Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahirete, dünya, kıymeti, verin, önem

Dünya Ve Ahirete Kıymeti Kadar Önem Verin

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dünya Ve Ahirete Kıymeti Kadar Önem Verin



Dünya ve ahirete kıymeti kadar önem verin

Cenab-ı Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de bize talim buyurduğu, "Rabb'imiz, bize dünyada da ahirette de hasene ihsan eyle!" (Bakara, 2/201) duası umumi bir yakarıştır

Bu şekilde hem dünyanın hem de ahiretin güzelliklerini isteyenler Allah'ın lütf u keremiyle niyet ve gayretlerinin semeresini hem dünyada hem de ahirette göreceklerdir Dolayısıyla insan sadece dünyasını değil, aynı zamanda ahiretini, hatta dünyanın fani ve geçiciliği, ahiretin ise ebedî ve sonsuzluğunu nazar-ı itibara alarak, dünyanın çok çok ötesinde ahiretini düşünmelidir Evet, o, her iki âlemin de güzelliklerini istemeli, dünyasını imar ederken ahiretini berbat etmemelidir Nitekim Kur'an-ı Kerim, sadece dünya peşinde koşanların, "Rabb'imiz, bize vereceğini bu dünyada ver!" şeklinde talepte bulunduklarını zikreder ve "Böyle diyenin ahiretten nasibi yoktur" (Bakara, 2/200) diyerek, sadece dünya hayatı için talepte bulunanların elemli âkıbetine dikkatleri çeker

Böyleleri Cenab-ı Allah'ın vermiş olduğu nimetleri, "Bütün zevklerinizi dünya hayatında kullanıp tükettiniz, onlarla safa sürdünüz" (Ahkaf, 46/20) fehvasınca yemiş bitirmiş olurlar Bu durum ulvî gayeler için yaratılmış bir insan için başka değil sadece bir sukûttur (düşüştür) Kendi seviyesinin altına düşmektir Çünkü sadece dünyasını düşünüp, hayatını yeme ve içmeye bağlamak insan dışındaki mahlûkatın yapacağı şeydir

Bir kere daha ifade edecek olursak, insan Allah'ın (celle celâlühü) kendisi hakkında takdir ettiğine razı olmalı, Allah'tan hakkında hep hayırlısını dilemeli, her zaman, "Allah'ım, hakkımda hayırlı olanı ihsan eyle Eğer Senin bana ihsan edeceğin daha başka nimetler benim baştan çıkmama sebebiyet verecekse ben onları istemiyorum Kût-u lâ yemûtla, ölmeyecek kadar bir rızıkla yaşamaya razıyım Ben Senden sadece Seni istiyorum Bana Seni gerek Seni" demelidir

"Allah'ım! Arkadaşlarımıza Bol Bol İhsan Eyle!"

Bundan dolayı insan başta Allah Resûlü olmak üzere infak kahramanı diye vasıflandırabileceğimiz insanların hayatına bakarak kendini çokça test etmelidir Mesela servet geldiği gibi, o insanın kalbinde-gönlünde hiçbir iz bırakmadan Allah yoluna gidiyor mu, ona bakmalıdır Az iken verebiliyorsa, yani bir ceketi, bir paltosu varken çıkarıp onları verebiliyorsa, böyle birisi arabası olduğunda Allah'ın izniyle onu da verebilir Yine böyle birisi, "Bana her gün bir milyon dolar gelse, gelse de ben o dolarlarla dünyanın değişik yerlerinde şu kadar eğitim yuvası açsam; oralarda vazife yapan eğitim gönüllülerinin alamadıkları burslarını yetiştirsem, hatta o bahadırların yaptıkları bu civanmertlikler karşısında beş bursunu birden peşin versem" diye düşünür İşte insan böyle düşünebiliyor ve kendine uyguladığı testlerden Hakk'ın inayetiyle geçtiğine inanıyorsa onun için servet –inşaallah– tehlikeli olmaz Bu ölçüde bir niyet enginliği ve kalb safveti içinde bulunanların kasalarına keşke hep servet akıp dursa Fakir, büyük çoğunluğu itibarıyla arkadaşlarımızın işte bu seviyede üstün karakterli, civanmert ve semahat ehli insanlar olduklarını düşünüyor; onlar için Cenab-ı Hakk'a çokça dua ediyor ve "Allah'ım, o arkadaşlarımıza bol bol ihsan eyle Zira onlar Senin lütuflarını dünyanın dört bir yanına i'la-yı kelimetullah için saçıyorlar" diyorum

Fakat insan Erzurumluların ifadesiyle gırgıtsa, hep cimrice davranıyor, kendi rahatını milletinin ve mü'minlerin rahatının önünde tutuyor, insanların hakkını nazar-ı itibara almıyor, din-i mübin-i İslam'ı düşünmüyor ve bir türlü iç dünyasında bu olumsuz duyguları aşamıyorsa böyle bir insan Allah'tan mal-mülk, servet u sâmân istememelidir Yürekli davranmalı, kendinden emin olmadığını kabul etmeli ve "Allah'ım bana vereceğin ihsanlar, onların getirdiği rahat beni Senden uzaklaştıracaksa istemem onları Bu zamana kadar benimle Senin arana girenleri de al" diyebilmelidir Çünkü kulluk bu ölçüde bir samimiyet ve sadakat ister

Burada konuyla alâkalı yönleriyle Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nden ve onun acz u fakr yaklaşımından da bahsetmek icab eder Üstad Hazretleri, ilim ve dinin izzetini muhafaza etme, iman hizmetine halel getirmeme düşüncesiyle hep istiğna ruhuyla hareket etmiş ve çok fakirane bir hayat yaşamayı tercih etmiştir Eşref Edip merhum onun bu halini Tarihçe-i Hayat'ta, "Kendisi bir çanak çorba, bir bardak su, bir lokma ekmekle teğaddî eder Elbisesi pek basit ve fakiranedir Temizliğe fevkalâde itina eder Mâmelek namına dünyada hiçbir şeyi yok Kendi için yaşamaz, cem'iyet için yaşar" ifadeleriyle anlatır

Onun cemiyet ve insanlık için fedakârlık ufkunu anlama adına fikir verecek bir hatırayı Vehbi Vakkasoğlu Bey'den dinlemiştim Kendisi Necip Fazıl merhumu ziyarete gittiğinde ona Zübeyr abiden işittiği bir hatırayı naklediyor Büyük Doğu dergisinin sıkıntılar yaşadığı, bir yayınlanıp bir yayınlanmadığı dönemlerden birinde yine parasızlıktan dolayı dergi basılamayacak gibi oluyor Bu mevkûte o zaman için çok önemli bir misyon ifade ettiğinden Üstad Hazretleri ona İslam'ın sesi ve soluğu olarak bakıyor

İşte Büyük Doğu'nun parasızlıktan dolayı basılamayacak olması Üstad Hazretleri'ne çok dokunuyor ve Zübeyir ağabeyi çağırıp ona, "Zübeyir, Doğu çıkmayacakmış, mutlaka bir şey yapmamız lazım" diyor Zübeyir ağabey de, "Üstadım, neyimiz var ki bir şey yapalım?" diye cevap veriyor Bunun üzerine Üstad Hazretleri "Benim, kışın üzerime aldığım eski, yamalı bir yorganım vardı Belki birisi bir değer atfeder de onu satın alır Siz de elinize geçeni Doğu'ya gönderirsiniz" diyor İşte Hazreti Üstad o yorganı sattırıp bedelini dergiye gönderiyor Vehbi Vakkasoğlu Beyefendi, "Bunu Üstad Necip Fazıl'a anlattığımda yüzünü pencereye çevirdi ve hıçkıra hıçkıra ağladı" demişti

1 - Kur'an-ı Kerim bizden ne ahireti ne de dünyayı tamamen terk etmemizi ister Fakat her birine kadrü kıymetine göre önem vermemizi tavsiye eder

2 - Sahip olduklarını kalp safveti ve niyet enginliğiyle Allah yolunda sarf edebilen insanlar için mal, onlara cennetteki yüce dereceleri kazandıran bir çift kanat gibidir

3 - Üstad Hazretleri her şeyini din yolunda feda etmişti O kadar ki sahip olduğu bir tek yamalı yorganını bile ihtiyaç durumunda satıp Allah yolunda parasını tasadduk etmişti

ZAMAN

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.