11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şeytanın 'Yarın'ı Bitmez
Şeytanın Yarını BitmezNE ZAMAN HAYRA YARAR birşeyler yapmaya girişsek, önümüzde küçük bir engel beliriverir Hayırlı bir işe başlamaya mı niyetlendik, o engel yüzünden, teşebbüsümüz daha başlamadan akim kalır Zira, içimizde bir yarıncı saklıdır Rabbimizin rızasına uygun bir işe niyetlenir niyetlenmez, bu yarıncı, bizi erteleme kuyularında boğdurur
Herkes, kendi ömründe ve de gündelik hayatında, bu yarıncının bir dizi icraatını sanırım bir çırpıda sayabilir Kaç hayırlı fiil yarına ertelendiği için yaşanmamış; kaç hak söz yarına saklandığı için hiçbir zaman söylenmemiştir, kimbilir?
Nefsin hoşuna giden işlerde hemen şimdici olan şeytan, hakikat ve hayr karşısında, hep yarıncı olmuştur "Sonra yaparsın " "Yarın başlasan da olur " "Bir gün muhakkak " "İlerde ben de düşünüyorum "
Hayatımıza şöyle bir baksak, bu az sonraların, yarınların, ileridelerin faturasının hayli kabarık olduğunu görmemiz zor olmayacaktır Şeytanın, az sonra kalkıp kılmak üzere bizi edadan alıkoyduğu sabah namazlarının sayısı acaba yüzlerle mi, binlerle mi ifade edilebilir? Az sonra kılayım derken alelacele son dakikaya sığıştırılan sair namazların sayısı acaba kaç bini bulur?
Namazla ilgili ertelemeler, şeytanın hayır ve hak karşısındaki yarıncılığının bir örneği yalnızca  Kulluğun şanına yakışan sair görev, fiil ve haller de hesaba katılınca, şeytanın yarına erteleyerek bizi hepten alıkoyduğu hayır ve hak sayısı, herhalde milyonları bulacaktır
Bu ertelemenin sonuçlarını yalnız kendi dünyamızda da görmüyoruz Ubudiyet görevlerini yarın yapacak olan; ama o yarın gelmeden bu dünyadan göçen ne çok insan var!
Çokları, üç gün sonra yaşıyor olacağının garantisi olmadığı halde, ubudiyet borcunu ihtiyarlık günlerine erteliyor sözgelimi Birçok insan, ileride örtünmek düşüncesiyle birlikte, bugün tesettürsüz geziyor Daha en başta ubudiyet çizgisinde karar kılanlara ise, "Daha yaşın genç İleride yaparsın" deniliyor
Oysa ölümün yaşı yoktur Hayat apartmanının ne zaman yıkılacağına dair bir tarih kaydı, kimsenin elinde yoktur Bir dakika sonra ölmek, yüz yıl yaşamak kadar, hatta ondan da fazla mümkündür
Ne var ki, şeytanın yarını bitmez Ne zaman asıl vazife aklımıza düşer, ne zaman kalbimiz iman ve ubudiyet arzusuyla hüşyar olur, şeytan hiç bitmeyen yarınlar sunar önümüze
Gariptir, ubudiyet yoluna girecek olduğumuzda bin türlü yarınlar sunan şeytanın, ubudiyete sığmayan fiillerde tek bir ertelemesi bile yoktur Bizi gaflete atan, duygularımızı dünyanın fani yüzünde boğan onca şeyi asla yarına ertelemez şeytan Bir kez olsun, "Bugün Kurânını oku, televizyonu yarın seyredersin" demez Bir kez olsun, "Bugünün şükrünü yap da, Piyasa durgun şikayetini yarına sakla" dediği yoktur Bir kez olsun, "Şimdi namazını kıl da, haberleri yarın öğrenirsin" dememiştir
Çünkü, elimizde olan yegâne zamanın şimdiki zaman olduğunu şeytan da bilir Bildiği için, ubudiyet görevlerini gelmemiş bir yarına erteleterek kandırır bizi Böylece esasen Allaha ibadet için verilmiş hâzır zamanı kendisi için kullanıma hazır hale getirir Sonra da o hâzır zamanda gaflet, sefahet veya dalâlet derelerine sürükler bizi
Resul-i Ekrem (a s m ) "Erteleyiciler helâk oldu" buyururken, bizi işte bu şeytanî tuzağa karşı uyarıyor
|
|
|