (Bu hadisin senedinde bulunan Huyey b Abdullahın sika ve zayıflığı hakkında ihtilaf edilmiştir Fakat senetteki diğer raviler hakkında sıhhatlidirler, ifadesi kullanılmıştır Heysemi, Mecmauz-zevaid: 7/141; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
7) Mukatil şöyle dedi: “Bu ayetler iki kişi hakkında inmiştir Onlardan her birisine bir dilenci gelirdi O da o dilenciye, hurma, parça ekmek ve ceviz verip şöyle derdi: “Bu da bir şey mi ki, biz verdiğimiz şey üzerine ücretleniriz ve biz de bunu severiz ” Diğer bir adam da az bir günahı önemsemez hafif görürdü Yalan, gıybet ve harama bakmak gibi Sonra şöyle derdi: “Bundan bana bir günah hasıl olmaz Allah ateş ancak büyük günahlara vadetmiştir ” Bunun üzerine Allah bu ayetleri az bir hayra teşvik için indirdi Zira o yakında çok olur Ve bir de azımsanan günahtan sakındırmak için indirdi Zira o yakında çok olur (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Said b Cübeyr dedi ki: “İnsan: 76/8 ayeti inince müslümanlar birşey infak edecekleri zaman onu az da olsa geciktirmeden verirlerdi Öte yandan bazı kimseler de yalan, göz zinası, gıybet vs gibi günahlar konusunda kınanmadıklarını zannederlerdi “Allah, ancak büyük günah işleyenlere ateşi vaad etmiştir ” derlerdi Bunun üzerine bu ayetler indi ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
ADİYAT SURESİ
1) Mukatil dedi ki: “Rasulullah (s a v ) Kinane oğullarından bir kabileye bir seriyye gönderdi Seriyyenin başına el-Münzir b Amr el-Ensariyi komutan tayin etmişti Onlardan bir müddet haber gelmedi Bunun üzerine münafıklar dediler ki: “Onların hepsi öldürüldüler ” Allah teala seriyyeden haber verdi ve bu ayeti indirdi ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah atlı bir grup gönderdi de onlardan bir ay geçtiği halde bir haber gelmedi Bunun üzerine bu ayet indi Yani burun delikleriyle soluyarak koşan atlara yemin ederim, demektir ” (Senedi zayıftır Bezzar; İbn Ebi Hatim; Hakim; Heysemi Mecmauz-zevaid: 7/142; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
TEKASÜR SURESİ
Mukatil ve Kelbi şöyle dedi: “Bu sure Kureyşten iki kabile hakkında indi Abdi Menaf ve Sehm oğulları Bu iki kabile arasında anlaşmazlık, münakaşa vardı Hangisinde efendi ve şerefliler çok diye her iki tarafın efendilerini ve şereflilerini saydılar Abd-i Menaf oğulları: “Biz, efendiler bakımından daha çoğuz ve güç bakımından da daha güçlüyüz, sayı bakımından daha fazlayız ” dediler Sehm oğulları da aynı şeyleri söylediler Fakat Abd-i Menaf oğulları daha fazla geldiler Sonra dediler ki: “Ölülerimizi de sayalım ” Nihayet ölüleri ziyaret ettiler ve ölülerini saydılar Bu sefer de Sehm oğulları fazla geldiler Çünkü onlar cahiliyye devrinde sayı bakımından daha çok idiler ” Bu ayet de bu sebepten dolayı indirildi ” (Mürsel hadistir İbn Ebi Hatim; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Katade şöyle dedi: “Bu sure Yahudiler hakkında inmiştir Yahudiler dedi ki: “Biz falan oğullarından daha fazlayız Falan oğulları da falan oğullarından daha çoktur ” Böylece onları bu çoklukla ilgili iddialaşma ölünceye kadar meşgul etti ve sapıklık da ölünceye kadar bu hal devam etti ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Ali dedi ki: “Biz kabir azabı hakkında şüphe ederdik Nihayet bu sure indi Yani kabir azabı hakkında yakında bileceksiniz ” (İbn Cerir, Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
HÜMEZE SURESİ
Osman b Ömer dedi ki: “Bu ayet Ubeyy b Halef hakkında inmiştir ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Suddi dedi ki: “Bu ayet Ahnes b Şüreyk hakkında inmiştir ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Rikka ehlinden birisi dedi ki: “Bu ayet Amir b el-Cüheni hakkında inmiştir ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn İshak dedi ki: Ümeyye b Halef, Rasulullahı görünce yüzüne karşı alay eder, arkadan da çekiştirirdi Bunun üzerine bu ayet indi ” Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
FİL SURESİ
Bu sure, Fil Ashabının kıssası, Kabeyi tahrib etme niyetleri, Allah tealanın onlara ne yaptığı, beytinden nasıl geri çevirdiği ve onların nasıl helak oldukları hakkında inmiştir Bu bilinen bir şeydir (Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
KUREYŞ SURESİ
Bu sure, Kureyş ve Allahın Kureyşe minneti hakkında inmiştir (Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Ümmü Hani b Ebi Talibden Rasulullah (s a v ) şöyle buyurdu: “Allah teala Kureyşi yedi özellikle üstün kıldı Bu yedi özellik Kureyşten önce hiç kimseye verilmediği gibi, daha sonra da hiç kimseye verilmeyecektir Zira hilafet onlarda kalacak, hacılara su verme onlarda kalacak, nübüvvet onlardadır-ki ben de o kabileden birisiyim- Fil ashabına karşı onlara yardım olundu Ve onlar yedi yıl Allah tealaya ibadet ettiler Onlardan başka hiç kimse böyle yapmadı Ve onlar hakkında bir sure inmiştir ki, bu surede onlardan başkasının ismi zikredilmedi ” (Senedi zayıftır Hakim, Müstedrek: 2/536, Taberani, el-Kebir: 24/409; Suyuti, ed-Dürr: 6/396; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
MAUN SURESİ
Mukatil ve Kelbi şöyle dedi: “Bu sure As b Vail es-Sehmi hakkında inmiştir ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Cüreyc dedi ki: “Ebu Süfyan b Harb her hafta iki tane deve keserdi Ona bir yetim geldi ve ondan bir şey istedi O da değnekle yetimi kovdu Bunun üzerine Allah teala bu ayetleri indirdi ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: “Bu sure namazlarında müminleri görünce riya yapan, gittikleri zaman da namazlarını terkeden, en ufak bir iyiliği dahi olsa meneden kimseler hakkında inmiştir ” (İbn Münzir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
KEVSER SURESİ
İbn Abbas dedi ki: “Bu sure As b Vail hakkında inmiştir Rasulullah mescidden çıkarken o da mescide giriyordu Sehm oğulları kapısında karşılaştı ve konuştular Kureyşin ileri gelenlerinden bir grup da mescitte oturuyorlardı As b Vail mescide girince: “Konuştuğun adam kimdi?” diye sordular O da: “Şu soyu kesik!” deyip Rasulullahı kastetti Bu olaydan önce Rasulullahın Haticeden dünyaya gelen oğlu Abdullah vefat etmişti Onlar oğlu olmayan kimseye bu tabiri kullanırlardı Bunun üzerine Allah teala bu sureyi indirdi (Senedi yoktur Suyuti, ed-Dürr: 6/401; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Yezid b Ruman şöyle dedi: “Rasulullahın ismi anıldığında As b Vail şöyle derdi: Bırakın onu, o, soyu kesiğin birisidir Onun devamı yoktur Eğer ölürse onun zikri de kesilir ve siz de ondan kurtulursunuz ” Bunun üzerine Allah teala bu sureyi indirdi ” (Mürsel hadistir Vahidi, Esbab-ı Nüzul) İbn Abbas şöyle dedi: “As b Vail Muhammede uğrayarak şöyle derdi “Ben seni kınıyorum Zira sen erkeklerden soyu kesik bir insansın ” Bunun üzerine Allah teala bu sureyi indirdi ” (İbn Cerir: 30/212; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: “Kab b Eşref Mekkeye gelince Kureyş ona: “Sen onların efendisisin Görmüyor musun kavminin içindeki bu soyu kesiği! Kendi kendini bizden üstün sanmakta Halbuki biz hacılara bakan, onları gözeten ve su dağıtan kimseleriz ” dedi O da: “Siz onlardan daha hayırlısınız ” dedi Bunun üzerine bu sure nazil oldu ” (Bezzar, sahih isnadla; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İkrime dedi ki: “Nebiye (s a v ) vahiy inince Kureyş: “Muhammed bizden soyunu yitirdi ” dedi Bunun üzerine bu sure nazil oldu ” (İbn Münzir; İbn Ebi Şeybe, Musannef; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Suddi dedi ki: “Kureyş kabilesi bir adamın erkek oğlu öldüğü zaman: “Filancanın soyu kesildi ” derlerdi Nebinin oğlu ölünce As b Vail: “Muhammedin soyu kesildi ” dedi ve bu sure nazil oldu (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Muhammed b Ali dedi ki: “O çocuğun ismi, Kasımdır ” (Beyhaki, Delail; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Mücahid dedi ki: “Bu sure As b Vail hakkında nazil olmuştur Nitekim kendisi: “Muhammedin soyu kesildi ” demişti (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul) Ebu Eyyub dedi ki: “Rasulullahın oğlu İbrahim vefat edince müşrikler aralarında koşuşturarak: “Şüphesiz bu çocuk bu gece soyu kestirtti ” dediler Bunun üzerine bu sure indi ” (Taberani zayıf senedle; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Said b Cübeyir dedi ki: “Bu sure Hudeybiye günü Nebinin yanına Cibrilin gelip: “Kurban kes ve geri dön ” demesi üzerine indi Bunun üzerine Rasulullah ayağa kalktı, fıtır ve kurban hutbesi okudu, sonra da iki rekat namaz kıldı, sonra da kurbanlık hayvanlara yönelip kurban kesti ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul Suyuti dedi ki: Bunda gerçekten bir gariplik söz konusudur )
Şemre b Atıyye dedi ki: “Ukbe b Ebi Muayt, nebinin bir oğlu kalmadığını öğrenince: “Onun soyu kesiktir ” dedi Bundan dolayı bu sure indi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Cüreyc dedi ki: “Nebinin oğlu İbrahim vefat edince Kureyş: “Muhammedin soyu kesildi ” dediler ve Nebiye buğzettiler Bunun üzerine Rasulullahı teselli etmek için bu sure indi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
KAFİRUN SURESİ
Bu sure Kureyşten bir topluluk hakkında nazil olmuştur Onlar: “Ey Muhammed, gel sen bizim dinimize tabi ol Biz de senin dinine tabi olalım Bir yıl sen bizim ilahlarımıza ibadet et, bir yıl da biz senin ilahına ibadet edelim Eğer tanrılarımıza ibadet etmek suretiyle bir hayra ulaşırsan, bize iştirak edersin Biz de bundan bir zevk duyarız Yok eğer biz senin tanrına ibadet eder, senin elinle bir hayra ulaşırsak, sana iştirak ederiz Bundan da sen zevk duyarsın ” dediler Rasulullah buyurdu ki: “Kendisinden başkasını Allaha şirk koşmaktan Allaha sığınırım ” Bunun üzerine Allah teala bu surenin tamamını indirdi Rasulullah erkenden Mescid-i Harama gitti Mescid Kureyşlilerle dolu idi Bu sureyi sonuna kadar onlara okudu Bu yüzden Kureyşliler ümitsizliğe düştüler (Suyuti, ed-Dürr: 6/404; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: Kureyş kabilesi Rasulullaha mal vermeyi, böylece Mekkenin en zengin adamı olmasını vaad etmişler, aynı zamanda onu kadınlarla evlendirme vaadinde de bulunmuşlardı Rasulullaha şöyle dediler: “Bunları sana vereceğiz ya Muhammed! Ancak ilahlarımıza sövmeyi bırak, onlar hakkında kötü konuşma Şayet yapmazsan, gel ilahlarımıza bir yıl ibadet et ” dediler Nebi (s a v ) de : “Bir bakayım Rabbim bana neyi emredecek?” dedi Allah bu sureyi ve: “Ey cahiller, Allahtan başkasına ibadet etmemi mi bana emrediyorsunuz?” ayetini indirdi (Taberani; İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul) İbn Münzir de bunun benzerini İbn Cüreycden nakletmiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul) Said b Meyna dedi ki: “Velid b Muğire, As b Vail, Esved b Muttalib ve Ümeyye b Halef Rasulullahla karşılaşıp: “Ey Muhammed, haydi gel, taptıklarımıza tap ve biz de taptıklarımıza tapmaya devam edelim Böylece sen de bize bu konuda iştirak etmiş olursun ” dediler Bunun üzerine bu sure nazil oldu (İibn Ebi Hatim, Suyuti, Esbab-ı Nüzul)
NASR SURESİ
Bu sure, Nebinin Huneyn Gazvesinde indi Nebi (s a v ) bu surenin inişinden sonra iki sene daha yaşadı (Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah, Huneyn Gazvesinden geldiğinde, Allah teala bu sureyi indirdi Rasulullah buyurdu ki: “Ey Ali b Ebi Talib, ey Fatıma, şüphesiz Allahın yardımı ve fethi geldi Ben insanların Allahın dinine bölük bölük girdiğini gördüm Rabbimi hamd ile tesbih ederim Çünkü O tevbeleri çokça kabul edendir ” (Zayıf hadistir Suyuti, ed-Dürr: 6/407; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Zühri dedi ki: “Rasulullah fetih yılı Mekkeye girdiği zaman Halid b Velidi Kureyş müşrikleriyle Mekkenin alt taraflarında savaşması için gönderdi Allahın yardımıyla onları yendiler Sonunda Allahın dinine girdiler, fetih gerçekleşti Allah da bu ayeti indirdi ” (Abdurrezzak, Musannef; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
TEBBET SURESİ
İbn Abbas dedi ki: “Rasulullah bir gün Safa tepesine çıktı ve: “Ey Sabahah, koşun ey Kureyş topluluğu!” diye nida etti Bunun üzerine Kureyş toplandı ve: “Ne istiyorsun? Ne haberin var?” dediler O da: “Ben size sabah akşam düşman baskısına uğrayacağınızı haber verecek olsam beni tasdik eder misiniz?” diye sordu Onlar: “Evet” dediler Rasulullah buyurdu ki: “Ben sizi önünüzdeki şiddetli azabtan sakındıran biriyim ” Bunun üzerine Ebu Leheb: “Seni helak olasıca Bizi bunun için mi topladın?” dedi Allah teala da bu sureyi indirdi ” (Buhari, Cenaiz: 1394, Menakıb: 3525, Tefsir: 4801, Müslim, İman: 355, 356 Tirmizi, Tefsir: 3363, Nesai, Tefsir: 734; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Abbas şöyle dedi: “Rasulullah ayağa kalktı ve şöyle dedi: “Ey Galib oğulları, ey Mürre oğulları, ey Kilab oğulları, ey Kusayy oğulları, ey Abd-i Menaf oğulları! Ben, siz lailahe illallah demedikçe size Allahtan gelecek bir zararı ne önleyebilirim, ne de dünyadan bir nasip sağlayabilirim ” Bunun üzerine Ebu Leheb: “Helak olasıca bizi bunun için mi buraya topladın?” dedi Allah teala da bu sureyi indirdi ” (Zayıf hadistir Çünkü senetteki Kelbi yalancılıkla itham edilmiştir Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
İbn Abbas dedi ki: “En yakın akarabalarını uyar!” (Şuara: 2/214) ayeti inince Rasulullah Safa tepesine geldi ve Onun üzerine çıktı Sonra şöyle seslendi: “Ya Sabahah, ey Kureyş topluluğu!” Bunun üzerine insanlar toplandı Daveti duyanlardan bazısı geliyor, bazısı da yerine adam gönderiyordu Rasulullah buyurdu ki: “Ey Abdul-Muttalib oğulları, ey Fihr oğulları, ey Lüey oğulları! Eğer ben size şu dağın eteğinden atlıların çıkacağını ve onların size zarar vereceklerini haber versem beni tasdik eder misiniz?” Onlar da: “Evet ” dediler Rasulullah: “Öyleyse ben sizi önünüzdeki şiddetli azabtan sakındıran birisiyim ” buyurdu Bunun üzerine Ebu Leheb: “Helak olasıca Bizi davetin bunun için miydi?” dedi Allah teala da bu sureyi indirdi ” (Buhari, Cenaiz: 1394, Menakıb: 3525, Tefsir: 4801, Müslim, İman: 355, 356 Tirmizi, Tefsir: 3363, Nesai, Tefsir: 734; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Yezid b Zeyd denilen Hemdanlı bir adam dedi ki: “Ebu Lehebin karısı Nebinin yoluna diken parçaları koyardı Bundan dolayı bu sure indi ” (İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Münzir de İkrimeden buna benzer olarak rivayet etmiştir (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İHLAS SURESİ
Katade, Dahhak ve Mukatil şöyle dedi: “Yahudilerden bir grup insan Rasulullaha gelip dediler ki: “Rabbini bize tanıt, Allah Tevratta kendi sıfatını, durumunu bildirdi O, nasıl bir şeydir? Cinsi nedir? Altından mıdır yoksa bakırdan veya gümüşten midir? O, yer ve içer mi? Dünya Ona kimden kaldı? Onun varisi kimdir? Bunun üzerine Allah teala bu sureyi indirdi İnen bu sure, Allah tealanın hususi nisbesidir ” (Senedi zayıftır Tirmizi: 3364; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Ubeyy b Kab dedi ki: “Müşrikler Rasulullaha şöyle dediler: “Rabbini bize tanıt ” Bunun üzerine Allah teala bu sureyi indirdi Samed, Hiçbir şeye muhtaç olmayan, herşeyin kendisine muhtaç olduğu varlıktır Allah doğmaya ve doğrulmaya ihtiyacı olmayandır Çünkü doğrulan birşey ölecek demektir Ölecek kimseye de varis olunacak demektir Allah teala ne ölür, ne de kimse ona varis olur Hiçbir şey Ona ne benzer olabilir ve ne de denk olabilir ” (Senedi zayıftır Tirmizi: 3364; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul)
Cabir dedi ki: “Rasulullaha: “Ey Allahın Rasulü, Rabbini bize anlat!” demeleri üzerine Allah teala bu sureyi indirdi ” (Bu hadisin senedindeki İsmail b Mücahid, doğru bir kimse olmakla beraber, isnad esnasında hata yapabilirmiş El-Mecruhin: 3/10; İbn Cerir: 30/321, Suyuti, ed-Dürr: 6/410; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Cabir b Abdullah, bu surenin Mekkede nazil olduğunu söylemiştir (Taberani; İbn Cerir; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Abbas dedi ki: “İçlerinde Kab b Eşref ve Huyey b Ahtabın da bulunduğu bazı yahudiler Rasulullaha gelip: “Ya Muhammed! Seni gönderen Rabbini bize vasfet!” dediler Bunun üzerine bu sure indi ” (İbn Ebi Hatim; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
İbn Cerir bunu Katadeden de tahric etmiştir İbn Münzir bunun benzerini Said b Cübeyirden de tahric etmiştir Kendisi bu ayetin Medinede indiğine dair delil getirmiştir
İbn Ceririn Ebu Aliyeden yaptığı tahrice göre dedi ki: Katade dedi ki: “Hizipler Rasulullaha dediler ki: “Bize Rabbini vasfet!” Bunun üzerine Cebrail bu sureyi getirdi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Ubey hadisinde müşriklerin soru sorması bu surenin Medinede indiğini göstermektedir Tıpkı İbn Abbas hadisinin işaret ettiği gibi Böylelikle iki hadis arasında bir zıtlık bulunmamış olur Ancak Kitabul-Azame adlı eserde Ebu Şeyhin İbane yoluyla Enesden yaptığı tahrice göre şöyle demiştir: “Hayber Yahudileri Rasulullaha gelip: “Ya Ebel-Kasım! Allah melekleri hicab nurundan yaratmış, Ademi yoğrulmuş çamurdan ve İblisi de kızgın ateşten, göğü dumandan, yeryüzünü suyun köpüğünden yaratmıştır Dolayısıyla bizlere Rabbinden haber ver!” dediler Nebi de cevap vermedi Cibril bu sureyi indirdi ” (Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
FELAK VE NAS SURELERİ
Müfessirler demişlerdir ki: Rasulullaha hizmet eden yahudi bir çocuk vardı Yahudiler ona yaklaştılar ve ondan Rasulullahın baş tarağını ve tarağın dişlerinden bir miktar alıncaya kadar ayrılmadılar O da onları aldı ve onlara verdi Onlar da Rasulullaha sihir yaptılar Yahudi Lebid b Asam bu işi üzerine aldı Sonra adına Zervan denilen Beni Zurayk kuyusunda o sihri gizledi Bu sebeple Rasulullah hastalandı Başının saçları yayıldı ve saçıldı Bu, altı ay devam etti Hanımları ona gidiyolar, fakat o, hanımlarına gitmiyordu Rasulullah erimeye başladı Başına geleni de bilmiyordu Birgün uyurken ansızın ona iki melek geldi Birisi baş tarafına, diğeri de ayak tarafına oturdu Baş tarafına oturan dedi ki: “Bu adama ne oluyor?” Diğeri de: “Tubbe yapıldı ” dedi Öbürü: “Tubbe nedir?” diye sordu Diğeri de : “Sihirdir ” dedi Öbürü: “Ona kim sihir yapmış?” dedi Diğeri: “Yahudi Lebid b Asam” diye cevap verdi Sordu ki: “Ne ile sihir yapmış?” O da: “Saç tarağıyla ” dedi “O nerededir?” diye sordu Diğeri: “Zirvan kuyusunda su çekilirken ayak basılan taşın altında hurma çiçeğinin kabuğuna sarılı ” dedi Rasulullah uyandı ve buyurdu ki: “Ey Aişe, anladın mı? Allah teala bana hastalığımı haber verdi ” Sonra Ali, Zübeyr ve Ammar b Yasiri gönderdi Bu kuyunun suyunu boşalttılar Sanki su, bekletilmiş üzüm gibiydi Sonra taşı kaldırdılar ve hurma çiçeğini kabuğuna çıkardılar Bir de baktılar ki, Rasulullahın tarağı ile tarağının dişleri ve bir de o hurma çiçeğinin kabuğunda kendisinde on bir düğüm bulunan bağlanmış ve iğne ile birbirine geçirilip batırılmış bir ip var Bunun üzerine Allah teala muavizeteyn surelerini indirdi Rasulullah her bir ayeti okudukça bir düğüm çözüldü Rasulullah rahatladı Son düğümler de çözülünce Rasulullah sanki bağlandığı bir ip etrafından çözülmüş gibi rahatladı Cebrail şöyle demeye başladı: “Seni Allahın adıyla tedavi ediyorum Sana eziyet veren her şeyden, hased edenden, nazar edenden, Allah sana şifa versin ” Bunun üzerine dediler ki: “Ey Allahın Rasulü, habisin başını yaralım mı? Onu öldürelim mi?” Rasulullah buyurdu ki: “Allah bana şifa verdi İnsanlara şer dağıtmayı hoş görmem ” Bu davranış da Rasulullahın hilmindendir ” (Buhari, Tıbb: 5766; Müslim, Selam: 44/2189; Beyhaki, Delailun-nübüvve; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Suyuti, Esbab-ı Nüzul Lübab-ı Nükul)
Aişe dedi ki: “Rasulullaha sihir yapıldı O, öyle bir hale geldi ki yapmadığı halde birşey yapmış vehmine kapıldı ” Aişe diyor ki: “Bir gün benim yanımdayken Allaha dua etti ve Onu çağırdı Sonra dedi ki: “Ey Aişe hissettin mi?Allah kendisinden istediğimi bana verdi ” Ben de dedim ki: “Nedir o ey Allahın rasulü?” Buyurdu ki: “Bana iki melek geldi  ”dedi ve yukarıdaki şeyleri anlattı ” (Buhari, Tıbb: 5766; Müslim, Selam: 44/2189; Vahidi, Esbab-ı Nüzul)
Enes b Malik dedi ki: “Bir yahudi Rasulullaha bir şeyler yaptı Bundan dolayı da ona çokça acı isabet etti Sahabeler onun yanına gelince ona bir şeylerin olduğunu anladılar Cibril de kendisine Muavizeteyni indirdi Rasulullah bu ikisi ile Allaha sığındı Bundan sonra da ashabına sıhhatli olarak çıkmış oldu
|