![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Esip savuranlara ![]() 2- Yükünü yüklenenlere ![]() 3- Kolayca süzülenlere ![]() 4- İşi ayıranlara and olsun ![]() 5- Size va'dedilen, mutlaka doğrudur ![]() 6- Ceza muhakkak olacaktır ![]() Bu kısacık ve hızlı etkilerin böylesine anlamı kapalı ifadelerle gelmesi -giriş kısmında da belirtildiği gibi- insanın his ve duygularına bambaşka ilhamlar ve belirli duygular vermekte ve kalbi dikkate değer bir işe ve dikkat edilmesi gerekli bir duruma bağlamaktadır ![]() ![]() İbn-i Kesir tefsirinde derki: Haccac oğlu Şu'be, İbn-i Ar'ananın oğlu Halid oğlu Semmak'tan, o da Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temim kabilesinden Asel oğlu Sabiğ Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir rivayet de gösteriyor ki; bu kapalı ifade ve tedbirleri birtakım yanıltıcılar, arkasına gizlendikleri paravana olarak kullanıp onu her rastladıklarını soruyorlardı ![]() Bu ifadeleri, İbn-i Abbas, İbn-i Ömer, Mücahid, Cübeyr oğlu Sait, El Hasen Katade, Süddi ve birçokları aynı şekilde tefsir etmişlerdir ![]() ![]() Allah Teala insanların gerek bildikleri gerekse bilmedikleri bir çok taneleri, tozları, birçok bitkileri aşılayan aşıları ve bulutları esip savuran "rüzgara", yine kendisinin dilediği yerlere sevk ettiği yağmur yükünü taşıyan "bulutlara" kudreti ile gerek suya gerek gemilere ve gerekse tüm kainata vermiş olduğu rahatça akıp süzülmeyi sağlayan özellik sonucu suyun yüzünde rahatça akıp süzülen "gemilere", sonra da Allah'ın emirlerini taşıyıp istediğine uygun olarak dağıtan, kendilerine özel işleri ayırıp kainattaki olayları ona göre ayıran "meleklere" yemin etmektedir ![]() Rüzgar da, bulut da, gemi de, melekler de Allah'ın yarattıklarından birer yaratıktır dırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra bir başka yönden bu yaratıkların her halde rızık konusu ile de ilgisi olsa gerek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Teala bu dört yaratık üstüne yemin ederek, bu yemini ile "Şüphesiz ki size va'dolunan mutlaka doğrudur, ceza muhakkak olacaktır" hükmünü güçlendirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın va'di doğrudur ![]() ![]() ![]() ![]() Elbette Allah'ın insanlara va'dettiği şeyler O'nun dilediği şekilde ve istediği zamanda gerçekleşecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )7- Yolları bulunan göğe andolsun ki ![]() 8- Ey inkarcılar, siz, şüphesiz çeşitli görüştesiniz ![]() 9- Çevrilen, ondan çevriliyor ![]() Yüce Allah, halkaları içiçe girmiş sağlamca örülmüş bir zırh gibi sağlam yapılı ve ahenkli gökyüzü üstüne yemin etmektedir ![]() Ayette geçen "Hubük" kelimesi gökyüzündeki bulutların şekillerinden birisini ifade ediyor olabilir ![]() ![]() ![]() İşte Allah Teala, hareli yollarda bezeli gökyüzü üstüne yemin ederek onların görüşlerinin aynı olmadığını, görüşlerinin dayanak, destek ve istikrardan uzak ve çelişik olduğunu istikrar ve değişmezlikten yoksun olduğunu açıklıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onların kararsızlıkları, uyuşmazlıkları ve sıkıntılı ve zor durumları, ahenkli düzgün ve hareli yollarla bezenmiş gök tablosu karşısında daha da açığa çıkıyor ![]() KAHROLSUN YALANCILAR Bundan sonra yüce Allah sözü değiştiriyor ve onların ahiret günü konusunda tam bir vehim ve zan içinde olduklarını ve bu konudaki görüşlerinin herhangi bir gerçeğe ve kesin bilgiye dayanmadığını belirtiyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )10- O çeşitli görüşleri atan yalancılar kahrolsun ![]() 11- Onlar aptallık içinde ne yaptıklarını bilmezler ![]() 12- "Ceza günü ne zaman?" diye sorarlar ![]() 13- O gün onların ateşe sokulacakları gündür ![]() 14- "Azabımızı tadın! Acele gelmesini beklediğiniz şey budur işte " denir ![]() Ayette geçen "Hars" kelimesi, hassas bir ölçüye dayanmayan tahmine dayalı takdir ve zan demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü onlar aklı başında ve bilinçli her akıllının görüp kabul edeceği apaçık bir konuyu düşünüp kavrayamıyorlar ve "Ceza günü ne zaman? diye sorarlar" ![]() ![]() Bundan dolayı, Allah Teala onların imkansız ve tuhaf gördükleri kıyamet günündeki tabloları ile yansıtıyor onları ![]() ![]() ![]() ![]() Onların durumlarını canlandıran bu ifade sorularına en güzel cevaptır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MUTTAKİLERİN İBADETİ Öbür tarafta, karşı sayfada başka bir tablo canlanmaktadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )15- Doğrusu Allah a karşı gelmekten sakınanlar, cennetlerde, pınar başlarındadırlar ![]() 16- Rab'lerinin, kendilerine verdiğini alırlar ![]() ![]() 17- Geceleri pek az uyurlardı ![]() 18- Seher vaktinde de istiğfar ederlerdi ![]() 19- Mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı ![]() Bu zümre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah Teala onların iyi davranışlarını, huşu dolu, incelik ve hassasiyet dolu bir tabloda canlandırıyor: "Geceleri pek az uyurlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasenü'l Basrî: "Geceleri pek az uyurlardı" ayetini tefsir ederken der ki: "Onlar gece namazının güçlüğüne göğüs gererler, gecenin çok az bir kısmında uyurlar, ibadetlerine gayret ederler, ibadetlerini seherlere kadar uzatırlar ki sonunda bağış dilekleri tam seher vaktine tesadüf etsin: ' Katade der ki: "Onlar geceleri pek az uyurlardı" ayetini Kays oğlu Ahnef "Onlar çok az uyurlardı" diye açıklar, sonra da "Ben bu ayete konu olanlardan değilim" dermiş ![]() Hasanü'l Basrî anlatıyor: Kays oğlu Ahnef dermiş ki: "Benim amelimle cennetliklerin amellerini karşılaştırdığımda bizim onlardan çok uzakta olduğumuzu gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu öyle bir haldir ki, tabiinden iman ve yakin mertebesinde yol almış kalbur üstü kimseler bunu inceliyorlar ve kendilerini bu mertebenin gerisinde buluyorlar ve Allah'ın özel olarak seçtiği görevlerini tam yapmaya muvaffak ettiği ve bundan dolayı iyi kimselerden yazdığı bazı kimselerin bu makamı elde ettiklerini görüyorlardı ![]() Onların Rab'leri ile olan durumları bu ![]() ![]() ![]() Onlar isteyip de kendisine verilen dilenci ile, susup haya eden ve dolayısı ile de mahrum kalan yoksulun paylarını ayırırlar ![]() ![]() ![]() Bu işaret, surenin gönülleri ihtirasın esaretinden, cimriliğin yükünden ve rızıkla meşgul olmanın kötü akıbetinden korumak için rızık ve mülk konusunu ele almasına uygun düşmektedir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )20- Kesin inanacak insanlar için yeryüzünde nice deliller vardır ![]() 21- Kendi canlarınızda da nice deliller vardır ![]() 22- Rızkınız da, size va'dedilen azab da göktedir ![]() 23- Göklerin ve yerin Rabb'ine and olsun ki bu vaad, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir ![]() Bu da yeryüzünde ve ruhlarda Allah'ın varlığını ve kudretini gösteren delillere bir göz atış, takdir edilen nasip ve yazılmış olan rızık konusunda dikkatleri gökyüzüne yöneltmektir ![]() ![]() ![]() "Kesin inanacak insanlar için yeryüzünde nice deliller vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki ayet bu kısacık işareti ile akılları yerinden oynatan şu iki fuara dikkat çekmektedir ![]() ![]() Kur'an ayetleri her ortamda, her çevrede her hal ve şartta kendisi ile amel edilsin diye hazırlanmıştır ![]() ![]() İnsanlık bilgi basamaklarında yükseldikçe düşünce ufukları genişledikçe, bilgisi artıp tecrübeleri çoğaldıkça, kainatın ve ruhun sırlarını çözdükçe Kur'an-ı Kerim'den alacağı payı çoğalır, istifadesi o derece büyük olur ![]() ![]() ![]() Bu Kur'an'ı ilk defa duyanlar, yeryüzünde ve ruhlarda Allah'ın varlığı ve kudretini gösteren delillerden kendi paylarına düşeni aldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu yeryüzü, şu hayat için hazırlanmış, bütün özellikleri ile hayatı karşılamak ve devam ettirmek için hazırlanmış olan şu yeryüzü, akıllara durgunluk veren kainat okyanusunda nerde ise bizce bilinen yegane gezegendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sayılara sığmayan bunca yıldız ve gezegene rağmen yeryüzü, bu çeşit bir hayatın oluşup devam etmesi için elverişli tek yerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu sayılanlar şu kutsal fuarda sergilenen ve Allah'ın varlığı ve kudretini gösteren deliller değil midir? Sonra ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeryüzünün tablo ve manzaraları, hangi köşesinde göz atılırsa atılsın, neresine adım atılırsa atılsın, çeşit çeşittir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yeryüzünde yaşayan canlılar, bitkiler, hayvanlar, kuşlar, balıklar, sürüngenler ve haşereler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan, hatta insanların topyekün tümü böyle düşünmeye devam etseler ve yeryüzündeki harikalara ve bu harikaların gösterdiği delillere işaret etmeye çalışsalar, ne sözleri biterdi ne de işaretleri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğrusunu söylemek gerekirse, insan yaratıkların yüzlerini, özelliklerini, hareketlerini ve adetlerini en güzel yaratıcının yarattığı bir müzede dolaşan gezgin bir kul gözü ile düşününce ve yolculuğunu sürdürünce gerçekten de haz ve heyecan verici saniyeler geçirir ![]() İşte Kur'an-ı Kerim, bu tür dokunuşları ile insanı yeniden yaratıyor ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Kur'an bu tür düşünce ve idrak yüceliği istemektedir, insandan ![]() ![]() ![]() İmdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Rızkınız da size va'dedilen azab da göklerdedir ![]() Bu hayret veren bir işarettir doğrusu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İman eden bir kalp bu işaretin iç yüzünü kavrar ve olduğu gibi anlar ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böylece insanın kalbi yeryüzünde gözle görülen araçlara esir olmaktan kurtulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın en üstün durumda olduğu bu konumun gerçekleşmesi için tek vasıta imandır ![]() ![]() ![]() ![]() Yeryüzüne, ruhlara ve gökyüzüne bu kısa bakışlardan sonra, yüce Allah yüce zatı üstüne yemin ederek, bütün bu sözlerin doğru olduğunu belirtiyor: Göklerin ve yerin Rabb'ine and olsun ki bu vaad, sizin konuşmanız kadar kesin ve gerçektir ![]() Onların kendi aralarında konuşması nasıl bir gerçek ise, konuşup konuşmadıkları konusunda nasıl ki görüş ayrılığına düşüp tartışmıyorlar, bu konuda kuşku duymuyorlar ve bundan nasıl emin iseler, aynen bunun gibi bu kutsal sözlerin de tümü gerçektir, kuşkusuzdur ![]() ![]() Esmaî'den naklolunan ve Zemahşerî'nin Keşşaf'ında zikrettiği güzel bir söz vardır ![]() "Basra camisinden çıkmıştım ![]() ![]() ![]() - Asma oğulları kabilesinden dedim ![]() ![]() - Rahman'ın sözünün okunduğu yerden dedim ![]() - O sözden oku bakalım dedi ![]() ![]() - Yeter dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başka var mı dedi ![]() ![]() - Sübhaneallah dedi ![]() ![]() Bu bir menkıbedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buraya kadar anlatılanlar surenin birinci bölümü idi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )24- İbrahim'in şerefli misafirlerinin haberi sana geldi mi? 25- Onlar, İbrahim'in yanına girip "Selam sana" demişlerdi, İbrahim de: "Selam size" demişti ![]() ![]() 26- Gizlice ailesinin yanına gitti, semiz bir buzağı getirdi 27- Onu, önlerine yaklaştırdı "Yemez misiniz?" dedi ![]() 28- Yemediklerini görünce içine bir korku düştü ![]() ![]() 29- Karısı hayretle çığlık içinde geldi ![]() ![]() 30- Dediler ki: "Rabb'in böyle dedi ![]() ![]() 31- İbrahim: "O halde işiniz nedir ey elçiler?" dedi ![]() 32- Dediler ki: "Biz suçlu bir kavme gönderildik ![]() 33- "Ki onların üzerine çamurdan taşlar salalım; " 34- "Rabb 'inin katında, haddi aşanlar için işaretlenmiş taşlar ![]() 35- Orada mü'minlerden kim varsa çıkardık ![]() 36- Zaten orada bir ev halkından başka müslüman da bulamadık ![]() 37- Acı azabdan korkanlar için orada bir ibret bıraktık ![]() Bunlar peygamberlerin tarihlerinde yer alan delil veya delillerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onu önlerine yaklaştırdı yemez misiniz?' dedi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karısı hayretle çığlık içinde geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dediler ki: Rabb'in böyle dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu taşların, aşırı gidenler ve hakkın sınırını aşanlar için Allah katında hazırlanıp damgalanmış olmaları; yerin derinliklerinden kızgın lavlar püskürten azgın yanardağların fırlattığı taşlar olmalarına engel değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Orada mü'minlerden kim varsa çıkardık ![]() Onları kurtarmak ve korumak için çıkardık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Acı azaptan korkanlar için orada bir ibret bıraktık ![]() ![]() ![]() Bir diğer delil de Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )38- Musa'nın başından geçenlerde de ibretler vardır ![]() ![]() 39- Fir'avn ordusuyla birlikte yüz çevirmiş ve "Musa, ya bir büyücü ya da bir delidir" dedi ![]() 40- Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık ![]() ![]() Allah Teala, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada ifadenin akışı, hikayenin ayrıntılarını sunarak sözü uzatmıyor ![]() ![]() ![]() "Sonunda onu ve ordularını yakalayıp denize attık ![]() ![]() Yani azgınlığı ve yalanlaması kınanmayı gerektirecek seviyedeydi ![]() Ayetin Allah'ın Fir'avn'u ve adamlarını yakalayıp denize attığı şeklindeki ifadesinde O'nun bu fiilleri direkt olarak kendisinin yaptığı açıkça anlaşılmaktadır ![]() ![]() ![]() Bir başka delil de Ad kavmi ile ilgilidir ![]() 41- Ad kavminde de ibretler vardır ![]() ![]() 42- Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu ![]() Ad kavmine gönderilen rüzgara "Akim" denilmesinin nedeni, onların umdukları gibi, bu rüzgarın su ve hayat değil de ölüm ve felaket taşımasıydı ![]() ![]() Rüzgar bu evrendeki güçlerden birisi, Allah'ın ordularından bir ordudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü delil Semud kavmi hakkındadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )43- Semud kavminin başına gelende de ibretler vardır: Onlara, "Bir süreye kadar zevklenin" denmişti ![]() 44- Rab'lerinin buyruğuna baş kaldırdılar, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakaladı ![]() 45- Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı ![]() "Bir süreye kadar zevklenin" sözü ile onların dişi deveyi öldürmelerinden sonra kendilerine üç gün süre verilmesine işaret ediliyor olabilir ![]() ![]() ![]() Lut peygamberin kavmine gönderilen taş, Ad kavmine gönderilen rüzgar hakkında söylediğimiz şeylerin aynısını Semud kavmine gönderilen yıldırım hakkında da söyleyebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dördüncü delil ise Nuh kavmi hakkındadır: 46- Daha önce de Nuh kavmini helak etmiştik ![]() ![]() Bu ifade, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )47- Göğü gücümüzle biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz ![]() 48- Yeri biz döşedik biz ne güzel döşeyiciyiz ![]() 49- Her şeyden çift çift yarattık ki düşünüp öğüt alasınız ![]() Bu ayetle yeniden surenin başlangıcını oluşturan evrensel senfoniye yeniden dönülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Göğü gücümüzle biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz ![]() Ayette geçen "Eyd" sözcüğü güç anlamındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada gökyüzünün genişliğine işaret edilmesinde yüce Allah'ın daha önce "gökyüzünde" dediği rızık hazinelerine başka bir ima daha vardır ![]() ![]() ![]() Daha sonra gelen "döşenen yeryüzü" deyimine işaretten hedef de bunun gibidir ![]() "Yeri biz döşedik, biz ne güzel döşeyiciyiz ![]() Daha önce de belirttiğimiz gibi, Allah Teala, bu yeryüzünü hayata beşik olsun diye hazırlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() "Ve herşeyden de çift çift yarattık ki düşünüp öğüt alasınız ![]() Bu ifade, şu yeryüzünde belki de şu evrende var olan yaratma kuralını gösteren, akıllara durgunluk verecek bir gerçektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ayetleri insanlığın ondört asırdan beri bildiğini gözönüne alırsak ve yine herşeyde "çift" olma prensibi bir yana, canlılarda bile çift yaratılma prensibinin o zamanlar bilinmediğini bir düşünürsek, evet bütün bunları düşünürsek çok büyük ve hayret verecek bir durumla yüzyüze buluruz kendimizi ![]() ![]() Ayrıca bu ayet bizlere, modern bilimsel araştırmaların gerçeklere ulaşma yolunda oldukları izlenimini vermektedir ![]() ![]() Bu kısa ifadeli fakat akılları yerinden söküp oynatacak kadar geniş boyutlu, bu dokunuşların ışığı altında, göklerin kucağına, yeryüzünün en sonuna ve yaratıkların iç dünyalarının derinliklerine kadar yapılan bu gezintilerden sonra ayet insanlara seslenerek göklerin ve yerin yaratıcısına koşmalarını istiyor ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )50- O halde Allah'a koşun ![]() ![]() 51- Allah ile beraber başka tanrılar uydurmuyorum ![]() ![]() Burada "koşma" sözcüğünün yer alması gerçekten hayret vericidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve sanki gökyüzündeki, yeryüzündeki ve yaratıklardaki Allah'ın varlığını ve kudretini gösteren delillere işaret, peygamberlik ve peygamberlerin mucizeleri ile birbirinin uzantısı şeklinde bir bütünlük gösteriyordu ![]() Şimdi bu işaretler son bulunca ayetin yukarısında geçen Peygamber hikayelerine ilişkin değerlendirmeler geliyor ![]() 52- İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: "Büyücü veya cinlenmiş" dediler ![]() 53- Bunu birbirlerine vasiyet mi ettiler? Hayır onlar azgın bir topluluktur ![]() 54- Onlardan yüz çevir, sen kınanacak değilsin ![]() 55- Ancak yine de hatırlat, çünkü hatırlatmak, mü'minlere fayda verir ![]() ![]() ![]() "İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: Büyücü veya cinlenmiş' dediler ![]() Tıpkı şu müşriklerin dediği gibi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Azgınların sanki birbirlerine öğüt vermiş gibi çağlar boyu tekrarlayıp durdukları bu tutumlarının doğal sonucu Resulullah'ın -salât ve selâm üzerine olsun-müşriklerin yalanlamalarına aldırmamasıdır, önem vermemesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Çünkü hatırlatmak mü'minlere fayda verir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada surenin son vurgulaması geliyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Zariyat Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )56- Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım ![]() 57- Ben onlardan rızık istemiyorum, beni beslemelerini de istemiyorum ![]() 58- Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır ![]() Bu kısacık ayet muazzam ve korkunç bir gerçeği kapsamaktadır ki bu gerçek iyice anlaşılmadan yeryüzünde beşer hayatı düzenli olmaz ![]() ![]() Bu kısacık ayet birçok anlam ve gayelerin ufuklarını açmaktadır ki bunların tümü hayatın üzerinde durduğu temel taşı sayılan bu muazzam gerçeğin içinde yer alır ![]() Bu gerçeğin kapsadığı ufuklardan birincisi şudur: Elbette ki cinlerin ve insanların var olmalarının, yaratılmalarının belirli bir gayesi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanları ve cinleri varlık kanununa bağlayan bu belirli görev Allah'a ibadet veya O'na kulluktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu göz kamaştırıcı gerçeğin bir diğer yönü de burada ortaya çıkıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buradan açıkça ortaya çıkıyor ki; insanın yaratılış gayesi ve ilk görevi olan ibadetin anlamı sadece birtakım sembolik davranışları yapmaktan çok daha geniş ve çok daha kapsamlıdır ve halifelik görevi de ibadet kavramına kesinkes dahildir ![]() 1- Allah 'a ibadetin anlamını ruhlara yerleştirmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- İbadet, vicdandaki her harekette, organların her işleyişinde, hayattaki her davranışta Allah'a yönelmektir ![]() ![]() İşte ibadet bu iki unsur ile birlikte anlam kazanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve işte o zaman, insan şu yeryüzünde yaşarken, burada Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir görevi yerine getirmek için var olduğunu hissederek yaşar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve işte o zaman, insan gerçekten Allah'a tüm gücüyle yönelmiş olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve yine ibadet kavramının bir diğer gereği de, yapılan amellerin ruhlarda yer eden değerlerinin o amellerin sonuçlarına göre değil de nedenlerine göre olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle olunca, insanın, görevler, yükümlülükler ve ameller karşısındaki tutumu tümü ile değişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan kalbini amel ve çabaların sonuçlarından çekip çıkarınca, kendisini amel ve çabaya yönelten motifte ibadet kavramını gerçekleştirir gerçekleştirmez payını aldığını ve mükafatını garanti ettiğini hisseder ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim, bu duyguyu insanın kafasını rızık endişesi ile meşgul olmaktan ve ruhun cimriliklerinden kurtararak besleyip güçlendiriyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben onlardan rızık istemiyorum, beni beslemelerini de istemiyorum: ' "Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır ![]() O halde bir mü'min amel ederken, halifelik görevinde güç sarfederken onu itici gücü, rızık elde etme hırsı değildir ![]() ![]() ![]() Bu şerefli ve yüce hisler ancak bu yüce islam düşüncesinin gölgesi altında filizlenebilir ![]() Eğer bugün insanlık bu duyguları anlayamıyor ve onlardaki tadı alamıyorsa, bu onların -ilk müslüman nesillerin yaşadığı gibi- hayatlarını şu Kur'an'ın ışığı altında yaşamamalarından ve hayatlarının prensiplerini bu büyük anayasadan almamalarından ileri gelmektedir ![]() İnsan bu ufka, ibadet ya da kulluk ufkuna yükselir ve orada yerleşirse, ruhu şerefli bir hedefi hayata geçirmek için basit araçlara sarılmaktan tiksinir ve kaçınır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böylece bir tek kısacık ayetin, "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" ayetinin ortaya koyduğu akıllara durgunluk verecek muazzam gerçeğin bir yönü ortaya çıkmış oluyor ![]() Doğrusu, vicdanlarda gerçek anlamda yer ettiği takdirde bu biricik gerçeğin yeryüzünde hayatın çehresini bütünü ile değiştirmesi mümkündür ![]() ![]() ![]() Bu büyük gerçeğin ışığı altında yüce Allah zulmedip de inanmayanları, Allah'ın va'dinin çabucak gelmesini isteyip de bunu yalanlayanları uyarıyor ![]() ![]() 59- Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmiş arkadaşlarının payı gibi bir azab payı vardır ![]() ![]() 60- Söz verilen günün azabından vay o kafirlerin haline! ZARİYAT SURESİNİN SONU |
![]() |
![]() |
|