![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVAAD Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın ![]() ![]() Rabbimiz, elçilerine va'dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi 'hor ve aşağılık' kılma ![]() ![]() İman edip salih amellerde bulunanlar, biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız ![]() ![]() Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır ![]() ![]() ![]() ![]() Haberin olsun, göktekilerin ve yerdekilerin tümü gerçekten Allah'ındır ![]() ![]() Nuh, Rabbine seslendi ![]() ![]() ![]() İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: "Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız ![]() Ve derler ki: "Rabbimiz yücedir, Rabbimizin va'di gerçekten gerçekleşmiş bulunuyor ![]() Böylece, Allah'ın va'dinin hak olduğunu ve gerçekten kıyametin, kendisinde şüphe bulunmadığını bilmeleri için (şehir halkına ve sonraki insan kuşaklarına) onları buldurmuş olduk ![]() ![]() ![]() Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir ![]() ![]() Kitap'ta İsmail'i de zikret ![]() ![]() Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir ![]() ![]() Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, va'dine kesin olarak muhalefet etmez ![]() ![]() Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk ![]() ![]() (Bu,) Allah'ın va'didir; Allah, vadinden geri dönmez ![]() ![]() Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah'ın va'di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler ![]() Orada ebedi olarak kalıcıdırlar ![]() ![]() ![]() Ey insanlar, Rabb'inizden korkup-sakının ve öyle bir günün azabından çekinip-korkun ki, (o gün hiç) bir baba, çocuğu için bir karşılık veremez ve (hiç) bir çocuk da babası için bir şeyi verebilecek (durumda) değildir ![]() ![]() ![]() Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın ![]() Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azab va'di) üzerimize hak oldu ![]() ![]() Ancak Rablerinden korkup-sakınanlar ise; onlara yüksek köşkler vardır, onların üstünde de yüksek köşkler bina edilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() (Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz ![]() ![]() Şu halde sen sabret ![]() ![]() ![]() Şu halde sen sabret, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır ![]() ![]() ![]() Gerçekten Allah'ın va'di haktır, kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz: "Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz ![]() O kimse ki, anne ve babasına: "Öf size, benden önce nice nesiller gelip geçmişken, beni (diriltilip) çıkarılacağımla mı tehdit ediyorsunuz?" dedi ![]() ![]() ![]() Derken, onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" dediler ![]() ![]() ![]() Bu nedenle gök bile yarılıp-çatlamıştır; (artık) O'nun va'di gerçekleştirilip-yerine getirilmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVADİ Hani siz vadinin yakın kenarında, onlar uzak yamacındaydılar; kervan ise sizden daha aşağıdaydı ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük, büyük infak ettileri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah'ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır ![]() Eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an olsaydı (yine bu Kur'an olurdu) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır ![]() ![]() Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim ![]() ![]() İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler ![]() Görmedin mi; onlar, her bir vadide vehmedip duruyorlar, (26/225) Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki: "Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları, farkında olmaksızın sizi kırıp-geçmesin ![]() Derken oraya geldiğinde, o kutlu yerdeki vadinin sağ yanında olan bir ağaçtan: "Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan Allah benim;" diye seslenildi ![]() Hani Rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmişti: (79/16) Ve vadilerde kayaları oyup biçen Semud'a? (89/9) |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVAHİY Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz ![]() ![]() Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik ![]() ![]() ![]() Hani Havarilere: "Bana ve elçime iman edin" diye vahy (ilham) etmiştim; onlar da: "İman ettik, gerçekten Müslümanlar olduğumuza sen de şahid ol" demişlerdi ![]() De ki: "Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahiddir ![]() ![]() ![]() ![]() De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum ![]() ![]() Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen ![]() ![]() ![]() Rabbinden sana vahyedilene uy ![]() ![]() ![]() De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum ![]() ![]() ![]() Biz de Musa'ya: "Asanı fırlatıver" diye vahyettik ![]() ![]() Biz onları (İsrailoğullarını) ayrı ayrı oymaklar olarak on iki topluluk (ümmet) olarak ayırdık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onlara bir ayet getirmediğin zaman: "Sen Onu (inmeyen ayeti) derleyip-toplasana" derler ![]() ![]() ![]() Rabbin meleklere vahyetmişti ki: "Şüphesiz ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın, inkâr edenlerin kalblerine amansız bir korku salacağım ![]() ![]() İçlerinden bir adama: "İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri katında 'gerçek bir makam' olduğunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara şaşırtıcı mı geldi? İnkâr edenler: "Gerçekten bu, açıkça bir büyücüdür" dediler ![]() Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki: "Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Musa ve kardeşine (şöyle) vahyettik: "Mısır'da kavminiz için evler hazırlayın, evlerinizi namaz kılınan (ve kıbleye dönük) yerler yapın ve namazı dosdoğru kılın ![]() ![]() Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret ![]() ![]() Şimdi onların: "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın ![]() ![]() Nuh'a vahyedildi: "Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak ![]() ![]() Bizim gözetimimiz altında ve vahyimizle gemiyi imal et ![]() ![]() ![]() Bunlar: Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir ![]() ![]() ![]() ![]() Biz bu Kur'an'ı sana vahyetmemizle, en güzel kıssaları gerçek bir haber (kıssa) olarak sana aktarıyoruz, oysa sen, daha önce, bundan haberi olmayanlardandın ![]() Nitekim onu götürdükleri ve kuyunun derinliklerine atmaya topluca davrandıkları zaman, biz ona (şöyle) vahyettik: "Andolsun, sen onlara kendileri, farkında değilken bu yaptıklarını haber vereceksin ![]() Bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir ![]() ![]() Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik ![]() ![]() Böylece biz seni, kendisinden önce nice ümmetler gelip-geçmiş olan bir ümmete (elçi olarak) gönderdik; sana vahyettiklerimizi onlara okuyasın diye ![]() ![]() ![]() ![]() İnkâr edenler, resullerine dediler ki: "Muhakkak (ya) sizi kendi toprağımızdan süreceğiz veya dinimize geri döneceksiniz ![]() ![]() Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik ![]() ![]() Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin ![]() Sonra sana vahyettik: "Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in dinine uy ![]() ![]() Bunlar, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiği şeylerdir ![]() ![]() Onlar neredeyse, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı düzüp uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi; o zaman seni dost edineceklerdi ![]() Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için bize karşı bir vekil bulamazsın ![]() Sana Rabbinin Kitabından vahyedileni oku ![]() ![]() De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor ![]() ![]() Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle ![]() Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik, (şöyle ki:)" (20/38) Gerçekten bize vahyolundu ki: Doğrusu azab, yalanlayan ve yüz çevirenlerin üstünedir ![]() Andolsun, biz Musa'ya vahyetmiştik: "Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan ![]() Hak olan, biricik hükümdar olan Allah yücedir ![]() ![]() Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik ![]() ![]() Senden önce hiçbir elçi göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: "Benden başka ilah yoktur, öyleyse bana ibadet edin ![]() De ki: "Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp-korkutuyorum ![]() ![]() Ve onları, kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik ![]() ![]() De ki: "Gerçekten bana: -Sizin ilahınız yalnızca bir tek ilahtır" diye vahyolunuyor; artık siz Müslüman olacak mısınız?" (21/108) Böylelikle biz ona: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap ![]() ![]() Böylelikle biz ona: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap ![]() ![]() Musa'ya: "Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz" diye vahyettik ![]() Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik ![]() ![]() Musa'nın annesine: "Onu emzir, şayet onun için korkacak olursan, onu suya bırak, korkma ve üzülme; çünkü onu biz sana tekrar geri vereceğiz ve onu gönderilen (elçilerden) kılacağız" diye vahyettik (bildirdik) ![]() Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin ![]() Kitabın sana (kalbine vahy ile) bırakılacağını umud etmezdin; (bu,) Rabbinden ancak bir rahmettir ![]() ![]() Sana Kitap'tan vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl ![]() ![]() ![]() ![]() Sana Rabbinden vahyedilene uy ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VGeniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın ![]() ![]() De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir ![]() ![]() Kendinden öncekini doğrulayıcı olarak sana Kitap'tan vahyettiğimiz gerçeğin ta kendisidir ![]() ![]() Ayağını depret ![]() ![]() ![]() Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır ![]() Andolsun, sana ve senden öncekilere vahyolundu (ki): "Eğer şirk koşacak olursan, şüphesiz amellerin boşa çıkacak ve elbette sen, hüsrana uğrayanlardan olacaksın ![]() De ki: "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti ![]() ![]() ![]() O, Aziz ve Hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir ![]() İşte biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de ![]() ![]() O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı) ![]() ![]() ![]() Kendisiyle Allah'ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka ![]() ![]() Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin ![]() De ki: "Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum ![]() ![]() O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir ![]() Böylece O'nun kuluna vahyettiğini vahyetti ![]() De ki: "Bana gerçekten şu vahyolundu: Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler: -Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur'an dinledik" (72/1) Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVAHŞİ HAYVAN Vahşi-hayvanlar, toplandığı zaman, (81/5) VAKIA Vakıa (kesin bir gerçek olan kıyamet) vuku bulduğu zaman, (56/1) İşte o gün, vakıa (bir gerçek olan kıyamet) artık vukubulmuş (gerçekleşmiş)tur ![]() VARİS Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şüphesiz biz, gerçekten biz yaşatır ve öldürürüz ve varis olanlar biziz ![]() Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere biz varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler ![]() O cennet; biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız ![]() Andolsun, biz Zikir'den sonra Zebur'da da: "Şüphesiz Arz'a salih kullarım varisçi olacaktır" diye yazdık ![]() İşte (yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin nimetlerine) varis olacak onlardır ![]() Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır ![]() Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık ![]() ![]() ![]() VARLIK Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır ![]() ![]() De ki: "Gerçekten Allah'ın bunu haram kıldığına şehadet edecek şahidlerinizi getirin ![]() ![]() ![]() Haberiniz olsun; şüphesiz göklerde kim var, yerde kim var tümü Allah'ındır ![]() ![]() ![]() (Kadın) Onların düzenlerini işitince, onlara (bir davetçi) yolladı, oturup dayanacakları yerler hazırladı ve her birinin eline (önlerindeki meyveleri soymaları için) bıçak verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Yere gelince, onu da (yaratılmış bütün) varlıklar için alçalttı-koydu ![]() VARLIK (ZENGİNLİK) Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar ![]() ![]() Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler ![]() ![]() Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVASİYET Bunu İbrahim, oğullarına vasiyet etti, Yakup da: "Oğullarım, şüphesiz Allah sizlere bu dini seçti, siz de ancak Müslüman olarak can verin" (diye benzer bir vasiyette bulundu ![]() Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı) ![]() Bunun yanında, kim, vasiyet edenin haksızlığa eğilim göstereceğinden ya da günaha gireceğinden korkup da ikisinin (tarafların) arasını bulup-düzeltirse, artık ona günah yoktur ![]() ![]() İçinizde ölüp de (geride) eşler bırakanlar, (evlerinden) çıkarılmaksızın, bir yıla kadar yararlanmaları için eşlerine vasiyet (bıraksınlar) ![]() ![]() ![]() ![]() Çocuklarınız konusunda Allah, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, geride bıraktıklarının yarısı sizindir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler, sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, vasiyet hazırlanışında, aranızda içinizden adaletli iki kişiyi (şahid tutun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti ![]() O: "Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı) ![]() ![]() ![]() Onlar bunu (tarih boyunca) birbirlerine vasiyet mi ettiler? Hayır; onlar, 'azgın ve taşkın (tağiy)' bir kavimdirler ![]() VEBAL Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan önce inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? İşte onlar, işlerinin vebalini taddılar ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVEDD Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Vedd'i, ne Suva'ı, ne Yeğus'u, ne Ye'uk'u ve ne de Nesr'i ![]() VEFAT Andolsun, daha önce Yusuf da size apaçık belgeler getirmişti ![]() ![]() ![]() ![]() VEHM Görmedin mi; onlar, her bir vadide vehmedip duruyorlar, (26/225) VEKİL Onlar, kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artanlar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir ![]() Tamam-kabul" derler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte siz böylesiniz; dünya hayatında onlardan yana mücadele ettiniz ![]() Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır ![]() ![]() Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah'a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Senin kavmin, O (Kur'an) hak iken onu yalanladı ![]() ![]() Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir ![]() ![]() İşte Rabbiniz olan Allah budur ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer Allah dileseydi onlar şirk koşmazdı ![]() ![]() De ki: "Ey insanlar, şüphesiz size Rabbinizden hak gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi onların: "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın ![]() ![]() Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması dışında, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem ![]() ![]() ![]() Musa'ya kitap verdik ve "Benden başka vekil edinmeyin" diye onu İsrailoğullarına kılavuz kıldık ![]() Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azablandırır ![]() ![]() Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur ![]() ![]() Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız ![]() Andolsun, eğer dilersek, sana vahyettiklerimizi gerçekten gideriveririz, sonra bunun için bize karşı bir vekil bulamazsın ![]() Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın? (25/43) (Musa) Dedi ki: "Bu, benimle senin aranda olan (bir antlaşma)dır ![]() ![]() ![]() De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız ![]() Allah'a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter ![]() Kafirlere ve münafıklara itaat etme, eziyetlerine aldırma ve Allah'a tevekkül et ![]() ![]() Şüphesiz, sana biz Kitabı insanlar için hak olmak üzere indirdik ![]() ![]() ![]() Allah, herşeyin yaratıcısıdır ![]() ![]() Allah'ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir ![]() ![]() (Allah,) Doğunun ve batının Rabbidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVELAYET Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir ![]() ![]() VELİ (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır ![]() ![]() Ey iman edenler, öldürülenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir ![]() ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir ![]() ![]() İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah, sizin düşmanlarınızı daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter ![]() Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (4/75) Onlar, kendilerinin inkâra sapmaları gibi sizin de inkâra sapmanızı istediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne sizin kuruntularınızla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularıyla değil ![]() ![]() Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp kafirleri veliler (dostlar) edinmeyin ![]() De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten Müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma ![]() ![]() Rablerine (götürülüp) toplanacaklarından korkanları onunla (Kur'an'la) uyarıp-korkut; onlar için ondan başka ne velileri vardır ne şefaatçileri ![]() ![]() Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak ![]() ![]() ![]() Onlar için Rableri katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir ![]() Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın ![]() Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı haketti ![]() ![]() ![]() Musa, belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hiç şüphesiz, benim velim Kitabı indiren Allah'tır ve O salihlerin koruyuculuğunu (veliliğini) yapıyor ![]() Gerçek şu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barındıranlar ve yardım edenler, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnkâr edenler birbirlerinin velileridir ![]() ![]() Ey iman edenler, eğer imana karşı inkârı sevip-tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin ![]() ![]() Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçek şu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; diriltir ve öldürür ![]() ![]() Haberiniz olsun; Allah'ın velileri, onlar için korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır ![]() Bunlar, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah'tan başka velileri yoktur ![]() ![]() ![]() Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur ![]() ![]() Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin ![]() ![]() ![]() O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar ![]() ![]() ![]() De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır ![]() ![]() Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır ![]() Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir ![]() Haklı bir neden olmaksızın Allah'ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmeyin ![]() ![]() ![]() Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O'nun dışında asla veliler bulamazsın ![]() ![]() ![]() (Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı ![]() ![]() ![]() De ki: "Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() İnkâr edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız ![]() Babacığım, gerçekten ben, sana Rahman tarafından bir azabın dokunacağından korkuyorum, o zaman şeytanın velisi olursun ![]() Ona yazılmıştır: "Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir ![]() Derler ki: "Sen yücesin; senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz, ancak onları ve atalarını sen verip yararlandırdın, öyle ki (senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular ![]() Kendi aralarında Allah adına and içerek, dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluşuna biz şahid olmadık ve gerçekten bizler doğruyu söyleyenleriz, diyelim ![]() Siz yerde ve gökte (Allah'ı) aciz bırakamazsınız ![]() ![]() Allah'ın dışında başka veliler edinenlerin örneği, kendine ev edinen örümcek örneğine benzer ![]() ![]() De ki: "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Allah'tan koruyacak, veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Allah'ın dışında ne bir veli, ne bir yardımcı bulamazlar ![]() Orda ebedi olarak kalıcıdırlar ![]() ![]() (Melekler) Derler ki: "Sen yücesin, bizim velimiz sensin, onlar değil ![]() ![]() Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır ![]() ![]() ![]() ![]() Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz ![]() ![]() Allah'ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir ![]() ![]() Eğer Allah dileseydi, onları her halde tek bir ümmet kılardı ![]() ![]() ![]() Yoksa O'nun dışında birtakım veliler mi edindiler? İşte Allah; veli O'dur, ölüleri dirilten O'dur ![]() ![]() O'dur ki, onlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini serip-yayar ![]() ![]() Siz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakacak değilsiniz ![]() ![]() Allah, kimi saptırırsa, artık bundan sonra onun hiçbir velisi yoktur ![]() ![]() Onların Allah'ın dışında kendilerine yardım edecek velileri yoktur ![]() ![]() Arkalarından cehennem (onları izlemektedir) ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü onlar, Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar ![]() ![]() ![]() Kim Allah'a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah'ı aciz bırakacak değildir ve onun O'ndan başka) velileri yoktur ![]() ![]() İşte böyle; çünkü Allah, iman edenlerin velisidir; kafirlerin ise, velisi yoktur ![]() Kafir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı ![]() Artık bugün sizden herhangi bir fidye alınmaz ve inkâr edenlerden de ![]() ![]() ![]() Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler, ne onlardan ![]() ![]() Ey iman edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları veliler edinmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() Ey iman edenler, Allah'ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir ![]() De ki: "Ey Yahudi olanlar, eğer siz, (bütün) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gerçekten Allah'ın velileri (dost ve sevgili kulları) olduğunuzu öne sürüyorsanız, şu halde ölümü temenni edin; eğer doğru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapın) ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- V |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- VVERGİ Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?" (18/94) VERİM Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz ![]() ![]() İnkâr edenler ise, kıyamet-saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur'an'dan) yana şüphe içinde sür-git kalacaklardır ![]() VESVESE "Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp-saptıracağım en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah'ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim ![]() ![]() (Şeytan) Onlara vaadler ediyor onları en olmadık kuruntulara düşürüyor ![]() ![]() Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi yaşayanlardan kılınmamanız içindir ![]() (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir ![]() Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü haber vereyim mi?" (20/120) Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz ![]() ![]() 'Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden ![]() Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar); (114/5) |
![]() |
![]() |
|