![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Sınırsız hükümdarlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter ![]() Surenin başında yer alan ve Allah'ın yüceliğini, noksan sıfatlardan uzak oluşunu vurgulayan bu cümle yüce Allah'ın bereketinin çokluğunu ve kat kat fazlalığını ifade ediyor ![]() ![]() Allah'ın mülkünden, hükümranlığından söz edilmesi, bu bereketin bu mülkü topladığını ifade ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sınırsız hükümdarlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ![]() Mülkün sahibi O'dur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ve O'nun her şeye gücü yeter ![]() Hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz, hiçbir şey gözünden kaçmaz, hiçbir şey O'nun iradesinin önüne geçmez, hiçbir şey O'nun isteğini sınırlandırmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )2- O hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için, ölümü ve hayatı yarattı ![]() ![]() Mülkün üzerindeki sınırsız egemenliğinin, yönlendiriciliğinin, her şeyi yapacak güçte oluşunun ve iradesinin serbestliğinin bir sonucu da ölümü ve hayatı yaratmış olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam'ın kalplere yerleştirmek üzere tasvir ettiği gerçeğe göre yüce Allah insanları rahmetinden kovmaz, onlara sıkıntı vermez ve onları azaba çarptırmak istemez ![]() ![]() ![]() ![]() EVRENDE DÜZENLİLİK VE KUSURLULUK Sonra bu gerçek, en büyük ve en yüksek alanlarında evrene bağlanıyor; yanı sıra, ölüm ve hayatta sınanma olgusundan sonra ahiret gününde yapılanların karşılık görmesi gerçeği de bir başka açıdan evrensel düzene bağlanıyor: |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )3- Yedi göğü tabakalar halinde yaratan O'dur ![]() ![]() 4- Sonra gözünü iki kez daha döndür bak ![]() ![]() 5- And olsun biz, dünyaya en yakın göğü lambalarla donattık ![]() ![]() 6- Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır ![]() ![]() 7- Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler ![]() 8- Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her topluluk onun içine atıldıkça cehennem bekçileri onlara; "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" diye sorarlar ![]() 9- Onlar; "Evet, doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmedi, siz büyük bir sapıklık içindesiniz" dedik ![]() ![]() 11- Böylece günahlarını itiraf ederler ![]() Bu ayetlerde yer alan bütün gerçekler surenin ilk ayetinin anlamının sonuçlarıdır ![]() ![]() ![]() Ayet-i kerimenin işaret ettiği yedi kat göklerin anlamını, astronomi ile ilgili teorilere dayanarak kesin olarak belirlemek mümkün değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim, dikkatleri özelde göklere genelde de evrenin her alanına çekerek yüce Allah'ın yaratmasını insanlara göstermeyi amaçlıyor ![]() ![]() ![]() "Rahman'ın bu yaratmasında bir düzensizlik bulamazsın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu meydan okuma üslubu hiç kuşkusuz göklere ve Allah'ın yarattığı tüm varlıklara bakma meselesine bir ciddiyet, bir önem kazandırıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çağdaş bilimin bazı yönlerini ortaya çıkardığı şekliyle bu evrenin özüne ve kusursuz nizamına ilişkin bazı şeyler öğrenenler dehşete kapılıyor, kendilerin-den geçiyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzden Kur'an-ı Kerim insanları yalnızca bu evrene bakmaya, evrensel sahneleri ve olağanüstülükleri düşünmeye çağırmakla yetiniyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu evrenin yaratılış planında eksiksizlik/kemal olgusu ile birlikte güzellik olgusu da göz önünde bulundurulmuştur ![]() ![]() ![]() "And olsun biz, dünyaya en yakın göğü lambalarla donattık ![]() Dünya göğü ile acaba ne kastediliyor? Belki de bununla üzerinde yaşayan insanların bu Kuran'a muhatap olduğu yeryüzüne en yakın gök kastediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gökyüzündeki yıldızların sahnesi güzeldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şurada bir kenarda ışıldayıp duran şu küçücük yıldız, tıpkı güzel bir göz gibi sevgiyle parlıyor, adeta insanı yanına çağırıyor ![]() Şu köşede baş başa vermiş şu iki yıldız, kalabalıktan kurtulmuş, dertleşiyor gibidirler ![]() Şuraya buraya serpiştirilmiş yıldız kümeleri adeta gökyüzü şenliğinde halka tutmuş gece sohbetine dalmışlardır ![]() ![]() Bir gece yavaş yavaş büyüyen, sessizce gelişen; Bir gece parlayan ve aydınlatan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göz alabildiğine uzanan, boyutları insanın görme duyusunun sınırlarını fersah fersah aşan uçsuz bucaksız şu uzay boşluğu ![]() Evet gökyüzü her yönüyle, her şeyiyle güzeldir ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim insan ruhunun dikkatini göklerin çekici güzelliğine, tüm evrenin göz kamaştırıcı güzelliğine çekiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ŞEYTAN VE YANDAŞLARI İÇİN ACI SON Kur'an ayeti, burada yüce Allah'ın dünyaya yakın göğü süslediği lambaların bir başka görevlerinin olduğundan söz ediyor: "Bunları şeytanlara atılan taşlar yaptık ![]() Fizilâl'il Kuran'da, yüce Allah'ın bize bir yönünü anlattığı gayba ilişkin konulara herhangi bir eklemede bulunmayıp, Kur'an ayetinin belirlediği sınırın yanında durup ötesine geçmeme kuralına hep bağlı kaldık ![]() ![]() İsmi şeytan olan birtakım yaratıkların varlığına inanıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra ayet-i kerime taşlanmanın dışında yüce Allah tarafından şeytanlar için hazırlanan bir diğer azaba değiniyor: "Ve onlara ateş azabı hazırladık ![]() Dünyadaki taşlanma cezası ve ahiretteki alevli ateş adı geçen şeytanlar içindir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır ![]() ![]() Sonra bu cehennemin bir sahnesi canlandırılıyor ![]() "Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler ![]() Burada cehennem canlı bir varlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu açıklama ilk bakışta cehennemin durumunu tasvir eden mesaj, bir ifade gibi görünüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'de bütün açıklığıyla şöyle denmektedir: "Yedi kat gök, yer ve buralardaki varlıkların tümü onu tenzih ederler, noksanlıklardan uzak olduğunu dile getirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Kur'an-ı Kerim'de şöyle denmektedir: "Sonra duman halinde olan göğe yöneldi ![]() ![]() ![]() Ancak bu ayet için, göklerin ve yerin Allah'ın evrensel yasalar sistemine boyun eğişini tasvir için kullanılan mecazi bir ifadedir denebilir ![]() ![]() ![]() Evet Kur'an-ı Kerim cehennemi bu şekilde tasvir etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu ayetler bir gerçeğe işaret ediyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde bu olguyu cehennem bekçilerinin sözlerinden de anlıyoruz: "Her topluluk onun içine atıldıkça cehennem bekçileri onlara: "Size bir uyarıcı gelmedi mi? diye sorarlar ![]() Böyle bir durumda, bu yönden bir sorunun sorulmuş olmasının muhatabı rezil etme, azarlama amacına yönelik olduğu açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Gelen cevap, aşağılanmışlığın, kırılmışlığın, ahmaklığı ve gafilliği kabullenmenin izlerini taşıyor ![]() "Onlar derler ki: Evet, doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yakalandık ve Allah hiçbir şey indirmedi, siz büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik ![]() ![]() Çünkü uyarıları dinleyen, aklını kullanarak verilen mesajların üzerinde düşünen biri, kendini böylesine korkunç bir akıbete mahkum etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Böylece, günahlarını itiraf ederler ![]() ![]() Ayetin orijinalinde geçen "suhk" kelimesi uzaklık anlamına gelir ve onların dünyadayken inanmadıkları, gerçekleşeceğini doğrulamadıkları bir ortamda suçlarını itiraf ettikten sonra yüce Allah'ın kendi aleyhlerine yaptığı bir bedduadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fokur fokur kaynayan, hırıltılı nefesleri duyulan cehennemdeki bu azap, bu çılgın alevli ateş gerçekten korkunç insanı iliklerine kadar titreten bir azaptır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeryüzünde Allah'ı inkar eden bir kişi yaşadığı her gün biraz daha baş aşağı yuvarlanır, biraz daha dejenere olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim'in akışı içinde bir kıyamet sahnesinde azap ve nimet sayfalarının birlikte sunulması alışageldiğimiz bir kuraldır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )12- Fakat görmeden Rablerinden korkanlar var ya, işte onlar için bağışlanma ve büyük mükafat vardır ![]() Burada işaret edilen gayb kavramı, müminlerin gözleriyle görmedikleri Rablerinden korkmalarını kapsadığı gibi gözlerden uzak gizli gizli Rablerinden korkup yalvarmalarını da kapsıyor ![]() ![]() ![]() Kalbin gizliden gizliye, gözlere görünmeyen gayb ortamında Allah'la iletişim halinde olması, O'na bağlı bulunması, insan kalbinin duyarlılığının ölçüsüdür, vicdan için hayatın garantisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde asıl olan Allah'a bağlılıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 13- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerde olanı bilir ![]() 14- Yaratan bilmez olur mu? O, latiftir, haberdardır ![]() İster gizleyin sözlerinizi, ister açıkça söyleyin fark etmez, hepsi yüce Allah'ın bilgisine açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar herhangi bir hareketi veya sırrı yahut vicdanda geçen herhangi bir niyeti Allah'tan gizlemeye çalışırlarken çok komik duruma düşüyorlar! Çünkü niyetlerini içinde gizlemeye çalıştıkları vicdanı da Allah yaratmıştır ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim bu gerçeğin vicdana yerleşmesine büyük önem verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu durumda mümin, gözle görülür hareketlerde ve açıkça duyulan sözlerde Allah'tan korktuğu gibi, gizli niyetleri göze görünmez duyguları hususunda da Allah'tan korkar, sakınır, çünkü mümin gizli-açık her şeyi bilen, göğüsleri yaratıp onların içindeki gizli duygulardan haberdar olan Allah'la iletişim halindedir ![]() Sonra, surenin akışı onları yüce Allah'ın yarattığı kendi iç alemlerinden alıp yine yüce Allah'ın kendilerinin yararlanması için yarattığı, üzerinde yaşamaya elverişli hale getirdiği, içine hayatı sürdürmek için gerekli olan sebepleri yerleştirdiği yeryüzüne yöneltiyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )15- Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur ![]() ![]() ![]() İnsanlar uzun süre yeryüzündeki hayatlarına; üzerinde kolayca dengede durabilmelerine, üzerinde dolaşıyor olmalarına, toprağından, suyundan, havasından, yeraltı madenlerinden, enerji kaynaklarından, kısacası tüm rızklarından rahatlıkla yararlanmaya, onları zorlanmadan diledikleri gibi kullanmaya alıştıkları için ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yerin boyun eğdirilişi ifadesi, ilk önce bu Kuran'la muhatap olanların zihinlerinde; üzerinde gerek yaya, gerek hayvan sırtında gerekse denizlerde yüzen gemiler üzerinde yürümeye elverişli olan şu yeryüzü canlanıyordu ![]() ![]() ![]() Bunlar günümüze kadar pozitif bilimlerin ayrıntılı olarak ortaya koyduğu genel anlamlardır ![]() ![]() Yerin boyun eğdirilişi kavramı ile ilgili olarak bilim şöyle diyor: Genellikle hayvanlar için kullanılan "Boyun eğme" deyiminin burada yeryüzüne yakıştırılması bir amaca yöneliktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sırtına bindiğimiz bu hayvan saatte bin mil gibi bir hızla kendi ekseni etrafında döner ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyanın bu üç hareketinden her birinin bir hikmeti vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı anda dehşet verici bu üç hareketi yapan bu uysal hayvan, hareket halinde hep aynı değişmez konumunu sürdürür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah yeryüzüne çekim gücü vermek suretiyle onu insanların yaşamasına elverişli hale getirmiştir, boyun eğdirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, yerin yüzeyini yaymak ve yüzeydeki toprağı da yumuşak kılmak suretiyle dünyayı insana boyun eğdirmiştir, uysallaştırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, dünyayı saran atmosfer tabakasının son derece özenle belirlenmiş bir oranda hayat için gerekli olan unsurları içerir nitelikte kılmak suretiyle yeryüzünü boyun eğdirmiş, uysallaştırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah bunun gibi yeryüzünde hayat için vazgeçilmez olan birbirini bütünleyen binlerce etken sayesinde yeryüzünü uysallaştırmış, boyun eğdirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim bu gerçeklere işaret ediyor ki, her kuşaktan her fert yapabildiği kadar, bilgi ve değerlendirmesi oranında bunların bilincine varsın, mülkü kontrolünde tutan, hem kendisini hem de çevresindeki her şeyi çekip çeviren yöneten, yeryüzünü kendisinin hizmetine sokup boyun eğdiren ve onu her türlü tehlikeden koruyan Allah'ın elini hissetsin ![]() ![]() İnsanın vicdanı bu dehşet verici gerçeğin bilincine varınca Rahman ve Rahim olan Allah onun yeryüzünün sırtlarında dolaşmasına, yeryüzüne yerleştirilen rızklardan yemesine izin veriyor ![]() "Şu halde yerin sırtlarında dolaşın ve Allah'ın rızkından yiyin ![]() ![]() Yeryüzünün sırtları, yükseklikler ya da kenarlardır ![]() ![]() ![]() Yeryüzündeki bütün rızkları yüce Allah yaratmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu anlamıyla rızk kavramının ifade ettiği gerçeğe çeşitli yönlerden ama özet olarak işaret edelim: "Bilindiği gibi bütün bitkilerin hayatı neredeyse küçüklüğü sonsuza varan havadaki karbondioksit oranına bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Böylece görüyoruz ki, bütün bitkiler, ormanlar, otlar, yosunlar, sulanan ekinler, karbondan, özellikle de sudan meydana gelmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz teneffüs etmesek de, hidrojen de söz etmemiz gerekir ![]() ![]() Yerden elde edilen rızkların oluşmasında Azotun rolünü de unutmamak gerekir ![]() "Azot olmadan, besin kaynağı bitkilerin hiçbiri gelişemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Azotun toprağa karışmasını sağlayan bir diğer yol da gök gürlemesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yerin altında gizli bulunan katı ve sıvı maden yatakları gibi rızklar da bütünüyle yeryüzünün yapısal özelliği ile, varoluşuna etki eden durumlar ile bağlantılıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Şu halde yerin sırtlarında dolaşın ve Allah'ın rızkından yiyin ![]() Bu rızk yüce Allah'ın bilgisi ve öntasarımı ile planlanmış bir zaman dilimi ile sınırlıdır ![]() ![]() ![]() O'nadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İNSAN NEYE GÜVENİYOR? Şimdi insanlar hizmetlerine sokulmuş, boyun eğdirilmiş yerin sırtlarında güven içinde yaşıyorlarken, Allah'ın izni ve buyruğu ile her yönden bolluk içinde yüzüyorlarken ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )16- Gökte olanın sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır ![]() 17- Gökte olanın başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Benim uyarmamın nasıl olduğunu yakında bileceksiniz ![]() 18- And olsun ki, onlardan öncekiler de peygamberlerini yalanlamışlardı, ancak benim intikamım nasıl olmuştu? Şu uysal hayvanın sırtında yaşayan, onu sağan, yüce Allah'ın içine yerleştirdiği rızktan kendi paylarına düşen miktarı elde eden insanlar, bu hayvanın kimi zamanlar nasıl serkeşleştiğini, sütünü sağdırmadığını bilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar kendilerini güvencede hissedip eğlenceye daldıkları bir sırada, evrenin dizginini elinde bulunduran büyük ilahi güçten gafil oldukları bir zamanda ansızın tutuldukları bir depremde, volkanik bir patlama karşısında veya yerin çökmesi gibi dehşet verici bir anda korku kafesinde mahsur kalmış küçük fareler gibidirler ![]() Aynı şekilde insanlar, önünde taşları savuran, ortalığı kasıp kavuran, taş üstünde taş bırakmayan, yakıp yıkan, korkunç sesler çıkaran azgın kasırgalara da tanık oluyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim, bu hayvanın sessizliğine ve hareketinin güvenliliğine kanan, bu hayvanın yaratıcısını ve terbiyecisini unutmak suretiyle kendinden emin olma yanılgısına düşen insana, bu hayvanın serkeşliklerini, karşısında hiçbir şey yapamadığı inatlaşmalarını hatırlatıyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Benim uyarımın nasıl olduğunu yakında bileceksiniz ![]() Ve buna insanlığın pratik hayatından, Allah'ın ayetlerini yalanlayan geçmiş milletlerin akıbetlerinden somut örnekler sunuyor ![]() "And olsun ki, onlardan öncekiler de peygamberlerini yalanlamışlardı, ancak benim intikamım nasıl olmuştu?" Ayetin orijinalinde geçen "Nekir" inkar ve sonuçları anlamınadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın hoş karşılamadığı güvenlik duygusu insanı Allah'tan, O'nun gücünden ve kaderinden gafil olmaya iten güven duygusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmam Ahmed Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu Allah'ı ve kaderini sürekli hissetmenin, Kuran'ın akışı içinde anlatılan olayları ibretle düşünmenin, uyanık bulunmanın belirtisidir ![]() ![]() Ayrıca bu bütün görünen ikinci plandaki görünür sebepleri ilk sebebe bağlamayı, meseleyi olduğu gibi ve bütünüyle mülkü kontrolünde tutan ve her şeye gücü yeten Allah'a döndürmeyi öngören anlayışın da ifadesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç kuşkusuz insan yüce Allah'ın kendisine bahşettiği oranda güçlüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan bu önemli gerçeği unutup, yüce Allah'ın kendisine bahşettiği bilgiye ve bazı evrensel güçleri kontrol altına alabilme becerisine aldanırsa o zaman ruhu yüce kaynağına yükselten gerçek ilimden kopuk tersyüz olmuş bir yaratığa dönüşür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İster bu zevki taksın ister bu zevkten yoksun kalsın, dehşet verici evrensel güçler insanı çaresizliğe ve bir şekilde teslimiyete zorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan Allah'ın izniyle şu yeryüzünde halife olarak görevlendirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() RAHMAN'IN TEHDİDİ ACİZ BIRAKIR Bundan sonra surenin akışı onları, tehdit ve uyarıyı ön planda tutan sert mesajdan alıp insanı düşünmeye, aklını bulunmaya zorlayan bir mesajla baş başa bırakıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )19- Üzerlerinde kanat çırparak uçan dizi dizi kuşları görmezler mi? Onları havada Rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor; doğrusu o her şeyi görendir ![]() Her an gerçekleşen bu olağanüstü olayın sık sık gözlerimizin önünde meydana gelmesinin neden olduğu alışkanlık yüzünden işaret ettiği büyük gücü ve ilahi yüceliği unuturuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sahneyi seyretmeye, her kuşun kendi türüne özgü hareketlerini izlemeye doymaz göz, kalp bunları düşünmekten bıkmaz ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim insanın dikkatini bu heyecan verici sahneye çekiyor: "Üzerlerinde kanat çırparak uçan dizi dizi kuşları görmezler mi?" Sonra bu sahnenin arka planındaki plana ve takdire işaret ediyor: "Onları havada Rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor ![]() Rahmeti bol olan Allah onları evrensel yasalar sisteminin akıl almaz ahengi ile tutuyor ![]() ![]() ![]() Rahmeti bol olan Allah onları tükenmez gücü ile, her zaman göz önünde bulunan gözetimiyle tutuyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Doğrusu O her şeyi görendir ![]() Her şeyi görür ve gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuşların havada durması, tıpkı canlıların üzerindeki her şeyle birlikte uzay boşluğunda uçan dünya üzerinde durması gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra Kur'an bir kez daha kalplerini okşuyor; onları bu sefer yerin dibine girmekten, önünde taşlar savuran kasırgaya tutulmaktan doğan dehşet ve korkunun egemen olduğu bir sahne ile karşı karşıya getiriyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )20- Rahman olan Allah'a karşı size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? Kâfirler derin bir gaflet ve aldanma içindedirler ![]() Kur'an-ı Kerim bundan önce onları yerin dibine geçirilme ile, önünde taşlar savuran dehşet verici bir kasırgaya tutulma ile korkutmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 21- Allah, rızkını tutacak olursa size rızk verecek kimdir? Doğrusu onlar azgınlık ve nefret içinde direnmektedirler ![]() Daha önce de söylediğimiz gibi, insanların rızkları Allah'ın iradesi uyarınca ilk sebeplerinde, evrenin planında hava ve toprağın elementlerinde belirlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peki yüce Allah suyu, havayı veya varlıkların ilk kaynağı olan elementleri tutacak olursa kim insanları rızklandıracaktır? Rızk kavramı, insanların bu kelimeden anladıklarından daha geniş boyutlu kökü çok daha eskilere dayanan ve daha derin anlamlı bir kavramdır ![]() ![]() ![]() Başta insanların kendi kazancının ve gücünün ürünü olduğunu sandığı çalışmak, meydana getirmek ve üretmek olmak üzere rızk kelimesinin çağrıştırdığı tüm anlamlar bu geniş boyutlu Allah'ın ilk sebepleri ve elementleri var etmiş olmasına, bir diğer açıdan da yüce Allah'ın fertlere ve toplumlara bahşettiği beceri ve yeteneklere bağlıdırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Doğrusu onlar azgınlık ve nefret içinde direnmektedirler ![]() Surenin akışı rızk gerçeğini somut biçimde ortaya koyup insanların bu konuda Allah tarafından beslendiklerini vurguladıktan sonra küstah bir tipi, nankör bir karakteri çiziyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna rağmen onlar Peygamber Efendimizi ve beraberindeki müminleri sapıklıkla suçluyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )22- Yüzükoyun sürünen mi, yoksa doğru yolda düpedüz yürüyen mi daha doğru yoldadır? Yüzü koyun sürünen ifadesi ile anlatılmak istenen, ya gerçekten yüce Allah'ın kendisini yarattığı gibi normal olarak iki ayağı üzerine yürüyeceğine yüzü koyun sürünen kimsedir, ya da yolda yürürken tökezleyip yüzükoyun yere kapanan, sonra tekrar kalkan; ardından yine düşen kimsedir ![]() ![]() ![]() Birincisi, Allah'ın yolundan sapmış, O'nun yol göstericiliğinden yoksun, O'nun koyduğu evrensel yasalar sistemi ile çatışan, yarattığı varlıkların fıtratına ters düşen bedbaht ve uğursuz birinin durumudur ![]() ![]() ![]() ![]() İkincisi, Allah'a giden yolu bulan, O'nun yol göstericiliğinden yararlanan, imanı, hamdı ve Allah'ın yüceliğini vurgulamayı kendine şiar edinen kafilenin izlediği işlek ve kullanışlı yolda Allah'ın koyduğu evrensel yasalar sistemi doğrultusunda hareket eden mutlu ve şanslı birinin durumudur ![]() ![]() İman esasına dayalı hayat, kolaylıktır, dengeli harekettir, doğru yolda yürümedir ![]() ![]() ![]() Kalbe şu canlı, somut ve hareketli sahneyi göstermek için soru ve cevap bir kenara bırakılıyor ![]() ![]() Burada Kur'an-ı Kerim'in bilinen tasvirli ifade tarzı uyarınca gerçekler somutlaştırılıyor ve tablolara hayat veriliyor" İNSAN BU KADAR NİMETE ŞÜKRETMEZ Mİ? Doğru yol ve sapıklıktan söz edilmişken surenin akışı yüce Allah'ın kendilerine bahşettiği doğru yola iletici araçları ve bir türlü yararlanamadıkları ve karşılığında şükür sorumluluğunu yerine getirmedikleri algılama yeteneklerine bazı duyu organlarına dikkatlerini çekiyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )23- De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O'dur ![]() ![]() insanoğlunu yaratanın yüce Allah olduğu gerçeği insan aklının kabul etmekten başka seçeneğinin bulunmadığı bir gerçektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerimin bu gerçeği gündeme getirmesinin nedeni yüce Allah'ın insanı donattığı bilgi edinme araçlarını hatırlatmaktır: "Size kulaklar, gözler ve kalpler veren O'dur ![]() Peki insana verilen bu nimetlerin; varoluş, kulak, göz ve kalp nimetlerinin karşılığı nedir? "Ne az şükrediyorsunuz: ' Kulak ve göz, insanı hayrete düşüren bazı özellikleri bilinen iki büyük mucizedir ![]() ![]() ![]() ![]() Kulak ve göz mucizelerinin bazı yönlerini ortaya çıkarmaya yönelik modern bilimin bazı girişimlerinden söz etmek istiyoruz: "İşitme duyusu dış kulak ile başlar, nerede bittiğini ise ancak Allah bilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu boşluk burgu ve yarım daire arasında bir tür kanalı kapsamaktadır ![]() ![]() Kanalın sadece burgu şeklindeki kısmında "Baş"ta ki işitme sinirine bağlı dört bin küçük yay vardır ![]() "Bu yaylardan birinin hacmi ve uzunluğu ne kadardır? Sayıları binleri bulan ve her biri özel bir yapıya sahip bulunan bu yaylar nasıl oluşmuşlar? içine yerleştirildikleri alan neresidir? Ve son derece duyarlı ve dalgalı yapıları ile o bölgede yer alan öteki kemikler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Görme duyusunun merkezi gözdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Retina birbirinden ayrı dokuz tabakadan oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Efideh" olarak ifade edilen kavrama gelince, bu insanı insan eden bir organdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Omuzlarına bindirilen bu büyük emanetin gereklerini yerine getirsin diye insana bahşedilen bunca büyük ve değerli bağışlara rağmen insanoğlu Allah'a şükretmiyor: "Ne az şükrediyorsunuz: ' Hiç kuşkusuz bu durum hatırlatılınca insanın utanması, mahcup olması gerekir ![]() ![]() ![]() Ardından surenin akışı yüce Allah'ın insanı boşuna yaratmadığını, bunca özellik ve yeteneği kendisine bir amaç ve hedef olmaksızın gerekçesiz olarak bahşetmediğini hatırlatıyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )24- Deki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O dur, ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız ![]() Ayetin orijinalinde geçen "zere'e" kelimesi çoğaltmak anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra onların toplanmadan kuşku duydukları, bu vaad konusunda şüphelerinin olduğu anlatılıyor: 25- Doğru sözlü iseniz söyleyin, bu tehdit hani ne zaman gerçekleşecek?" derler ![]() 26- De ki: "O bilgi ancak Allah'a mahsustur ![]() ![]() 27- Fakat azabı gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararır ve kendilerine "işte sizin arayıp durduğunuz budur" denir ![]() Bu, kuşku içinde kıvranan bir insanın sorusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzden yüce Allah o günün ne zaman geleceğini hiç kimseye bildirmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() "De ki: O bilgi ancak Allah'a mahsustur ![]() ![]() Burada yaratıcı ile yaratılanlar arasındaki fark açık seçik ortaya konuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Benim görevim uyarmaktır ![]() ![]() ![]() Onlar kuşkularının ifadesi olarak böyle bir soru yöneltip susturucu cevabı alırlarken Kur'an-ı Kerim, hakkında soru sordukları günün sanki gelip çattığını, gerçekleşeceğinden kuşku duydukları sürenin dolduğunu düşündürüyor ![]() "Fakat azabı gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararır ve kendilerine "işte sizin arayıp durduğunuz" denir ![]() O günü yakından görmüşler artık, beklenmedik bir sırada ve hazırlıksız olarak burun buruna geldiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, Kur'an-ı Kerim'in gelecekte olacak bir olayı sunarken sık sık başvurduğu bir yöntemdir ![]() ![]() ![]() Ama aynı zamanda bu ifade tarzı bir gerçeği tasvir etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müşrikler Peygamber Efendimizin ve beraberindeki bir avuç müminin bir gün ölüp gitmeleri, böylece onlardan kurtulmaları beklentisi içindeydiler; eceli dolup öleceği gün gelene kadar Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Mülk Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )28- De ki: "Allah beni ve benimle beraber bulunanları isterse yok eder veya isterse merhamet eder; söyleyin bu taktirde kâfirleri can yakıcı azaptan kim kurtarabilir?" Bu soru onları durumlarını düşünmeye, kendi sorunları üzerinde kafa yo: maya yöneltiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dikkat edilirse, "sizi kim can yakıcı azaptan kurtaracak?" denilmiyor ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü bazı durumlarda imalı konuşmak, insan ruhu üzerinde açık konuş maktan daha etkilidir! Ardından surenin akışı iki meseleyi denkleştirme olgusundan müminleri Rablerine karşı takındıkları tavrı ve ona dayanıp güvenmelerini vurgulamaya geçiyor ![]() ![]() 29- De ki: "O Allah, Rahmandır; biz O'na iman etmiş ve sırf O'na güvenip dayanmışızdır ![]() ![]() Burada yüce Allah'ın Rahman sıfatından söz edilmesi, O'nun Peygamberine ve beraberindeki müminlere yönelik derin ve büyük rahmetine yönelik bir işarettir ![]() ![]() Peygamber Efendimize burada kendileri ile Rahmeti bol olan Rableri arasındaki bağı açıklaması direktifi veriliyor ![]() ![]() Sadece O'na ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra şu üstü kapalı tehdit yer alıyor: "Kimin apaçık sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve şimdi de surenin son mesajı iletiliyor ![]() ![]() 30- De ki: "Suyunuz yere batarsa söyleyin, size kim temiz bir su kaynağı getirebilir?" Ayetin orijinalinde geçen "Ma'ul Gavr" yere batan kuruyan su demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra ayet-i kerime, bu sakıncalı olayın meydana gelmesi durumunda neler olacağını düşünmek üzere onları kendi hallerine bırakıyor ![]() Böylece sure sona eriyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Busure büyük bir suredir ![]() ![]() Sure, İslam düşüncesinin temellerinden en önemlilerini, en başta gelenlerini içeriyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|