![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Kıyamet anı yaklaştı, ay ikiye ayrıldı ![]() 2- Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Bu öteden beri gördüğümüz bir büyüdür" derler ![]() 3- Yalanladılar, keyfi arzularına uydular; ama herşey yerinde duruyor ![]() 4- Onlara bu tutumlarından vazgeçmelerini sağlayacak haberler geldi ![]() 5- Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir, ama uyarılar yararlı olmuyor ![]() 6- Sen de yüz çevir onlara ![]() 7- Mezarlarından donuk ve ürkek bakışlarla çıkarak çekirge sürüsü gibi etrafa yayılırlar ![]() 8- Kendilerini çağıran görevliye doğru koşarlar ![]() ![]() Evrensel bir olaya ilişkin çarpıcı, etkileyici ve aynı zamanda daha büyük bir olaya zihinleri hazırlayıcı bir giriş karşısındayız ![]() ![]() "Kıyamet anı yaklaştı, ay ikiye ayrıldı: ' Aman Allah'ım, ne ince bir meraklandırma taktiği, ne müthiş bir haber! Adamlar bu olayların ilkini gözleri ile gördükleri için ikinci ve daha büyük olayı beklemeye koyuluyorlar ![]() ![]() Ayın ikiye bölündüğüne ve Arapların bu olayı gözleri ile gördüklerine ilişkin bilgiler çeşitli kanatlardan geliyor ![]() ![]() ![]() İmam-ı Ahmed'in Muammer yolu ile Katade'ye dayanarak verdiği bilgiye göre sahabilerden Enes b ![]() ![]() ![]() Buhari'nin Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buhari ile Müslim Katade ile Hz ![]() ![]() Yine İmam-ı Ahmed'in Muhammed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiyi bu kanaldan sadece İmam-ı Ahmed nakletmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan Buhari'nin Yahya b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada Hafız Ebu Bekir Beyhakî'nin Ebu Abdullah Hafız, Ebu Bekir Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların yanısıra İmam-ı Ahmed Süfyan, İbn-i Ebu Nuceyh, Mücahid ve İbn-i Muammer'e dayanarak verdiği bilgiye göre sahabilerden Abdullah b ![]() Aynı bilgiyi Buhari ve Müslim de sahabilerden Süfyan b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan Buhari'nin Ebu Davud Tayalisi, Ebu Avane, Muğire, Ebu Duha ve Mesruk kanalı ile verdiği bilgiye göre sahabilerden Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyhaki de buna yakın bir bilgiyi başka bir kanaldan Mesruk'a ve Abdullah b ![]() ![]() Değişik yollardan gelen bu çok kanallı bilgiler şu noktaları kesinliğe kavuşturuyor: Her şeyden önce bu olay olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca Kur'an-ı Kerim bu olayı, oluş anında müşriklere açıkladığı halde onların bunu yalanladıklarına ilişkin bir bilgi elimize geçmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son olarak müşriklerin Peygamberimizden bir mucize göstermesini istemeleri üzerine ayın ikiye bölündüğünü öne süren rivayet konusunu ele almak istiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() "Bizi somut mucizeler ortaya koymaktan alıkoyan sebep daha önceki milletlerin bu tür mucizeleri yalanlamaları (ve bu yüzden ağır cezaya çarpılmayı hakketmeleridir ![]() Bu ayetten anladığımıza göre eski milletler somut mucizeleri yalanladıkları için yüce Allah, bu tür mucizelerin yeni örneklerini ortaya koymaktan kaçınmayı uygun görmüştür ![]() Nitekim müşrikler ne zaman Peygamberimizden bir mucize göstermesini istediler ise Peygamberimiz onlara mucize göstermenin, görevinin sınırları dışında kaldığı, kendisinin sadece insan kökenli bir Allah elçisi olduğu biçiminde cevap vermiştir ![]() ![]() "De ki: Eğer tüm insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak amacı ile biraraya gelseler, ne kadar birbirlerine yardım etseler de onun bir benzerini ortaya koyamazlar ![]() Biz bu Kur'an'da her türlü örneği verdik ![]() ![]() Bunlar dediler ki; Bize yeraltından pınarlar fışkırtmadıkça kesinlikle sana inanmayız ![]() Ya da kendi hurmalıkların ve üzüm bağların olmalı, bunların arasından ırmaklar akıtmalısın ![]() Ya da iddia ettiğin gibi göğü parça parça başımıza indirmeli, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin ![]() Ya da altın bir köşkün olmalı veya göğe çıkmalısın ![]() ![]() Buna göre ayın ikiye bölünmesi olayının, müşriklerin somut mucize isteklerine verilmiş bir cevap olduğunu söylemek hem Kur'an'ın ayetlerinin açık anlamlarına hem de bu son peygamberlik misyonunun benimsediği tutuma uzak düşer ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bundan dolayı biz burada çok kanallı belgelerle yeri, zamanı ve biçimi belirlenen ayın ikiye bölünmesi olayın ayete ve o güvenilir belgelere dayanan kesinliğini tespit ediyor, bu belgelerin bazılarında açıklanan gerekçesine parmak basmakla yetiniyor, Kur'an'ın bu olayla birlikte kıyamet anının yaklaştığına dikkatleri çektiğini vurguluyor, Kur'an'ın bu olaydan insan kalbini uyarıcı ve gerçekleri onaylamasını sağlayıcı bir etken olarak yararlanmak istediğini hatırlatıyoruz ![]() Buna göre ayın ikiye bölünmesi olayı, Kur'an'ın kalpleri ve dikkatleri kendisine yönelttiği bir evrensel olaydır ![]() ![]() ![]() ![]() Somut olağanüstü olaylar çocukluk dönemini yaşayan kalpleri ürpertebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Farzedelim ki, ayın ikiye bölünmesi olağanüstü bir mucize olarak meydana gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerim, insanları bütün evreni, bu evrendeki sürekli ilahi mucizeleri dikkatle gözlemeye özendirmekte, insan kalbini her an evrenle ve evrendeki ilahi mucizelerle ilişki kurmaya çağırmaktadır ![]() ![]() Evren, bütünü ile, yüce Allah'ın mucizelerine yönelik bir gözlem ve irdeleme alanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Surenin başında yeralan kıyamet anının yaklaştığına ve ayın ikiye bölündüğüne ilişkin açıklama insan kalbini şiddetle sarsan çarpıcı bir mesaj niteliği taşır ![]() ![]() İmam-ı Ahmed Hüseyin, Muhammed b ![]() ![]() ![]() O korkunç buluşmanın anı hızla yaklaşıyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve bu öteden beri gördüğümüz sürekli bir büyüdür' derler ![]() Yalanladılar, keyfi arzularına uydular; ama herşey yerinde duruyor ![]() Onlara bu tutumlarından vazgeçmelerini sağlayacak haberler geldi ![]() Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir, ama uyarılar yararlı olmuyor ![]() Müşrikler yüce Allah'ın ayın ikiye bölünmesine ilişkin mucizesini gözleri ile gördükleri halde buna yüz çevirerek bize büyü yapıldı' dediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ama herşey yerinde duruyor ![]() Yani şu koca evrende her nesnenin belirli bir yeri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlara bu tutumlarından vazgeçmelerini sağlayacak haberler geldi ![]() Onlara bu Kur'an'da anlatılan evrensel mucizelerin, bunların yanısıra kendilerinden önce yaşamış ve ilahi mesajı yalanlayan toplumların yok edilişlerinin ve yine Kur'an'da tasvir edilen ahiret serüvenlerinin haberleri geldi ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu haberler son derece anlamlı ve etkilidir; ama uyarılar yararlı olmuyor ![]() Çünkü iman, yüce Allah'ın bunu kabul etmeye hazır olan, bu nimete lâyık olan kalbe yönelik bir bağışıdır ![]() Müşriklerin kör inatlarının, ısrarlı sırt çevirmelerinin, gelen haberlerden yararlanmayışlarının ve uyarılar karşısındaki aşırı duyarsızlıklarının tasvirine ilişkin bu noktada Peygamberimize dönülüyor; ona bu zavallılardan yüz çevirmesi," onları kendi hallerine bırakması telkin ediliyor ![]() ![]() ![]() "Sen de yüz çevir onlara ![]() Mezarlarından donuk ve ürkek bakışlarla çıkarak çekirge sürüsü gibi etrafa yayılırlar ![]() Kendilerini çağıran görevliye doğru koşarlar ![]() ![]() Burada o "zor gün"ün bir sahnesi ile karşı karşıyayız ![]() ![]() "Sahne, ardışık tablolu ve hızlı akışlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() NUH TUFANI Surenin başında yeralan bu çarpıcı mesajdan ilahi mesajı yalanlayanların kıyamet günü karşılaşacakları sıkıntıyı canlandıran sahneden sonra Mekke müşriklerinden önce yaşamış inkârcı toplumların çarpıldıkları cezanın somut sahnelerine geçiliyor, bu müşriklerin eski yoldaşları olan milletlerin somut yokoluş tabloları sunuluyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )9- Onlardan önce Nuh'un soydaşları da yalanlamışlardı ![]() ![]() 10- O da "Ben yenik düştüm"yardım et bana" diye Rabb'ine dua etti ![]() 11- Göğün kapılarını açarak bardaktan su boşanır gibi bir yağmur yağdırdık: 12- Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık ![]() ![]() 13- Onu çivilerle tutturulmuş tahtalardan yapılan bir gemiye bindirdik ![]() 14- Mesajı inkar edilen kulumuza ödül olarak bu gemi gözetimimiz altında yüzüyordu ![]() 15- Biz onu bir ibret dersi olarak geride bıraktık ![]() 16- Benim azabım ve uyarılarım nasılmış? 17- Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Evet "onlardan önce de Nuh'un soydaşları" peygamberlik mesajını ve yüce Allah'ın ayetlerini "yalanlamışlardı:' Bu adamlar "kulumuz"Nuh'u "yalanlayarak" onun için "bu adam delidir demişlerdi ![]() ![]() ![]() İşte o zaman Hz ![]() ![]() ![]() ![]() "O da ben yenik düştüm, yardım et bana' diye Rabb'ine dua etti ![]() Tâkatım tükendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu söz söylenir-söylenmez, başka bir deyimle peygamber işi yüce ve ezici iradeli sahibine teslim eder-etmez güçlü ve karşı durulmaz iradeli el, korkunç ve ezici evren çarkına işaret verir ve bu işaret üzerine evren çarkı gürültülü, gıcırtılı dönüşünü başlatır ![]() "Göğün kapılarını açarak bardaktan su boşanır gibi bir yağmur yağdırdık ![]() Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık ![]() Artık her tarafı saran, müthiş bir evrensel hareket karşısındayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gökten yağan yağmur suları ile yerden fışkıran pınar suları "belirli bir görevi gerçekleştirmek üzere" belirlenmiş bir sonucu meydana getirmek için "buluşuyorlar ![]() ![]() Bu sular her yeri basan,,her yanı saran, tüm yeryüzünü kaplayan müthiş bir "'Tufan"a dönüşünce yeryüzünü kaplayan kirleri süpürüveriyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Onu çivilerle tutturulmuş tahtalardan yapılan bir gemiye bindirdik ![]() Mesajı inkar edilen kulumuza ödül olarak bu gemi gözetimimiz altında yüzüyordu ![]() İfadenin gemiyi ne kadar yücelttiği, saygınlaştırdığı açıkca bellidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu parlak, görkemli, kesin, düşmanlarını dize getirici ve geniş kapsamlı zafer sahnesinin arkasından Kur'an, bu sahneyi görmüş gibi bir somutlukla izleyen kalplere yönelerek onları bir değerlendirme açıklaması ile okşuyor ![]() ![]() "Biz onu bir ibret dersi olarak geride bıraktık ![]() Bilinen ayrıntıları ile bu olağanüstü olayı, ilerdeki kuşakların yararına sunduk ![]() Sonra bir uyarıcı soru cümlesi geliyor ![]() ![]() "Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?" Sonuç gerçekten de Kur'an'ın tasvir ettiği gibi oldu ![]() ![]() İşte Kur'an, önlerinde duruyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Bu değerlendirme ayeti sure boyunca her somut sahnenin arkasından tekrarlanır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )AD KAVMİNİN BAŞINA GELENLER 18- Adoğulları da peygamberlerini yalanladılar ![]() 19- Baştan başa uğursuz bir günde üzerlerine sert ve dondurucu bir kasırga saldık ![]() 20- Bu kasırga insanları sökülmüş hurma kütükleri gibi havaya kaldırıp savuruyordu ![]() 21- Peki benim azabım ve uyarılarım nasılmış? 22- Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Bu ayet grubu ağır azaba ilişkin ikinci halkayı, başka bir deyimle ikinci azap sahnesini gözlerimizin önüne seriyor ![]() ![]() ![]() Sahne, Adoğullarının Allah'ın ayetlerini inkar ettiklerini haber vererek başlıyor ![]() "Ama benim azabım ve uyarılarım nasılmış?" Yani Adoğullarının inkarcı tutumlarının sonucu ne olmuş? Arkasından sorunun cevabı geliyor ![]() Sonuç şu sürpriz ve tüyler ürpertici tabloda tasvir edildiği gibi oldu ![]() "Baştan başa uğursuz bir günde üzerlerine sert ve dondurucu bir kasırga saldık ![]() Bu kasırga insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi havaya kaldırıp savuruyordu ![]() Ayetin orjinalinde geçen "ruhen serseren" tamlaması "sert ve dondurucu kasırga" demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peki benim azabım ve uyarılarım nasılmış?" Azap sahnesi sunulduktan sonra bu soru tekrar soruluyor ![]() ![]() Arkasından surenin özel anlatım yöntemi uyarınca her azap sahnesinin sonunda tekrarlanan değerlendirme ayeti yine karşımıza çıkıyor ![]() "Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Bunu izleyen ayetler grubu karşımıza yeni bir azap sahnesi getiriyor, okuyucuyu başka bir tarih yolculuğuna çıkarıyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )23- Semudoğulları da uyarıları yalanlamışlardı ![]() 24- Dediler ki: "İçimizden bir insanın peşinden mi gideceğiz? Öyle yaparsak sapıtmış ve kendimizi ateşe atmış oluruz ![]() 25- "Bizler dururken vahiy ona indirildi, öyle mi? Hayır, o şımarık bir yalancıdır:" 26- Onlar yarın kimin şımarık bir yalancı olduğunu öğreneceklerdir ![]() 27- Biz onları sınavdan geçirmek için dişi deveyi göndereceğiz ![]() 28- Onlara suyun deve ile aralarında bölüştürüldüğünü bildir ![]() ![]() 29- Ama onlar bir arkadaşlarını çağırdılar ![]() ![]() 30- Peki benim azabım ve uyarılarım nasılmış? 31- Onların üzerine bir tek çığlık saldık da ağıl bekçisinin biriktirdiği kuru ot yığınlarına dönüştüler ![]() 32- Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Semudoğulları, Adoğullarından sonra Arap yarımadasına egemen olan güçlü bir kabile idiler ![]() ![]() ![]() ![]() "Dediler ki; İçimizden bir insanın peşinden mi gideceğiz? Öyle yaparsak sapıtmış ve kendimizi ateşe atmış oluruz' ![]() Bizler dururken vahiy ona indirildi, öyle mi? Hayır, o şımarık bir yalancıdır ![]() Bu kuşaklar boyunca sürekli tekrarlanan ve inkarcıların kalplerini kemiren bir kuşkudur: "Bizler dururken vahiy ona indirildi, öyle mi?" Bu kuşkunun altında çağrının özüne, içeriğine değil de çağrıyı kimin seslendirdiğine bakan kof bir gurur yatar; "İçimizden bir insanın peşinden mi gideceğiz?" Yüce Allah kulları arasından birini seçer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gerekçe ile birbirlerine "İçimizden bir insanın peşinden mi gideceğiz? Öyle yaparsak sapıtmış ve kendimizi ateşe atmış oluruz" derler ![]() ![]() Bundan dolayı kendilerini doğru yola, düz yola iletsin diye yüce Allah tarafından seçilmiş olan peygamberlerini yalancılıkla ve kişisel ihtiras sahibi olmakla suçluyorlar ![]() "Hayır, o şımarık bir yalancıdır ![]() "Yalancıdır", yani kendisine vahiy gelmiş değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayetlerin akışı içinde tarihin derinliklerine gömülmüş bir hikaye anlatılırken birden bire sözün yönü değişiyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Onlar yarın kimin şımarık bir yalancı olduğunu öğreneceklerdir Bu üslup Kur'an'ın hikaye anlatırken başvurduğu bir anlatım yöntemidir ![]() ![]() ![]() ![]() Evet "Onlar yarın kimin şımarık bir yalancı olduğunu öğreneceklerdir ![]() ![]() ![]() "Biz onları sınavdan geçirmek için dişi deveyi göndereceğiz ![]() Onlara suyun deve ile aralarında bölüştürüldüğünü bildir ![]() ![]() Yüce Allah, Semudoğullarını sınavdan geçirmek için, nasıl adamlar olduklarını ortaya çıkarmak amacı ile onlara dişi bir deve gönderdiğinde okuyucu neler olacağını merakla beklemeye koyuluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun arkasından, yine hikaye üslubuna dönülerek bundan sonra neler olduğu anlatılıyor ![]() "Ama onlar bir arkadaşlarını çağırdılar ![]() ![]() Ayette sözü edilen "arkadaşları" o şehirde bozgunculuk yapan anarşist çetenin bir üyesi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peki benim azabım ve uyarılarım nasılmış?" Burada Semudoğullarına yönelik uyarıları izleyen azabın anlatılmasından önce yine o hayret ve aşağılama-paylama içerikli soru soruluyor ![]() "Onların üzerine birtek çığlık saldık da ağıl bekçisinin biriktirdiği kuru ot yığınına dönüştüler ![]() Burada bu çığlığın niteliğine ilişkin ayrıntılı bilgi verilmiyor ![]() ![]() "Eğer sana yüz çevirirlerse onlara de ki: Ben sizi Adoğullarının ve Semudoğullarının başlarına gelenin benzeri olan bir kasırga konusunda uyardım ![]() Bu ayetin orjinalinde geçen "saika (kasırga)" sözcüğü çığlığı niteleyen bir sıfat olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her neyse, yüce Allah Semudoğullarının üzerine bir çığlık saldı ve bu çığlık onlara yapacağını yaptı, onları "ağıl bekçisinin biriktirdiği kuru ot yığınına dönüştürdü ![]() Ayetin orjinalinde geçen "muhtezir" sözcüğü hayvanlarına barınak olsun diye ağıl yapan çoban anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahne son derece dehşetli ve korkunçtur ![]() ![]() ![]() Bu çarpıcı ve tüyler ürpertici sahnenin arkasından insanların dikkatleri hemen Kur'an'a çevriliyor, onun üzerinde düşünüp gerçekleri irdelemeye özendiriliyorlar ![]() "Bu Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Derken perde yere serilmiş ot yığınları üzerine iniyor ![]() ![]() Arkasından perde yine açılıyor ve tarihin başka bir sahnesi ile yüzyüze geliyoruz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )33- Lut'un soydaşları da uyarıları yalanlamışlardı ![]() 34- Biz de üzerlerine taşları savuran bir kasırga gönderdik ![]() ![]() ![]() 35- Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak ![]() ![]() Lut peygamberin soydaşlarına ilişkin hikaye Kur'an'ın başka yerlerinde ayrıntılı olarak anlatılır ![]() ![]() ![]() ![]() "Lut'un soydaşları da uyarıları yalanlamışlardı:' Bu hatırlatmayı izleyen ayette söz konusu inkarcıların çarptırıldıkları ceza tanıtılıyor ![]() "Biz de üzerlerine taşları savuran bir kasırga gönderdik ![]() ![]() ![]() Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak ![]() ![]() Ayetin orjinalinde geçen "Hasib" sözcüğü "taşları savuran kasırga" anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz şükredenleri işte böyle ödüllendiririz: ' Buraya kadar hikayenin iki yanı, Lut'un soydaşlarından kaynaklanan yalanlama yanı ile yüce Allah'tan gelen sert ceza yanı anlatıldı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )36- Lut onları bizim sillemiz konusunda uyarmıştı ![]() ![]() 37- Onlar Lut'un konuklarını elde etmek istediler ![]() ![]() ![]() 38- Sabah erkenden sürekli bir azaba yakalandılar ![]() 39- "Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını ![]() 40- Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Lut peygamber, soydaşlarını alışkanlık haline getirdikleri iğrenç ve anormal sapıklık konusunda uzun zaman uyarmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu noktada yüce Allah işe el koydu, konuk melekleri gelişlerinin gerekçesi olan görevlerini yerine getirmek üzere harekete geçirdi ![]() "Bunun üzerine gözlerini kör ettik ![]() Bunun üzerine o sapıklar hiçbir şeyi, hiç kimseyi göremez oldular ![]() ![]() ![]() "Konuklar dediler ki; Ey Lut, biz Rabb'inin elçileriyiz, onlar sana ilişemeyeceklerdir ![]() Burada adamların Lut peygambere ilişmelerini engelleyen faktörün ne olduğu açıklanıyor ![]() ![]() Hikayenin anlatımı sürerken birdenbire sözün akışı değişerek şimdiki zamana dönüyoruz ve azaba çarpılan sapıklara yönelik bir seslenişle karşılaşıyoruz ![]() "Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını ![]() İşte sizi vaktiyle hakkında uyardığım azap ve işte tartışma konusu yaptığınız uyarıların sonucu! Adamların gözleri gece kör edilmişti ![]() ![]() "Sabahleyin erkenden sürekli bir azaba yakalandılar ![]() Bu azabın ne olduğu hikayenin ilk cümlelerinde açıklanmıştı ![]() ![]() Bir sonraki ayette sözün akışı yine değişiyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını ![]() Arkasından bu surede gösterilen her korkunç sahneden sonra okumaya alıştığımız değerlendirme ayeti ile yüzyüze geliyoruz ![]() "Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık ![]() Bu azap sahneleri Arap yarımadası dışında meydana gelen bir başka azap halkası ile noktalanıyor ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )41- Firavun yanlılarına da uyarılar gelmişti ![]() 42- Fakat bütün ayetlerimizi yalanladılar ![]() ![]() Görüldüğü gibi Firavun ile yandaşlarına ilişkin hikayenin her iki ucuna kısaca değiniliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zorba Firavun'un yokoluşunu canlandıran bu son azap tablosu üzerine perde iniyor ![]() Şu anda perde yeniden açılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )43- Acaba sizin içinizdeki kafirler onlardan daha mı iyidir, yoksa kutsal kitaplarda size ilişkin bir suçsuzluk belgesi mi var? 44- Yoksa onlar "Biz karşımıza çıkacak herkesi yenen güçlü bir orduyuz " mu diyorlar? 45- Yakında orduları bozguna uğratılacak ve geri püskürtüleceklerdir ![]() 46- Asıl azaba kıyamet günü çarpılacaklardır ![]() ![]() 47- Suçlular şaşkınlık ve ateş içindedirler ![]() 48- O gün onlar yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılırlar; Ateşin vücudunuza değişini tadınız" diye ![]() 49- Biz her şeyi belirli bir plan uyarınca yarattık ![]() Bu ayetler hem dünya azabından ve hem de ahiret azabından sakındıran bir uyarı içerirler ![]() ![]() ![]() ![]() İzlediğimiz görüntüler peygamberlerini yalanlayan eski toplumların yokediliş sahnelerini canlandırıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkasından belirli bir gruba yönelik bu seslenişin yönü değiştirilerek herkese sesleniliyor ![]() ![]() "Yoksa onlar Biz karşımıza çıkacak herkesi yenen güçlü bir orduyuz' mu diyorlar?" Bu şaşkınlar kendilerini kalabalık görünce güçlerine hayran oluyorlar ![]() ![]() Fakat nasıl bir akibete uğrayacakları kendilerine kesin, yüksek frekanslı ve kuşkusuz bir sesle ilan ediliyor ![]() "Yakında orduları bozguna uğratılacak ve geri püskürtüleceklerdir ![]() Kalabalık orduları onları kurtaramayacak, güçleri işlerine yaramayacaktır ![]() ![]() ![]() Buhari'nin sahabilerden Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan İbn-i Ebu Hatem'in verdiği bilgiye göre sahabilerden İkrime şöyle diyor: "Yakında orduları bozguna uğratılacak ve geri püskürtüleceklerdir" ayeti indiğinde Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Müşriklerin Bedir savaşında uğradıkları bozgun, dünyada gördükleri bozgundu ![]() ![]() ![]() "Asıl azaba kıyamet günü çarpılacaklardır ![]() ![]() Evet, ahiret azabı dünyada gördükleri ve görecekleri bütün azaplardan daha dehşetli ve daha acıdır ![]() ![]() Sonra ahiret azabının nasıl bütün dünya azaplarından daha acı ve dehşetli olduğu ayrıntılı olarak anlatılıyor ![]() ![]() "Suçlular şaşkınlık ve ateş içindedirler ![]() O gün onlar yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılırlar; Ateşin vücudunuza değişini tadınız' diye ![]() Onlar o gün bir yandan akılların ve vicdanların işkencesi olan şaşkınlık içinde debelenirlerken öbür yandan derileri ve vücudları kavuran ateşler içinde yanarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Onlar yüzüstü sürüklenerek cehenneme atılacaklar; sürüklenirken itilip kakılacak, paylanacaklardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu korkunç ve sarsıcı sahnenin ışığı altında genel olarak tüm insanlığı ve özel olarak Mekke müşriklerine yönelik bir açıklama ile karşılaşıyoruz ![]() ![]() Yüce Allah'ın günahkârları dünyada cezalandırması, ahirette azaba çarptırması, bunların öncesinde peygamberler göndermesi, uyarılar yapması, Kur'an'ı ve öbür kutsal kitapları indirmesi, bütün bunların yanında şu evrendeki canlı cansız varlıkları yaratması ve yönlendirmesi, bütün bunlar, irili-ufaklı bütün herşey belirli bir plan uyarınca yaratılmıştır belirli bir amaca göre yönlendirilmektedir ve anlam yüklü bir ön tasarının ürünüdür ![]() ![]() "Biz herşeyi belirli bir plan uyarınca yarattık: ' Herşeyi, irili-ufaklı her nesneyi, koşuşabilen ve dilsiz her varlığı, hareket edebilen ve edemeyen tüm yaratıkları, geçmişte ve şimdiki zamanda varolan tüm nesneleri, bilinen ve bilinmeyen bütün yaratıkları, kısacası herşeyi belirli bir plan uyarınca yarattık ![]() Bu plan her yaratığın öz varlığını, niteliklerini, miktarını, ![]() ![]() Bu kısacık ayet son derece geniş kapsamlı, görkemli ve büyük bir gerçeğe parmak basar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra bilimsel gözleme, deneye ve araştırmaya başvurulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Modern bilim bu gerçeğin bazı yönlerini keşfetmiş, elindeki yöntemler aracılığı ile kavranabileceği kadarını kavramıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan modern bilim, üzerinde yaşadığımız şu yer kürede egemen olan uyumu, yüce Allah'ın plânı uyarınca bu gezegeni belirli bir "hayat" türüne elverişli kılan şartlar arasındaki ahengi de keşfetmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine modern bilim, hayatı düzenleyen çok sayıdaki faktörler arasında, canlılarla onları kuşatan şartlar arasında ve bu şartların kendileri arasında varolan uyumu da keşfetmiştir ![]() ![]() Bu bulgulardan öğrendiğimize göre gerek doğal ortamda ve gerekse canlıların yapısında hayatı ve varolmayı sağlayan faktörleri ile ölüme ve yokolmaya yolaçan faktörler arasında sürekli korunan bir denge vardır ![]() ![]() ![]() Canlılar arasındaki bu duyarlı dengeye burada kısaca değinmemizin faydalı olacağını sanıyorum ![]() ![]() "Küçük kuşları yiyerek beslenen yırtıcı kuşların sayısı azdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük kuşların yavrusu çok olur Buna karşılık ana şahin tek tek yumurtlar Daha önce belirttiğimiz gibi bu olgu, yüce Allah tarafından plânlanmış bir hikmetin sonucudur ![]() ![]() Kara sinek milyonlarca yumurta yapar ![]() ![]() ![]() ![]() Sayıca en kalabalık, en hızlı biçimde çoğalan ve en saldırgan varlıklar olan mikroplar, aynı zamanda en dayanıksız ve en kısa ömürlü canlılardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün canlı türleri kendilerini düşmanlarına karşı koruyan ve yok olmalarını önleyen silahlarla donatılmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük yılanlar zehir ya da düşmanlarından hızla kaçabilme silahları ile donatılmışlardır ![]() ![]() ![]() Korunma bakımından pek beceriksiz bir canlı türü olan domuz böceği kötü koku yayan, yakıcı bir madde ile donatılmıştır ![]() ![]() Ceylanlar hızlı koşma ve çok yükseğe sıçrayabilme silahı ile donatılmışken arslanlar pazu gücü ve düşmanlarını parçalayabilme yeteneği ile donatılmışlardır ![]() ![]() Dişi yumurtacık erkek sperması tarafından döllendikten sonra rahmin çeperine yapışır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Gebeliğin sonunda ve doğumun başlangıç aşamasında ana memesi sarıya çalan beyazlıkta bir sıvı salgılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer insan organizmasını oluşturan çeşitli sistemleri, bu sistemlerin görevlerini, çalışma tarzlarını, organizmanın yaşamasına ve sağlıklı olmasına ilişkin fonksiyonlarını incelersek nasıl dikkatle plânlandıklarını ve ne kadar ölçülü bir tasarlamaya dayandıklarını hayretle görür, yüce Allah'ın güçlü eli ile her canlı organizmayı, her organı, hatta her hücreyi yönettiğini, gözetimi ve denetimi altında bulundurduğunu belirleriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan hayvan organizmasının sistemleri, bu hayvanın türüne, yaşadığı çevreye ve yaşama şartlarına bağlı olarak değişmekte, farklılık göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna karşılık geviş getiren, çayırlarda otlayarak beslenen evcil hayvanların organik sistemleri farklı donanımdadır: "Bu hayvanların sindirim sistemleri yaşadıkları çevrenin şartlarına uyacak biçimde tasarlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu uzun sindirim işleminin amacı bu tür hayvanları korumaktır ![]() ![]() ![]() Bilim diyor ki; geviş getirme işlemi bu tür hayvanlar için zaruri, hatta hayatidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Baykuş ve delice kuşu gibi yırtıcı kuşların gagaları etleri parçalamaya yarasınlar diye çengel gibi kıvrık ve keskindir ![]() ![]() ![]() ![]() Tavukların, güvercinlerin ve yerden tane toplayarak beslenen diğer kuşların gagaları ise tane toplamaya yarayacak biçimde kısa ve küttür ![]() ![]() ![]() ![]() Hudhud ve çavuş kuşlarının gagaları ise birazcık uzun ve küttür ![]() ![]() ![]() Kuşların sindirim sisteminin geriye kalan bölümü de son derece hayret verici bir yapıdadır ![]() ![]() ![]() Eğer bütün hayvan cinslerini ve türlerini bu şekilde incelersek işimiz uzar ve bu tefsir kitabının yönteminden ayrılmış oluruz ![]() ![]() "Amip, minik gövdeli bir canlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünelim ki, gözle görülmeyecek kadar küçücük olan bu minik canlı yaşıyor, hareket ediyor, besleniyor, solunum yapıyor ve besin artıklarını dışarıya atıyor ![]() ![]() Bitkilerin acayip yönleri insanlarda, hayvanlarda ve kuşlarda gördüğümüz acayipliklerden daha az şaşırtıcı, daha az hayranlık uyandırıcı değildir ![]() ![]() ![]() Şunu hemen belirtelim ki, bu plânlama ve tasarlama konusu anlattıklarımızdan daha önemli ve daha geniş kapsamlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu çöl ortasında yetişen ve tek başına duran ağaca bakalım ![]() ![]() ![]() Herşey zaman bakımından, yer bakımından, miktar bakımından, biçim bakımından plâna bağlıdır; bütün şartlar ve durumlar arasında uyum vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine mesela Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her olayda, her başlangıçta, her sonda, her noktanın arkasında, her adımda, her değişiklikte, her yenilikte ipin uzak ucunun arkasında yüce Allah'ın plânı vardır ![]() ![]() İnsanlar bazan bu ipin yakın ucunu görürler, uzak ucunu göremezler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa yüce Allah bu Kur'an'da insanlara öğretiyor ki, herşey ana plâna bağlıdır, insanlar her işi, tüm işlerin sahibine bırakmalıdırlar ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )50- Bizim buyruğumuz göz kırpması kadar kısa sürede gerçekleşen bir tek sözdür ![]() 51- Biz sizin gibi sapıkları daha önce yokettik ![]() 52- Onların yaptıkları herşey defterlere geçmiştir ![]() 53- Küçük-büyük bütün davranışları satırlara işlenmiştir ![]() Yüce Allah'ın bu duyarlı plânının ve ön-tasarlayıcılığının yanısıra, sınırsız gücü vardır ve sınırsız güç, en büyük gelişmeleri, en basit işaretlerle gerçekleştirir ![]() ![]() Bir tek işaretle ya da tek bir sözle her iş gerçekleşiverir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birden bire bu görkemli varlık meydana gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet birdenbire ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarih boyunca gelip geçen bütün ilâhi mesaj yalanlayıcılarının yok edilmeleri de bir tek söz sonucunda, birdenbire olmuştur ![]() ![]() "Biz sizin gibi sapıkları daha önce yokettik ![]() Onların yaptıkları herşey deftere geçmiştir ![]() Küçük-büyük bütün davranışları satırlara işlenmiştir: ' İşte eski inkârcıların yokediliş sahneleri ![]() ![]() "Öğüt alan yok mu?" Yok mu gördüklerini düşünce süzgecinden geçirip ders alan? Bu inkârcıların hesabı, acı yokedilişleri ile, kapanmış değildir ![]() "Onların yaptıkları herşey deftere geçmiştir:' Bütün yaptıkları sayfalara kaydedilmiştir ![]() "Küçük-büyük bütün davranışları satırlara işlenmiştir ![]() Bütün davranışları defter satırlarına yazıldığı için hiç birinin unutulması sözkonusu değildir ![]() Bunca sunuşlardan ve değerlendirmelerden sonra dikkatlerimiz başka bir sayfaya çevriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Kamer Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )54- Kötülüklerden sakınanlar cennetlerde ve ırmak kenarlarındadırlar ![]() 55- Güçlü hükümdarın katında güvenli bir konutta ağırlanacaklardır ![]() Sakınanlar bu mutluluk içinde yüzerken günahkârlar "şaşkınlık ve ateşler içindedirler" ![]() ![]() ![]() Bu iki ayetin çizdiği tablonun her iki yanı da mutluluktur; "Kötülüklerden sakınanlar cennetlerde ve ırmak boylarındadırlar ![]() ![]() Bir yanda organizmalar aracılığı ile tadılan somut bir mutluluk geniş kapsamlı ve yaygın içerikli bir ifade içinde dile getiriliyor: "Cennetlerde ve ırmak boylarındadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tâblonun öbür yanında kalplerin, ruhların tadacağı yüce Allah'a yakınlık ve O'nun tarafından ağırlanma mutluluğu vardır: "Güçlü hükümdarın katında, güvenli bir konutta ![]() ![]() Kötülüklerden sakınanların kalacakları barınaklar kalıcı, güvenlidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Korku, acı, yakalanma ve yokedilme sahneleri ile dolup taşan bu sure işte bu huzur mesajı ile, bu güvenli gölgenin altında noktalanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() KAMER SURESİNİN SONU |
![]() |
![]() |
|