![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1 ![]() ![]() 2- Kur'an'ı öğretti ![]() 3- İnsanı yarattı ![]() 4- Ona düşüncesini açıklamayı öğretti ![]() 5- Güneşin ve ayın konumları ve hareketleri belirli bir hesaba dayanır ![]() 6- Bitkiler ve ağaçlar O'nun buyruğuna boyun eğerler ![]() 7- O, göğü yüksek yarattı ve tartı ilkesini koydu ![]() 8- Tartıda titiz olun diye ![]() 9- Teraziyi doğru tutunuz, sakın eksik tartmayız ![]() 10- Allah, yeryüzünü canlıların ayakları altına serdi ![]() 11- Orada türlü türlü meyvalar, salkımlı hurma ağaçları var ![]() 12- Yine orada yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler var ![]() 13- Ey insanlar ve cinler, peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? Burada sözü, anlamı, çağrışımı ve müzikal ahengi ile bilerek seçilen bir "giriş" ile karşı karşıyayız ![]() Evet "Rahman' olan Allah" ![]() Dalga dalga yayılarak uzak enginlere varan sarsıcı sesi şu evrenin her yanında, şu varlığın bütün birimlerinde yankılanan bir çığlıktır kulaklarımıza gelen ![]() Evet "Rahman' olan Allah" ![]() Perde perde yükselerek mesafeleri aşan, varlık aleminin katmanlarını titreştiren, her varlığa hitap eden ahengi ile, her varlığın dikkatini çeken, gökleri ve yeryüzünü dolduran, her kulağa ve her kalbe ulaşan bir çığlık ![]() Evet "Rahman' olan Allah: ' Arkasından birdenbire gelen bir suskunluk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte surenin "Rahman" olan Allah'ın nimetlerini açıklamayı konu edinen ilk bölümü ve o çarpıcı duyuruyu izleyen haber bu ayetlerden oluşuyor ![]() "Kur'an'ı öğretti:' Bu, "Rahman" olan Allah'ın insana yönelik merhametinin somut göstergesi olan en büyük nimettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an, kendisine sarılanların algı organlarını ve duygularını şu güzel evrene açar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an, bağlılarının beyinlerine yüce Allah'ın yeryüzündeki halifeleri, onurlu temsilcileri oldukları; gökleri, yeryüzünü ve dağları dehşete düşüren yüce "emanet"in taşıyıcıları oldukları bilincini aşılar ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan dolayıdır ki, Kur'an öğretme nimeti, insanı yaratma nimetinden önce anılmıştır ![]() ![]() "İnsanı yarattı ![]() ![]() Burada şimdilik insanın yaratılışı olayını bir yana bırakalım ![]() ![]() ![]() Biz insanın konuştuğunu, meramını anlattığını, düşüncesini açıkladığını, diğer insanlarla anlaştığını, onlarla iletişim kurduğunu hep görüyoruz ![]() ![]() ![]() Evet insan nedir? Aslı nedir? Varlığa nasıl başlamıştır? Düşüncesini açıklamayı nasıl öğrenmiştir? İnsan varoluşu, ana rahminde can bulan tek hücre ile başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nasıl ve nereden? "Rahman" olan Allah tarafından ve O'nun sanatının eseri olarak ![]() Biz konuşmanın, meram anlatmanın nasıl meydana geldiğini şöyle bir gözden geçirelim ![]() "Allah sizi hiçbir şey bilmez halde analarınızın karınlarından çıkardı ![]() ![]() Konuşma sisteminin yapısı, hiçbir zaman şaşırtıcılık vasfı sona ermeyecek bir harikadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşan bir insan herhangi bir sözcüğü nasıl seslendirir? Bu olay, çok aşamalardan geçen, çok adımları olan, çok sayıda organik sistemin işbirliğini gerektiren, bazı aşamaları halâ bilinmeyen, şu ana kadar aydınlığa kavuşturulamamış olan, son derece karmaşık bir işlemdir ![]() Bu işlem, bilinçte o sözcüğü söyleyerek belirli bir meramı gerçekleştirmeye yönelik bir ihtiyacın belirmesi ile başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu aşamaların sonunda bir tek sözcük seslendirilmiş olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonraki ayetlerde "Rahman" olan Allah'ın nimetlerinin evrensel fuardaki gösterisine devam ediliyor ![]() "Güneşin ve ayın konumları ve hareketleri belirli bir hesaba dayanır ![]() Burada ayın ve güneşin yapıları ile hareketleri arasında uyum sağlayan ince plâna dikkat çekiliyor ![]() ![]() Güneş, uzaydaki gök cisimlerinin en büyüğü değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat güneş, "yer" adını verdiğimiz şu küçük gezegen üzerinde yaşayan biz insanlar arasından en önemli yıldızdır ![]() ![]() Ay da öyle ![]() ![]() ![]() ![]() Güneşin hacmi, ısı derecesi, dünyamıza uzaklığı, yörüngesindeki dönüş hızı; bunun yanısıra ayın hacmi, dünyamıza uzaklığı ve yörüngesindeki dönüş hızı, bütün bunlar gerek yeryüzündeki hayata yönelik etkileri bakımından ve gerekse uzaydaki diğer yıldızları ve gezegenler arasındaki konumları açısından son derece ince ve duyarlı hesapların sağladığı dengelere dayanırlar ![]() Şimdi onların gezegenimizi ve üzerindeki hayat olayı yakından ilgilendiren bu hesaplı dengelerinin bazı yönlerinde göz gezdirelim: Güneşin dünyamıza uzaklığı doksan iki buçuk milyon mildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi de ayın hacmini ve dünyamıza olan uzaklığını ele alalım ![]() ![]() ![]() Güneş ile ayın dünyamıza uyguladıkları çekim gücü gerek yerküresinin konumu ve gerekse uzay hoşluğundaki dönüşünün dengesi açısından hesaplı ve ölçülüdür ![]() ![]() ![]() Bu korkunç ve uçsuz-bucaksız uzay boşluğunda hiçbir yıldızın yörüngesi kıl ucu kadar bile sapma göstermez ![]() ![]() Yüce Allah "Güneşin ve ayın konumları ve hareketleri belirli bir hesaba dayanır" buyururken gerçekten ne kadar doğru söylüyor! Devam ediyoruz: "Bitkiler ve ağaçlar O'nun buyruğuna boyun eğerler ![]() Bir önceki ayet, şu koca evrenin yapısındaki plâna ve hesaba işaret etmişti ![]() ![]() ![]() Şu varlık bütünü ile kaynağına ve yoktan varedicisine kulluk ve boyun eğme bağı ile bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenin tümü, ruhu olan canlı bir varlık bütünüdür ![]() ![]() İnsan kalbi bu gerçeği, yani tüm varlıklara yayılmış "hayat" gerçeği ile bu ruhun yaratıcıya yönelmiş olduğu gerçeğini çok eski çağlardan beri fark etmiştir ![]() ![]() ![]() İnsanlık son yıllarda evrendeki yapısal birliği yansıtan gerçeğin bazı ön bilgilerine ermiştir ![]() ![]() Pozitif bilim, günümüzde evren yapısının ana biriminin atom olduğunu, atomun da aslında radyasyondan, yani ışık enerjisinden ibaret olduğunu, evrenin temel ilkesinin hareket olduğunu ve hareketin evrenin birimleri arasındaki ortak özellik olduğunu düşünme eğilimindedir ![]() Fakat evrenin temel ilkesini ve ana özelliğini oluşturan bu "hareket" hangi tarafa doğrudur ![]() Kur'an bize diyor ki: Evren, ruhunun hareketi ile yaratıcısına yönelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bitkiler ve ağaçlar O'nun buyruğuna boyun eğerler ![]() "Yedi kat gök, yer ve buralardaki varlıkların tümü O'nu tenzih ederler, noksanlıklardan uzak olduğunu dile getirirler ![]() ![]() "Göklerdeki ve yerdeki tüm varlıkların ve havada süzülen kuşların Allah'ı noksanlıklardan tenzih ettiklerini görmüyor musun? Bu varlıkların tümü, Allah'a nasıl dua edeceklerini, O'nu nasıl noksanlıklardan tenzih edeceklerini bilirler ![]() Bu gerçeği düşünmek, tüm evrenin Allah'a yönelik kulluklarını ve tesbihlerini izlemek insan kalbini acayip bir hazla doldurur ![]() ![]() ![]() Onun için bu ayetin vurguladığı gerçek son derece geniş boyutlu, engin ufuklu ve derin anlamlar taşır ![]() TARTIYI DOĞRU TUTUNUZ "O göğü yüksek yarattı ve tartı ilkesini koydu ![]() Tartıda titiz olunuz diye ![]() Teraziyi doğru tutunuz, sakın eksik tartmayınız: ' Göğe işaret etmenin amacı -Kur'an'ın, evrenin çeşitli kesimlerine yönelik diğer işaretlerinde olduğu gibi- insan kalbini gaflet uykusundan uyandırmak, kanıksamanın duyarsızlığından uzaklaştırmak, şu evrende egemen olan uyuma ve güzelliğe dikkatini çekmek, onu yoktan varederek çarpıcı güzelliklerle bezeyen "güçlü el"i tanımaya özendirmektir ![]() Göğe işaret etmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, bu engin ve görkemli göğü yüksek yaratmanın yansıttığı yüceliğin yanıbaşında "tartı ilkesini" hak terazisini "koydu" ![]() ![]() ![]() ![]() "Tartıda titiz olunuz diye ![]() Ne eksik ve ne de fazla tartınız ![]() "Teraziyi doğru tutunuz, sakın eksik tartmayınız ![]() Demek oluyor ki, tartıdaki denge, hakkaniyet ilkesi gözetilince, eksik ve fazla kutuplarının aşırılıklarına taşmaktan kaçınılınca kurulur ![]() Okuduğumuz ayetlerde yeryüzündeki ve toplum hayatındaki "hak" kavramı ile evrenin yapısı ve düzeni arasında ilişki kuruluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YERYÜZÜ NİMETLERİ "Allah yeryüzünü canlıların ayakları altına serdi ![]() Orada türlü türlü meyvalar, salkımlı hurma ağaçları var ![]() Yine orada yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler var ![]() Uzun sürelerden beri yeryüzünde yaşadığımız için, bu gezegenin şartları ile ve görüntüleri ile içli-dışlı olduğumuz için, kendimiz de bu gezegenin sakinleri arasında bulunduğumuz için, bütün bu sebeplerden ötürü, bu yeryüzünü canlıların "ayakları altına seren" güçlü elin etkisini farkedemiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa eğer insanlar bağrında barındıkları bu yeryüzü hakkında birazcık kafa yorsalar bu gerçeğin her an bilincinde olmaları işten bile değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, eğer insanlar sözünü ettiğimiz hızla uzayın enginliklerini yutan ve yüce Allah'ın gücünden başka hiçbir tutamağa bağlı olmayan bu yüzer toz bulutuna binmiş yolcular olduklarını düşünseler sürekli biçimde kalpleri ve bakışları yüce Allah'a dönük bulunur, ruhları ve eklemleri titrer, yeryüzünü canlıların ayakları altına seren, bu gezegeni onlar için istikrarlı bir barınak halinde tutan ezici iradeli tek Allah'a sığınmadan edemezlerdi ![]() Evet, yüce Allah üzerindeki varlıklarla birlikte hem kendi ekseni çevresinde hem güneş etrafında dönen, bunların yanısıra güneş sisteminin diğer gezegenleri ile birlikte sözünü ettiğimiz korkunç hızla yüzen bu gezegeni canlıların yaşamasına elverişli bir barınak yaptı ve burada onların rızıklarını, besin kaynaklarını da hazırladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buraya kadar yüce Allah'ın çeşitli nimetleri sayılıp döküldü ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu sorunun amacı, belgelemek ve tanık tutmaktır ![]() ![]() İNSAN VE CİNİN YARATILIŞI Şimdiye kadar yüce Allah'ın insanlara ve cinlere yönelik nimetlerinin evrende olanları sayılmıştı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )14- O insanı pişmiş çamuru andıran kuru balçıktan yarattı ![]() 15- Cinleri de dumansız alevden yarattı ![]() 16- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? Yaratma ve yoktan varetme nimeti, bütün nimetlerin temelini oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre yüce Allah, cinlere ve insanlara yaratma ve yoktan varetme nimetini hatırlatırken aslında onlara kavrama sınırlarını aşan bir nimetten sözetmiş olmaktadır ![]() Yüce Allah bu hatırlatmanın arkasından insanların ve cinlerin hangi hammaddelerden yaratıldığını açıklıyor ![]() ![]() ![]() "Modern bilim, insan organizmasının, toprağın içerdiği elementleri aynılarını içerdiğini kanıtlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yalnız modern bilimin bu buluşunu bu ayetin kesin açıklaması saymak doğru değildir ![]() ![]() ![]() Burada bir noktayı ısrarla vurgulamak istiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinlerin dumansız alevden yaratıldıkları konusuna gelince bu, insan ürünü bilimlerin sınırları dışında kalan bir meseledir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Hani cinlerden bir grubu, Kur'an'ı dinlesinler diye sana göndermiştik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )17- O iki doğunun da Rabbidir, iki batının da ![]() 18- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? Bu işaret, insan kalbini engin bir coşku ile dolduruyor ![]() ![]() ![]() ![]() Burada sözü edilen "iki doğu"dan ve "iki batı"dan maksat güneş ile ayın doğup battıkları yerler olabilir ![]() ![]() ![]() Her neyse bizim öncelikle dikkat edeceğimiz espri bu işaretin çağrışımıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın "iki doğu'' ve "iki batı" üzerindeki egemenliği, O'nun evrenile bütünleşen nimetlerinin bir bölümünü oluşturur ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz Sözkonusu "iki doğu" ve "iki batı" yüce Allah'ın iki doğal mucizesi olmalarının ötesinde aynı zamanda insanlara ve cinlere yönelik iki ilâhi nimettirler ![]() ![]() ![]() ![]() Uzak ufuklara doğru çıkılan bu gezintinin arkasında yine yeryüzüne dönülüyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )19- Acı ve tatlı sulu iki denizi birbiri üzerine salarak yanyana getirdi ![]() 20- Ama aralarında birbirlerine karışmalarını önleyen bir engel vardır ![]() 21- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 22- Her iki denizden de inci ve mercan çıkar ![]() 23- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 24- O'nun denizlerde yüzen, dağlar gibi iri gemileri vardır ![]() 25- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? Bu ayette sözü geçen "iki deniz" biri suları acı ve öbürü suları tatlı olan iki tür su birikintisidir ![]() ![]() ![]() ![]() Suların yerküre üzerinde bu şekilde dağılmış olmaları amaçsız bir rastlantının sonucu değildir ![]() ![]() ![]() ![]() "Uzun yüzyıllar boyunca yerküreden çoğu zehirleyici olan gazlar yükseldiği halde dünyamızı saran hava tabakası temiz kalır, kirlenmez, insanın yaşaması için gerekli olan bileşim dengesi bozulmaz ![]() ![]() Güneşin ısısının etkisi ile bu büyük ve engin su kütlesinden buharlar çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaklaşık olarak bütün akarsular denizlere dökülürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre bu iki su kütlesi türünün ve bunların arasındaki doğal engelin yüce Allah'ın nimetleri arasında anılması yerindedir, tuhaf değildir ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Arkasından insanların gündelik hayatlarında yakından tanıdıkları iki deniz kaynaklı nimet türü anılıyor ![]() "Her iki denizden de inci ve mercan çıkar ![]() İnci aslında bir hayvan türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Mercan da yüce Allah'ın enteresan yaratıklarından biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hayvan üreyici hücreler salgılayarak çoğalır ![]() ![]() ![]() Yaratanın gücünün bir kanıtı olarak bu hayvanın bir başka üreme biçimi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kırmızı mercan, hayvanın canlı kısımlarının yokoluşundan sonra geride kalan katı omurgadır ![]() ![]() Kuzey-doğu Avustralya'daki "Büyük Mercan Seddi" zincirleme kayalar oluşturan bu mercan kolonilerinin en tanınmışıdır ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi inciden ve mercandan pahalı ve değerli süs eşyaları ve takılar yapılır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Sonra denizlerde yüzen ve büyüklükleri bakımından dağları andıran gemiler gündeme geliyor ![]() "O'nun denizlerde yüzen, dağlar gibi iri gemileri vardır ![]() Görüldüğü gibi yüce Allah, denizde yüzen gemileri kendine mal ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?"' Bu noktada görünen evren sayfasının gözden geçirilmesine son veriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )26- Yeryüzündeki her şey yok olacaktır ![]() 27- Sadece kerem sahibi, yüce Rabbinin varlığı süreklidir ![]() 28- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? Bu ifadenin gölgesi altında nefesler kesiliyor, sesler korkudan kısılıyor, el ayak hareketsiz kalıyor ![]() ![]() ![]() İnsanın dili ve kalemi bu tabloyu tasvir edemez, Kur'an'ın bu ifadesine hiçbir şey ekleyemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu derin dokunuşun arkasından bildiğimiz değerlendirme ayeti ile yüzyüze geliyoruz ![]() ![]() Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu bir nimettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölümcül ve geçici alemin ötesindeki "sürekli kalıcılık" gerçeğinden bir başka gerçek doğar ki, o da şudur: Bütün ölümcül (fani) yaratıklar, varoluşlarının devamını sağlayacak tüm ihtiyaçları için o tek, eşsiz, ortaksız, ihtiyaçsız, yüce diriye yönelirler ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )29- Göktekiler ve yerdekiler hep O'ndan bir şey isterler ![]() ![]() 30- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 31- Ey insanlar ve cinler, yakında sizinle hesaplaşmak için özel vakit ayıracağız ![]() 32- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz: 33- Ey cinler ve insanlar, eğer göklerin ve yerin sınırlarını aşarak kaçmaya gücünüz yetiyorsa kaçınız ![]() ![]() 34- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 35- Üzerinize dumansız alev ve bakır eriyiği püskürtülür de bu azaptan sizi kurtaran bulunmaz ![]() 36- Peki, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? Evet, göktekiler ve yerdekiler her şeyi O'ndan isterler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah sürekli meşguldür, her an yeni bir iş yapıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kapsamlı yönetim filizlenen her tomurcuğu, dalından düşen her yaprağı, yerin derinliklerinde gizlenen her tohumu, yaş-kuru her şeyi, denizlerdeki tüm balıkları, deliğindeki her kurtçuğu, kuytu köşesindeki her böceği, inindeki her vahşi hayvanı, yuvasındaki tüm kuşları, her yumurtacığı, her civcivi, her kanadı, her tüyü ve tüm canlı organizmaların her hücresini izler ![]() Bu kapsamlı ve ayrıntılı yönetimin yüce sahibini, hiçbir işi öbür işinden alıkoymaz; görünür-görünmez hiçbir şey O'nun bilgisinin kapsamı dışında kalmaz ![]() ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" KIYAMET Böylece ölümcüllüğün ötesindeki sürekli kalıcılık gerçeği vurgulanmış oldu ![]() ![]() ![]() Bu genel gerçeğin ve onun türevleri olan öbür gerçeklerin vurgulanması ile evrenin gözler önüne serilmesine ve insanlar ile cinlerin karşısına dikilmesine son verilerek surenin yeni bir kesitine geçiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet; "Ey insanlar ve cinler, yakında sizinle hesaplaşmak için özel vakit ayıracağız: ' Aman Allah'ım! Ne korkunç, ne sarsıcı bir dehşet! Buna insanlar ve cinler şöyle dursun; sıradağlar, yıldızlar ve gezegenler bile dayanamaz ![]() Allah ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu çok önemli bir olay ![]() ![]() ![]() Aslında yüce Allah'ın meşgul olması sözkonusu değildir ki, vakit ayırması, zamanını boşaltması sözkonusu olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu korku dolu dehşet tablosunun gölgesi altında yüce Allah bu zavallılara yine soruyor: "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Arkasından korkutmanın ve sarsmanın dozajı arttırılarak insanlara ve cinlere meydan okunuyor ![]() ![]() "Ey insanlar ve cinler, eğer göklerin ve yerin sınırlarını aşarak kaçmaya gücünüz yetiyorsa kaçınız: ' Nasıl ve nereye kaçacaklar? "Fakat ancak özel bir gücünüz varsa bunu başarabilirsiniz ![]() Oysa böyle bir güç, ancak onun ortaksız sahibinin elinde vardır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Acaba zavallıların yalanlamaya kalkışacak, hatta ağızlarını açıp bir şey söylemeye yeltenecek en ufak bir güçleri, bir cesaret kırıntıları kaldı mı? Fakat bu ezici saldırı kampanyası son noktasına kadar sürüyor ![]() ![]() ![]() "Üzerinize dumansız alev ve bakır eriyiği püskürtülür de bu azaptan sizi kurtaran olmaz ![]() Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu tablo, insanların ve tüm varlıkların alışageldiklerinin ötesinde, insanların ve tüm varlıkların hayallerindeki imajları aşan korkunçlukta bir dehşet tablosudur ![]() ![]() ![]() ![]() "Varlıklı yalanlayıcıları benimle başbaşa bırak ![]() "Şu tek olarak yarattığım adamla beni başbaşa bırak ![]() Fakat "Ey insanlar ve cinler, yakında sizinle hesaplaşmak için özel vakit ayıracağız" ayeti, yine de bu ayetlerden daha sert, daha etkileyici, daha korkunç ve daha dehşet saçıcıdır ![]() Bu noktadan itibaren surenin sonuna kadar kıyamet günü sahneleri ile yüzyüze geleceğiz ![]() ![]() Bu tabloların sunuluşu, surenin girişinin genel havası ve evrensel alanı ile uyumlu bir evrensel tablo ile başlıyor ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )37- Gök parçalanıp da kırmızı gül renginde bir yağ eriyiğine dönüştüğü zaman; 38- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 39- O gün ne insana ne de cinne suçu sorulmaz ![]() 40- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 41- Suçlular yüz ifadelerinden tanınarak perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar ![]() 42- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 43- İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur ![]() 44- Cehennem ile kaynar su arasında mekik dokurlar ![]() 45- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? Evet; "Gök parçalanıp da kırmızı gül renginde bir yağ eriyiğine dönüştüğü zaman ![]() Kırmızı gül renginde, fakat yağ sıvılığında ![]() Kıyamet günü evrenin nasıl olacağına ilişkin ayetlerin toplamı, o gün bütün gezegenlerin, yıldızların ve gök cisimlerinin büyük bir yıkıma uğrayacaklarını, yörüngelerini ve hareket düzenlerini kaybederek kaosa düşeceklerini bildirmektedirler ![]() "Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman" ![]() "Göz kamaştığı, ay tutulduğu, güneş ile ay biraraya getirildiği zaman" ![]() "Güneş dürüldüğü, yıldızlar karardığı, dağlar yürütüldüğü, on aylık gebe develer başıboş bırakıldığı, vahşi hayvanlar biraraya toplandığı, denizler kaynatıldığı zaman ![]() "Gök yarıldığı, yıldızlar boşluğa dağıldığı, denizler birbirine akıtıldığı zaman ![]() "Gök yarıldığı, ona yaraşır biçimde Rabbine kulak verip boyun eğdiği, yer genişletildiği, içinde olanları atıp boşaldığı, ona yaraşır biçimde Rabbine kulak verip boyun eğdiği zaman ![]() Gerek bunlar, gerekse aynı konuyu ele alan diğer ayetler o gün tüm evreni etkileyecek olan o dehşetli olaya işaret ederler ![]() ![]() Evet; "Gök parçalanıp da kırmızı gül renginde bir yağ eriyiğine dönüştüğü zaman; Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Devam ediyoruz: "O gün ne insana ne de cinne suçu sorulmaz: ' Bu tablo, o bol tanıklı günün tablolarından biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SUÇLULAR VE CEHENNEM Bu ayette hiçbir insana ve cinne günahlarının sorulmayacağı tablodan sözediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" "Suçlular yüz ifadelerinden tanınarak perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu sahne hem korkunç ve hem de korkunçluğunun yanısıra küçük düşürücüdür ![]() ![]() ![]() Bu sahne gözler önünden geçerken, suçluların perçemlerinden ve ayaklarından tutulup cehenneme atılma işlemleri sürerken ayet, bu gösterinin izleyicilerine dönüyor ![]() ![]() "İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur: ' İşte şimdi gördüğünüz gibi o önünüzdedir ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Isısı son derece yüksek bir su ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Rahman Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )MÜ'MİNLER VE CENNET 46- Rabbinin huzuruna çıkacağı andan korkanlara cennette bir konut verilecektir ![]() 47- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 48- Bu cennet konutlarının bahçeleri sık dallı ağaçlarla kaplıdır ![]() 49- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 50- Bu iki konutta birer pınar akmaktadır ![]() 51- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 52- Bu konutların bahçelerindeki ağaçlarda her meyvanın iki çeşidi vardır ![]() 53- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 54- Bu konutlarda ağırlananlar astarları yaldızlı atlastan minderlere yaslanırlar ![]() ![]() 55- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 56- Bu konutlarda gözleri erkeklerinden başkasını görmeyen, daha önce ne insan ve ne de cin kökenli bir erkeğin, el değdirmediği eşler vardır ![]() 57- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 58- O eşler sanki birer yakut ve mercandırlar ![]() 59- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 60- İyiliğin, iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi? 61- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 62- Bu iki cennet konutunda ali düzeyde iki cennet konutu daha vardır ![]() 63- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 64- Bu konutların renkleri koyu yeşildir ![]() 65- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 66- İki konutta sürekli kaynayan iki pınar vardır: 67- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 68- İki konutun bahçelerinde de çeşitli meyva, hurma ve nar ağaçları vardır ![]() 69- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 70- O konutlarda iyi huylu, güzel kadınlar vardır ![]() 71- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 72- O kadınlar ceylan gözlüdürler ve çadırlarının dışına hiç çıkmazlar ![]() 73- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 74- Daha önce onlara ne cin ne insan kökenli hiçbir erkeğin eli değmemiştir ![]() 75- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz 76- Bu konutlarda ağırlananlar yeşil yastıklara ve güzel işlemeli minderlere yaslanırlar ![]() 77- Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz? 78- Kerem sahibi, ulu Rabbinin adı ne yücedir! "Rabbinin huzuruna çıkacağı andan korkanlara cennette bir konut verilecektir ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" İncelediğimiz Kur'an surelerinde ilk kez "iki cennet" deyimi ile karşılaşıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her neyse ![]() ![]() "Bu cennet konutlarının bahçeleri sık dallı ağaçlarla kaplıdır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu konutların bahçeleri küçük dallı, serinletici ağaçlarla kaplıdır ![]() ![]() Bu iki konutta birer pınar akmaktadır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu konutların bahçelerinin suyu boldur ![]() ![]() "Bu konutların bahçelerindeki ağaçlarda her meyvanın iki çeşidi vardır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu konutların bahçelerinin meyvaları çeşit çeşit ve boldur ![]() Peki bu cennet konutlarının sakinlerinin durumları nasıldır? Şimdi onlara bakalım: "Bu konutlarda ağırlananlar astarları yaldızlı atlastan minderlere yaslanırlar ![]() ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu konutlardaki minderlerin astarları, yaldızlı ipektendir ve kabarıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu cennet konutlarının nimetleri ve konforu bu kadarla da bitmiyor ![]() ![]() "Bu konutlarda gözleri erkeklerinden başkasını görmeyen, daha önce ne insan ve ne de cin kökenli bir erkeğin, el değdirmediği eşler vardır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu eşlerin duyguları da, bakışları da temizdir, iffetlidir ![]() ![]() ![]() "O eşler sanki birer yakut ve mercandırlar ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu saydıklarımız, Rabbinin karşısına çıkacakları anın korkusunu kalplerinde taşıyanların ödülüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İyiliğin, iyilikten başka bir karşılığı olabilir mi?" Bu nimet ve ihsan gösterisi sırasında bu surede alışageldiğimiz ayeti her nimet ayının sonunda tam yerini buluyor: "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Şimdi de öbür iki cennetin konuklarını izleyelim: "Bu iki cennet konutunda alt düzeyde iki cennet konutu daha vardır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu iki cennet konutu, önceki iki cennet konutundan daha alt düzeydedir ![]() Bunlar; "Bu konutların renkleri koyu yeşildir ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Bu cennetlerin bahçeleri içlerindeki otlardan ötürü koyu yeşildir ![]() "İki konutta sürekli kaynayan iki pınar vardır ![]() "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Buradaki pınarlar kaynıyor ![]() ![]() "İki konutun bahçelerinde de çeşitli meyva, hurma ve nar ağaçları vardır ![]() Oysa önceki iki cennetin bahçelerindeki ağaçlarda her tür meyvenin iki çeşidi vardı ![]() "O konutlarda iyi huylu, güzel kadınlar vardır ![]() Ayetin orjinalindeki "ha" "ye" ve "ra" harflerinden oluşan sözcük "hayrat" biçiminde de okunabilir, "hayyırat" biçiminde de okunabilir ![]() "O kadınlar ceylan gözlüdürler ve çadırlarının dışına hiç çıkmazlar ![]() Çadır" sözcüğü, çöl hayatını; çağrıştırır ![]() ![]() ![]() ![]() "Daha önce onlara ne cin ne insan kökenli hiçbir erkeğin eli değmemiştir ![]() Görülüyor ki, iffet temizliği, her iki cennet gurubundaki kadınların ortak niteliğidir ![]() Şimdi de bu iki cennet konutunda ağırlananları izleyelim: "Bu konutlarda ağırlananlar yeşil yastıklara ve güzel işlemeli minderlere yaslanırlar: Ayetin orjinalindeki "refref" sözcüğü "minder" anlamındadır ve Akbar yapımı gibi tanımlanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her iki tür cennetin nimetlerinin tanıtılmasından sonra aynı değerlendirme ayeti ile yüzyüze geliyoruz: "Peki, Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?" Yüce Allah'ın evrendeki, yaratıklar üzerindeki ve ahiretteki nimetlerini gözler önüne seren bu surenin bitiminde son çarpıcı mesajla yüzyüze geliyoruz ![]() ![]() ![]() "Kerem sahibi, ulu Rabbinin adı ne yücedir!" Tam da "Rahman" suresine uygun bir bitiştir bu ![]() RAHMAN SURESİNİN SONU |
![]() |
![]() |
|