![]() |
Kaside-İ Nakşi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kaside-İ NakşiKaside-i Nakşi 1) — Nakşı taifesi, haddinden fazla meşgul bir taifedir ![]() ![]() ![]() 2) — Hepsi tek bir dairenin merkezi etrafında toplanmışlardır ![]() ![]() 3) — Onlar, (kalpler üzerinde) nakış yapanlardır ![]() ![]() ![]() 4) — Her an Bukalemunvari başka bir renktedirler ![]() ![]() ![]() ![]() 5) — Her ne kadar zahirde avam ve düşman gibidirlerse, bâtında ve manâda havas ve dostturlar ![]() 6) — Aslında Nil nehrinin suyu gibidirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 7) — Her ne kadar cilalanmış ayna gibidirlerse de fakat Habeşliler -kötü insanlar- için pastırlar ![]() ![]() ![]() 8) — Entariyi giyerken ehl-i beytin gidiş ve tarzlarını hatırlatırlar ![]() ![]() 9) — Bu zeki insanların prensipleri, kendilerini gizleyip belli etmemek-dir ![]() ![]() 10) — Bu mevhum çokluğu koyu vahdette gizlemek istedikleri içindir ki, Allah´dan mağfiret taleb etmektedirler ![]() 11) — Varlıkların çokluğu onlara bir te´sir yapamaz -vahdetten saptırmaz- ![]() ![]() ![]() 12) — Soluklara değer verip boş yere harcamamak, bu şahlar gibilerin huyudur ![]() ![]() 13) — Sustukları vakit, misk göbeği gibidirler -Her tarafa güzel kokular yayarlar- Konuştukları zaman da yüz eczacının canını beslerler ![]() 14) — Suskundurlar, fakat konuşunca papağan kuşu gibi hep tatlı hareketli ve tatlı- sözlü olurlar ![]() 15) — Yıldızlar gibi hepsinin halveti, topluluktadır ![]() ![]() 16) — Seyahatları vatan dahilindedir ![]() ![]() ![]() 17) — Bu hızlı yürüyenlerin durumu, baş döndürücü bir hızla hareket etmeşine rağmen yerinde sabit sandığın dağların -yerin- durumuna benzer ![]() ![]() 18) — Ehlüllâh, aşk kâbesine doğru yol alan bir kafiledir ![]() ![]() ![]() 19) — Nakşiler dünya ma´temhânesinde konakladıkları halde dokuz mavi perdeden -dokuz kat gökten- daha yüksek çadırlar kuranlardır ![]() 20) — Her birisi cihan alanında birer emniyet şeddi -te´minatıdır ![]() ![]() 21) — Onlar safvet ve iyilik denizinde dosdoğru yüzen balıklardır ![]() ![]() 22) — Bu zatlar, aşka susamış kimselerin dudağında cana can katan aşk şarabıdırlar ![]() 23) — Tertemiz gözlere sahiptirler ![]() ![]() ![]() 24) — Bu dünyada Çenab-ı Hakkın mahbublarıdırlar ![]() ![]() 25) — Ma´rifet hurması onlara vücut ağacından yetişir ![]() ![]() 26 - 27) — Mevlana Çelâleddin-i Rumi´nin baha biçilmez gazellerinden her bilginin hayranlık duyduğu yedi tane beyti, bu kasideye dere ediyorum ![]() ![]() 28) — Kulağını sedef gibi aç ve tertemiz bulunan yüreğinde bu gazele yer ver ![]() ![]() 29) — Düşün! bu dünyada iki, üç tane yankesici (kalpleri "çalanlar) vaı ki ![]() ![]() ![]() 30) — Zahirde sarhoş, gerçekte kalpleri uyanık iki, üç tane kurnazdırlar ki, feleği dahi bir kavga ile döndürürler ![]() 31) — Maddî cesettedirler, fakat maddeye düşmandırlar ![]() ![]() 32) — Canların da talip olduğu o perdeli sevgilinin aşıkıdırlar ![]() ![]() 33) — işret meclisinin reisidirler fakat sen baş vermedikçe onlar sana sır vermezler ![]() ![]() ![]() 34) — (Madde o kadar onlara musahhar ve muti´dir ki) avuçlarına toprak alsalar, sarı altına döner ![]() ![]() 35) — Yiğitlik gösterip onların sohbetleri sayesinde insan ol ![]() ![]() ![]() 36) — Ey Safi! (Müellifti lakabıdır ![]() ![]() ![]() 37) — Eğer şu göz bebeğinin nuru kimdir diye sorsan; el-cevap: Ariflerin himmet bekledikleri zattır ![]() 38) — Ülkelerin ma´nevî önderi ve dünyanın şahı efendimiz Ubeydüllah-ı Ahrar´dır ki, onun umumî lütfünden her canlı faydalanmaktadır ![]() 39) — O, tevhîd âleminde öylesine bir güneştir ki, bütün kâinat zerreleri onun penceresinden nur almaktadır ![]() 40) — O, hür insanlar topluluğunun efendisidir ![]() ![]() 41) — Ey dinin hamisi! Sen arzu ve istekler hususunda öyle bir kıblesin ki halk, gayr-ı ihtiyarî olarak her taraftan ona yönelmektedir ![]() 42) — Köle olsun, hür olsun bu yoldakilerin tümü, senin vefalı kullarındır ![]() 43) — Başlarını senin emirlerinin ipinden çıkaran cahiller, ahmaklık merasında bulunan yularsız merkeplerdir ![]() 44) — (Seni dinlemeyen cahiller) kimi zaman dalalet sahrasının dibine düşmüşlerdir ![]() ![]() 45) — Senin ihsanından mahrum yaşayan bayağı kimseler, deniz kıyısında ciğeri susamış «balıkçıl» (Arapçada adı «malikül hazinidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 46) — Baygınların sana devamlı bir incizabı vardır ![]() ![]() 47-48) — Ben senin denizinin balığıyım ![]() ![]() ![]() 49) — Senin denizinde boğulan kimsenin şeref ve itibarı, artmaktadır ![]() ![]() 50) — Bu ferah denizinde «safi», ebediyen gark olsun ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|