Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
düşündürdükleri, hadisi, şerifin

Bir Hadis-İ Şerif'in Düşündürdükleri

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Hadis-İ Şerif'in Düşündürdükleri



Bir Hadis-i Şerif'in Düşündürdükleri

Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir ihsanda bulunulmamışdır (Buhari –Müslim-Tirmizi)

Bu hadisden anlıyoruz ki sabır kuvveti ve bu kuvvetin yerli yerinde kullanılması insana verilen nimetlerin en büyüklerinden biridirZira hayır ve iyilik olarak düşünebildiğimiz bütün güzelliklerin ve başarıların elmas anahtarı sabırdırŞöyle ki: İnsan hayatda ya hoşa gitmeyen can sıkan ve zarara uğratan bir durumla karşı karşıyadırYa bir amel ve ibadeti yerine getirmek vaziyetindedirVeyahutta nefsin meylettiği bir fenalığı işlemek veya ondan vazgeçmek tercihiyle karşı karşıyadırİnsan bu üç halden birinin dışında kalamazVe insan bu üç durumda Allahın rızasına uygun olan davranışı sergiliye bilmek için behemehal sabra muhtaçtırBunu biraz daha müşahhas hale getirmek icab ederse deriz ki;İnanca taklidi olmakdan kurtarıp tahkik derecesine yükseltebilmek sabırla olurİmanı-gizli-açık-her türlü tehlikeye karşı koruyabilmek sabırla olur(Hadis:sabır imanın yarısıdır) İbadet vazifelerine başlayabilmek sabırla olur

İbadetleri zahiri-batini şart ve adabına riayetle muhavaza edebilmek çizgiyi sonuna kadar devam ettire bilmek sabırla mumkün olurİbadet ve hayırları riya,ucub,eza,minnet ve pişmanlık gösterme gibi afetlerden muhafaza edebilmek sabırla müyesser olurKulluğun gizli açık bütün gereklerini yerine getirip her hal-ükarda yaradılışın nihai gayesi olan kulluk vaziyetini ortaya koyabilmek sabırla olurAhlak ve şahsiyeti zarar veren her nevi düşük davranıştan kurtulup ahlaki güzelliklerin her çeşidiyle buluşa bilmek için sabra ihtiyaç vardırKötü alışkanlıklardan kurtulup iyi alışkanlıklara kanatlanabilmek sabırla olurGözü haramdan,dili yalandan,gıybetten,mideyi haram lokmadan va sair azayı haramlardan koruya bilmek sabırla mümkün olurÖfkeyi yutarak yüz kızartıcı hallere maruz kalmakdan koruna bimek yine sabırla olurHer türlü belelar, musubetler ve sıkıntılar karşısında olgunluğa halel getiren fena ve alçaltıcı durumlara düşmemek sabırlaolurKalbi gizli-açık hastalıklarından tahliye edip o hastalıkların zıddı olan güzelliklerle bezeyebilmek sabırla olurSünnete ittiba esasına göre hayatı tanzim ve idame ettirebilmek sabırla olurTesettür ve mahremiyet ölçülerini herkese karşı her mahfilde koruyabilmek sabırla olur Hatta sabredebilmek bile sabırla olur Çünkü Aleyhısselatü vesselam Efendimiz: ( “Kim sabırlı davranırsa Allah ona sabır verir” Buhari –Müslim ) buyurmuşlardırİşte böylesine geniş bir sahada ihtiyaç duyulan sabır hasletine sahip olabilmenin fevkalade önemli bir mazhariyet olacağında şüphe yokturBinaenaleyh bu pek müstesna hasledi elde etmenin yol ve çarelerini öğrenip var gücümüzle uygulamaya çalışmak çok önemli bir vazife olarak önümüze çıkıyorŞu gelecek çareleri iltizam etmek suretiyle bu pek memdüh haslet ile muttasıf olmaya yol bulabilirizAllaha dua etmek:her işin başı ve her başarının şart-ı evveli Allaha dua dırÇünkü Allahın yardımı geldiği zaman en zor işler kolaylaşır

Onun yardımı gelmediğinde de en kolay işler imkansız olurOnun için her meselede olduğu gibi dabır hususunda da nihatetsiz aczini –fakrini duşunerek buna mukabil Hak Tealanın sonsuz kudret ve rahmetini hatırlayarak istek ve ihtiyaçlarını bu miyanda sabırla kullara arasına katmasına Ondan istemelidirŞu Ayet-i Kerime bu gerekliliği çok açık şekilde ifade eder ( Rasulüm sabretŞuphesiz senin sabretmende Allahın yardım iledir) Sabrın mukafatını düşünmek: Ulaşılmak ve elde edilmek istenen şeyin önemini düşümmek insanın o yöndeki himmet ve gayretinin harekete geçmesini beraberinde getirecek ve binnetice matlub olan hedefle buluşmada önemli adımların atılmasına medar olacakdırAyet-i Kerimede “ Ancak sabredenlere mükafatları hesapsız olarak verilecektir” buyruluyorHadis-i Şerifte ise “Sabır bir ışıkdır” buyruluyorBu Hadisten açıkça anlaşılıyor ki insan hayatın her noktasında sabra muhtaçtırSabır ile ömür dakikaları aydınlanır, nurlanır, ebedi nimet ve mükafatları meyve veren bir mahiyet kazanırSabrın devrede olmadığı dakika, saat ve günler ise zulmet içinde kalmış meyvesiz bereketsiz bir keyfiyetle heba olmuş gitmiş olurlar

İçinde bulunduğu nahoş durumu daha beterleriyle kıyaslamak Sabır yolunda mesafeler katetmede bu düsturu çok büyük yeri ve önemi vardır Bu prensibi hayatımızda ne kadar çok işletebilirsek sabredebilme hatta sabır içinde şükredebilme avantajımız o ölçüde yükselecektir Selef-i Sahihin hazeratında biri şöyle diyor; “ İnsan maruz kaldığı musibetleri daha büyükleriyle kıyaslamış olsaydı, yaşadığı musibeti afiyet olarak telakki ederdiRivayete göre bir savaş esnasında büyüklereden birinin gözüne bir ok isabet ediyor ve o gözünü kaybediyorO zat hemen “o bir gözümü bana bağışlayan Allaha hamdolsun” diyorYine İmam-ı Şaranının “ İslam büyüklerinin örnek ahlaki başlığıyla tercüme edilen Tenbihül Muğterrin adlı eserinde naklettiğine göre büyüklerden birinin ayağında şiddetli bir yara çıkmış Dostları ziyaretine gittiklerinde “Buyara sebebiyle biz sana çok acıyoruz” diyorlarO zat ise cevaben “Eğer beni seviyorsanız bana acımayı bırakında bu yarayı kulağımda, midemde veya daha hassas başka bir yerinde çıkarmayan Allaha benimle beraber şükredin” diyor Sabretmemenin zararını düşünmek sabırsızlak göstermekte hiçbir fayda ve kazanç yokturBuna mukabil büyük zarar ve kayıplar vardır

Belalara katlanmayıp şekva yoluna sapmak musibeti ikileştirir HzÜstadın “ Kadere itiraz eden başını örse vurur” sözü ne kadar manidardır Yine Onunla mücadele etmeye benzer Hanımıyla kavga ederken kolu kırılan kimsenin yapacağı en akıllıca davranış onunla barışıp kolunu tedavi ettirmektir O vaziyette kavgaya devam etmek acı ve ıstırabını artırmaktan başka işe yaramaz Özetlemek gerekirse musibetler zahiri yüzleri itibariyle birer düşman huviyetiyle insana gelirler; insanın ortaya koyacağı tavır ve muameleye göre ya düşman olarak kalırlar veya sevap kazandıran birer dost olarak farklı bir mahiyet kazanırlarki bu duruma bağlı olarak sabır için de şükür vazifeside terettü edcektirSabretmemekte dini- uhrevi yöndende çok büyük zarar vardır Rivayete göre Allahü taala şöyle buyurmuştur “Kim benim takdirime razı olmassa o gitsin kendisine başka bir Rab arasın”Bir mümin bu itiba-ı izzeti göze alamayacığına göre her hal-ükarda sabretmekten başka yollar kapalı demektirİmam-ı Şarani “Tenbihül Muğterrin” adlı eserinde anlatıyor:Uğradığı sıkıntılar sebebiyle bir Peygamber-i zişanın gönlünde hoşnutsuzluk duygusu beliriyorBu durumda Allahu taala onu şöyle ikaz buyuruyor:

“Celalim hakkı için benim takdir ettiklerim karşısında bir daha böyle hoşnutsuzluk gösterirsen sana bahsattiğim Peygamberlik makam-ı alisini çeker alırım”

Zahmetle rahat, rahatta zahmet olduğdnu unutmamakBu hlükati vaktinde farkedip idrak eden mümtaz şahsiyetler zahmeti rahata, yorulmayı istirahate tercih etmişler ve büyük insan olmanın kapısını bu yolla arabilmişlerdir

Sabır yolunda önemli adımlar attıran bir başka çare de şudur İnsan vehim ve gaflet sebebiyle haddi zatından olmayan zahmetleri sıkıntıları acı,ağrı ve yorgunlukları omuzlarına yüklenir Şöyleki geçmiş acılar ve sıkıntılar artık geride kalmıştır Onları hali hazıra getirip, yok hükmünde oldukları halde onların mevhum yükü altına girmek kar-ı akıl değildir Gelebileceği düşünülen sıkıntılarda henüz gelmemiştir Bu itibarla onlarda yok hükmünde dir Binaenaleyh Hz Üstadın ifadesi ile “döğülmeden ağlanmamalı, hiçten korkmamalı, yok olana var rengi vermemelidir” O halde olmayan şeyleri hazır zamana getirip onalrın hatti zatından olmayan yükleri altına girmemelidir

Hz Osmanın şu sözü ne kadar anlamlıdır “Dünyaya ait istikbal endişesi kalbi karartır Ahirete muteallik istikbal endişesi ise kalbi nurlandırır
Sabır yolunda kolaylık sağlayan bir başka hususta, dünyanın imtihan yeri olduğunu unutmamaktır Bu hakikatle ilgili yakinimizi ne kadar artırabilirsek bidayetle hoşumuza gitmeyen mukadderat tecellilerine sabretmemiz de o kadar kolay olacaktır Şöyleki, dünya hizmet yeridir Mükafat dünyası değildir Dünyada oldukça üzüntü ve kederlerin olmasını çok görmemek hatta normal karşılamak gerekir Çünkü dünyada başa gelen ve karşıya çıkan her şey bir imtihan sorusudur Bunun hiçbir istisnası da yokturHer bir hadise vazifeli olarak başa gelirVazifeside insanın sabredip atmeyeceğini ortaya çıkarmak Allahü tealanın bildiğini insanında bilmesini ve görmesini sağlamaktırVeya Hadis-i Şerif in ifadesiyle gözlerin görmediği kulakların işitmediği akılların hayel bile edemediği nimetlerle dolu cennet için Hikmet-i Subhaniyenin iktiza ettiği bedeli ödemiş olmaktır Çünki “cennet ucuz değil cehennem dahi luzumsuz değil”(RNK)

Sabır yolunda iltizam edilmesi gereken düsturlardan biride verilmemiş olanları değil sahip olduklarını gözünün önünde bulundurmaktırRivayete göre Urvet ubnu Zübeyirin ayğında kangren oluşuyorBacağının kesilmesi gerekiyorTabibler soruyorlar bayıltarakmı ameliyat yapalım yoksa ayık vaziyettemi ameliyat olmak istersin; Cevaben diyor ki:Ben Rabbimden bir andahi gafil olmak istemem,ayık vaziyette yapacağınızı yapanBunun üzerine gözleri baka baka bacağını kesiyorlarHazrette zerre kadar bile sızlanma ve hoşnutsuzluk belirtisi görülmüyorAynı günün gecesi çok sevdiği oğullarından birisi bir kaza sonucu vefat ediyorHaberi alan dost ve tanıdıkları hem geçmiş olsun hem baş sağlığı dileğinde bulunmak için Hazretin evine geliyorlarKapıya geldiklerinde onun “YaRabbi! Bana çok uzuvlar verdinOnların birini aldın, diğerlerini bana bıraktınHalbuki hepsini alabilirdinÇünkü hepsini veren sensinSen ise birini aldın, diğerlerini bana bıraktın, sana hamd olsun Ya Rabbi! diyerek münacatta bulunduğunu işitiyorlarBunun üzerine “Bunun bizim teselli ve tesliyetimize ihtiyacı yok diyerek ve belki birazda onun Rabbiyle olan özel durumunu bozmamak düşüncesiyle dönüp gidiyorlar”Birde sahih hadis mecmualarında yer alan “Mükafatın büyüklüğü ibtilalin ( imtihana mevzu olan hadisenin ) büyüklüğü nisbetindedir”Amellerin en faziletlisi en zahmetli olanıdır “Üçşey derecatı artırırMeşakkatli şartlarda güzelce abdest almak, tanıdık tanımadık herkese selam vermek, yemek yedirmek” Hadisi şeriflerinin ve benzeri haber ve risayetlerinin verdiği mesajları irade için bir güç ve hareket kaynağı olarak değerlendirmekŞöyle ki: Büyük acı ve sıkınyıların sonundaki büyük mükafatları düşünmek o acıları maddi-manevi-kazasız şekilde atlatmakta şüphesiz büyük avantajlar sağlayacaktırŞu söz ne kadar hikmetlidir “Büyük sadetler büyük acıların yanı başındadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.